| 1.Seçilmişlik 
                                      doktrini başkaları ile müjdeyi paylaşma 
                                      konusunda bizi nasıl teşvik eder? Bize bu teşvik Tanrı tarafından verilmektedir, Yani en önemli varlık tarafından 
                                      bir Patronun işçisine verdiği Terfiden, 
                                      Bir öğretmenin verdiği iyi notla bir üst 
                                      sınıfa geçmemizden çok önemlidir. Bu teşvik 
                                      kısaca dünyadaki, kazanabileceğimiz tüm 
                                      dünyasal olaylardan daha önemlidir. Çünkü 
                                      bize teşviği veren Tanrıdır Her şeye gücü yeten Her şeyi yaratan 
                                      ve Herşeye egemen Olan’ın verdiği bir teşvikdir 
                                      bu.  Müjdeyi duyurmak bizim görevimizdir biz bu görevi Rabden aldık Kutsal Kitapda Rabbin çok açık buyruğudur bu Matta 28: 18.20  Ayrıca 
                                      bu sadece bir görev değil bir ayrıcalıktır. 
                                      Bu ayrıcalık başta verdiğim örneği devam 
                                      ettirirsek bir fabrikada çalışan binlerce 
                                      insan var fakat Patronum beni seçiyor diğer 
                                      işçileri yetiştirmem diğer işçilerin nasıl 
                                      çalışmalarını öğretmem ve Fabrikada nasıl 
                                      üretim yapmamız gerektiği hakkında patron 
                                      beni seçmişdir. 
                                      Çünkü bu dünya geçici bir dünyadır bizlerin 
                                      vatanı göklerdedir ve bu dünyada milyarlarca 
                                      insan vardır ve bu insanların içinde kurtulması 
                                      gereken insanlar vardır ve bu kurtuluş planı 
                                      içinde Rab bizi layık görmüştür ve bu görevde 
                                      çalışmamın ne güzel olduğuna dairde Kutsal 
                                      Kitabda şu teşvik 
                                      verici sözler mevcuttur.  "Rab'be yakaran herkes kurtulacaktır." 
                                       Ama iman etmedikleri kişiye nasıl 
                                      yakaracaklar? İşitmedikleri kişiye nasıl 
                                      iman edecekler? Tanrı sözünü yayan olmazsa, 
                                      nasıl işitecekler? Sözü yaymaya gönderilmezlerse, sözü nasıl yayacaklar? 
                                      Yazılmış olduğu gibi, " Dağları aşıp gelen müjdecinin ayakları ne güzeldir!!" Romalılar 10:13-15 Evet 
                                      Pavlus bunu eski antlaşmadaki Yeşeya 
                                      52:7’den 
                                      alıntı yaparak söylemiştirDağları aşıp gelen müjdecinin ayakları ne güzeldir! 
                                      O müjdeci ki, esenlik duyuruyor. İyilik 
                                      müjdesi getiriyor, kurtuluş haberi veriyor. 
                                      Siyon halkına, "Tanrınız egemenlik 
                                      sürüyor!" diye ilan ediyor. Evet 
                                      buradaki teşvik oldukça açıkdır, Kutsal 
                                      Kitap Tanrı Kelamı Müjdeciler için çok teşvik 
                                      verici “Dağları aşıp gelen müjdecinin 
                                      ayakları ne güzeldir!” diyor bize 
                                      Tanrı kendisi veriyor en önemli olan teşviği. 
                                       Bazen 
                                      düşündüğümüzde Kutsal Kitap’da Rabbin elçilerini 
                                      veya Rabbin Peygamberlerinin hayatlarını 
                                      okuduğumuzda çok teşvik alırız ve onlara 
                                      imreniriz ve bu kişiler yaptıkları işlerle 
                                      bizlere ilham vermektedirler ve bu kişiler 
                                      binlerce yıl öncesinde yaşamalarına rağmen 
                                      Kutsal Kitapda isimleri geçtiği için bugün 
                                      onları hepimiz çok iyi tanımaktayız bazen 
                                      –Keşke bende onlar gibi olabilseydim bende 
                                      Rabbin elçisi öğrencisi olabilseydimde Kutsal 
                                      Kitapda benimde ismim geçseydi ve insanlar 
                                      benimde ismimi okusaydı ve bu adam Rabbi 
                                      çok sevmiş bu adam Rabbin buyruklarını yerine 
                                      getirmeye çalışmış deselerdi diye düşünmüş 
                                      olabiliriz ve bizim ismimiz Kutsal Kitap’da 
                                      geçmese bile Orhanın ayağı, Ali’nin ayağı 
                                      Ayşe’nin ayağı kutsal kitapda geçmektedir. 
                                      Üstelik Rabbin övdüğü bir şekilde Rabbin 
                                      sevdiği bir şekilde geçmektedir.  Ve 
                                      biz sadece insanlara Müjdeyi duyurmalı ve 
                                      dua etmeliyiz bundan sonrası Rabbin işidir. 
                                      Yani biz kendi kendimize biz Rabbin müjdecisiyiz 
                                      diye Gururlanıp yaptığımız işi büyütmemeliyiz 
                                      çünkü Kurtarıcı Rabdir. Bizler ise sadece 
                                      bir emri, görevi yerine getiren aracılarız. 2.Aşağıdaki terimleri 
                                      tanımlayıp bu ayetleri destekleyen iki ayet 
                                      örnek veriniz. a.Tamamen bozulmuşluk 
                                       Tamamen bozulmuşluk Yaratılmış 
                                      olan hiçbir insanın Günahsız olmadığı anlamındadır, 
                                      İyi olarak bildiğimiz insanlar bile “Fakirlere 
                                      para dağıtan, açları doyuran, Pastörler 
                                      v.s. v.s.) hepsi günahlıdır. Çünkü Tanrı 
                                      %100 kendi sözüne uyan %100 kendisine itaat 
                                      eden mükemmel insanlar istemektedir. Maalesef 
                                      bunu yapabilecek hiçbir insan yoktur. İyilik 
                                      etmeye çalışan insan olabilir ama Tanrının 
                                      aradığı özelliklerde mükemmel bir insan 
                                      olamaz. Çünkü Tanrı yüreklere bakar aynı 
                                      zamanda ve biliyoruz ki yüreklerimiz günaha 
                                      meyillidir ve vücudumuza girecek zerre kadar 
                                      bir günah tohumu (eylem veya düşünce farkedmez) 
                                      dahi tüm mükemmeliyeti ve bizi bozar. "İyi 
                                      olan tek biri var, O da Tanrı'dır.” Luka 
                                      18:19b  “Yazılmış olduğu gibi: "Doğru olan kimse yok, bir kişi bile yoktur.Anlayan 
                                      kimse yok, Tanrı'yı arayan kimse yok.Hepsi 
                                      yoldan saptılar, birlikte yararsız oldular. 
                                      İyilik eden yok, bir kişi bile yoktur.” 
                                      Romalılar 3:10-12 b.Karşılıksız seçim Karşılıksız seçim, seçilmişliğimizin Tanrı’nın amaçları ve her şeye 
                                      egemen iradesi tarafından belirlenmiş olması 
                                      demektir. Seçilmişliğimiz, bazılarımızın 
                                      başarısının ve bazılarımızın başarısızlığının 
                                      önceden bilinmesi değildir. Seçilmişliğimiz, 
                                      bizim irademize yada işlerimize değil Tanrı’nın 
                                      her şeye egemen amaçlarına bağlı olduğudur.  Ve bu seçim Tanrı’nın keyfi 
                                      bir seçimi asla değildir. Bizi 
                                      Mesih'te her ruhsal kutsamayla göksel yerlerde 
                                      kutsamış olan Rabbimiz İsa Mesih'in Babası 
                                      Tanrı'ya övgüler olsun. O, kendi önünde, 
                                      sevgide kutsal ve kusursuz olmamız için 
                                      dünyanın kuruluşundan önce bizi Mesih'te 
                                      seçti. Kendi isteği ve iyi amacı uyarınca, 
                                      İsa Mesih aracılığıyla kendisine oğullar 
                                      olalım diye bizi önceden belirledi. Öyle 
                                      ki, sevgili Oğlunda bize bağışladığı 
                                      yüce lütfu övülsün (Efesliler 
                                      1:3-6). Bu ayette de Tanrının kendi 
                                      isteği ve iyi amacı uyarınca seçtiğini bildirmektedir 
                                      ve biliyoruz ki Tanrının isteği kesinlikle 
                                      iyi bir istektir. “Öyleyse 
                                      sevgili kardeşlerim, her zaman söz dinlediğiniz 
                                      gibi, yalnız ben aranızdayken değil, ama 
                                      şimdi yokluğumda da saygı ve korkuyla kurtuluşunuzu 
                                      sonuca götürmek için daha çok gayret edin. 
                                      Çünkü kendisini hoşnut eden şeyi hem istemeniz, 
                                      hem de yapmanız için sizde etkin olan Tanrı'dır.” 
                                      (Flp. 
                                      2:12, 13). Evet bu ayetede elçi pavlus bizlere seçimin Tanrı’nın 
                                      kendi ve tek başına yaptığı eylem olarak 
                                      anlatmaktadır. c.Sınırlı kefaret Sınırlı Kefaret, Sınırlı Ödenmiş Bedel bizim için bizim 
                                      günahlarımıza bir bedel olarak sunulmasıdır 
                                      ve Mesihin Kefareti 
                                      tüm günahlarımız için yeterli bir bedeldir. “Çünkü 
                                      Halkını günahlardan O kurtaracak” Matta 
                                      1:21b  “Ben 
                                      iyi çobanım. Benimkileri tanırım. Baba beni 
                                      tanıdığı, ben de Baba'yı tanıdığım gibi, 
                                      benimkiler de beni tanır. Ben koyunlarımın uğruna canımı veririm” (Yuhanna 10:15). Ama Sınırlı Kefaret tüm dünya, tüm dünyadaki insanlar için 
                                      değil sadece seçilmiş olanlar içindir. “Beni 
                                      gönderenin isteği şudur: bana verdiklerinden hiçbirini yitirmeyeyim, ama son günde hepsini dirilteyim” (Yuhanna 6:39). “Onlar için istekte bulunuyorum. Dünya için değil, bana verdiğin kimseler için istekte bulunuyorum. Çünkü onlar senindir” (Yuhanna 
                                      17:9). Ama bu sınırlı Kefaret Mesih İsa’nın kefaretinin tüm insanlığı 
                                      kurtaracak kadar büyük ve yeterli olmadığı 
                                      için değil sadece Seçilmiş olanları kurtarmak 
                                      için Kefaret ödediği / ödemek istediği için 
                                      sadece seçilmişler kurtulmuşlardır. Çünkü 
                                      bu isteğin sahibi Tanrı’dır. Hiçbir kimseninde 
                                      buna NEDEN diye sormak hakkı yoktur. d.Karşı konulmaz 
                                      lütuf Karşı konulmaz Lütuf, 
                                      Tanrı’nın arzularını gerçekleştirdiği bir 
                                      lütuf’dur. Bu lütuf “Yeniden Doğma Lütfudur” 
                                      ve bu lütfu alan bir kişinin imana gelmemesi 
                                      mümkün değildir. Mümkün değil derken Tanrı 
                                      bunu zorla yaptırdığı için değil Tanrının 
                                      yüreğimize koyduğu Mesih arzusu bizi Mesih’e 
                                      çektiği için bu isim verilmiştir. Her ne 
                                      kadar doğal benlikte insanlar olsak da Tanrının 
                                      yüreğimize koyduğu bu Mesih arzusu irademiz 
                                      istemese bile yüreğimizdeki içimizdeki Mesih 
                                      arzusu bizi Mesih’e getirir 
                                      “Baba’nın 
                                      bana verdiklerinin hepsi bana gelecek ve 
                                      bana geleni ben asla kovmam.” (Yuhanna 
                                      6:37) Bu ayette 
                                      Mesih İsa Baba’nın bana verdiklerinin hepsi 
                                      bana gelecektir demiştir. Çünkü Mesih verilen 
                                      lütfun karşı konulamaz olduğunu biliyordu 
                                      ve bu lütfün verildiği herkesin geleceğini 
                                      biliyordu. Eğer öyle olmasa idi Mesih her 
                                      şeyi bilen, asla yanılmayan ve yalan söylemeyen 
                                      olduğu için Baba’nın bana verdiklerinin 
                                      bazıları veya büyük çoğunluğu bana gelecektir 
                                      derdi. Çünkü Lütfun verildiği insanlardan 
                                      bir teki bile İsa’ya gelmezse Tanrı olan 
                                      Mesih İsa yalancı durumuna düşecektir ki 
                                      bunada imkan yoktur. 
                                      Çünkü Mesih biliyorki 
                                      Baba Tanrı Ol der ve Olur bir şey beklemeden ortaklaşa yapmaya ihtiyacı olmadan Olur, Örneğin Kutsal 
                                      Kitap’daki Lazar 
                                      örneğinde olduğu gibi "Lazar, 
                                      dışarı çık!"  Yuhanna 
                                      11:43 Mesih burada yaşmak istiyorsan çık dememiştir 
                                      sadece emir vermiştir. Karşı Konulmaz Lütuf’da 
                                      böyledir Tanrı istemişdir ve o iş olacaktır. e.Kutsalların dayanması Kutsalların Dayanması Sonsuz güvencedir yani, Lütfu bir kere alan her zaman 
                                      lütufda kalır, 
                                      ama lütufa sahip olamayan veya lütfunu kaybettiğini 
                                      düşünen kişide zaten lütufa hiç sahip olamamıştır. Sizde iyi bir işe başlamış olan Tanrı'nın 
                                      bunu, Mesih İsa'nın gününe dek bitireceğine 
                                      güvenim vardır (Filipeliler 
                                      1:6). Burada “Sizde iyi bir işe başlamış olan Tanrı’nın” sözü çok açıktır yani tanrı 
                                      bizde karşı konulmaz lütufla bir işe başlamıştır. 
                                      Ve ayetin devamında “Mesih İsa’nın gününe 
                                      dek bitireceğine eminim” sözü Tanrı’nın 
                                      başlattığı işi bazen bizim itaatsizliklerimiz 
                                      olmasına rağmen Tanrı’dan uzaklaştığımızı 
                                      düşünüp günaha batmamıza rağmen Tanrı planını 
                                      gerçekleştirecektir ve bu güce sahiptir. Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, 
                                      onlar da beni izler. Onlara sonsuz yaşam 
                                      veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç 
                                      kimse elimden kapamaz. Onları 
                                      bana veren Babam her şeyden üstündür. 
                                      Onları Baba'nın elinden kapmaya kimsenin 
                                      gücü yetmez (Yuhanna 10:27-29). 
                                      Evet bizi Mesih’e teslim eden bizi Mesih’de seçen Tanrı her zaman bizimle 
                                      birlikte olacaktır ve asla ellerimizi bırakmayacaktır. 
                                       3.Tanrının seçimi 
                                      kendisine mi yoksa bizim onun bilgisindeki 
                                      durumumuza mı bağlıdır? Görüşünü ayetlerle 
                                      destekleyin. Tanrı’nın seçimi sadece kendisine bağlıdır. Yoksa bizim 
                                      gelecekteki yapacaklarımızı iyi işleri bildiğinden 
                                      dolayı değildir. Örneğin “Çünkü vaat şöyleydi: Gelecek yıl bu mevsimde geleceğim 
                                      ve Sarâ'nın bir oğlu olacak. Bundan başka, 
                                      Rebeka da bir 
                                      erkekten, atamız İshak'tan ikizlere gebe 
                                      kalmıştı. Çocuklar henüz doğmamış, iyi ya da kötü bir şey yapmamışken, Tanrı Rebeka'ya, 
                                      Büyüğü, küçüğüne kulluk edecek dedi. Öyle 
                                      ki, Tanrı'nın bir seçim yapmaktaki amacı, yapılan işlere değil, kendi çağrısına dayanarak 
                                      sürsün. Yazılmış olduğu gibi, Yakup'u sevdim, 
                                      Esav'dan ise nefret ettim. Öyleyse ne diyelim? 
                                      Tanrı'da adaletsizlik mi var? Kesinlikle 
                                      hayır! Çünkü Musa'ya şöyle diyor:Merhamet 
                                      ettiğime merhamet edeceğim ve acıdığıma 
                                      acıyacağım.Demek ki seçilmek, insanın isteğine ya da çabasına değil, Tanrı'nın merhametine bağlıdır. 
                                      Tanrı, Kutsal Yazı'da Firavun'a şöyle diyor: 
                                      Bak, kudretimi sende göstermek ve adımı 
                                      bütün yeryüzünde duyurmak için seni yükselttim. 
                                      Demek ki Tanrı, istediğine merhamet eder, 
                                      istediğinin yüreğini nasırlaştırır.” (Romalılar 
                                      9:9-18).  Elçi Burada Heşeyi çok açıkça 
                                      ifade etmişdir. 
                                      Bizler doğmadan önce Herşeye gücü yeten 
                                      kimseye hesap vermek zorunda olmayan Tanrı 
                                      Kendi isteğince bizleri seçmiştir.  Ve ayrıca Tanrının bizi önceden ve Kendi isteğinde seçtiğine 
                                      dair başka ayetlerde mevcuttur.  Bunlar “ Bizi Mesih'te her ruhsal kutsamayla göksel yerlerde kutsamış 
                                      olan Rabbimiz İsa Mesih'in Babası Tanrı'ya 
                                      övgüler olsun. O, kendi önünde, sevgide 
                                      kutsal ve kusursuz olmamız için dünyanın 
                                      kuruluşundan önce bizi Mesih'te seçti. Kendi isteği ve iyi amacı uyarınca, İsa Mesih aracılığıyla kendisine oğullar 
                                      olalım diye bizi önceden belirledi. Öyle ki, sevgili Oğlunda bize 
                                      bağışladığı yüce lütfu övülsün” (Efesliler 
                                      1:3-6). Ve ayrıca “Ama, ey insan, sen kimsin ki Tanrı'ya karşılık veriyorsun? 
                                      Kendisine şekil verilen, şekil verene, `Beni 
                                      niçin böyle yaptın' der mi? Ya da çömlekçinin 
                                      aynı kil yığınından bir kabı onurlu bir 
                                      iş için, bir diğerini bayağı bir iş için 
                                      yapmaya yetkisi yok mu? Eğer Tanrı, gazabını 
                                      göstermek ve gücünü tanıtmak isterken, gazabına 
                                      hedef olup mahvolmaya hazırlananlara büyük 
                                      sabırla katlandıysa, ne diyelim? Yüceltmek 
                                      üzere önceden hazırlayıp merhamet ettiği 
                                      insanlara yüceliğinin zenginliklerini bildirmek 
                                      için bunu yaptıysa, ne diyelim? Yalnız Yahudilerden 
                                      değil, diğer uluslar arasından da çağırmış 
                                      olduğu bu insanlar biziz.” (Romalılar 
                                      9:20-24).  Ayetleride Tanrının seçimi kendisinin yaptığını 
                                      bize anlatmaktadır (Kendisine şekil verene 
                                      = Tanrının bizi bizim isteğimiz doğrultusunda 
                                      değilde, biz daha 
                                      doğmadan, bizim daha haberimiz olmadan biz 
                                      daha yaratılmadan önce seçtiğine dair referans 
                                      bir ayettir)  4.Kutsalların dayanması 
                                      kurtulmuş bir kişinin hep kurtulmuş olması 
                                      mıdır? Bir kişi ne kadar günaha düşerse 
                                      düşsün sonuz anlamda emin midir? Kutsal 
                                      Kitap bu konuda ne demektedir? Evet, Kurtulmuş bir kişinin hep Kurtulmuş olmasıdır, Çünkü 
                                      Lütuf Herşeyden daha önemlidir ve büyüktür, 
                                      dolayısı ile günaha düşmüş olmamız bizim 
                                      lütüfdan uzaklaşmamız 
                                      veya Lütfun bittiği anlamına asla gelmez. 
                                      Çünkü Lütfu aldığımızda bize bu lütfu veren 
                                      (Tanrı) bizi korumaktadır. Yoksa bizim irademizle 
                                      “Aman ben lütufdan düşmemek için günahdan 
                                      uzak durayım” diye çalışmamızla değildir. 
                                       Sizde iyi bir işe başlamış olan Tanrı'nın bunu, Mesih İsa'nın 
                                      gününe dek bitireceğine güvenim vardır (Filipeliler 
                                      1:6).  Elçi Pavlus Filipililere yazdığı 
                                      bu mektubda açıkca 
                                      söylediği gibi “Tanrının sizde başladığı 
                                      işe Rabbin ikini gelişine kadar sürdüreceğini 
                                      yani bizleri koruyacağını bizimle birlikte 
                                      olacağını söylemiştir, Elçi Pavlus burada 
                                      Günah işlemezseniz imandan uzaklaşmazsanız 
                                      dememiştir.”  Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler. Onlara sonsuz 
                                      yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden 
                                      kapamaz. Onları bana veren Babam her şeyden üstündür. Onları Baba'nın elinden kapmaya kimsenin 
                                      gücü yetmez (Yuhanna 10:27-29).  Bu ayetdede Rab Yahudi yetkililere 
                                      bu sözleri söyleyerek Rabbin Lütfuyla kurtardığı 
                                      biz seçilmişlerin ASLA ama ASLA Tanrı’dan 
                                      ayırmaya gücü yetmeyeceğini çünkü koruyan 
                                      ve kayıranın Tanrı olduğu anlatmaktadır. 
                                       Rabbimiz İsa Mesih'in Tanrısı ve Babasına övgüler olsun. 
                                      Çünkü O, kendi büyük merhametiyle yeniden 
                                      doğmamızı sağladı. İsa Mesih'i ölümden diriltmekle 
                                      bizi yaşayan bir ümide, çürümez, lekesiz 
                                      ve solmaz bir mirasa kavuşturdu. Bu miras 
                                      sizin için göklerde saklıdır. Zaman 
                                      sona ererken açığa çıkarılmaya hazır olan 
                                      kurtuluşa kavuşasınız diye iman sayesinde Tanrı'nın gücüyle korunuyorsunuz (1 Petrus 1:3-5). Evet bu ayettede Tanrı tarafından 
                                      korunduğumuz yenilenmiştir. Ve biliyoruzki 
                                      O en iyi ve en güçlü koruyucudur. Çünkü kutsal kılınanları tek bir sunuyla sonsuza dek yetkinliğe 
                                      erdirmiştir (İbraniler 
                                      10:14). Tanrı'nın seçtiklerini kim suçlayacak? Onları aklayan Tanrı'dır. Kim suçlu çıkaracak? Ölmüş, üstelik dirilmiş 
                                      olan Mesih İsa, Tanrı'nın sağındadır 
                                      ve bizim için aracılık etmektedir. Mesih'in sevgisinden bizi kim ayırabilir? 
                                      Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, 
                                      çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı? Yazılmış 
                                      olduğu gibi:Senin uğruna bütün gün öldürülüyoruz,kasaplık 
                                      koyunlar sayılmışız. Ama bizi sevenin aracılığıyla 
                                      bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz. 
                                      Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, 
                                      ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, 
                                      ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne 
                                      de yaratılmış başka herhangi bir şey bizi 
                                      Rabbimiz Mesih İsa'da olan Tanrı sevgisinden 
                                      ayırmaya yetecektir (Romalılar 8:33-39). Ama Kutsal Kitap bize ayrıca İman düşme konusundada bilgi vermektedir. Yani bir Hıristiyan / Bir seçilmiş 
                                      asla imandan düşmeyecektir diyemeyiz çünkü 
                                      Kutsal Kitap’da 
                                      bir çok düşüşü göstermektedir kendi hayatımızda’da 
                                      örnekler olduğu gibi. 
                                      Ama bu düşüşler asla TAMAMEN yani 
                                      ebediyen düşüş değildir. Örneğin Kutsal 
                                      Kitap’daki Davut 
                                      örneği, Eyüp örneği “Eyüp diyorum çünkü 
                                      Eyüp kendisinin günahsız ve doğru bir adam 
                                      olduğunu!!! Biliyor ve Tanrıya böyle doğru 
                                      bir kişinin neden bu acılara layık gördüğü 
                                      için Tanrıyla çekişiyor Tanrıya hesap soruyor 
                                      bu hesap sormayada en güzel cevap “Ama, ey insan, sen kimsin ki Tanrı'ya karşılık veriyorsun? 
                                      Kendisine şekil verilen, şekil verene, `Beni 
                                      niçin böyle yaptın' der mi? Romalılar 
                                      9:20  ‘daki ayettir yani Eyüp kendisinin 
                                      acı çekmemsi gerektiğini Tanrının Hata yaptığını 
                                      ima ederek kısa bir sürede olsa düşmüştür. 
                                      Ama sonra Tanrı onun için “Çünkü onu önceden 
                                      belirlediği ve bildiği için” gerekeni yapmıştır. 
                                      Ayrıca Petrus ve Yahuda örneğide bulunmaktadır. Petrusda 
                                      düşmüştür, Yahuda’da ama Petrus daha önceden 
                                      seçildiği için düşüşten kurtulmuştur. Yahuda 
                                      ise Kurtulamamşıtır. 
                                      Ama Petrusun, Davutun, Eyup’un bu düşüşten kurtulmalarının sebebi aslında gerçekten 
                                      iyi insan oldukları için değil Tanrının 
                                      bizleri seçmiş olmasındandır ayrıca Rab 
                                      biz seçilmişler için yaptığı başkahinlik 
                                      duasıda çok önemlidir. Ben artık dünyada değilim, ama onlar dünyadalar. Ben sana 
                                      geliyorum. Kutsal Baba, onları bana verdiğin 
                                      kendi adınla koru ki, bizim gibi bir olsunlar. 
                                      Kendileriyle birlikte olduğum sürece, bana 
                                      verdiğin kendi adınla onları esirgeyip korudum. 
                                      Kutsal Yazı yerine gelsin diye, mahva giden 
                                      adamdan başka içlerinden hiçbiri mahvolmadı. 
                                      (Yuhanna 17- 11:12).  Sonuç olarak bizler Teslis “Üçlübirlik” tarafından korunmaktayız 
                                      Baba Tanrı bizi asla bırakmaz, Oğul Tanrı 
                                      bizim için araclık 
                                      eder, dua eder, Kutsal Ruh olan Tanrı’da 
                                      devamlı bizlere yol göstererek içimizde 
                                      olarak bizi yönlendirir. Ve bu 3 varlıktan 
                                      daha üstün hiçbir şey olmadığı için bizleri 
                                      onlardan koparamazlar, çünkü elimizi sıkı 
                                      sıkı tutan Tanrı’dır. Bizleri Karşılıksız seven Tanrıdır. 
                                       Ama Seçilmemiş kişiler belki her Pazar ibadete’de katılsa Kutsal Kitab’ı ezberede 
                                      bilse Hatta ve Hatta Rabbin yüzünü direk 
                                      görmüş olsa bile (Yahuda İskariot) seçilmedikten sonra asla imana devam edemeyecektir. 
                                      Ve bu kişiler için asla bir Hıristiyan, 
                                      bir seçilmiş imanını kayıp etti diyemeyiz 
                                      çünkü onlar hiç seçilmemişlerdiki 
                                      yani sahip olmadıkları bir şeyi kaybetsinler. “Bunlar aramızdan çıktılar, ama bizden değildiler. Bizden olsalardı, bizimle kalırlardı. 
                                      Ayrılmaları, hiçbirinin bizden olmadığını 
                                      ortaya çıkardı” (1 
                                      Yuhanna 2:19). Düşüş veya düşmeyiş hakkında açıklanması gereken bir olayda 
                                      bizlerin asla düşmeyeceğimizi Tanrı’nın 
                                      bizi bırakmayacağını bildiğimiz için her 
                                      zaman günah işleye bilir sonrada Tövbe ederiz 
                                      mantığı asla doğru değildir. Çünkü Rab kendine ait olanları bilir ve Rab'bin adını anan 
                                      herkes kötülükten uzak dursun sözleriyle 
                                      mühürlenmiş olarak duruyor” 2. 
                                      Tim 2:19 Ayetinde öğrettiği gibi bizlerin kötülükten uzak durmamızı 
                                      ve Rabbe yakışır bir hayat sürmemizide istemektedir. 5. Günahı tanımlayın. 
                                      Günah kavramı Müjdeyi anlamak için önemli 
                                      midir? Neden? Günah 
                                      = Tanrı’nın yasasına, emirlerine, 
                                      yapmamızı veya yapmamamızı istediği şeylere 
                                      karşı gelmektir kısaca Tanrı’nın yasasını 
                                      bozmaktır. Ve ilk Günah olarak normalde 
                                      Adem ve Havva’nın yasak meyveyi yemesi olarak 
                                      bilmemize rağmen aslında günah bizde doğuştan 
                                      vardır her zaman günah’a doğru bir eğilimimiz 
                                      vardır. Örneğin ilk insanlar olan Havva’nın 
                                      yılanla konuşmasına baktığımızda Havva’nın 
                                      Tanrı’dan şüphe ettiğini görüyoruz bu günahın 
                                      yüreğe giren ilk kıvılcımları idi Havva’da 
                                      ileride ise bu dünyanın nimetleri, Tanrının 
                                      değil kendisinin hoşuna giden davranışları, 
                                      istekleri yapmak dahada 
                                      hoşuna gidiyor ve Şeytan’a uyuyor ve Günah 
                                      işliyor. Günahlı doğduğumuza ilişkin, yani Doğuştan Günaha meyilli bir yüreğimiz olduğuna 
                                      dair Kutsal Kitap’ta bir çok ayetler 
                                      vardır, bunlardan birkaçına bakarsak Her şeyden önce de yüreğini koru, Çünkü yaşam ondan kaynaklanır. 
                                      Özdeyişler 4:23 
                                      Evet burada Yazar yüreğin en büyük problem 
                                      yani yüreğin günaha meyilli olduğunu bize 
                                      söylemiştir, ve yüreği günaha karşı olan 
                                      isteğinden korumamız gerektiğini anlatmıştır. Yürek her şeyden daha aldatıcıdır, iyileşmez, Onu kim anlayabilir? Yeremya 
                                      17:9  Evet 
                                      burada daha açık bir ifade kullanılmaktadır. 
                                      Yüreğin bizleri günaha götüren sebep olduğunu, 
                                      yani çevremizde günahkar çok insan olduğu 
                                      için bizde zamanla onlara benzeyerek günahkar 
                                      olduğumuz değil zaten Günahkar bir yüreğe 
                                      sahip olduğumuzdur.  Ayrıca 
                                      Günah sadece eylemle olmaz (Tıpkı Havva’nın 
                                      Tanrı için yasak meyveyi yemesinden önce 
                                      Tanrı’ya güvenmeyerek yasak meyveden yediği 
                                      gibi) Bu konu Yeni Antlaşmada Rab İsa Mesih 
                                      Tarafından bize Matta 
                                      5:27-28’de şöyle açıklanmaktadır. 
                                      “'Zina etme' denildiğini duydunuz. 
                                      Ama ben size diyorum ki, bir kadına bakıp 
                                      onu arzulayan her adam, zaten yüreğinde o kadınla zina etmiştir.“ Evet 
                                      burada sadece eylemle değil Günaha meyilli 
                                      yüreğimizle düşündüğümüz şeylerde Günah 
                                      olduğu Kurtarıcımız Tarafından söylenmektedir. Ve 
                                      Günah hakkında “Herkesin doğuştan ve HERKESİN 
                                      GÜNAHKAR ve GÜNAHLI olduğu 
                                      hakkında Elçi Pavlus ve Yuhanna şöyle 
                                      demektedir. Romalılar 
                                      3:23 “Çünkü herkes Günah işledi ve 
                                      Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.“ 1.Yuhanna 
                                      1: 8 “Günahımız yok dersek, kendimizi 
                                      aldatırız, içimizde gerçek olmaz.“  Günah kavramı Müjdeyi anlamak için önemli midir? = Evet Çok Önemlidir. Çünkü insan Günahlı olduğunu bilmezse neden Günahlarından 
                                      kurtulmak istesinki 
                                      yani olmayan birşeyden neden kurtulsun. 
                                       Genelde Kiliselerimizde, iş yerlerimizde vs. İman etmemiş 
                                      kişilere İncil dağıtırız veya Kiliseye gelmelerini 
                                      teşvik ederiz ve onların Kiliseye gelerek 
                                      toplantılara katılarak Kutsal Kitap okuyarak 
                                      kendi istekleri ile ve güçleri ile İsa Mesih’e 
                                      gelip iman etmelerini bekliyoruz. Ve burada 
                                      bizler o zaman yanlış yapıyoruz ve kişinin 
                                      kendi doğruluğu ile kendi yüreğinin temiz 
                                      olduğundan İman edip doğruluğunun mükafatı 
                                      olarak Sonsuz ve Ebedi hayata kavuşacağını düşünmekteyiz. 
                                      Daha öncede yazdığım gibi kişinin yüreği 
                                      asla kendi başına bizim duyurmaya çalıştığımız 
                                      müjde ile Rabbe yönelmez, Yönele bilmesi 
                                      için kişinin Rabbe ihtiyacının olduğunu 
                                      anlatmak gerekir, Çünkü Tek Kurtarıcı, Günahlardan 
                                      Tek Temizleyici O’dur İsa Mesihdir.  Biz öncelikle Hepimizin Günahkar, hepimizin yüreğinin günaha 
                                      meyilli olduğunu anlayabiliyorsak insanlara 
                                      Müjdeyi daha sağlam ve daha etkili sunabiliriz. 
                                      İnsanlarla Müjdeyi paylaşırken Rabbin bizleri 
                                      çok sevdiğini, bizler için acı çektiğini, 
                                      kendisini alçalttığını ve bizleri kendi 
                                      çocukları olma hakkını verdiğini anlatırken 
                                      aynı zamanda TÜM BUNLARI BİZLERİN GÜNAHLI 
                                      OLDUĞUMUZDAN bizlerin günahdan 
                                      kurtulabilmesi için Rabbe gelmelerini anlatmalıyız. 
                                      Kanser olduğunu bilmeyen bir hasta neden 
                                      gidip o kadar çok para ödeyerek kanser ilacı 
                                      alıp içsinki?? 
                                      İnsana önce biz bir doktor gibi Kanserli 
                                      olduğunu ve tedavi olması gerektiğini anlatmalıyız 
                                      ve Reçetesinede 
                                      İSA MESİH yazmalıyız.  6.Tamamen bozulmuşluk 
                                      Mesih İsa’yı başkalarına anlatmamız konusunda 
                                      kullandığımız yöntemlerde bizi etkiler mi? 
                                      Nasıl? Tamamen bozulmuşluk, istisnasız tüm insanlığın düşmüş olduğuna 
                                      inanmaktadır ve fikrine sahiptir. Buna göre 
                                      günah bizi tamamen kökten etkilemektedir 
                                      ve günahsız hiçbir insan yoktur. Biz bu 
                                      sınavdaki 5. soruda Müjdeyi paylaşırken 
                                      Günahtan da bahsetmemiz gerektiğini söylemiştik 
                                      ve yine tekrarlayarak insanların tamamen 
                                      bir günah batağında olduğunu anlatmak gerekir 
                                      ama insanlar buna karşı  
                                      kendilerine bakarak belki günah işlediklerini 
                                      kabul edebilirler ama Tamamen günaha battığını 
                                      “insansı kökten etkilediği için” kabullenmeye 
                                      bilirler çünkü en azından birisine yardım 
                                      ettiğini kurallara uyduğunu v.s. v.s. düşüne 
                                      bilirler, bu durumda müjdeye ihtiyaçlarının 
                                      olmadığını hissedebilirler. Ama biz onlara 
                                      Tanrı’nın o yaptığımız işlere değil sadece 
                                      lütufla kurtula bileceğini anlatmamız gerekecektir. 7.İnsanın iradesi 
                                      ile insanın yetenekleri arasındaki ilişki 
                                      nedir? Bizim özgür irademiz var mı? Görüşünü 
                                      ayetlerle destekleyin. İnsanın iradesi ve doğal yetenekleri vardır biz bu yetenekle 
                                      ile düşünebiliriz, okuyabiliriz, görebiliriz 
                                      v.s. v.s. yapabiliriz  Düşüne biliriz dedik bu düşüncelerimizde bizler için çok 
                                      zor olan şeyleride 
                                      düşüne bilir arzulaya biliriz örneğin uçmak 
                                      gibi, uçmayı tüm insanlar isteyebilir ama 
                                      doğal yetenek sınırsız değildir ve uçma 
                                      eylemini gerçekleştiremeyiz ancak Tanrı’nın 
                                      bize verdiği özgür irade sınırlı olduğu 
                                      için bunları 
                                      yapamayız  Örneğin benim yüreğimde İsa’yı seçme için Tanrı bana bir 
                                      yetenek (arzu) vermemişse neden ben İsa’yı 
                                      seçeyim ki, Çünkü benim yüreğimde iyiye 
                                      karşı bir istek yoksa ben iyiyi seçmem çünkü 
                                      o isteğe o yeteneğe sahip değilim. Rab 
                                      baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük 
                                      çok, aklı fikri hep kötülükte. Yaratılış 
                                      6:5  Bu ayet’dede olduğu gibi insanlar 
                                      özgür iradelerinden dolayı hep kötüyü hep 
                                      günahı düşünüyorlar çünkü bu dünyada onlar 
                                      cazip geliyor, çünkü yüreklerinde doğruluğu 
                                      cazip kılacak yetenek arzu yok. Sonuç olarak Özgür irademiz vardır bu doğal insan özgür 
                                      iradesi ile birçok iş yapabilirim ama yeteneklerim 
                                      sınırsız değildir bazı yeteneklere Tanrı’nın 
                                      özgür iradeye ek olarak verdikleri ile sahip 
                                      olabilirin. Örnek Sizlere, 
                                      Baba’nın bana yöneltmediği hiç kimse bana 
                                      gelemez dememin nedeni budur” 
                                      (Yuhanna 
                                      6:65)  Burada Rab bu konuya açıklık getirmektedir. Tanrı herkese 
                                      özgür irade vermiştir tüm seçilmişler gibi 
                                      diğer seçilmemiş “ADALETİ ALACAK” kişilerde 
                                      özgür irade vermiştir ve onlarında belli 
                                      bir yeteneğe sahip olduğunu biliyoruz ama 
                                      Tanrı ek olarak Seçilmişlerine İsa Mesih’e 
                                      yönelme arzusu vermiştir. 8.”Karşı konulmaz 
                                      lütuf” bizi Tanrının ite kaka kendi krallığına 
                                      soktuğu anlamında mıdır? Neden ya da neden 
                                      değil? Karşı konulmaz Lütuf Tanrının bizi ite kaka krallığına soktuğu 
                                      anlamı değildir.  Ama bu lütuf bizim ellerimizi ayaklarımız bağlayıp bize 
                                      Tanrının istediğini yaptırdığı anlamında 
                                      da değildir. Karşı konulmaz lütuf Karşı 
                                      konulmazdır çünkü Tanrı yüreğimize koyduğu 
                                      arzu ve istek bizim Tanrıya yönelmemizi 
                                      sağlar ve tüm bu lütfu 
                                      alanlarda amacına ulaşır. “Baba'nın 
                                      bana verdiklerinin hepsi bana gelecek ve 
                                      bana geleni ben asla kovmam.” (Yuhanna 6:37). 9.Eğer insanlar 
                                      kendi günahları içinde ölüyseler 
                                      (Efesliler 2:1) O zaman neden müjdeyi 
                                      vaaz etmemiz gerekiyor. Bu konuyu açıklarken 
                                      ayetlerle destekleyin. Evet hepimiz tüm insanlar günahları içinde ölüydük “Sizler bir zamanlar, içinde yaşadığınız suç ve günahlarınızdan ötürü ölüydünüz.Efesliler 2:1” ama Tanrının lütfu 
                                      ile şu anda bizler yeniden doğduk  “Ama merhameti bol olan Tanrı bizi 
                                      çok sevdiği için, suçlarımızdan ötürü ölü 
                                      olduğumuz halde, bizi Mesih'le birlikte 
                                      yaşama kavuşturdu. O'nun lütfuyla kurtuldunuz.” Efesliler 2:4 
                                      Bu ayetdede görüldüğü gibi bizler günahın içinde ölü olsak bile 
                                      Tanrı’nın lütfu 
                                      ve karşılıksız sevgisi sayesinde yeniden 
                                      doğduk bunun için seçilmişler belki farkında 
                                      olmasalar bile onlar ölü değildir onlar 
                                      yaşıyorlar ve bu yaşadıklarının farkına 
                                      varmaları için müjdeyi vaaz etmeliyiz. Ve 
                                      ayrıca biz hangi insanın seçilmiş hangi 
                                      insanın seçilmemiş olduğunu bilemeyiz eğer 
                                      biz müjdeyi vaaz etmezsek bunlar seçilmemişlerdir 
                                      diye seçilmiş olanada 
                                      müjdeyi vaaz etmemiş olabiliriz. Seçilmişlerin İman etmesi en önemli olay müjdeyi duyup iman etmesi değildir 
                                      zaten onlar mutlaka yüreklerindeki karşı 
                                      konulmaz etkin lütüfla 
                                      Mesihi arayacaklardır 
                                      Mesihe geleceklerdir. 
                                      Ama seçilmişlerin seçilmiş olduklarının 
                                      farkına varıp imanda daha erken gelişmeleride 
                                      pekişmeleri ve büyümeleri önemlidir.  10. Evrensel çağrı 
                                      ile etkin çağrı arasındaki farklılıkları 
                                      açıklayın.  Etkin çağrı, Tanrı’nın yüreğimize koyduğu bir istek bir arzu bir yönlendirme  çağrısıdır örneğin Tanrı’nın benim yüreğime Mesih 
                                      Arzusu koydu ise ben Mesihi 
                                      arzularım ve etkin çağrı isminden anlaşıldığı 
                                      gibi etkindir ve amacına ulaşır. Evrensel çağrı ise herkes tarafından işitilebilir ancak evrensel çağrıya 
                                      etkin çağrıyı alanlar gelebilirler 11.Eğer Mesih İsa 
                                      haç üzerinde bütün insanlığı kurtardıysa 
                                      ve Tanrıyla barıştırdıysa Tanrının öfkesini 
                                      kaldırmak için insanların günahlarını bağışladıysa 
                                      neden bütün insanlık kurtulmadı? Çünkü İsa Mesih tüm insanlığın, tüm dünyanın günahlarına 
                                      kefaret olmadı, çünkü İsa Mesih tüm dünyadaki 
                                      insanlar için dua etmedi. “Onlar için istekte bulunuyorum. Dünya için değil, bana verdiğin kimseler için istekte bulunuyorum. Çünkü onlar senindir” (Yuhanna 17:9). Ve İsa Mesih sadece Haç üzerinde önceden 
                                      belirlenenler için önceden seçilenler için 
                                      hayatını vermiştir. Ama bu İsa Mesihin 
                                      Çarmıhta uğrumuza akıttığı kanın sadece 
                                      seçilmişleri kurtaracak kadar yeterli olduğu 
                                      anlamında değildir.!!  
                                        |