SEVİNÇ GETİRİCİ HABER
MARKOS
(Tanrı’nın Mesih’i: İnsana Hizmet Sunan)
Önsöz
İ.S. 55-60 yıllarında Tanrı esiniyle Roma’da yazılan bu
İncil parçasında onu yazanın adı geçmiyor.
Genel olarak bu kişinin Markos diye
tanınan Yuhanna olduğu bilinir (Habercilerin
İşleri 12:25). Markos öğrenci Petros
aracılığıyla Mesih bağlısı oldu (I.Petros
5:13). Annesinin adı Meryem’di; ilk
inanlılar dua etmek için onun evinde
bir araya gelirdi (Habercilerin İşleri
12:12). Markos, Pavlos ve Barnabas’la
birlikte ilk Haber Gezisi’ne katıldı
(Habercilerin İşleri 12:25; 13:5).
Yazının birçok yerinde de görüldüğü gibi Markos, İsa’nın
yaşamını ve işlerini belirgin güçle
ve kesin yetkiyle hiç durmadan süren
bir hizmet olarak belirtir. O’nun yetkisi
öğretisinde, cinleri çıkarmasında, günahları
bağışlamasında görülür. Olaylar geliştikçe
bağlıları İsa’yı daha iyi anlar, O’na
direnenlerin düşmanlığı ise artar. Markos
İsa’nın on dokuz mucizesine değinerek,
bunlara O’nun öğretisinden daha da geniş
çapta yer ayırır.
Bu yazı şöylece özetlenebilir:
I.
Hazırlayıcı olaylar 1:1-13
II.
Galile’de önceki hizmet 1:14-7:23
III.
Sur ve Sayda’yı ziyaret 7:24-30
IV.
Kuzey Galile’de hizmet ve öğreti 7:31-9:50
V.
Perea’daki hizmetin sonu, Yeruşalim’e yolculuk 10:1-52
VI.
İsa’nın çarmıha çakılışı ve dirilişiyle ilgili olaylar 11-16:8
VII.
Dirilen İsa’nın açıklanışı ve göklere yükselişi 16:9-20
KAMU HİZMETİNDEN ÖNCEKİ OLAYLAR
Yahya’nın Bildirisi 1-8
(Matta 3:1-12; Luka 3:1-18; Yuhanna
1:19-28)
[Tanrı Oğlu] İsa Mesih’e
ilişkin Sevinç Getirici Haber’in başlangıcı.
2Yeşaya peygamberde yazılı olduğu
gibi:
“İşte önünden habercimi gönderiyorum.
O senin yolunu hazırlayacaktır.
3Çölden bir ses yükseliyor:
‘Rab’bin yolunu hazırlayın,
O’nun geçitlerini düzleyin.’”
4Vaftizci Yahya çöl ortasında belirdi; günahtan dönüp vaftiz edilme gereğini
bildiriyordu. Günahların bağışlanmasıyla
ilgiliydi bu. 5Tüm Yahudiye ülkesiyle Yeruşalim’de oturanların hepsi Yahya’ya koşuyor, günahlarını
açıklayarak Ürdün Irmağı’nda onun eliyle
vaftiz ediliyordu.
6Yahya deve kılından bir giysi kuşanmıştı; belinde de deri bir kemer vardı.
Çekirge ve yaban balıyla karnını doyuruyordu.
7“Benden sonra benden daha güçlü olan geliyor” diyerek sözü yayıyordu. “Ben
eğilip O’nun çarıklarının bağlarını
çözmeye bile yeterli değilim. 8Ben sizleri su ile vaftiz ettim.
O sizi Kutsal Ruh’la vaftiz edecektir.”
İsa’nın Ürdün Irmağı’nda Vaftizi,
Çölde Denenmesi 9-13
(Matta 3:13-4:1; Luka 3:21,22;
4:1-13)
9O sırada İsa, Galile bölgesinin Nasıra kentinden geldi ve Yahya’nın eliyle
Ürdün Irmağı’nda vaftiz edildi. 10İsa sudan çıkar çıkmaz, göklerin
yarıldığını ve Ruh’un güvercin gibi
üzerine indiğini gördü. 11Göklerden bir ses duyuldu:
“Sen benim sevgili Oğlum’sun;
Senden hoşnutum.”
12Ruh O’nu hemen çöle yöneltti. 13İsa kırk gün çölde kalarak şeytan
tarafından denendi. Yabanıl hayvanlarla
bir arada kaldı. Melekler O’na hizmet etti.
GALİLE’DE KAMU HİZMETİ
İsa Dört Balıkçıyı Öğrenciliğe
Çağırıyor 14-20
(Matta 4:12-22; Luka 4:14,15;
5:1-11)
14Yahya’nın tutuklanmasından sonra İsa, Galile’ye gelip Tanrı’nın Sevinç Getirici
Haberi’ni yaydı.
15“Vakit doldu, Tanrı’nın hükümranlığı yaklaştı; günahtan dönün, Sevinç Getirici Haber’e iman
edin” diyordu.
16İsa, Galile Denizi’nin kıyılarında dolaşırken, Simon’la kardeşi Andreas’a
rastladı. Denize ağ atıyorlardı; çünkü
balıkçıydılar. 17İsa onlara, “Ardım sıra gelin” dedi. “Sizi insan avcısı yapacağım.” 18Onlar da hemen ağlarını bırakıp
O’nun ardı sıra gittiler. 19Oradan biraz ileriye doğru gidince
Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna’ya
rastladı. Teknede ağları onarıyorlardı.
20İsa hemen onları çağırdı. Babaları
Zebedi’yi yanındaki emekçilerle teknede
bırakıp İsa’nın ardı sıra gittiler.
İsa Kötü Ruhu Çıkarıyor 21-28
(Luka 4:31-37)
21Kafernahum’a vardılar. İsa Şabat günü dosdoğru
sinagoga girdi, öğretmeye
başladı. 22Öğretisine şaşırıp kaldılar. Çünkü
onlara yetki sahibi biri gibi öğretiyordu.
Dinsel yorumculara benzemiyordu.
23Sinagogta kötü ruha tutulmuş bir adam vardı. 24“Bizden ne istiyorsun, Nasıralı İsa?” diye bağırdı. “Bizi mahvetmeye mi geldin?
Senin kim olduğunu biliyorum: Tanrı’nın
Kutsalı’sın.”
25İsa onu payladı: “Daha fazla konuşma; onun bedeninden
çık!” 26Kötü ruh adamı sarstı, yüksek
sesle haykırarak ondan çıktı. 27Herkes şaşırdı. “Bu nasıl iştir?”
diyerek aralarında tartıştılar. “Yepyeni
bir öğreti. Kötü ruhlara bile yetkiyle
buyruk veriyor. Onlar da buyruğuna uyuyor.”
28İsa’nın ünü hemen Galile çevresinde her yere yayıldı.
İsa Birçok Hastayı İyileştiriyor
29-34
(Matta 8:14-17; Luka 4:38-41)
29İsa sinagogtan ayrılıp Yakup ve Yuhanna’yla birlikte dosdoğru Simon ile Andreas’ın
evine gitti. 30Simon’un kaynanası ateşler içinde
hasta yatıyordu. Durumunu hemen İsa’ya
bildirdiler. 31İsa yaklaşıp kadını elinden tuttu ayağa kaldırdı. Kadının ateşi düştü, hem
de onlara hizmet etti.
32O akşam güneş battıktan sonra, bütün hastaları ve cine tutulmuşları O’na getirdiler.
33Tüm kent halkı kapının önünde
toplanmıştı. 34İsa çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle hastalık çeken birçok
kişiyi sağlığa kavuşturdu; bir sürü
cini çıkardı. Cinlere tek söz söyletmiyordu.
Çünkü cinler O’nun kim olduğunu biliyorlardı.
İsa Tanrı Bildirisini Galile’de
Yayıyor 35-39
(Luka 4:42-44)
35Sabah çok erken, alaca karanlıkta kalkıp herkesten ırak bir yere gitti ve
orada dua etti. 36Simon’la beraberindekiler O’nu
izlediler. 37Bulduklarında kendisine, “Herkes
seni arıyor” dediler. 38İsa, “Başka
yere gidelim” dedi. “Yakın
kasabalara; oralarda da sözü yaymam
gerek. Çünkü bunun için geldim.”
39Sinagoglarında sözü yayarak ve cinleri çıkararak tüm Galile bölgesini dolaştı.
İsa Cüzamlıyı Paklıyor 40-45
(Matta 8:1-4; Luka 5:12-16)
40Bir cüzamlı İsa’ya yaklaştı. Diz çökerek, “Eğer istersen beni pak kılabilirsin”
dedi. 41İsa acı duyarak elini uzattı,
ona dokundu. “İstiyorum,
pak kılınasın” dedi. 42O anda adam cüzamından paklandı. 43İsa onu kesinlikle uyararak hemen
yanından gönderdi: 44“Kimseye bir şey söylemeyesin.
Ama git, kendini rahibe göster. Pak kılındığına ilişkin onlara tanıklıkta bulunmak
için Musa’nın buyurduğu sunuyu sun.”
45Ama adam koşup her şeyi yaymaya ve haberi bildirmeye koyuldu. Öyle ki, İsa
artık bir kente açıkça giremez oldu.
Kent dışında ırak yerlerde kalıyordu.
Her yönden koşarak O’na geliyorlardı.
İsa Günahları Bağışlıyor, İnmeliyi
İyileştiriyor 1-12
(Matta 9:1-8; Luka 5:17-26)
Aradan birkaç gün
geçtikten sonra İsa Kafernahum’a dönünce
O’nun evde olduğu duyuldu. 2Öylesi çok insan toplandı ki,
eve sığamaz oldular. Kapının önünde
bile durulacak yer kalmamıştı. İsa onlara
sözü bildiriyordu. 3Dört kişi geldi; İsa’ya bir inmeliyi
getirmişlerdi. 4Kalabalıktan ötürü kendisine yaklaşamadılar. Bunun üzerine İsa’nın bulunduğu
yerin damını deldiler. Bu deliği genişletip
inmeliyi yattığı döşekle birlikte aşağı
indirdiler. 5İsa onların imanını görünce inmeliye,
“Oğul, günahların
sana bağışlandı” dedi.
6Dinsel yorumculardan bazıları orada oturuyor, derinden derine kafa yoruyorlardı:
7“Bu adam niçin böyle konuşuyor?
Sövüyor. Tanrı’dan başka kim günahları
bağışlayabilir ki?”
8O anda İsa onların neye kafa yorduklarını ruhunda bilerek, “Niçin bunlara kafa yorup duruyorsunuz?” dedi. 9“Hangisi daha kolaydır? İnmeliye, ‘Günahların sana bağışlandı’
demek mi yoksa, ‘Kalk, döşeğini kaldır
ve yürü’ demek mi? 10Öyleyse, İnsanoğlu’nun yeryüzünde günahları bağışlamaya yetkili olduğunu bilmeniz
gerekir..” Ardından İsa inmeliye döndü, 11“Sana diyorum kalk, döşeğini kaldır ve evine git” dedi.
12Adam kalktı hemen döşeğini kaldırıp herkesin gözü önünde çıkıp gitti. Hepsi
de şaşırıp kaldı. Tanrı’yı yücelterek,
“Böylesini hiç görmedik” dediler.
İsa Levi’yi Çağırıyor 13-17
(Matta 9:9-13; Luka 5:27-32)
13İsa yine deniz kıyısına gitti. Tüm topluluk O’na geliyor, O da onlara öğretiyordu.
14İsa bir yoldan geçerken, Alfeos oğlu Levi’nin gümrük yerinde oturduğunu gördü.
O’na, “Ardım
sıra gel” dedi. O da kalkıp İsa’nın
ardı sıra gitti.
15İsa Levi’nin evinde sofraya oturdu. Gümrük vergisi toplayanlarla günahlılardan
oluşan büyük bir topluluk İsa’yla ve
öğrencileriyle birlikte sofradaydı.
Çünkü O’nu izleyenlerin sayısı yüksekti.
16Ferisiler’in dinsel yorumcuları, O’nun günahlılar ve gümrük vergisi toplayanlarla
birlikte yemek yediğini görünce, öğrencilerine
sordular: “Niçin gümrük vergisi toplayanlarla
ve günahlılarla birlikte yemek yiyor
O?” 17İsa bunu duyunca onlara, “Sağlamlara değil, hastalara
doktor gerekir” dedi. “Ben
doğru kişileri değil, günahlıları çağırmaya
geldim.”
Oruç Sorunu Aydınlatılıyor 18-22
(Matta 9:14-17; Luka 5:33-39)
18Yahya’nın öğrencileriyle Ferisiler oruç tutuyordu. Bazı kişiler İsa’ya yaklaşıp,
“Neden Yahya’nın öğrencileriyle Ferisiler’in
öğrencileri oruç tutuyor da senin öğrencilerin
oruç tutmuyor?” diye sordu. 19İsa onları yanıtladı: “Güvey kendileriyle birlikteyken, yakınlarının oruç tutması beklenir
mi? Güvey onlarla birlikte oldukça oruç
tutamazlar. 20Ama güveyin onlardan alınacağı günler gelecek; işte o zaman,
o gün oruç tutacaklar.
21“Hiç kimse eski bir giysiye yeni bir kumaş parçası yamamaz.
Çünkü yamarsa, yama tüm giysiyi parçalar
–yeni parça eski kumaşı yırtar– ve daha
beter bir yırtık oluşur. 22Yine hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara koymaz. Bunu yaparlarsa
şarap tulumları yırtar. Hem şarap telef
olur, hem de tulumlar yırtılır. Hayır,
yeni şarabı yeni tulumlara koyarlar.”
Tanrısal Saygı mı, Töresel Alışkı
mı 23-28
(Matta
12:1-8; Luka 6:1-5)
23İsa bir Şabat günü buğday tarlaları
arasından geçiyordu. Öğrencileri yolda
yürürken başakları koparıyorlardı. 24Ferisiler İsa’ya,
“Bak” dediler. “Niçin Şabat günü yasal
olmayanı yapıyorlar?”
25İsa yanıtladı: “Davut’la yanındakilerin karınları
acıkıp yemeğe gereksinim duyduklarında
ne yaptıklarını hiç okumadınız mı? 26Abiatar’ın rahipliği döneminde nasıl Tanrı Evi’ne
girip ‘kutsal sunu ekmeklerini’ yediğini.
Oysa o ekmeği yemeye yalnız rahipler
yetkili değil miydi? Üstelik Davut ekmeği
yanındakilere de verdi.”
27İsa sözlerini şöyle sürdürdü: “Şabat günü insan yararına
saptandı, insan Şabat günü yararına
değil. 28Bu durumda İnsanoğlu Şabat gününün de Rab’bidir.”
İsa’nın Saptadığı ve Duyurduğu
Kural 1-6
(Matta 12:9-14; Luka 6:6-11)
İsa yine sinagoga
girdi. Orada eli kupkuru kesilmiş bir
adam vardı. 2Şabat günü adamı sağlığa kavuşturup kavuşturmayacağını görmek için gözlerini
O’na diktiler. Amaçları O’nu suçlu çıkarmaktı.
3İsa eli kupkuru kesilmiş adama, “Buraya gel”
dedi. 4Sonra onlara döndü: “Şabat günü iyilik yapmak mı, yoksa kötülük yapmak mı yasaldır?
Can kurtarmak mı, yoksa can almak mı?”
Onlar tek söz söylemedi.
5İsa, öfkeyle onları tepeden tırnağa süzdükten sonra yüreklerinin katılığına
üzülerek adama, “Elini
uzat” dedi. O da uzattı; eli
sapasağlam oldu.
6Ferisiler Herodesçiler’le birlikte hemen
dışarı çıkıp İsa’yı ortadan kaldırmak
için birbirleriyle danıştılar.
Deniz Kıyısındaki Topluluk 7-12
(Matta 12:15,16; Luka 6:17-19)
7İsa öğrencileriyle birlikte deniz kıyısına çekildi. Galile’den büyük bir topluluk
O’nun ardı sıra gitti. Yahudiye’den,
8Yeruşalim’den, İdumea’dan, Ürdün’ün karşı yakasından, Sur ile Sayda yöresinden
büyük topluluklar yapmakta olduğu işleri
haber alarak O’na geldiler. 9İsa kalabalıkta ezilmemek için, öğrencilerine bir kayık hazırlamalarını buyurdu.
10Pek çok kişiyi sağlığa kavuşturdu.
Öyle ki, hastalığı olan herkes O’na
dokunabilmek için üzerine üşüşüyordu.
11Kötü ruhlar O’nu görünce önünde yere düşüp, “Sen Tanrı’nın Oğlu’sun” diye
bağırıyorlardı.
12İsa, kim olduğunu açıklamasınlar diye onları sert biçimde paylıyordu.
On İki Öğrencinin Seçilmesi 13-19
(Matta 10:1-4; Luka 6:12-16)
13İsa bir dağ yamacına çıktı. İstediği
kişileri yanına çağırdı. Onlar da gittiler.
14Kendisiyle birlikte kalacak, sözü yaymaya gönderebileceği on iki kişi atadı.
[Onları Haberciler diye adlandırdı.]
15Onlara cinleri kovma yetkisini verdi. 16[Atadığı on iki kişi şunlardır:] Petros diye adlandırdığı Simon, 17Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna –onlara Gök Gürlemesi’nin Oğulları
anlamına gelen Boanerges adını verdi–
18Andreas, Filippos, Bartolomeos, Matta, Tomas, Alfeos’un oğlu Yakup, Taddeos,
Partizan Simon 19ve İsa’yı ele veren Yahuda İşkariyot.
Tanrı’nın Ruhu Aracılığıyla Cinleri
Çıkarıyor 20-30
(Matta 12:22-32; Luka 11:14-23;
12:10)
20İsa bundan sonra bir eve girdi. Yeniden toplanan kalabalık yüzünden yemek
yemeye bile olanak bulamadılar. 21Yakınları bunu duyunca, O’nu bulmak
için sokağa döküldü. Çünkü kendinden
geçtiğini söylüyorlardı. 22Yeruşalim’den gelen dinsel yorumcular da, “O’nu Beelzebul tutmuş” diyorlardı.
“Cinlerin başkanı aracılığıyla cinleri
çıkarıyor.”
23İsa onları yanına çağırdı, simgesel yoldan, “Şeytan
şeytanı nasıl dışarı atabilir?”
diye sordu. 24“Kendi içinde ikiye bölünen bir krallık ayakta duramaz. 25Kendi içinde ikiye bölünen bir ev de ayakta duramaz. 26Şeytan da kendine karşı
ayaklandı ve ikiye bölündüyse ayakta
duramaz. Tam tersine, sonu gelmiştir. 27Hiç kimse güçlü bir adamın evine girip mallarını
yağma edemez. Ancak güçlü kişiyi bağlarsa
ondan sonra evini yağma edebilir.
28Doğrusu size derim ki, her tür günah ve ağızdan çıkan her
sövgü ademoğullarına bağışlanacaktır. 29Ama her kim Kutsal Ruh’a karşı söverse sonsuzluk boyunca
bağışlanmayacaktır. O kişi sonsuzluk
boyunca günah sorumluluğu altındadır.” 30Çünkü onlar İsa’da kötü ruh var diye söz etmekteydiler.
İsa’nın Annesiyle Kardeşleri 31-35
(Matta 12:46-50; Luka 8:19-21)
31İsa’nın annesiyle kardeşleri gelip dışarıda durdu. Adam gönderip İsa’yı çağırttılar.
32Topluluk O’nun çevresinde oturmuştu.
Gönderilenler, “Annenle kardeşlerin
dışarıda seni soruyor” dedi.
33İsa, “Annemle kardeşlerim kimdir?” diyerek
konuştu. 34Sonra çevresinde oturanlara göz gezdirdi. “İşte annemle kardeşlerim” dedi. 35“Tanrı’nın isteğini kim uygularsa kardeşim, kız kardeşim,
annem odur.”
Ekinci Simgesi1-9
(Matta 13:1-9; Luka 8:4-8)
İsa yine Galile Denizi
kıyısında öğretmeye başladı. Çok büyük
bir topluluk çevresini sarınca, O’nun
denizde bir kayığa geçip oturması gerekti.
Tüm topluluk deniz kıyısında toplanmıştı.
2İsa simgesel öykülerle onlara
birçok konuyu öğretiyordu. Öğretişinde
şunları anlatmaktaydı:
3“Dinleyin. Bir ekinci tohum ekmeye çıktı. 4O ekerken, tohumların kimi yolun kenarına düştü,
kuşlar inip onu yedi. 5Başka bir tohum ise kayalık bir yere düştü. Orada bol toprak
olmadığından hemen filizlendi. Çünkü
toprağın derinliği yoktu. 6Güneş doğunca kavruldu, kökten yoksun olduğundan
kuruyup gitti. 7Başka tohumsa dikenlerin
arasına düştü, dikenler gelişip onu
boğdu; ürün vermedi. 8Başkaları da verimli toprağa düştü, büyüyüp gelişti.
Otuz kat, altmış kat, yüz kat ürün verdi.”
9İsa konuşmasını, “İşitecek kulağı olan işitsin”
diyerek sona erdirdi.
Simgelerden Çıkan Anlam 10-12
(Matta 13:10-17; Luka 8:9,10)
10Topluluk dağılınca, kendisiyle birlikte bulunanlar ve On İkiler İsa’dan simgesel
öykülerle ilgili bilgi istedi. 11İsa onları yanıtladı: “Tanrı hükümranlığının gizi
sizlere sağlanmıştır. Ama onlara –dışta
bulunanlara– her şey simgesel öykülerle
açıklanır.
12Öyle ki,
“‘Çok görsünler ama kavramasınlar.
Çok dinlesinler ama anlamasınlar.
Olmaya ki, dönüp de bağışlansınlar.’”
Ekinci Simgesinin Anlamı 13-20
(Matta 13:18-23; Luka 8:11-15)
13İsa onlara, “Bu simgesel öyküyü anlamıyor musunuz?”
dedi. “Öyleyse
simgelerin tümünü nasıl anlayacaksınız?
14Ekinci Tanrı Sözü’nü eker. 15Yol kenarındakiler sözün ekildiği kişileri simgeler.
Bunlar sözü duyar duymaz şeytan gelip
kendilerine ekilen sözü taşır götürür. 16Kayalıklara ekilenler ise sözü işitir işitmez
hemen sevinçle ona sarılanlardır. 17Ne var ki, kökleri olmadığından gelmeleriyle gitmeleri bir
olur. Sonra Kutsal Söz konusunda acı
ya da saldırıyla karşılaşınca hemen
kösteklenirler.
18“Dikenler arasına ekilenlere gelince, bunlar sözü işitenlerdir. 19Ne var ki, dünya kaygıları, zenginliğin aldatıcılığı
ve çeşitli istekler araya girerek sözü
boğar ve söz verimsiz kalır. 20Verimli toprağa ekilenler ise sözü duyup benimseyenlerdir.
Otuz kat, altmış kat, yüz kat ürün verir.”
Şamdanda Yanan Işık 21-25
(Matta 5:15; 10:26; Luka 8:16-18)
21İsa onlarla konuşmasını şöyle sürdürdü: “Odaya ışık
getirildiğinde onu buğday ölçeğinin
ya da yatağın altına mı koyarlar? Onun
yeri şamdan değil midir? 22Açıklanmayacak gizli
kapaklı bir olgu yoktur. Ne de açığa
çıkarılmayacak gözden gizli bir konu vardır. 23İşitecek kulağı olan işitsin.”
24İsa, “İşittiğinize dikkat edin” dedi. “Hangi ölçüyle ölçerseniz aynı ölçüyle ölçüleceksiniz; hem üstüne
de eklenecektir. 25Çünkü kendisinde bulunana
daha da çok verilecek, ama bir şeyi
olmayandan elindeki bile alınacaktır.”
Tanrı Hükümranlığının Yayılması
26-29
26İsa konuşmasını sürdürdü: “Tanrı’nın hükümranlığı
toprağa tohum eken bir adama benzer.
27Gece yatar, gündüz kalkar.
Tohum filiz sürer ve gelişir; adam bunun
nasıl olduğunu anlamaz. 28Toprak kendiliğinden ilkin uzun yaprağı, sonra
başağı, sonra da başaktaki dolu taneyi
yetiştirir. 29Taneler olgunluğa erer ermez adam hemen orağı
vurur. Çünkü biçim vakti gelmiştir.”
Tanrı Hükümranlığı Neye Benzer?
30-34
(Matta 13:31,32; Luka 13:18,19)
30İsa, “Tanrı hükümranlığını neye benzetebiliriz, ya
da ona hangi simgesel öyküyü uygulamamız
gerekir?” dedi. 31“O bir hardal tohumuna benzer. Toprağa ekildiğinde yerdeki
tüm tohumların en küçüğüdür. 32Ama ekildikten sonra
büyür ve ekinler içinde en büyüğü olur.
İri iri dallar çıkarır. Öyle ki, göğün
kuşları gölgesinde tüneyebilir.”
33Bunlara benzer daha bir sürü simgesel öyküyle onlara kavrayabildikleri oranda
Kutsal Söz’ü anlattı. 34Simge kullanmadan bir şey anlatmazdı.
Ama öğrencilerine özel olarak her şeyi
açıklardı.
İsa Fırtınayı Durduruyor 35-41
(Matta 8:23-27; Luka 8:22-25)
35Aynı gün akşam bastırınca İsa öğrencilerine, “Denizin
karşı yakasına geçelim” dedi.
36Topluluktan ayrıldılar. Öğrenciler
İsa’nın içinde bulunduğu kayığa binip
O’nunla birlikte açıldılar. Başka tekneler
de O’nu izledi.
37Hızla esen korkutucu bir bora çıktı, suları çalkaladı. Dalgalar tekneye öylesine
bindirdi ki, tekne suyla dolmaya başladı.
38İsa teknenin kıçındaydı, başını bir yastığa dayamış uyuyordu. Onu uyandırıp,
“Öğretmen!” dediler. “Mahvolmamıza aldırmıyor
musun?”
39İsa ayağa kalktı, rüzgârı payladı ve denize buyruk verdi: “Dur, dingin ol!” Sert rüzgâr dindi, ortalık sütliman
oldu. 40İsa öğrencilerine, “Niçin korkuyorsunuz?” dedi. “Şu
ana dek imanınız yok mu?”
41Öğrencileri büyük korku tuttu. Birbirlerine, “Kim bu acaba?” diyorlardı. “Rüzgâr
da deniz de buyruğuna boyun eğiyor!”
İsa Yetkiyle Cinleri Kovuyor 1-20
(Matta 8:28; Luka 8:26-39)
Galile Denizi’nin
karşı yakasına, Gerasiniler ülkesine
vardılar. 2İsa tekneyi bırakıp kıyıya çıktı. Mezarların arasından fırlayan, kötü ruhla
dolu bir adam O’nu karşıladı. 3Adam mezarların arasında yaşamaktaydı.
Artık kimse onu bağlayamıyor, zincire
bile vuramıyordu. 4Gerçi, çok kez prangaya vurulmuş, zincirlerle bağlanmıştı, ama zincirleri
kırmış, prangayı parçalamıştı. Hiç kimse
onu yönetim altına alamıyordu. 5Gece gündüz mezarlarda dağlarda çığlık çığlığa bağırır, taşlarla kendisini
yaralardı.
6Adam İsa’yı uzaktan görünce O’na tapındı. 7Ortalığı sarsan bir çığlık atarak, “Ey İsa yüce Tanrı’nın Oğlu, benden ne
istiyorsun?” diye haykırdı. “Tanrı adına
sana yalvarırım, bana işkence çektirme.”
8Çünkü İsa, “Kötü ruh, adamdan çık”
demişti. 9İsa, “Adın
ne?” diye sordu. O da, “Adım
Lejiyon’dur*”
dedi. “Çünkü biz çokluğuz.” 10Kendilerini o bölgenin dışına
göndermemesi için İsa’ya çok yalvardı.
11Orada, bayırda çok büyük bir domuz sürüsü otlamaktaydı. 12Kötü ruhlar İsa’ya, “Bizi domuzlara gönder de onların içine girelim” diye
yalvardı. 13O da onlara izin verdi. Kötü ruhlar
çıkıp domuzların içine girdi. Sürü uçurumdan
aşağı denize uçtu. Yaklaşık iki bin
domuz boğuldu.
14Domuz güdücüleri çil yavrusu gibi dağılıp kentte, kırsal alanlarda bunu anlattılar.
Herkes olguyu görmeye koştu. 15İsa’nın yanına vardılar. Cine –Lejiyon’a– tutulan adamı giyinmiş, akıllanmış,
oracıkta oturur görünce korkuya kapıldılar.
16Gelişimin tanıkları, cine tutulan adamla ilgili olayı ve domuzların başına
geleni halka anlattı. 17Ardından da İsa’ya bölgelerini
bırakıp gitmesi için yalvarmaya koyuldular.
18İsa tekneye binerken, cine tutulmuş adam beraberinde gitmek için O’na yalvardı.
19Ama İsa ona engel oldu. “Evine, seninkilere git” dedi. “Rab’bin senin için yaptıklarını ve sana acıdığını onlara anlat.”
20Bunun üzerine adam gitti ve İsa’nın kendisi için tüm yaptıklarını Dekapolis dolaylarında
yaymaya başladı. Herkes şaşırdı kaldı.
İmanla Sağlık Bulan Kadın, Ölümden
Diriltilen Kız 21-43
(Matta 9:18-26; Luka 8:40-56)
21İsa yeniden tekneyle karşı yakaya geçtiği zaman, çevresinde büyük bir kalabalık
toplandı. İsa deniz kıyısında duruyordu.
22Sinagog başkanlarından biri –Yairos adında bir adam– yaklaştı. İsa’yı görünce
ayaklarına kapandı. 23İçini dökerek O’na yalvardı: “Kızcağızım
son nefesini vermek üzere. Ne olur gel,
ellerini onun üstüne koy da iyi olsun,
yaşasın.”
24İsa onunla birlikte yola çıktı. Büyük bir halk topluluğu ardı sıra gidiyor,
O’nu sıkıştırıyordu. 25On iki yıldan beri bedeninden
kan akan bir kadın yaklaştı. 26Pek çok doktora başvurmaya karşın,
çekmediği kalmamıştı. Varını yoğunu
harcamış, ama yarar göreceğine büsbütün
kötüleşmişti. 27Kadın İsa için söylenenleri duymuştu.
Topluluğun arasından varıp geriden İsa’nın
giysisine değdi. 28Çünkü yüreğinden, “Salt giysisine değsem, hastalığımdan kurtulacağım” diyordu.
29O anda kanaması durdu. Kadın iyileştiğini bedeninden anladı. 30İsa varlığından bir güç çıktığını hemen bildi. Topluluğun arasından geriye
dönerek, “Giysime
kim dokundu?” diye sordu.
31Öğrencileri, “Halkın seni sıkıştırdığını görmene karşın ‘Bana kim dokundu’
mu diyorsun?” dedi. 32Ama İsa bunu yapanı görmek için
çevresine bakıyordu.
33Kadın bedeninde bütünleneni bildiğinden korka korka titreyerek geldi. İsa’nın
önüne diz çöküp gerçeği O’na anlattı.
34İsa, “Kızım, imanın seni kurtardı, esenlikle git ve
hastalığından sağlık bul” dedi.
35İsa daha konuşuyordu ki, sinagog başkanının evinden adamlar gelip, “Kızın
öldü” dediler. “Öğretmeni neden daha
fazla yoruyorsun?” 36Ama İsa söylenene aldırış etmeden sinagog başkanına, “Korkma” dedi. “Yalnız iman et.”
37Petros, Yakup ve onun kardeşi Yuhanna’dan başka hiç kimsenin ardı sıra gelmesine
izin vermedi.
38Sinagog başkanının evine vardıklarında İsa gürültüyle karşılaştı. Toplananlar
ağlıyor, çığlık çığlığa bağrışıyordu.
39İsa içeri girince onlara, “Niçin gürültü yapıyorsunuz,
ağlıyorsunuz?” dedi. “Çocuk
ölmedi. Uyuyor.” 40O’na alaylı alaylı güldüler.
İsa herkesi dışarı çıkardı. Çocuğun babasıyla
annesini ve kendisiyle birlikte bulunan
üç öğrenciyi yanına alıp çocuğun bulunduğu
yere girdi. 41Çocuğun elinden tutarak ona, “Talita kumi” dedi. Bu, “Küçük kız sana söylüyorum, ayağa kalk” demektir.
42Kız hemen ayağa kalkıp yürüdü.
On iki yaşındaydı. Olanlar karşısında
herkes kendinden geçti, şaşkınlıktan
donakaldı. 43İsa bu olayı hiç kimsenin bilmemesi
için onlara kesin uyarıda bulundu. Sonra
kıza yiyecek vermelerini buyurdu.
İsa Nasıra’da Yadsınıyor 1-6a
(Matta 13:53-58; Luka 4:16-30)
İsa oradan ayrılıp
kendi kentine geldi. Öğrencileri
de O’nun ardı sıra gitti. 2Şabat günü olunca sinagogta öğretmeye başladı. İşitenlerin birçoğu şaşırıp
kaldı. “Bu adam bütün bunları nereden
sağladı?” diyorlardı. “O’na verilen
bu bilgelik nedir? O’nun eliyle yapılan
bu güçlü işler de ne? 3Şu marangoz değil mi O? Meryem’in oğlu. Yakup’un, Yoses’in, Yahuda’nın, Simon’un
kardeşi. Kız kardeşleri burada, bizim
aramızda yaşamıyor mu?” Böylece O’nun
kişiliği konusunda takılıp kaldılar.
4İsa onlara, “Bir peygamber öz kentinden, yakınlarından
ve evinden başka yerde aşağı görülmez”
dedi.
5Orada hiçbir güçlü iş yapamadı. Yalnız birkaç hastanın üstüne ellerini koyup
onları sağlığa kavuşturdu.
6Onların imansızlığına şaştı kaldı.
On İkiler Göreve Gönderiliyor
6b-13
(Matta 10:5-15; Luka 9:1-6)
İsa çevre kasabaları dolaşarak öğretiyordu.
7On İkiler’i yanına çağırıp onları ikişer ikişer gönderdi. Onlara kötü ruhlar
üzerinde yetki verdi. 8Yolculuk için değnekten başka
hiçbir şey –ne ekmek, ne torba, ne de
kuşak arasında bakır para– almamalarını
belirtti. 9Ayaklarına sandal giymelerini, ama iki kat giysi almamalarını
söyledi. 10“Her nerede bir eve
girerseniz, oradan ayrılıncaya dek o
evde kalın” dedi. 11“Herhangi bir yerde sizi kabul etmez, dediklerinize kulak
asmazlarsa oradan çıkarken kendilerini
uyarmak için ayaklarınızın altındaki
tozu silkin.”
12Öğrenciler gidip insanların günahtan dönmesi için sözü yaydılar. 13Bedenlerden bir sürü cin çıkardılar, birçok hastaya yağ sürüp sağlığa kavuşturdular.
Vaftizci Yahya Öldürülüyor 14-29
(Matta 14:1-12; Luka 9:7-9)
14Kral Herodes olayları haber aldı. Çünkü İsa’nın adı duyulmuştu. Bazıları,
“Vaftizci Yahya ölüler arasından dirilmiş;
bu yüzden onun aracılığıyla böyle güçlü
eylemler yapılıyor” yolunda konuşuyordu.
15Kimisi de, “Bu İlyas’tır” diyordu.
Başkaları ise, “Eski çağın peygamberleri
gibi bir peygamberdir” diyordu.
16Ama Herodes bunları duyunca, “Başını kestiğim Yahya ölülerden dirildi” dedi.
17Çünkü Herodes adamlar gönderip Yahya’yı tutuklamış, onu cezaevinde zincire
vurmuştu. İşin gerisinde öz kardeşi
Filippos’un karısı Herodya bulunuyordu.
Çünkü Herodes onunla evlenmişti. 18Yahya Herodes’e, “Yengenle yaşaman
doğru değil” diyordu.
19Herodya Yahya’ya diş biliyor onu öldürmeyi amaçlıyordu. Gelgelelim bunu başaramıyordu.
20Çünkü Herodes Yahya’dan korkuyordu.
Yahya’nın doğru, kutsal yaşamlı bir
insan olduğunu bildiğinden onu koruyordu.
Onun sözlerini duyduğu zaman kafası
altüst oluyor, öte yandan da beğenerek
kendisini dinliyordu.
21En sonunda uygun zaman geldi. Herodes doğum gününde ileri gelenlere, komutanlara
ve Galile’nin üst tabakasına bir şölen
verdi. 22Herodya’nın kızı içeri girip dans etti. Herodes’le sofrada oturan çağrılılar
onu öylesi beğendi ki Kral kıza, “Dile
benden ne dilersen; vereceğim” dedi,
23“Benden her ne dilersen vereceğim,
krallığımın yarısını bile” diyerek ant
içti. 24Kız annesine koşup, “Ne dileyeyim?” diye sordu. O da, “Vaftizci Yahya’nın
başını” dedi.
25Kız vakit yitirmeden koşup Kral’a dileğini açıkladı: “Hemen şimdi bir tepside
Vaftizci Yahya’nın başını bana vermeni
istiyorum.”
26Kral üzüntüyle çalkalandı. Ne var ki, andına ve çağrılılara karşı duyduğu
sorumluluk yüzünden kıza verdiği sözü
tutmamazlık edemedi. 27Hemen bir cellat göndererek Yahya’nın başını getirmesini buyurdu. Cellat cezaevine
gidip Yahya’nın başını uçurdu. 28Kesik başı bir tepside getirip kıza uzattı, kız da annesine verdi. 29Yahya’nın öğrencileri olayı duyunca gelip cesedi aldılar, bir mezara gömdüler.
İsa Beş Bin Kişiyi Doyuruyor 30-44
(Matta 14:13-21; Luka 9:10-17;
Yuhanna 6:1-14)
30Haberciler İsa’nın yanına döndü. Ne yaptılar, ne öğrettilerse tümünü O’na
anlattılar. 31İsa onlara, “Gelin, yalnız başınıza ıssız bir yere çekilin ve bir süre dinlenin”
dedi. Çünkü gelen giden çoktu ve yemek
yemeye bile olanak bulamıyorlardı. 32Böylece, topluluktan ayrılıp bir
tekneye binerek ıssız bir yere gittiler.
33Ama gittiklerini gören pek çok kişi onları tanıdı. Tüm kentlerden yaya olarak
yola koyuldular; koşa koşa onlardan
önce oraya ulaştılar. 34İsa kıyıya çıkar çıkmaz büyük bir toplulukla karşılaştı. Onlara karşı yüreği
acıyla doldu. Çünkü çobanı olmayan koyunlar
gibiydiler. Onlara pek çok şey öğretmeye
başladı.
35Vakit ilerlemişti. Öğrencileri İsa’ya gelip, “Burası ıssız bir yer” dediler.
“Vakit de ilerledi. 36Bunları sal da çevredeki çiftliklere
kasabalara gitsinler, kendilerine yiyecek
satın alsınlar.” 37İsa, “Siz onlara yiyecek verin” diye yanıtladı.
Öğrenciler, “Gidip iki yüz dinarlık ekmek mi satın
alalım da onlara yedirelim?” dediler.
38İsa, “Kaç somun ekmeğiniz var?” diye sordu.
“Gidin, bakın.” Onlar da öğrenip, “Beş somun ekmekle
iki balık var” dediler. 39İsa herkes küme küme yeşil çayıra
otursun diye buyruk verdi. 40Yüzer, ellişer kişilik topluluklar
oluşturarak yere oturdular.
41İsa beş ekmekle iki balığı eline aldı. Gözlerini göğe kaldırıp onları kutsadı.
Ekmekleri parçalayarak böldü, insanların
önüne koysunlar diye öğrencilere verdi.
İki balığı da tüm topluluğa dağıttı.
42Herkes doyasıya yedi. 43Artakalan ekmeklerle balıklardan
on iki küfe dolusu topladılar. 44Ekmek yiyenler beş bin erkekti.
İsa Su Üstünde Yürüyor 45-52
(Matta 14:22-33; Yuhanna 6:16-21)
45Hemen olayın ardından, İsa topluluğu salarken öğrencileri tekneye bindirip
kendisinden önce karşı yakaya, Beytsayda’ya
gönderdi. 46Onları saldıktan sonra dua etmek için dağa gitti. 47Gece bastırdığında tekne denizin ortasındaydı. Kendisiyse yapayalnız karadaydı.
48İsa öğrencilerin kürek çekmekte
zorlandıklarını görmüştü. Çünkü rüzgâr
onlara karşı esiyordu. Sabah üçle altı
arası, İsa denizin üzerinde yürüyerek
onlara yaklaştı. Yanlarından geçmek
istedi. 49O’nun denizde yürüdüğüne tanık
olunca, bunun bir görüntü olduğunu sanarak
avaz avaz bağırdılar. 50Çünkü hepsi de O’nu görmüş ve yürekleri kalkmıştı. O zaman İsa onlarla konuştu.
“Yüreklenin”
dedi. “Korkmayın,
benim.”
51Tekneye, onların yanına çıktı. Rüzgâr dindi. Öğrenciler şaşkınlıktan donakaldı.
52Zaten ekmeklerle ilgili olaya
da akıl erdirememişlerdi. Tersine, yürekleri
katılaşmıştı.
İsa Genesaret’te Hastaları İyi
Ediyor 53-56
(Matta 14:34-36)
53Denizi aşıp Genesaret’te karaya ulaştılar, tekneyi bağladılar. 54Onlar tekneden çıkar çıkmaz halk İsa’yı tanıdı. 55Bölgeyi baştanbaşa arayıp taradılar. İsa’nın nerede bulunduğunu öğrenip hastaları
döşekleriyle oraya taşımaya başladılar. 56Her gittiği yerde –kasabalarda,
kentlerde, çiftliklerde– hastaları çarşı
yerine yatırıyor, hiç değilse giysisinin
saçak püskülüne dokunabilmek için kendisine
yalvarıyorlardı. O’na dokunanların tümü
hastalıktan kurtuldu.
Ataların Töresi Karşısında Tanrı’nın
Yasası 1-13
(Matta 15:1-9)
Bu arada Yeruşalim’den
gelen Ferisiler’le dinsel yorumcular
İsa’nın çevresinde toplandı. 2Öğrencilerinden bazılarının kirli, yani yıkanmamış ellerle yemek yediklerini
görmüşlerdi. 3Çünkü Ferisiler ve tüm Yahudiler
ataların töresine uyar, ellerini dikkatle
yıkamadıkça yemek yemezler. 4Çarşıdan geldiklerinde de kendilerine su serpmeden yemek
yemezler. Bu kapsamda, uydukları daha
bir sürü gelenek vardır: Bardaklar,
çanaklar, bakır kaplar hep suya daldırılmalı.
5Ferisiler’le dinsel yorumcular İsa’ya sordu: “Öğrencilerin neden ataların
töresine aykırı davranıyor? Niçin kirli
ellerle yemek yiyorlar?”
6İsa onları yanıtladı: “Yeşaya siz ikiyüzlülere ilişkin
tam yerinde peygamberlik etmiştir. Yazılı
olduğu gibi:
‘Bu halk beni dudaklarıyla sayar,
Ama yürekleri benden ıraktadır.
7Bana boş yere tapınıyorlar,
Öğreti olarak insansal yönergeler öğretiyorlar.’
8“Siz Tanrı buyruğunu bırakıp insansal törelere bağlanıyorsunuz.”
9İsa konuşmasını sürdürdü: “Törenizi uygulayasınız
diye Tanrı buyruğunu ne de güzel çiğniyorsunuz!
10Bakın Musa ne buyurmuştur:
‘Babana ve annene saygı göster.
Babaya ve anneye karşı
kötü konuşan ölümle cezalandırılsın.’
11“Oysa sizin dediğiniz şudur: ‘Her kim babasına ya da annesine,
benden sana sağlanacak yarar gerçekte
Kurban’dır –Tanrı’ya adanmış Armağan–
derse, 12onun artık babasını ya da annesini saymaya zorunluluğu
yoktur.’ 13Böylece, kuşaklara aktardığınız
törenizle Tanrı Sözü’nü ortadan kaldırıyorsunuz.
Buna benzer daha bir sürü iş görmektesiniz.”
İnsanı Kirleten Davranışlar 14-23
(Matta 15:10-20)
14İsa yine topluluğu yanına çağırıp, “Hepiniz beni dinleyin
ve anlayın” dedi. 15“Dıştan insanın içine
girip de onu kirletebilen hiçbir nesne
yoktur. Tersine, içinden çıkan şeylerdir
insanı kirleten. 16 17Topluluktan ayrılıp eve girince, öğrencileri kendisine simgenin
neyi belirttiğini sordu. 18İsa onları yanıtladı: “Ötekiler gibi sizin de anlayışınız kıt mı? Anlamıyor musunuz
ki insana dıştan giren hiçbir şey onu
kirletemez. 19Çünkü bunlar onun yüreğine değil midesine girer, oradan
da geçip dışarı gider.” Bu sözle her
yiyeceği temiz kıldı.
20İsa konuşmasını sürdürdü: “İnsanın içinden çıkan şey,
işte budur insanı kirleten. 21Çünkü içerden, insan
yüreğinden kötü tasarılar çıkar: Rasgele
cinsel ilişki, hırsızlık, adam öldürme, 22evlilik dışı cinsel
bağlantı, açgözlülük, kurnazlık, düzenbazlık,
soysuzluk, kıskançlık, sövüp sayma,
kendini beğenme, akılsızlık. 23Bu kötülüklerin tümü içerden kaynar ve insanı kirli kılar.”
GALİLE DIŞINA UZANAN HİZMET
Kenanlı Kadının Çarpıcı İmanı
24-30
(Matta 15:21-28)
24İsa oradan kalkıp Sur dolaylarına gitti. Bir eve girdi; hiç kimsenin bunu
bilmesini istemedi. Ama gizlenemedi.
25Küçük kızını kötü ruh çarpmış
bir kadın O’nun adını işitir işitmez
varıp ayakları önüne kapandı. 26Kadın Yunanlı’ydı; soyu Suriye
Finikesi’ndendi. Kızının bedeninden
cini çıkarması için İsa’ya yalvarmaya
koyuldu. 27İsa, “Bırak
ilkin çocuklar doysun” dedi.
“Çünkü çocukların
ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru
değildir.”
28Kadın, “Evet, ya Rab” dedi. “Köpekler bile sofranın altında çocukların kırıntılarını
yer.”
29İsa kadına, “Bu sözden ötürü kızından cin çıktı; gidebilirsin”
dedi. 30Kadın evine gitti, kızı yatakta
yatar buldu. Cin ondan çıkmıştı.
Sağır ve Peltek Dilli Adam Konuşuyor
31-37
31Bundan sonra Sur dolaylarından ayrılıp Sayda’dan geçti, Dekapolis dolaylarını aşarak Galile
Denizi’ne geri döndü. 32Sağır ve peltek dilli birini getirip
üstüne elini koysun diye O’na yalvardılar.
33İsa adamı topluluktan ayırıp bir kenara çekti, parmaklarını kulaklarına koydu
ve tükürüp diline dokundu. 34Gözlerini göğe kaldırıp içini
çekti ve ona, “Effada”
dedi. Bu, Aramice “Açıl” demektir.
35O anda adamın kulakları açıldı, dili de çözüldü. Dosdoğru konuşmaya başladı.
36İsa olayı kimseye anlatmamalarını
öğütledi. Ama onları öğütlediği oranda
olayı yaydılar. 37Herkes sınırsız bir şaşkınlık içindeydi. “Her şeyi iyi etti” diyorlardı. “Sağırları
bile duyar duruma getiriyor, dilsizleri
de konuşturuyor.”
İsa Dört Bin Kişiyi Doyuruyor
1-10
(Matta 15:32-39)
O günlerde yeniden
büyük bir topluluk oluşmuştu. Yiyecek
hiçbir şeyleri yoktu. İsa öğrencilerini
yanına çağırıp, 2“Topluluk için içim
parçalanıyor” dedi. “İşte üç gündür yanımdalar
ve yiyecek bir şeyleri yok. 3Bu insanları aç acına
evlerine salarsam, yolda düşüp bayılacaklar.
Hem de bunlardan bir kesimi taa ıraklardan
geldi.” 4Öğrencileri, “Şu çöl yerde bunca
insanı doyuracak ekmeği kim, nereden
bulabilir ki?” dediler.
5İsa, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu. “Yedi”
dediler. 6Topluluğa yere oturmalarını buyurdu.
Yedi ekmeği aldı, teşekkür yükselttikten
sonra parçaladı, topluluğa dağıtsınlar
diye öğrencilere verdi. Onlar da halka
dağıttı. 7Bunun yanı sıra birkaç tane de küçük balıkları vardı. İsa balıkları da kutsayıp,
“Şimdi bunları
topluluğa dağıtın” dedi. 8Doyasıya yediler. Artakalan parçalardansa
yedi sepet dolusu topladılar. 9Yiyenlerin sayısı dört bin kişi dolayındaydı. 10İsa bunun ardından onları yerlerine saldı. Kendisi de hiç vakit yitirmeden
öğrencileriyle birlikte tekneye binip
Dalmanuta bölgesine
gitti.
Belirti Meraklıları 11-13
(Matta 16:1-4)
11Ferisiler gelip İsa’yla tartışmaya başladı. O’nu denemek amacıyla gökten bir
belirti göstermesini istediler. 12İsa derin derin içini çekerek,
“Bu kuşak niçin belirti arar durur?” dedi. “Doğrusu size derim ki, bu kuşağa belirti verilmeyecektir.”
13Onları bırakıp tekneye bindi denizin karşı yakasına geçti.
Ferisiler’in ve Herodes’in Mayası
14-21
(Matta 16:5-12)
14Öğrenciler beraberlerinde ekmek getirmeyi unutmuştu. Yanlarında –teknenin
içinde– bir somun ekmekten başka bir
şey yoktu. 15İsa onları uyararak, “Gözünüzü açın” dedi.
“Ferisiler’le Herodes’in mayasından sakının.”
16Öğrenciler aralarında tartışıyordu: “Ekmeğimiz olmadığından böyle diyor.”
17İsa ne konuştuklarını biliyordu. “Ekmeğimiz yok diye
niçin tartışıyorsunuz” dedi.
“Düşünmüyor
musunuz? Anlamıyor musunuz? Yüreğiniz
öylesine katılaştı mı?
18‘Gözleriniz varken görmüyor
musunuz?
Kulaklarınız varken işitmiyor musunuz?’
“Anımsamıyor musunuz? 19Beş bin kişiye beş somun ekmeği parçalayıp dağıttığımı?
Ekmek parçalarından kaç küfe dolusu
topladığınızı?” Onlar, “On iki” diyerek karşılıkta bulundular.
20İsa yeniden sordu: “Ya yedi somun ekmeği dört bin
kişiye parçalayıp böldüğümü? Ekmek parçalarından
kaç sepet dolusu topladığınızı?”
Onlar, “Yedi” diye yanıtladı. 21İsa, “Daha anlamıyor musunuz?” diyerek kendilerini
aydınlattı.
İsa Beytsayda’da Görmez Birini
Işığa Kavuşturuyor 22-26
22Beytsayda’ya vardılar. İsa’ya gözü görmez bir adam getirip ona dokunsun diye
yalvardılar. 23İsa gözü görmez adamı elinden
tutup kasabanın dışına çıkardı. Gözlerini
tükürükle ıslattı, ellerini adamın üstüne
koyup sordu: “Bir
şey görüyor musun?”
24Adam baktığında, “İnsanları görüyorum” dedi. “Ağaçlara benziyorlar, ama yürüyorlar!”
25Bunun üzerine İsa ellerini onun
gözlerine koydu. Adam dikkatle baktı
ve ışığa kavuştu. Her şeyi açık seçik
gördü. 26İsa onu evine gönderirken, “Kasabaya uğrama” dedi.
Petros’un İsa’ya İlişkin Bildirisi
27-30
(Matta 16:13-20; Luka 9:18-21)
27İsa öğrencileriyle birlikte Filippi Kayseriyesi kasabalarına gitti. Yolda
giderken öğrencilerine, “İnsanlar
benim kim olduğumu söylüyor?”
diye sordu.
28Onlar, “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas diyor, kimisi de peygamberlerden biridir
yolunda söz ediyor” dediler.
29İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben kimim?”
Petros, “Sen Mesih’sin” diye yanıtladı.
30Bunun üzerine İsa kendisine ilişkin hiç kimseye bir şey söylememeleri için
onları öğütledi.
İsa Ölümünü ve Dirilişini Açıklıyor
31-38; 9:1
(Matta 16:21-28; Luka 9:22-27)
31Bundan sonra İsa, İnsanoğlu’nun çok işkence çekmesinin, İhtiyarlar’ca, başrahiplerce
ve dinsel yorumcularca yadsınmasının,
öldürülmesinin ve üç gün sonra dirilmesinin
gerekli olduğunu öğrencilere öğretmeye
koyuldu. 32Bunu açıkça bildirdi. Petros O’nu bir yana çekip paylamaya başladı. 33İsa öğrencilerine dönerek onlara baktı, Petros’u payladı: “Geri çekil ey şeytan!
Çünkü Tanrı’yla ilgili konuları değil,
insanlarla ilgili olanları düşünmektesin.”
34Sonra öğrencilerle birlikte topluluğu yanına çağırıp, “Ardım sıra gelmek isteyen, kendini yadsısın; haçını yüklensin, ardım sıra gelsin” dedi. 35“Çünkü canını kurtarmak isteyen onu yitirecektir. Ama bana
ve Sevinç Getirici Haber’e bağlılık
nedeniyle her kim canını yitirirse onu
kurtaracaktır. 36İnsan tüm dünyayı kazanıp
da canını zarara uğratırsa ne yararı
olur? 37Çünkü insan, canına karşılık ne ödeyebilir? 38Her kim şu tanrıtanımaz, günahtan çekinmez kuşakta
bana ve sözlerime bağlılıktan utanç
duyarsa, İnsanoğlu da Babası’nın yüceliğinde
kutsal meleklerle birlikte gelişinde
o kişi yüzünden utanç duyacaktır.”
Sonra şunu ekledi:
“Doğrusu size derim ki, burada duranlar arasında Tanrı hükümranlığının
güçle gelişini görmeden önce ölümü tatmayacak
olanlar vardır.”
İsa’nın Görünüşü Değişiyor 2-13
(Matta 17:1-13; Luka 9:28-36)
2Aradan altı gün geçince İsa Petros’u, Yakup’u ve Yuhanna’yı yanına aldı; onları
öbürlerinden ayrı olarak yüksek bir
dağa yöneltti. Gözleri önünde görünüşü
değişti. 3Giysileri parıltıdan apak oldu.
Yeryüzünde hiçbir arıtma öğesinin ağartamayacağı
bir aklıktı bu. 4Derken İlyas’la Musa göründü onlara. İsa’yla görüşüyorlardı. 5Petros İsa’ya, “Ya Rabbi” dedi. “Burada
bulunmamız ne iyi! Üç çadır kuralım:
Biri sana, biri Musa’ya, biri de İlyas’a.”
6Ne dediğini kendisi de bilmiyordu.
Çünkü üçü de korku içindeydi.
7Derken bir bulut inip onlara gölge saldı. Buluttan bir ses geldi:
“Sevgili Oğlum budur,
O’nu dinleyin!”
8Öğrenciler bir çırpıda çevreye göz attı, ama İsa’dan başkasını göremediler.
9Dağdan inerlerken, İnsanoğlu ölüler arasından dirilinceye dek gördüklerini
hiç kimseye anlatmamaları için İsa onları
uyardı. 10Öğrenciler bu öğüdü tuttu; ölülerden dirilmenin de ne anlama gelebileceğini
aralarında tartıştılar. 11İsa’ya bir soru sordular: “Dinsel
yorumcular acaba niçin ilkin İlyas’ın
gelmesi gerekir, diyorlar?” 12İsa, “Evet” dedi. “İlkin
İlyas gelir ve her şeyi düzene koyar.
Ama neden İnsanoğlu’na ilişkin çok işkence
çekecek ve aşağı görülecek diye yazılmıştır?
13Gerçi İlyas gelmiş bulunuyor. Ama size derim ki, kendisine
ilişkin yazılmış olduğu gibi, ona gönüllerinin
dilediğini yaptılar.”
İsa Cine Tutulmuş Çocuğu İyi Ediyor
14-29
(Matta 17:14-18; Luka 9:37-43a)
14Öğrencilerin yanına döndüklerinde, onların çevresini büyük bir topluluğun
sardığını ve dinsel yorumcuların onlarla
tartıştığını gördüler.
15Orada toplananların tümü İsa’yı görünce şaşkınlığa düştü, koşup O’nu karşıladılar.
16İsa onlara, “Aranızda ne tartışıyorsunuz?” diye sordu.
17Topluluk arasından bir adam O’nu yanıtladı: “Öğretmen, içinde dilsiz bir ruh
bulunan oğlumu sana getirdim. 18Onu nerede tutarsa yere atıyor.
Çocuğun ağzı köpükleniyor, dişlerini
gıcırdatıyor, kaskatı kesiliyor. Öğrencilerinden
onu çıkarmalarını diledim, ama güçleri
yetmedi.”
19İsa, “Ey imansız kuşak!” dedi. “Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Daha ne kadar sizlere katlanacağım?
Onu bana getirin.” 20Çocuğu İsa’ya getirdiler. Kötü ruh O’nu görür görmez çocuğu sarstı. Çocuk
yere düştü, ağzı köpüklenerek debelendi.
21İsa çocuğun babasına sordu: “Ne zamandan beri ona
bu hal geldi?” Baba, “Çocukluğundan
beri” diye yanıtladı. 22“Kötü ruh onu yok etmek için pek çok kez ateşe de attı suya da. Bir şey yapabilirsen
bize acı ve yardım et.”
23İsa onu yanıtladı: “Bir şey yapabilirsen mi? İman
edene her şey olanaklıdır.”
24Çocuğun babası o anda bağırdı: “İman ediyorum; yetersiz imanıma yardım et!”
25Topluluğun üşüştüğünü gören İsa, kötü ruhu payladı: “Dilsiz ve sağır ruh, sana buyuruyorum; çocuktan çık ve bir daha ona girme!”
26Ruh çığlık atarak ve çocuğu zorlu zorlu sarsarak çıktı. Çocuk ölü gibi oldu.
Çoğunluk, “Öldü” diyordu. 27Ama İsa onu elinden tutup kaldırdı.
Çocuk ayağa kalktı.
28İsa eve girince öğrencileri özel olarak kendisine sordu: “Biz niçin onu çıkaramadık?”
29İsa, “Bu tür kötü ruh duadan başka hiçbir yolla çıkmaz” diye yanıtladı.
İsa Ölümünü ve Dirilişini Yeniden
Açıklıyor 30-32
(Matta 17:22,23; Luka 9:43b-45)
30Oradan ayrılıp Galile’yi aştılar. İsa kimsenin bunu bilmesini istemiyordu.
31Çünkü öğrencilerine öğretmekteydi. Onlara, “İnsanoğlu
insanların eline teslim edilecek; O’nu
öldürecekler, ama öldürüldükten üç gün
sonra dirilecek” dedi.
32Ne var ki, bu sözü anlamadılar. O’na sormaya da çekindiler.
En Üstün Kimdir? 33-37
(Matta 18:1-5; Luka 9:46-48)
33Kafernahum’a vardılar. İsa eve girince öğrencilere sordu: “Neydi yolda tartıştığınız?” 34Sustular. Çünkü yolda giderken, içlerinde kimin en üstün olduğunu tartışmışlardı.
35İsa oturunca On İkiler’i çağırıp,
“En üstün olmak
isteyen, hepinizin arasında sonuncu
ve hepinizin hizmet görücüsü olsun”
dedi. 36Sonra bir çocuğu elinden tutup ortalarında durdurdu. Çocuğu kolları arasına
alarak kendilerine, 37“Kim bu çocuklardan
birini benim adıma kabul ederse beni
kabul eder” dedi. “Ve kim beni kabul ederse beni değil, ama beni göndereni kabul
eder.”
Bize Karşı Olmayan Bizden Yanadır
38-41
(Luka 9:49,50)
38Yuhanna İsa’ya, “Öğretmen!” dedi. “Bir adama rastladık. Adınla cinleri çıkarıyordu.
Onu engelledik. Çünkü bizlerle gelmiyor.”
39İsa, “Ona engel olmayın” dedi. “Çünkü hiç kimse adımla güçlü bir iş yapıp da hemen ardından
beni kötüleyemez. 40Çünkü bize karşı olmayan
bizden yanadır. 41Doğrusu size derim ki,
Mesih bağlısı olduğunuz için her kim
benim adımla sizlere bir bardak su içirirse,
karşılığını hiç yitirmeyecektir.”
Suça Sürükleme Eylemi 42-50
(Matta 5:29,30; 18:6-9; Luka 17:1,2)
42“Bana iman eden şu küçüklerden birini kim suça sürüklerse,
boynuna iri bir değirmen taşı bağlanıp
denize atılması kendisi için daha iyidir. 43Eğer elin seni suça
sürüklüyorsa onu kes! Yaşama kolsuz
girmen iki kol sahibi olarak cehenneme,
hiç sönmeyen ateşe gitmenden daha iyidir. 44 45Eğer ayağın seni suça sürüklüyorsa onu kes! Yaşama
ayaksız girmen iki ayak sahibi olarak
cehenneme atılmandan daha iyidir. 46 47Eğer gözün seni suça sürüklüyorsa onu oy! Tanrı’nın
hükümranlığına tek gözle girmen, iki
göz sahibi olarak cehenneme atılmandan
daha iyidir. 48Orada ‘onları yiyen
kurt ölmez ve ateş sönmez.’
49“Çünkü herkes ateşle tuzlanacaktır. 50Tuz iyi bir şeydir. Ama tuz tuzluluğunu yitirirse
bir daha neyle ona tuz tadı verilebilir?
Kendinizde tuz olsun ve birbirinizle
barış içinde yaşayın. *”
Boşanma Sorunu 1-12
(Matta 19:1-12; Luka 16:18)
0İsa oradan ayrılıp
Yahudiye bölgesine ve Ürdün Irmağı’nın
karşı yakasına gitti. Topluluklar yine
çevresine üşüştü. İsa her zaman olduğu
gibi yine onlara öğretiyordu. 2Bazı Ferisiler yaklaşıp O’nu sözle tuzağa düşürmeye çalıştı. “Bir adamın karısını
boşaması yasal mıdır?” diye sordular.
3İsa, “Musa size ne buyuruyor?” dedi. 4Onlar, “Erkeğin kadına boşanma kâğıdı verip onu salmasına izin verdi” dediler.
5İsa, “Siz katı yürekli olduğunuz için Musa bu buyruğu
yazdı” dedi. 6“Ne var ki, yaratılışın
başlangıcında Yaratan onları erkek ve
dişi olarak yarattı.
7‘Bu nedenle, insan babayı ve anneyi bırakıp karısına bağlanacak,
8İkisi bir tek beden olacak.’ “Öyle ki, bundan böyle iki
ayrı kişi değil, ama bir tek bedendirler. 9Onun için Tanrı’nın birleştirdiğini insan ayırmasın.”
10Eve varınca öğrenciler bu sorun üzerinde O’na yine sordular. 11İsa şunu açıkladı: “Karısını boşayıp bir başkasıyla
evlenen, ona karşı cinsel yolsuzluk
işler. 12Kadın da kocasını boşayıp bir başkasıyla evlenirse cinsel
yolsuzluk yapar.”
İsa Küçük Çocukları Kutsuyor 13-16
(Matta 19:13-15; Luka 18:15-17)
13İsa’nın yanına, dokunsun diye küçük çocuklar getirdiler. Ama öğrenciler getirenleri
payladı. 14İsa bunu görünce kızarak, “Çocukları bırakın bana gelsinler” dedi. “Onlara engel olmayın. Çünkü Tanrı hükümranlığı böylelerindir.
15Doğrusu size derim ki, Tanrı hükümranlığını bir
çocuk gibi kabul etmeyen, ona hiç giremez.”
16Sonra çocukları kolları arasına alıp ellerini üstlerine koydu ve onları bollukla
kutsadı.
Sonsuz Yaşam Arayan Varlıklı Genç
17-31
(Matta 19:16-30; Luka 18:18-30)
17İsa giderken biri koşup O’nun önünde diz çöktü ve, “İyi Öğretmen, sonsuz yaşamı
miras almak için ne yapmalıyım?” diye
sordu.
18İsa ona, “Neden bana iyi diyorsun?” dedi. “Tanrı’dan başka hiç kimse iyi değildir. 19Buyrukları bilirsin:
“‘Adam öldürmeyeceksin.
Evlilik dışı cinsel bağlantıya girmeyeceksin,
Çalmayacaksın,
Yalan yere tanıklık etmeyeceksin,
Kimsenin hakkını yemeyeceksin,
Babana ve annene saygı göstereceksin.’”
20Adam, “Öğretmen, bunların tümünü gençliğimden bu yana tuttum” diye yanıtladı.
21İsa ona bakınca sevgi duydu. “Geride kaldığın tek
sorun var” dedi. “Git
varını yoğunu sat, yoksullara dağıt.
Böylelikle gökte varlığın olacaktır.
Sonra da ardım sıra gel.”
22Bu sözü duyunca adamın benzi attı, üzüntünün getirdiği çalkantıyla ayrıldı.
Çünkü malı mülkü pek çoktu.
23İsa çevreye bakıp öğrencilerine, “Parası bol kişilerin
Tanrı hükümranlığına girmesi ne denli
güçtür!” dedi. 24O’nun bu sözleri öğrencileri şaşırttı. Ama İsa yine, “Çocuklar” dedi. “Ne güç iştir
Tanrı hükümranlığına girmek!
25Devenin iğne deliğinden
geçmesi zengin kişinin Tanrı hükümranlığına
girmesinden daha kolaydır.” 26Öğrencileri çok büyük şaşkınlık tuttu. Birbirlerine, “Öyleyse
kim kurtulabilir?” diye sordular. 27İsa onların gözlerine bakarak,
“İnsanların görüşüyle bu olanaksızdır” dedi. “Ama Tanrı önünde değil. Çünkü Tanrı önünde her şey olanaklıdır.”
28Petros söze atılıp O’na, “Peki” dedi, “Biz her şeyi bırakıp senin ardın sıra
geldik.”
29İsa onlara, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Benim için ve Sevinç Getirici Haber için evini, erkek kardeş
ve kız kardeşlerini, annesini babasını,
çocuklarını, çiftliklerini bırakan hiç
kimse yoktur ki, 30şimdi bu dönemde yüz
katını –evler, erkek kardeş ve kız kardeşler,
anneler, çocuklar, çiftlikler– almasın.
Bunların yanı sıra saldırılar da olacak,
ama gelecek çağda sonsuz yaşamı alacak
o.
31“Öte yandan, ilk sıradaki niceler son sırada kalacak ve
son sıradakiler ilk sıraya geçecek.”
İsa Ölümünü ve Dirilişini Üçüncü
Kez Bildiriyor 32-34
(Matta 20:17-19; Luka 18:31-34)
32Yeruşalim’e çıkan yoldaydılar. İsa önlerinden gidiyordu. Öğrenciler şaşkına
dönmüşlerdi. Geriden gelenleri de korku
almıştı. İsa On İkiler’i yine bir yana
çekip, kendisine olacakları onlara anlatmaya
başladı. 33“Bakın” dedi. “Yeruşalim’e
çıkıyoruz. İnsanoğlu başrahiplerin ve
dinsel yorumcuların eline teslim edilecek.
Kendisini ölümle yargılayacaklar, ulusların
eline teslim edecekler. 34O’nunla alay edecek,
yüzüne tükürecek, kamçılayacak, sonra
da öldürecekler. Ama üç gün geçince
dirilecek.”
Kayırıcılık Özleyen Öğrencilere
Öğüt 35-45
(Matta 20:20-28)
35Bunun üzerine, Zebedi oğulları –Yakup’la Yuhanna– İsa’ya yaklaşıp, “Öğretmen!”
dediler. “Senden her ne dilersek yapmanı
istiyoruz.” 36O da onlara, “Ne yapmamı istiyorsunuz?” diye
sordu. 37Onlarsa, “Bizlere bağışla da yüceliğinin
çağında birimiz sağında öbürümüz solunda
oturalım” diye yanıtladılar kendisini.
38İsa onlara, “Ne dilediğinizi bilmiyorsunuz”
dedi. “İçeceğim
bardaktan içebilir misiniz siz? Üstelik
vaftiz edileceğim vaftizle vaftiz edilebilir
misiniz*?”
39“Bunları yapabiliriz” dediler. İsa, “İçeceğim bardaktan
içeceksiniz ve vaftiz edileceğim vaftizle
vaftiz edileceksiniz” dedi. 40“Ne var ki, sağımda ve solumda oturabilme yetkisini vermek
bana düşen iş değildir. Bu ancak kendilerine
sağlananlar içindir.”
41On öğrenci bunları işitince Yakup’la Yuhanna’ya karşı öfkelenmeye başladılar.
42İsa onları yanına çağırıp, “Bilirsiniz ki”
dedi, “Uluslara
baş sayılanlar onlara egemen kesilirler
ve onların üzerindekiler tüm yetkilerini
onlara uygularlar. 43Ama sizin aranızda durum böyle olmayacak. Tersine, aranızda
üstün olmak isteyen, sizlere hizmet
etmekle yükümlüdür. 44Aranızda her kim birinci olmak istiyorsa herkesin
uşağı olmakla yükümlüdür. 45Çünkü İnsanoğlu da hizmet edilmek için gelmedi. Tam tersine,
hizmet etmeye ve canını çokluk yararına
kurtulmalık olarak vermeye geldi.”
İsa Görmez Dilenciyi Görüme Kavuşturuyor
46-52
(Matta 20:29-34; Luka 18:35-43)
46Yeriha kentine geldiler. İsa, öğrencileri ve çevresinde büyük bir toplulukla
kentten ayrılırken, gözleri görmez bir
dilenci olan Timeos oğlu Bar Timeos
yol kenarında oturmaktaydı. 47Nasıralı İsa’nın geçtiğini duyunca
yüksek sesle bağırmaya başladı: “Ya
İsa Davut Oğlu, bana acı!”
48Birçok kişi bağırmayı kessin diye onu payladı. Ama o sesini büsbütün yükseltti:
“Ya Davut Oğlu, bana acı!”
49İsa duraklayıp, “Onu buraya çağırın” dedi.
Gözleri görmeyen adama seslendiler:
“Gözün aydın. Ayağa kalk, seni çağırıyor.”
50Adam sırtındaki paltoyu atıp yerinden sıçradı, İsa’ya seğirtti.
51İsa ona sordu: “Sana ne yapmamı istiyorsun?”
Gözleri görmeyen adam, “Ya öğretmen,
yeniden göreyim” diye yanıtladı.
52İsa, “Git, imanın seni kurtardı” dedi. Adam
o anda yeniden gördü ve yol boyu O’nun
ardı sıra gitti.
YERUŞALİM’İ KAPSAYAN HİZMET
Yeruşalim’e Görkemli Giriş 1-11
(Matta 21:1-11; Luka 19:28-40;
Yuhanna 12:12-19)
Yeruşalim’e yaklaştıklarında
Zeytinlik Dağı’nda Beytfaci ile Beytanya’ya
ulaştılar. İsa iki öğrencisini gönderdi.
2“Karşınızdaki köye gidin” diye buyurdu, “Oraya varır varmaz
bağlı duran bir sıpa göreceksiniz. Şimdiye
dek kimse binmemiştir ona. Onu çözüp
getirin. 3Eğer biri size, ‘Niçin
yapıyorsunuz bunu?’ diye sorarsa, ‘Bu
Rab için gereklidir, hiç gecikmeden
onu yine buraya gönderecek’ deyin.” 4Öğrenciler gidip ön kapının açıldığı sokağın ağzında bağlı bir sıpa buldular.
Onu çözüyorlardı ki, 5orada duran bazı kişiler, “Sıpayı
çözüp de ne yapacaksınız?” diye sordular.
6Öğrenciler İsa’nın salık verdiği
biçimde onları yanıtladılar. Adamlar
da onları bıraktı.
7Sıpayı İsa’ya getirdiler. Hayvanın üstüne kendi giysilerini koydular. İsa
bindi. 8Birçok kişi giysilerini yolun
üstüne serdi. Bazıları da tarlalardan
kestikleri fundaları yola dizdiler.
9Önde yürüyenler de geriden gelenler de bağrışıyordu:
“Osanna!
Rab’bin adıyla gelen kutludur.
10Atamız Davut’un gelen hükümranlığı kutludur.
En yücelerde Osanna!”
11İsa Yeruşalim’e girdi, tapınağa gitti. Her şeyi gözden geçirdi. Akşam vakti
olduğundan, On İkiler’le birlikte Beytanya’ya
gitti.
Yargılanan İncir Ağacı 12-14
(Matta 21:18,19)
12Ertesi gün, Beytanya’dan dönerlerken İsa acıktı. 13Irakta yaprak açmış bir incir ağacı gördü. Belki incir bulunur diye ona yaklaştı.
Ağaca vardığında yapraklardan başka
bir şey bulamadı. Çünkü incir mevsimi
değildi. 14Ağaca, “Bundan
böyle hiç kimse senden incir yiyemesin”
dedi. Öğrencileri bu sözü duydu.
İsa Tapınağı Arıtıyor 15-19
(Matta 21:12-17; Luka 19:45-48;
Yuhanna 2:13-22)
15Yeruşalim’e vardılar. İsa tapınağa girdi. Tapınakta alışverişle uğraşanları
dışarı atmaya başladı. Para değiştirenlerin
masalarını, güvercin satıcılarının koltuklarını
altüst etti. 16Hiç kimsenin tapınaktan bir şey
geçirmesine izin vermedi. 17Onlara öğreterek, “Kutsal Kitap’ta yazılmamış mıdır?” diye sordu.
“‘Evime tüm ulusları kapsayan
dua evi denecektir.
Ama siz onu eşkıya yatağı yaptınız.’”
18Başrahiplerle dinsel yorumcular bu sözleri duyunca, O’nu yok etmenin yollarını
aramaya başladılar. O’ndan korkuyorlardı.
Çünkü tüm topluluk O’nun öğretisine
şaşıyordu.
19Akşam bastırınca kentten ayrıldılar.
İncir Ağacının Betimlediği Gerçek
20-25
(Matta 21:20-22)
20Sabahleyin yoldan geçerken incir ağacının kökten kuruduğunu gördüler. 21Petros olanları anımsayarak İsa’ya, “Bak Rabbi” dedi. “Lanetlediğin incir
ağacı kurudu.”
22İsa onlara “Tanrı’ya imanınız olsun” dedi.
23“Doğrusu size derim ki her kim şu dağa, ‘Yerinden kalk,
denize atıl’ dese –yüreğinde de kuşkuya
düşmezse ve söylediği her şeyin olacağına
iman etse– dileği yerine gelecektir. 24Bu nedenle size diyorum ki, üzerinde dua ettiğiniz ve dilediğiniz
her şeyi aldığınıza iman edin. Dileğiniz
yerine gelecektir. 25Duaya durduğunuzda, herhangi birine karşı bir
şeyiniz varsa onu bağışlayın ki göklerdeki
Babanız da suçlarınızı sizlere bağışlasın.”26
İsa’nın Yetkisine İlişkin Soru
27-33
(Matta 21:23-27; Luka 20:1-8)
27Yeniden Yeruşalim’e geldiler. İsa tapınakta dolaşırken başrahipler, dinsel
yorumcular ve İhtiyarlar O’na yaklaştı.
28“Bu işleri hangi yetkiye dayanarak yapıyorsun?” diye sordular. “Bunları yapma
yetkisini sana veren kim?”
29İsa, “Ben size bir soru sorayım” dedi. “Eğer sorumu yanıtlarsanız, ben de size bu işleri hangi yetkiyle
yaptığımı söyleyeceğim. 30Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi? Tanrı’dan mı,
yoksa insanlardan mı? Bana yanıt verin.”
31Aralarında tartışmaya koyuldular: “Eğer ‘Tanrı’dandır’ diyecek olsak, O bize,
‘Öyleyse neden ona inanmadınız?’ diye
soracak. 32Yoksa, ‘İnsanlardandır’ mı desek?” Halktan korkuları vardı, çünkü herkes Yahya’yı
peygamber olarak tutuyordu. 33İsa’yı yanıtlayarak, “Bilmiyoruz”
dediler.
İsa, “Öyleyse, ben de
size bu işleri hangi yetkiye dayanarak
yaptığımı söylemeyeceğim” dedi.
Bağ Kiralayanlara İlişkin Simgesel
Öykü 1-12
(Matta 21:33-46; Luka 20:9-19)
İsa onlara simgesel
öykülerle konuşmaya başladı: “Bir
adam asma dikti, bağın çevresine çit
çekti, cendere kazdı. Bir de kule kurdu.
Burayı bağcılara kiralayarak başka bir
ülkeye gitti. 2Bağ bozumunda ürünün bir bölümünü toplaması için kiracılara
bir uşak gönderdi. 3Ama onu yaka paça edip
tartakladılar ve eli boş saldılar.
4“Adamcağız yeniden başka bir uşak gönderdi. Onun da kafasını
yarıp aşağıladılar. 5Bir uşak daha gönderdi.
Onuysa öldürdüler. Başka birçok kişi
gönderdi; kimisini tartakladılar, kimisini
de öldürdüler.
6“Gönderebileceği bir kişi kalmıştı: Çok sevdiği oğlu. En
sonunda oğluma saygı gösterirler düşüncesiyle
oğlunu onlara gönderdi. 7Ama bağı kiralayanlar, ‘İşte malları miras alacak
adam burada!’ diye aralarında görüştüler,
‘Gelin, şunu öldürelim, sonra da mirasına
konalım’ 8Böylece onu yaka paça
edip öldürdüler ve bağdan dışarı sürüklediler.
9“Bağın sahibi ne yapacak? Varıp kiracıları yok edecek, bağı
da başkalarına verecek. 10Şu Kutsal Yazı’yı okumadınız
mı?
“‘Yapıcıların kaldırıp attığı Taş,
Baş köşeye konulan Taş oldu.
11Rab’ten sağlandı bu.
Gözlerimiz önünde ne görkem!’”
12İsa’yı tutuklamak istedilerse de topluluktan korktular. Çünkü bu simgesel
öyküyü kendileri için anlattığını anlamışlardı.
Bunun üzerine O’nu bırakıp gittiler.
Kayser’e Vergi Ödemeli mi? 13-17
(Matta 22:15-22; Luka 20:20-26)
13İsa’yı kendi sözüyle tuzağa düşürmek amacıyla, Ferisiler’le Herodesçiler’den
bazılarını O’nun yanına saldılar. 14Adamlar O’na gelip, “Ey Öğretmen!”
dediler. “Senin gerçek olduğunu biliyoruz,
hiç kimseden çekindiğin de yok. Çünkü
kayırıcılık yapan biri değilsin. Tersine,
Tanrı yolunu doğrulukla öğretiyorsun.
Kayser’e vergi ödemek yasal mı, yoksa
değil mi? Ödeyelim mi, ödemeyelim mi?”
15İsa onların ikiyüzlülüğünü bildiğinden, “Neden beni
denemeye kalkışıyorsunuz?” dedi.
“Bana bir dinar
getirin de göreyim.” 16Getirdiler. İsa sordu: “Şu gördüğünüz yüz ve yazı kimindir?” Onlar, “Kayser’in”
dediler. 17Bunun üzerine İsa, “Kayser’e ilişkin şeyleri Kayser’e, Tanrı’ya ilişkin olanları
da Tanrı’ya verin” dedi. O’nun
bu yanıtına şaşakaldılar.
Ölülerin Dirilmesi Sorunu 18-27
(Matta 22:23-33; Luka 20:27-40)
18Bazı Sadukiler –ölülerin
dirilişi diye bir şey yoktur yolunda
konuşanlar– yaklaşıp İsa’ya bir soru
sordular: 19“Ey Öğretmen! Musa bize buyurmuştur
ki, bir adam çocuğu olmadan ölür, geride
bir kadın bırakırsa kardeşi kadınla
evlenmeli; böylelikle kardeşine soy
yetiştirmeli. 20Yedi kardeş vardı. Birincisi bir kadınla evlendi. Öldüğü vakit soy bırakmadı.
21Kadını ikinci kardeş aldı. O da
soy yetiştirmeden öldü. Üçüncüye de
aynı şey oldu. 22Yedisi de soy bırakmadı. Hepsinden sonra kadın da öldü. 23Şimdi, ölüler dirildiğinde hangisinin karısı olacaktır bu kadın? Öyle ya,
yedisi de onu kendisine eş olarak aldı.”
24İsa yanıtladı: “Kutsal Yazılar’ı ve Tanrı’nın gücünü
bilmiyorsunuz. Yanılmanızın nedeni de
bu değil mi? 25Ölüler arasından dirilenler ne evlenir, ne de everilir.
Tersine, göklerdeki melekler gibidir
onlar. 26Kaldı ki, ölülerin dirilişini Musa’nın Kitabı’nda, yanan
çalı ile ilgili bölümde* hiç okumadınız
mı? Tanrı’nın ona, ‘Ben İbrahim’in,
İshak’ın, Yakup’un Tanrı’sıyım’ dediğini? 27Tanrı ölülerin değil,
dirilerin Tanrı’sıdır. Ne denli yanılıyorsunuz!”
En Önemli Buyruk 28-34
(Matta 22:34-40; Luka 10:25-28)
28Tartıştıklarını duyan ve İsa’nın onları yerinde yanıtladığını gören bir dinsel
yorumcu O’na yaklaşıp, “Tüm buyrukların
en önde geleni hangisidir?” diye sordu.
29İsa, “Önde
gelen buyruk şudur” dedi:
‘Kulak ver İsrail! Tanrımız
Rab tek Rab’tir.
30Tanrın Rab’bi tüm yüreğinle,
tüm canınla, tüm anlayışınla ve tüm
gücünle seveceksin.’
31“İkinci buyruk da şudur:
‘İnsan kardeşini kendin
gibi seveceksin.’
“Bunlardan daha üstün başka bir buyruk yoktur.”
32Dinsel yorumcu, “Çok doğru, Öğretmen!” dedi. “Tam yerinde konuştun:
‘O tek Tanrı’dır, O’ndan başkası yoktur’
33ve, ‘O’nu tüm yürekle, tüm anlayışla,
tüm güçle sevmek, insan kardeşini de
kendin gibi sevmek her tür sunuyu sunakta yakmaktan ve sunular getirmekten
çok daha
önemlidir.’”
34İsa onun sağduyuyla yanıt verdiğini görünce, “Sen
Tanrı hükümranlığından uzakta
değilsin” dedi. Bundan
sonra hiç kimse O’na soru sorma atılganlığında
bulunmadı.
Mesih’le İlgili Somut Soru 35-37a
(Matta 22:41-46; Luka 20:41-44)
35İsa tapınakta öğretirken açıklamada bulundu: “Dinsel
yorumcular Mesih için nasıl, Davut’un
Oğlu’dur derler? 36Davut kendisi Kutsal Ruh’un esinlemesiyle şunları söylemiştir:
‘Rab Rab’bime, düşmanlarını ayaklarının
altına basamak yapıncaya dek sağımda otur, dedi.’
37“Eğer Davut kendisi O’na Rab diyorsa, O nasıl Davut’un Oğlu
olabilir?”
Dinsel Yorumculara Yöneltilen
Yargı 37b-40
(Matta 23:1-36; Luka 11:43; 20:45-47)
Büyük topluluklar beğeniyle İsa’yı dinliyordu.
38İsa öğretisinde, “Uzun giysilerle dolaşmaktan, çarşıda,
meydanda saygıyla selamlanmaktan hoşlanan
dinsel yorumculardan sakının”
dedi. 39“Sinagogların baş koltuklarını,
şölenlerin de baş köşelerini ararlar. 40Dul kadınların evlerine konar, gösteriş için uzun
uzadıya dualar söylerler. Bu insanların
yargılanması daha ağır olacaktır.”
Dul Kadının Armağanı 41-44
(Luka 21:1-4)
41İsa tapınağın para kutusu karşısında oturup topluluğun kutuya para bırakışını
gözledi. Birçok varlıklı kişi bol para
bıraktı. 42Bu arada yoksul bir dul kadın yaklaşıp bir metelik değerinde iki bakır kuruş
bıraktı. 43İsa öğrencilerini yanına çağırıp,
“Doğrusu size
derim ki” dedi, “Bu yoksul dul kutuya para bırakanların tümünden daha çok para
bıraktı. 44Çünkü ötekilerin toplamı
varlıklarının bolluğundan bıraktı. Ama
bu kadın yoksulluğundan –nesi varsa
onu, tüm geçim olanağını– bıraktı.”
Taş Üstünde Taş Kalmayacak 1,2
(Matta 24:1,2; Luka 21:5,6)
Tapınaktan ayrılırken,
öğrencilerinden biri O’na, “Öğretmen!”
dedi. “Şu çarpıcı taşlara, şu çarpıcı
yapılara bir bak!” 2İsa ona, “Bu kocaman yapıları görüyor musun?” dedi. “Taş üstünde taş kalmayacak. Yıkılmadık bir şey bırakılmayacak.”
En Acı Olayın Habercileri 3-13
(Matta 24:3-14; Luka 21:7-19)
3İsa tapınağın tam karşısındaki Zeytinlik Dağı’nda otururken Petros, Yakup,
Yuhanna ve Andreas özel olarak O’na
sordu: 4“Bizlere açıkla, bu olaylar ne zaman olacak? Bütün bunların yerine geleceğini
gösteren belirti ne olacak?”
5İsa onlara anlatmaya koyuldu: “Dikkat edin, kimse
sizi kandırmasın. 6Birçokları adımla gelip,
‘Ben O’yum’ diyerek nicelerini kandıracak. 7Savaş sesleri, savaş söylentileri duyunca dehşete kapılmayasınız.
Bu olayların olması gerekir, ama daha
son gelmemiştir. 8Çünkü ulus ulusa, krallık krallığa karşı ayaklanacak.
Çeşitli yerlerde depremler olacak, kıtlıklar
çıkacak. Bunlar sancıların başlangıcıdır.
9“Kendinize dikkat edin. Sizleri kurullara teslim edecekler,
sinagoglarda dövüleceksiniz. Bana bağlılığınız
yüzünden valiler krallar önünde duracaksınız;
kendilerine tanıklık niteliğinde olacak
bu. 10Her şeyden önce, Sevinç Getirici Haber ulusların
tümüne yayılmalı. 11Sizleri tutuklayıp sorguya çektiklerinde ne söyleyeceğiz
diye önceden kaygılanmayın. O saatte
size ne açıklanırsa onu söyleyin. Çünkü
konuşan siz değilsiniz, Kutsal Ruh’tur. 12Kardeş kardeşi, baba çocuğu ölüme teslim edecek; çocuklar
anne babaya karşı ayaklanıp onları öldürecek. 13Adıma bağlılık yüzünden herkesin hıncına uğrayacaksınız.
Ama kim sona dek sabrederse o kurtulacaktır.”
Korkunç Acının Gelişi 14-23
(Matta 24:15-28; Luka 21:20-24)
14“Yıkıcılık getiren iğrenç şeyi kendisine gerekmeyen yerde
dururken gördüğünüzde –okuyucu bunu
anlasın– Yahudiye ülkesinde bulunanlar
dağlara kaçsın. 15Damda duran, aşağı inip
içeri girmeye, evinden bir şey almaya
kalkışmasın. 16Tarladaki de giysisini almak için geri dönmesin. 17O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere ne
yazık! 18Dua edin ki, kış mevsiminde olmasın bu. 19Çünkü o günlerde, şu kurulu düzenin Tanrı tarafından
kuruluşundan şimdiye dek hiçbir zaman
olmamış ve bir daha olmayacak korkunç
acı gelecektir. 20Eğer Rab o günleri kısaltmamış
olsaydı, hiçbir canlı varlık kurtulamazdı.
Ama seçmiş olduğu seçilmişler yararına o günleri kısalttı.
21“O zaman biri size, ‘Bak, bak Mesih burada; bak, bak orada’
diyecek olursa inanmayın. 22Çünkü yalancı mesihler
ve yalancı peygamberler türeyecek. Bunlar
belirtiler ve göz kamaştırıcı eylemler
yapacak. Öyle ki, olanağı bulunsa seçilmişleri
bile kandırırlardı. 23Dikkat edin, size her
şeyi önceden söylüyorum.”
İnsanoğlu’nun Gelişi 24-27
(Matta 24:29-31; Luka 21:25-28)
24“Ama o günlerde, o acının
ardından
‘Güneş kararacak,
Ay ışığını vermeyecek,
25Yıldızlar gökyüzünden
düşecek,
Göklerin güçleri sarsılacak.’ 26Sonra,
‘İnsanoğlu’nun sınırsız güçle ve yücelikle bulutlarda
geldiğini görecekler.’ 27Bunun ardından melekleri salacak. Melekler seçilmişlerini
yedi iklim dört bucaktan, yerin bir
ucundan göğün öbür ucuna varıncaya dek
toplayacak.”
İncir Ağacından Edinilen Bilgi
28-31
(Matta 24:32-35; Luka 21:29-33)
28“İncir ağacından ders alın: Dalı filizlenmeye yüz tutunca,
yaprakları yeşerince, yazın yakın olduğunu
bilirsiniz. 29Bunun gibi siz de bu gelişimleri gördüğünüzde
O’nun yakında, kapılarda olduğunu bilesiniz. 30Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü yerine gelinceye
dek bu soy kaybolmayacaktır. 31Gök ve yer geçip gidecek, ama sözlerim geçmeyecektir.”
Yalnız Tanrı Tarafından Bilinen
Gün ve Saat 32-37
(Matta 24:36-44)
32“O güne ve saate ilişkin hiç kimsenin bilgisi yoktur: Ne
gökteki meleklerin, ne de Oğul’un. Sadece
Baba bilir. 33Hazır bulunun ve uyanık olun. Çünkü vaktin hangi anda geleceğini
bilmezsiniz. 34Yolculuğa çıkan bir
adamın evinden ayrılışı gibidir bu.
Adam yetkisini uşaklarına verir, her
birini kendine özgü işe ayırır, kapıcıyı
da uyanık olsun diye uyarır. 35Bu nedenle uyanık olun. Çünkü ev sahibinin ne zaman geleceğini
bilmezsiniz; akşam mı, gece yarısı mı,
horoz öttüğü vakit mi, yoksa sabah mı? 36Ansızın gelip sizi uykuda bulmasın. 37Sizlere söylediğimi herkese söylüyorum: Uyanık
olun.”
İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE DİRİLİŞİ
İsa’yı Öldürmek İçin Düzen Kuruluyor
1,2
(Matta 26:1-5; Luka 22:1,2; Yuhanna
11:45-53)
Passah’ın kutlayışı ve Mayasız
Ekmek Töreni’nden iki gün önceydi.
Başrahiplerle dinsel yorumcular İsa’yı
düzenle yakalayıp öldürmenin yollarını
araştırıyorlardı.
2“Ama bu iş kutlama sırasında olmasın ki, halk arasında kargaşalığa yol açmasın”
diyorlardı.
Somut Bağlılık Örneği 3-9
(Matta 26:6-13; Yuhanna 12:1-8)
3İsa Beytanya’da cüzamlı Simon’un evindeydi. Sofrada oturuyordu ki, bir kadın
kaymaktaşı bir kapta çok pahalıya sağlanan
katıksız sümbül kokusu getirdi. Kaymaktaşı
kabı kırıp içindekini İsa’nın başına
döktü.
4Bazıları, “Bu sümbül kokusunu boşa harcaması da neye?” düşüncesiyle için için
öfkelendi. 5“Bu sümbül yağı üç yüz dinardan çoğa satılabilir,
karşılığı da yoksullara verilebilirdi.”
Bu sözlerle kadını kınadılar.
6Ama İsa şu yolda konuştu: “Kadını bırakın. Niçin onu
tedirgin ediyorsunuz? O benim için yararlı
bir iş gördü. 7Çünkü yoksullar her zaman aranızda olacaktır. İstediğiniz
zaman kendilerine iyilik edebilirsiniz.
Ama beni her zaman aranızda bulamayacaksınız.
8O yapabildiğini yaptı; bu sümbül kokusunu bedenime
dökmekle beni gömülmeye hazırladı. 9Doğrusu size derim ki, Sevinç Getirici Haber dünyanın her
neresinde yayılırsa, onun yaptığı iş
de kendisi için bir anı niteliğinde
anlatılacaktır.”
Yahuda İsa’yı Ele Vermek İçin
Anlaşıyor 10,11
(Matta 26:14-16; Luka 22:3-6)
10On İkiler’den biri olan Yahuda İşkariyot, İsa’yı başrahiplerin eline vermek
için onlara yaklaştı. 11Başrahipler Yahuda’nın önerisini
duyunca sevindiler ve kendisine para
vaadinde bulundular. Yahuda, İsa’yı
ele vermek için elverişli ortamı kollamaya
başladı.
Öğrencilerle Birlikte Passah Yemeği
12-21
(Matta 26:17-25; Luka 22:7-14,
21-23; Yuhanna 13:21-30)
12Mayasız Ekmek Töreni’nin ilk günü –Passah kurbanını kestikleri gün– öğrenciler
İsa’ya sordu: “Passah yemeğini yemek
için nereye gidip hazırlık yapmamızı
istiyorsun?”
13İsa öğrencilerinden ikisini göndererek, “Kente gidin”
dedi. “Sizi
testiyle su taşıyan bir adam karşılayacak.
Onu izleyin. 14Girdiği evin sahibine,
‘Öğretmen öğrencilerimle birlikte Passah
yemeğini yiyeceğim oda nerede?’ diye
soruyor deyin. 15O size üst katta düzenlenip
hazırlanmış geniş bir oda gösterecek.
İşte orada bizim için yemeği hazırlayın.”
16Öğrenciler yola koyuldu. Kente vardıklarında, onlara bildirdiği gibi her şeyi
yerli yerinde buldular ve Passah yemeğini
hazırladılar.
17Akşam olunca İsa On İkiler’le birlikte geldi. 18Hep bir arada oturup yemek yerlerken İsa, “Doğrusu
size derim ki, içinizden biri beni ele
verecek” dedi. “Benimle birlikte yemek yiyen biri.”
19Öğrenciler üzüldü. Her biri ardı ardına kendisinden soruyordu: “Yoksa ben
miyim?” 20İsa, “On
İkiler’den biri” dedi. “Benimle
birlikte ekmeğini sahana banan.
21İnsanoğlu kararlaştırılmış
kapsamda gidiyor; tıpkı kendisine ilişkin
yazılı olduğu gibi. Ama İnsanoğlu kimin
aracılığıyla ele veriliyorsa, vay o
insanın başına gelene! O kişi hiç doğmasaydı
kendisi için daha iyi olurdu.”
İsa’nın Kurduğu Sofra: Ekmekle
Şarap 22-26
(Matta 26:26-30; Luka 22:15-20;
I. Korintoslular 11:23-25)
22Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı. Sonra bölüp öğrencilerine verdi.
“Alın, bedenimdir
bu” dedi.
23Ardından bir bardak aldı, teşekkür ettikten sonra onlara verdi. Hepsi içti.
24İsa, “Bu birçokları için akıtılan
antlaşma kanımdır” dedi. 25“İşte size söylüyorum:
Bundan böyle bağın bu ürününden içmeyeceğim.
Tanrı hükümranlığında tazesinden içeceğim
güne dek.”
26Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik Dağı’na çıktılar.
İsa Petros’un Yadsıyışını Önceden
Bildiriyor 27-31
(Matta 26:31-35; Luka 22:31-34;
Yuhanna 13:36-38)
27Sonra İsa onlara, “Tümünüz köstekleneceksiniz”
dedi.
“Çünkü şöyle
yazılıdır:
‘Çoban’ı vuracağım
Ve koyunlar darmadağın olacak.’
28“Ama ölümden dirildikten sonra, ben sizlerden önce Galile’de
olacağım.” 29Petros O’nu yanıtladı: “Tümü de
kösteklense bile, ben hiçbir zaman kösteklenmeyeceğim.”
30İsa ona, “Doğrusu sana derim ki” dedi, “Hem de bugün, bu gece horoz iki kez ötmeden önce, üç kez beni
yadsıyacaksın.”
31Ama Petros daha da ateşlenerek sözünü sürdürdü: “Seninle birlikte ölmem gerekse
bile seni hiçbir zaman yadsımayacağım.”
Öbür öğrenciler de aynı yolda konuştu.
İsa Getsemane Bahçesinde Dua Ediyor
32-42
(Matta 26:36-46; Luka 22:39-46)
32Sonra Getsemane denen yere gittiler. İsa öğrencilerine, “Ben dua ederken siz burada oturun” dedi.
33Petros’u, Yakup’u ve Yuhanna’yı yanına aldı. Sarsılmaya, sıkılmaya başladı.
34Bunun üzerine, “Canım ölesiye üzüntüyle
çalkalanıyor” dedi. “Burada
bekleyin ve uyanık durun.”
35Biraz ileriye giderek yere kapandı. Eğer olanak varsa bu saatin kendisinden
uzaklaştırılması için dua etti: 36“Abba Baba! Senin için her şey olanaklıdır. Bu bardağı benden
uzaklaştır! Ama benim isteğim değil, senin isteğin uygulansın.”
37Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda buldu. Petros’a, “Ey Simon” dedi. “Uyuyor musun?
Bir saat olsun uyanık duramadın mı?
38Uyanık durun ve dua edin ki, denenmeye sürüklenmeyesiniz.
Ruh istekli ama beden güçsüzdür.”
39Yeniden, ikinci kez yanlarından ayrılıp aynı sözlerle dua etti. 40Geri geldiğinde onları yine uykuda buldu. Çünkü uyku gözlerinden akıyordu.
O’na ne diyeceklerini bilmiyorlardı.
41Üçüncü kez geri gelip onlara, “Daha uykuda mısınız,
daha dinleniyor musunuz?” dedi.
“Bu kadar yeter.
İşte o saat geldi. İnsanoğlu günahlıların
eline veriliyor. 42Kalkın gidelim. Bakın, beni ele veren yaklaştı.”
İsa’nın Ele Verilmesi ve Tutuklanması
43-52
(Matta 26:47-56; Luka 22:47-53;
Yuhanna 18:3-12)
43Hemen o anda, O daha sözünü bitirmeden, On İkiler’den biri olan Yahuda oraya
geldi. Yanında kılıçlarla sopalarla
silahlanmış bir topluluk vardı. Bunları
başrahipler, dinsel yorumcular ve İhtiyarlar
göndermişti. 44İsa’yı ele veren, onlara bir işaret gösterdi. “Kimi öpersem, aradığınız O’dur.
O’nu tutuklayın ve güvenlik altına alıp
götürün” dedi.
45Yahuda oraya varır varmaz hiç duraksamadan İsa’nın yanına gitti. “Ya Rabbi!”
diyerek özlem çekercesine O’nu öptü.
46Bunun üzerine O’nu yakalayıp tutukladılar.
47Orada bulunanlardan biri kılıcına
davrandı, başrahibin uşağına vurduğu
gibi onun kulağını kopardı. 48İsa onlara, “Beni yakalamak için eşkıyaya karşı çıkarcasına
kılıçlarla sopalarla gelmek mi gerekirdi?”
dedi. 49“Her gün tapınakta aranızda öğretiyordum, beni tutuklamadınız.
Ama Kutsal Yazılar böylelikle yerine
gelsin diye oluyor bu.” 50Bunun üzerine öğrencilerin tümü O’nu bırakıp kaçtı.
51Çıplak bedenine keten bez kuşanmış bir genç O’nun ardı
sıra gidiyordu. Onu tuttular. 52Ama o, keten bezi bırakıp çırılçıplak oradan kaçtı.
İsa Kurul’un Önünde 53-65
(Matta 26:57-68; Luka 22:54,55,63-71;
Yuhanna 18:13,14,19-24)
53İsa’yı başrahibe götürdüler. Bütün başrahipler, İhtiyarlar ve dinsel yorumcular
orada toplanmıştı. 54Petros O’nu gerilerden başrahibin
avlusunun iç bölümüne dek izledi. Görevlilerle
birlikte oturup ateşin önünde ısınmaya
koyuldu. 55Başrahiplerle tüm Kurul, İsa’yı
ölüm yargısına çarptırmayı amaçlayarak
O’na karşı tanık arıyor ama bulamıyorlardı.
56Çünkü birçoklarının kendisine
karşı yalancı tanıklık etmesi konumunda
tanıklıkları birbirini tutmuyordu.
57Bunun ardından, bazı kişiler ayağa kalkıp O’na karşı yalancı tanıklık ettiler:
58“Biz O’nun, ‘Elle kurulan bu tapınağı
yıkacağım ve üç günde elle kurulmamış
başka bir tapınak kuracağım’ dediğini
duyduk.” 59Bütün bunlara karşın, yine de
tanıklıkları birbirini tutmadı. 60Başrahip ayağa kalkıp ortada durdu
ve İsa’ya, “Bu adamların seni suçlamasına
karşı niçin bir yanıt vermiyorsun?”
diye sordu. 61Ama İsa tek söz söylemedi, hiçbir
yanıt vermedi. Başrahip yeniden O’na
sordu: “Sen kutsanan Tanrı’nın Oğlu
Mesih misin?” 62İsa, “Ben
O’yum” dedi; “Hem
de
“‘İnsanoğlu’nu Güç’ün sağında oturur
ve göğün bulutlarıyla gelir göreceksiniz.’”
63Bunun üzerine başrahip kaftanını yırtarak bağırdı: “Bundan böyle tanıklara
ne gerek var? 64İşte sövgüyü işittiniz. Yargınız
nedir?” Tümü de O’na ölüm yargısı yaraştığını
belirtti.
65Bazıları O’na tükürmeye başladı. Yüzünü örttüler, yumrukladılar ve kendisine,
“Peygamberlikte bulun bakalım” dediler.
Görevliler O’nu sille tokat götürdü.
Petros’un Yadsıması 66-72
(Matta 26:69-75; Luka 22:56-62;
Yuhanna 18:15-18, 25-27)
66Petros aşağıda avludayken, başrahibin hizmetçilerinden bir kız yaklaştı. 67Petros’u ısınmakta görünce gözlerinin içine bakarak, “Sen de Nasıralı İsa’yla
birlikteydin” dedi. 68Ama o bunu yadsıyarak, “Ne demek
istediğini bilmiyorum da, anlamıyorum
da” dedi. Sonra avlunun dış bölümüne
çıktı [ve horoz öttü].
69Hizmetçi kız onu görünce orada duranlara, “Bu adam da onlardandır” diye yineledi.
70Ama Petros yeni baştan yadsıdı.
Az sonra, orada duranlar Petros’a, “Gerçekten
sen de onlardan birisin” dedi. “Baksana,
Galileli’sin.”
71Bunun üzerine Petros, “Sözünü ettiğiniz adamı tanımıyorum” diyerek lanet etmeye
ve ant içmeye başladı. 72Hemen o anda ikinci kez horoz
öttü. Petros İsa’nın kendisine söylediği
sözü anımsadı: “Horoz iki kez ötmeden
önce üç kez beni yadsıyacaksın.” Bunun
üzerine ağlamaya başladı.
Vali Pilatus’un Önünde 1-5
(Matta 27:1,2,11-14; Luka 23:1-5;
Yuhanna 18:28-38)
Sabahleyin gün ağarır
ağarmaz başrahiplerle İhtiyarlar’ı ve
dinsel yorumcuları tüm Kurul’la birlikte
danışmaya koyuldular. İsa’yı zincire
vurup götürdüler, Pilatus’a teslim ettiler.
2Pilatus O’na, “Sen Yahudiler’in
kralı mısın?” diye sordu. İsa, “Söylediğin
gibidir” dedi.
3Başrahipler İsa’yı birçok konuda suçladı. 4Pilatus O’nu yeniden sorguya çekti. “Hiçbir yanıt vermiyor musun?” dedi. “Bak,
sana karşı ne denli suçlama yağdırıyorlar.”
5Ama İsa başka yanıt vermedi. Öyle ki, Pilatus buna şaştı kaldı.
İsa Ölüm Yargısı Giyiyor 6-15
(Matta 27:15-26; Luka 23:13-25;
Yuhanna 18:38b-19:1-16)
6Passah Kutlayışı’nda valinin toplumca dilenen bir cezalıyı salıvermesi gelenektendi.
7Ayaklanmaya katılıp adam öldüren
cezalılar arasında Bar Abbas adında
bir adam vardı. 8Topluluk valinin katına kadar
çıktı. Kendilerine gelenek uyarınca
davranmasını dilemeye koyuldular. 9Pilatus sordu: “Size Yahudiler’in
kralını salıvermemi ister misiniz?”
10Çünkü başrahiplerin kıskançlık
nedeniyle İsa’yı tutuklayıp teslim ettiklerini
biliyordu.
11Ama başrahipler, valinin Bar Abbas’ı salıvermesi için topluluğu kışkırttılar.
12Pilatus yeni baştan onlara sordu:
“Öyleyse, Yahudiler’in kralı dediğiniz
kişiyi ne yapayım?”
13Yeniden, “Çarmıha çak!” diye bağırdılar. 14Pilatus sordu: “Ne kötülük yaptı ki?” Ama onlar daha hızlı bağırdılar: “Çarmıha
çak!” 15Sonunda Pilatus topluluğun suyuna
gitmeyi isteyerek onlara Bar Abbas’ı
salıverdi. İsa’yı kırbaçlattıktan sonra
çarmıha çakılsın diye teslim etti.
Askerler İsa’yla Alay Ediyor 16-20
(Matta 27:27-31; Yuhanna 19:2,3)
16Askerler O’nu vali konağının içine yönelttiler. Tüm bölüğü de oraya getirdiler.
17İsa’ya erguvan çiçeği renginde
bir giysi giydirdiler, başına da dikenlerden
çattıkları bir taç taktılar. 18O’nu selamlamaya başladılar: “Selam, ey Yahudiler’in kralı!” 19Bir kamışla başına vurup O’na tükürdüler. Diz çöküp önünde eğildiler. 20O’nunla alay ettikten sonra, erguvan çiçeği rengi giysiyi üstünden çıkardılar.
O’na kendi giysilerini giydirip çarmıha
çakmaya götürdüler.
İsa Çarmıha Çakılıyor 21-32
(Matta 27:32-44; Luka 23:26-43;
Yuhanna 19:17-27)
21Çiftlikten dönen Kireneli Simon –Aleksander
ile Rufus’un babası– oradan geçiyordu.
İsa’nın haçını taşısın diye onu zorladılar.
22İsa’yı Golgota –çevirisi Kafatası
yeridir– denen yere getirdiler. 23O’na mürle karışık şarap verdiler. Ama O içmedi.
24İsa’yı çarmıha çaktılar. Bakalım kime ne düşecek diye kura çekerek giysilerini
aralarında paylaştılar. 25O’nu sabahın dokuzunda çarmıha
çaktılar. 26Suçunu bildiren yazı şöyleydi: YAHUDİLER’İN KRALI. 27O’nunla birlikte iki eşkıya da çarmıha çakıldı: Biri sağında, öbürü solunda.
28 29Oradan geçenler başlarını sallayarak İsa’yı aşağılıyordu:
“Hey tapınağı yıkıp üç gün içinde yeniden
kuran. 30Çarmıhtan aşağı inip de kendini kurtarsana!” 31Bunun gibi, başrahiplerle dinsel yorumcular da aralarında alaylı alaylı konuşarak,
“Başkalarını kurtardı, kendisini kurtaramıyor”
diyorlardı, 32“İsrail’in kralı Mesih çarmıhtan aşağı insin de görüp inanalım.” O’nunla birlikte
çarmıha çakılanlar da kendisini yeriyordu.
İsa’nın Ölümü 33-41
(Matta 27:45-56; Luka 23:44-49;
Yuhanna 19:28-30)
33Öğleyin on ikiden on beşe dek tüm ülkeyi karanlık kapladı. 34Saat on beşte İsa yüksek sesle bağırdı:
“Eloi, Eloi, lama sabaktani?”
Bu, “Tanrım, Tanrım, niçin beni bıraktın?” anlamına
gelir.
35Orada duranlardan bazıları bunu duyunca, “Bak, İlyas’a sesleniyor” dediler.
36Birisi koşup bir sünger kaptı, sirkeye daldırıp bir kamışa
takarak İsa’nın ağzına uzattı. “Bırakın
bakalım, İlyas varıp onu aşağı indirecek
mi?” diyerek laf attı.
37İsa yüksek sesle bağırıp ruhunu teslim etti. 38O anda tapınağın perdesi yukarıdan
aşağıya yırtılarak ikiye ayrıldı. 39İsa’nın çarmıhı karşısında dikili duran yüzbaşı, O’nun ruhunu nasıl teslim
ettiğini görünce, “Bu adam gerçekten
Tanrı’nın Oğlu’ydu” dedi.
40Durumu uzaktan gözleyen kadınlar da dikkati çekiyordu. Magdalalı Meryem, genç
Yakup’un ve Yoses’in annesi Meryem ve
Salome bunlar arasındaydı. 41İsa Galile’deyken O’nun ardı sıra gitmişler, kendisine hizmet sunmuşlardı.
Bunlardan başka, İsa’yla birlikte Yeruşalim’e
gelen daha birçok kadın bulunuyordu.
İsa’nın Gömülmesi 42-47
(Matta 27:57-61; Luka 23:50-56;
Yuhanna 19:38-42)
42Akşam olunca –daha Şabat öncesi, Hazırlık günüydü– 43Arimatealı Yusuf geldi. Saygıdeğer bir Kurul üyesiydi kendisi.
O da Tanrı hükümranlığının gelişini
bekliyordu. Yusuf yüreklenerek Pilatus’a
gitti, İsa’nın cesedini istedi. 44Pilatus İsa’nın böyle tez öldüğünü
duyunca şaştı*.Yüzbaşıyı
çağırıp, “İsa öleli çok oldu mu?” diye
sordu. 45Yüzbaşıdan gerekli bilgiyi alınca
cesedi Yusuf’a verdi.
46Yusuf keten bez satın aldı. Cesedi aşağı indirdi, beze sarıp kaya kovuğunda
oyulmuş mezara yatırdı. Mezarın açıldığı
yere de bir taş yuvarladı. 47Magdalalı Meryem’le Yoses’in annesi Meryem O’nun nereye yatırıldığını gözlüyorlardı.
İsa’nın Dirilişi 1-8
(Matta 28:1-8; Luka 24:1-12; Yuhanna
20:1-10)
Şabat günü sona erince,
Magdalalı Meryem, Yakup’un annesi Meryem
ve Salome gidip İsa’nın cesedine sürmek
için kokular satın aldılar. 2Haftanın ilk günü sabah erkenden, güneş doğarken mezara geldiler. 3Kendi aralarında, “Acaba kim bize yardım edip mezarın ağzından taşı yuvarlayacak?”
diyorlardı.
4Bir de baktılar ki taş yerinden yuvarlanmış. Koskoca bir taştı o. 5Mezarın içine girdiklerinde, sağda genç birinin oturduğunu gördüler. Apak
bir giysi kuşanmıştı. Kadınlar şaşkına
döndü.
6Genç adam onlara, “Şaşkınlığa kapılmayın” dedi. “Çarmıha çakılan Nasıralı
İsa’yı arıyorsunuz. O dirildi. Burada
değil. Kendisini yatırdıkları yeri görün.
7Şimdi gidin, öğrencilerine ve Petros’a bildirin. ‘İşte sizden
önce Galile’ye gidecektir. Size bildirdiği
gibi O’nu orada göreceksiniz’ deyin.”
8Kadınlar mezardan çıkıp koşa koşa oradan uzaklaştı. Şaşırmışlardı, titriyorlardı.
Kimseye bir şey söylemediler. Çünkü
korkuya kapılmışlardı.
Dirilen İsa Magdalalı Meryem’e
Görünüyor 9-11
(Matta 28:9,10; Yuhanna 20:11-18)
9[İsa haftanın ilk gününün sabahı dirilince, ilkin Magdalalı Meryem’e göründü.
Ondan yedi cin çıkarmıştı. 10Meryem gidip İsa’nın yas tutan,
ağlayan arkadaşlarına haber verdi. 11İsa’nın yaşadığını ve Meryem’e
göründüğünü duymalarına karşın inanmadılar.
İsa Yolda İki Kişiye Görünüyor
12,13
(Luka 24:13-35)
12Bu olayların ardından, yürüyerek kent dışına giden inanlılardan iki kişiye,
başka bir biçimde açıklandı. 13Onlar da gidip öbürlerine haber
verdi. Bunların sözüne de inanmadılar.
İsa On Bir Öğrenciye Görünüyor,
Onları Gönderiyor 14-18
(Matta 28:16-20; Luka 24:36-49;
Yuhanna 20:19-23; Habercilerin İşleri
1:6-8)
14İsa bundan sonra, sofrada oturan On Birler’e göründü, imansızlıklarını ve
katı yürekliliklerini kınadı. Çünkü
O’nun dirildiğini görenlere inanmamışlardı.
15Onlara şu yolda buyruk verdi: “Dünyanın dört bucağına
gidin ve Sevinç Getirici Haber’i herkese
yayın. 16İman edip vaftiz olan kurtulacak; iman etmeyense yargılanacak.
17İman edenleri şu belirtiler izleyecek: Adımla
cinleri çıkaracaklar, yeni yeni dillerle
konuşacaklar, 18yılanları tutacaklar. Zehirli şeyler bile içseler hiç zarar
görmeyecekler. Üstlerine ellerini koydukları
hastalar iyi olacak.”
İsa Göklere Yükseliyor 19-20
(Luka 24:50-53; Habercilerin İşleri
1:9-11)
19Rab İsa onlarla konuştuktan sonra, ‘göğe yükseldi ve Tanrı’nın sağında oturdu.’
20Öğrenciler de gidip her yerde
Söz’ü yaydılar. Rab onlarla birlikte
çalışıyor, Söz’ü izleyen belirtilerle
bildiriyi doğruluyordu.]