incilTurK.com

 
 
 

 
 

 

 
 
 
 

 

Incil - Sevinc Getirici Haber

Incil
Thomas Cosmades Cevirisi


 

SEVİNÇ GETİRİCİ HABER

MATTA

(Tanrı’nın Mesih’i: Hükümran)

 

Önsöz

Bu yazı Sevinç Getirici Haber’in Matta’ya esinlenen parçasıdır. İsa Mesih yeryüzünde hizmete başlarken her kesimden on iki öğrenci seçti, onları Apostolos ‘Gönderilenler’ olarak adlandırdı. Matta on iki öğrencinin adlarını verirken (10:3) kendisini “Gümrük vergisi toplayan Matta” diye tanıtır.

 

Matta Romalılar hesabına gümrük vergisi toplayan bir Yahudi’ydi. Aynı zamanda ‘Alfeos oğlu Levi’ diye de anılır (Markos 2:17). İsa Matta’yı öğrencisi olmaya çağırınca, Matta işini gücünü bırakıp O’nun ardı sıra gitti (Luka 5:27,28). Matta hiç kimsenin sevmediği bir halk kesimindendi. Ama İsa’nın çağrısını duyarak kendisine apayrı bir yön seçti. Çok parlak bir şölen düzenleyerek ona, “Ardım sıra gel” diyen İsa’yı da şölene çağırdı (Luka 5:29). Bu yazının birinci yüzyıl ortalarında Antakya’da yazıldığı, İsa’ya ilişkin bilgi isteyen ilk inanlılara kaynak olduğu varsayılır.

 

Matta’nın insanlığa tanıttığı İsa Tanrı’nın Mesih’idir, gelecek olan Kral’dır (2:2; 21:5; 22:11; 25:34; 27:11,37,42). İsa sekiz kez Davut Oğlu olarak tanıtılır. O, Yeşaya peygamberin sözünü ettiği Tanrı uşağı (12:18), insanların hastalıklarını ve dertlerini yüklenen kişidir (8:17).

 

İsa Eski Antlaşma’da Tanrı’nın belirttiği ruhsal yasalara yepyeni bir anlam verdi (5:21-24, 27-30, 33-37). Yasa’nın harfine değil, ruhuna gösterdiği derin bağlılık biçimci din kuşaklarını öfkelendirdi. İsa’yı ortadan kaldırmayı temel amaç edindiler. En sonunda da bunu başardılar. Biçimci din kuşaklarının bu tutumu Tanrı hükümranlığının onlardan alınıp yaraşıklı ürünleri getirenlere –uluslara– verilmesiyle sonuçlanacak (21:43).

 

Yazar Matta anlattığı olayların Eski Antlaşma peygamberlerince açıklıkla belirtildiğini, “Böylece peygamberlik sözü yerine geldi” diyerek vurgular. 123 kez Eski Antlaşma peygamberlerinin sözlerini aktararak bunların nasıl bütünlendiğini okuyucunun dikkatine getirir. Peygamberlik sözleri kitapta rastlanan olayların bir dokusu gibidir. Bu yazıda ‘Göklerin Hükümranlığı’ sözü otuz kez geçer. Ayrıca Matta, İsa’nın yirmi mucizesine değinir. İsa’nın beş uzun konuşması da bu yazıda yer alır.

Bunlar şu başlıklarla sıralanır:

I.                   Mutluluklarla başlayan sağtöre ilkeleri 5:1-7:27.

II.                İsa’nın öğrencileri hizmete göndermesinden önce açıkladığı gerçekler 10:1-42.

III.             Tanrı’nın hükümranlığıyla ilgili simgesel öyküler 13:1-52.

IV.              Sağlıklı insan ve topluluk ilişkileri 18:1-35.

V.                 İsa’nın dinsel ikiyüzlülüğü kınayan sözleri ve ikinci kez gelişiyle ilgili eskatologya açıklamaları 23:1-25:36.

 

Bu son konuyla ilgili olarak, Eski Antlaşma peygamberlerinden aktarılan açıklamalar ilginçtir (bkz. 24:30).

 

Sözü edilen beş konuşmanın her biri: “İsa bu sözleri sona erdirince” yinelemesiyle noktalanır (7:28; 11:1; 13:53; 19:1; 26:1).

İsa’nın bu öğretişleri çağlar boyu inanlılar topluluğunun yaşam ilkesi ve sağtöre ölçüsü olmuştur.

 

İSA’NIN DOĞUMU VE ÇOCUKLUK ÇAĞI

 

İsa’nın Soyu 1-17

(Luka 3:23-38)

1

Davut oğlu, İbrahim oğlu, İsa Mesih’in* soy kitabı. [a] 2İshak İbrahim’in oğluydu, Yakup İshak’ın oğluydu. Yahuda ve kardeşleri Yakup’un oğullarıydı. 3Perets ve Zerah Tamar’dan Yahuda’nın oğullarıydı. Hetsron Perets’in oğluydu. Ram Hetsron’un oğluydu. 4Aminadab Ram’ın oğluydu. Nahşon Aminadab’ın oğluydu. Salmon Nahşon’un oğluydu. 5Boaz Rahab’tan Salmon’un oğluydu. Obed Rut’tan Boaz’ın oğluydu. Yesse Obed’in oğluydu. 6Kral Davut Yesse’nin oğluydu.

  Süleyman Uriya’nın karısından Davut’un oğluydu. 7Rehoboam Süleyman’ın oğluydu. Abiya Rehoboam’ın oğluydu. Asa Abiya’nın oğluydu. 8Yehoşafat Asa’nın oğluydu. Yoram Yehoşafat’ın oğluydu. Uzziya Yoram’ın oğluydu. 9Yotam Uzziya’nın oğluydu. Ahaz Yotam’ın oğluydu. Hezekiya Ahaz’ın oğluydu. 10Manasse Hezekiya’nın oğluydu. Amon Manasse’nin oğluydu.Yoşiya Amon’un oğluydu. 11Yekonya ve kardeşleri Yoşiya’nın oğullarıydı: Babil’e sürgünlük döneminde..

  12Babil’e sürgünlük döneminden sonra: Şealtiel Yekonya’nın oğluydu. Zerubbabel Şealtiel’in oğluydu. 13Abiud Zerubbabel’in oğluydu. Elyakim Abiud’un oğluydu. Azor Elyakim’in oğluydu. 14Sadok Azor’un oğluydu. Ahim Sadok’un oğluydu. Eliud Ahim’in oğluydu. 15Eleazar Eliud’un oğluydu. Mattan Eleazar’ın oğluydu. Yakup Mattan’ın oğluydu. 16Meryem’in sözlüsü Yusuf Yakup’un oğluydu. Meryem’den Mesih diye tanınan İsa doğdu. 17İbrahim’den Davut’a dek tüm kuşak sayısı on dört kuşaktır. Davut’tan Babil sürgünlüğüne dek on dört kuşak, Babil sürgünlüğünden Mesih’e dek on dört kuşak.

 

İsa Mesih’in Doğumu 18-25

(Luka 2:1-7)

  18İsa Mesih’in doğumu şöyle oldu: Annesi Meryem Yusuf’la nişanlıydı. Onlar bir araya gelmeden önce Meryem’in Kutsal Ruh’tan gebe olduğu anlaşıldı. 19Sözlüsü Yusuf doğru biri olduğundan ve Meryem’i küçük düşürmek istemediğinden, onu sessizce bırakmayı uygun gördü. 20Yusuf bunları düşünüyordu ki, Rab’bin meleği düşünde ona görünerek, “Ey Davut oğlu Yusuf!” dedi. “Meryem’i kendine eş olarak almaktan çekinme. Çünkü onda oluşan Kutsal Ruh’tandır. 21Bir oğul doğuracak, O’nun adını İsa* koyacaksın. Çünkü O halkını* günahlarından kurtaracak.” 22Bu olaylar zinciri Rab’bin Peygamber aracılığıyla söylediği söz yerine gelsin diye oldu:

      23“İşte erden kız gebe kalacak ve bir oğul doğuracak.

  O’nun adını İmmanuel koyacaklar.”

  İmmanuel ‘Tanrı bizimle’ demektir.

  24Yusuf uykusundan uyanınca Rab’bin meleğinden gelen buyruğa uydu ve eşini eve aldı. 25Ama bir oğul doğuruncaya dek kendisiyle ilişki kurmadı. Çocuğun adını da İsa koydu.

Doğudan Gelen Bilginler 1-12

2

İsa Kral Herodes’in* günlerinde, Yahudiye’nin Beytlehem kasabasında doğduğu sırada doğudan Yeruşalim’e gökbilimciler geldi. 2“Yahudiler’in yeni doğan kralı nerede?” diye soruşturuyorlardı. “Çünkü O’nun yıldızını doğuda gördük ve kendisine tapınmaya geldik.”

  3Gelgelelim bunu duyunca kral Herodes’in yüreği kalktı ve onunla birlikte tüm Yeruşalim’in [b] de.. 4Herodes halkın tüm başrahiplerini, dinsel yorumcularını* bir araya getirerek onlara Mesih’in nerede doğacağını sordu. 5Onlar, “Yahudiye Beytlehemi’nde” diye yanıtladılar. “Çünkü Peygamber aracılığıyla yazılmıştır:

    6“‘Ey Yahudiye bölgesindeki Beytlehem!

  Yahuda yöneticileri arasında hiçbir bakımdan en önemsizi değilsin.

  Çünkü senden halkım İsrail’i güdecek olan bir yönetici çıkacak.’”

7Bunun üzerine Herodes gizlice gökbilimcileri yanına çağırdı, yıldızın ne zaman göründüğünü onlardan kesinlikle öğrendi  8ve onları şu sözlerle Beytlehem’e saldı: “Gidin, çocuğa ilişkin her şeyi inceden inceye araştırın. O’nu bulunca da bana haber iletin ki, ardınızdan ben de varıp O’na tapınayım.” 9Adamlar Kral’ın sözünü dinleyerek yola koyuldular. Doğuda gördükleri yıldız önlerinden gidiyordu. Çocuğun bulunduğu yerin üzerine varınca orada durdu. 10Yıldızı görünce dille anlatılmaz yoğun sevinç duydular. 11Eve girdiler, annesi Meryem’le çocuğu gördüler, yere kapanarak O’na tapındılar. Değerli nesnelerle dolu olan sandığı açıp O’na armağanlar –altın, günlük ve mür*– sundular.

  12Gördükleri bir düşte Herodes’e dönmemeleri doğrultusunda uyarılınca başka bir yoldan ülkelerine döndüler.

 

Mısır’a Sığınış 13-15

  13Gökbilimciler ayrıldıktan sonra Rab’bin bir meleği Yusuf’a düşünde görünerek, “Kalk, çocukla annesini al, Mısır ülkesine sığın” dedi. “Ben sana bildirinceye dek orada kal. Çünkü Herodes yok etmek amacıyla çocuğu arayacak.” 14Yusuf kalktı, geceleyin çocukla annesini aldı Mısır’a doğru yola koyuldu. 15Herodes’in ölümüne dek orada kaldı. Rab’bin Peygamber aracılığıyla söylediği söz yerine gelsin diye oldu bu:

  “Ben Oğlum’u Mısır’dan çağırdım.”

 

Suçsuz Çocukların Öldürülmesi 16-18

  16Herodes gökbilimciler tarafından aldatıldığını anlayınca çok kızdı. Gökbilimcilerden kesinlikle öğrendiği doğum vaktini göz önünde tutarak, çıkardığı özel bir buyrukla Beytlehem ve yöresindeki iki yaşından küçük tüm erkek çocukları öldürttü. 17Böylece Yeremya peygamber aracılığıyla söylenen söz yerine gelmiş oldu

 18“Rama’da bir ses duyuldu.

  Ağlayış ve acı acı dövünme,

  Çocukları için ağlayan Rahel avutulmak istemiyor,

  Çünkü onlar yok oldu.”

 

Mısır’dan Dönüş 19-23

  19Herodes ölünce, Rab’bin bir meleği Mısır’da düş yoluyla Yusuf’a görünerek, 20“Kalk, çocukla annesini al, İsrail ülkesine git” dedi. “Çünkü çocuğun yaşamına kıymak isteyenler öldü.” 21Yusuf kalktı, çocukla annesini alıp İsrail ülkesine vardı.

  22Yahudiye bölgesinde Herodes’in yerine oğlu Arhelaos’un* krallık ettiğini duyan Yusuf oraya gitmekten çekindi. Düşünde uyarılınca Galile bölgesine çekildi. 23Varıp Nasıra denen kente yerleşti. Öyle ki, peygamberler aracılığıyla, “O’na Nasıralı denecektir” [c] diye bildirilen söz yerine gelsin.

 

TANRI HÜKÜMRANLIĞI AÇIKLANIYOR

 

Yahya’nın Bildirisi 1-12

(Markos 1:1-8; Luka 3:1-19; Yuhanna 1:19-28)

3

O günlerde Vaftizci Yahya* belirdi. Yahudiye çölünde sözü yayarak, 2“Günahtan dönün, çünkü göklerin hükümranlığı* yaklaştı” sözleriyle vaaz etmekteydi. 3Yeşaya peygamberin sözünü ettiği kişidir Yahya:

  “Çölden bir ses yükseliyor:

   ‘Rab’bin yolunu hazırlayın,

   O’nun çığırlarını düzleyin.’”

  4Yahya’nın giysisi deve kılındandı. Belinde deri bir kuşak taşıyordu. Yiyeceği çekirgeyle yaban balıydı.

  5Yeruşalim, tüm Yahudiye ve Ürdün yöresinden herkes ona koşuyor, 6günahlarını açık açık bildirerek Ürdün Irmağı’nda onun eliyle vaftiz [d] ediliyordu.

  7Ferisiler’le* Sadukiler’den* birçoğunun vaftiz edilmeye geldiklerini görünce Yahya onları, “Engerekler soyu!” diye kınadı. “Gelecek öfkeden kaçmanızı size kim öğütledi? 8Günahlarınızdan döndüğünüzü kanıtlayan yaşam ürünü getirin.

  9“Kendi kendinize, ‘Atamız İbrahim’dir’ diye düşünmeyesiniz. Çünkü size belirtiyorum ki, Tanrı İbrahim’e şu taşlardan çocuklar oluşturabilir. 10İşte balta şimdiden ağaçların dibinde duruyor. İyi ürün vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır. 11Günahtan dönesiniz diye ben sizi suyla vaftiz ediyorum. Ama benden sonra gelen benden daha güçlüdür. Ben O’nun çarıklarını bile taşımaya yeterli değilim. O sizleri Kutsal Ruh’la ve ateşle vaftiz edecek*. 12O’nun yabası elindedir. Harman yerini tertemiz edecek, buğdayını ambara toplayacak. Samanı ise hiç sönmeyen ateşle yakacak.”

 

İsa’nın Ürdün Irmağında Vaftizi 13-17

(Markos 1:9-11; Luka 3:21,22)

  13O sırada İsa vaftiz edilmek için Galile bölgesinden Ürdün Irmağı’na, Yahya’nın yanına geldi. 14Ama Yahya İsa’yı önlemeye kalktı: “Senin elinle benim vaftiz edilmem gerekirken sen mi bana geliyorsun?” 15İsa, “İzin ver bana” dedi, “Çünkü doğruluğun her gereğini yerine getirmemiz için yaraşan uygulama budur.” Bunun üzerine Yahya O’na izin verdi.

  16İsa vaftiz edilir edilmez sudan çıktı. O anda gökler açıldı. Tanrı Ruhu’nun güvercin gibi üzerine indiğini gördü. 17Göklerden bir ses duyuldu:

  “Sevgili Oğlum budur.

   O’ndan hoşnutum.”

İsa’nın Çölde Denenmesi 1-11

(Markos 1:12,13; Luka 4:1-13)

4

Bunun üzerine İsa, iblis tarafından denensin diye Ruh tarafından çöle yöneltildi. 2Kırk gün kırk gece oruç tuttu. Sonunda açlık duydu. 3Ayartıcı [e] yaklaşıp, “Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan” dedi, “Buyruk ver şu taşlar ekmek olsun.” 4İsa, “Kitap’ta yazılmıştır” dedi:

  “‘İnsan yalnız ekmekle yaşamaz,

   Tanrı’nın ağzından çıkan her sözle yaşar.’”

  5Sonra iblis, İsa’yı Kutsal Kent’e [f] götürdü. O’nu tapınağın kulesine çıkarıp, 6“Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan” dedi,  “At kendini aşağıya; çünkü Kitap’ta yazılmıştır:

  ‘Meleklerine senin için buyruk verecek,

  Seni elleri üzerinde taşıyacaklar;

  Ve ayağın taşa çarpmayacak.’”

  7İsa onu yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi denemeyeceksin’ diye de yazılmıştır.”

  8Bu kez iblis, İsa’yı çok yüksek bir dağa götürdü. Yeryüzünün tüm ülkelerini ve zenginliklerini O’na göstererek, 9“Eğer yere kapanıp bana tapınırsan” dedi, “Bunların tümünü sana veririm.” 10İsa, “Çekil şeytan!” diye yanıtladı. “Çünkü Kitap’ta yazılmıştır:

  “‘Tanrın Rab’be tapınacak

  ve yalnız O’na hizmet edeceksin.’”

  11Bunun üzerine iblis O’nu bıraktı; melekler gelip O’na hizmet etti.

 

İsa’nın Galile’de Hizmeti 12-17

(Markos 1:14,15; Luka 4:14,15)

  12İsa Yahya’nın tutuklandığını duyunca Galile’ye çekildi. 13Nasıra’yı bırakıp Zebulun ve Naftali sınırlarında, deniz kıyısında bir kent olan Kafernahum’a yerleşti. 14Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen söz yerine gelsin diye oldu bu:

     15“Zebulun ülkesi, Naftali ülkesi,

  Deniz yönünde, Ürdün’ün ötesinde ulusların* Galilesi.

   16Karanlıkta oturan halk parlak bir ışık gördü.

  Ölüm ülkesinde ölümün gölgesi altında oturanlara ışık doğdu.”

     17Bu olaylardan sonra İsa Söz’ü yaymaya başladı. “Günahtan dönün, çünkü göklerin hükümranlığı yaklaştı” diyordu.

 

Dört Balıkçıya Çağrı 18-22

(Markos 1:16-20; Luka 5:1-11)

   18İsa Galile Denizi kıyılarında dolaşırken, Simon’la –öteki adı Petros’tur– kardeşi Andreas’a rastladı. Denize ağ atıyorlardı; çünkü balıkçıydılar. 19Onlara, “Ardım sıra gelin” dedi. “Sizi insan avcısı* yapacağım.” 20Onlar da hemen ağlarını bırakıp O’nun ardı sıra gittiler.

  21Oradan ileriye doğru gidince başka iki kardeşe –Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna– rastladı. Babaları Zebedi’yle birlikte teknede ağlarını onarıyorlardı. Onları da çağırdı. 22Hemen tekneyi de, babalarını da bırakıp İsa’nın ardı sıra gittiler.

 

İsa Öğretiyor, Hastaları İyileştiriyor 23-5:2

(Luka 6:17-19)

  23İsa Yahudiler’in sinagoglarında [g] öğreterek, hükümranlığın Sevinç Getirici Haberi’ni* yayarak, halk arasında her rahatsızlığı her hastalığı iyileştirerek tüm Galile bölgesini bir uçtan öbür uca dolaştı. 24Ünü Suriye’de baştanbaşa yayıldı. Bütün hastaları, çeşit çeşit rahatsızlığa tutulanları ve ağrı çekenleri, cinlileri, saralıları, inmelileri O’na getirdiler; hepsini sağlığa kavuşturdu. 25Galile’den, Dekapolis’ten, [h] Yeruşalim’den, Yahudiye’den, Ürdün’ün karşı yakasından gelen yoğun kalabalıklar O’nu izledi.

 

5

İsa toplulukları görünce dağın yamacına çıktı*. Oturunca öğrencileri* kendisine yaklaştı. 2İsa konuşmaya başlayarak onlara öğretmeye koyuldu:

 

Gerçek Mutluluk 3-12

(Luka 6:20-23)

     3“Ne mutlu ruhta yoksul olanlara!

   Çünkü göklerin hükümranlığı onlarındır.

    4Ne mutlu yaslı olanlara!

  Çünkü onlar avutulacaklar.

    5Ne mutlu yumuşak huylu olanlara!

  Çünkü onlar yeri miras alacaklar.

     6Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara!

  Çünkü onlar doyurulacaklar.

    7Ne mutlu başkasının acısına ortak olanlara!

  Çünkü onlar acılarında destek bulacaklar.

     8Ne mutlu yüreği temiz olanlara!

  Çünkü onlar Tanrı’yı görecekler.

       9Ne mutlu barışçılara!

  Çünkü onlara Tanrı çocukları denecek.

     10Ne mutlu doğruluk yüzünden saldırıya uğrayanlara!

  Çünkü göklerin hükümranlığı onlarındır.

     11Ne mutlusunuz sizleri aşağıladıkları, size saldırıda bulundukları,

  benim yüzümden yalan yere size her tür kötüleyici söz söyledikleri zaman!

 12Sevinin ve coşun.

  Çünkü göklerde büyük armağanınız hazırdır.

  Çünkü sizlerden önceki peygamberlere de bu yolda

  saldırıda bulundular.”

 

Tuz ve Işık 13-16

(Markos 9:50; Luka 14:34,35)

  13“Sizler yeryüzünün tuzusunuz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ne ile ona tuz tadı verilebilir? Artık sokağa atılıp ayaklar altında çiğnenmekten başka hiçbir işe yaramaz.

  14“Sizler dünyanın ışığısınız. Dağ üstünde duran kent gizlenemez. 15Ne de bir ışık yakıp onu tahıl ölçeği altına koyarlar. Tam tersine ışığı şamdana yerleştirirler; böylece evdekilerin hepsini aydınlatır. 16Işığınız insanların önünde öyle parlasın ki, sağlıklı işlerinizi görsünler ve göklerdeki Babanız’ı yüceltsinler.”

Ruhsal Yasanın Tümlenmesi 17-20

  17“Ruhsal yasayı [i] ya da peygamberleri ortadan kaldırmaya geldiğimi sanmayasınız. Ortadan kaldırmaya değil, ancak bütünlemeye geldim. 18Doğrusu sizlere derim ki, gök ve yer yok oluncaya dek ruhsal yasadan küçücük bir nokta ya da bir çizgi bile kaldırılmayacaktır. Bildirilen her şey yerine gelinceye dek.. 19Bu nedenle, bu buyruklardan en küçüğünü bile kim bozar ve insanlara öylece öğretirse, göklerin hükümranlığında ona en küçük denecektir. Öte yandan, kim uygular ve başkalarına da öğretirse, göklerin hükümranlığında ona büyük denecektir. 20Öyleyse size derim ki, doğruluğunuz dinsel yorumcuların ve Ferisiler’inkinden aşkın değilse, göklerin hükümranlığına girmeyeceksiniz.”

 

Öfkenin Yıkıcılığı 21-26

  21“Atalara ‘öldürmeyeceksin’ dendiğini duydunuz. Her kim öldürürse yargılanmayı hak edecektir. 22Ama ben size derim ki, kardeşine öfkelenen herkes yargılanmayı hak edecektir. Öte yandan, her kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse, [j] tüm Kurul’a* karşı sorumlu tutulmayı hak edecektir. ‘Aklı kıt’ diyense cehennem ateşini hak edecektir. 23Bu nedenle, sunakta armağanını sunarken, kardeşinin sana dargın olduğu aklına gelirse, 24armağanını olduğu yere, sunağın önüne bırak, git önce kardeşinle barış. Ondan sonra dönüp armağanını sun. 25Sana karşı dava açanla bir arada yola koyulmuşken ivedilikle davranıp onunla anlaş ki, seni yargıca vermesin, yargıç tutuklayanın eline bırakmasın ve cezaevine atılmayasın. 26Doğrusu sana derim ki, en son meteliğini ödemeden oradan çıkamazsın.”

 

Cinsel Yolsuzluğun Yakıcılığı 27-30

  27“‘Evlilik dışı cinsel bağlantıya* girmeyeceksin’ dendiğini duydunuz. 28Ama size derim ki, bir kadına içinden istek duyarak bakan herkes o anda yüreğinde onunla evlilik dışı cinsel bağlantıya girmiştir. 29Eğer sağ gözün seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu çıkar ve kendinden at. Çünkü senin için bedeninin parçalarından birinin yok olması, tüm bedeninin cehenneme atılmasından daha iyidir. 30Eğer sağ elin seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu kes ve kendinden at. Çünkü senin için bedeninin parçalarından birinin yok olması tüm bedeninin cehenneme atılmasından daha iyidir.”

 

Boşanmanın Yozlaştırıcılığı 31,32

(Matta 19:9; Markos 10:11,12; Luka 16:18)

  31“Denmiştir ki, ‘Kim karısını boşarsa ona boşanma belgesi versin.’  32Ama ben size derim ki, her kim karısını cinsel uygunsuzluk dışında boşarsa, onu cinsel yolsuzluğa itmiş olur. Her kim boşanmış bir kadınla evlenirse cinsel yolsuzluk yapar.”

 

Andın Sakıncası 33-37

 33“Yine atalara şöyle dendiğini duydunuz:

 ‘Yalan yere ant içmeyeceksin,

 Rab’be karşı ant sorumluluğunu yerine getireceksin.’

  34“Ama size derim ki, hiçbir konuda ant içmeyin. ‘Ne gök üzerine ant için –çünkü orası Tanrı’nın tahtıdır–’  35ne de ‘yer üzerine’; çünkü orası ‘O’nun ayaklarının basamağıdır.’ Ne Yeruşalim’e ant iç –çünkü ‘yüce hükümranın kentidir–’ 36ne de başın üzerine ant içesin; çünkü sen bir tek kılı bile ak ya da kara edemezsin. 37Sözünüz kesinlikle ‘Evet’ ve kesinlikle ‘Hayır’ olsun. Bunlardan ötesi kötü olandandır. [k]

 

Düşmanlarınızı Sevin 38-42

(Luka 6:29,30)

  38“‘Göze göz, dişe diş’ dendiğini duydunuz. 39Ama size derim ki, kötü kişiye karşı direnmeyin. Tam tersine, sağ yanağına kim vurursa, ona öbürünü de çevir. 40Eğer biri seninle yargıca gidip gömleğini almak isterse, ona üst giysini de ver. 41Ve kim sana bir kilometrelik yolu zorla yürütmek isterse, onunla iki kilometre yürü. 42Senden dilekte bulunana ver ve ödünç isteyeni geri çevirme.”

 

Sevgi Sınavı 43-48

(Luka 6:27,28; 32-36)

  43“‘Komşunu seveceksin, düşmanına da  kin besleyeceksin’ dendiğini duydunuz. 44Ama size derim ki, düşmanlarınızı sevin ve size baskı uygulayanlar için dua edin. 45Öyle ki, göklerdeki Babanız’ın oğulları olasınız. Çünkü O güneşini hem kötülerin, hem de iyilerin üzerine doğdurur ve yağmurunu hem doğruların, hem de eğrilerin üzerine yağdırır. 46Çünkü salt sizi sevenleri severseniz ne karşılık bulursunuz? Gümrük vergisi toplayanlar* da aynı yolda davranmıyor mu? 47Eğer yalnız kardeşlerinize esenlik dilerseniz, ötekilerden üstün sayılabilecek ne yapmış olursunuz? Tanrısızlar* da aynı yolda davranmıyor mu? 48Göksel Babanız yetkin olduğu gibi, sizler de yetkin kişiler olun.”

 

Yardım ve Gösteriş 1-4

6

“Doğruluktan kaynaklanan yardımınızı insanların gözü önünde gösteriş için yapmaktan kaçının. Yoksa göklerdeki Babanız’ın katında karşılığınız olmaz. 2Öyleyse birine yardım ederken önünde boru öttürme. İkiyüzlülerin sinagoglarda, sokaklarda insanlarca övülmek amacıyla takındıkları tutumdur bu. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını aldılar. 3Birine yardım elini uzatırken, sol elin sağ elinin ne yaptığını bilmesin. 4Yardımını gizlice yap. Gizlilikte gören Baban da sana yaraşanı verecektir.”

 

Duada Gerekli Tutum 5,6

  5“Dua ederken ikiyüzlüler gibi davranmayın. Onlar sinagoglarda, sokak köşelerinde dikilip dua etmeyi severler. Amaçları gösteriştir. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını aldılar. 6Ama sen dua ederken ‘iç odana çekil, kapını örtüp’ gizlide olan Baban’a ‘dua et.’ Gizlilikte gören Baban da sana yaraşanı verecektir.”

 

Duada İzlenecek Temel Kural 7-15

  7“Dua ederken tanrısızlar [l] gibi boş tekerlemelerden kendinizi sakının. Çünkü onlar çok söyledikleri için Tanrı’nın kendilerini işiteceğini sanırlar. 8Onlar gibi olmayın. Çünkü Babanız size gerekli olanı, siz daha kendisinden dilemeden önce bilir. 9Şöyle dua edin:

  “‘Göklerdeki Babamız!

  Adın kutsansın.

   10Hükümranlığın gelsin.

  Gökte olduğu gibi, yerde de isteğin uygulansın.

  11Gündelik ekmeğimizi bize bugün ver

  12Ve bize karşı suç işleyenlerin suçunu bağışladığımız gibi sen de bizleri bağışla.

  13Günahla sınanmamıza olanak bırakma.

  Bizleri kötüden kurtar. [m]

  14“İnsanların suçlarını bağışlarsanız, göksel Babanız da sizleri bağışlar. 15Ama bağışlamazsanız, Babanız da sizin suçlarınızı bağışlamayacaktır.”

 

Oruçta Gerekli Gizlilik 16-18

  16“Oruç tutarken ikiyüzlüler gibi surat asmayın. Çünkü bu kişiler insanlara oruçlu görünmek için yüzlerini yozlaştırırlar. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını aldılar. 17Ama sen oruç tutarken başına çekidüzen ver, yüzünü de yıka. 18Öyle ki insanlara değil ama gizlide olan Baban’a oruçlu görünesin. Gizlilikte gören Baban da sana yaraşanı verecektir.”

 

Göksel Zenginlik 19-21

(Luka 12:33,34)

  19“Yeryüzünde kendinize gömüler biriktirmeyin. Burada güve ve pas yok eder; hırsızlar da delip çalar. 20Bunun yerine gökte gömüler biriktirin kendinize. Orada ne güve yok edebilir, ne de pas. Hırsızlar da delip çalamaz. 21Çünkü gömün neredeyse yüreğin de orada olacaktır.”

 

Ruhsal Aydınlık 22,23

(Luka 11:34-36)

  22“Bedenin ışığı gözdür. Bu nedenle, gözün sağlamsa tüm bedenin aydınlıktadır. 23Oysa gözün bozuksa tüm bedenin karanlıktadır. Eğer sendeki ışık gerçekte karanlık ise, ne denli korkunçtur o karanlık!”

 

Tanrısal Bağlılık 24

(Luka 16:13)

  24“Hiç kimse iki efendiye uşaklık edemez. Çünkü ya birine kin besler öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü küçümser. Hem Tanrı’ya, hem de zenginlik ilahına* uşaklık edemezsiniz.”

 

Fiziksel Güvenlik 25-34

(Luka 12:22-31)

  25“Bu nedenle size derim ki, ne yiyeceğiz ne içeceğiz diye yaşamınız konusunda ve ne giyeceğiz diye bedeniniz konusunda kaygılanmayın. Yaşam yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil mi? 26Bakın göğün kuşlarına. Ne ekerler, ne biçerler, ne de ambarlara biriktirirler. Öyleyken göksel Babanız doyurur onları. Siz kuşlardan üstün önem taşımıyor musunuz? 27Aranızdan kim kaygılanmakla boyuna bir arşın ekleyebilir? [n]

  28“Giyecek sorununda neden kaygılanırsınız? Kırın zambaklarını göz önüne getirin: Ne güzel serpilip büyürler! Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler. 29Size diyorum ki, Süleyman [o] bile tüm görkeminin içinde bunlardan biri gibi giyinip kuşanmamıştı. 30Bugün var olan, yarın fırına atılan kır otunu böylesi özenle giydirip kuşatan Tanrı sizi daha çok giydirip kuşatmaz mı, ey kıt inanlılar! 31Öyleyse ne yiyeceğiz ne içeceğiz, ya da ne giyeceğiz diyerek kaygılanmayın. 32Tanrısızlar durup dinlenmeden tümüyle bunları ararlar. Göksel Babanız bütün bunlara gereksiniminiz olduğunu bilir. 33Siz her şeyden önce Tanrı’nın hükümranlığını ve doğruluğunu arayın, bunların tümü sizlere verilecektir.

  34“Bu nedenle, yarın için kaygılanmayın. Çünkü yarınki gün payına düşen kaygıyı taşıyacaktır. Her günün kötülüğü kendine yeter.”

 

Başkasını Yargılarken 1-6

(Luka 6:37,38,41,42)

7

“Yargılamayın ki yargılanmayasınız. 2Çünkü hangi yargıyla yargılarsanız onunla yargılanacaksınız. Hangi ölçüyle ölçerseniz aynı ölçü sizlere de uygulanacaktır. 3Sen niçin kardeşinin gözündeki çöpü görür de, kendi gözündeki merteği görmezlikten gelirsin? 4Ya da kendi gözünde mertek dururken kardeşine nasıl, ‘Bırak gözünden çöpü çıkarayım’ dersin?   5Ey ikiyüzlü! Önce kendi gözünden merteği çıkar, o vakit kardeşinin gözünden çöpü çıkarmak için açık seçik görürsün.

  6“Kutsal olanı ne köpeklere atın, ne de incilerinizi domuzların önüne serin. Yoksa onları ayakları altında çiğnedikten sonra geri dönüp sizi parçalarlar.”

 

Etkin Dua 7-12

(Luka 11:9-13)

  7“Dileyin, size verilecektir. Arayın, bulacaksınız. Kapıyı çalın, size açılacaktır. 8Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, çalana kapı açılır. 9Aranızdan kim oğlu ekmek isteyince ona taş verir? 10Ya da balık isteyince ona yılan verir? 11Kötü kişiler olan sizler çocuklarınıza nasıl iyi armağanlar vermeyi biliyorsanız, göksel Babanız da kendisinden dileyenlere çok daha iyi armağanlar verecektir.

   12“İnsanların size nasıl davranmalarını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. Çünkü ruhsal yasanın da, peygamberlerin de anlamı budur.”

 

Dar Kapı 13,14

(Luka 13:24)

  13“Dar kapıdan girin. Çünkü mahva götüren kapı geniş, yol da kolaydır. Ondan girenler pek çoktur. 14Oysa, yaşama götüren kapı dar, yol da çilelidir. Onu bulanlar azdır.”

 

Ağaç ve Ürünü 15-20

(Luka 6:43,44)

  15“Yalancı peygamberlerden sakının. Onlar size koyun postu içinde yaklaşırlar, ama içten yırtıcı kurtlardır. 16Onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız. Hiç dikenlerden üzüm, kengellerden incir toplarlar mı? 17Her iyi ağaç sağlıklı ürün yetiştirir. Çürük ağaç ise kötü ürün yetiştirir. 18İyi ağaç kötü ürün yetiştiremediği gibi, çürük ağaç da sağlıklı ürün yetiştiremez.  19Sağlıklı ürün yetiştirmeyen her ağaç kesilip ateşe atılır. 20Demek ki, onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız.”

 

Göksel Baba’nın İsteği 21-23

(Luka 13:25-27)

  21“Bana, ‘Ya Rab, ya Rab’ diyen herkes göklerin hükümranlığına girmeyecektir. Ama göklerdeki Babam’ın isteğini uygulayan girecektir. 22O Gün [p] niceleri bana, ‘Ya Rab, ya Rab’ diyecek, ‘Senin adına peygamberlik etmedik mi? Adına cinleri kovmadık mı? Adına bir sürü güçlü iş yapmadık mı?’ 23İşte o zaman açıkça bildireceğim onlara: ‘Ben sizi hiç tanımadım. Benden ırağa gidin, yasayı hiçe sayanlar!’”

 

Evini Bilgece Kuran Anlayışlı Kişi 24-27

(Luka 6:47-49)

   24“Öyleyse, bu sözlerimi işitip uygulayan herkes konutunu kaya üstüne kuran aklı başında insana benzer. 25Yağmur boşandı, seller bastı, yeller esti, o konuta saldırdı. Ama yıkılmadı. Çünkü temeli kaya üstüne atılmıştı. 26Bu sözlerimi işitip de uygulamayan herkes konutunu kum üstünde kuran aklı kıt adama benzer. 27Yağmur boşandı, seller bastı, yeller esti. O konuta saldırdı. Konut yıkıldı; hem de yıkımı korkunç oldu.”

 

İsa’nın Yetkisi Topluluğu Şaşırtıyor 28, 29

  28İsa bu sözleri sona erdirince tüm topluluk O’nun öğrettiklerine şaşırıp kaldı. 29Çünkü onlara kendi din yorumcuları gibi değil, ama yetki sahibi olarak öğretiyordu.

 

BELİRTİLER ÇOĞALIYOR,

TANRI HÜKÜMRANLIĞI YAYILIYOR

 

İsa Cüzamlıyı Paklıyor 1-4

(Markos 1:40-45; Luka 5:12-16)

8

İsa dağdan inince O’nu büyük topluluklar izledi. 2Bir cüzamlı yaklaşıp, “Ya Rab, istersen beni pak kılabilirsin” diyerek O’nun ayaklarına kapandı. 3İsa elini uzatıp ona dokundu, “İstiyorum, pak kılınasın” dedi. O anda adam cüzamından paklandı. 4İsa, “Dikkat et, kimseye bir şey söylemeyesin” dedi. “Ama git kendini rahibe* göster, tanıklık için onlara Musa’nın buyurduğu armağanı sun.”

 

İsa Uşağı Sağlığa Kavuşturuyor 5-13

(Luka 7:1-10)

  5İsa Kafernahum’a [q] girince, bir yüzbaşı yaklaşıp O’na yalvarmaya koyuldu: 6“Ya Rab, uşağıma inme indi. Evde yatıyor, dayanılmaz acı çekiyor.” 7İsa, “Gelip onu sağlığa kavuşturacağım” diye yanıtladı.

  8Yüzbaşı, “Ya Rab, çatımın altına girmene bile değmem ben” dedi. “Ama bir tek söz söyle, uşağım iyi olur. 9Çünkü ben de buyruk altında bulunan bir insanım; buyruğuma bağlı askerler var. Birine git derim gider, öbürüne gel derim gelir. Uşağıma, şu işi gör derim, görür.”

  10İsa bunu duyunca şaştı. Ardı sıra gelenlere, “Doğrusu size derim ki, İsrail’de bile böylesi imanı olan birine rastlamadım” dedi. 11“İşte size bildiriyorum: ‘Doğudan ve batıdan’ birçokları gelecek; İbrahim’le, İshak’la, Yakup’la birlikte göklerin hükümranlığında şölene oturacaklar. 12Hükümranlığın gerçek çocukları ise dışarıdaki karanlığa atılacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”

  13İsa yüzbaşıya döndü, “Git, iman ettiğin gibi olsun!” dedi. Uşak o anda iyileşti.

 

İsa Birçok Hastayı İyileştiriyor 14-17

(Markos 1:29-34; Luka 4:38-41)

   14İsa, Petros’un evine gittiğinde onun kaynanasını ateşler içinde yatağa düşmüş buldu. 15Eline dokununca kadının ateşi düştü ve ayağa kalkıp O’na hizmet etti.

  16Akşam olunca, cine tutulmuş birçok kişiyi O’na getirdiler. Bir tek buyrukla kötü ruhları kovdu, hastaların tümünü sağlığa kavuşturdu. 17Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu:

 “Hastalıklarımızı O taşıdı,

  Rahatsızlıklarımızı O yüklendi.”

 

Göksel Çağrının Önceliği 18-22

(Luka 9:57-60)

  18İsa çevresinde yoğun bir topluluk görünce, Galile Denizi’nin karşı kıyısına geçilmesini buyurdu. 19Bir dinsel yorumcu O’na yaklaşıp, “Öğretmen!” dedi. “Nereye gidersen ardın sıra geleceğim.” 20İsa onu yanıtladı: “Tilkilerin inleri var, gökyüzünde uçan kuşların da yuvaları.. Ama İnsanoğlu’nun* başını yaslayacak bir yeri yoktur.”

  21Öğrencilerden başka biri, “Ya Rab!” dedi. “Bana izin ver, önce gidip babamı gömeyim.” 22İsa, “Sen ardım sıra gel” dedi. “Ve bırak ölüler kendi ölülerini gömsün.”

 

İsa Fırtınayı Durduruyor 23-27

(Markos 4:35-41; Luka 8:22-25)

  23İsa tekneye binince öğrencileri de ardı sıra bindiler. 24Bir anda denizde ortalığı allak bullak eden bir fırtına koptu. Öyle ki, tekne dalgalarla kaplandı. İsa uyuyordu. 25Yanına varıp, “Ya Rab kurtar, mahvoluyoruz!” diyerek O’nu uyandırdılar. 26İsa, “Niçin korkuyorsunuz, ey kıt inanlılar?” dedi. Sonra ayağa kalktı. Rüzgârları da denizi de payladı; ortalık sütliman oldu.   27Adamlar şaşkına döndü. “Bu nasıl biridir ki, rüzgârlar da deniz de buyruğuna uyuyor?” diyorlardı.

 

İsa Yetkiyle Cinleri Kovuyor 28-34

(Markos 5:1-20; Luka 8:26-39)

  28İsa denizin karşı kıyısına, Gadariniler’in [r] ülkesine vardığında mezarlar arasından koşup gelen cine tutulmuş iki adam kendisini karşıladı. Aşırı oranda kudurgan olduklarından hiç kimse o yoldan geçemiyordu. 29“Ya Tanrı Oğlu, bizden ne istiyorsun?” diye bağırdılar. “Bize vaktinden önce işkence çektirmeye mi geldin buraya?”

  30Kendilerinden epey ırakta yoğun bir domuz sürüsü otlamaktaydı. 31Cinler İsa’ya, “Eğer bizi çıkaracaksan domuz sürüsüne gönder” diye yalvardılar. 32O da, “Gidin” dedi. Cinler çıkıp domuzlara girdiler. Birden tüm sürü uçurumdan aşağı denize saldırıp sularda boğuldu.   33Güdücüler çil yavrusu gibi dağıldı. Kente vararak bütün olguları, cine tutulmuşlarla ilgili olayları enikonu anlattılar. 34Bunun üzerine tüm kent İsa’yı karşılamaya çıktı. O’nu görünce bölgelerinden ayrılması için kendisine yalvardılar.

 

İsa Günahları Bağışlıyor, İnmeliyi İyileştiriyor 1-8

(Markos 2:1-12; Luka 5:17-26)

9

İsa bir tekneye binip Galile Denizi’nin karşı kıyısına geçti, kendi kentine ulaştı.  2Yatakta yatan bir inmeliyi O’na getirdiler. İsa onların imanını görünce inmeliye, “Yüreklen, oğul!” dedi. “Günahların sana bağışlandı.” 3O anda dinsel yorumculardan bazıları aralarında, “Bu adam sövüyor!” diye mırıldandılar.

  4İsa onların ne düşündüklerini bilerek, “Yüreklerinizde neden kötü düşüncelere yer veriyorsunuz?” dedi. 5“Hangisi daha kolaydır? ‘Günahların sana bağışlandı’ demek mi, yoksa ‘Kalk yürü’ demek mi? 6Öyleyse, İnsanoğlu’nun yeryüzünde günahları bağışlamaya yetkili olduğunu bilmeniz gerekiyor.” Ardından İsa inmeliye döndü, “Kalk, yatağını al ve evine git” dedi.

  7Adam kalkıp evine gitti. 8Topluluk olayı görünce korkuya kapıldı. İnsanlara böylesi yetki veren Tanrı’yı yücelttiler*.

 

Matta’ya Yöneltilen Çağrı 9-13

(Markos 2:13-17; Luka 5:27-32)

  9İsa bir yoldan geçerken, Matta adında birinin gümrük yerinde oturduğunu gördü. Ona, “Ardım sıra gel” dedi. O da kalkıp İsa’nın ardı sıra gitti. 10İsa, Matta’nın evinde sofrada oturmuşken, gümrük vergisi toplayanlarla günahlılardan oluşan büyük bir topluluk gelip O’nunla ve öğrencileriyle birlikte sofraya oturdu. 11Bunu gören Ferisiler İsa’nın öğrencilerine sordu: “Öğretmeniniz niçin gümrük vergisi toplayanlarla, günahlılarla birlikte yemek yiyor?”

  12İsa bunu duyunca onlara, “Sağlamlara değil, hastalara doktor gerekir” dedi. 13“Gidin de şunun anlamını öğrenin: ‘Ben kurban değil, acıma isterim.’ Çünkü doğru kişileri değil, günahlıları çağırmaya geldim.”

 

Oruç Sorunu Aydınlatılıyor 14-17

(Markos 2:18-22; Luka 5:33-39)

  14Bunun üzerine Yahya’nın öğrencileri İsa’ya yaklaşıp sordular: “Niçin Ferisiler’le bizler oruç tutuyoruz da öğrencilerin oruç tutmuyor?” 15İsa onları yanıtladı: “Güvey* kendileriyle birlikteyken yakınları yas tutar mı? Ama güveyin onlardan alınacağı günler gelecek, o zaman oruç tutacaklar.

  16“Hiç kimse eski bir giysiye yeni bir kumaş parçası yamamaz. Çünkü yama giysiyi yırtıp parçalar ve daha beter bir yırtık oluşur. 17Ne de yeni şarabı eski tulumlara koyarlar. Bunu yaparlarsa tulumlar yırtılır, hem şarap telef olur hem de tulumlar parçalanır. Bunun yerine yeni şarabı yeni tulumlara koyarlar. Böylece her ikisi de korunmuş olur.”

 

İmanla Sağlık Bulan Kadın, Ölümden Diriltilen Kız 18-26

(Markos 5:21-43; Luka 8:40-56)

  18İsa çevresindekilere bunları açıklarken, sinagog başkanlarından biri O’na yaklaşıp ayaklarına kapandı. “Kızım şimdi öldü” diyerek yakındı, “Ama sen gel, elini onun üstüne koy, yaşayacaktır.” 19İsa kalkıp öğrencileriyle birlikte onun ardı sıra gitti.

  20Bu arada, on iki yıldan beri bedeninden kan akan bir kadın geriden yaklaşıp O’nun giysisinin saçak püskülüne eliyle değdi. 21Çünkü yüreğinden, “Salt giysisine değsem hastalığımdan kurtulacağım” diyordu.

  22İsa geri dönüp onu görünce, “Yüreklen kızım” dedi. “İmanın seni kurtardı.” O anda kadın hastalığından kurtuldu.

  23İsa sinagog başkanının evine varıp ney çalanlarla gürültücü topluluğu görünce,  24“Çekilin!” dedi. “Çünkü kız ölmedi, uyuyor.” Ona alaylı alaylı güldüler. 25Topluluk dışarı çıkarılınca İsa içeri girdi. Kızı elinden tuttu, kız ayağa kalktı.

  26Bu haber tüm bölgeye yayıldı.

 

Gözü Görmeyenlerin Dileği, İsa’nın Yeteneği 27-31

  27İsa oradan geçerken, gözleri görmeyen iki kişi ardı sıra gelerek, “Bize acı, ya Davut Oğlu!” diye bağırdı. 28İsa eve varınca gözü görmeyen adamlar O’nun yanına geldi. İsa onlara bir soru sordu: “Bunu yapma gücünde olduğuma inanıyor musunuz?” Adamlar, “Evet, ya Rab” diye yanıtladı.

  29Bunun üzerine İsa onların gözlerine dokundu. “İmanınız uyarınca sizlere sağlansın” dedi. 30Adamların gözleri açıldı. İsa onları sıkı sıkı uyararak, “Dikkat edin, bunu kimse bilmesin* dedi. 31Ama onlar dışarı koşup tüm bölgede O’nun ününü yaymaya koyuldular.

 

Dostu Düşmanı Şaşırtan Güç 32-34

  32Onlar ayrılınca, cine tutulmuş bir dilsizi İsa’ya getirdiler. 33Cin dışarı çıkarılınca dilsiz konuştu. Topluluk şaşkın şaşkın, “İsrail’de böylesi hiç görülmemiştir” diyordu.

  34Ne var ki Ferisiler, “Cinlerin başkanı aracılığıyla cinleri çıkarıyor” diyorlardı.

 

Toplumun Bunalımı Karşısında Duyulan Acı 35-38

(Luka 10:2)

  35İsa tüm kentleri ve kasabaları dolaşarak onların sinagoglarında öğretiyor, hükümranlığın Sevinç Getirici Haberi’ni yayıyor, her tür hastalığı ve zayıflığı sağlığa dönüştürüyordu. 36Toplulukları görünce onlara karşı yüreği acıyla doldu. Çünkü ‘çobanı olmayan koyunlar gibi’ üzgün ve dağınıktılar. 37O zaman öğrencilerine, “Biçilecek ürün bol, ama işçiler az” dedi. 38“Bu nedenle, ürünlerin Rab’bine dua edin, ürününün biçilmesi için işçiler göndersin.”

 

On İki Öğrencinin Seçilmesi 1-4

(Markos 3:13-19; Luka 6:12-16)

10

İsa on iki öğrencisini yanına çağırıp onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi; kötü ruhları çıkarsınlar, her tür hastalığı ve her çeşit zayıflığı sağlığa dönüştürsünler diye.. 2On iki habercinin [s] adları şunlardır: Birincisi Petros diye de bilinen Simon. Onun kardeşi Andreas. Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna. 3Filippos ve Bartolomeos. Tomas ve gümrük vergisi toplayan Matta. Alfeos’un oğlu Yakup’la Taddeos. 4Partizan* Simon ve İsa’yı ele veren Yahuda İşkariyot.

 

On İkiler Göreve Gönderiliyor 5-15 

(Markos 6:6b-13; Luka 9:1-6)

  5İsa on iki kişiyi şu sözlerle gönderdi: “Tanrısızlara gitmeyin, Samiriyeliler’in [t] kentlerine de uğramayın. 6İsrail halkının yitik koyunlarına gidin. 7Yolda giderken, ‘Göklerin hükümranlığı yakındır’ diyerek Söz’ü yayın. 8Hastaları sağlığa kavuşturun, ölüleri diriltin, cüzamlıları pak kılın, cinleri çıkarın. Karşılık vermeden aldınız, karşılık almadan verin.  9Kuşaklarınızın altına ne altın, ne gümüş, ne de bakır para saklayın. 10Yolculuk için ne torba, ne iki kat giysi, ne ayakkabı, ne de sopa alın. Çünkü emekçi yiyeceğini hak eder.

  11“Herhangi bir kent ya da kasabaya girdiğinizde, kimin saygıdeğer olduğunu sorun ve ayrılıncaya dek o yerde kalın. 12Eve girerken oraya esenlik dileyin.

  13“Eğer o ev saygıdeğer ise esenliğiniz üzerine insin; saygıdeğer değilse, esenliğiniz sizlere geri dönsün. 14Her kim sizleri kabul etmez ve sözlerinize kulak asmazsa, o evden ya da kentten çıkarken ayaklarınızın altındaki tozu silkin. 15Doğrusu size derim ki, yargı gününde Sodom’la Gomorra* bölgesinin durumu o kentinkinden daha elverişli olacaktır.”

 

Gelecek Saldırılar 16-25

(Markos 13:9-13; Luka 21:12-17)

  16“İşte sizi koyunlar gibi kurtların arasına gönderiyorum. Bu nedenle, yılan gibi açıkgöz, güvercin gibi aldatısız olun. 17İnsanlardan sakının. Çünkü sizi kurullara teslim edecekler ve sinagoglarında kamçılayacaklar. 18Bana bağlılığınız nedeniyle valilerin, kralların önüne sürükleneceksiniz. Onlara ve tanrısızlara tanıklık edesiniz diye..

  19“Sizleri tutukladıklarında, nasıl ya da ne söyleyeceğiz diye kaygılanmayın. Çünkü ne konuşacağınız o saatte sizlere açıklanacaktır. 20Çünkü konuşan siz değilsiniz, içinizde konuşan Babanız’ın Ruhu’dur.

  21“Kardeş kardeşi, baba çocuğu ölümüne ele verecek; ‘çocuklar ana babaya karşı ayaklanıp’ onları öldürtecek. 22Adıma bağlılık yüzünden herkesin hıncına uğrayacaksınız. Ama sonuna dek sabreden kurtulacaktır.

  23“Size bir kentte saldırırlarsa ötekine kaçın. Doğrusu size derim ki, İnsanoğlu’nun gelişine dek İsrail kentlerinde işiniz sona ermeyecektir. 24Öğrenci öğretmeninden üstün değildir. Ne de uşak efendisinden üstündür. 25Öğrencinin öğretmeni, uşağın da efendisi gibi olması uygundur. Evin sahibine Beelzebul [u] adını yakıştırdılarsa, ev halkını ne denli aşırı dille aşağılayacaklar!”

 

Asıl Korkulacak Yetki 26-31

(Luka 12:2-7)

  26“Onlardan korkmayın. Çünkü açığa çıkarılmayacak üstü kapalı bir olgu yoktur. Ne de öğrenilmeyecek gizli kapaklı bir konu vardır. 27Sizlere karanlıkta söylediklerimi aydınlıkta bildirin, kulağınıza fısıldananı damlardan yayın. 28Bedeni öldürebilen, ama canı öldüremeyenlerden korkmayın. Canı da bedeni de cehennemde mahvedebilenden korkun.

  29“İki serçe bir kuruşa satılmaz mı? Öyleyken bir teki bile Babanız’ın bilgisi olmadan yere düşmez. 30Size gelince, başınızdaki saçlar bile sayılıdır. 31Onun için, korkmayın. Bir sürü serçeden üstün değer taşıyorsunuz.”

 

Mesih’i İnsanlar Önünde Kabul Eden ve Yadsıyan 32-33

(Luka 12:8,9)

  32“Bu durumda, her kim beni insanların önünde açıkça kabul ederse, ben de onu göklerdeki Babam’ın önünde açıkça kabul edeceğim. 33Ama her kim beni insanların önünde yadsırsa, ben de onu göklerdeki Babam’ın önünde yadsıyacağım.”

 

Mesih Nasıl Değerlendirilir? 34-39

(Luka 12:51-52; 14:21,27)

  34“Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın. Barış değil, kılıç getirmeye geldim.  35Çünkü ben ‘oğulla babasının, kızla anasının, gelinle kaynanasının’ arasını açmaya geldim.  36‘İnsanın düşmanları öz ev halkı olacaktır*.’

 37“Babayı ya da anayı benden çok seven bana yaraşıklı olamaz. Oğulu ya da kızı benden çok seven bana yaraşıklı değildir. 38Haçını alıp* ardım sıra gelmeyen de bana yaraşıklı değildir. 39Canını bulan onu yitirecektir. Ama bana bağlılığı yüzünden canını yitiren onu bulacaktır*.”

 

Mesih’e Hizmet Edeni İyi Karşılayanın Ödülü 40-42

(Markos 9:41)

  40“Sizleri kabul eden beni kabul eder. Beni kabul eden de beni göndereni kabul eder.  41Bir peygamberi peygamber olduğu için kabul eden, peygambere yaraşan karşılığı alacaktır. Doğru kişiyi doğru kişi olduğu için kabul eden, doğru kişiye yaraşan karşılığı alacaktır.  42Her kim bu küçüklerden birine öğrencimdir diye bir bardak soğuk su içirirse, doğrusu size derim ki karşılığını hiç yitirmeyecektir.”

 

Yahya’nın Gönderdiği Ulaklar 1-19

(Luka 7:18-35)

11

İsa on iki öğrencisine buyruk vermeyi sona erdirince onların kentlerinde öğretmek ve Söz’ü yaymak için oradan ayrıldı. 2Cezaevinde yatmakta olan Yahya, Mesih’in yaptığı işleri duyarak öğrencilerini O’na gönderdi  3ve öğrencileri aracılığıyla O’na sordu: “Gelecek olan sen misin, yoksa başka birisini mi gözlemeliyiz?” 4İsa onları yanıtladı: “Gidin işittiklerinizi gördüklerinizi Yahya’ya bildirin. 5‘Gözü görmezler görüyor’, kötürümler yürüyor, cüzamlılar pak kılınıyor, sağırlar duyuyor, ölüler diriliyor ve ‘yoksullar Sevinç Getirici Haber’i duyuyor.’   6Bana ilişkin konularda çelişkiye düşmeyen mutludur.”

  7Onlar gidince İsa topluluğa Yahya’ya ilişkin açıklamaya koyuldu: “Ne görmek için çöle çıktınız? Rüzgârın etkisiyle sallanan bir kamış mı? 8Yok bu değilse, ne görmeye çıktınız? Yumuşak giysilere bürünmüş bir adam mı? Bakın, yumuşak giysilere bürünenler kral saraylarında bulunur. 9Öyleyse ne görmeye çıktınız? Bir peygamber mi? Evet, size derim ki peygamberden de üstün olanı gördünüz. 10Kendisi için bildirilendir o:

  “‘İşte, önünden habercimi gönderiyorum.

    Senin önünde yolunu hazırlayacak.’

  11“Doğrusu size derim ki, kadınlardan doğanlar arasında Vaftizci Yahya’dan üstün olanı çıkmamıştır. Ama göklerin hükümranlığında en küçük olan ondan üstündür. 12Vaftizci Yahya’nın günlerinden bu yana, göklerin hükümranlığı zorlanıyor ve zorlu olanlar onu ele geçiriyor.   13Çünkü tüm peygamberler ve ruhsal yasa, Yahya’ya dek peygamberlik etti*. 14Eğer kabul etmek isterseniz, gelmesi beklenen İlyas odur*. 15Kulağı olan işitsin.

  16“Bu kuşağı neye benzeteyim? Çarşı yerlerinde oturup birbirine bağrışan çocuklara benzerler:

    17–Biz size kaval çaldık;

  ama siz kalkıp oynamadınız!

  –Biz de ağıt çektik;

  ama siz dövünmediniz!

  18“Çünkü Yahya geldi; ne yiyor ne içiyor. ‘Onda cin var’ diyorlar. 19İnsanoğlu geldi; yiyor da içiyor da. ‘Bak bak, obur ve şaraba düşkün biri!’ diyorlar, ‘Gümrük vergisi toplayanların, günahlıların dostu.’ Ama bilgelik kendi eylemlerince doğrulandı.”

 

Sunuyu Geri Çeviren Kentler 20-24

(Luka 10:13-15)

  20O zaman İsa güçlü işlerinden birçoğunu yapmış olduğu kentleri kınamaya başladı. Çünkü günahlarından dönmediler: 21“Vay sana, ey Horazin! Vay sana, ey Beytsayda! Çünkü sizlerde yapılan güçlü işler Sur’da ve Sayda’da yapılmış olsaydı, çoktan çul kuşanıp külde oturarak günahlarından dönerlerdi. 22Ama size derim ki, yargı gününde Sur’un ve Sayda’nın durumu sizinkinden daha elverişli olacak. 23Ya sen, ey Kafernahum! ‘Göğe dek mi yüceltileceksin? Hayır, ölüler ülkesine* indirileceksin.’ Çünkü sende yapılan güçlü işler Sodom bölgesinde yapılmış olsaydı, bugüne dek yerinde kalırdı o. 24Ama size derim ki, yargı gününde Sodom bölgesinin durumu seninkinden daha elverişli olacak. [v]

 

Esenliğe Çağrılan Yorgunlar ve Yüklüler 25-30

(Luka 10:21-22)

   25O zaman İsa, “Şükürler sana, ey Baba!” diye konuştu. “Göğün ve yerin Rab’bi. Çünkü bunları bilginlerden ve akıllılardan gizledin, ağzı süt kokanlara açıkladın. 26Evet Baba! Çünkü senin katında kıvanç veren uygulama buydu. 27Her şey bana Babam tarafından verildi. Oğul’u Baba’dan başka kimse bilmez. Baba’yı da Oğul’dan başkası bilmez. Bir de, Oğul’un kendisine Baba’yı açıklamak istediği kişi Baba’yı bilir.

  28“Ey bütün yorulanlar ve yük altında yıprananlar! Bana gelin. Sizleri dinlendiririm.  29Boyunduruğumu takının, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu ve engin yürekliyim. Böylece, ‘canlarınıza dinlenme bulacaksınız.’ 30Çünkü boyunduruğum kolaylıkla taşınır, yüküm de ağırlık vermez.”

 

Tanrısal Saygı mı, Töresel Alışkı mı? 1-8

(Markos 2:23-28; Luka 6:1-5)

12

O dönemde bir Şabat günü* İsa buğday tarlalarından geçiyordu. Öğrencileri acıktıklarından, buğday başaklarını kopararak taneleri yemeye koyuldular. 2Bunu gören Ferisiler, “Bak” dediler, “Öğrencilerin Şabat günü yasal olmayanı yapıyor.” 3İsa onlara, “Davut’un ve yanındakilerin acıkınca ne yaptıklarını okumadınız mı?” dedi. 4“Nasıl Tanrı evine girip ‘kutsal sunu ekmeklerini’ hep birlikte yediklerini. Oysa o ekmekten yemeye ne Davut’un yetkisi vardı, ne de yanındakilerin. Bu yetki salt rahiplerin değil miydi? 5Ayrıca ruhsal yasada okumadınız mı? Şabat günü rahipler tapınakta Şabat’a ilişkin yasayı bozarlar da suçlu sayılmazlar*.

  6“Size derim ki, tapınaktan daha üstün olan buradadır. 7‘Ben kurban değil, acıma isterim’ deyişinin ne anlam taşıdığını bilmiş olsaydınız, suçsuzları suçlu çıkarmazdınız.  8Çünkü İnsanoğlu Şabat gününün Rabbi’dir.”

 

İsa’nın Saptadığı ve Duyurduğu Kural 9-14

(Markos 3:1-6; Luka 6:6-11)

  9Oradan ayrılıp onların sinagoguna gitti. 10İşte, orada eli kupkuru kesilmiş bir adam bulunuyordu. İsa’yı suçlu çıkarmayı kovalayarak O’na bir soru sordular: “Şabat günü birini sağlığa kavuşturmak yasal mıdır?” 11İsa yanıtladı: “İçinizden hanginizin bir koyunu olup da Şabat günü çukura yuvarlanınca elini uzatıp onu çıkarmaz? 12İnsan koyundan ne denli değerlidir! Demek ki, Şabat günü iyilik yapmak da yasaldır.” 13Sonra adama, “Elini uzat” dedi. O da uzattı. El öbürü gibi sapasağlam oldu. 14Ferisiler dışarı çıkıp İsa’yı ortadan kaldırmak için birbirleriyle danıştılar.

 

Tanrı’ca Beğenilen Hizmet 15-21

(Markos 3:7-12; Luka 6:17-19)

  15İsa bunu bildiğinden oradan ayrıldı. Büyük bir insan topluluğu da ardı sıra gitti. İsa hepsini sağlığa kavuşturdu. 16Öte yandan kim olduğunu açıklamasınlar diye onları öğütledi.    17Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla söylenen söz yerine gelsin diye oldu:

   18“İşte seçtiğim uşağım,

  Sevdiğim, canımın kendisinden hoşnut olduğu..

  Ruhumu O’nun üzerine koyacağım

  Ve O uluslara yargıyı bildirecek.

  19Ne çekişecek, ne bağıracak, Ne de sesini sokaklarda duyan olacak.

   20Ezilmiş bir kamışı bile kırmayacak O.

  Tüten fitili de söndürmeyecek;

  Yargıyı yengiye dönüştürünceye dek..

   21Uluslar O’nun adına umut bağlayacak*.”

 

Tanrı’nın Ruhu Aracılığıyla Cinleri Çıkarıyor 22-32

(Markos 3:20-30; Luka 11:14-23; 12:10)

  22O sırada İsa’ya cine tutulmuş birini getirdiler. Hem gözü görmüyor, hem de kulağı duymuyordu. İsa onu sağlığa kavuşturdu. Öyle ki, adam hem konuştu hem de gördü. 23Tüm topluluk şaşkın şaşkın, “Yoksa bu Davut’un Oğlu mu?” diye soruyordu. 24Ne var ki, Ferisiler bunu duyduklarında, “Bu adam kendiliğinden cinleri çıkarmıyor” dediler. “Olsa olsa, cinlerin başkanı Beelzebul aracılığıyla onları çıkarıyordur.”

  25İsa ne düşündüklerini bildiğinden onlara, “Kendi içinde ikiye bölünen her krallık yıkılır” dedi. “Kendi içinde ikiye bölünen bir kent ya da ev ayakta duramaz. 26Ve eğer şeytan şeytanı dışarı atıyorsa, kendi içinde ikiye bölünmüş duruma düşer. Onun krallığı bundan böyle nasıl ayakta durabilir? 27Eğer ben Beelzebul aracılığıyla cinleri çıkarıyorsam, oğullarınız kimin aracılığıyla çıkarıyorlar? Bu yüzden onlar sizin yargıçlarınız olacak. 28Ama Tanrı’nın Ruhu’yla cinleri çıkarıyorsam demek ki, Tanrı hükümranlığı sizlere gelmiştir.

   29“Biri güçlü bir adamın evine girip onun malını nasıl elinden alabilir? İlkin güçlü kişiyi bağlayıp sonra evini yağma etmesi doğal değil midir?

  30“Benimle birlikte olmayan bana karşıdır ve benimle birlikte devşirmeyen dağıtır. 31Bu nedenle size diyorum ki, her tür günah ve sövgü insanlara bağışlanacaktır. Ama Ruh’a karşı sövgü bağışlanmayacaktır. 32Her kim İnsanoğlu’na karşı bir söz söylerse, bağışlanacaktır. Ama her kim Kutsal Ruh’a karşı bir söz söylerse bağışlanmayacaktır. Ne şimdiki ne de gelecek çağda.”

 

Yürekten Kaynaklanan Sözler 33-37

(Luka 6:43-45)

  33“Ya ağacı sağlıklı yetiştirirsiniz, ürünü de sağlıklı olur; ya da ağacı çürük yetiştirirsiniz, ürünü de çürük olur. Çünkü ağaç ürünüyle tanınır. 34Engerekler soyu! Kendiniz kötü kişilerken iyi sözler söyleyebilir misiniz? Çünkü ağız yüreğin taşmasından söz söyler. 35İyi insan içindeki iyi gömüden iyi olanları çıkarır. Kötü insan da içindeki kötü gömüden kötü olanları çıkarır.

  36“Size diyorum ki, insanlar söyledikleri her boş söz için yargı gününde hesap verecekler. 37Öyle ki, sözlerin doğrultusunda suçsuz ve yine sözlerin doğrultusunda suçlu çıkarılacaksın.”

 

Belirti Meraklıları 38-42

(Markos 8:11,12; Luka 11:29-32)

  38Bunun üzerine dinsel yorumculardan ve Ferisiler’den bazıları, “Öğretmen!” dedi. “Elinden bir belirti görmek istiyoruz.” 39İsa şu karşılığı verdi: “Kötü ve tanrısaymaz bir kuşak belirti arar durur. Ama ona Yunus peygamberin belirtisinden başka bir belirti verilmeyecektir. 40Çünkü ‘Yunus o koca balığın karnında nasıl üç gün üç gece kaldıysa,’ İnsanoğlu da yerin bağrında üç gün üç gece kalacaktır. 41Nineveliler yargı günü bu kuşakla bir arada dikilecek ve onu suçlu çıkaracaklar. Çünkü onlar Yunus’un sözü yayması üzerine günahtan döndüler. İşte, Yunus’tan üstün olan burada. 42Güney’in kraliçesi [w] yargı günü bu kuşakla bir arada dikilecek ve onu suçlu çıkaracak. Çünkü Süleyman’ın bilgeliğini duymak için dünyanın taa öbür ucundan kalkıp geldi. İşte, Süleyman’dan üstün olan burada.”

 

Kirli Ruh Geri Gelince 43-45

(Luka 11:24-26)

  43“Kötü ruh insandan ayrılınca, rahatlık bulmak için kurak yerlerde dolaşır; ama aradığını bulamaz. 44Bunun üzerine, ‘Ayrıldığım konutuma döneceğim’ der. Sonra gelir, onu boş bulur: Temizlenmiş, düzeltilmiş durumda. 45O zaman sağa sola koşup kendinden daha berbat başka yedi ruh toplayıp getirir; hep birlikte içeriye dalarak o yerde otururlar. Bu kişinin sonraki durumu öncekinden beter olur. Bu bozuk kuşağa da tıpkı böyle olacak.”

 

İsa’nın Annesiyle Kardeşleri 46-50

(Markos 3:31-35; Luka 8:19-21)

  46İsa toplulukla konuşmaktayken annesiyle kardeşleri dışarıda bekliyor, kendisiyle görüşmek istiyorlardı. [47Birisi O’na haber verdi: “Bak, annenle kardeşlerin dışarıda bekliyor, seninle görüşmek istiyorlar.”] 48İsa, “Annem kimdir, kardeşlerim kimdir?” diyerek konuştu. 49Sonra elini öğrencilerine doğru uzatarak sözünü sürdürdü: “İşte annemle kardeşlerim. 50Çünkü göklerdeki Babam’ın isteğini kim uygularsa kardeşim, kız kardeşim, annem odur.”

 

Ekinci Simgesi 1-9

(Markos 4:1-9; Luka 8:4-8)

13

Aynı gün İsa evden çıkıp deniz kıyısında oturdu. 2Ama çok büyük bir topluluk çevresini sarınca, O’nun bir kayığa geçip oturması gerekli oldu. Tüm topluluk ise kıyıda duruyordu. 3İsa simgesel öykülerle onlara birçok konuyu anlatarak, “Bir ekinci tohum ekmeye çıktı” dedi. 4“O ekerken tohumların kimi yolun kenarına düştü, kuşlar inip onları yedi. 5Başka tohumlar ise kayalıklara düştü. Orada bol toprak olmadığından hemen filizlendi. Çünkü toprağın derinliği yoktu. 6Güneş doğunca kavruldu, kökten yoksun olduğundan kuruyup gitti. 7Başkaları dikenlerin arasına düştü, dikenler gelişip onları boğdu. 8Başkalarıysa verimli toprağa düştü ve ürün getirdi; kimisi yüz, kimisi altmış, kimisi otuz kat oldu.

  9“Kulağı olan işitsin.”

 

Simgelerden Çıkan Anlam 10-17

(Markos 4:10-12; Luka 8:9,10)

  10Öğrenciler İsa’ya yaklaşıp, “Niçin onlara simgesel öykülerle konuşuyorsun?” diye sordular. 11İsa yanıtladı: “Göklerin hükümranlığına ilişkin gizleri bilebilmek sizlere sağlanmıştır, ama onlara sağlanmamıştır. 12Çünkü az malı olana daha da çok verilecek, hem de artırılacak; ama bir şeyi olmayandan elinde bulunan bile kendisinden alınacak. 13Bu nedenle onlara simgesel öyküler kullanarak konuşuyorum. Çünkü görürken görmüyorlar, işitirken işitmiyorlar ne de anlıyorlar.  14Böylece, Yeşaya’nın peygamberliği kendilerinde bütünleniyor:

  “‘Çok dinleyeceksiniz ama bir şey anlamayacaksınız.

  Çok göreceksiniz ama bir şey kavramayacaksınız.

 15Çünkü bu halkın yüreği yağ bağladı,

   Kulakları iyi duymaz oldu.

  Gözlerini yumdular.

  Gözleriyle görmesinler,

  Kulaklarıyla duymasınlar,

  Yürekleriyle anlamasınlar diye;

  Dönmesinler de ben kendilerini iyi etmeyeyim diye.’

  16“Ama ne mutlu sizin gözlerinize, çünkü görüyorlar. Ve kulaklarınıza çünkü işitiyorlar. 17Doğrusu size derim ki, nice peygamberler ve doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmeyi özlediler ama görmediler. İşittiklerinizi işitmeyi özlediler ama işitmediler.”

 

Ekinci Simgesinin Anlamı 18-23

(Markos 4:13-20; Luka 8:11-15)

  18“Şimdi ekinciye ilişkin simgesel öyküyü dinleyin: 19Hükümranlık Sözü’nü işitip de anlamayana kötü olan [y] gelir, onun yüreğinde ekili olanı kapar. Yol kenarına ekilen tohum işte budur. 20Kayalıklara ekilene gelince, Söz’ü işitir işitmez hemen sevinçle ona sarılandır bu. 21Ama kökü olmadığından gelmesiyle geçip gitmesi bir olur. Kutsal Söz konusunda acı ya da saldırıyla karşılaşınca hemen kösteklenir.

  22“Dikenler arasına ekilene gelince, sözü işitendir bu. Ne var ki, dünya kaygısı ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar; öyle ki, söz verimsiz kalır. 23Verimli toprağa ekilene gelince, sözü hem duyan hem de anlayandır o. Ürün veren de budur. Belirli durumlarda yüz kat, bazı durumlarda altmış kat, başka durumlardaysa otuz kat..”

 

Delice Simgesi 24-30

  24İsa onlara başka bir simgesel öykü anlattı: “Göklerin hükümranlığı tarlasına tohum eken bir adama benzetilebilir. 25Gece vakti herkes uyumaktayken düşman geldi, buğdaylar arasına delice ekti ve sıvışıp gitti. 26Uzun sürgünler büyüyüp ürün verince deliceler de arada sırıttı.

  27“Çiftlik sahibinin uşakları gelip, ‘Efendi’ dediler. ‘Tarlana iyi tohum ekmedin mi sen? Bu deliceler de nereden türedi?’ 28Adam, ‘Bu işi yapan bir düşmandır’ diye yanıtladı. Uşaklar da kendisine bir öneride bulundular: ‘İster misin, gidip onları toplayalım?’ 29Ama o, ‘Sakın’ dedi. ‘Ola ki, deliceleri toplayalım derken onlarla birlikte buğdayı da kökünden sökesiniz. 30Bırakın, biçim vaktine dek bir arada büyüsünler. Biçim vakti biçicilere buyruk vereceğim. İlkin deliceleri toplayın; yakmak için demet yapıp bağlayın, buğdayı da ambarıma koyun diyeceğim.’”

Göklerin Hükümranlığı Neye Benzer? 31,32

(Markos 4:30-32; Luka 13:18,19)

  31Onlara yine başka bir simgesel öykü anlattı: “Göklerin hükümranlığı bir hardal tohumuna benzer. Adamın biri onu alıp tarlasına eker. 32Tüm tohumların en küçüğü olmasına karşın, gelişince bitkilerin en büyüğü olur. Ağaçlaşır. Öyle ki, ‘göğün kuşları’ gelip ‘dallarına tünerler.’”

 

Mayaya İlişkin Simge 33

(Luka 13:20,21)

  33Onlara başka bir simgesel öykü anlattı: “Göklerin hükümranlığı maya gibidir. Bir kadın onu alıp üç ölçek unun içine koydu; böylece tüm hamur mayalandı.”

 

Topluluğa Simgelerle Öğretiliyor 34,35

(Markos 4:33,34)

  34Bunların tümünü İsa simgesel öyküler kullanarak topluluğa anlattı. Simgesel öykü kullanmadan onlara bir şey anlatmadı. 35Bu, peygamber aracılığıyla konuşulan şu söz yerine gelsin diye oldu:

  “Ağzımı simgeler kullanarak açacağım.

  Dünyanın kuruluşundan bu yana kapalı kalmış gerçekleri konuşacağım.”

 

Delice Simgesinin Anlamı 36-43

  36İsa toplulukları saldıktan sonra eve gitti. Öğrencileri yaklaşıp, “Tarlada büyüyen deliceler simgesi konusunda bizi aydınlat” dediler. 37O da yanıtladı: “İyi tohumu eken İnsanoğlu’dur. 38Tarla dünyadır. İyi tohum hükümranlığın oğullarıdır. Deliceler de kötü olanın oğullarıdır. 39Bunları eken düşmana gelince, o iblistir. Biçim günü çağın sonudur. Biçiciler de meleklerdir. 40Bu olayda deliceler nasıl toplanıp yakıldıysa, çağın sonunda bunun tıpkısı olacak. 41 İnsanoğlu meleklerini gönderecek. Hükümranlığından ‘ket vuranlarla yasaya uymayanları’ toplayıp 42yanan ocağa atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak. 43O vakit ‘doğru kişiler’ Babaları’nın hükümranlığında güneş gibi ‘parlayacak’.

  “Kulağı olan işitsin.”

 

Tarlada Saklı Gömü Simgesi 44

  44“Göklerin hükümranlığı tarlada saklı gömü gibidir. Bulan onu gizleyiverir, sevincinden koşup varını yoğunu satar ve o tarlayı satın alır.”

 

İnci Simgesi 45,46

  45“Yine göklerin hükümranlığı güzel inciler ardından koşan bir iş adamı gibidir. 46Değeri yüksek bir inci bulunca koşup varını yoğunu satar, onu satın alır.”

 

Balıkçı Ağı Simgesi 47-50

  47“Yine göklerin hükümranlığı, denize atılan ve her tür avı bir araya toplayan balıkçı ağı gibidir. 48İyice dolduğunda onu kıyıya çekerler, oturup işe yarayanları kaplara toplarlar, yaramayanları ise dışarı atarlar. 49Çağın sonunda durum bu olacak. Melekler çıkıp kötüleri doğrular arasından ayıracak 50ve yanan ocağa atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”

 

Eski ve Yeni Değerler 51,52

  51İsa, “Bunların tümünü anladınız mı?” diye sorunca, “Evet” diye yanıtladılar. 52O da kendilerine belirtti: “Bu nedenle, göklerin hükümranlığı konusunda eğitilmiş her dinsel yorumcu, gömüsünden eski ve yeni değerleri* çıkaran bir ev sahibine benzer.”

 

İsa Nasıra’da Yadsınıyor 53-58

(Markos 6:1-6; Luka 4:16-30)

  53İsa bu simgesel öyküleri anlattıktan sonra oradan ayrıldı. 54Kendi kentine [z] geldi, onlara sinagoglarında öğretti. Onlar şaşırıp kaldı. “Bu adam böylesi bir bilgeliği ve bu denli eylemleri nereden sağlamış olmalı ki?” diye soruşturuyorlardı, 55“Marangozun oğlu değil mi o? Annesinin adı Meryem değil mi? Kardeşleri de Yakup, Yusuf, Simon, Yahuda değil mi? 56Kız kardeşlerine gelince, hepsi de bizim aramızda yaşamıyor mu? Öyleyse bütün bunları nereden sağlamış olabilir?” 57Böylece O’nun kişiliği konusunda takılıp kaldılar.

  İsa onlara, “Bir peygamber öz kentinden ve evinden başka bir yerde aşağı görülmez” dedi. 58İmansızlıkları yüzünden orada bol sayıda güçlü iş yapmadı.

 

DİKKATİ ÇEKEN BELİRTİLER, YADSINAN HÜKÜMRAN

 

Vaftizci Yahya Öldürülüyor 1-12

(Markos 6:14-29; Luka 9:7-9)

14

Ülkenin dörtte birini [aa] yönetmekte olan Herodes* bu dönemde İsa’nın ününü duydu 2ve buyruğundakilere, “Bu adam Vaftizci Yahya’nın taa kendisidir” dedi. “O ölüler arasından dirilmiş olmalı. Bu yüzden onun aracılığıyla böyle güçlü eylemler yapılıyor.”

  3Çünkü Herodes öz kardeşi Filippos’un karısı Herodya yüzünden Yahya’yı tutuklayıp bağlamış, cezaevine tıkmıştı.

 4Çünkü Yahya ona, “Yengenle yaşaman doğru değil” demekteydi*.

  5Herodes Yahya’yı öldürmek amacını güdüyordu. Ne var ki, topluluktan korkuyordu. Çünkü Yahya’yı peygamber olarak tanıyorlardı.

  6Herodes’in doğum günü kutlanıyordu. Herodya’nın kızı herkesin önünde dans etti. Herodes bunu öylesi beğendi ki, 7ant içerek her ne dilerse kendisine vereceğini vurguladı. 8Annesi tarafından kışkırtılan kız, “Şuracıkta, bir tepside bana Vaftizci Yahya’nın başını veresin” dedi.

  9Kral üzüntüyle çalkalandı. Ne var ki, andına ve çağrılılara karşı duyduğu sorumluluk yüzünden dileğin uygulanması için buyruk verdi. 10Adamlarını gönderip cezaevinde Yahya’nın başını uçurttu. 11Yahya’nın kesik başı bir tepside getirilip kıza verildi. O da kesik başı annesine götürdü. 12Yahya’nın öğrencileri gelip ölüyü aldılar ve gömdüler. Ardından da gidip İsa’ya bilgi ilettiler.

 

İsa Beş Bin Kişiyi Doyuruyor 13-21

(Markos 6:30-44; Luka 9:10-17; Yuhanna 6:1-14)

  13İsa bu olayı duyunca bir tekneyle tek başına ıssız bir yere gitti. Topluluk bunu öğrenince kentlerden yayan giderek O’nu izledi. 14İsa kıyıya çıkar çıkmaz büyük bir toplulukla karşılaştı. Onlara karşı yüreği acıyla doldu; hasta olanları sağlığa kavuşturdu. 15Akşam olunca öğrencileri kendisine yaklaşıp, “Burası ıssız bir yer” dediler, “Vakit de oldukça ilerledi. Artık topluluğu sal; kasabalara gitsinler, kendilerine azık satın alsınlar.”

  16İsa, “Buradan gitmeleri gerekli değil” diye yanıtladı. “Siz onlara yiyecek verin!” 17Öğrenciler, “Burada beş ekmekle iki balıktan başka hiçbir şeyimiz yok ki” dediler.

  18İsa, “Onları buraya bana getirin” dedi. 19Tüm topluluğa çayıra oturmalarını buyurdu. Beş ekmekle iki balığı eline aldı. Gözlerini göğe kaldırıp onları kutsadı. Ekmekleri parçalayıp böldü öğrencilere verdi, öğrenciler de topluluğa. 20Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan on iki küfe dolusu topladılar. 21Yiyenler yaklaşık beş bin erkekti; kadınlarla çocuklar da ayrı.

 

İsa Su Üstünde Yürüyor 22-33

(Markos 6:45-52; Yuhanna 6:16-21)

  22Hemen olayın ardından İsa toplulukları salarken, öğrencileri tekneye bindirip kendisinden önce karşı yakaya gönderdi. 23Toplulukları gönderdikten sonra tek başına dağa, dua etmeye çıktı. Gece bastırdığında yapayalnızdı orada. 24Bu sırada tekne kıyıdan yüzlerce metre uzaklaşmıştı. Dalgaların saldırısı altında bocalıyordu; çünkü rüzgâr ters yönden esmekteydi. 25Sabah üçle altı arası İsa denizde yürüyerek onlara yaklaştı. 26Öğrenciler O’nun denizde yürüdüğüne tanık olunca yürekleri kalktı, “Bu bir görüntüdür” diyerek korkudan avaz avaz bağırdılar. 27İsa o anda onlarla konuştu. “Yüreklenin” dedi. “Benim, korkmayın.”

  28Petros O’nu yanıtladı: “Ya Rab, eğer gerçekten sen isen bana buyruk ver, suların üstünden yürüyerek sana geleyim.” 29O da, “Gel” dedi. Petros tekneden indi; suların üstünden yürüyerek İsa’ya doğru geldi. 30Ne var ki, esen rüzgârı görünce ürktü ve sulara gömülmeye başladı. “Ya Rab, beni kurtar!” diye avaz avaz bağırdı.

  31İsa hemen elini uzatıp Petros’u tuttu. “Ey kıt imanlı adam” dedi. “Neden kuşku duydun?” 32Onlar tekneye binince rüzgâr dindi. 33Teknedekiler İsa’ya tapındı. “Gerçekten Tanrı’nın Oğlu’sun sen*” diyorlardı.

 

İsa Genesaret’te Hastaları İyi Ediyor 34-36

(Markos 6:53-56)

  34Denizi aşıp Genesaret’te [bb] karaya ulaştılar. 35Oralılar İsa’yı tanıyınca yöreye haber salıp tüm hastaları kendisine getirdiler. 36Salt giysisinin saçak püskülüne dokunabilmek için kendisine yalvarıyorlardı. Dokunanların tümü hastalıktan kurtuldu.

 

Ataların Töresi Karşısında Tanrı’nın Yasası 1-9

(Markos 7:1-13)

15

Bunun üzerine Yeruşalim’den Ferisiler’le dinsel yorumcular İsa’ya gelip, 2“Öğrencilerin neden ataların töresini çiğniyor?” diye sordular. “Çünkü yemek yemeden önce ellerini yıkamıyorlar*.”

  3İsa onları yanıtladı: “Ya siz, neden kendi törenize uymak için Tanrı’nın buyruğunu çiğniyorsunuz? 4Bakın Tanrı ne buyurmuştur:

 “‘Babana ve annene saygı göster.

 Babaya ve anneye karşı kötü konuşan,

 Ölümle cezalandırılsın.’

  5“Oysa sizin dediğiniz şudur: ‘Her kim babasına ya da annesine, benden sana sağlanacak yarar gerçekte Tanrı’ya adanmış Armağan’dır’ derse, 6‘onun babasını ya da annesini’ saymaya zorunluluğu yoktur.’ Böylece töremize uyalım derken Tanrı Sözü’nü ortadan kaldırdınız. 7Ey ikiyüzlüler, Yeşaya sizlere ilişkin şu sözlerle tam yerinde peygamberlik etmişti:

  8“Bu halk beni dudaklarıyla sayar,

 Ama yürekleri benden uzaktadır.

  9Bana boş yere tapınıyorlar,

 Öğreti olarak insansal yönergeler öğretiyorlar.’”

 

İnsanı Kirleten Davranışlar 10-20

(Markos 7:14-23)

  10İsa topluluğu yanına çağırıp, “İşitin ve anlayın” dedi. 11“Ağıza giren nesne insanı kirletmez. Tersine, ağızdan çıkan şeydir insanı kirleten.”

  12Bunun üzerine öğrenciler yaklaşıp, “Biliyor musun?” dediler. “Bu sözü işiten Ferisiler gocundular.” 13İsa yanıtladı: “Göksel Babam’ın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir. 14Bırakın onları. Körlerin gözü görmez yöneticileridir onlar. Eğer kör körü yöneltirse ikisi birden çukura yuvarlanır.”

  15Petros O’ndan dilekte bulundu: “Bu simgesel deyişi bizlere açıkla.” 16İsa yanıtladı: “Şu ana dek siz de mi anlamıyorsunuz? 17Anlamıyor musunuz ki, ağıza giren her şey mideye iner, oradan da geçip dışarı çıkar. 18Oysa ağızdan çıkan şeyler yürekten kaynaklanır. İşte bunlardır insanı kirleten. 19Çünkü kötü tasarılar yürekten kaynaklanır: Adam öldürme, evlilik dışı cinsel bağlantı, rasgele cinsel ilişki, hırsızlık, yalan tanıklık, sövüp sayma.. 20İnsanı kirleten şeyler işte bunlardır. Yıkanmamış ellerle yemek yemek ise insanı kirletmez.”

 

Kenanlı Kadının Çarpıcı İmanı 21-28

(Markos 7:24-30)

  21İsa oradan ayrılıp Sur ve Sayda bölgesine çekildi. 22Bu dolaylarda yaşayan Kenanlı* bir kadın yaklaşıp yüksek sesle dileğini açıkladı: “Bana acı, ya Rab, Davut Oğlu! Kızımı cin tuttu, onu yıpratıyor.” 23İsa kadını yanıtlamadı. Öğrencileri yanına gelmiş diretiyorlardı: “Şu kadını başından sav, ardımızdan bağırıp duruyor.”

  24İsa, “Ben salt İsrail evinin kaybolmuş koyunlarına gönderildim” diye yanıt verdi. 25Ama kadın yaklaşıp O’nun ayaklarına kapandı. “Ya Rab, bana yardım et” diye yalvarıyordu.

  26İsa, “Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir” dedi.  27Kadın, “Evet, ya Rab” diye dileğini sürdürdü: “Köpekler bile sahiplerinin sofrasından yere düşen kırıntıları yerler*.”

  28Bunun üzerine İsa, “Ey kadın, sendeki iman ne büyük!” dedi. “İstediğin gibi olsun.” O anda kadının kızı iyi oldu.

 

İsa Sayısız İnsanı Sağlığa Kavuşturuyor 29-31

  29İsa o bölgeden ayrılıp Galile Denizi’nin kıyılarını geçtikten sonra bir dağa çıktı, orada oturdu.  30Büyük topluluklar O’na geldi. Beraberlerinde kötürümleri, gözü görmezleri, eli ayağı tutmayanları, sağırları ve başka birçok hastayı getirip İsa’nın ayakları önüne bıraktılar. O da onları sağlığa kavuşturdu. 31Öyle ki, topluluk dilsizlerin konuştuğuna, eli ayağı tutmayanların sağlamlaştığına, kötürümlerin yürüdüğüne tanık olarak şaşakaldı ve İsrail’in Tanrı’sını yüceltti.

 

İsa Dört Bin Kişiyi Doyuruyor 32-39

(Markos 8:1-10)

  32İsa öğrencilerini yanına çağırıp, “Topluluk için içim parçalanıyor” dedi. “İşte üç gündür yanımdalar ve yiyecek bir şeyleri yok. Onları aç acına salıvermek istemiyorum. Olmaya ki, yolda giderken düşüp bayılsınlar.” 33Öğrenciler, “Şu çöl yerde koca topluluğu doyuracak bunca ekmeği nereden sağlayalım?” dediler. 34İsa onlara, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu. “Yedi” dediler. “Birkaç tane de küçük balık var.”

  35İsa topluluğa yere oturmalarını buyurdu. 36Yedi ekmekle birkaç balığı aldı, teşekkür yükselttikten sonra parçalayıp öğrencilere verdi, öğrenciler de topluluğa. 37Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan da yedi sepet dolusu topladılar. 38Yiyenler dört bin erkekti. Kadınlarla çocuklar da ayrı.

  39İsa topluluğu gönderdikten sonra tekneye binip Magadan [cc] yöresine gitti.

 

Belirti Meraklıları 1-4

(Markos 8:11-13; Luka 12:54-56)

16

İsa’yı denemek için yanına yaklaşan Ferisiler’le Sadukiler [dd] kendilerine gökten bir belirti göstermesini istediler. 2İsa şu karşılığı verdi: “[Gün kararırken, ‘Hava güzel olacak, çünkü gökyüzü kızıl’ dersiniz. 3Sabah vakti, ‘Hava bugün bozuk olacak, çünkü gökyüzü kızıl ve yoğun bulutlu’ dersiniz. Gökyüzünün görünüşünü ayırt etmesini biliyorsunuz, ama zamanlara ilişkin belirtileri ayırt edemiyorsunuz.] 4Kötü ve tanrısaymaz bir kuşak belirti arar durur. Ama ona Yunus’un belirtisinden başka bir belirti verilmeyecek*.” Onları bırakıp gitti.

 

Ferisiler’in ve Sadukiler’in Mayası 5-12

(Markos 8:14-21)

  5Öğrenciler denizin karşı kıyısına vardıklarında yanlarına ekmek almayı unutmuşlardı. 6İsa onlara, “Gözünüzü açın” dedi. “Ferisiler’le Sadukiler’in mayasından sakının.” 7Öğrencileri aralarında tartışıyorlardı: “Ekmek almadığımızdan böyle diyor.”

  8İsa ne konuştuklarını biliyordu. “Ey kıt inanlılar!” dedi. “Ekmeğimiz yok diye aranızda niçin tartışıyorsunuz? 9Beş bin kişiyi doyuran beş ekmeği düşünmüyor musunuz? Bunu anımsamıyor musunuz? Hem de kaç küfe dolusu topladığınızı? 10Ya dört bin kişiyi doyuran yedi ekmeği? Hem de kaç sepet dolusu topladığınızı? 11Sizlere ekmekle ilgili söz etmediğimi nasıl olur da anlamazsınız? Ferisiler’le Sadukiler’in mayasından sakının.”

  12Bunun üzerine, ekmek mayasından sakının demediğini, ama Ferisiler’le Sadukiler’in öğretisinden sakınmaları için kendilerini uyardığını anladılar.

 

Petros’un İsa’ya İlişkin Bildirisi 13-20

(Markos 8:27-30; Luka 9:18-21)

  13İsa Filippi Kayseriyesi [ee] yöresine gidince öğrencilerine bir soru yöneltti: “İnsanlar İnsanoğlu’nun kim olduğunu söylüyorlar?” 14Öğrenciler, “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimi Yeremya, kimi de peygamberlerden biridir yolunda söz ediyor” diye konuştular.

  15İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben kimim?” 16Simon Petros, “Sen Mesih’sin, diri olan Tanrı’nın Oğlu’sun” dedi. 17İsa bu sözü, “Mutlusun ey Yunus oğlu Simon” diyerek onayladı. “Çünkü bunu sana esinleyen insansal bir kaynak değil, göklerdeki Babam’dır. 18Ben de sana bildiriyorum, sen Petros’sun* ve bu kaya üstüne kilisemi* kuracağım. Ölüler ülkesinin [ff] güçleri onu alt edemeyecek. 19Göklerin hükümranlığının anahtarlarını sana vereceğim; yeryüzünde her ne bağlarsan, göklerde bağlanmış olacak ve yeryüzünde her ne çözersen, göklerde çözülmüş olacak.”

  20Bunun üzerine kendisinin Mesih olduğunu hiç kimseye söylememeleri için öğrencileri öğütledi.

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Açıklıyor 21-28

(Markos 8:31-9:1; Luka 9:22-27)

  21Bundan sonra İsa öğrencilerine Yeruşalim’e gitmesinin, İhtiyarlar, başrahipler ve dinsel yorumcular elinde ağır işkence çekmesinin, öldürülmesinin ve üçüncü gün dirilmesinin gerekli olduğunu öğretmeye başladı. 22Petros O’nu bir yana çekip payladı: “Tanrı seni korusun, ya Rab. Bu hiçbir vakit olmamalı sana!”

  23İsa Petros’a dönüp, “Geriye çekil, ey şeytan!” dedi. “Sen bana ket vuran birisin. Çünkü Tanrı’ya ilişkin olanları değil, insanlara ilişkin olanları düşünmektesin.” 24Bundan sonra öğrencilerine döndü: “Ardım sıra gelmek isteyen kendini yadsısın, haçını taşıyarak ardım sıra gelsin. 25Çünkü canını kurtarmak isteyen onu yitirecektir. Ama bana bağlılık nedeniyle her kim canını yitirirse onu bulacaktır. [gg] 26İnsan tüm dünyayı kazanıp da canını zarara uğratırsa ne yararı olur? Ya da, insan canına karşılık ne ödeyebilir?

  27“Çünkü İnsanoğlu Babası’nın yüceliğinde melekleriyle gelecek ve o zaman ‘herkese yaptığı işe yaraşan karşılığı verecek.’ 28Doğrusu size derim ki, burada duranlar arasında, İnsanoğlu’nun hükümranlığında gelişini görmeden önce ölümü tatmayacak kişiler vardır*.”

 

İsa’nın Görünüşü Değişiyor 1-13

(Markos 9:2-13; Luka 9:28-36)

17

Aradan altı gün geçtikten sonra İsa Petros’u, Yakup’la kardeşi Yuhanna’yı yanına aldı, onları yalnız olarak yüksek bir dağa yöneltti. 2Onların gözleri önünde görünüşü değişti, yüzü güneş gibi parladı. Giysileri de ışık benzeri ak oldu. 3Ansızın Musa’yla İlyas* göründü onlara. İsa’yla görüşüyorlardı. 4Petros İsa’ya, “Ya Rab” dedi. “Burada bulunmamız ne iyi! İstersen, bu yerde üç çadır kurayım: Biri sana, biri Musa’ya, biri de İlyas’a.”

   5O daha söylemekteyken, parlak bir bulut onlara gölge saldı. Buluttan gelen bir ses konuşmaktaydı:

  “Sevgili Oğlum budur;

   O’ndan hoşnutum. O’nu dinleyin.”

  6Öğrenciler bunu duyduklarında yüzüstü yere kapandılar, aşırı korkuya kapıldılar. 7İsa yaklaşıp onlara dokundu. “Ayağa kalkın, korkmayın” dedi. 8Öğrenciler başlarını kaldırdıklarında İsa’dan başkasını görmediler.

  9Dağdan inerlerken İsa onlara buyruk verdi: “İnsanoğlu ölüler arasından dirilinceye dek bu görmeyi [hh] hiç kimseye anlatmayın*.” 10Öğrenciler kendisine bir soru sordular: “Dinsel yorumcular acaba neden ‘ilkin İlyas’ın gelmesi gerektir’ diyorlar?” 11İsa, “Evet” dedi. “İlkin ‘İlyas gelir’ ve her şeyi ‘düzene koyar.’ 12Gerçi İlyas gelmiş bulunuyor. Ama size derim ki, onu tanımadılar. Tersine, ona gönüllerinin dilediğini yaptılar*. Tıpkı bunun gibi, İnsanoğlu’nun da onların elinden çekeceği var.”

  13Bunun üzerine, öğrenciler kendilerine Vaftizci Yahya’dan söz ettiğini anladılar.

 

İsa Cine Tutulmuş Çocuğu İyi Ediyor 14-21

(Markos 9:14-29; Luka 9:37-43a)

  14Topluluğun yanına döndüklerinde bir adam İsa’ya yaklaşıp önünde diz çöktü ve yalvardı: 15“Ya Rab, oğluma acı. Sarası var, şiddetli nöbetler geçiriyor. Sık sık ateşe suya düşüyor. 16Onu öğrencilerine getirdim, ama sağlığa kavuşturmayı başaramadılar.” 17İsa, “Ey imansız ve sapmış kuşak!” dedi. “Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Daha ne kadar sizlere katlanacağım? Onu buraya bana getirin.” 18İsa cini payladı, cin çocuktan çıktı. Hemen o saatte çocuk sağlığa kavuştu.

  19Bunun üzerine, öğrenciler İsa’ya özel olarak yaklaşıp sordular: “Biz niçin cini çıkaramadık?” 20İsa, “İmanınız kıt olduğundan” diye yanıtladı. “Doğrusu size derim ki, hardal tohumu kadar imanınız olsa şu dağa, ‘Buradan git öteye çekil’ deseniz o çekilecektir. Sizlere olanaksız sayılan hiçbir şey kalmayacaktır.” 21 [ii]

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Açıklıyor 22-23

(Markos 9:30-32; Luka 9:43b-45)

  22Öğrencilerle birlikte Galile’deyken İsa onlara, “İnsanoğlu insanların eline teslim edilecek“ dedi.   23“O’nu öldürecekler, ama üçüncü gün dirilecek.”

  Öğrenciler üzüntü içinde kaldı, sarsıldı.

 

Tapınak Vergisinin Mucizeyle Ödenmesi 24-27

  24Kafernahum’a vardıklarında tapınağın bakımı için vergi toplayanlar Petros’a yaklaşıp, “Sizin öğretmeniniz tapınağa vergi ödemez mi?” diye sordular.  25O da, “Elbette öder” dedi.     Petros eve dönünce İsa ondan önce sözü açıp, “Ey Simon, ne düşünürsün?” diye sordu. “Yeryüzünün kralları vergi ve gümrük parasını kimden toplarlar? Kendi oğullarından mı, [jj] yoksa yabancılardan mı?“ 26Petros, “Yabancılardan” deyince İsa ona, “Demek oluyor ki oğullar serbesttir” dedi. 27“Ama onlara ket vurmamak için denize gidip oltayı at. Oltaya takılan ilk balığı çek. Ağzını açınca gümüş bir para bulacaksın. Onu alıp vergiyi öde. Hem benim, hem de senin için.”

 

En Üstün Kimdir? 1-5

(Markos 9:33-37; Luka 9:46-48)

18

Tam o sırada öğrenciler İsa’ya yaklaşıp sordular: “Göklerin hükümranlığında en üstün kimdir?” 2O da küçük bir çocuk çağırdı, onu ortalarında durdurup, 3“Doğrusu size derim ki” dedi, “Durumunuzu değiştirip küçük çocuklar gibi olmazsanız hiçbir koşulla göklerin hükümranlığına giremezsiniz. 4Bu nedenle şu çocuk gibi kendisini alçaltan birey göklerin hükümranlığında en üstün olandır. 5Her kim benim adıma böyle bir çocuğu kabul ederse beni kabul eder.”

 

Suça Sürükleme Eylemi 6-9

(Matta 5:29,30; Markos 9:42-48; Luka 17:1,2)

  6“Ama bana iman eden şu küçüklerden birini kim suç işlemeye sürüklerse boynuna iri bir değirmen taşı asılıp derin denizde boğulması kendisi için daha iyidir. 7Suça sürükleme eylemleri yüzünden vay dünyanın başına geleceklere! Suça sürükleme eylemlerinin olması zorunludur. Ama suça sürükleme eylemine yol açacak insanın vay başına geleceklere!

  8“Eğer elin ya da ayağın seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu kes ve kendinden at. Yaşama kolsuz ya da ayaksız girmen, iki el iki ayak sahibi olarak sonsuz ateşe atılmandan daha iyidir.   9Eğer gözün seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu çıkar ve kendinden at. Yaşama tek gözle girmen, iki göz taşıyarak cehennem ateşine atılmandan daha iyidir.”

 

Yitik Koyun Simgesi 10-14

(Luka 15:3-7)

  10“Şu küçüklerden birini aşağı görmemeye dikkat edin. Size belirtiyorum; çünkü onların melekleri göksel Babam’ın yüzüne göklerde arasız bakarlar. 11 [kk]

  12“Ne düşünüyorsunuz? Bir adamın yüz koyunu olur da bunlardan biri yoldan saparsa, doksan dokuzunu tepelerde bırakıp yoldan sapanı aramaya çıkmaz mı? 13Doğrusu size derim ki, onu bulunca duyacağı sevinç yoldan ayrılmayan doksan dokuz koyun için duyduğu sevinçten kat kat üstündür. 14Bunun gibi, göksel Babanız’ın katında şu küçüklerden birinin bile yitirilmesi istenmez.”

 

Günah İşleyen Kardeş 15-20

(Luka 17:3)

  15“Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse hemen git, aranızda kendisini eleştir. Dediğine kulak verirse kardeşini kazandın. 16Yok eğer kulak asmazsa, yanına bir ya da iki kişi al; öyle ki, ‘iki ya da üç tanık ağzından her söz saptansın.’ 17Onlara da aldırış etmezse, durumu kilise topluluğuna bildir. Ama kilise topluluğunu da saymazsa, senin için o tanrısız ve gümrük vergisi toplayan biri gibi olsun.

  18“Doğrusu size derim ki yeryüzünde her ne bağlarsanız, gökte bağlanmış olandır. Yeryüzünde her ne çözerseniz, gökte çözülmüş olandır. 19Doğrusu size yine derim ki, aranızdan iki kişi yeryüzünde dileyecekleri herhangi bir şeyde görüş birliğine varırsa, göksel Babam tarafından bu onlara verilecektir. 20Çünkü her nerede iki ya da üç kişi benim adıma bir araya gelirse, ben orada onların ortasındayım.”

 

Bağışlamasını Bilmeyen Uşak Simgesi 21-35

  21Bunun üzerine Petros yaklaşıp İsa’ya, “Ya Rab” dedi. “Kardeşim bana karşı kaç kez günah işlerse onu bağışlamalıyım? Yedi keze dek mi?”

  22İsa onu yanıtladı: “Sana yedi keze dek demiyorum, yetmiş kez yediye dek diyorum. 23Bu ilişkide göklerin hükümranlığı krallık eden bir adama benzetilebilir. 24Adam uşaklarıyla hesaplaşmak istedi. Hesaplaşmaya koyulduğunda ona borcu milyonları* bulan biri getirildi. 25Ödeyebilecek güçte olmadığından efendisi kendisinin, karısının, çocuklarının ve tüm varlığının satışa çıkarılarak borcun ödenmesi için buyruk verdi. 26Uşak onun ayaklarına kapanarak yalvardı: ‘Ah ne olur katlan bana; sana tüm borcumu ödeyeceğim.’ 27Efendisinin yüreği ona karşı acıyla doldu ve onu serbest bıraktı, borcunu da bağışladı.

  28“Uşak dışarı çıkar çıkmaz tıpkı kendisi gibi başka bir uşak buldu. Adamın ona yüz dinar [ll] borcu vardı. Yakasına yapışıp boğazını sıktı. ‘Bana şu borcunu ödesene’ diyordu. 29Kendisi gibi uşak olan adam yere kapanıp ona yalvardı: ‘Ah ne olur katlan bana, sana ödeyeceğim.’ 30Ama o uyuşmak eğiliminde değildi. Gitti, borcunu ödeyinceye dek adamı cezaevine attırdı.

  31“Arkadaşları olanları görünce üzüntüyle çalkalandılar. Efendilerine varıp tüm durumu anlattılar. 32Bunun üzerine efendisi uşağı yanına çağırdı. ‘Ey kötü uşak!’ dedi. ‘Sen bana yalvarınca o borcun tümünü sana bağışladım. 33Ben sana nasıl acıdımsa, senin de kendin gibi uşak olana acıman gerekmez miydi?’ 34Efendi öfkelenip uşağı işkencecilere verdi; kendisine tüm borcunu ödeyinceye dek..

  35“Siz hepiniz de kardeşinizi gönülden bağışlamazsanız, göksel Babam sizlere öyle davranacak.”

 

Boşanma Sorunu 1-12

(Markos 10:1-12; Luka 16:18)

19

İsa bu sözleri sona erdirince Galile’den ayrıldı, Ürdün Irmağı’nın karşı yakasında Yahudiye bölgesine geçti. 2Büyük topluluklar O’nun ardı sıra gitti. İsa orada onları sağlığa kavuşturdu. 3Kendisine yaklaşan bazı Ferisiler O’nu sözle tuzağa düşürmeye çalışarak, “Kişinin herhangi bir nedenle karısını boşaması yasal mıdır?” diye sordular.  4İsa yanıtladı: “Başlangıçta ‘Yaratan onları erkek ve dişi olarak yarattı’ diye hiç okumadınız mı siz?” 5Sonra ekledi:

  “‘Bu nedenle, insan babayı ve anneyi bırakıp karısına bağlanacak,

  İkisi bir tek beden olacak.’

  6“Öyle ki, bundan böyle iki ayrı kişi değil ama bir bedendirler. Onun için, Tanrı’nın birleştirdiğini insan ayırmasın.”

  7Ferisiler sordu: “Öyleyse Musa neden, ‘erkek kadına boşanma kâğıdı verip onu salıversin’ yolunda buyruk verdi?” 8İsa, “Siz katı yürekli olduğunuz için Musa eşlerinizi boşamanıza izin verdi“ dedi. “Ne var ki, başlangıçta durum bu değildi. 9Size diyorum ki, her kim cinsel uygunsuzluk olmadan karısını boşayıp başkasıyla evlenirse cinsel yolsuzluk işler.”

  10Öğrencileri, “Erkeğin eşiyle ilişkisi böyle olacaksa hiç evlenmemek yeğdir” dediler. 11İsa, “Herkes bu sözü yüreğine sığdıramaz” diye yanıtladı, “Sadece kendilerine bu yetki verilenlerdir onlar. 12Çünkü kimileri daha doğuştan evlenme yeterliğini taşımaz. Kimileri de insanlar tarafından evlenemeyecek duruma getirilir. [mm] Kimileri ise göklerin hükümranlığı için kendilerini evlenmekten beri tutarlar. Bunu yüreğine sığdırabilen sığdırsın.”

 

İsa Küçük Çocukları Kutlu Kılıyor 13-15

(Markos 10:13-16; Luka 18:15-17)

  13Bunun üzerine, ellerini üstlerine koyup dua etsin diye, İsa’nın yanına küçük çocuklar getirildi. Ama öğrenciler getirenleri payladı. 14İsa, “Çocukları bırakın, bana gelsinler” dedi. “Onlara engel olmayın. Çünkü göklerin hükümranlığı böylelerinindir.” 15Ellerini onların üstüne koyduktan sonra oradan ayrıldı.

 

Sonsuz Yaşam Arayan Varlıklı Genç 16-30

(Markos 10:17-31; Luka 18:18-30)

  16İsa’ya yaklaşan biri, “Ey Öğretmen” dedi. “Sonsuz yaşamı sağlamak için ne iyilik yapmalıyım?” 17O da, “Bana niçin iyilik üzerine sorarsın?” dedi. “Yalnız bir tek iyi vardır. Eğer yaşama giriş sağlamak istiyorsan buyrukları tut.” 18 Delikanlı, “Hangilerini?” diye sordu. İsa onu yanıtladı:

 ‘Adam öldürmeyeceksin,

 Evlilik dışı cinsel bağlantıya girmeyeceksin.

 Çalmayacaksın,

 Yalan yere tanıklık etmeyeceksin,

  19Babana ve annene saygı göstereceksin,

   İnsan kardeşini kendin gibi seveceksin.’

   20Delikanlı, “Bunların tümünü tuttum” dedi. “Geride kaldığım sorun nedir?”  21İsa, “Eğer yetkin olmak istiyorsan, git varını yoğunu sat, yoksullara dağıt” diye yanıtladı. “Böylelikle göklerde varlığın olacak. Sonra da ardım sıra gel.” 22Delikanlı bu sözü duyunca yüreği üzüntüyle çalkalanarak ayrıldı. Çünkü malı mülkü pek çoktu.

  23İsa öğrencilerine, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Zengin kişi göklerin hükümranlığına güçlükle girecektir. 24Yine size derim ki, devenin iğne deliğinden geçmesi zengin kişinin Tanrı’nın hükümranlığına girmesinden daha kolaydır.” 25Bu sözleri duyan öğrencileri çok şaştılar. “Öyleyse kim kurtulabilir?” diye sordular. 26İsa onların gözlerinin içine bakarak, “İnsanların görüşüyle bu olanaksızdır” dedi. “Ama Tanrı önünde her şey olanaklıdır.”

  27Petros, “İşte, biz her şeyi bırakıp ardın sıra geldik” dedi. “Bizim durumumuz ne olacak?” 28İsa, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Ardım sıra gelen sizler de yeniden kurulacak düzende, İnsanoğlu yüceliğinin tahtında oturunca O’nunla birlikte on iki tahta oturup İsrail’in on iki soyunu yargılayacaksınız. 29Bir de benim adım yüzünden evlerini, kardeşlerini, kız kardeşlerini, babasını, annesini, çocuklarını, ya da tarlalarını bırakmış olan herkes bunları kat kat alacak. Bunun yanı sıra da sonsuz yaşamı miras alacak.

  30“Öte yandan, ilk sıradaki niceler son sırada kalacak ve son sıradakiler ilk sıraya geçecek.”

 

Bağda Çalışmaya Çağrılanlar 1-16

20

“Göklerin hükümranlığı sabahın erken saatinde bağına işçi aramaya çıkan bir çiftlik sahibine benzer. 2İşçilerle gündeliği bir dinara [nn] anlaşıp onları bağına gönderdi. 3Saat dokuz sularında yine çıktı, çarşıda işsiz güçsüz dikilen başkalarını gördü. 4Onlara da aynı şeyi söyledi: ‘Haydi siz de bağa gidin, gündeliğiniz için her ne gerekiyorsa ödeyeceğim.’ Onlar da yola koyuldu.

  5“Yeniden, saat on ikiyle on beş sularında çıkıp aynı şeyi yaptı. 6Saat on yedi sularında çıkınca, orada dikilen başkalarını buldu ve onlara, ‘Neden bütün gün boyunca burada işsiz güçsüz duruyorsunuz?’ diye sordu. 7‘Kendisine çünkü bizlerle sözleşen olmadı’ dediler. Çiftlik sahibi, ‘Haydi siz de bağa gidin’ dedi.

  8“Akşam olunca bağ sahibi çiftliği yönetene buyruk verdi: ‘İşçileri çağır. Sonuncusundan başlayarak ilkine varıncaya dek onlara emeklerinin karşılığını öde.’ 9Saat on yedi sularında iş tutanların her biri birer dinar aldı. 10Sıra ilk başta işe koyulanlara geldi. Bunlar daha çok para alacaklarını sandılar. Ama onlar da birer dinar aldı. 11Gündelikleri ödenince çiftlik sahibine karşı söylenmeye başladılar: 12‘Bu sonuncular bir saatlik iş gördü, ama sen onları tüm günün kavurucu sıcağını taşıyan bizlerle eşit tutuyorsun.’ 13Çiftlik sahibi adamlardan birine, ‘Dinle arkadaş!’ dedi. ‘Ben senin hakkını çiğnemiyorum. Benimle bir dinara sözleşmedin mi? 14Payına düşeni al ve evine git. Şu son gelene de sana ödediğimi ödemek istiyorum. 15Kendimin olanı dilediğim gibi kullanmaya yetkim yok mu? Yoksa benim eliaçıklığıma kötü gözle mi bakıyorsun?’  16Böylece, son sırada olanlar ilk sıraya geçecek, ilk sırada olanlar da son sırada kalacak.”

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Üçüncü Kez Belirtiyor 17-19

(Markos 10:32-34; Luka 18:31-34)

  17İsa Yeruşalim’e çıkarken* on iki öğrenciyi bir yana çekti ve yolda onlara, 18“Bakın” dedi. “Yeruşalim’e çıkıyoruz. İnsanoğlu başrahiplerin ve dinsel yorumcuların eline verilecek. Kendisini ölümle yargılayacaklar. 19Sonra da alay etmek, kamçılamak ve çarmıha çakmak için O’nu ulusların eline teslim edecekler. Üçüncü gündeyse O dirilecek*.”

 

Kayırıcılık Özleyen Anneye Öğüt 20-28

(Markos 10:35-45)

  20Bunun üzerine, Zebedi oğullarının annesi çocuklarıyla birlikte İsa’ya yaklaşıp tapındı ve O’ndan bir dilekte bulundu. 21İsa ona, “Ne istiyorsun?” diye sordu. Kadın, “Hükümranlığında şu iki oğlumdan biri sağında öteki de solunda otursun diye buyruk ver” dedi. 22İsa onu yanıtladı: “Ne dilediğinizi bilmiyorsunuz. İçeceğim bardaktan içebilir misiniz siz? [oo] Onlar, “İçebiliriz” dediler. 23İsa, “Bardağımdan gerçekten içeceksiniz” dedi. “Ne var ki, sağımda ve solumda oturabilme yetkisini vermek bana düşen iş değildir. Bu ancak Babam tarafından kendilerine sağlananlaradır.”

  24On öğrenci bunları işitince iki kardeşe öfkelendi. 25İsa onları yanına çağırıp, “Bilirsiniz ki, ulusların başındakiler onlara egemen kesilir ve üsttekiler tüm yetkilerini onlara uygular” dedi. 26“Sizin aranızda durum böyle olmayacak. Tam tersine, aranızda en üstün olmak isteyen, sizlere hizmet etmekle yükümlüdür. 27Aranızda her kim ön sırada olmak istiyorsa, sizlere uşak olmakla yükümlüdür. 28Nasıl ki İnsanoğlu da kendisine hizmet edilsin diye gelmedi. Tam tersine, hizmet etmeye ve canını pek çok kişi yararına kurtulmalık olarak vermeye geldi.”

 

İsa Görmez İki Kişiyi Görüme Kavuşturuyor 29-34

  29Onlar Yeriha kentinden ayrılırken büyük bir topluluk İsa’nın ardı sıra gitti. 30Yol kenarında oturan gözleri görmez iki kişi, İsa’nın oradan geçtiğini duyunca yüksek sesle, “Bize acı ya Rab, Davut Oğlu!” diye bağırdılar. 31Topluluk bağırmayı kessinler diye onları payladı. Ama onlar seslerini daha da yükselterek yine, “Bize acı ya Rab, Davut Oğlu!” diye bağırdılar.

  32İsa duraklayıp onları çağırdı. “Size ne yapmamı istiyorsunuz?” diye sordu. 33“Ya Rab gözlerimiz açılsın” diye yanıtladılar. 34İsa’nın yüreği acıyla doldu. Onların gözlerine dokundu. O anda gördüler ve O’nun ardı sıra gittiler.

 

Yeruşalim’e Görkemli Giriş 1-11

(Markos 11:1-11; Luka 19:28-40; Yuhanna 12:12-19)

21

Yeruşalim’e yaklaştıklarında, Zeytinlik Dağı’nda Beytfaci [pp] denen yere ulaştılar. İsa iki öğrenci gönderdi. 2Onlara, “Karşınızdaki köye gidin” dedi. “Hemen orada bağlı duran bir eşekle yanında bir sıpa bulacaksınız. Onları çözüp bana getirin. 3Eğer biri size bir söz söyleyecek olursa, ‘Bunlar Rab için gereklidir’ deyin. ‘Hiç gecikmeden onları geri gönderecek.’”

  4Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu:

  5“Sion kızına [qq] söyleyin:

  İşte Hükümranın sana geliyor.

  Yumuşak huylulukla,

  Bir eşeğin sırtında,

  Eşeğin yavrusu bir sıpa sırtında.”

  6Öğrenciler gidip İsa’nın kendilerine verdiği buyruğu gerektiği gibi uyguladı. 7Eşekle yavrusunu getirdiler, üstlerine giysilerini koydular. İsa bindi. 8Topluluğun büyük çoğunluğu giysilerini yola serdi. Bazıları da ağaçlardan dallar kesip yola serdiler. 9İsa’nın önünden gerisinden yürüyen topluluklar yüksek sesle bağrışıyordu:

  “Osanna! [rr] Davut Oğluna.

  Rab’bin adıyla gelen kutludur.

  En yücelerde Osanna!”

  10İsa, Yeruşalim’e girince tüm kent sarsıldı. Kentte herkes aynı soruyu soruyordu: “Kimdir bu?” 11Topluluklar da yanıtlıyordu: “Bu, peygamber* İsa’dır. Galile’nin Nasıra kentinden.”

 

İsa Tapınağı Arıtıyor 12-17

(Markos 11:15-19; Luka 19:45-48; Yuhanna 2:13-22)

   12İsa tapınağa girdi ve tapınakta alışverişle uğraşan herkesi dışarı attı. Para değiştirenlerin masalarını, güvercin satıcılarının koltuklarını altüst etti. 13Onlara, “Kutsal Kitap’ta yazılmıştır” dedi:

  “‘Evime dua evi denecektir.

  Ama siz onu eşkıya yatağı yaptınız.’”

  14Tapınakta O’na gözü görmezlerle kötürümler geldi. İsa onları sağlığa kavuşturdu. 15Ne var ki, başrahiplerle dinsel yorumcular yaptığı görkemli işleri ve tapınakta, “Osanna! Davut Oğlu’na” diyerek bağrışan çocukları görünce öfkelenerek 16kendisine sordular: “Bunların dediğini duyuyor musun?” İsa, “Kuşkusuz!” diye karşılık verdi. “Siz şu sözü hiç okumadınız mı?”

  ‘Yavruların ve emziktekilerin ağzından övgü hazırladın.’”

   17Onları bırakıp kentten ayrıldı. Beytanya’ya [ss] gitti, orada konakladı.

 

Yargılanan İncir Ağacı 18-22

(Markos 11:12-14, 20-24)

  18İsa ertesi sabah kente [tt] dönerken acıktı. 19Yol üzerinde bir incir ağacı görünce ona yaklaştı. Ama onda yapraktan başka bir şey bulmadı. Bu nedenle ağaca, “Bundan böyle sende hiçbir vakit ürün olarak bir şey yetişmesin” dedi. İncir ağacı hemen kurudu. 20Öğrenciler olayı görünce şaşakaldılar. “Nasıl oldu da incir ağacı bir an içinde kuruyuverdi?” diye sordular. 21İsa onları yanıtladı: “Doğrusu size derim ki, eğer imanınız olursa ve kuşkuya düşmezseniz yapacaklarınız salt incir ağacına uygulananla kalmayacak. Şu dağa buyruk verip, ‘Yerinden kalk, denize atıl’ deseniz bu bile olacaktır. 22İman ederek dua edince, dilediğiniz her şeyi alacaksınız.”

 

İsa’nın Yetkisine İlişkin Soru 23-27

(Markos 11:27-33; Luka 20:1-8)

  23İsa tapınağa girmiş öğretiyordu ki, halkın başrahipleri ve İhtiyarları yaklaşıp sordular: “Bu işleri hangi yetkiye dayanarak yapıyorsun? Bu yetkiyi sana veren kim?”

  24İsa, “Ben de size bir soru sorayım” diye yanıtladı, “Eğer sorumu yanıtlarsanız, ben de size bu işleri hangi yetkiyle yaptığımı söyleyeceğim. 25Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi? Tanrı’dan mı, yoksa insanlardan mı?”

  Onlar aralarında tartışmaya koyuldu: “Eğer ‘Tanrı’dandır’ dersek, O bize, ‘Öyleyse neden ona inanmadınız?’ diye soracak. 26Yok eğer, ‘İnsanlardandır’ dersek, topluluktan korkumuz var. Çünkü herkes Yahya’yı peygamber olarak tutuyor.” 27İsa’yı yanıtlayarak, “Bilmiyoruz” dediler.

  İsa, “Öyleyse, ben de size bu işleri hangi yetkiye dayanarak yaptığımı söylemeyeceğim” dedi.

 

İki Oğul Simgesi 28-32

  28“Şu olay sizlere neyi düşündürüyor? Bir adamın iki oğlu vardı. Adam birincisine, ‘Oğul, git bugün bağda çalış’ diye buyurdu. 29O da, ‘Çalışmaya isteğim yok’ dedi. Ama sonradan pişmanlık duyarak gitti. 30Adam öteki oğluna da aynı buyruğu verdi. Bu oğul, ‘Olur, giderim’ dediyse de gitmedi. 31İkisinden hangisi babasının isteğini yerine getirmiş oldu?” Onlar, “Birincisi” diye karşılık verdi.

  İsa, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Gümrük vergisi toplayanlarla genel kadınlar Tanrı hükümranlığına sizlerden önce girer. 32Çünkü Yahya size doğruluk kapsamında geldi ama inanmadınız. Oysa gümrük vergisi toplayanlarla genel kadınlar ona inandı. Sizlere gelince, bunu görmenize karşın sonradan pişmanlık duyup ona inanmayı yeğlemediniz.”

 

Bağ Kiralayanlara İlişkin Simgesel Öykü 33-46

(Markos 12:1-12; Luka 20:9-19)

  İsa sözünü sürdürdü:

  33“Başka bir simgesel öyküye kulak verin: Çiftlik sahibi bir adam ‘asma dikti, bağın çevresine çit çekti, burada bir cendere kazdı. Bir de kule kurdu.’ Burayı bağcılara kiralayıp başka bir ülkeye gitti.

  34“Bağ bozumu yaklaşınca, payına düşen ürünü toplamaları için uşaklarını kiracılara gönderdi. 35Bağı kiralayanlar uşakları yakaladıkları gibi birini tartakladılar, ötekinin canına kıydılar, bir başkasını da taşa tuttular. 36Adamcağız yeniden, bu kez ilkinden daha çok sayıda uşak gönderdi. Onlara karşı yine aynı tepkiyle davrandılar. 37Sonunda oğluma saygı gösterirler düşüncesiyle onlara oğlunu gönderdi. 38Gelgelelim kiracılar oğlunu görünce, ‘İşte malları miras alacak kişi burada’ diye aralarında söyleştiler, ‘Haydi şunu öldürelim de mirasına konalım.’ 39Böylece onu yaka paça bağdan dışarı sürükleyip öldürdüler.

  40“Şimdi, bağ sahibi dönünce bu kiracılara ne yapacak?”

  41Onlar, “Bu bayağı insanları kırıp geçecek, bağı da bağ bozumunda kendisine ürünü verecek olan başka bağcılara kiralayacak” dediler. 42İsa, “Siz Kutsal Yazılar’da deneni hiç okumadınız mı?” dedi:

  “‘Yapıcıların kaldırıp attığı Taş

  İşte bu, baş köşeye konulan Taş oldu.

  Rab’ten sağlandı bu.

  Gözlerimiz önünde ne görkem!”

  43“Bu nedenle, size derim ki, Tanrı’nın hükümranlığı sizlerden alınacak ve ona yaraşan ürünleri yetiştiren topluma verilecek. [44O Taş’a çarpıp düşen paramparça olacak. Taş da kimin üstüne düşerse onu ezip toz edecek.]” 45Başrahiplerle Ferisiler O’nun simgesel öykülerini duyunca kendilerinden söz ettiğini anladılar*. 46İsa’yı tutuklamak istedilerse de topluluklardan korktular. Çünkü O’nu peygamber olarak tutuyorlardı.

 

Düğün Şöleni Simgesi 1-14

(Luka 14:15-24)

22

sa yeniden topluluklara simgesel öykülerle konuştu: 2“Göklerin hükümranlığı oğlu için düğün şöleni düzenleyen bir krala benzer. 3Kral çağrılıları düğün şölenine toplamak için uşaklarını gönderdi. Ama onlar gelmek istemedi. 4Yeniden başka uşaklar gönderdi: ‘Çağrılılara bildirin’ dedi. ‘Bakın yemeği hazırladım. Sığırlarla özel olarak beslediğim danalar boğazlandı. Her şey sizi bekliyor; buyurun düğün şölenine.’

  5“Ama onlar çağrıyı hiç umursamadan çekip işlerine doğruldu. Kimi tarlasına kimisi de ticaret uğraşlarına. 6Geri kalanlar ise adamın uşaklarını yakalayıp aşağıladı, sonra da canlarına kıydı. 7Kral çok öfkelendi. Askerlerini gönderip ellerini kana bulayan bu insanları yok etti, kentlerini de yaktı.

  8“Yeniden uşaklarına buyruk verdi: ‘Düğün şöleni hazırdır. Ne yazık ki, çağrılanlar yaraşıklı değildi. 9Şimdi kalkın yol kavşaklarına gidin, bulduğunuz herkesi düğün şölenine çağırın.’ 10Uşaklar yollara dökülerek kimi buldularsa topladı: Kötüleri de iyileri de. Düğün evi konuklarla doldu.

  11“Kral konuklarla tanış olmaya geldiğinde düğün giysisi kuşanmamış birisini gördü. 12Ona, ‘Dostum!’ dedi. ‘Düğün giysin olmadan buraya nasıl geldin sen?’ Adam söyleyecek söz bulamadı. 13Bunun üzerine kral, hizmet görücülere buyurdu: ‘Ellerini ayaklarını bağlayın, onu dışarıya karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.’

  14“Çünkü çağrılanlar çok, ama seçilenler [uu] azdır.”

 

Kayser’e Vergi Ödemeli mi? 15-22

(Markos 12:13-17; Luka 20:20-26)

  15Bunun üzerine Ferisiler çekilip danışmaya koyuldu. İsa’yı kendi sözüyle tuzağa düşürmek için düzen kurdular. 16Kendilerine bağlı öğrencilerle birlikte Herodesçiler’i* O’na salarak, “Ey Öğretmen!” dediler. “Senin gerçek olduğunu, Tanrı yolunu da gerçekten öğrettiğini biliyoruz. Hiç kimseden de çekindiğin yok. Çünkü kayırıcılık yapan biri değilsin. 17Açıkla bize, görüşün ne? Kayser’e* vergi ödemek yasal mı, yoksa değil mi?” 18İsa onların kurnazlığını bildiğinden, “Ey ikiyüzlüler!” dedi. “Niçin beni denemeye kalkışıyorsunuz? 19Bana bu vergi parasını gösterin*.”

  Kendisine parayı getirdiler. 20İsa sordu: “Şu gördüğünüz yüz ve yazı kimindir?” 21“Kayser’in” dediler. Bunun üzerine İsa, “Öyleyse” dedi, “Kayser’e ilişkin şeyleri Kayser’e, Tanrı’ya ilişkin olanları da Tanrı’ya verin.” 22Bunu duyunca şaşakaldılar ve İsa’yı bırakıp gittiler.

 

Ölülerin Dirilmesi Sorunu 23-33

(Markos 12:18-27; Luka 20:27-40)

  23Aynı gün bazı Sadukiler –ölülerin dirilişi diye bir şey yoktur yolunda konuşanlar– yaklaşıp İsa’ya bir soru sordu: 24“Ey Öğretmen, Musa demiştir ki, ‘Bir adam çocuğu olmadan ölürse, kardeşi dul kalan kadınla evlenmeli; böylelikle kendi kardeşine soy yetiştirmeli.’ 25Tanıdığımız yedi kardeş vardı. Birincisi evlendi ve öldü. Soy yetiştirmediğinden karısını kardeşine bıraktı. 26Aynı durumda ikincisi, üçüncüsü, yedinciye varıncaya dek tümü öldü. 27En sonunda kadın da öldü. 28Şimdi, ölüler dirildiğinde yedi erkekten hangisinin karısı olacak bu kadın? Öyle ya, hepsinin de eşi oldu o.”

  29İsa yanıtladı: “Kutsal Yazılar’ı ve Tanrı’nın gücünü bilmediğinizden yanılıyorsunuz. 30Çünkü ölüler dirildiklerinde ne evlenirler, ne de everilirler; tam tersine, gökteki melekler gibidir onlar. 31Kaldı ki, ölülerin dirilişine ilişkin Tanrı’nın sizlere belirttiği sözü okumadınız mı?  32‘Ben İbrahim’in, İshak’ın ve Yakup’un Tanrı’sıyım.’ Tanrı ölülerin değil tam tersine, dirilerin Tanrı’sıdır.”

  33Topluluk bunları duyunca O’nun öğretişi karşısında şaşırıp kaldı.

 

En Önemli Buyruk 34-40

(Markos 12:28-34; Luka 10:25-28)

  34Ferisiler O’nun Sadukiler’i susturduğunu duyunca bir araya geldiler. 35İçlerinden biri –yasa yorumcusu [vv] – O’nu deneyerek sordu: 36“Ey Öğretmen! Ruhsal yasada en önemli buyruk hangisidir?” 37İsa yanıtladı:

 “‘Tanrın Rab’bi tüm yüreğinle,

 Tüm canınla, tüm anlayışınla seveceksin.’

38“En önemli olan ve başta gelen buyruk budur.

39“İkincisi de bununla eşit değerdedir: ‘İnsan kardeşini kendin gibi seveceksin.’

40“Tüm ruhsal yasa ve peygamberlerin öğretisi bu iki buyruğa dayanır.”

 

Mesih’le İlgili Somut Soru 41-46

(Markos 12:35-37; Luka 20:41-44)

  41Ferisiler bir arada toplu dururken İsa onlara bir soru sordu: 42“Mesih’e ilişkin düşünceniz nedir? O kimin oğludur?” Onlar, “Davut’un” dediler. 43İsa, “Öyleyse” dedi, “Nasıl olur da Ruh’tan esinlenen Davut O’na Rab diye seslenerek şöyle konuşuyor?

44“‘Rab Rabbim’e,

 «Düşmanlarını ayaklarının

 altına basamak yapıncaya dek sağımda otur» dedi.

45Eğer Davut O’na Rab diyorsa, O nasıl Davut’un oğlu olabilir?”

  46Hiç kimse O’na bir şey diyemedi, ne de o günden sonra biri çıkıp O’na başka bir soru sorma ataklığını gösterebildi.

 

SON YARGILAMAYA İLİŞKİN BİLDİRİLER, UYARILAR

 

Dinsel Yorumculara ve Ferisiler’e Yöneltilen Yargı 1-12

(Markos 12:38,39; Luka 11:43-46; 20:45-47)

23

Bunun üzerine İsa topluluğa ve öğrencilere dönerek şunu söyledi: 2“Dinsel yorumcularla Ferisiler Musa’nın yetkisiyle öğretinin verildiği koltukta otururlar. 3Sizlere her söylediklerini yapın ve tutun. Ama onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü öğüt verirler, öte yandan da onu kendileri yapmazlar. 4Ağır yükler bağlayıp insanların sırtına yüklerler. Ama kendileri bunları kaldırmak için parmaklarını bile kıpırdatmazlar. 5İşlerinin tümünü insanlara gösteriş olsun diye yaparlar. Dinsel yazı taşıyan bağları* genişletirler, giysilerinin saçak püsküllerini* büyütürler. 6Şölenlerin baş köşelerine özenirler, sinagogların da baş koltuklarına. 7Çarşıda, meydanda saygıyla selamlanmaktan ve insanlar tarafından Rabbi [ww] diye çağrılmaktan çok kıvanç duyarlar.

  8“Ama sizler Rabbi diye çağrılmayın. Çünkü Öğretmeniniz tektir, hepiniz de kardeşsiniz. 9Yeryüzünde hiç kimseye baba demeyin. Çünkü göksel Babanız tektir. 10Size yönetici demelerine de izin vermeyin. Çünkü yöneticiniz birdir: Mesih. 11Aranızda en üstün tutulan kişi size hizmet etmekle yükümlüdür. 12Çünkü kendini yükselten alçaltılacak, kendini alçaltansa yükseltilecektir.”

 

İsa İkiyüzlülüğü Kınıyor 13-28

(Markos 12:40; Luka 11:39-42,44,52; 20:45-47)

  13“Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü göklerin hükümranlığını insanların yüzüne kapatıyorsunuz. Kendiniz girmiyorsunuz, girmek isteyenleri de bırakmıyorsunuz. 14 [xx]

  15“Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü denizde karada dolaşarak tek kişiyi olsun yolunuza çekmek için didiniyorsunuz. Bunu sağlayınca da onu kendinizden iki kat cehennem çocuğu durumuna düşürüyorsunuz.

  16“Vay sizlere kör yöneticiler! Tapınak üzerine ant içmenin önemi yok, ama tapınaktaki altın üzerine ant içen sorumludur diye yorum yürütenler. 17Kör akılsızlar! Hangisi üstündür? Altın mı, yoksa altını kutsal kılan tapınak mı? 18Yine diyorsunuz ki, sunak üzerine ant içmenin önemi yok, ama oradaki armağan üzerine ant içen sorumludur. 19Ne körsünüz! Hangisi üstündür? Sunu mu, yoksa sunuyu kutsal kılan sunak mı? 20Çünkü sunak üzerine ant içen, onun ve ondaki her şeyin üzerine ant içer. 21Bunun gibi, tapınak üzerine ant içen de onun ve ondaki Kişi’nin üzerine ant içmiş olur. 22Göğe ant içen ise Tanrı tahtına ve onun üstünde oturana ant içer.

   23“Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü nanenin, anasonun, kimyonun ondalığını ödersiniz*. Ama ruhsal yasanın üstün önem taşıyan konularını bıraktınız: Adaleti, acımayı, içten bağlılığı.. Asıl uygulayacağınız işler bunlardı. Evet, ötekileri de bırakmadan. 24Kör yöneticiler. Sudan sivrisineği süzenler, öte yandan da deveyi yutanlar.

  25“Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü bardağın, çanağın dışını temizlersiniz, ama içi soygunculukla, bencil isteklerle doludur. 26Kör Ferisi! İlkin bardağın içini temizle ki, dışı da temizlenmiş olsun.

  27“Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü sizler badanalı gömütlere benziyorsunuz. Bunlar dıştan parlak görünür, ama içleri ölü kemikleriyle ve her tür iğrençlikle doludur. 28Sizler de bunlar gibi dıştan insanlara doğru görünürsünüz, ama içten ikiyüzlülükle ve kötülükle dolusunuz.”

 

İsa İkiyüzlü Tutumu Yargılıyor 29-36

(Luka 11:47-51)

  29“Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü peygamberlere gömütler kuruyorsunuz ve doğru kişilerin mezarlarını donatıyorsunuz. 30Bir de diyorsunuz ki, ‘Biz atalarımızın günlerinde yaşamış olsaydık onlarla ortak olup peygamberlerin kanını akıtmazdık.’

  31“Böylelikle peygamberlerin canına kıyanların çocukları olduğunuza ilişkin kendinize karşı tanıklık ediyorsunuz. 32Bütünleyin bakalım atalarınızın yarım kalan işini. 33Yılanlar, engerekler soyu! Cehennem yargısından nasıl kaçıp kurtulacaksınız? 34İşte bu nedenle size peygamberler, bilginler, eğitmenler gönderiyorum. Bunların içinden bazılarını öldüreceksiniz ve çarmıha çakacaksınız. Yine bazılarını sinagoglarınızda kamçılayacaksınız, kentten kente onlara saldıracaksınız. 35Böylece, yeryüzünde akıtılan her doğru kişinin kanı elinize bulaşmış olacak: Doğru Habil’in kanından tutun, tapınakla sunak arasında canına kıydığınız Barakya oğlu Zekeriya’nın kanına varıncaya dek.. 36Doğrusu size derim ki, bunların tümü bu kuşağın boynuna asılmış olacak.”

 

İsa Yeruşalim İçin Ağlıyor 37-39

(Luka 13:34,35)

  37“Yeruşalim, Yeruşalim! Peygamberleri öldüren ve kendilerine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim. Tavuğun civcivlerini kanatları altına topladığı gibi, kaç kez çocuklarını yanıma toplamak istedim. Ama bunu istemediniz. 38 İşte ‘tapınağınız size yüzüstü bırakılıyor.’ 39Çünkü sizlere bildiriyorum: ‘Rab’bin adıyla gelen kutludur’ deyinceye dek, bundan böyle beni bir daha görmeyeceksiniz.”

 

Taş Üstünde Taş Kalmayacak 1,2

(Markos 13:1,2; Luka 21:5,6)

24

İsa tapınaktan çıkıp giderken, öğrencileri dikkatini tapınağın yapılarına çekmek için kendisine yaklaştılar. 2İsa onları yanıtladı: “Bunların tümünü görüyor musunuz? Doğrusu size derim ki, burada taş üstünde taş kalmayacak.Yıkılmadık bir şey bırakılmayacak.”

 

En Acı Olayın Habercileri 3-14

(Markos 13:3-13; Luka 21:7-19)

  3İsa Zeytinlik Dağı’nda otururken öğrencileri özel olarak O’na yaklaşıp, “Bizlere açıkla” dediler. “Bu olaylar ne zaman olacak? Gelişini ve çağın sona erdiğini gösteren belirti ne olacak?”

  4İsa yanıtladı: “Dikkat edin, kimse sizi kandırmasın. 5Çünkü birçokları adımla gelip, ‘Ben Mesih’im’ diyerek nicelerini kandıracak. 6Savaş sesleri, savaş söylentileri duyacaksınız. Sakın dehşete kapılmayasınız. Bu olayların olması gereklidir, ama daha son gelmemiştir. 7Çünkü ‘ulus ulusa, krallık krallığa karşı ayaklanacak.’ Çeşitli yerlerde kıtlıklar çıkacak, depremler olacak. 8Bunların tümü sancıların başlangıcıdır.

  9“Bunun üzerine acı çektirmek için sizi ele verecekler ve öldürecekler. Adıma bağlılık yüzünden tüm ulusların hıncına uğrayacaksınız. 10‘Birçokları suç işlemeye sürüklenecek.’ Kişi kişiyi ele verecek, birbirlerine hınç besleyecekler. 11Birçok yalancı peygamber ortaya çıkacak. Bunlar nicelerini kandıracak. 12Kötülüğün çoğalmasıyla birçok insanın sevgisi soğuyacak. 13Ama kim sonuna dek sabrederse o kurtulacaktır.

   14“Hükümranlığın bu Sevinç Getirici Haberi dünyanın her köşesinde tanıklıkta bulunmak için tüm uluslara yayılacak. İşte o zaman son gelecek.”

 

Korkunç Acının Gelişi 15-28

(Markos 13:14-23; Luka 21:20-24)

  15“Daniel peygamberin sözünü ettiği, ‘yıkıcılık getiren iğrenç şeyi kutsal yerde’ gördüğünüzde –okuyucu bunu anlasın– 16Yahudiye ülkesinde bulunanlar dağlara kaçsın. 17Damda duran, aşağı inip evinden bir şey almaya kalkışmasın. 18Tarladaki de giysisini almak için geri dönmesin. 19O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere ne yazık! 20Dua edin ki kaçışınız kış dönemine, ya da Şabat [yy] gününe rastlamasın. 21Çünkü bu dönemde, ‘dünyanın oluşundan bu yana hiçbir zaman olmamış’ ve bir daha olmayacak korkunç acı gelecek. 22Eğer o günler kısaltılmış olmasaydı, hiçbir canlı varlık kurtulamazdı. Ama seçilmişler yararına o günler kısaltılacaktır.

  23“O zaman eğer biri size, ‘Bak bak, Mesih burada’ ya da, ‘Bak bak, şurada’ diyecek olursa inanmayın. 24Çünkü yalancı mesihler ve ‘yalancı peygamberler’ türeyecek. Bunlar önemli ‘belirtiler gösterecek ve göz kamaştırıcı eylemler yapacak.’ Öyle ki, olanağı bulunsa seçilmişleri [zz] bile kandırırlardı. 25Bakın, sizlere önceden söylüyorum.

  26“Bu nedenle size, ‘İşte, O çöldedir’ derlerse oraya gitmeyin. Ya da, ‘İşte, O iç odalardadır’ derlerse inanmayın. 27Çünkü şimşek doğuda parlayıp batıya kadar yöreyi nasıl aydınlatırsa, İnsanoğlu’nun gelişi de tıpkı bunun gibi olacak.

  28“Ölü beden neredeyse akbabalar da orada toplanacak.”

 

İnsanoğlu’nun Gelişi 29-31

(Markos 13:24-27; Luka 21:25-28)

  29 “O acılı günlerin hemen ardından

 ‘Güneş kararacak.

 Ay ışığını vermeyecek,

 Yıldızlar gökyüzünden düşecek,

 Göklerin güçleri sarsılacak.’

30“Bunun üzerine, gökte İnsanoğlu’nun belirtisi görünecek. O zaman,

‘Yeryüzünün tüm ırkları dövünecek.

İnsanoğlu’nun güçle ve sınırsız yücelikle

Göğün bulutlarında geldiğini görecekler.’

  31“Meleklerini ‘yüksek boru sesiyle’ salacak; O’nun seçilmişlerini ‘yedi iklim dört bucaktan, göğün bir ucundan öbür ucuna dek toplayacaklar.’”

 

İncir Ağacından Edinilen Bilgi 32-35

(Markos 13:28-31; Luka 21:29-33)

  32“İncir ağacından ders alın: Dalı filizlenmeye yüz tutunca, yaprakları da yeşerince yazın yakın olduğunu bilirsiniz. 33Bunun gibi, bu gelişimleri gördüğünüzde de O’nun yakında, kapılarda olduğunu bilesiniz. 34Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü yerine gelinceye dek bu soy [aaa] kaybolmayacaktır. 35Gök ve yer geçip gidecek, ama sözlerim geçmeyecektir.”

 

Yalnız Tanrı Tarafından Bilinen Gün ve Saat 36-44

(Markos 13:32-37; Luka 17:26-30,34-36; 12:39,40)

   36“O güne ve saate ilişkin hiç kimsenin bilgisi yoktur: Ne göğün meleklerinin, ne de Oğul’un. Yalnız Baba bilir. 37Nuh’un günlerinde nasıl olmuşsa, İnsanoğlu’nun gelişi de öyle olacak. 38Çünkü tufandan önceki o günlerde olduğu gibi, ‘Nuh’un gemiye bindiği’ güne dek insanlar yiyip içiyor, evlenip everiliyordu. 39Tufan gelip de hepsini birden silip götürünceye dek bilgisizdiler. İnsanoğlu’nun gelişi de öyle olacak. 40O vakit tarlada iki kişi bulunacak; biri alınacak, öbürü bırakılacak. 41Değirmende buğday öğüten iki kadın olacak; biri alınacak, öbürü bırakılacak.

  42“Bu nedenle uyanık olun. Çünkü Rabbiniz’in ne gün geleceğini bilmezsiniz. 43Ama şunu bilmeniz gerekir: Ev sahibi hırsızın ne zaman geleceğini bilseydi uyanık durur, evinin soyulmasına olanak bırakmazdı.

  44“Bu nedenle sizler de hazır olun. Çünkü İnsanoğlu hiç beklemediğiniz bir saatte gelecektir.”

 

Güvenilir ve Güvenilmez Uşak 45-51

(Luka 12:41-48)

  45“Güvenilir ve akıllı uşak kimdir? Ev sahibinin, ev halkına vaktinde yiyecek sağlaması için atadığı uşak. 46Efendisi geldiğinde atandığı görevi yerine getiren uşağa ne mutlu! 47Doğrusu size derim ki, efendisi tüm malları üzerinde sorumluluk verecektir ona.

  48“Ama eğer kötü uşak içinden, ‘Efendim gecikiyor’ der, 49öteki uşakları tartaklamaya başlayarak sarhoşlarla birlikte yemeye içmeye koyulursa, 50efendisi hiç beklemediği bir gün ve düşünmediği bir saatte çıkagelecek. 51Onu parça parça edecek, ikiyüzlülerin gideceği yere atacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”

 

On Erden Kız Simgesi 1-13

25

“O gün göklerin hükümranlığı on erden [bbb] kızı anımsatacak. Bunlar fenerlerini ellerine alıp güveyi karşılamaya çıktı. 2Beşi akılsız, beşi akıllıydı. 3Akılsız olanlar yanlarına fenerlerini aldılar, ama yağ almadılar. 4Akıllı olanlarsa fenerleriyle birlikte kaplarda yağ da aldılar. 5Güveyin gelişi gecikince hepsini de uyku bastırdı, dalıp uyudular.

  6“Gece yarısı yüksek bir ses duyuldu, ‘Güvey geliyor, onu karşılamaya çıkın.’ 7Bunun üzerine, erden kızların hepsi kalkıp fenerlerini ayarladılar. 8Akılsızlar akıllılara, ‘Yanınızdaki yağdan bize azıcık verin, fenerlerimiz sönüyor’ dediler. 9Akıllılar, ‘Hem size hem bize yetecek kadar olmayabilir’ diye yanıtladılar. ‘En iyisi satıcılara gidip gereken yağı satın alın.’ 10Onlar yağ almaya giderken güvey geldi. Hazırlığı olanlar O’nunla birlikte düğün şölenine girdiler. Kapı da kapandı.

  11“Az sonra, öteki erden kızlar da geldi. ‘Efendi, Efendi!’ dediler. ‘Bize kapıyı aç.’ 12O yanıt verdi: ‘Doğrusu size derim ki, sizi tanımıyorum.’

  13“Bu nedenle uyanık olun. Çünkü ne günü ne de saati bilirsiniz.”

 

Uşaklara Bırakılan Para 14-30

(Luka 19:11-27)

  14“Bu, yolculuğa çıkan bir adamın uşaklarını yanına çağırıp varını yoğunu onlara emanet etmesine benzer. 15Birine beş çubuk altın verdi,   başka birine iki, ötekine de bir. Her birinin gücü yeteneğinde. Bunu yapınca yola çıktı.

  16“Kendisine beş çubuk altın verilen, sağa sola koşup elindekini işletti, beş çubuk daha kazandı. 17İki çubuk alan da iki çubuk daha kazandı. 18Ama bir çubuk alan gidip yeri kazdı, efendisinin parasını toprağa gömdü.

  19“Aradan oldukça uzun bir süre geçti. Uşakların efendisi geri geldi, onlarla hesaplaşmaya oturdu. 20Beş çubuk alan yaklaşıp ona beş çubuk daha getirdi ve, ‘Efendi!’ dedi. ‘Bana beş çubuk altın verdin. Bak, beş çubuk daha kazandım.’ 21Efendisi ona, ‘Aferin, iyi ve güvenilir uşak’ dedi. ‘Az sermayeyi kullanmakta güvenilir kişi olduğunu kanıtladın. Seni daha çoğuna atayacağım. Gel, efendinin sevincine katıl.’

  22“İki çubuk alan yaklaşıp, ‘Efendi!’ dedi. ‘Bana iki çubuk altın verdin. Bak, iki çubuk daha kazandım.’ 23Efendisi ona, ‘Aferin, iyi ve güvenilir uşak’ dedi. ‘Az sermayeyi kullanmakta güvenilir kişi olduğunu kanıtladın. Seni daha çoğuna atayacağım. Gel, efendinin sevincine katıl.’

  24“Bir çubuk alan yaklaşıp, ‘Efendi!’ dedi. ‘Sert bir adam olduğunu biliyordum. Ekmediğin yerden biçer, saçmadığın yerden devşirirsin. 25Onun için korktum, gidip bir çubuk altınını toprağa gömdüm. İşte çubuğun, olduğu gibi duruyor.’

  26“Efendisi onu yanıtladı: ‘Ey kötü ve aylak uşak! Ekmediğim yerden biçtiğimi, saçmadığım yerden devşirdiğimi bildiğine göre, 27paramı bankaya yatırman gerekirdi. Geri gelince, benim olanı faiziyle birlikte çekerdim. 28Şimdi bu adamdan o çubuğu alın ve on çubuğu olana verin. 29Çünkü malı olan herkese daha da çok verilecek, hem de artırılacak; ama bir şeyi olmayandan elindeki bile kendisinden alınacaktır. 30O yararsız uşağı dışarı karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.’”

 

Ulusların Yargılanması 31-46

  31“İnsanoğlu yüceliği içinde, ‘tüm meleklerle birlikte geldiğinde,’ yüceliğinin tahtında oturacak. 32Bütün uluslar O’nun önünde toplanacak. Çobanın koyunları keçilerden ayırdığı gibi, O da onları birbirinden ayıracak. 33Koyunları sağına, keçileri soluna alacak. 34Sonra Hükümran sağındakilere, ‘Gelin, Babam’ın kutluları’ diyecek, ‘Dünyanın kuruluşundan bu yana sizler için hazırlanan hükümranlığı alın. 35Çünkü açken bana yiyecek verdiniz, susuzken susuzluğumu giderdiniz, yabancıyken beni içeri aldınız, 36çıplakken giydirdiniz, hastayken yokladınız, cezaevindeyken beni görmeye geldiniz.’

  37“Bunun üzerine doğrular O’na, ‘Ya Rab’ diyecekler, ‘Biz seni ne vakit aç gördük de doyurduk, susuz gördük de su verdik? 38Ne vakit seni yabancı gördük de içeri aldık, ya da çıplak gördük de giydirdik? 39Ne vakit seni hasta, ya da cezaevinde gördük de görmeye geldik?’ 40Hükümran şöyle yanıtlayacak: ‘Doğrusu size derim ki, bu kardeşlerimden önemi en az sayılana yaptığınızı bana yapmış oldunuz.’

  41“Bunun ardından solunda bulunanlara, ‘Çekilin önümden’ diyecek. ‘İblise ve meleklerine hazırlanan sonsuz ateşe gidin. Lanet altında olan sizler. 42Açtım, bana yiyecek vermediniz; susuzdum, susuzluğumu gidermediniz. 43Yabancıydım, beni içeri almadınız. Çıplaktım, beni giydirmediniz. Hastaydım, cezaevindeydim, beni görmeye gelmediniz.’

  44“Bunun üzerine, ‘Ya Rab’ diyecekler. ‘Seni ne vakit aç, susuz, yabancı, çıplak, hasta, ya da cezaevinde gördük de hizmette bulunmadık?’ 45Hükümran, ‘Doğrusu size derim ki, bunlardan önemi en az sayılana yapmaktan kaçındığınız iyiliği bana da yapmamış sayılırsınız’ diyecek. 46Bunlar ‘sonsuz’ cezaya gönderilecek, doğrular ise ‘sonsuz’ yaşama..”

 

İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE DİRİLİŞİ

 

İsa’yı Öldürmek İçin Düzen Kuruluyor 1-5

(Markos 14:1,2; Luka 22:1,2; Yuhanna 11:45-53)

26

İsa sözlerini sona erdirince öğrencilerine, 2“İki gün sonra Passah Kutlayışı* olduğunu biliyorsunuz” dedi. “İnsanoğlu çarmıha çakılmak için ele verilecektir.” 3Bu sırada başrahiplerle halkın İhtiyarları, adı Kayafa olan başrahibin sarayında bir araya geldiler. 4İsa’yı yakalayıp öldürmek için düzen kurdular. 5“Ama bu iş kutlama sırasında olmasın ki, halk arasında kargaşalığa yol açmasın” diyorlardı.

 

Somut Bağlılık Örneği 6-13

(Markos 14:3-9; Yuhanna 12:1-8)

  6İsa Beytanya’da cüzamlı Simon’un evindeydi. 7Bir kadın kaymaktaşı bir kapta çok değerli Hint sümbülü kokusu getirdi. İsa sofrada otururken yaklaşıp kokuyu O’nun başına döktü. 8Olaya tanık olan öğrenciler öfkeye kapılıp, “Boş yere bu harcama da neye?” dediler. 9“Çünkü bu çok pahalıya satılabilir, karşılığı da yoksullara verilebilirdi.”

  10İsa ne düşündüklerini bilerek onlara, “Niçin kadını tedirgin ediyorsunuz?” dedi. “Çünkü o bana yararlı bir iş yaptı. 11Çünkü yoksullar her zaman aranızda olacaktır, ama beni her zaman aranızda bulamayacaksınız. 12Kadın bu sümbül kokusunu bedenime dökmekle, beni gömülmeye hazırladı. 13Doğrusu size derim ki, bu Sevinç Getirici   Haber dünyanın her neresinde yayılırsa,   onun yaptığı iş de kendisi için bir anı niteliğinde yayılacaktır.”

 

Yahuda İsa’yı Ele Vermek İçin Anlaşıyor 14-16

(Markos 14:10,11; Luka 22:3-6)

  14Bunun üzerine, On İkiler’den biri olan Yahuda İşkariyot adlı adam başrahiplere yaklaştı. 15“O’nu sizin elinize verirsem bana ne vereceksiniz?” diye sordu. Onlar da kendisine otuz gümüş verdiler. 16O andan sonra Yahuda, İsa’yı ele vermek için elverişli ortamı kollamaya başladı.

 

Öğrencilerle Birlikte Passah Yemeği 17-25

(Markos 14:12-21; Luka 22:7-14,21-23; Yuhanna 13:21-30)

  17Mayasız Ekmek Töreni’nin* ilk günü öğrenciler İsa’ya yaklaşıp sordular: “Passah yemeğini yemek için nerede hazırlık yapmamızı istiyorsun?” 18O da, “Kentte şu kişinin yanına varın” dedi, “Kendisine, ‘Öğretmen, vaktim geldi, Passah yemeğini öğrencilerimle birlikte evinde kutlayacağım diyor’ deyin.” 19Öğrenciler, İsa’nın verdiği buyruğu tam olarak yerine getirip Passah yemeğini hazırladılar.

  20Akşam olunca, İsa On İkiler’le birlikte sofraya oturdu. 21Hep bir arada yemek yerlerken, “Doğrusu size derim ki, içinizden biri beni ele verecek” dedi. 22Üzüntüyle çalkalanarak her biri O’na sormaya başladı: “Yoksa ben miyim, ya Rab?” 23İsa, “Beni ele verecek olan, elindeki ekmeği benimle birlikte sahana banandır” diyerek yanıtladı. 24“İnsanoğlu kararlaştırılmış kapsamda gidiyor; tıpkı kendisi için yazılı olduğu gibi. Ama İnsanoğlu kimin aracılığıyla ele veriliyorsa, vay onun başına gelene! O kişi hiç doğmasaydı kendisi için daha iyi olurdu*.” 25İsa’yı ele veren Yahuda atıldı: “Rabbi [ccc] , yoksa o kişi ben miyim?” İsa onu yanıtladı: “Dediğin gibidir.”

 

İsa’nın Kurduğu Sofra: Ekmekle Şarap 26-30

(Markos 14:22-26; Luka 22:15-20; I. Korintoslular 11:23-25)

  26Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı. Sonra parçalayıp bölerek öğrencilere verdi. “Alın ve yiyin, bedenimdir bu” dedi. 27Ardından bir bardak aldı, teşekkür ettikten sonra onlara verdi. “Bundan hepiniz için” dedi. 28 “Çünkü bu birçoklarını kapsayan –günahların bağışlanması için akıtılan– ‘antlaşma kanımdır.’ 29İşte size bildiriyorum: Bundan böyle bağın bu ürününden içmeyeceğim; Babam’ın hükümranlığında sizlerle birlikte tazesinden içeceğim güne dek.”

  30Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik Dağı’na çıktılar.

 

İsa Petros’un Yadsıyışını Önceden Bildiriyor 31-35

(Markos 14:27-31; Luka 22:31-34; Yuhanna 13:36-38)

  31Sonra İsa onlara, “Tümünüz de bu gece bana bağlılığınız yüzünden köstekle-neceksiniz” dedi. “Çünkü yazılıdır:

  ‘Çoban’ı vuracağım

   Ve sürünün koyunları darmadağın olacak.’

  32“Ama ölümden dirildikten sonra ben sizlerden önce Galile’de olacağım.”

  33Petros O’nu yanıtladı: “Tümü de sana bağlılığında kösteklense bile, ben hiçbir durumda kösteklenmeyeceğim.” 34İsa ona, “Doğrusu sana derim ki” dedi, “Bu gece horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.” 35Petros, “Seninle birlikte ölmem gerekse bile seni hiçbir durumda yadsımayacağım” diye kararlılık gösterdi. Öbür öğrenciler de aynı yolda konuştu.

 

İsa Getsemane Bahçesinde Dua Ediyor 36-46

(Markos 14:32-42 Luka 22:39-46)

   36Sonra İsa onlarla birlikte Getsemane denen yere gitti. Öğrencilere, “Ben gidip orada dua ederken siz burada durun” dedi. 37Petros’u ve Zebedi’nin iki oğlunu yanına aldı. Üzüntüyle çalkalanmaya, sıkılmaya başladı. 38Bunun üzerine onlara, “‘Canım ölesiye üzüntüyle çalkalanıyor’” dedi. “Burada bekleyin ve benimle birlikte uyanık durun.”

 39Biraz ileriye giderek yüzüstü yere kapandı, duaya koyuldu: “Ey Babam! Eğer olanak varsa bu bardak benden uzaklaştırılsın*. Ama benim isteğim değil, senin isteğin uygulansın.”  40Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda buldu. Petros’a, “Nasıl oluyor da benimle birlikte bir saat olsun uyanık duramıyorsunuz?” dedi. 41“Uyanık durun ve dua edin ki denenmeyesiniz. Ruh istekli, ama beden güçsüzdür.”

  42Yeniden, ikinci kez yanlarından ayrılıp dua etti: “Ey Babam! Bu bardaktan içmeden onun benden uzaklaştırılması olanak dışıysa, isteğin uygulansın.” 43Bir kez daha geri geldiğinde onları yine uykuda buldu. Çünkü uyku gözlerinden akıyordu.

  44Yeniden onları bırakıp gitti. Üçüncü kez aynı sözlerle önceki gibi dua etti. 45Sonra yine öğrencilerin yanına döndü. “Deliksiz uykuda mısınız, daha dinleniyor musunuz?” dedi. “İşte saat geldi, İnsanoğlu günahlıların eline veriliyor. 46Kalkın gidelim. Bakın, beni ele veren yaklaştı.”

 

İsa’nın Ele Verilmesi ve Tutuklanması 47-56

(Markos 14:43-50; Luka 22:47-53; Yuhanna 18:3-12)

  47O daha sözünü bitirmeden, On İkiler’den biri olan Yahuda geldi. Yanında kılıçlarla sopalarla silahlanmış büyük bir topluluk vardı. Bunları başrahiplerle halkın İhtiyarları göndermişti. 48İsa’yı ele veren onlara bir işaret gösterdi: “Kimi öpersem aradığınız O’dur; O’nu tutuklayın.”

  49Yahuda hiç duraksamadan İsa’nın yanına gitti. “Selam, ey Rabbi!” sözleriyle özlem çekercesine O’nu öptü. 50İsa ona, “Arkadaş, seni buraya getiren neyse, onu yap” dedi. Bunun üzerine, yaklaşıp İsa’yı yakaladılar ve tutukladılar. 51O zaman, İsa’yla birlikte bulunanlardan biri hemen kılıcına davrandı, başrahibin uşağına vurduğu gibi onun kulağını kopardı. 52İsa ona, “Kılıcını kınına koy!” dedi. “Çünkü kılıç tutan herkes kılıçla yok olacaktır. 53Ne sanıyorsun? Babama yakaramam mı? O da bana hemen on iki lejiyondan* çok melek sağlamaz mı? 54Ama bunun böyle olması gerektiğini bildiren Kutsal Yazılar o zaman nasıl yerine gelirdi?”

  55O vakit İsa topluluğa, “Beni yakalamak için eşkıyaya karşı çıkarcasına kılıçlarla, sopalarla gelmek mi gerekirdi?” diye sordu. “Her gün tapınakta oturup öğretiyordum, beni tutuklamadınız. 56Bütün bunlar peygamberlerin kutsal yazıları yerine gelsin diye oldu.” Bunun üzerine, öğrencilerin tümü O’nu bırakıp kaçtı.

 

İsa Kurul’un Önünde 57-68

(Markos 14:53-65; Luka 22:54,55,63-71; Yuhanna 18:13,14,19-24)

   57İsa’yı tutuklayanlar O’nu başrahip Kayafa’ya götürdüler. Dinsel yorumcularla İhtiyarlar orada toplanmıştı. 58Petros onları gerilerden başrahibin avlusuna dek izledi ve sonucu görmek için içeri girip kolcularla [ddd] bir arada oturdu. 59Başrahiplerle tüm Kurul [eee] İsa’yı ölüm yargısına çarptırmayı amaçlayarak O’na karşı yalancı tanıklar arıyordu. 60Bir sürü yalancı tanığın ortaya atılmasına karşın hiç kimseyi bulamadılar. Sonunda iki kişi gelip 61tanıklık etti: “Bu adam, ‘Ben Tanrı’nın tapınağını yıkar ve üç günde yeniden kurarım’ dedi.”

  62Başrahip ayağa kalkıp İsa’ya, “Bu adamların seni suçlamasına karşı niçin bir yanıt vermiyorsun?” diye sordu. 63Ama İsa tek söz söylemedi. Başrahip O’na, “Diri olan Tanrı adına seni ant içmeye çağırırım” dedi. “Bize söyle; sen Tanrı’nın Oğlu Mesih misin?” 64İsa, “Söylediğin gibidir” diye yanıtladı. “Ama size diyorum ki,

  “Bundan sonra,“‘İnsanoğlu’nu Gücün [fff] sağında oturur

  ve göğün bulutları üstünde gelir göreceksiniz.’”

  65Bunun üzerine başrahip giysilerini yırtarak bağırdı: “Sövüyor. Gayrı tanıklara ne gerek kalıyor? İşte, sövdüğünü işittiniz. 66Yargınız nedir?” Oradakiler, “Ona ölüm yargısı yaraşır” diye yanıtladılar. 67O zaman O’nun yüzüne tükürdüler, yumrukladılar. Bazıları da O’nu tokatlayarak, 68“Bize peygamberlikte bulun bakalım, ey Mesih!” dediler. “Kimdir sana vuran?”

 

Petros’un Yadsıması 69-75

(Markos 14:66; Luka 22:54-62; Yuhanna 18:15-18; 25-27)

  69Petros dışarıda avluda oturuyordu. Kendisine yaklaşan bir hizmetçi kız, “Sen de Galileli İsa’yla birlikteydin” dedi. 70Ama Petros herkesin önünde bunu yadsıyarak, “Ne demek istediğini bilmiyorum” dedi. 71Kapının önüne çıkınca onu başka bir hizmetçi kız gördü ve orada bulunanlara, “Bu adam Nasıralı İsa’yla birlikteydi” dedi. 72Ama Petros bu kez ant içerek, “Ben O’nu tanımam” diye yeniden yadsıdı. 73Az sonra orada oturanlar yaklaşıp Petros’a, “Gerçekten sen de onlardan birisin” dedi. “Baksana, söyleyiş biçimin bile seni ele veriyor!”

  74Bunun üzerine Petros, “O adamı tanımıyorum” diye ilenmeye ve ant içmeye başladı. O anda horoz öttü. 75Petros İsa’nın dediği sözü anımsadı: “Horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.” Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.

 

Vali Pilatus’un Önünde 1,2

(Markos 15:1; Luka 23:1,2; Yuhanna 18:28-32)

27

Sabah olunca halkın başrahipleriyle bütün İhtiyarları İsa’yı öldürmek üzere görüşmeye koyuldular.  2O’nu zincire vurarak götürüp vali Pilatus’a [ggg] teslim ettiler.

 

Yahuda Pişmanlık Duyuyor, Kendisini Asıyor 3-10

(Habercilerin İşleri 1:18,19)

  3İsa’yı ele veren Yahuda, O’nun yargı giydiğini görünce pişmanlık duydu. Otuz gümüşü başrahiplere ve İhtiyarlar’a geri verip, 4“Suçsuz kana girmekle günah işledim” dedi. Onlar, “Bundan bize ne?” dediler. “Başının çaresine kendin bak!” 5Yahuda gümüş paraları tapınağa fırlatıp gitti, kendisini astı.

  6Başrahipler gümüş paraları aldılar. “Bunları tapınak kasasına koymak doğru olmaz” dediler. “Çünkü kan karşılığıdır.” 7Bir araya gelip o parayla yabancıların gömülmesi için Çömlekçi Tarlası’nı satın aldılar.

  8Bu nedenle o tarlaya bugüne dek Kan Tarlası dendi. 9Böylece, Yeremya peygamber aracılığıyla söylenen şu söz yerine geldi:

 “İsrailoğulları’ndan bazılarının değer biçtikleri kişi için kestirilen otuz gümüşü aldılar.

  10Ve bu parayı Çömlekçi Tarlası’na ödediler. Tıpkı Rab’bin bana buyurduğu gibi..”

 

Vali, İsa’yı Sorguya Çekiyor 11-14

(Markos 15:2-5; Luka 23:3-5; Yuhanna 18:33-38)

  11İsa vali Pilatus’un önüne dikildi. Vali, “Sen Yahudiler’in Kralı mısın?” diye sordu. İsa, “Söylediğin gibidir” dedi. 12Ama başrahiplerle İhtiyarlar’ın suçlamalarına hiçbir yanıt vermedi.

  13Sonra Pilatus, “Sana karşı yöneltilen bunca tanıklığı duymuyor musun?” dedi. 14Ama O hiçbir konuda ona tek yanıt olsun vermedi. Öyle ki, vali pek şaşırdı.

 

İsa Ölüm Yargısı Giyiyor 15-26

(Markos 15:6-15; Luka 23:13-25; Yuhanna 18:39-19:16)

   15Passah kutlayışında valinin toplumca dilenen bir cezalıyı salıvermesi gelenektendi.  16O dönemde Bar Abbas* adında namlı bir cezalı vardı. 17Kalabalık toplanınca Pilatus sordu: “Hangisini salıvermemi istersiniz? Bar Abbas’ı mı, yoksa Mesih denen İsa’yı mı?” 18Çünkü kıskançlık nedeniyle İsa’yı tutuklayıp teslim ettiklerini biliyordu. 19Pilatus yargı kürsüsünde oturmaktayken karısı ona haber gönderdi: “Sakın o doğru insana bir şey yapayım deme. Çünkü O’nun yüzünden bu gece düşümde çok sıkıntı çektim.”

  20Başrahiplerle İhtiyarlar Bar Abbas’ı destekleyip İsa’yı ortadan kaldırsınlar diye toplulukları kandırdı. 21Vali yeni baştan onlara sordu: “İkisinden hangisini salıvermemi istersiniz?” Onlar da, “Bar Abbas’ı” diye diretti.

  22Pilatus sordu: “Öyleyse, Mesih denen İsa’yı ne yapayım?” Tümü birlikte, “Çarmıha çakılsın” diye karşılık verdi. 23Vali yeniden sordu: “Ne kötülük işledi ki?” Ama onlar daha hızlı bağırarak, “Çarmıha çakılsın!” diye diretti. 24Pilatus tartışmanın yarar sağlamak bir yana, tam tersine kargaşalık doğurduğunu gördü. Suya uzanıp topluluğun önünde ellerini yıkadı ve, “Bu adamın kanından ben suçsuzum” dedi. “Başınızın çaresine kendiniz bakın.”

  25Tüm halk, “O’nun kanının sorumluluğu bizim ve çocuklarımızındır” diye yanıtladı. 26Bunun üzerine Pilatus Bar Abbas’ı salıverdi, İsa’yı kırbaçlattıktan sonra çarmıha çakılsın diye teslim etti.

 

Askerler İsa’yla Alay Ediyor 27-31

(Markos 15:16-20; Yuhanna 19:2,3)

  27Bunun üzerine, valinin buyruğundaki askerler İsa’yı vali konağına götürdüler ve tüm topluluğu çevresine topladılar. 28Kendisini soyup üstüne al bir kaftan attılar, 29başına da dikenlerden ördükleri bir taç taktılar. Sağ eline bir kamış tutuşturdular. Önünde diz çökerek kendisiyle alay ettiler. “Selam, ey Yahudiler’in kralı!” diye laf attılar. 30O’na tükürdüler, elindeki kamışı alıp başına vurdular. 31Kendisiyle alay ettikten sonra kaftanı üstünden çıkardılar. O’na kendi giysilerini giydirip çarmıha çakmaya götürdüler.

 

İsa Çarmıha Çakılıyor 32-44

(Markos 15:21-32; Luka 23:26-43; Yuhanna 19:17-27)

  32Dışarıya çıkarlarken Simon adında Kireneli* bir adam gördüler. İsa’nın haçını taşısın diye onu zorladılar. 33Golgota –kafatası konumu anlamında– denen yere varınca,   34‘içmesi için O’na ödle’ karışık ‘şarap verdiler’. Bunu tadınca içmek istemedi.

  35İsa’yı çarmıha çaktıktan sonra ‘kura çekip giysilerini aralarında paylaştılar’ 36ve orada oturup O’nu gözlemeye koyuldular. 37Suçuna ilişkin bir yazı yazarak başının üstüne astılar: YAHUDİLERİN KRALI  İSA’DIR BU. 38O’nunla birlikte iki eşkıya da çarmıha çakıldı: Biri sağında öbürü solunda. 39Oradan geçenler ‘başlarını sallayarak’ İsa’yı aşağılıyorlardı. 40“Sen, tapınağı yıkıp üç gün içinde yeniden kuran. Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan, çarmıhtan aşağı inip de kendini kurtarsana!”

  41Başrahipler, dinsel yorumcular ve İhtiyarlar da alaylı alaylı konuşarak, 42“Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor” diyorlardı. “Bu mu İsrail’in kralı? Şimdi çarmıhtan aşağı insin de O’na inanalım. 43‘Tanrı’ya güvendi. Tanrı’nın O’nunla ilgisi varsa şimdi O’nu kurtarsın.’ Çünkü, ‘Ben Tanrı’nın Oğlu’yum’ demişti.” 44İsa’yla birlikte çarmıha çakılan eşkıyalar da aynı davranışla O’nu yeriyordu.

 

İsa’nın Ölümü 45-56

(Markos 15:33-41; Luka 23:44-49; Yuhanna 19:28-30)

  45Öğleyin on ikiden on beşe dek tüm ülkeyi karanlık kapladı. 46Saat on beş sularında İsa yüksek sesle bağırdı:

  “Eli, Eli lama sabaktani?”

Bu, “Tanrım, Tanrım, niçin beni bıraktın?” anlamına gelir.

  47Orada duranlardan bazıları bunu duyunca, “Bu adam İlyas’a sesleniyor” dediler. 48İçlerinden biri hemen koşup bir sünger kaptı, ‘sirkeye’ daldırıp bir kamışa takarak İsa’nın ‘ağzına uzattı.’ 49Ötekiler, “Bırak bakalım, İlyas varıp onu kurtaracak mı!” diye laf atıyorlardı.

  50İsa yeniden yüksek sesle bağırıp ruhunu teslim etti.

   51O anda tapınağın perdesi* yukarıdan aşağıya yırtılarak ikiye ayrıldı. Yer sarsıldı, kayalar yarıldı, 52mezarlar açıldı ve uyuyan* kutsal yaşamlılardan birçoğunun bedeni dirildi.  53Mezarlarından çıktılar, O’nun dirilişi ardından Kutsal Kent’e [hhh] girdiler ve birçok insana göründüler.

  54Yüzbaşı ve onunla birlikte İsa’yı gözleyenler, depremle öteki olayları görünce aşırı korkuya kapılarak, “Gerçekten Tanrı’nın Oğlu’ydu O!” dediler.

  55Orada durumu uzaktan gözleyen birçok kadın vardı. Bunlar İsa’yı Galile’den beri izlemişler, kendisine hizmet sunmuşlardı. 56Aralarında Magdalalı Meryem, Yakup’la Yusuf’un annesi Meryem ve Zebedi’nin oğullarının annesi de bulunuyordu.

 

İsa’nın Gömülmesi 57-61

(Markos 15:42-47; Luka 23:50-56; Yuhanna 19:38-42)

  57Akşam olunca, Arimatealı zengin bir adam geldi. Adı Yusuf olan bu kişioğlu İsa’nın öğrencisiydi. 58Pilatus’a gidip İsa’nın cesedini istedi. Pilatus da verilmesi için buyruk çıkardı. 59Yusuf cesedi alınca, onu tertemiz bir keten beze sardı 60ve kaya kovuğunda oyduğu yepyeni, özel mezarına yatırdı. Mezarın açıldığı yere de kocaman bir taş yuvarlayıp oradan ayrıldı. 61Magdalalı Meryem’le öbür Meryem, gömütün tam karşısında oturmuşlardı.

 

Mezarı Korumaya Atanan Kolcular 62-66

  62Ertesi gün –yani Hazırlık Günü sonrası*– başrahiplerle Ferisiler hep birlikte Pilatus’a varıp, 63“Efendi!” dediler. “O aldatıcının daha yaşarken ne dediği aklımızda duruyor. ‘Üç gün sonra dirileceğim’ demişti. 64Onun için, bir buyruk çıkar da gömüt üçüncü güne dek mühürlensin. Olur ya, bakarsın öğrencileri gelip O’nu çalar, sonra da halka, ‘O ölüler arasından dirildi’ derler. Öyle ki, son aldatış ilkinkinden beter olur.”   65Pilatus, “Kolcularınız* var” dedi. “Gidin, aklınızın kestiği gibi orayı güvenlik altında tutun.”

  66Adamlar gidip mezarı güvenlik altına aldılar. Taşı mühürlediler kolcuları da görev başına diktiler.

 

İsa’nın Dirilişi 1-10

(Markos 16:1-10; Luka 24:1-12; Yuhanna 20:1-10)

28

Şabat günü geçince, haftanın ilk günü* şafağa doğru, Magdalalı Meryem’le öbür Meryem gömütü görmeye geldiler. 2Ansızın güçlü bir deprem oldu. Çünkü Rab’bin bir meleği gökten yere indi, varıp taşı yuvarladı ve üstüne oturdu. 3Görünüşü şimşeği anımsatıyordu. Giysisi ise kar gibi apaktı. 4Meleğin oluşturduğu korku nedeniyle kolcular sarsıldı, ölü gibi oldu.

  5Melek kadınlara, “Korkmayın” dedi. “Çarmıha çakılan İsa’yı aradığınızı biliyorum. 6O burada değil; çünkü bildirdiği gibi dirilmiştir. Gelin, gömüldüğü yeri görün. 7İvedilikle gidin, O’nun ölüler arasından dirildiğini öğrencilerine bildirin. ‘İşte sizden önce Galile’ye gidiyor. Kendisini orada göreceksiniz’ deyin. Size diyeceğim budur.”

  8Kadınlar ivedilikle mezardan ayrılıp hem korku, hem de coşkun sevinçle haberi İsa’nın öğrencilerine bildirmeye koştular. 9Hemen ardından İsa, “Sizlere esenlik olsun” diyerek kadınları karşıladı. Onlar yaklaşıp ayaklarına sarıldılar ve O’na tapındılar. 10Bunun üzerine İsa kadınlara, “Korkmayın” dedi. “Gidip kardeşlerime [iii] bildirin, Galile’ye gitsinler; beni orada görecekler.”

 

Kolculara Verilen Rüşvet ve Öneri 11-15

  11Kadınlar yola koyulmuş giderken, kolculardan bazıları kente varıp tüm olanları başrahiplere bildirdiler. 12Bunlar İhtiyarlar’la toplanıp görüştükten sonra askerlere oldukça kabarık bir rüşvet ödediler 13ve kendilerini öğütlediler: “‘Gece vakti biz uyurken öğrencileri varıp onu çaldılar’ diyeceksiniz. 14Durum valinin kulağına ulaşacak olursa, biz onu kandırırız ve sizleri her sorumluluktan beri tutarız.”

  15Askerler gümüş paraları alıp verilen öğüt uyarınca davrandılar ve bu söylenti Yahudiler arasında bugüne dek yayılmış bulunuyor.

 

İsa Öğrencilerine Görünüyor 16-20

(Markos 16:14-18; Luka 24:36-49; Yuhanna 20:19-23; Habercilerin İşleri 1:6-8)

  16On bir öğrenci Galile’ye, İsa’nın kendileriyle buluşacağı dağa yöneldiler. 17O’nu gördüklerinde tapındılar. Ama bazısı kuşkuya düştü. 18İsa onlara yaklaşıp, “Gökte ve yeryüzünde tüm yetki bana verilmiştir” dedi. 19“Gidin bütün ulusları öğrencim yapın. Onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adıyla vaftiz edin*. 20Sizlere buyurduğum her şeyi tutmaları için kendilerini eğitin. Bilesiniz ki tüm günler boyunca, çağ sona erişinceye dek sizlerle beraberim.”



[a] İsa’nın öz soyu İbrahim’e ve Davut’a dayanır.

1:22 Yeşaya 7:14

[b] Bu tarihten altı yüzyıl sonra Arap’larca Kudüs diye adlandırılan kral Davut’un kenti.

2:5 Mika 5:2 2:15 Hoşea 11:1 2:17 Yeremya 31:15

[c] Yeşaya 11:1; Luka 1:26; 2:39,51; 4;16; 18:37; Habercilerin İşleri 25:5

[d] Bakınız, 3:11; 28:19; Habercilerin İşleri 1:5; 18:25; 19:4.

3:3 Yeşaya 40:3

[e] iblis, şeytan. Bakınız, 5:37.

[f] Yeruşalim kentine ‘Kutsal Kent’ denir.

4:4 Yasanın Tekrarı 8:3 4:6 Mezmur 91:11,12  4:7 Yasanın Tekrarı 6:13 4:10,14 Yeşaya 8:23; 9:1

[g] Kutsal Yazılar’ın okunduğu, öğretildiği toplantı yerleri.

[h] Ürdün Irmağı’nın doğusundaki ‘On Roma kenti’; biri ırmağın batısında.

5:3 Yeşaya 57:15  5:4 Mezmur 126:5; Yeşaya 61:3  5:5 Mezmur 37:11 5:8  Mezmur 24:4; 51:10; 73:1

[i] Eski Antlaşma’da Musa peygamber aracılığıyla verilen şeriat

[j] Aslı ‘Raka’.  Aşağılayıcı eski bir ilenme kullanımı.

[k] iblis, şeytan. Bakınız, 4:3; 13:19.

[l] Uluslar, tanrısızlar ya da paganlar sözüyle aynı anlamda. Bakınız, 4:15.

5:21,27,33,34,38 Levililer 24:19,20 5:43  Levililer 19:18 5:48 19:2  6:6 II.Krallar 4:33; Yeşaya 26:20

 

[m]  Çünkü hükümranlık da, güçlülük de, yücelik de çağlar boyu senindir. Amin.

[n] Başka bir deyişle: “İçinizden hanginiz kaygılanmakla yaşam süresine bir tek gün ekleyebilir?”

[o] Eski çağın ünlü kralı Davut’un oğlu Süleyman.

[p] Mesih’in gelip insanlığı yargılayacağı Gün.

[q] Galile Denizi kıyısında bir kasaba.

7:22 Yeremya 14:14; 27:15;  7:23 Mezmur  6:8 8:4 Levililer 13:49; 14:2-32

8:11 Yeşaya 49:12; 59:19; Malakya 1:11; Mezmur 107:3

[r] Gadara: Ürdün Irmağı’nın doğusunda, sözü edilen On Kent’ten biri. Bakınız, 4:25 

8:17 Yeşaya 53:4

[s] Bakınız, 5:1

[t] Samiriyeliler için bakınız, Luka 9:52; 10:33; 17;16; Yuhanna 4:9,39,40; 8:48; Habercilerin İşleri 8:25

[u] Şeytanın bir adı. Kötü ruhlara başkanlık eden.

[v] Bakınız, 10:15

11:23 Yeşaya 14:13,15; 11:29; Yeremya 6:16

[w] Şeba kraliçesi: Bakınız, I.Krallar 10:1-10.

12:40 Yunus 2:1,2

 13:14  Yeşaya 6:9,10; 63:17

[y] Bakınız, 5:37

 13:41 Zefanya 1:3  13:43 Daniel 12:3

[z] Nasıra’ya

[aa] Galile ile Perea

[bb] Galile Denizi kıyılarında bir kasaba

15:4 Mısır’dan Çıkış 20:12; 21:17; Yasanın Tekrarı 5:16 15:7 Yeşaya 29:13

[cc] Galile Denizi kıyılarında bir kasaba

[dd] Bakınız, 3:7

[ee] Galile Denizi kuzeydoğusunda bir kent

[ff] Bakınız, 11:23

[gg] Bakınız, 10:38,39

16:27  Mezmur 62:12; Süleyman’ın Özdeyişleri 24:12  17:10  Malakya 4:5

[hh] Rüyet. Doğaüstü gerçeklerin insana özel biçimde açıklanışı.

[ii] 21 [“Ama böylesi duadan ve oruçtan başka yolla çıkmaz.”]

[jj] Uyruklarından

[kk] 11 [Çünkü İnsanoğlu yitirileni kurtarmaya geldi.]

[ll] Bir dinar işçinin gündeliğiydi.

18:16 Yasanın Tekrarı 19:15

  19:4 Yaratılış 1:27 19:5 Yaratılış 2:24  19:7 Yasanın Tekrarı 24:1 

[mm] Enenmiştirler.

 19:18 Mısır’dan Çıkış 20:12-16; Yasanın Tekrarı 5:17-20 19:19 Mısır’dan Çıkış 20:12; Levililer 19:18; Yasanın Tekrarı 5:16  19:26 Yaratılış 18:14; Eyub 42:2; Zekarya 8:6

[nn] Bakınız, 18:28

[oo] Yaklaşan çarmıha çakılmasını betimlemeyle açıklıyor.

[pp] Yeruşalim yakınındaki Zeytinlik Dağı’nda bir köy.

[qq] Yeruşalim kenti ve sakinleri. Sion’un anlamı: Kale burcu (bkz. Yeşaya 62:11; Zekarya 9:9).

21:5 Zekarya 9:9; Yeşaya 62:11 21:9 Mezmur 118:25,26; II. Samuel 14:4 21:13 Yeşaya 56:7; Yeremya 7:11  21:15 Mezmur 118:25  21:16 Mezmur 8:2

[rr] Kurtar! Yücelik sana! (bkz. Mezmur 118:25,26).

[ss] Zeytinlik Dağı’nın öbür eteğinde bir köy.

[tt] Yeruşalim’e.

[uu] Tanrı’nın seçilmişleri. Bakınız, 24:22,24,31; Romalılar 8:28

[vv] Yasalarla uğraşan, hukuk bilgini.

22:24 Yaratılış 38:8; Yasanın Tekrarı 25:5,6 22:32 Mısır’dan Çıkış 3:6 22:37 Yasanın Tekrarı 6:5 22:39 Levililer 19:18 22:44 Mezmur 110:1

[ww] Öğretmen

[xx] 14 [Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü dul kadınların evlerine konuyorsunuz ve gösteriş için uzun uzadıya dua ediyorsunuz. Bu yüzden yargınız daha ağır olacaktır.]

23:35 Yaratılış 4:8-10; II.Tarihler 24:20-22  23:38 Yeremya 22:5; 12:7; I.Krallar 9:7,8  23:39 Mezmur 118:26 24:6 Daniel 2:28 24:7 Yeşaya 19:2; II.Tarihler 15:6 24:10 Daniel 11:41

[yy] Cumartesi

[zz] Bakınız, 22:14

[aaa] İsrail soyu

24:15 Daniel 9:26,27; 12:11 24:21 Daniel 12:1; Yoel 2:2 24:24 Yasanın Tekrarı 13:1-3

24:29 Yeşaya 13:10; 34:4  24:30 Daniel 7:13,14; Zekarya 12:10 24:31 Yeşaya 27:13; Zekarya 2:6; Yasanın Tekrarı 30:4

[bbb] bakire

24:38 Yaratılış 7:7

[ccc] Bakınız, 23:7

  26:28 Mısır’dan Çıkış 24:8; Yeremya 31:31; Zekarya 9:11  26:31 Zekarya 13:7 26:38 Mezmur 43:5

[ddd] Yahudiler’in buyruğunda bulunan tapınak bekçileri.

[eee] Bakınız, 5:15

[eee] Güç: Baba Tanrı’nın egemen ve sonuçlamalı Gücü.

26:64 Mezmur 110:1; Daniel 7:13

 

[ggg] Egemen Romalılar’ın atamış olduğu vali.

27:9 Zekarya 11:12,13; Yeremya 32:6-9

[hhh] Yeruşalim

[iii] İsa öğrencilerine kardeşleri gözüyle bakar.

27:48 Mezmur 69:2

© Copyright incilturk.Com