SEVİNÇ GETİRİCİ HABER
MATTA
(Tanrı’nın Mesih’i: Hükümran)
Önsöz
Bu yazı Sevinç Getirici Haber’in Matta’ya esinlenen parçasıdır.
İsa Mesih yeryüzünde hizmete başlarken
her kesimden on iki öğrenci seçti, onları
Apostolos ‘Gönderilenler’ olarak adlandırdı.
Matta on iki öğrencinin adlarını verirken
(10:3) kendisini “Gümrük vergisi toplayan
Matta” diye tanıtır.
Matta Romalılar hesabına gümrük vergisi toplayan bir Yahudi’ydi.
Aynı zamanda ‘Alfeos oğlu Levi’ diye
de anılır (Markos 2:17). İsa Matta’yı
öğrencisi olmaya çağırınca, Matta işini
gücünü bırakıp O’nun ardı sıra gitti
(Luka 5:27,28). Matta hiç kimsenin sevmediği
bir halk kesimindendi. Ama İsa’nın çağrısını
duyarak kendisine apayrı bir yön seçti.
Çok parlak bir şölen düzenleyerek ona,
“Ardım sıra gel” diyen İsa’yı da şölene
çağırdı (Luka 5:29). Bu yazının birinci
yüzyıl ortalarında Antakya’da yazıldığı,
İsa’ya ilişkin bilgi isteyen ilk inanlılara
kaynak olduğu varsayılır.
Matta’nın insanlığa tanıttığı İsa Tanrı’nın Mesih’idir,
gelecek olan Kral’dır (2:2; 21:5; 22:11;
25:34; 27:11,37,42). İsa sekiz kez Davut
Oğlu olarak tanıtılır. O, Yeşaya peygamberin
sözünü ettiği Tanrı uşağı (12:18), insanların
hastalıklarını ve dertlerini yüklenen
kişidir (8:17).
İsa Eski Antlaşma’da Tanrı’nın belirttiği ruhsal yasalara
yepyeni bir anlam verdi (5:21-24, 27-30,
33-37). Yasa’nın harfine değil, ruhuna
gösterdiği derin bağlılık biçimci din
kuşaklarını öfkelendirdi. İsa’yı ortadan
kaldırmayı temel amaç edindiler. En
sonunda da bunu başardılar. Biçimci
din kuşaklarının bu tutumu Tanrı hükümranlığının
onlardan alınıp yaraşıklı ürünleri getirenlere
–uluslara– verilmesiyle sonuçlanacak
(21:43).
Yazar Matta anlattığı olayların Eski Antlaşma peygamberlerince
açıklıkla belirtildiğini, “Böylece peygamberlik
sözü yerine geldi” diyerek vurgular.
123 kez Eski Antlaşma peygamberlerinin
sözlerini aktararak bunların nasıl bütünlendiğini
okuyucunun dikkatine getirir. Peygamberlik
sözleri kitapta rastlanan olayların
bir dokusu gibidir. Bu yazıda ‘Göklerin
Hükümranlığı’ sözü otuz kez geçer. Ayrıca
Matta, İsa’nın yirmi mucizesine değinir.
İsa’nın beş uzun konuşması da bu yazıda
yer alır.
Bunlar şu başlıklarla sıralanır:
I.
Mutluluklarla başlayan sağtöre ilkeleri 5:1-7:27.
II.
İsa’nın öğrencileri hizmete göndermesinden önce açıkladığı gerçekler 10:1-42.
III.
Tanrı’nın hükümranlığıyla ilgili simgesel öyküler 13:1-52.
IV.
Sağlıklı insan ve topluluk ilişkileri 18:1-35.
V.
İsa’nın dinsel ikiyüzlülüğü kınayan sözleri ve ikinci kez gelişiyle ilgili
eskatologya açıklamaları 23:1-25:36.
Bu son konuyla ilgili olarak, Eski Antlaşma peygamberlerinden
aktarılan açıklamalar ilginçtir (bkz.
24:30).
Sözü edilen beş konuşmanın her biri: “İsa bu sözleri sona
erdirince” yinelemesiyle noktalanır
(7:28; 11:1; 13:53; 19:1; 26:1).
İsa’nın bu öğretişleri çağlar boyu inanlılar topluluğunun
yaşam ilkesi ve sağtöre ölçüsü olmuştur.
İSA’NIN DOĞUMU VE ÇOCUKLUK ÇAĞI
İsa’nın Soyu 1-17
(Luka 3:23-38)
Davut oğlu, İbrahim
oğlu, İsa Mesih’in*
soy kitabı. 2İshak İbrahim’in oğluydu, Yakup İshak’ın
oğluydu. Yahuda ve kardeşleri Yakup’un
oğullarıydı. 3Perets ve Zerah Tamar’dan Yahuda’nın oğullarıydı. Hetsron Perets’in oğluydu.
Ram Hetsron’un oğluydu. 4Aminadab Ram’ın oğluydu. Nahşon
Aminadab’ın oğluydu. Salmon Nahşon’un
oğluydu. 5Boaz Rahab’tan Salmon’un oğluydu. Obed Rut’tan Boaz’ın oğluydu. Yesse Obed’in
oğluydu. 6Kral Davut Yesse’nin oğluydu.
Süleyman
Uriya’nın karısından Davut’un oğluydu.
7Rehoboam Süleyman’ın oğluydu. Abiya Rehoboam’ın oğluydu. Asa Abiya’nın oğluydu.
8Yehoşafat Asa’nın oğluydu. Yoram
Yehoşafat’ın oğluydu. Uzziya Yoram’ın
oğluydu. 9Yotam Uzziya’nın oğluydu. Ahaz Yotam’ın oğluydu. Hezekiya Ahaz’ın oğluydu.
10Manasse Hezekiya’nın oğluydu. Amon Manasse’nin oğluydu.Yoşiya Amon’un oğluydu.
11Yekonya ve kardeşleri Yoşiya’nın
oğullarıydı: Babil’e sürgünlük döneminde..
12Babil’e sürgünlük döneminden sonra:
Şealtiel Yekonya’nın oğluydu. Zerubbabel
Şealtiel’in oğluydu. 13Abiud Zerubbabel’in oğluydu. Elyakim Abiud’un oğluydu. Azor Elyakim’in oğluydu.
14Sadok Azor’un oğluydu. Ahim Sadok’un
oğluydu. Eliud Ahim’in oğluydu. 15Eleazar Eliud’un oğluydu. Mattan Eleazar’ın oğluydu. Yakup Mattan’ın oğluydu.
16Meryem’in sözlüsü Yusuf Yakup’un
oğluydu. Meryem’den Mesih diye tanınan
İsa doğdu. 17İbrahim’den Davut’a dek tüm kuşak sayısı on dört kuşaktır. Davut’tan Babil
sürgünlüğüne dek on dört kuşak, Babil
sürgünlüğünden Mesih’e dek on dört kuşak.
İsa Mesih’in Doğumu 18-25
(Luka 2:1-7)
18İsa Mesih’in doğumu
şöyle oldu: Annesi Meryem Yusuf’la nişanlıydı.
Onlar bir araya gelmeden önce Meryem’in
Kutsal Ruh’tan gebe olduğu anlaşıldı.
19Sözlüsü Yusuf doğru biri olduğundan ve Meryem’i küçük düşürmek istemediğinden,
onu sessizce bırakmayı uygun gördü.
20Yusuf bunları düşünüyordu ki, Rab’bin meleği düşünde ona görünerek, “Ey Davut
oğlu Yusuf!” dedi. “Meryem’i kendine
eş olarak almaktan çekinme. Çünkü onda
oluşan Kutsal Ruh’tandır. 21Bir oğul doğuracak, O’nun adını
İsa*
koyacaksın. Çünkü O halkını* günahlarından kurtaracak.” 22Bu olaylar zinciri Rab’bin Peygamber aracılığıyla söylediği söz yerine gelsin
diye oldu:
23“İşte erden kız gebe kalacak ve bir oğul doğuracak.
O’nun adını
İmmanuel koyacaklar.”
İmmanuel
‘Tanrı bizimle’ demektir.
24Yusuf uykusundan uyanınca Rab’bin
meleğinden gelen buyruğa uydu ve eşini
eve aldı. 25Ama bir oğul doğuruncaya dek kendisiyle ilişki kurmadı. Çocuğun adını da İsa
koydu.
Doğudan Gelen Bilginler 1-12
İsa Kral Herodes’in* günlerinde, Yahudiye’nin Beytlehem kasabasında doğduğu
sırada doğudan Yeruşalim’e gökbilimciler
geldi. 2“Yahudiler’in yeni doğan kralı nerede?” diye soruşturuyorlardı. “Çünkü O’nun
yıldızını doğuda gördük ve kendisine
tapınmaya geldik.”
3Gelgelelim bunu duyunca kral Herodes’in
yüreği kalktı ve onunla birlikte tüm
Yeruşalim’in de.. 4Herodes halkın tüm başrahiplerini, dinsel yorumcularını* bir araya getirerek onlara Mesih’in nerede doğacağını
sordu. 5Onlar, “Yahudiye Beytlehemi’nde”
diye yanıtladılar. “Çünkü Peygamber
aracılığıyla yazılmıştır:
6“‘Ey Yahudiye bölgesindeki Beytlehem!
Yahuda
yöneticileri arasında hiçbir bakımdan
en önemsizi değilsin.
Çünkü senden
halkım İsrail’i güdecek olan bir yönetici
çıkacak.’”
7Bunun üzerine Herodes gizlice gökbilimcileri yanına çağırdı, yıldızın ne zaman
göründüğünü onlardan kesinlikle öğrendi
8ve onları şu sözlerle Beytlehem’e
saldı: “Gidin, çocuğa ilişkin her şeyi
inceden inceye araştırın. O’nu bulunca
da bana haber iletin ki, ardınızdan
ben de varıp O’na tapınayım.” 9Adamlar Kral’ın sözünü dinleyerek yola koyuldular. Doğuda gördükleri yıldız
önlerinden gidiyordu. Çocuğun bulunduğu
yerin üzerine varınca orada durdu. 10Yıldızı görünce dille anlatılmaz yoğun sevinç duydular. 11Eve girdiler, annesi Meryem’le çocuğu gördüler, yere kapanarak O’na tapındılar.
Değerli nesnelerle dolu olan sandığı
açıp O’na armağanlar –altın, günlük
ve mür*–
sundular.
12Gördükleri bir düşte Herodes’e
dönmemeleri doğrultusunda uyarılınca
başka bir yoldan ülkelerine döndüler.
Mısır’a Sığınış 13-15
13Gökbilimciler ayrıldıktan sonra
Rab’bin bir meleği Yusuf’a düşünde görünerek,
“Kalk, çocukla annesini al, Mısır ülkesine
sığın” dedi. “Ben sana bildirinceye
dek orada kal. Çünkü Herodes yok etmek
amacıyla çocuğu arayacak.” 14Yusuf kalktı, geceleyin çocukla
annesini aldı Mısır’a doğru yola koyuldu.
15Herodes’in ölümüne dek orada kaldı. Rab’bin Peygamber aracılığıyla söylediği
söz yerine gelsin diye oldu bu:
“Ben Oğlum’u
Mısır’dan çağırdım.”
Suçsuz Çocukların Öldürülmesi
16-18
16Herodes gökbilimciler tarafından
aldatıldığını anlayınca çok kızdı. Gökbilimcilerden
kesinlikle öğrendiği doğum vaktini göz
önünde tutarak, çıkardığı özel bir buyrukla
Beytlehem ve yöresindeki iki yaşından
küçük tüm erkek çocukları öldürttü.
17Böylece Yeremya peygamber aracılığıyla söylenen söz yerine gelmiş oldu
18“Rama’da bir ses duyuldu.
Ağlayış
ve acı acı dövünme,
Çocukları
için ağlayan Rahel avutulmak istemiyor,
Çünkü onlar
yok oldu.”
Mısır’dan Dönüş 19-23
19Herodes ölünce, Rab’bin bir meleği
Mısır’da düş yoluyla Yusuf’a görünerek,
20“Kalk, çocukla annesini al, İsrail ülkesine git” dedi. “Çünkü çocuğun yaşamına
kıymak isteyenler öldü.” 21Yusuf kalktı, çocukla annesini
alıp İsrail ülkesine vardı.
22Yahudiye bölgesinde Herodes’in
yerine oğlu Arhelaos’un*
krallık ettiğini duyan Yusuf oraya gitmekten
çekindi. Düşünde uyarılınca Galile bölgesine
çekildi. 23Varıp Nasıra denen kente yerleşti. Öyle ki, peygamberler aracılığıyla, “O’na
Nasıralı denecektir” diye bildirilen
söz yerine gelsin.
TANRI HÜKÜMRANLIĞI AÇIKLANIYOR
Yahya’nın Bildirisi 1-12
(Markos 1:1-8; Luka 3:1-19; Yuhanna
1:19-28)
O günlerde Vaftizci
Yahya*
belirdi. Yahudiye çölünde sözü yayarak,
2“Günahtan dönün, çünkü göklerin hükümranlığı*
yaklaştı” sözleriyle vaaz etmekteydi.
3Yeşaya peygamberin sözünü ettiği kişidir Yahya:
“Çölden
bir ses yükseliyor:
‘Rab’bin
yolunu hazırlayın,
O’nun
çığırlarını düzleyin.’”
4Yahya’nın giysisi deve kılındandı.
Belinde deri bir kuşak taşıyordu. Yiyeceği
çekirgeyle yaban balıydı.
5Yeruşalim, tüm Yahudiye ve Ürdün
yöresinden herkes ona koşuyor, 6günahlarını açık açık bildirerek
Ürdün Irmağı’nda onun eliyle vaftiz ediliyordu.
7Ferisiler’le* Sadukiler’den* birçoğunun
vaftiz edilmeye geldiklerini görünce
Yahya onları, “Engerekler soyu!” diye
kınadı. “Gelecek öfkeden kaçmanızı size
kim öğütledi? 8Günahlarınızdan döndüğünüzü kanıtlayan yaşam ürünü getirin.
9“Kendi kendinize, ‘Atamız İbrahim’dir’
diye düşünmeyesiniz. Çünkü size belirtiyorum
ki, Tanrı İbrahim’e şu taşlardan çocuklar
oluşturabilir. 10İşte balta şimdiden ağaçların
dibinde duruyor. İyi ürün vermeyen her
ağaç kesilip ateşe atılır. 11Günahtan dönesiniz diye ben sizi suyla vaftiz ediyorum. Ama benden sonra gelen
benden daha güçlüdür. Ben O’nun çarıklarını
bile taşımaya yeterli değilim. O sizleri
Kutsal Ruh’la ve ateşle vaftiz edecek*. 12O’nun yabası elindedir. Harman
yerini tertemiz edecek, buğdayını ambara
toplayacak. Samanı ise hiç sönmeyen
ateşle yakacak.”
İsa’nın Ürdün Irmağında Vaftizi
13-17
(Markos 1:9-11; Luka 3:21,22)
13O sırada İsa vaftiz edilmek için
Galile bölgesinden Ürdün Irmağı’na,
Yahya’nın yanına geldi. 14Ama Yahya İsa’yı önlemeye kalktı: “Senin elinle benim vaftiz edilmem gerekirken
sen mi bana geliyorsun?” 15İsa, “İzin
ver bana” dedi, “Çünkü
doğruluğun her gereğini yerine getirmemiz
için yaraşan uygulama budur.”
Bunun üzerine Yahya O’na izin verdi.
16İsa vaftiz edilir edilmez sudan
çıktı. O anda gökler açıldı. Tanrı Ruhu’nun
güvercin gibi üzerine indiğini gördü.
17Göklerden bir ses duyuldu:
“Sevgili
Oğlum budur.
O’ndan
hoşnutum.”
İsa’nın Çölde Denenmesi 1-11
(Markos 1:12,13; Luka 4:1-13)
Bunun üzerine İsa,
iblis tarafından denensin diye Ruh tarafından
çöle yöneltildi. 2Kırk gün kırk gece oruç tuttu. Sonunda açlık duydu. 3Ayartıcı yaklaşıp,
“Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan” dedi, “Buyruk
ver şu taşlar ekmek olsun.” 4İsa, “Kitap’ta yazılmıştır” dedi:
“‘İnsan
yalnız ekmekle yaşamaz,
Tanrı’nın
ağzından çıkan her sözle yaşar.’”
5Sonra iblis, İsa’yı Kutsal Kent’e götürdü. O’nu
tapınağın kulesine çıkarıp, 6“Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan” dedi, “At
kendini aşağıya; çünkü Kitap’ta yazılmıştır:
‘Meleklerine senin için buyruk verecek,
Seni elleri
üzerinde taşıyacaklar;
Ve ayağın
taşa çarpmayacak.’”
7İsa onu yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi denemeyeceksin’ diye de yazılmıştır.”
8Bu kez iblis, İsa’yı çok yüksek
bir dağa götürdü. Yeryüzünün tüm ülkelerini
ve zenginliklerini O’na göstererek,
9“Eğer yere kapanıp bana tapınırsan” dedi, “Bunların tümünü
sana veririm.” 10İsa, “Çekil
şeytan!” diye yanıtladı.
“Çünkü Kitap’ta yazılmıştır:
“‘Tanrın
Rab’be tapınacak
ve yalnız
O’na hizmet edeceksin.’”
11Bunun üzerine iblis O’nu bıraktı;
melekler gelip O’na hizmet etti.
İsa’nın Galile’de Hizmeti 12-17
(Markos 1:14,15; Luka 4:14,15)
12İsa Yahya’nın tutuklandığını duyunca
Galile’ye çekildi. 13Nasıra’yı bırakıp Zebulun ve Naftali
sınırlarında, deniz kıyısında bir kent
olan Kafernahum’a yerleşti. 14Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen söz yerine gelsin diye oldu bu:
15“Zebulun ülkesi, Naftali ülkesi,
Deniz yönünde,
Ürdün’ün ötesinde ulusların*
Galilesi.
16Karanlıkta
oturan halk parlak bir ışık gördü.
Ölüm ülkesinde
ölümün gölgesi altında oturanlara ışık
doğdu.”
17Bu olaylardan sonra
İsa Söz’ü yaymaya başladı. “Günahtan
dönün, çünkü göklerin hükümranlığı yaklaştı”
diyordu.
Dört Balıkçıya Çağrı 18-22
(Markos 1:16-20; Luka 5:1-11)
18İsa Galile Denizi kıyılarında
dolaşırken, Simon’la –öteki adı Petros’tur–
kardeşi Andreas’a rastladı. Denize ağ
atıyorlardı; çünkü balıkçıydılar. 19Onlara, “Ardım sıra gelin” dedi. “Sizi insan avcısı* yapacağım.” 20Onlar da hemen ağlarını bırakıp O’nun ardı sıra gittiler.
21Oradan ileriye doğru gidince başka
iki kardeşe –Zebedi’nin oğlu Yakup’la
kardeşi Yuhanna– rastladı. Babaları
Zebedi’yle birlikte teknede ağlarını
onarıyorlardı. Onları da çağırdı. 22Hemen tekneyi de, babalarını da bırakıp İsa’nın ardı sıra gittiler.
İsa Öğretiyor, Hastaları İyileştiriyor
23-5:2
(Luka 6:17-19)
23İsa Yahudiler’in sinagoglarında öğreterek,
hükümranlığın Sevinç Getirici Haberi’ni*
yayarak, halk arasında her rahatsızlığı
her hastalığı iyileştirerek tüm Galile
bölgesini bir uçtan öbür uca dolaştı.
24Ünü Suriye’de baştanbaşa yayıldı. Bütün hastaları, çeşit çeşit rahatsızlığa
tutulanları ve ağrı çekenleri, cinlileri,
saralıları, inmelileri O’na getirdiler;
hepsini sağlığa kavuşturdu. 25Galile’den, Dekapolis’ten, Yeruşalim’den,
Yahudiye’den, Ürdün’ün karşı yakasından
gelen yoğun kalabalıklar O’nu izledi.
İsa toplulukları görünce
dağın yamacına çıktı*.
Oturunca öğrencileri* kendisine yaklaştı. 2İsa konuşmaya başlayarak onlara öğretmeye koyuldu:
Gerçek Mutluluk 3-12
(Luka 6:20-23)
3“Ne mutlu ruhta yoksul olanlara!
Çünkü göklerin hükümranlığı onlarındır.
4Ne mutlu yaslı olanlara!
Çünkü onlar avutulacaklar.
5Ne mutlu yumuşak huylu
olanlara!
Çünkü onlar yeri miras alacaklar.
6Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara!
Çünkü onlar doyurulacaklar.
7Ne mutlu
başkasının acısına ortak olanlara!
Çünkü onlar acılarında destek bulacaklar.
8Ne mutlu yüreği temiz olanlara!
Çünkü onlar Tanrı’yı görecekler.
9Ne mutlu barışçılara!
Çünkü onlara Tanrı çocukları denecek.
10Ne mutlu doğruluk yüzünden saldırıya uğrayanlara!
Çünkü göklerin hükümranlığı onlarındır.
11Ne mutlusunuz sizleri aşağıladıkları, size saldırıda bulundukları,
benim yüzümden yalan yere size her tür kötüleyici
söz söyledikleri zaman!
12Sevinin ve coşun.
Çünkü göklerde büyük armağanınız hazırdır.
Çünkü sizlerden önceki peygamberlere de bu yolda
saldırıda bulundular.”
Tuz ve Işık 13-16
(Markos 9:50; Luka 14:34,35)
13“Sizler yeryüzünün tuzusunuz.
Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ne
ile ona tuz tadı verilebilir? Artık
sokağa atılıp ayaklar altında çiğnenmekten
başka hiçbir işe yaramaz.
14“Sizler dünyanın ışığısınız.
Dağ üstünde duran kent gizlenemez. 15Ne de bir ışık yakıp onu tahıl ölçeği altına koyarlar. Tam
tersine ışığı şamdana yerleştirirler;
böylece evdekilerin hepsini aydınlatır.
16Işığınız insanların önünde öyle parlasın ki, sağlıklı işlerinizi
görsünler ve göklerdeki Babanız’ı yüceltsinler.”
Ruhsal Yasanın Tümlenmesi 17-20
17“Ruhsal yasayı ya da peygamberleri ortadan kaldırmaya geldiğimi sanmayasınız.
Ortadan kaldırmaya değil, ancak bütünlemeye
geldim. 18Doğrusu sizlere derim ki, gök ve yer yok oluncaya dek ruhsal
yasadan küçücük bir nokta ya da bir
çizgi bile kaldırılmayacaktır. Bildirilen
her şey yerine gelinceye dek.. 19Bu nedenle, bu buyruklardan
en küçüğünü bile kim bozar ve insanlara
öylece öğretirse, göklerin hükümranlığında
ona en küçük denecektir. Öte yandan,
kim uygular ve başkalarına da öğretirse,
göklerin hükümranlığında ona büyük denecektir.
20Öyleyse size derim ki, doğruluğunuz dinsel yorumcuların
ve Ferisiler’inkinden aşkın değilse,
göklerin hükümranlığına girmeyeceksiniz.”
Öfkenin Yıkıcılığı 21-26
21“Atalara ‘öldürmeyeceksin’
dendiğini duydunuz. Her kim öldürürse
yargılanmayı hak edecektir. 22Ama ben size derim ki, kardeşine öfkelenen herkes yargılanmayı
hak edecektir. Öte yandan, her kim kardeşine
aşağılayıcı bir söz söylerse, tüm Kurul’a* karşı sorumlu tutulmayı hak edecektir. ‘Aklı kıt’ diyense
cehennem ateşini hak edecektir. 23Bu nedenle, sunakta armağanını sunarken, kardeşinin sana
dargın olduğu aklına gelirse, 24armağanını olduğu yere,
sunağın önüne bırak, git önce kardeşinle
barış. Ondan sonra dönüp armağanını
sun. 25Sana karşı dava açanla
bir arada yola koyulmuşken ivedilikle
davranıp onunla anlaş ki, seni yargıca
vermesin, yargıç tutuklayanın eline
bırakmasın ve cezaevine atılmayasın.
26Doğrusu sana derim ki,
en son meteliğini ödemeden oradan çıkamazsın.”
Cinsel Yolsuzluğun Yakıcılığı
27-30
27“‘Evlilik dışı cinsel
bağlantıya* girmeyeceksin’
dendiğini duydunuz. 28Ama size derim ki, bir
kadına içinden istek duyarak bakan herkes
o anda yüreğinde onunla evlilik dışı
cinsel bağlantıya girmiştir. 29Eğer sağ gözün seni
suç işlemeye sürüklüyorsa, onu çıkar
ve kendinden at. Çünkü senin için bedeninin
parçalarından birinin yok olması, tüm
bedeninin cehenneme atılmasından daha
iyidir. 30Eğer sağ elin seni suç
işlemeye sürüklüyorsa, onu kes ve kendinden
at. Çünkü senin için bedeninin parçalarından
birinin yok olması tüm bedeninin cehenneme
atılmasından daha iyidir.”
Boşanmanın Yozlaştırıcılığı 31,32
(Matta 19:9; Markos 10:11,12;
Luka 16:18)
31“Denmiştir ki, ‘Kim
karısını boşarsa ona boşanma belgesi
versin.’ 32Ama ben size derim ki,
her kim karısını cinsel uygunsuzluk
dışında boşarsa, onu cinsel yolsuzluğa
itmiş olur. Her kim boşanmış bir kadınla
evlenirse cinsel yolsuzluk yapar.”
Andın Sakıncası 33-37
33“Yine atalara şöyle dendiğini duydunuz:
‘Yalan yere ant içmeyeceksin,
Rab’be karşı ant
sorumluluğunu yerine getireceksin.’
34“Ama size derim ki,
hiçbir konuda ant içmeyin. ‘Ne gök üzerine
ant için –çünkü orası Tanrı’nın tahtıdır–’
35ne de ‘yer üzerine’; çünkü orası ‘O’nun ayaklarının basamağıdır.’
Ne Yeruşalim’e ant iç –çünkü ‘yüce hükümranın
kentidir–’ 36ne de başın üzerine ant içesin; çünkü sen bir tek kılı bile
ak ya da kara edemezsin. 37Sözünüz kesinlikle ‘Evet’
ve kesinlikle ‘Hayır’ olsun. Bunlardan
ötesi kötü olandandır.”
Düşmanlarınızı Sevin 38-42
(Luka 6:29,30)
38“‘Göze göz, dişe diş’
dendiğini duydunuz. 39Ama size derim ki, kötü
kişiye karşı direnmeyin. Tam tersine,
sağ yanağına kim vurursa, ona öbürünü
de çevir. 40Eğer biri seninle yargıca
gidip gömleğini almak isterse, ona üst
giysini de ver. 41Ve kim sana bir kilometrelik yolu zorla yürütmek isterse,
onunla iki kilometre yürü. 42Senden dilekte bulunana
ver ve ödünç isteyeni geri çevirme.”
Sevgi Sınavı 43-48
(Luka 6:27,28; 32-36)
43“‘Komşunu seveceksin,
düşmanına da
kin besleyeceksin’ dendiğini
duydunuz. 44Ama size derim ki, düşmanlarınızı
sevin ve size baskı uygulayanlar için
dua edin. 45Öyle ki, göklerdeki Babanız’ın oğulları olasınız. Çünkü
O güneşini hem kötülerin, hem de iyilerin
üzerine doğdurur ve yağmurunu hem doğruların,
hem de eğrilerin üzerine yağdırır. 46Çünkü salt sizi sevenleri severseniz ne karşılık bulursunuz?
Gümrük vergisi toplayanlar* da aynı yolda davranmıyor mu? 47Eğer yalnız kardeşlerinize esenlik dilerseniz, ötekilerden
üstün sayılabilecek ne yapmış olursunuz?
Tanrısızlar* da aynı yolda davranmıyor mu? 48Göksel Babanız yetkin olduğu gibi, sizler de yetkin kişiler
olun.”
Yardım ve Gösteriş 1-4
“Doğruluktan
kaynaklanan yardımınızı insanların gözü
önünde gösteriş için yapmaktan kaçının.
Yoksa göklerdeki Babanız’ın katında
karşılığınız olmaz. 2Öyleyse birine yardım ederken önünde boru öttürme. İkiyüzlülerin
sinagoglarda, sokaklarda insanlarca
övülmek amacıyla takındıkları tutumdur
bu. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını
aldılar. 3Birine yardım elini uzatırken, sol elin sağ elinin ne yaptığını
bilmesin. 4Yardımını gizlice yap.
Gizlilikte gören Baban da sana yaraşanı
verecektir.”
Duada Gerekli Tutum 5,6
5“Dua ederken ikiyüzlüler
gibi davranmayın. Onlar sinagoglarda,
sokak köşelerinde dikilip dua etmeyi
severler. Amaçları gösteriştir. Doğrusu
size derim ki, onlar karşılıklarını
aldılar. 6Ama sen dua ederken
‘iç odana çekil, kapını örtüp’ gizlide
olan Baban’a ‘dua et.’ Gizlilikte gören
Baban da sana yaraşanı verecektir.”
Duada İzlenecek Temel Kural 7-15
7“Dua ederken tanrısızlar gibi boş tekerlemelerden kendinizi sakının. Çünkü
onlar çok söyledikleri için Tanrı’nın
kendilerini işiteceğini sanırlar. 8Onlar gibi olmayın. Çünkü Babanız size gerekli olanı, siz
daha kendisinden dilemeden önce bilir.
9Şöyle dua edin:
“‘Göklerdeki Babamız!
Adın kutsansın.
10Hükümranlığın gelsin.
Gökte olduğu gibi, yerde de isteğin uygulansın.
11Gündelik ekmeğimizi
bize bugün ver
12Ve
bize karşı suç işleyenlerin suçunu bağışladığımız
gibi sen de bizleri bağışla.
13Günahla sınanmamıza
olanak bırakma.
Bizleri kötüden kurtar.
14“İnsanların suçlarını
bağışlarsanız, göksel Babanız da sizleri
bağışlar. 15Ama bağışlamazsanız, Babanız da sizin suçlarınızı bağışlamayacaktır.”
Oruçta Gerekli Gizlilik 16-18
16“Oruç tutarken ikiyüzlüler
gibi surat asmayın. Çünkü bu kişiler
insanlara oruçlu görünmek için yüzlerini
yozlaştırırlar. Doğrusu size derim ki,
onlar karşılıklarını aldılar. 17Ama sen oruç tutarken başına çekidüzen ver, yüzünü de yıka.
18Öyle ki insanlara değil ama gizlide olan Baban’a
oruçlu görünesin. Gizlilikte gören Baban
da sana yaraşanı verecektir.”
Göksel Zenginlik 19-21
(Luka 12:33,34)
19“Yeryüzünde kendinize
gömüler biriktirmeyin. Burada güve ve
pas yok eder; hırsızlar da delip çalar.
20Bunun yerine gökte gömüler biriktirin kendinize. Orada ne
güve yok edebilir, ne de pas. Hırsızlar
da delip çalamaz. 21Çünkü gömün neredeyse yüreğin de orada olacaktır.”
Ruhsal Aydınlık 22,23
(Luka 11:34-36)
22“Bedenin ışığı gözdür.
Bu nedenle, gözün sağlamsa tüm bedenin
aydınlıktadır. 23Oysa gözün bozuksa tüm bedenin karanlıktadır. Eğer sendeki
ışık gerçekte karanlık ise, ne denli
korkunçtur o karanlık!”
Tanrısal Bağlılık 24
(Luka 16:13)
24“Hiç kimse iki efendiye
uşaklık edemez. Çünkü ya birine kin
besler öbürünü sever, ya da birine bağlanıp
öbürünü küçümser. Hem Tanrı’ya, hem
de zenginlik ilahına* uşaklık edemezsiniz.”
Fiziksel Güvenlik 25-34
(Luka 12:22-31)
25“Bu nedenle size derim
ki, ne yiyeceğiz ne içeceğiz diye yaşamınız
konusunda ve ne giyeceğiz diye bedeniniz
konusunda kaygılanmayın. Yaşam yiyecekten,
beden de giyecekten daha önemli değil
mi? 26Bakın göğün kuşlarına.
Ne ekerler, ne biçerler, ne de ambarlara
biriktirirler. Öyleyken göksel Babanız
doyurur onları. Siz kuşlardan üstün
önem taşımıyor musunuz? 27Aranızdan kim kaygılanmakla boyuna bir arşın ekleyebilir?
28“Giyecek sorununda neden
kaygılanırsınız? Kırın zambaklarını
göz önüne getirin: Ne güzel serpilip
büyürler! Ne çalışırlar, ne de iplik
eğirirler. 29Size diyorum ki, Süleyman bile tüm görkeminin içinde bunlardan biri gibi giyinip
kuşanmamıştı. 30Bugün var olan, yarın
fırına atılan kır otunu böylesi özenle
giydirip kuşatan Tanrı sizi daha çok
giydirip kuşatmaz mı, ey kıt inanlılar!
31Öyleyse ne yiyeceğiz
ne içeceğiz, ya da ne giyeceğiz diyerek
kaygılanmayın. 32Tanrısızlar durup dinlenmeden tümüyle bunları ararlar. Göksel
Babanız bütün bunlara gereksiniminiz
olduğunu bilir. 33Siz her şeyden önce Tanrı’nın hükümranlığını ve doğruluğunu
arayın, bunların tümü sizlere verilecektir.
34“Bu nedenle, yarın için
kaygılanmayın. Çünkü yarınki gün payına
düşen kaygıyı taşıyacaktır. Her günün
kötülüğü kendine yeter.”
Başkasını Yargılarken 1-6
(Luka 6:37,38,41,42)
“Yargılamayın
ki yargılanmayasınız. 2Çünkü hangi yargıyla
yargılarsanız onunla yargılanacaksınız.
Hangi ölçüyle ölçerseniz aynı ölçü sizlere
de uygulanacaktır. 3Sen niçin kardeşinin
gözündeki çöpü görür de, kendi gözündeki
merteği görmezlikten gelirsin? 4Ya da kendi gözünde mertek dururken kardeşine nasıl, ‘Bırak
gözünden çöpü çıkarayım’ dersin?
5Ey ikiyüzlü! Önce kendi
gözünden merteği çıkar, o vakit kardeşinin
gözünden çöpü çıkarmak için açık seçik
görürsün.
6“Kutsal olanı ne köpeklere
atın, ne de incilerinizi domuzların
önüne serin. Yoksa onları ayakları altında
çiğnedikten sonra geri dönüp sizi parçalarlar.”
Etkin Dua 7-12
(Luka 11:9-13)
7“Dileyin, size verilecektir.
Arayın, bulacaksınız. Kapıyı çalın,
size açılacaktır. 8Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, çalana kapı açılır.
9Aranızdan kim oğlu ekmek isteyince ona taş verir?
10Ya da balık isteyince
ona yılan verir? 11Kötü kişiler olan sizler
çocuklarınıza nasıl iyi armağanlar vermeyi
biliyorsanız, göksel Babanız da kendisinden
dileyenlere çok daha iyi armağanlar
verecektir.
12“İnsanların size nasıl davranmalarını istiyorsanız, siz
de onlara öyle davranın. Çünkü ruhsal
yasanın da, peygamberlerin de anlamı
budur.”
Dar Kapı 13,14
(Luka 13:24)
13“Dar
kapıdan girin. Çünkü mahva götüren kapı
geniş, yol da kolaydır. Ondan girenler
pek çoktur. 14Oysa, yaşama
götüren kapı dar, yol da çilelidir.
Onu bulanlar azdır.”
Ağaç ve Ürünü 15-20
(Luka 6:43,44)
15“Yalancı peygamberlerden
sakının. Onlar size koyun postu içinde
yaklaşırlar, ama içten yırtıcı kurtlardır.
16Onları yaşam ürünlerinden
tanıyacaksınız. Hiç dikenlerden üzüm,
kengellerden incir toplarlar mı? 17Her iyi ağaç sağlıklı ürün yetiştirir. Çürük ağaç
ise kötü ürün yetiştirir. 18İyi ağaç kötü ürün yetiştiremediği
gibi, çürük ağaç da sağlıklı ürün yetiştiremez.
19Sağlıklı ürün yetiştirmeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.
20Demek ki, onları yaşam
ürünlerinden tanıyacaksınız.”
Göksel Baba’nın İsteği 21-23
(Luka 13:25-27)
21“Bana, ‘Ya Rab, ya Rab’
diyen herkes göklerin hükümranlığına
girmeyecektir. Ama göklerdeki Babam’ın
isteğini uygulayan girecektir. 22O Gün niceleri bana, ‘Ya Rab, ya Rab’ diyecek, ‘Senin adına
peygamberlik etmedik mi? Adına cinleri
kovmadık mı? Adına bir sürü güçlü iş
yapmadık mı?’ 23İşte o zaman açıkça
bildireceğim onlara: ‘Ben sizi hiç tanımadım.
Benden ırağa gidin, yasayı hiçe sayanlar!’”
Evini Bilgece Kuran Anlayışlı
Kişi 24-27
(Luka 6:47-49)
24“Öyleyse, bu sözlerimi işitip uygulayan herkes konutunu
kaya üstüne kuran aklı başında insana
benzer. 25Yağmur boşandı, seller bastı, yeller esti, o konuta saldırdı.
Ama yıkılmadı. Çünkü temeli kaya üstüne
atılmıştı. 26Bu sözlerimi işitip de uygulamayan herkes konutunu kum üstünde kuran aklı kıt adama benzer. 27Yağmur boşandı, seller bastı, yeller esti. O konuta saldırdı.
Konut yıkıldı; hem de yıkımı korkunç
oldu.”
İsa’nın Yetkisi Topluluğu Şaşırtıyor
28, 29
28İsa bu sözleri sona erdirince
tüm topluluk O’nun öğrettiklerine şaşırıp
kaldı. 29Çünkü onlara kendi din yorumcuları gibi değil, ama yetki sahibi olarak öğretiyordu.
BELİRTİLER ÇOĞALIYOR,
TANRI HÜKÜMRANLIĞI YAYILIYOR
İsa Cüzamlıyı Paklıyor 1-4
(Markos 1:40-45; Luka 5:12-16)
İsa dağdan inince
O’nu büyük topluluklar izledi. 2Bir cüzamlı yaklaşıp, “Ya Rab,
istersen beni pak kılabilirsin” diyerek
O’nun ayaklarına kapandı. 3İsa elini uzatıp ona dokundu, “İstiyorum, pak kılınasın”
dedi. O anda adam cüzamından
paklandı. 4İsa, “Dikkat et, kimseye bir şey söylemeyesin”
dedi. “Ama git
kendini rahibe* göster, tanıklık için onlara
Musa’nın buyurduğu armağanı sun.”
İsa Uşağı Sağlığa Kavuşturuyor
5-13
(Luka 7:1-10)
5İsa Kafernahum’a girince, bir
yüzbaşı yaklaşıp O’na yalvarmaya koyuldu:
6“Ya Rab, uşağıma inme indi. Evde yatıyor, dayanılmaz acı çekiyor.” 7İsa, “Gelip onu sağlığa kavuşturacağım” diye
yanıtladı.
8Yüzbaşı, “Ya Rab, çatımın altına
girmene bile değmem ben” dedi. “Ama
bir tek söz söyle, uşağım iyi olur.
9Çünkü ben de buyruk altında bulunan bir insanım; buyruğuma bağlı askerler
var. Birine git derim gider, öbürüne
gel derim gelir. Uşağıma, şu işi gör
derim, görür.”
10İsa bunu duyunca şaştı. Ardı sıra
gelenlere, “Doğrusu
size derim ki, İsrail’de bile böylesi
imanı olan birine rastlamadım”
dedi. 11“İşte size bildiriyorum: ‘Doğudan ve batıdan’ birçokları
gelecek; İbrahim’le, İshak’la, Yakup’la
birlikte göklerin hükümranlığında şölene
oturacaklar. 12Hükümranlığın gerçek
çocukları ise dışarıdaki karanlığa atılacak.
Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”
13İsa yüzbaşıya döndü, “Git, iman ettiğin gibi olsun!” dedi. Uşak o anda iyileşti.
İsa Birçok Hastayı İyileştiriyor
14-17
(Markos 1:29-34; Luka 4:38-41)
14İsa, Petros’un evine gittiğinde onun kaynanasını ateşler içinde yatağa düşmüş
buldu. 15Eline dokununca kadının ateşi
düştü ve ayağa kalkıp O’na hizmet etti.
16Akşam olunca, cine tutulmuş birçok
kişiyi O’na getirdiler. Bir tek buyrukla
kötü ruhları kovdu, hastaların tümünü
sağlığa kavuşturdu. 17Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla
bildirilen şu söz yerine gelsin diye
oldu:
“Hastalıklarımızı O taşıdı,
Rahatsızlıklarımızı O yüklendi.”
Göksel Çağrının Önceliği 18-22
(Luka 9:57-60)
18İsa çevresinde yoğun bir topluluk
görünce, Galile Denizi’nin karşı kıyısına
geçilmesini buyurdu. 19Bir dinsel yorumcu O’na yaklaşıp, “Öğretmen!” dedi. “Nereye gidersen ardın
sıra geleceğim.” 20İsa onu yanıtladı: “Tilkilerin inleri var, gökyüzünde uçan kuşların da yuvaları..
Ama İnsanoğlu’nun*
başını yaslayacak bir yeri yoktur.”
21Öğrencilerden başka biri, “Ya
Rab!” dedi. “Bana izin ver, önce gidip
babamı gömeyim.” 22İsa, “Sen ardım sıra gel” dedi. “Ve bırak ölüler kendi ölülerini gömsün.”
İsa Fırtınayı Durduruyor 23-27
(Markos 4:35-41; Luka 8:22-25)
23İsa tekneye binince öğrencileri
de ardı sıra bindiler. 24Bir anda denizde ortalığı allak
bullak eden bir fırtına koptu. Öyle
ki, tekne dalgalarla kaplandı. İsa uyuyordu.
25Yanına varıp, “Ya Rab kurtar,
mahvoluyoruz!” diyerek O’nu uyandırdılar.
26İsa, “Niçin korkuyorsunuz, ey kıt inanlılar?”
dedi. Sonra ayağa kalktı. Rüzgârları
da denizi de payladı; ortalık sütliman
oldu.
27Adamlar şaşkına döndü. “Bu nasıl biridir ki, rüzgârlar da deniz de buyruğuna
uyuyor?” diyorlardı.
İsa Yetkiyle Cinleri Kovuyor 28-34
(Markos 5:1-20; Luka 8:26-39)
28İsa denizin karşı kıyısına, Gadariniler’in ülkesine vardığında
mezarlar arasından koşup gelen cine
tutulmuş iki adam kendisini karşıladı.
Aşırı oranda kudurgan olduklarından
hiç kimse o yoldan geçemiyordu. 29“Ya Tanrı Oğlu, bizden ne istiyorsun?” diye bağırdılar. “Bize vaktinden önce
işkence çektirmeye mi geldin buraya?”
30Kendilerinden epey ırakta yoğun
bir domuz sürüsü otlamaktaydı. 31Cinler İsa’ya, “Eğer bizi çıkaracaksan
domuz sürüsüne gönder” diye yalvardılar.
32O da, “Gidin” dedi. Cinler çıkıp domuzlara
girdiler. Birden tüm sürü uçurumdan
aşağı denize saldırıp sularda boğuldu.
33Güdücüler çil
yavrusu gibi dağıldı. Kente vararak
bütün olguları, cine tutulmuşlarla ilgili
olayları enikonu anlattılar. 34Bunun üzerine tüm kent İsa’yı
karşılamaya çıktı. O’nu görünce bölgelerinden
ayrılması için kendisine yalvardılar.
İsa Günahları Bağışlıyor, İnmeliyi
İyileştiriyor 1-8
(Markos 2:1-12; Luka 5:17-26)
İsa bir tekneye binip
Galile Denizi’nin karşı kıyısına geçti,
kendi kentine ulaştı. 2Yatakta yatan bir inmeliyi O’na
getirdiler. İsa onların imanını görünce
inmeliye, “Yüreklen,
oğul!” dedi. “Günahların
sana bağışlandı.” 3O anda dinsel yorumculardan bazıları aralarında, “Bu adam sövüyor!” diye mırıldandılar.
4İsa onların ne düşündüklerini
bilerek, “Yüreklerinizde
neden kötü düşüncelere yer veriyorsunuz?”
dedi. 5“Hangisi daha kolaydır?
‘Günahların sana bağışlandı’ demek mi,
yoksa ‘Kalk yürü’ demek mi? 6Öyleyse, İnsanoğlu’nun yeryüzünde günahları bağışlamaya
yetkili olduğunu bilmeniz gerekiyor.” Ardından İsa
inmeliye döndü, “Kalk,
yatağını al ve evine git” dedi.
7Adam kalkıp evine gitti. 8Topluluk olayı görünce korkuya kapıldı. İnsanlara böylesi yetki veren Tanrı’yı
yücelttiler*.
Matta’ya Yöneltilen Çağrı 9-13
(Markos 2:13-17; Luka 5:27-32)
9İsa bir yoldan geçerken, Matta
adında birinin gümrük yerinde oturduğunu
gördü. Ona, “Ardım
sıra gel” dedi. O da kalkıp İsa’nın
ardı sıra gitti. 10İsa, Matta’nın evinde sofrada oturmuşken, gümrük vergisi toplayanlarla günahlılardan
oluşan büyük bir topluluk gelip O’nunla
ve öğrencileriyle birlikte sofraya oturdu.
11Bunu gören Ferisiler İsa’nın öğrencilerine
sordu: “Öğretmeniniz niçin gümrük vergisi
toplayanlarla, günahlılarla birlikte
yemek yiyor?”
12İsa bunu duyunca onlara, “Sağlamlara değil, hastalara doktor gerekir” dedi. 13“Gidin de şunun anlamını öğrenin: ‘Ben kurban değil, acıma
isterim.’ Çünkü doğru kişileri değil,
günahlıları çağırmaya geldim.”
Oruç Sorunu Aydınlatılıyor 14-17
(Markos 2:18-22; Luka 5:33-39)
14Bunun üzerine Yahya’nın öğrencileri
İsa’ya yaklaşıp sordular: “Niçin Ferisiler’le
bizler oruç tutuyoruz da öğrencilerin
oruç tutmuyor?” 15İsa onları yanıtladı: “Güvey* kendileriyle birlikteyken yakınları yas tutar mı? Ama güveyin
onlardan alınacağı günler gelecek, o
zaman oruç tutacaklar.
16“Hiç kimse eski bir
giysiye yeni bir kumaş parçası yamamaz.
Çünkü yama giysiyi yırtıp parçalar ve
daha beter bir yırtık oluşur. 17Ne de yeni şarabı eski tulumlara koyarlar. Bunu yaparlarsa
tulumlar yırtılır, hem şarap telef olur
hem de tulumlar parçalanır. Bunun yerine
yeni şarabı yeni tulumlara koyarlar.
Böylece her ikisi de korunmuş olur.”
İmanla Sağlık Bulan Kadın, Ölümden
Diriltilen Kız 18-26
(Markos 5:21-43; Luka 8:40-56)
18İsa çevresindekilere bunları açıklarken,
sinagog başkanlarından biri O’na yaklaşıp
ayaklarına kapandı. “Kızım şimdi öldü”
diyerek yakındı, “Ama sen gel, elini
onun üstüne koy, yaşayacaktır.” 19İsa kalkıp öğrencileriyle birlikte onun ardı sıra gitti.
20Bu arada, on iki yıldan beri bedeninden
kan akan bir kadın geriden yaklaşıp
O’nun giysisinin saçak püskülüne eliyle
değdi. 21Çünkü yüreğinden, “Salt giysisine
değsem hastalığımdan kurtulacağım” diyordu.
22İsa geri dönüp onu görünce, “Yüreklen kızım” dedi. “İmanın
seni kurtardı.” O anda kadın
hastalığından kurtuldu.
23İsa sinagog başkanının evine varıp
ney çalanlarla gürültücü topluluğu görünce, 24“Çekilin!” dedi. “Çünkü kız ölmedi, uyuyor.” Ona alaylı
alaylı güldüler. 25Topluluk dışarı çıkarılınca İsa
içeri girdi. Kızı elinden tuttu, kız
ayağa kalktı.
26Bu haber tüm bölgeye
yayıldı.
Gözü Görmeyenlerin Dileği, İsa’nın
Yeteneği 27-31
27İsa oradan geçerken, gözleri görmeyen
iki kişi ardı sıra gelerek, “Bize acı,
ya Davut Oğlu!” diye bağırdı. 28İsa eve varınca gözü görmeyen adamlar O’nun yanına geldi. İsa onlara bir soru
sordu: “Bunu
yapma gücünde olduğuma inanıyor musunuz?”
Adamlar, “Evet, ya Rab” diye yanıtladı.
29Bunun üzerine İsa onların gözlerine
dokundu. “İmanınız
uyarınca sizlere sağlansın” dedi.
30Adamların gözleri açıldı. İsa
onları sıkı sıkı uyararak, “Dikkat
edin, bunu kimse bilmesin*”
dedi. 31Ama onlar dışarı koşup tüm bölgede
O’nun ününü yaymaya koyuldular.
Dostu Düşmanı Şaşırtan Güç 32-34
32Onlar ayrılınca, cine tutulmuş
bir dilsizi İsa’ya getirdiler. 33Cin dışarı çıkarılınca dilsiz
konuştu. Topluluk şaşkın şaşkın, “İsrail’de
böylesi hiç görülmemiştir” diyordu.
34Ne var ki Ferisiler, “Cinlerin
başkanı aracılığıyla cinleri çıkarıyor”
diyorlardı.
Toplumun Bunalımı Karşısında Duyulan
Acı 35-38
(Luka 10:2)
35İsa tüm kentleri ve kasabaları
dolaşarak onların sinagoglarında öğretiyor,
hükümranlığın Sevinç Getirici Haberi’ni
yayıyor, her tür hastalığı ve zayıflığı
sağlığa dönüştürüyordu. 36Toplulukları görünce onlara karşı yüreği acıyla doldu. Çünkü ‘çobanı olmayan
koyunlar gibi’ üzgün ve dağınıktılar.
37O zaman öğrencilerine, “Biçilecek ürün bol, ama işçiler
az” dedi. 38“Bu nedenle, ürünlerin
Rab’bine dua edin, ürününün biçilmesi
için işçiler göndersin.”
On İki Öğrencinin Seçilmesi 1-4
(Markos 3:13-19; Luka 6:12-16)
İsa on iki öğrencisini
yanına çağırıp onlara kötü ruhlar üzerinde
yetki verdi; kötü ruhları çıkarsınlar,
her tür hastalığı ve her çeşit zayıflığı
sağlığa dönüştürsünler diye.. 2On iki habercinin adları şunlardır:
Birincisi Petros diye de bilinen Simon.
Onun kardeşi Andreas. Zebedi’nin oğlu
Yakup’la kardeşi Yuhanna. 3Filippos ve Bartolomeos. Tomas
ve gümrük vergisi toplayan Matta. Alfeos’un
oğlu Yakup’la Taddeos. 4Partizan* Simon ve İsa’yı ele veren Yahuda
İşkariyot.
On İkiler Göreve Gönderiliyor
5-15
(Markos 6:6b-13; Luka 9:1-6)
5İsa on iki kişiyi şu sözlerle
gönderdi: “Tanrısızlara
gitmeyin, Samiriyeliler’in kentlerine de uğramayın. 6İsrail halkının yitik koyunlarına gidin. 7Yolda giderken, ‘Göklerin hükümranlığı yakındır’
diyerek Söz’ü yayın. 8Hastaları sağlığa kavuşturun,
ölüleri diriltin, cüzamlıları pak kılın,
cinleri çıkarın. Karşılık vermeden aldınız,
karşılık almadan verin. 9Kuşaklarınızın altına ne altın, ne gümüş, ne de bakır para
saklayın. 10Yolculuk için ne torba,
ne iki kat giysi, ne ayakkabı, ne de
sopa alın. Çünkü emekçi yiyeceğini hak
eder.
11“Herhangi bir kent ya
da kasabaya girdiğinizde, kimin saygıdeğer
olduğunu sorun ve ayrılıncaya dek o
yerde kalın. 12Eve girerken
oraya esenlik dileyin.
13“Eğer o ev saygıdeğer
ise esenliğiniz üzerine insin; saygıdeğer
değilse, esenliğiniz sizlere geri dönsün.
14Her kim sizleri kabul
etmez ve sözlerinize kulak asmazsa,
o evden ya da kentten çıkarken ayaklarınızın
altındaki tozu silkin. 15Doğrusu size derim ki, yargı gününde Sodom’la Gomorra* bölgesinin durumu o kentinkinden
daha elverişli olacaktır.”
Gelecek Saldırılar 16-25
(Markos 13:9-13; Luka 21:12-17)
16“İşte sizi koyunlar
gibi kurtların arasına gönderiyorum.
Bu nedenle, yılan gibi açıkgöz, güvercin
gibi aldatısız olun. 17İnsanlardan sakının.
Çünkü sizi kurullara teslim edecekler
ve sinagoglarında kamçılayacaklar. 18Bana bağlılığınız nedeniyle valilerin, kralların önüne sürükleneceksiniz.
Onlara ve tanrısızlara tanıklık edesiniz
diye..
19“Sizleri tutukladıklarında,
nasıl ya da ne söyleyeceğiz diye kaygılanmayın.
Çünkü ne konuşacağınız o saatte sizlere
açıklanacaktır. 20Çünkü konuşan siz değilsiniz, içinizde konuşan Babanız’ın
Ruhu’dur.
21“Kardeş kardeşi, baba
çocuğu ölümüne ele verecek; ‘çocuklar
ana babaya karşı ayaklanıp’ onları öldürtecek. 22Adıma bağlılık yüzünden
herkesin hıncına uğrayacaksınız. Ama
sonuna dek sabreden kurtulacaktır.
23“Size bir kentte saldırırlarsa
ötekine kaçın. Doğrusu size derim ki,
İnsanoğlu’nun gelişine dek İsrail kentlerinde
işiniz sona ermeyecektir. 24Öğrenci öğretmeninden üstün değildir. Ne de uşak efendisinden
üstündür. 25Öğrencinin öğretmeni,
uşağın da efendisi gibi olması uygundur.
Evin sahibine Beelzebul adını yakıştırdılarsa, ev halkını ne denli aşırı
dille aşağılayacaklar!”
Asıl Korkulacak Yetki 26-31
(Luka 12:2-7)
26“Onlardan korkmayın.
Çünkü açığa çıkarılmayacak üstü kapalı
bir olgu yoktur. Ne de öğrenilmeyecek
gizli kapaklı bir konu vardır. 27Sizlere karanlıkta söylediklerimi aydınlıkta bildirin, kulağınıza
fısıldananı damlardan yayın. 28Bedeni öldürebilen,
ama canı öldüremeyenlerden korkmayın.
Canı da bedeni de cehennemde mahvedebilenden
korkun.
29“İki serçe bir kuruşa
satılmaz mı? Öyleyken bir teki bile
Babanız’ın bilgisi olmadan yere düşmez.
30Size gelince, başınızdaki saçlar bile sayılıdır. 31Onun için, korkmayın. Bir sürü serçeden üstün
değer taşıyorsunuz.”
Mesih’i İnsanlar Önünde Kabul
Eden ve Yadsıyan 32-33
(Luka 12:8,9)
32“Bu durumda,
her kim beni insanların önünde açıkça
kabul ederse, ben de onu göklerdeki
Babam’ın önünde açıkça kabul edeceğim. 33Ama her kim beni insanların önünde yadsırsa, ben de onu
göklerdeki Babam’ın önünde yadsıyacağım.”
Mesih Nasıl Değerlendirilir? 34-39
(Luka 12:51-52; 14:21,27)
34“Yeryüzüne barış getirmeye
geldiğimi sanmayın. Barış değil, kılıç
getirmeye geldim. 35Çünkü ben ‘oğulla babasının, kızla anasının, gelinle kaynanasının’
arasını açmaya geldim. 36‘İnsanın düşmanları öz ev halkı olacaktır*.’
37“Babayı ya da anayı benden çok seven bana yaraşıklı olamaz.
Oğulu ya da kızı benden çok seven bana
yaraşıklı değildir. 38Haçını alıp* ardım sıra gelmeyen de bana yaraşıklı değildir.
39Canını bulan onu yitirecektir. Ama bana bağlılığı
yüzünden canını yitiren onu bulacaktır*.”
Mesih’e Hizmet Edeni İyi Karşılayanın
Ödülü 40-42
(Markos 9:41)
40“Sizleri kabul eden
beni kabul eder. Beni kabul eden de
beni göndereni kabul eder. 41Bir peygamberi peygamber olduğu için kabul eden, peygambere
yaraşan karşılığı alacaktır. Doğru kişiyi
doğru kişi olduğu için kabul eden, doğru
kişiye yaraşan karşılığı alacaktır. 42Her kim bu küçüklerden birine öğrencimdir diye bir bardak
soğuk su içirirse, doğrusu size derim
ki karşılığını hiç yitirmeyecektir.”
Yahya’nın Gönderdiği Ulaklar 1-19
(Luka 7:18-35)
İsa on iki öğrencisine
buyruk vermeyi sona erdirince onların
kentlerinde öğretmek ve Söz’ü yaymak
için oradan ayrıldı. 2Cezaevinde yatmakta olan Yahya,
Mesih’in yaptığı işleri duyarak öğrencilerini
O’na gönderdi 3ve öğrencileri aracılığıyla O’na
sordu: “Gelecek olan sen misin, yoksa
başka birisini mi gözlemeliyiz?” 4İsa onları yanıtladı: “Gidin işittiklerinizi gördüklerinizi
Yahya’ya bildirin. 5‘Gözü görmezler görüyor’,
kötürümler yürüyor, cüzamlılar pak kılınıyor,
sağırlar duyuyor, ölüler diriliyor ve
‘yoksullar Sevinç Getirici Haber’i duyuyor.’ 6Bana
ilişkin konularda çelişkiye düşmeyen
mutludur.”
7Onlar gidince İsa topluluğa Yahya’ya
ilişkin açıklamaya koyuldu: “Ne
görmek için çöle çıktınız? Rüzgârın
etkisiyle sallanan bir kamış mı?
8Yok bu değilse, ne görmeye çıktınız? Yumuşak giysilere bürünmüş
bir adam mı? Bakın, yumuşak giysilere
bürünenler kral saraylarında bulunur. 9Öyleyse ne görmeye çıktınız? Bir peygamber mi?
Evet, size derim ki peygamberden de
üstün olanı gördünüz. 10Kendisi için bildirilendir o:
“‘İşte,
önünden habercimi gönderiyorum.
Senin önünde yolunu hazırlayacak.’
11“Doğrusu size derim
ki, kadınlardan doğanlar arasında Vaftizci
Yahya’dan üstün olanı çıkmamıştır. Ama
göklerin hükümranlığında en küçük olan
ondan üstündür. 12Vaftizci Yahya’nın günlerinden bu yana, göklerin
hükümranlığı zorlanıyor ve zorlu olanlar
onu ele geçiriyor. 13Çünkü
tüm peygamberler ve ruhsal yasa, Yahya’ya
dek peygamberlik etti*. 14Eğer kabul etmek isterseniz, gelmesi beklenen İlyas odur*. 15Kulağı olan işitsin.
16“Bu kuşağı neye benzeteyim?
Çarşı yerlerinde oturup birbirine bağrışan
çocuklara benzerler:
17–Biz
size kaval çaldık;
ama siz
kalkıp oynamadınız!
–Biz de
ağıt çektik;
ama siz
dövünmediniz!
18“Çünkü Yahya geldi;
ne yiyor ne içiyor. ‘Onda cin var’ diyorlar. 19İnsanoğlu geldi; yiyor da içiyor da. ‘Bak bak, obur ve şaraba
düşkün biri!’ diyorlar, ‘Gümrük vergisi
toplayanların, günahlıların dostu.’
Ama bilgelik kendi eylemlerince doğrulandı.”
Sunuyu Geri Çeviren Kentler 20-24
(Luka 10:13-15)
20O zaman İsa güçlü
işlerinden birçoğunu yapmış olduğu kentleri
kınamaya başladı. Çünkü günahlarından
dönmediler: 21“Vay sana, ey Horazin!
Vay sana, ey Beytsayda! Çünkü sizlerde
yapılan güçlü işler Sur’da ve Sayda’da
yapılmış olsaydı, çoktan çul kuşanıp
külde oturarak günahlarından dönerlerdi. 22Ama size derim ki, yargı
gününde Sur’un ve Sayda’nın durumu sizinkinden
daha elverişli olacak. 23Ya sen, ey Kafernahum! ‘Göğe dek mi yüceltileceksin?
Hayır, ölüler ülkesine* indirileceksin.’ Çünkü sende yapılan güçlü işler
Sodom bölgesinde yapılmış olsaydı, bugüne
dek yerinde kalırdı o. 24Ama size derim ki, yargı gününde Sodom bölgesinin durumu
seninkinden daha elverişli olacak.”
Esenliğe Çağrılan Yorgunlar ve
Yüklüler 25-30
(Luka 10:21-22)
25O zaman İsa, “Şükürler sana, ey Baba!” diye
konuştu. “Göğün
ve yerin Rab’bi. Çünkü bunları bilginlerden
ve akıllılardan gizledin, ağzı süt kokanlara
açıkladın. 26Evet Baba! Çünkü senin katında kıvanç veren uygulama buydu. 27Her şey bana Babam tarafından verildi. Oğul’u
Baba’dan başka kimse bilmez. Baba’yı
da Oğul’dan başkası bilmez. Bir de,
Oğul’un kendisine Baba’yı açıklamak
istediği kişi Baba’yı bilir.
28“Ey bütün yorulanlar
ve yük altında yıprananlar! Bana gelin.
Sizleri dinlendiririm. 29Boyunduruğumu takının, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak
huylu ve engin yürekliyim. Böylece,
‘canlarınıza dinlenme bulacaksınız.’ 30Çünkü boyunduruğum kolaylıkla taşınır, yüküm de
ağırlık vermez.”
Tanrısal Saygı mı, Töresel Alışkı
mı? 1-8
(Markos 2:23-28; Luka 6:1-5)
O dönemde bir Şabat
günü*
İsa buğday tarlalarından geçiyordu.
Öğrencileri acıktıklarından, buğday
başaklarını kopararak taneleri yemeye
koyuldular. 2Bunu gören Ferisiler, “Bak” dediler,
“Öğrencilerin Şabat günü yasal olmayanı
yapıyor.” 3İsa onlara, “Davut’un ve yanındakilerin acıkınca ne
yaptıklarını okumadınız mı?”
dedi. 4“Nasıl Tanrı evine girip ‘kutsal sunu ekmeklerini’ hep birlikte
yediklerini. Oysa o ekmekten yemeye
ne Davut’un yetkisi vardı, ne de yanındakilerin.
Bu yetki salt rahiplerin değil miydi? 5Ayrıca ruhsal yasada okumadınız mı? Şabat günü
rahipler tapınakta Şabat’a ilişkin yasayı
bozarlar da suçlu sayılmazlar*.
6“Size derim ki, tapınaktan
daha üstün olan buradadır. 7‘Ben kurban değil, acıma isterim’ deyişinin ne anlam taşıdığını
bilmiş olsaydınız, suçsuzları suçlu
çıkarmazdınız. 8Çünkü İnsanoğlu Şabat gününün Rabbi’dir.”
İsa’nın Saptadığı ve Duyurduğu
Kural 9-14
(Markos 3:1-6; Luka 6:6-11)
9Oradan ayrılıp onların
sinagoguna gitti. 10İşte, orada eli kupkuru kesilmiş
bir adam bulunuyordu. İsa’yı suçlu çıkarmayı
kovalayarak O’na bir soru sordular:
“Şabat günü birini sağlığa kavuşturmak
yasal mıdır?” 11İsa yanıtladı: “İçinizden hanginizin bir koyunu olup
da Şabat günü çukura yuvarlanınca elini
uzatıp onu çıkarmaz? 12İnsan koyundan ne denli değerlidir! Demek ki, Şabat günü
iyilik yapmak da yasaldır.” 13Sonra adama, “Elini uzat” dedi. O da uzattı. El öbürü gibi sapasağlam
oldu. 14Ferisiler dışarı çıkıp İsa’yı
ortadan kaldırmak için birbirleriyle
danıştılar.
Tanrı’ca Beğenilen Hizmet 15-21
(Markos 3:7-12; Luka 6:17-19)
15İsa bunu bildiğinden oradan ayrıldı.
Büyük bir insan topluluğu da ardı sıra
gitti. İsa hepsini sağlığa kavuşturdu.
16Öte yandan kim olduğunu açıklamasınlar
diye onları öğütledi. 17Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla söylenen söz yerine gelsin diye oldu:
18“İşte seçtiğim
uşağım,
Sevdiğim,
canımın kendisinden hoşnut olduğu..
Ruhumu
O’nun üzerine koyacağım
Ve
O uluslara yargıyı bildirecek.
19Ne çekişecek, ne bağıracak, Ne de sesini sokaklarda duyan olacak.
20Ezilmiş bir kamışı bile kırmayacak O.
Tüten
fitili de söndürmeyecek;
Yargıyı
yengiye dönüştürünceye dek..
21Uluslar O’nun adına umut bağlayacak*.”
Tanrı’nın Ruhu Aracılığıyla Cinleri
Çıkarıyor 22-32
(Markos 3:20-30; Luka 11:14-23;
12:10)
22O sırada İsa’ya cine tutulmuş
birini getirdiler. Hem gözü görmüyor,
hem de kulağı duymuyordu. İsa onu sağlığa
kavuşturdu. Öyle ki, adam hem konuştu
hem de gördü. 23Tüm topluluk şaşkın şaşkın, “Yoksa bu Davut’un Oğlu mu?” diye soruyordu. 24Ne var ki, Ferisiler bunu duyduklarında, “Bu adam kendiliğinden cinleri çıkarmıyor”
dediler. “Olsa olsa, cinlerin başkanı
Beelzebul aracılığıyla onları çıkarıyordur.”
25İsa ne düşündüklerini bildiğinden
onlara, “Kendi
içinde ikiye bölünen her krallık yıkılır”
dedi. “Kendi
içinde ikiye bölünen bir kent ya da
ev ayakta duramaz. 26Ve eğer şeytan şeytanı dışarı atıyorsa, kendi içinde ikiye
bölünmüş duruma düşer. Onun krallığı
bundan böyle nasıl ayakta durabilir? 27Eğer ben Beelzebul aracılığıyla cinleri çıkarıyorsam,
oğullarınız kimin aracılığıyla çıkarıyorlar?
Bu yüzden onlar sizin yargıçlarınız
olacak. 28Ama Tanrı’nın Ruhu’yla
cinleri çıkarıyorsam demek ki, Tanrı
hükümranlığı sizlere gelmiştir.
29“Biri güçlü bir adamın evine girip onun malını nasıl elinden
alabilir? İlkin güçlü kişiyi bağlayıp
sonra evini yağma etmesi doğal değil
midir?
30“Benimle birlikte olmayan
bana karşıdır ve benimle birlikte devşirmeyen
dağıtır. 31Bu
nedenle size diyorum ki, her tür günah
ve sövgü insanlara bağışlanacaktır.
Ama Ruh’a karşı sövgü bağışlanmayacaktır. 32Her kim İnsanoğlu’na karşı bir söz söylerse, bağışlanacaktır.
Ama her kim Kutsal Ruh’a karşı bir söz
söylerse bağışlanmayacaktır. Ne şimdiki
ne de gelecek çağda.”
Yürekten Kaynaklanan Sözler 33-37
(Luka 6:43-45)
33“Ya ağacı sağlıklı yetiştirirsiniz,
ürünü de sağlıklı olur; ya da ağacı
çürük yetiştirirsiniz, ürünü de çürük
olur. Çünkü ağaç ürünüyle tanınır. 34Engerekler soyu! Kendiniz kötü kişilerken iyi sözler söyleyebilir
misiniz? Çünkü ağız yüreğin taşmasından
söz söyler. 35İyi insan içindeki iyi gömüden iyi olanları çıkarır.
Kötü insan da içindeki kötü gömüden
kötü olanları çıkarır.
36“Size diyorum ki, insanlar
söyledikleri her boş söz için yargı
gününde hesap verecekler. 37Öyle ki, sözlerin doğrultusunda suçsuz ve yine
sözlerin doğrultusunda suçlu çıkarılacaksın.”
Belirti Meraklıları 38-42
(Markos 8:11,12; Luka 11:29-32)
38Bunun üzerine dinsel yorumculardan
ve Ferisiler’den bazıları, “Öğretmen!”
dedi. “Elinden bir belirti görmek istiyoruz.”
39İsa şu karşılığı verdi: “Kötü ve tanrısaymaz bir kuşak belirti arar durur. Ama ona Yunus
peygamberin belirtisinden başka bir
belirti verilmeyecektir. 40Çünkü
‘Yunus o koca balığın karnında nasıl
üç gün üç gece kaldıysa,’ İnsanoğlu
da yerin bağrında üç gün üç gece kalacaktır. 41Nineveliler yargı günü bu kuşakla bir arada dikilecek ve
onu suçlu çıkaracaklar. Çünkü onlar
Yunus’un sözü yayması üzerine günahtan
döndüler. İşte, Yunus’tan üstün olan
burada. 42Güney’in kraliçesi yargı günü bu kuşakla bir arada dikilecek ve onu
suçlu çıkaracak. Çünkü Süleyman’ın bilgeliğini
duymak için dünyanın taa öbür ucundan
kalkıp geldi. İşte, Süleyman’dan üstün
olan burada.”
Kirli Ruh Geri Gelince 43-45
(Luka 11:24-26)
43“Kötü ruh insandan ayrılınca,
rahatlık bulmak için kurak yerlerde
dolaşır; ama aradığını bulamaz. 44Bunun üzerine, ‘Ayrıldığım konutuma döneceğim’
der. Sonra gelir, onu boş bulur: Temizlenmiş,
düzeltilmiş durumda. 45O zaman sağa sola koşup kendinden daha berbat
başka yedi ruh toplayıp getirir; hep
birlikte içeriye dalarak o yerde otururlar.
Bu kişinin sonraki durumu öncekinden
beter olur. Bu bozuk kuşağa da tıpkı
böyle olacak.”
İsa’nın Annesiyle Kardeşleri 46-50
(Markos 3:31-35; Luka 8:19-21)
46İsa toplulukla konuşmaktayken
annesiyle kardeşleri dışarıda bekliyor,
kendisiyle görüşmek istiyorlardı. [47Birisi O’na haber verdi: “Bak, annenle kardeşlerin dışarıda bekliyor, seninle
görüşmek istiyorlar.”] 48İsa, “Annem
kimdir, kardeşlerim kimdir?”
diyerek konuştu. 49Sonra elini öğrencilerine doğru uzatarak sözünü sürdürdü: “İşte annemle kardeşlerim. 50Çünkü göklerdeki Babam’ın isteğini kim uygularsa kardeşim,
kız kardeşim, annem odur.”
Ekinci Simgesi 1-9
(Markos 4:1-9; Luka 8:4-8)
Aynı gün İsa evden
çıkıp deniz kıyısında oturdu. 2Ama çok büyük bir topluluk çevresini
sarınca, O’nun bir kayığa geçip oturması
gerekli oldu. Tüm topluluk ise kıyıda
duruyordu. 3İsa simgesel öykülerle onlara
birçok konuyu anlatarak, “Bir
ekinci tohum ekmeye çıktı” dedi.
4“O ekerken tohumların
kimi yolun kenarına düştü, kuşlar inip
onları yedi. 5Başka tohumlar ise kayalıklara düştü. Orada bol
toprak olmadığından hemen filizlendi.
Çünkü toprağın derinliği yoktu. 6Güneş doğunca kavruldu, kökten yoksun olduğundan
kuruyup gitti. 7Başkaları
dikenlerin arasına düştü, dikenler gelişip
onları boğdu. 8Başkalarıysa verimli toprağa düştü ve ürün getirdi;
kimisi yüz, kimisi altmış, kimisi otuz
kat oldu.
9“Kulağı olan işitsin.”
Simgelerden Çıkan Anlam 10-17
(Markos 4:10-12; Luka 8:9,10)
10Öğrenciler İsa’ya
yaklaşıp, “Niçin onlara simgesel öykülerle
konuşuyorsun?” diye sordular. 11İsa yanıtladı: “Göklerin hükümranlığına ilişkin gizleri
bilebilmek sizlere sağlanmıştır, ama
onlara sağlanmamıştır. 12Çünkü az malı olana daha da çok verilecek, hem de artırılacak;
ama bir şeyi olmayandan elinde bulunan
bile kendisinden alınacak. 13Bu nedenle onlara simgesel
öyküler kullanarak konuşuyorum. Çünkü
görürken görmüyorlar, işitirken işitmiyorlar
ne de anlıyorlar. 14Böylece, Yeşaya’nın peygamberliği kendilerinde bütünleniyor:
“‘Çok dinleyeceksiniz ama bir şey anlamayacaksınız.
Çok göreceksiniz
ama bir şey kavramayacaksınız.
15Çünkü bu halkın yüreği yağ bağladı,
Kulakları iyi duymaz oldu.
Gözlerini
yumdular.
Gözleriyle
görmesinler,
Kulaklarıyla
duymasınlar,
Yürekleriyle
anlamasınlar diye;
Dönmesinler
de ben kendilerini iyi etmeyeyim diye.’
16“Ama ne mutlu sizin
gözlerinize, çünkü görüyorlar. Ve kulaklarınıza
çünkü işitiyorlar. 17Doğrusu size derim ki, nice peygamberler ve doğru
kişiler sizin gördüklerinizi görmeyi
özlediler ama görmediler. İşittiklerinizi
işitmeyi özlediler ama işitmediler.”
Ekinci Simgesinin Anlamı 18-23
(Markos 4:13-20; Luka 8:11-15)
18“Şimdi ekinciye ilişkin
simgesel öyküyü dinleyin: 19Hükümranlık Sözü’nü işitip de anlamayana kötü olan gelir, onun yüreğinde ekili olanı kapar. Yol kenarına
ekilen tohum işte budur. 20Kayalıklara ekilene gelince, Söz’ü işitir işitmez hemen
sevinçle ona sarılandır bu. 21Ama kökü olmadığından gelmesiyle geçip gitmesi bir olur.
Kutsal Söz konusunda acı ya da saldırıyla
karşılaşınca hemen kösteklenir.
22“Dikenler
arasına ekilene gelince, sözü işitendir
bu. Ne var ki, dünya kaygısı ve zenginliğin
aldatıcılığı sözü boğar; öyle ki, söz
verimsiz kalır. 23Verimli toprağa ekilene gelince, sözü hem duyan
hem de anlayandır o. Ürün veren de budur.
Belirli durumlarda yüz kat, bazı durumlarda
altmış kat, başka durumlardaysa otuz
kat..”
Delice Simgesi 24-30
24İsa onlara başka bir simgesel
öykü anlattı: “Göklerin
hükümranlığı tarlasına tohum eken bir
adama benzetilebilir. 25Gece vakti herkes uyumaktayken düşman geldi, buğdaylar arasına
delice ekti ve sıvışıp gitti. 26Uzun sürgünler büyüyüp ürün verince deliceler de arada sırıttı.
27“Çiftlik sahibinin uşakları
gelip, ‘Efendi’ dediler. ‘Tarlana iyi
tohum ekmedin mi sen? Bu deliceler de
nereden türedi?’ 28Adam, ‘Bu işi yapan bir düşmandır’ diye yanıtladı. Uşaklar
da kendisine bir öneride bulundular:
‘İster misin, gidip onları toplayalım?’ 29Ama o, ‘Sakın’ dedi.
‘Ola ki, deliceleri toplayalım derken
onlarla birlikte buğdayı da kökünden
sökesiniz. 30Bırakın, biçim vaktine
dek bir arada büyüsünler. Biçim vakti
biçicilere buyruk vereceğim. İlkin deliceleri
toplayın; yakmak için demet yapıp bağlayın,
buğdayı da ambarıma koyun diyeceğim.’”
Göklerin Hükümranlığı Neye Benzer?
31,32
(Markos 4:30-32; Luka 13:18,19)
31Onlara yine başka bir simgesel
öykü anlattı: “Göklerin
hükümranlığı bir hardal tohumuna benzer.
Adamın biri onu alıp tarlasına eker.
32Tüm tohumların en küçüğü olmasına karşın, gelişince bitkilerin
en büyüğü olur. Ağaçlaşır. Öyle ki,
‘göğün kuşları’ gelip ‘dallarına tünerler.’”
Mayaya İlişkin Simge 33
(Luka 13:20,21)
33Onlara başka bir simgesel öykü
anlattı: “Göklerin
hükümranlığı maya gibidir. Bir kadın
onu alıp üç ölçek unun içine koydu;
böylece tüm hamur mayalandı.”
Topluluğa Simgelerle Öğretiliyor
34,35
(Markos 4:33,34)
34Bunların tümünü İsa simgesel öyküler
kullanarak topluluğa anlattı. Simgesel
öykü kullanmadan onlara bir şey anlatmadı.
35Bu, peygamber aracılığıyla konuşulan
şu söz yerine gelsin diye oldu:
“Ağzımı
simgeler kullanarak açacağım.
Dünyanın
kuruluşundan bu yana kapalı kalmış gerçekleri
konuşacağım.”
Delice Simgesinin Anlamı 36-43
36İsa toplulukları saldıktan sonra
eve gitti. Öğrencileri yaklaşıp, “Tarlada
büyüyen deliceler simgesi konusunda
bizi aydınlat” dediler. 37O da yanıtladı: “İyi tohumu eken İnsanoğlu’dur. 38Tarla dünyadır. İyi tohum hükümranlığın oğullarıdır. Deliceler
de kötü olanın oğullarıdır. 39Bunları eken düşmana gelince, o iblistir. Biçim günü çağın
sonudur. Biçiciler de meleklerdir. 40Bu olayda deliceler nasıl toplanıp yakıldıysa, çağın sonunda
bunun tıpkısı olacak. 41İnsanoğlu meleklerini gönderecek. Hükümranlığından ‘ket
vuranlarla yasaya uymayanları’ toplayıp 42yanan ocağa atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.
43O vakit ‘doğru kişiler’
Babaları’nın hükümranlığında güneş gibi
‘parlayacak’.
“Kulağı
olan işitsin.”
Tarlada Saklı Gömü Simgesi 44
44“Göklerin hükümranlığı
tarlada saklı gömü gibidir. Bulan onu
gizleyiverir, sevincinden koşup varını
yoğunu satar ve o tarlayı satın alır.”
İnci Simgesi 45,46
45“Yine göklerin hükümranlığı
güzel inciler ardından koşan bir iş
adamı gibidir. 46Değeri yüksek bir inci bulunca koşup varını yoğunu satar,
onu satın alır.”
Balıkçı Ağı Simgesi 47-50
47“Yine göklerin hükümranlığı,
denize atılan ve her tür avı bir araya
toplayan balıkçı ağı gibidir. 48İyice dolduğunda onu kıyıya çekerler, oturup işe
yarayanları kaplara toplarlar, yaramayanları
ise dışarı atarlar. 49Çağın sonunda durum bu olacak. Melekler çıkıp
kötüleri doğrular arasından ayıracak 50ve yanan ocağa atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı
olacak.”
Eski ve Yeni Değerler 51,52
51İsa, “Bunların
tümünü anladınız mı?” diye sorunca,
“Evet” diye yanıtladılar. 52O da kendilerine belirtti: “Bu nedenle, göklerin hükümranlığı
konusunda eğitilmiş her dinsel yorumcu,
gömüsünden eski ve yeni değerleri* çıkaran bir ev sahibine benzer.”
İsa Nasıra’da Yadsınıyor 53-58
(Markos 6:1-6; Luka 4:16-30)
53İsa bu simgesel öyküleri anlattıktan
sonra oradan ayrıldı. 54Kendi kentine geldi, onlara
sinagoglarında öğretti. Onlar şaşırıp
kaldı. “Bu adam böylesi bir bilgeliği
ve bu denli eylemleri nereden sağlamış
olmalı ki?” diye soruşturuyorlardı,
55“Marangozun oğlu değil mi o? Annesinin adı Meryem değil
mi? Kardeşleri de Yakup, Yusuf, Simon,
Yahuda değil mi? 56Kız kardeşlerine gelince, hepsi de bizim aramızda yaşamıyor mu? Öyleyse bütün
bunları nereden sağlamış olabilir?”
57Böylece O’nun kişiliği konusunda takılıp kaldılar.
İsa onlara,
“Bir peygamber
öz kentinden ve evinden başka bir yerde
aşağı görülmez” dedi. 58İmansızlıkları yüzünden orada bol sayıda güçlü iş yapmadı.
DİKKATİ ÇEKEN BELİRTİLER, YADSINAN
HÜKÜMRAN
Vaftizci Yahya Öldürülüyor 1-12
(Markos 6:14-29; Luka 9:7-9)
Ülkenin dörtte birini yönetmekte olan Herodes*
bu dönemde İsa’nın ününü duydu 2ve buyruğundakilere, “Bu adam Vaftizci Yahya’nın taa kendisidir” dedi. “O
ölüler arasından dirilmiş olmalı. Bu
yüzden onun aracılığıyla böyle güçlü
eylemler yapılıyor.”
3Çünkü Herodes öz kardeşi Filippos’un
karısı Herodya yüzünden Yahya’yı tutuklayıp
bağlamış, cezaevine tıkmıştı.
4Çünkü Yahya ona, “Yengenle yaşaman doğru değil” demekteydi*.
5Herodes Yahya’yı öldürmek amacını
güdüyordu. Ne var ki, topluluktan korkuyordu.
Çünkü Yahya’yı peygamber olarak tanıyorlardı.
6Herodes’in doğum günü kutlanıyordu.
Herodya’nın kızı herkesin önünde dans
etti. Herodes bunu öylesi beğendi ki,
7ant içerek her ne dilerse kendisine
vereceğini vurguladı. 8Annesi tarafından kışkırtılan kız, “Şuracıkta, bir tepside bana Vaftizci Yahya’nın
başını veresin” dedi.
9Kral üzüntüyle çalkalandı. Ne
var ki, andına ve çağrılılara karşı
duyduğu sorumluluk yüzünden dileğin
uygulanması için buyruk verdi. 10Adamlarını gönderip cezaevinde
Yahya’nın başını uçurttu. 11Yahya’nın kesik başı bir tepside
getirilip kıza verildi. O da kesik başı
annesine götürdü. 12Yahya’nın öğrencileri gelip ölüyü aldılar ve gömdüler. Ardından da gidip İsa’ya
bilgi ilettiler.
İsa Beş Bin Kişiyi Doyuruyor 13-21
(Markos 6:30-44; Luka 9:10-17;
Yuhanna 6:1-14)
13İsa bu olayı duyunca bir tekneyle
tek başına ıssız bir yere gitti. Topluluk
bunu öğrenince kentlerden yayan giderek
O’nu izledi. 14İsa kıyıya çıkar çıkmaz büyük
bir toplulukla karşılaştı. Onlara karşı
yüreği acıyla doldu; hasta olanları
sağlığa kavuşturdu. 15Akşam olunca öğrencileri kendisine
yaklaşıp, “Burası ıssız bir yer” dediler,
“Vakit de oldukça ilerledi. Artık topluluğu
sal; kasabalara gitsinler, kendilerine
azık satın alsınlar.”
16İsa, “Buradan
gitmeleri gerekli değil” diye
yanıtladı. “Siz
onlara yiyecek verin!” 17Öğrenciler, “Burada beş ekmekle iki balıktan başka hiçbir şeyimiz yok ki”
dediler.
18İsa, “Onları
buraya bana getirin” dedi. 19Tüm topluluğa çayıra oturmalarını
buyurdu. Beş ekmekle iki balığı eline
aldı. Gözlerini göğe kaldırıp onları
kutsadı. Ekmekleri parçalayıp böldü
öğrencilere verdi, öğrenciler de topluluğa.
20Herkes doyasıya yedi. Artakalan
parçalardan on iki küfe dolusu topladılar.
21Yiyenler yaklaşık beş bin erkekti; kadınlarla çocuklar da ayrı.
İsa Su Üstünde Yürüyor 22-33
(Markos 6:45-52; Yuhanna 6:16-21)
22Hemen olayın ardından İsa toplulukları
salarken, öğrencileri tekneye bindirip
kendisinden önce karşı yakaya gönderdi.
23Toplulukları gönderdikten sonra
tek başına dağa, dua etmeye çıktı. Gece
bastırdığında yapayalnızdı orada. 24Bu sırada tekne kıyıdan yüzlerce metre uzaklaşmıştı. Dalgaların saldırısı
altında bocalıyordu; çünkü rüzgâr ters
yönden esmekteydi. 25Sabah üçle altı arası İsa denizde yürüyerek onlara yaklaştı. 26Öğrenciler O’nun denizde yürüdüğüne tanık olunca yürekleri kalktı, “Bu bir
görüntüdür” diyerek korkudan avaz avaz
bağırdılar. 27İsa o anda
onlarla konuştu. “Yüreklenin” dedi.
“Benim, korkmayın.”
28Petros O’nu yanıtladı: “Ya Rab,
eğer gerçekten sen isen bana buyruk
ver, suların üstünden yürüyerek sana
geleyim.” 29O da, “Gel” dedi. Petros tekneden
indi; suların üstünden yürüyerek İsa’ya
doğru geldi. 30Ne var ki, esen rüzgârı görünce ürktü ve sulara gömülmeye başladı. “Ya Rab,
beni kurtar!” diye avaz avaz bağırdı.
31İsa hemen elini uzatıp Petros’u
tuttu. “Ey kıt
imanlı adam” dedi. “Neden kuşku duydun?” 32Onlar tekneye binince rüzgâr dindi. 33Teknedekiler İsa’ya tapındı. “Gerçekten Tanrı’nın Oğlu’sun sen*” diyorlardı.
İsa Genesaret’te Hastaları İyi
Ediyor 34-36
(Markos 6:53-56)
34Denizi aşıp Genesaret’te karaya ulaştılar.
35Oralılar İsa’yı tanıyınca yöreye
haber salıp tüm hastaları kendisine
getirdiler. 36Salt giysisinin saçak püskülüne dokunabilmek için kendisine yalvarıyorlardı.
Dokunanların tümü hastalıktan kurtuldu.
Ataların Töresi Karşısında Tanrı’nın
Yasası 1-9
(Markos 7:1-13)
Bunun üzerine Yeruşalim’den
Ferisiler’le dinsel yorumcular İsa’ya
gelip, 2“Öğrencilerin
neden ataların töresini çiğniyor?” diye
sordular. “Çünkü yemek yemeden önce
ellerini yıkamıyorlar*.”
3İsa onları yanıtladı: “Ya siz, neden kendi törenize uymak için Tanrı’nın buyruğunu
çiğniyorsunuz? 4Bakın Tanrı ne buyurmuştur:
“‘Babana
ve annene saygı göster.
Babaya ve
anneye karşı kötü konuşan,
Ölümle cezalandırılsın.’
5“Oysa sizin dediğiniz
şudur: ‘Her kim babasına ya da annesine,
benden sana sağlanacak yarar gerçekte
Tanrı’ya adanmış Armağan’dır’ derse, 6‘onun babasını ya da annesini’ saymaya zorunluluğu yoktur.’
Böylece töremize uyalım derken Tanrı
Sözü’nü ortadan kaldırdınız. 7Ey ikiyüzlüler, Yeşaya sizlere ilişkin şu sözlerle tam yerinde
peygamberlik etmişti:
8“Bu halk beni dudaklarıyla
sayar,
Ama yürekleri
benden uzaktadır.
9Bana boş
yere tapınıyorlar,
Öğreti olarak insansal yönergeler öğretiyorlar.’”
İnsanı Kirleten Davranışlar 10-20
(Markos 7:14-23)
10İsa topluluğu yanına çağırıp,
“İşitin ve anlayın” dedi. 11“Ağıza giren nesne insanı kirletmez. Tersine, ağızdan çıkan
şeydir insanı kirleten.”
12Bunun üzerine öğrenciler yaklaşıp,
“Biliyor musun?” dediler. “Bu sözü işiten
Ferisiler gocundular.” 13İsa yanıtladı: “Göksel Babam’ın dikmediği her fidan
kökünden sökülecektir. 14Bırakın onları. Körlerin gözü görmez yöneticileridir onlar.
Eğer kör körü yöneltirse ikisi birden
çukura yuvarlanır.”
15Petros O’ndan dilekte bulundu:
“Bu simgesel deyişi bizlere açıkla.”
16İsa yanıtladı: “Şu ana dek siz de mi anlamıyorsunuz? 17Anlamıyor musunuz ki, ağıza giren her şey mideye iner, oradan
da geçip dışarı çıkar. 18Oysa ağızdan çıkan şeyler
yürekten kaynaklanır. İşte bunlardır
insanı kirleten. 19Çünkü kötü tasarılar yürekten kaynaklanır: Adam
öldürme, evlilik dışı cinsel bağlantı,
rasgele cinsel ilişki, hırsızlık, yalan
tanıklık, sövüp sayma.. 20İnsanı kirleten şeyler
işte bunlardır. Yıkanmamış ellerle yemek
yemek ise insanı kirletmez.”
Kenanlı Kadının Çarpıcı İmanı
21-28
(Markos 7:24-30)
21İsa oradan ayrılıp Sur ve Sayda
bölgesine çekildi. 22Bu dolaylarda yaşayan Kenanlı* bir kadın yaklaşıp yüksek sesle dileğini açıkladı:
“Bana acı, ya Rab, Davut Oğlu! Kızımı
cin tuttu, onu yıpratıyor.” 23İsa kadını yanıtlamadı. Öğrencileri yanına gelmiş diretiyorlardı: “Şu kadını
başından sav, ardımızdan bağırıp duruyor.”
24İsa, “Ben
salt İsrail evinin kaybolmuş koyunlarına
gönderildim” diye yanıt verdi. 25Ama kadın yaklaşıp O’nun ayaklarına kapandı. “Ya Rab, bana yardım et” diye
yalvarıyordu.
26İsa, “Çocukların
ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru
değildir” dedi. 27Kadın, “Evet, ya Rab” diye dileğini
sürdürdü: “Köpekler bile sahiplerinin
sofrasından yere düşen kırıntıları yerler*.”
28Bunun üzerine İsa, “Ey kadın, sendeki iman ne büyük!” dedi. “İstediğin gibi olsun.” O anda kadının kızı iyi oldu.
İsa Sayısız İnsanı Sağlığa Kavuşturuyor
29-31
29İsa o bölgeden ayrılıp Galile
Denizi’nin kıyılarını geçtikten sonra
bir dağa çıktı, orada oturdu. 30Büyük topluluklar O’na geldi.
Beraberlerinde kötürümleri, gözü görmezleri,
eli ayağı tutmayanları, sağırları ve
başka birçok hastayı getirip İsa’nın
ayakları önüne bıraktılar. O da onları
sağlığa kavuşturdu. 31Öyle ki, topluluk dilsizlerin
konuştuğuna, eli ayağı tutmayanların
sağlamlaştığına, kötürümlerin yürüdüğüne
tanık olarak şaşakaldı ve İsrail’in
Tanrı’sını yüceltti.
İsa Dört Bin Kişiyi Doyuruyor
32-39
(Markos 8:1-10)
32İsa öğrencilerini yanına çağırıp,
“Topluluk için
içim parçalanıyor” dedi. “İşte
üç gündür yanımdalar ve yiyecek bir
şeyleri yok. Onları aç acına salıvermek
istemiyorum. Olmaya ki, yolda giderken
düşüp bayılsınlar.” 33Öğrenciler, “Şu çöl yerde koca
topluluğu doyuracak bunca ekmeği nereden
sağlayalım?” dediler. 34İsa onlara, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu.
“Yedi” dediler. “Birkaç tane de küçük
balık var.”
35İsa topluluğa yere oturmalarını
buyurdu. 36Yedi ekmekle birkaç balığı aldı,
teşekkür yükselttikten sonra parçalayıp
öğrencilere verdi, öğrenciler de topluluğa.
37Herkes doyasıya yedi. Artakalan
parçalardan da yedi sepet dolusu topladılar.
38Yiyenler dört bin erkekti. Kadınlarla çocuklar da ayrı.
39İsa topluluğu gönderdikten sonra
tekneye binip Magadan yöresine gitti.
Belirti Meraklıları 1-4
(Markos 8:11-13; Luka 12:54-56)
İsa’yı denemek için
yanına yaklaşan Ferisiler’le Sadukiler kendilerine
gökten bir belirti göstermesini istediler.
2İsa şu karşılığı verdi: “[Gün kararırken, ‘Hava güzel
olacak, çünkü gökyüzü kızıl’ dersiniz.
3Sabah vakti, ‘Hava bugün bozuk olacak, çünkü gökyüzü kızıl
ve yoğun bulutlu’ dersiniz. Gökyüzünün
görünüşünü ayırt etmesini biliyorsunuz,
ama zamanlara ilişkin belirtileri ayırt
edemiyorsunuz.] 4Kötü ve tanrısaymaz bir kuşak belirti arar durur. Ama ona
Yunus’un belirtisinden başka bir belirti
verilmeyecek*.” Onları bırakıp gitti.
Ferisiler’in ve Sadukiler’in Mayası
5-12
(Markos 8:14-21)
5Öğrenciler denizin karşı kıyısına
vardıklarında yanlarına ekmek almayı
unutmuşlardı. 6İsa onlara,
“Gözünüzü açın” dedi. “Ferisiler’le
Sadukiler’in mayasından sakının.” 7Öğrencileri
aralarında tartışıyorlardı: “Ekmek almadığımızdan
böyle diyor.”
8İsa ne konuştuklarını biliyordu.
“Ey kıt inanlılar!”
dedi. “Ekmeğimiz yok diye aranızda niçin tartışıyorsunuz? 9Beş bin kişiyi doyuran beş ekmeği düşünmüyor musunuz? Bunu
anımsamıyor musunuz? Hem de kaç küfe
dolusu topladığınızı? 10Ya dört bin kişiyi doyuran yedi ekmeği? Hem de
kaç sepet dolusu topladığınızı? 11Sizlere ekmekle ilgili söz etmediğimi nasıl olur da anlamazsınız?
Ferisiler’le Sadukiler’in mayasından
sakının.”
12Bunun üzerine, ekmek mayasından
sakının demediğini, ama Ferisiler’le
Sadukiler’in öğretisinden sakınmaları
için kendilerini uyardığını anladılar.
Petros’un İsa’ya İlişkin Bildirisi
13-20
(Markos 8:27-30; Luka 9:18-21)
13İsa Filippi Kayseriyesi yöresine gidince
öğrencilerine bir soru yöneltti: “İnsanlar
İnsanoğlu’nun kim olduğunu söylüyorlar?”
14Öğrenciler, “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimi Yeremya, kimi de peygamberlerden
biridir yolunda söz ediyor” diye konuştular.
15İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben kimim?” 16Simon Petros, “Sen Mesih’sin, diri olan Tanrı’nın Oğlu’sun” dedi. 17İsa bu sözü, “Mutlusun ey Yunus oğlu Simon”
diyerek onayladı. “Çünkü
bunu sana esinleyen insansal bir kaynak
değil, göklerdeki Babam’dır. 18Ben de sana bildiriyorum, sen Petros’sun* ve bu kaya üstüne kilisemi* kuracağım. Ölüler ülkesinin güçleri onu alt edemeyecek. 19Göklerin hükümranlığının anahtarlarını sana vereceğim; yeryüzünde
her ne bağlarsan, göklerde bağlanmış
olacak ve yeryüzünde her ne çözersen,
göklerde çözülmüş olacak.”
20Bunun üzerine kendisinin Mesih
olduğunu hiç kimseye söylememeleri için
öğrencileri öğütledi.
İsa Ölümünü ve Dirilişini Açıklıyor
21-28
(Markos 8:31-9:1; Luka 9:22-27)
21Bundan sonra İsa öğrencilerine
Yeruşalim’e gitmesinin, İhtiyarlar,
başrahipler ve dinsel yorumcular elinde
ağır işkence çekmesinin, öldürülmesinin
ve üçüncü gün dirilmesinin gerekli olduğunu
öğretmeye başladı. 22Petros O’nu bir yana çekip payladı: “Tanrı seni korusun, ya Rab. Bu hiçbir
vakit olmamalı sana!”
23İsa Petros’a dönüp, “Geriye çekil, ey şeytan!” dedi. “Sen bana ket vuran birisin. Çünkü Tanrı’ya ilişkin olanları
değil, insanlara ilişkin olanları düşünmektesin.”
24Bundan sonra öğrencilerine döndü: “Ardım sıra gelmek
isteyen kendini yadsısın, haçını taşıyarak
ardım sıra gelsin. 25Çünkü canını kurtarmak isteyen onu yitirecektir. Ama bana
bağlılık nedeniyle her kim canını yitirirse
onu bulacaktır. 26İnsan tüm dünyayı kazanıp da canını zarara uğratırsa
ne yararı olur? Ya da, insan canına
karşılık ne ödeyebilir?
27“Çünkü İnsanoğlu Babası’nın
yüceliğinde melekleriyle gelecek ve
o zaman ‘herkese yaptığı işe yaraşan
karşılığı verecek.’ 28Doğrusu size derim ki,
burada duranlar arasında, İnsanoğlu’nun
hükümranlığında gelişini görmeden önce
ölümü tatmayacak kişiler vardır*.”
İsa’nın Görünüşü Değişiyor 1-13
(Markos 9:2-13; Luka 9:28-36)
Aradan altı gün geçtikten
sonra İsa Petros’u, Yakup’la kardeşi
Yuhanna’yı yanına aldı, onları yalnız
olarak yüksek bir dağa yöneltti. 2Onların gözleri önünde görünüşü
değişti, yüzü güneş gibi parladı. Giysileri
de ışık benzeri ak oldu. 3Ansızın Musa’yla İlyas* göründü onlara. İsa’yla
görüşüyorlardı. 4Petros İsa’ya, “Ya Rab” dedi.
“Burada bulunmamız ne iyi! İstersen,
bu yerde üç çadır kurayım: Biri sana,
biri Musa’ya, biri de İlyas’a.”
5O daha söylemekteyken, parlak
bir bulut onlara gölge saldı. Buluttan
gelen bir ses konuşmaktaydı:
“Sevgili
Oğlum budur;
O’ndan
hoşnutum. O’nu dinleyin.”
6Öğrenciler bunu duyduklarında
yüzüstü yere kapandılar, aşırı korkuya
kapıldılar. 7İsa yaklaşıp onlara dokundu. “Ayağa kalkın, korkmayın”
dedi. 8Öğrenciler başlarını kaldırdıklarında
İsa’dan başkasını görmediler.
9Dağdan inerlerken İsa onlara buyruk
verdi: “İnsanoğlu
ölüler arasından dirilinceye dek bu
görmeyi hiç
kimseye anlatmayın*.” 10Öğrenciler kendisine bir soru
sordular: “Dinsel yorumcular acaba neden
‘ilkin İlyas’ın gelmesi gerektir’ diyorlar?”
11İsa, “Evet”
dedi. “İlkin
‘İlyas gelir’ ve her şeyi ‘düzene koyar.’
12Gerçi İlyas gelmiş bulunuyor. Ama size derim ki,
onu tanımadılar. Tersine, ona gönüllerinin
dilediğini yaptılar*. Tıpkı bunun gibi, İnsanoğlu’nun da onların elinden çekeceği
var.”
13Bunun üzerine, öğrenciler kendilerine
Vaftizci Yahya’dan söz ettiğini anladılar.
İsa Cine Tutulmuş Çocuğu İyi Ediyor
14-21
(Markos 9:14-29; Luka 9:37-43a)
14Topluluğun yanına döndüklerinde
bir adam İsa’ya yaklaşıp önünde diz
çöktü ve yalvardı: 15“Ya Rab, oğluma acı. Sarası var, şiddetli nöbetler geçiriyor. Sık sık ateşe
suya düşüyor. 16Onu öğrencilerine getirdim, ama
sağlığa kavuşturmayı başaramadılar.” 17İsa, “Ey imansız ve sapmış kuşak!” dedi. “Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Daha ne kadar sizlere katlanacağım?
Onu buraya bana getirin.” 18İsa cini payladı, cin çocuktan çıktı. Hemen o saatte çocuk sağlığa kavuştu.
19Bunun üzerine, öğrenciler İsa’ya
özel olarak yaklaşıp sordular: “Biz
niçin cini çıkaramadık?” 20İsa, “İmanınız kıt olduğundan” diye yanıtladı.
“Doğrusu size
derim ki, hardal tohumu kadar imanınız
olsa şu dağa, ‘Buradan git öteye çekil’
deseniz o çekilecektir. Sizlere olanaksız
sayılan hiçbir şey kalmayacaktır.” 21
İsa Ölümünü ve Dirilişini Açıklıyor
22-23
(Markos 9:30-32; Luka 9:43b-45)
22Öğrencilerle birlikte Galile’deyken
İsa onlara, “İnsanoğlu
insanların eline teslim edilecek“
dedi.
23“O’nu öldürecekler, ama üçüncü gün dirilecek.”
Öğrenciler
üzüntü içinde kaldı, sarsıldı.
Tapınak Vergisinin Mucizeyle Ödenmesi
24-27
24Kafernahum’a vardıklarında tapınağın
bakımı için vergi toplayanlar Petros’a
yaklaşıp, “Sizin öğretmeniniz tapınağa
vergi ödemez mi?” diye sordular. 25O da, “Elbette öder” dedi. Petros
eve dönünce İsa ondan önce sözü açıp,
“Ey Simon, ne
düşünürsün?” diye sordu. “Yeryüzünün
kralları vergi ve gümrük parasını kimden
toplarlar? Kendi oğullarından mı, yoksa
yabancılardan mı?“ 26Petros, “Yabancılardan” deyince İsa ona, “Demek oluyor
ki oğullar serbesttir” dedi.
27“Ama onlara ket vurmamak için denize gidip oltayı at. Oltaya
takılan ilk balığı çek. Ağzını açınca
gümüş bir para bulacaksın. Onu alıp
vergiyi öde. Hem benim, hem de senin
için.”
En Üstün Kimdir? 1-5
(Markos 9:33-37; Luka 9:46-48)
Tam o sırada öğrenciler
İsa’ya yaklaşıp sordular: “Göklerin
hükümranlığında en üstün kimdir?” 2O da küçük bir çocuk çağırdı, onu ortalarında durdurup,
3“Doğrusu size derim ki” dedi, “Durumunuzu değiştirip küçük çocuklar gibi olmazsanız hiçbir
koşulla göklerin hükümranlığına giremezsiniz.
4Bu nedenle şu çocuk gibi kendisini alçaltan birey göklerin
hükümranlığında en üstün olandır. 5Her kim benim adıma böyle bir çocuğu kabul ederse beni kabul
eder.”
Suça Sürükleme Eylemi 6-9
(Matta 5:29,30; Markos 9:42-48;
Luka 17:1,2)
6“Ama bana iman eden
şu küçüklerden birini kim suç işlemeye
sürüklerse boynuna iri bir değirmen
taşı asılıp derin denizde boğulması
kendisi için daha iyidir. 7Suça sürükleme eylemleri yüzünden vay dünyanın
başına geleceklere! Suça sürükleme eylemlerinin
olması zorunludur. Ama suça sürükleme
eylemine yol açacak insanın vay başına
geleceklere!
8“Eğer elin ya da ayağın
seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu
kes ve kendinden at. Yaşama kolsuz ya
da ayaksız girmen, iki el iki ayak sahibi
olarak sonsuz ateşe atılmandan daha
iyidir. 9Eğer gözün
seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu
çıkar ve kendinden at. Yaşama tek gözle
girmen, iki göz taşıyarak cehennem ateşine
atılmandan daha iyidir.”
Yitik Koyun Simgesi 10-14
(Luka 15:3-7)
10“Şu küçüklerden birini
aşağı görmemeye dikkat edin. Size belirtiyorum;
çünkü onların melekleri göksel Babam’ın
yüzüne göklerde arasız bakarlar. 11
12“Ne düşünüyorsunuz?
Bir adamın yüz koyunu olur da bunlardan
biri yoldan saparsa, doksan dokuzunu
tepelerde bırakıp yoldan sapanı aramaya
çıkmaz mı? 13Doğrusu size derim ki, onu bulunca duyacağı sevinç
yoldan ayrılmayan doksan dokuz koyun
için duyduğu sevinçten kat kat üstündür. 14Bunun gibi, göksel Babanız’ın katında şu küçüklerden
birinin bile yitirilmesi istenmez.”
Günah İşleyen Kardeş 15-20
(Luka 17:3)
15“Eğer kardeşin sana
karşı günah işlerse hemen git, aranızda
kendisini eleştir. Dediğine kulak verirse
kardeşini kazandın. 16Yok eğer kulak asmazsa, yanına bir ya da iki kişi al; öyle
ki, ‘iki ya da üç tanık ağzından her
söz saptansın.’ 17Onlara da aldırış etmezse, durumu kilise topluluğuna
bildir. Ama kilise topluluğunu da saymazsa,
senin için o tanrısız ve gümrük vergisi
toplayan biri gibi olsun.
18“Doğrusu size derim
ki yeryüzünde her ne bağlarsanız, gökte
bağlanmış olandır. Yeryüzünde her ne
çözerseniz, gökte çözülmüş olandır. 19Doğrusu size yine derim ki, aranızdan iki kişi yeryüzünde
dileyecekleri herhangi bir şeyde görüş
birliğine varırsa, göksel Babam tarafından
bu onlara verilecektir. 20Çünkü her nerede iki ya da üç kişi benim adıma bir araya
gelirse, ben orada onların ortasındayım.”
Bağışlamasını Bilmeyen Uşak Simgesi
21-35
21Bunun üzerine Petros yaklaşıp
İsa’ya, “Ya Rab” dedi. “Kardeşim bana
karşı kaç kez günah işlerse onu bağışlamalıyım?
Yedi keze dek mi?”
22İsa onu yanıtladı: “Sana yedi keze dek demiyorum, yetmiş kez yediye dek diyorum. 23Bu
ilişkide göklerin hükümranlığı krallık
eden bir adama benzetilebilir. 24Adam uşaklarıyla hesaplaşmak istedi. Hesaplaşmaya
koyulduğunda ona borcu milyonları* bulan biri getirildi. 25Ödeyebilecek güçte olmadığından efendisi kendisinin, karısının,
çocuklarının ve tüm varlığının satışa
çıkarılarak borcun ödenmesi için buyruk
verdi. 26Uşak onun ayaklarına
kapanarak yalvardı: ‘Ah ne olur katlan
bana; sana tüm borcumu ödeyeceğim.’ 27Efendisinin yüreği ona karşı acıyla doldu ve onu
serbest bıraktı, borcunu da bağışladı.
28“Uşak dışarı çıkar çıkmaz
tıpkı kendisi gibi başka bir uşak buldu.
Adamın ona yüz dinar borcu vardı. Yakasına yapışıp boğazını sıktı. ‘Bana
şu borcunu ödesene’ diyordu. 29Kendisi gibi uşak olan adam yere kapanıp ona yalvardı:
‘Ah ne olur katlan bana, sana ödeyeceğim.’ 30Ama o uyuşmak eğiliminde değildi. Gitti, borcunu
ödeyinceye dek adamı cezaevine attırdı.
31“Arkadaşları olanları
görünce üzüntüyle çalkalandılar. Efendilerine
varıp tüm durumu anlattılar. 32Bunun üzerine efendisi uşağı yanına çağırdı. ‘Ey
kötü uşak!’ dedi. ‘Sen bana yalvarınca
o borcun tümünü sana bağışladım. 33Ben sana nasıl acıdımsa, senin de kendin gibi
uşak olana acıman gerekmez miydi?’ 34Efendi öfkelenip uşağı işkencecilere verdi; kendisine tüm
borcunu ödeyinceye dek..
35“Siz hepiniz de kardeşinizi
gönülden bağışlamazsanız, göksel Babam
sizlere öyle davranacak.”
Boşanma Sorunu 1-12
(Markos 10:1-12; Luka 16:18)
İsa bu sözleri sona
erdirince Galile’den ayrıldı, Ürdün
Irmağı’nın karşı yakasında Yahudiye
bölgesine geçti. 2Büyük topluluklar O’nun ardı sıra
gitti. İsa orada onları sağlığa kavuşturdu.
3Kendisine yaklaşan bazı Ferisiler O’nu sözle tuzağa düşürmeye çalışarak, “Kişinin
herhangi bir nedenle karısını boşaması
yasal mıdır?” diye sordular. 4İsa yanıtladı: “Başlangıçta ‘Yaratan onları erkek ve dişi olarak yarattı’
diye hiç okumadınız mı siz?” 5Sonra ekledi:
“‘Bu
nedenle, insan babayı ve anneyi bırakıp
karısına bağlanacak,
İkisi bir
tek beden olacak.’
6“Öyle ki, bundan böyle
iki ayrı kişi değil ama bir bedendirler.
Onun için, Tanrı’nın birleştirdiğini
insan ayırmasın.”
7Ferisiler sordu: “Öyleyse
Musa neden, ‘erkek kadına boşanma kâğıdı
verip onu salıversin’ yolunda buyruk
verdi?” 8İsa, “Siz
katı yürekli olduğunuz için Musa eşlerinizi
boşamanıza izin verdi“ dedi.
“Ne var ki,
başlangıçta durum bu değildi.
9Size diyorum ki, her kim cinsel uygunsuzluk olmadan karısını
boşayıp başkasıyla evlenirse cinsel
yolsuzluk işler.”
10Öğrencileri, “Erkeğin eşiyle ilişkisi
böyle olacaksa hiç evlenmemek yeğdir”
dediler. 11İsa, “Herkes
bu sözü yüreğine sığdıramaz”
diye yanıtladı, “Sadece
kendilerine bu yetki verilenlerdir onlar.
12Çünkü kimileri daha doğuştan evlenme yeterliğini taşımaz.
Kimileri de insanlar tarafından evlenemeyecek
duruma getirilir. Kimileri ise göklerin hükümranlığı için kendilerini
evlenmekten beri tutarlar. Bunu yüreğine
sığdırabilen sığdırsın.”
İsa Küçük Çocukları Kutlu Kılıyor
13-15
(Markos 10:13-16; Luka 18:15-17)
13Bunun üzerine, ellerini üstlerine
koyup dua etsin diye, İsa’nın yanına
küçük çocuklar getirildi. Ama öğrenciler
getirenleri payladı. 14İsa, “Çocukları
bırakın, bana gelsinler” dedi.
“Onlara engel
olmayın. Çünkü göklerin hükümranlığı
böylelerinindir.” 15Ellerini onların üstüne koyduktan sonra oradan ayrıldı.
Sonsuz Yaşam Arayan Varlıklı Genç
16-30
(Markos 10:17-31; Luka 18:18-30)
16İsa’ya yaklaşan biri, “Ey Öğretmen”
dedi. “Sonsuz yaşamı sağlamak için ne
iyilik yapmalıyım?” 17O da, “Bana niçin iyilik üzerine sorarsın?”
dedi. “Yalnız
bir tek iyi vardır. Eğer yaşama giriş
sağlamak istiyorsan buyrukları tut.”
18Delikanlı, “Hangilerini?” diye sordu. İsa onu yanıtladı:
‘Adam öldürmeyeceksin,
Evlilik
dışı cinsel bağlantıya girmeyeceksin.
Çalmayacaksın,
Yalan yere
tanıklık etmeyeceksin,
19Babana ve
annene saygı göstereceksin,
İnsan kardeşini kendin gibi seveceksin.’
20Delikanlı, “Bunların
tümünü tuttum” dedi. “Geride kaldığım
sorun nedir?” 21İsa, “Eğer yetkin olmak istiyorsan, git varını yoğunu
sat, yoksullara dağıt” diye yanıtladı.
“Böylelikle
göklerde varlığın olacak. Sonra da ardım
sıra gel.” 22Delikanlı bu sözü duyunca yüreği üzüntüyle çalkalanarak ayrıldı. Çünkü malı
mülkü pek çoktu.
23İsa öğrencilerine, “Doğrusu size derim ki” dedi,
“Zengin kişi
göklerin hükümranlığına güçlükle girecektir.
24Yine size derim ki,
devenin iğne deliğinden geçmesi zengin
kişinin Tanrı’nın hükümranlığına girmesinden
daha kolaydır.” 25Bu sözleri duyan öğrencileri çok şaştılar. “Öyleyse kim kurtulabilir?” diye
sordular. 26İsa onların gözlerinin içine bakarak,
“İnsanların
görüşüyle bu olanaksızdır” dedi.
“Ama Tanrı önünde
her şey olanaklıdır.”
27Petros, “İşte, biz her şeyi bırakıp
ardın sıra geldik” dedi. “Bizim durumumuz
ne olacak?” 28İsa, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Ardım sıra gelen sizler de yeniden kurulacak düzende, İnsanoğlu
yüceliğinin tahtında oturunca O’nunla
birlikte on iki tahta oturup İsrail’in
on iki soyunu yargılayacaksınız.
29Bir de benim adım yüzünden
evlerini, kardeşlerini, kız kardeşlerini,
babasını, annesini, çocuklarını, ya
da tarlalarını bırakmış olan herkes
bunları kat kat alacak. Bunun yanı sıra
da sonsuz yaşamı miras alacak.
30“Öte yandan, ilk sıradaki
niceler son sırada kalacak ve son sıradakiler
ilk sıraya geçecek.”
Bağda Çalışmaya Çağrılanlar 1-16
“Göklerin
hükümranlığı sabahın erken saatinde
bağına işçi aramaya çıkan bir çiftlik
sahibine benzer. 2İşçilerle gündeliği
bir dinara anlaşıp onları bağına gönderdi. 3Saat dokuz sularında yine çıktı, çarşıda işsiz güçsüz dikilen
başkalarını gördü. 4Onlara da aynı şeyi
söyledi: ‘Haydi siz de bağa gidin, gündeliğiniz
için her ne gerekiyorsa ödeyeceğim.’
Onlar da yola koyuldu.
5“Yeniden, saat on ikiyle
on beş sularında çıkıp aynı şeyi yaptı. 6Saat on yedi sularında çıkınca, orada dikilen başkalarını
buldu ve onlara, ‘Neden bütün gün boyunca
burada işsiz güçsüz duruyorsunuz?’ diye
sordu. 7‘Kendisine çünkü bizlerle
sözleşen olmadı’ dediler. Çiftlik sahibi,
‘Haydi siz de bağa gidin’ dedi.
8“Akşam olunca bağ sahibi
çiftliği yönetene buyruk verdi: ‘İşçileri
çağır. Sonuncusundan başlayarak ilkine
varıncaya dek onlara emeklerinin karşılığını
öde.’ 9Saat on yedi sularında iş tutanların her biri birer dinar
aldı. 10Sıra ilk başta işe koyulanlara
geldi. Bunlar daha çok para alacaklarını
sandılar. Ama onlar da birer dinar aldı. 11Gündelikleri ödenince
çiftlik sahibine karşı söylenmeye başladılar: 12‘Bu sonuncular bir saatlik iş gördü, ama sen onları tüm
günün kavurucu sıcağını taşıyan bizlerle
eşit tutuyorsun.’ 13Çiftlik sahibi adamlardan birine, ‘Dinle arkadaş!’
dedi. ‘Ben senin hakkını çiğnemiyorum.
Benimle bir dinara sözleşmedin mi? 14Payına düşeni al ve evine git. Şu son gelene de sana ödediğimi
ödemek istiyorum. 15Kendimin olanı dilediğim
gibi kullanmaya yetkim yok mu? Yoksa
benim eliaçıklığıma kötü gözle mi bakıyorsun?’ 16Böylece, son sırada olanlar ilk sıraya geçecek, ilk sırada
olanlar da son sırada kalacak.”
İsa Ölümünü ve Dirilişini Üçüncü
Kez Belirtiyor 17-19
(Markos 10:32-34; Luka 18:31-34)
17İsa Yeruşalim’e çıkarken* on iki öğrenciyi bir yana çekti ve yolda onlara, 18“Bakın” dedi. “Yeruşalim’e
çıkıyoruz. İnsanoğlu başrahiplerin ve
dinsel yorumcuların eline verilecek.
Kendisini ölümle yargılayacaklar.
19Sonra da alay etmek, kamçılamak ve çarmıha çakmak için O’nu
ulusların eline teslim edecekler. Üçüncü
gündeyse O dirilecek*.”
Kayırıcılık Özleyen Anneye Öğüt
20-28
(Markos 10:35-45)
20Bunun üzerine, Zebedi oğullarının
annesi çocuklarıyla birlikte İsa’ya
yaklaşıp tapındı ve O’ndan bir dilekte
bulundu. 21İsa ona, “Ne istiyorsun?” diye sordu. Kadın, “Hükümranlığında
şu iki oğlumdan biri sağında öteki de
solunda otursun diye buyruk ver” dedi.
22İsa onu yanıtladı: “Ne dilediğinizi bilmiyorsunuz.
İçeceğim bardaktan içebilir misiniz
siz?” Onlar, “İçebiliriz” dediler. 23İsa, “Bardağımdan gerçekten içeceksiniz” dedi.
“Ne var ki,
sağımda ve solumda oturabilme yetkisini
vermek bana düşen iş değildir. Bu ancak
Babam tarafından kendilerine sağlananlaradır.”
24On öğrenci bunları işitince iki
kardeşe öfkelendi. 25İsa onları yanına çağırıp, “Bilirsiniz ki, ulusların başındakiler onlara egemen kesilir
ve üsttekiler tüm yetkilerini onlara
uygular” dedi. 26“Sizin aranızda durum böyle olmayacak. Tam tersine, aranızda
en üstün olmak isteyen, sizlere hizmet
etmekle yükümlüdür. 27Aranızda her kim ön sırada olmak istiyorsa, sizlere
uşak olmakla yükümlüdür. 28Nasıl ki İnsanoğlu da
kendisine hizmet edilsin diye gelmedi.
Tam tersine, hizmet etmeye ve canını
pek çok kişi yararına kurtulmalık olarak
vermeye geldi.”
İsa Görmez İki Kişiyi Görüme Kavuşturuyor
29-34
29Onlar Yeriha kentinden ayrılırken
büyük bir topluluk İsa’nın ardı sıra
gitti. 30Yol kenarında oturan gözleri görmez iki kişi, İsa’nın oradan geçtiğini duyunca
yüksek sesle, “Bize acı ya Rab, Davut
Oğlu!” diye bağırdılar. 31Topluluk bağırmayı kessinler diye onları payladı. Ama onlar seslerini daha
da yükselterek yine, “Bize acı ya Rab,
Davut Oğlu!” diye bağırdılar.
32İsa duraklayıp onları çağırdı.
“Size ne yapmamı istiyorsunuz?” diye sordu. 33“Ya Rab gözlerimiz açılsın” diye yanıtladılar. 34İsa’nın yüreği acıyla doldu. Onların gözlerine dokundu. O anda gördüler ve
O’nun ardı sıra gittiler.
Yeruşalim’e Görkemli Giriş 1-11
(Markos 11:1-11; Luka 19:28-40;
Yuhanna 12:12-19)
Yeruşalim’e yaklaştıklarında,
Zeytinlik Dağı’nda Beytfaci denen yere
ulaştılar. İsa iki öğrenci gönderdi.
2Onlara, “Karşınızdaki köye gidin” dedi. “Hemen orada bağlı duran bir eşekle yanında bir sıpa bulacaksınız.
Onları çözüp bana getirin. 3Eğer biri size bir söz söyleyecek olursa, ‘Bunlar Rab için
gereklidir’ deyin. ‘Hiç gecikmeden onları
geri gönderecek.’”
4Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen
şu söz yerine gelsin diye oldu:
5“Sion kızına söyleyin:
İşte Hükümranın
sana geliyor.
Yumuşak
huylulukla,
Bir eşeğin
sırtında,
Eşeğin
yavrusu bir sıpa sırtında.”
6Öğrenciler gidip İsa’nın kendilerine
verdiği buyruğu gerektiği gibi uyguladı.
7Eşekle yavrusunu getirdiler, üstlerine giysilerini koydular. İsa bindi. 8Topluluğun büyük çoğunluğu giysilerini yola serdi. Bazıları da ağaçlardan
dallar kesip yola serdiler. 9İsa’nın önünden gerisinden yürüyen
topluluklar yüksek sesle bağrışıyordu:
“Osanna! Davut Oğluna.
Rab’bin
adıyla gelen kutludur.
En yücelerde
Osanna!”
10İsa, Yeruşalim’e girince tüm kent
sarsıldı. Kentte herkes aynı soruyu
soruyordu: “Kimdir bu?” 11Topluluklar da yanıtlıyordu: “Bu, peygamber*
İsa’dır. Galile’nin Nasıra kentinden.”
İsa Tapınağı Arıtıyor 12-17
(Markos 11:15-19; Luka 19:45-48;
Yuhanna 2:13-22)
12İsa tapınağa girdi ve tapınakta alışverişle uğraşan herkesi dışarı attı. Para
değiştirenlerin masalarını, güvercin
satıcılarının koltuklarını altüst etti.
13Onlara, “Kutsal Kitap’ta yazılmıştır” dedi:
“‘Evime dua evi denecektir.
Ama siz onu eşkıya yatağı yaptınız.’”
14Tapınakta O’na gözü görmezlerle
kötürümler geldi. İsa onları sağlığa
kavuşturdu. 15Ne var ki, başrahiplerle dinsel yorumcular yaptığı görkemli işleri ve tapınakta,
“Osanna! Davut Oğlu’na” diyerek bağrışan
çocukları görünce öfkelenerek 16kendisine sordular: “Bunların
dediğini duyuyor musun?” İsa, “Kuşkusuz!”
diye karşılık verdi. “Siz
şu sözü hiç okumadınız mı?”
‘Yavruların
ve emziktekilerin ağzından övgü hazırladın.’”
17Onları bırakıp kentten ayrıldı. Beytanya’ya gitti, orada
konakladı.
Yargılanan İncir Ağacı 18-22
(Markos 11:12-14, 20-24)
18İsa ertesi sabah kente dönerken acıktı.
19Yol üzerinde bir incir ağacı görünce
ona yaklaştı. Ama onda yapraktan başka
bir şey bulmadı. Bu nedenle ağaca, “Bundan
böyle sende hiçbir vakit ürün olarak
bir şey yetişmesin” dedi. İncir
ağacı hemen kurudu. 20Öğrenciler olayı görünce şaşakaldılar. “Nasıl oldu da incir ağacı bir an içinde
kuruyuverdi?” diye sordular. 21İsa onları yanıtladı: “Doğrusu size derim ki, eğer
imanınız olursa ve kuşkuya düşmezseniz
yapacaklarınız salt incir ağacına uygulananla
kalmayacak. Şu dağa buyruk verip, ‘Yerinden
kalk, denize atıl’ deseniz bu bile olacaktır.
22İman ederek dua edince,
dilediğiniz her şeyi alacaksınız.”
İsa’nın Yetkisine İlişkin Soru
23-27
(Markos 11:27-33; Luka 20:1-8)
23İsa tapınağa girmiş öğretiyordu
ki, halkın başrahipleri ve İhtiyarları
yaklaşıp sordular: “Bu işleri hangi
yetkiye dayanarak yapıyorsun? Bu yetkiyi
sana veren kim?”
24İsa, “Ben
de size bir soru sorayım” diye
yanıtladı, “Eğer
sorumu yanıtlarsanız, ben de size bu
işleri hangi yetkiyle yaptığımı söyleyeceğim.
25Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi? Tanrı’dan
mı, yoksa insanlardan mı?”
Onlar aralarında
tartışmaya koyuldu: “Eğer ‘Tanrı’dandır’
dersek, O bize, ‘Öyleyse neden ona inanmadınız?’
diye soracak. 26Yok eğer, ‘İnsanlardandır’ dersek, topluluktan korkumuz var. Çünkü herkes
Yahya’yı peygamber olarak tutuyor.”
27İsa’yı yanıtlayarak, “Bilmiyoruz”
dediler.
İsa, “Öyleyse,
ben de size bu işleri hangi yetkiye
dayanarak yaptığımı söylemeyeceğim”
dedi.
İki Oğul Simgesi 28-32
28“Şu olay sizlere neyi
düşündürüyor? Bir adamın iki oğlu vardı.
Adam birincisine, ‘Oğul, git bugün bağda
çalış’ diye buyurdu. 29O da, ‘Çalışmaya isteğim yok’ dedi. Ama sonradan pişmanlık
duyarak gitti. 30Adam öteki oğluna da
aynı buyruğu verdi. Bu oğul, ‘Olur,
giderim’ dediyse de gitmedi. 31İkisinden hangisi babasının isteğini yerine getirmiş
oldu?” Onlar, “Birincisi” diye
karşılık verdi.
İsa, “Doğrusu
size derim ki” dedi, “Gümrük vergisi toplayanlarla genel kadınlar Tanrı hükümranlığına
sizlerden önce girer. 32Çünkü Yahya size doğruluk
kapsamında geldi ama inanmadınız. Oysa
gümrük vergisi toplayanlarla genel kadınlar
ona inandı. Sizlere gelince, bunu görmenize
karşın sonradan pişmanlık duyup ona
inanmayı yeğlemediniz.”
Bağ Kiralayanlara İlişkin Simgesel
Öykü 33-46
(Markos 12:1-12; Luka 20:9-19)
İsa sözünü
sürdürdü:
33“Başka bir simgesel
öyküye kulak verin: Çiftlik sahibi bir
adam ‘asma dikti, bağın çevresine çit
çekti, burada bir cendere kazdı. Bir
de kule kurdu.’ Burayı bağcılara kiralayıp
başka bir ülkeye gitti.
34“Bağ bozumu yaklaşınca,
payına düşen ürünü toplamaları için
uşaklarını kiracılara gönderdi. 35Bağı kiralayanlar uşakları yakaladıkları gibi
birini tartakladılar, ötekinin canına
kıydılar, bir başkasını da taşa tuttular. 36Adamcağız yeniden, bu kez ilkinden daha çok sayıda
uşak gönderdi. Onlara karşı yine aynı
tepkiyle davrandılar. 37Sonunda oğluma saygı gösterirler düşüncesiyle
onlara oğlunu gönderdi. 38Gelgelelim kiracılar
oğlunu görünce, ‘İşte malları miras
alacak kişi burada’ diye aralarında
söyleştiler, ‘Haydi şunu öldürelim de
mirasına konalım.’ 39Böylece onu yaka paça bağdan dışarı sürükleyip öldürdüler.
40“Şimdi, bağ sahibi dönünce
bu kiracılara ne yapacak?”
41Onlar, “Bu bayağı insanları kırıp
geçecek, bağı da bağ bozumunda kendisine
ürünü verecek olan başka bağcılara kiralayacak”
dediler. 42İsa, “Siz
Kutsal Yazılar’da deneni hiç okumadınız
mı?” dedi:
“‘Yapıcıların
kaldırıp attığı Taş
İşte bu,
baş köşeye konulan Taş oldu.
Rab’ten
sağlandı bu.
Gözlerimiz
önünde ne görkem!”
43“Bu nedenle, size derim
ki, Tanrı’nın hükümranlığı sizlerden
alınacak ve ona yaraşan ürünleri yetiştiren
topluma verilecek. [44O Taş’a çarpıp düşen paramparça olacak. Taş da kimin üstüne
düşerse onu ezip toz edecek.]” 45Başrahiplerle Ferisiler O’nun simgesel öykülerini duyunca kendilerinden söz
ettiğini anladılar*.
46İsa’yı tutuklamak istedilerse de topluluklardan korktular. Çünkü O’nu peygamber
olarak tutuyorlardı.
Düğün Şöleni Simgesi 1-14
(Luka 14:15-24)
sa yeniden topluluklara
simgesel öykülerle konuştu: 2“Göklerin hükümranlığı oğlu için düğün şöleni düzenleyen
bir krala benzer. 3Kral çağrılıları düğün
şölenine toplamak için uşaklarını gönderdi.
Ama onlar gelmek istemedi. 4Yeniden başka uşaklar gönderdi: ‘Çağrılılara bildirin’
dedi. ‘Bakın yemeği hazırladım. Sığırlarla
özel olarak beslediğim danalar boğazlandı.
Her şey sizi bekliyor; buyurun düğün
şölenine.’
5“Ama onlar çağrıyı hiç
umursamadan çekip işlerine doğruldu.
Kimi tarlasına kimisi de ticaret uğraşlarına. 6Geri kalanlar ise adamın uşaklarını yakalayıp
aşağıladı, sonra da canlarına kıydı. 7Kral çok öfkelendi. Askerlerini gönderip ellerini kana bulayan
bu insanları yok etti, kentlerini de
yaktı.
8“Yeniden uşaklarına
buyruk verdi: ‘Düğün şöleni hazırdır.
Ne yazık ki, çağrılanlar yaraşıklı değildi. 9Şimdi kalkın yol kavşaklarına gidin, bulduğunuz
herkesi düğün şölenine çağırın.’ 10Uşaklar yollara dökülerek kimi buldularsa topladı: Kötüleri
de iyileri de. Düğün evi konuklarla
doldu.
11“Kral konuklarla tanış
olmaya geldiğinde düğün giysisi kuşanmamış
birisini gördü. 12Ona, ‘Dostum!’ dedi. ‘Düğün giysin olmadan buraya nasıl
geldin sen?’ Adam söyleyecek söz bulamadı. 13Bunun üzerine kral, hizmet görücülere buyurdu: ‘Ellerini
ayaklarını bağlayın, onu dışarıya karanlığa
atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı
olacak.’
14“Çünkü çağrılanlar çok,
ama seçilenler azdır.”
Kayser’e Vergi Ödemeli mi? 15-22
(Markos 12:13-17; Luka 20:20-26)
15Bunun üzerine Ferisiler çekilip
danışmaya koyuldu. İsa’yı kendi sözüyle
tuzağa düşürmek için düzen kurdular.
16Kendilerine bağlı öğrencilerle birlikte Herodesçiler’i* O’na salarak, “Ey Öğretmen!” dediler. “Senin gerçek
olduğunu, Tanrı yolunu da gerçekten
öğrettiğini biliyoruz. Hiç kimseden
de çekindiğin yok. Çünkü kayırıcılık
yapan biri değilsin. 17Açıkla bize, görüşün ne? Kayser’e* vergi ödemek
yasal mı, yoksa değil mi?” 18İsa onların kurnazlığını bildiğinden,
“Ey ikiyüzlüler!”
dedi. “Niçin beni denemeye kalkışıyorsunuz? 19Bana bu vergi parasını gösterin*.”
Kendisine
parayı getirdiler. 20İsa sordu: “Şu gördüğünüz yüz ve yazı kimindir?” 21“Kayser’in” dediler. Bunun üzerine İsa, “Öyleyse”
dedi, “Kayser’e ilişkin şeyleri
Kayser’e, Tanrı’ya ilişkin olanları
da Tanrı’ya verin.” 22Bunu duyunca şaşakaldılar ve İsa’yı bırakıp gittiler.
Ölülerin Dirilmesi Sorunu 23-33
(Markos 12:18-27; Luka 20:27-40)
23Aynı gün bazı Sadukiler –ölülerin
dirilişi diye bir şey yoktur yolunda
konuşanlar– yaklaşıp İsa’ya bir soru
sordu: 24“Ey Öğretmen, Musa demiştir ki,
‘Bir adam çocuğu olmadan ölürse, kardeşi
dul kalan kadınla evlenmeli; böylelikle
kendi kardeşine soy yetiştirmeli.’ 25Tanıdığımız yedi kardeş vardı. Birincisi evlendi ve öldü. Soy yetiştirmediğinden
karısını kardeşine bıraktı. 26Aynı durumda ikincisi, üçüncüsü,
yedinciye varıncaya dek tümü öldü. 27En sonunda kadın da öldü. 28Şimdi, ölüler dirildiğinde yedi
erkekten hangisinin karısı olacak bu
kadın? Öyle ya, hepsinin de eşi oldu
o.”
29İsa yanıtladı: “Kutsal Yazılar’ı ve Tanrı’nın gücünü bilmediğinizden yanılıyorsunuz. 30Çünkü ölüler dirildiklerinde ne evlenirler, ne de everilirler;
tam tersine, gökteki melekler gibidir
onlar. 31Kaldı ki, ölülerin dirilişine ilişkin Tanrı’nın sizlere
belirttiği sözü okumadınız mı? 32‘Ben İbrahim’in, İshak’ın
ve Yakup’un Tanrı’sıyım.’ Tanrı ölülerin
değil tam tersine, dirilerin Tanrı’sıdır.”
33Topluluk bunları duyunca O’nun
öğretişi karşısında şaşırıp kaldı.
En Önemli Buyruk 34-40
(Markos 12:28-34; Luka 10:25-28)
34Ferisiler O’nun Sadukiler’i susturduğunu
duyunca bir araya geldiler. 35İçlerinden biri –yasa yorumcusu– O’nu deneyerek
sordu: 36“Ey Öğretmen! Ruhsal yasada en
önemli buyruk hangisidir?” 37İsa yanıtladı:
“‘Tanrın
Rab’bi tüm yüreğinle,
Tüm canınla,
tüm anlayışınla seveceksin.’
38“En önemli olan ve başta gelen buyruk budur.
39“İkincisi de bununla eşit değerdedir: ‘İnsan kardeşini kendin
gibi seveceksin.’
40“Tüm ruhsal yasa ve peygamberlerin öğretisi bu iki buyruğa
dayanır.”
Mesih’le İlgili Somut Soru 41-46
(Markos 12:35-37; Luka 20:41-44)
41Ferisiler bir arada toplu dururken
İsa onlara bir soru sordu: 42“Mesih’e ilişkin düşünceniz
nedir? O kimin oğludur?” Onlar, “Davut’un”
dediler. 43İsa, “Öyleyse”
dedi, “Nasıl
olur da Ruh’tan esinlenen Davut O’na
Rab diye seslenerek şöyle konuşuyor?
44“‘Rab Rabbim’e,
«Düşmanlarını
ayaklarının
altına basamak
yapıncaya dek sağımda otur» dedi.’
45Eğer Davut O’na Rab diyorsa, O nasıl Davut’un oğlu olabilir?”
46Hiç kimse O’na
bir şey diyemedi, ne de o günden sonra
biri çıkıp O’na başka bir soru sorma
ataklığını gösterebildi.
SON YARGILAMAYA İLİŞKİN BİLDİRİLER,
UYARILAR
Dinsel Yorumculara ve Ferisiler’e
Yöneltilen Yargı 1-12
(Markos 12:38,39; Luka 11:43-46;
20:45-47)
Bunun üzerine İsa
topluluğa ve öğrencilere dönerek şunu
söyledi: 2“Dinsel yorumcularla Ferisiler Musa’nın yetkisiyle öğretinin
verildiği koltukta otururlar. 3Sizlere her söylediklerini yapın ve tutun. Ama onların yaptıklarını
yapmayın. Çünkü öğüt verirler, öte yandan
da onu kendileri yapmazlar. 4Ağır yükler bağlayıp insanların sırtına yüklerler.
Ama kendileri bunları kaldırmak için
parmaklarını bile kıpırdatmazlar. 5İşlerinin tümünü insanlara gösteriş olsun diye
yaparlar. Dinsel yazı taşıyan bağları* genişletirler, giysilerinin saçak püsküllerini* büyütürler. 6Şölenlerin baş köşelerine özenirler, sinagogların da baş
koltuklarına. 7Çarşıda, meydanda saygıyla selamlanmaktan ve insanlar
tarafından Rabbi diye çağrılmaktan çok kıvanç duyarlar.
8“Ama sizler Rabbi diye
çağrılmayın. Çünkü Öğretmeniniz tektir,
hepiniz de kardeşsiniz. 9Yeryüzünde hiç kimseye baba demeyin. Çünkü göksel
Babanız tektir. 10Size yönetici demelerine de izin vermeyin. Çünkü
yöneticiniz birdir: Mesih. 11Aranızda en üstün tutulan kişi size hizmet etmekle yükümlüdür. 12Çünkü kendini yükselten alçaltılacak, kendini
alçaltansa yükseltilecektir.”
İsa İkiyüzlülüğü Kınıyor 13-28
(Markos 12:40; Luka 11:39-42,44,52;
20:45-47)
13“Vay sizlere dinsel
yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler!
Çünkü göklerin hükümranlığını insanların
yüzüne kapatıyorsunuz. Kendiniz girmiyorsunuz,
girmek isteyenleri de bırakmıyorsunuz. 14
15“Vay sizlere dinsel
yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler!
Çünkü denizde karada dolaşarak tek kişiyi
olsun yolunuza çekmek için didiniyorsunuz.
Bunu sağlayınca da onu kendinizden iki
kat cehennem çocuğu durumuna düşürüyorsunuz.
16“Vay sizlere
kör yöneticiler! Tapınak üzerine ant
içmenin önemi yok, ama tapınaktaki altın
üzerine ant içen sorumludur diye yorum
yürütenler. 17Kör akılsızlar! Hangisi üstündür? Altın mı, yoksa
altını kutsal kılan tapınak mı? 18Yine diyorsunuz ki, sunak üzerine ant içmenin önemi yok,
ama oradaki armağan üzerine ant içen
sorumludur. 19Ne körsünüz! Hangisi üstündür? Sunu mu, yoksa sunuyu kutsal
kılan sunak mı? 20Çünkü sunak üzerine
ant içen, onun ve ondaki her şeyin üzerine
ant içer. 21Bunun gibi, tapınak üzerine ant içen de onun ve
ondaki Kişi’nin üzerine ant içmiş olur. 22Göğe ant içen ise Tanrı tahtına ve onun üstünde oturana
ant içer.
23“Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler!
Çünkü nanenin, anasonun, kimyonun ondalığını
ödersiniz*. Ama ruhsal yasanın üstün önem taşıyan konularını
bıraktınız: Adaleti, acımayı, içten
bağlılığı.. Asıl uygulayacağınız işler
bunlardı. Evet, ötekileri de bırakmadan. 24Kör yöneticiler. Sudan sivrisineği süzenler, öte yandan
da deveyi yutanlar.
25“Vay sizlere
dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler!
Çünkü bardağın, çanağın dışını temizlersiniz,
ama içi soygunculukla, bencil isteklerle
doludur. 26Kör Ferisi! İlkin bardağın içini temizle ki, dışı
da temizlenmiş olsun.
27“Vay sizlere dinsel
yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler!
Çünkü sizler badanalı gömütlere benziyorsunuz.
Bunlar dıştan parlak görünür, ama içleri
ölü kemikleriyle ve her tür iğrençlikle
doludur. 28Sizler de bunlar gibi
dıştan insanlara doğru görünürsünüz,
ama içten ikiyüzlülükle ve kötülükle
dolusunuz.”
İsa İkiyüzlü Tutumu Yargılıyor
29-36
(Luka 11:47-51)
29“Vay sizlere dinsel
yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler!
Çünkü peygamberlere gömütler kuruyorsunuz
ve doğru kişilerin mezarlarını donatıyorsunuz. 30Bir de diyorsunuz ki, ‘Biz atalarımızın günlerinde yaşamış
olsaydık onlarla ortak olup peygamberlerin
kanını akıtmazdık.’
31“Böylelikle peygamberlerin
canına kıyanların çocukları olduğunuza
ilişkin kendinize karşı tanıklık ediyorsunuz. 32Bütünleyin bakalım atalarınızın
yarım kalan işini. 33Yılanlar, engerekler soyu! Cehennem yargısından nasıl kaçıp
kurtulacaksınız? 34İşte bu nedenle size
peygamberler, bilginler, eğitmenler
gönderiyorum. Bunların içinden bazılarını
öldüreceksiniz ve çarmıha çakacaksınız.
Yine bazılarını sinagoglarınızda kamçılayacaksınız,
kentten kente onlara saldıracaksınız. 35Böylece, yeryüzünde akıtılan her doğru kişinin
kanı elinize bulaşmış olacak: Doğru
Habil’in kanından tutun, tapınakla sunak
arasında canına kıydığınız Barakya oğlu
Zekeriya’nın kanına varıncaya dek.. 36Doğrusu size derim ki, bunların tümü bu kuşağın
boynuna asılmış olacak.”
İsa Yeruşalim İçin Ağlıyor 37-39
(Luka 13:34,35)
37“Yeruşalim, Yeruşalim!
Peygamberleri öldüren ve kendilerine
gönderilenleri taşlayan Yeruşalim. Tavuğun
civcivlerini kanatları altına topladığı
gibi, kaç kez çocuklarını yanıma toplamak
istedim. Ama bunu istemediniz. 38İşte ‘tapınağınız size
yüzüstü bırakılıyor.’ 39Çünkü sizlere bildiriyorum: ‘Rab’bin adıyla gelen kutludur’
deyinceye dek, bundan böyle beni bir
daha görmeyeceksiniz.”
Taş Üstünde Taş Kalmayacak 1,2
(Markos 13:1,2; Luka 21:5,6)
İsa tapınaktan çıkıp
giderken, öğrencileri dikkatini tapınağın
yapılarına çekmek için kendisine yaklaştılar.
2İsa onları yanıtladı: “Bunların tümünü görüyor musunuz? Doğrusu size derim ki, burada
taş üstünde taş kalmayacak.Yıkılmadık
bir şey bırakılmayacak.”
En Acı Olayın Habercileri 3-14
(Markos 13:3-13; Luka 21:7-19)
3İsa Zeytinlik Dağı’nda otururken
öğrencileri özel olarak O’na yaklaşıp,
“Bizlere açıkla” dediler. “Bu olaylar
ne zaman olacak? Gelişini ve çağın sona
erdiğini gösteren belirti ne olacak?”
4İsa yanıtladı: “Dikkat edin, kimse sizi kandırmasın. 5Çünkü birçokları adımla gelip, ‘Ben Mesih’im’ diyerek nicelerini
kandıracak. 6Savaş sesleri,
savaş söylentileri duyacaksınız. Sakın
dehşete kapılmayasınız. Bu olayların
olması gereklidir, ama daha son gelmemiştir. 7Çünkü ‘ulus ulusa, krallık
krallığa karşı ayaklanacak.’ Çeşitli
yerlerde kıtlıklar çıkacak, depremler
olacak. 8Bunların tümü sancıların
başlangıcıdır.
9“Bunun üzerine acı çektirmek
için sizi ele verecekler ve öldürecekler.
Adıma bağlılık yüzünden tüm ulusların
hıncına uğrayacaksınız. 10‘Birçokları suç işlemeye sürüklenecek.’ Kişi kişiyi ele
verecek, birbirlerine hınç besleyecekler. 11Birçok yalancı peygamber ortaya çıkacak. Bunlar nicelerini
kandıracak. 12Kötülüğün çoğalmasıyla
birçok insanın sevgisi soğuyacak. 13Ama kim sonuna dek sabrederse o kurtulacaktır.
14“Hükümranlığın bu Sevinç Getirici Haberi dünyanın her köşesinde
tanıklıkta bulunmak için tüm uluslara
yayılacak. İşte o zaman son gelecek.”
Korkunç Acının Gelişi 15-28
(Markos 13:14-23; Luka 21:20-24)
15“Daniel peygamberin
sözünü ettiği, ‘yıkıcılık getiren iğrenç
şeyi kutsal yerde’ gördüğünüzde –okuyucu
bunu anlasın– 16Yahudiye ülkesinde bulunanlar
dağlara kaçsın. 17Damda duran, aşağı inip evinden bir şey almaya kalkışmasın. 18Tarladaki de giysisini
almak için geri dönmesin. 19O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere ne yazık! 20Dua edin ki kaçışınız kış dönemine, ya da Şabat gününe rastlamasın. 21Çünkü bu dönemde, ‘dünyanın oluşundan bu yana hiçbir zaman
olmamış’ ve bir daha olmayacak korkunç
acı gelecek. 22Eğer o günler kısaltılmış olmasaydı, hiçbir canlı
varlık kurtulamazdı. Ama seçilmişler
yararına o günler kısaltılacaktır.
23“O zaman eğer biri size,
‘Bak bak, Mesih burada’ ya da, ‘Bak
bak, şurada’ diyecek olursa inanmayın. 24Çünkü yalancı mesihler
ve ‘yalancı peygamberler’ türeyecek.
Bunlar önemli ‘belirtiler gösterecek
ve göz kamaştırıcı eylemler yapacak.’
Öyle ki, olanağı bulunsa seçilmişleri bile kandırırlardı. 25Bakın, sizlere önceden söylüyorum.
26“Bu nedenle size, ‘İşte,
O çöldedir’ derlerse oraya gitmeyin.
Ya da, ‘İşte, O iç odalardadır’ derlerse
inanmayın. 27Çünkü şimşek doğuda
parlayıp batıya kadar yöreyi nasıl aydınlatırsa,
İnsanoğlu’nun gelişi de tıpkı bunun
gibi olacak.
28“Ölü beden neredeyse
akbabalar da orada toplanacak.”
İnsanoğlu’nun Gelişi 29-31
(Markos 13:24-27; Luka 21:25-28)
29 “O acılı
günlerin hemen ardından
‘Güneş kararacak.
Ay ışığını
vermeyecek,
Yıldızlar
gökyüzünden düşecek,
Göklerin
güçleri sarsılacak.’
30“Bunun üzerine, gökte İnsanoğlu’nun belirtisi görünecek.
O zaman,
‘Yeryüzünün tüm ırkları dövünecek.
İnsanoğlu’nun güçle ve sınırsız yücelikle
Göğün bulutlarında geldiğini görecekler.’
31“Meleklerini ‘yüksek
boru sesiyle’ salacak; O’nun seçilmişlerini
‘yedi iklim dört bucaktan, göğün bir
ucundan öbür ucuna dek toplayacaklar.’”
İncir Ağacından Edinilen Bilgi
32-35
(Markos 13:28-31; Luka 21:29-33)
32“İncir ağacından ders
alın: Dalı filizlenmeye yüz tutunca,
yaprakları da yeşerince yazın yakın
olduğunu bilirsiniz. 33Bunun gibi, bu gelişimleri
gördüğünüzde de O’nun yakında, kapılarda
olduğunu bilesiniz. 34Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü yerine
gelinceye dek bu soy kaybolmayacaktır. 35Gök ve yer geçip gidecek, ama sözlerim geçmeyecektir.”
Yalnız Tanrı Tarafından Bilinen
Gün ve Saat 36-44
(Markos 13:32-37; Luka 17:26-30,34-36;
12:39,40)
36“O güne ve saate ilişkin hiç kimsenin bilgisi yoktur: Ne
göğün meleklerinin, ne de Oğul’un. Yalnız
Baba bilir. 37Nuh’un günlerinde nasıl olmuşsa, İnsanoğlu’nun gelişi de
öyle olacak. 38Çünkü tufandan önceki
o günlerde olduğu gibi, ‘Nuh’un gemiye
bindiği’ güne dek insanlar yiyip içiyor,
evlenip everiliyordu. 39Tufan gelip de hepsini
birden silip götürünceye dek bilgisizdiler.
İnsanoğlu’nun gelişi de öyle olacak. 40O vakit tarlada iki
kişi bulunacak; biri alınacak, öbürü
bırakılacak. 41Değirmende buğday öğüten iki kadın olacak; biri alınacak,
öbürü bırakılacak.
42“Bu nedenle uyanık olun.
Çünkü Rabbiniz’in ne gün geleceğini
bilmezsiniz. 43Ama şunu bilmeniz gerekir: Ev sahibi hırsızın
ne zaman geleceğini bilseydi uyanık
durur, evinin soyulmasına olanak bırakmazdı.
44“Bu nedenle sizler de
hazır olun. Çünkü İnsanoğlu hiç beklemediğiniz
bir saatte gelecektir.”
Güvenilir ve Güvenilmez Uşak 45-51
(Luka 12:41-48)
45“Güvenilir ve akıllı
uşak kimdir? Ev sahibinin, ev halkına
vaktinde yiyecek sağlaması için atadığı
uşak. 46Efendisi geldiğinde
atandığı görevi yerine getiren uşağa
ne mutlu! 47Doğrusu size derim ki, efendisi tüm malları üzerinde sorumluluk
verecektir ona.
48“Ama eğer kötü uşak
içinden, ‘Efendim gecikiyor’ der, 49öteki uşakları tartaklamaya başlayarak sarhoşlarla birlikte
yemeye içmeye koyulursa, 50efendisi hiç beklemediği bir gün ve düşünmediği bir saatte
çıkagelecek. 51Onu parça parça edecek,
ikiyüzlülerin gideceği yere atacak.
Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”
On Erden Kız Simgesi 1-13
“O gün göklerin
hükümranlığı on erden kızı anımsatacak. Bunlar fenerlerini ellerine alıp
güveyi karşılamaya çıktı. 2Beşi akılsız, beşi akıllıydı. 3Akılsız olanlar yanlarına
fenerlerini aldılar, ama yağ almadılar. 4Akıllı olanlarsa fenerleriyle birlikte kaplarda yağ da aldılar. 5Güveyin
gelişi gecikince hepsini de uyku bastırdı,
dalıp uyudular.
6“Gece yarısı yüksek
bir ses duyuldu, ‘Güvey geliyor, onu
karşılamaya çıkın.’ 7Bunun üzerine, erden kızların hepsi kalkıp fenerlerini
ayarladılar. 8Akılsızlar akıllılara,
‘Yanınızdaki yağdan bize azıcık verin,
fenerlerimiz sönüyor’ dediler. 9Akıllılar, ‘Hem size
hem bize yetecek kadar olmayabilir’
diye yanıtladılar. ‘En iyisi satıcılara
gidip gereken yağı satın alın.’ 10Onlar yağ almaya giderken güvey geldi. Hazırlığı olanlar
O’nunla birlikte düğün şölenine girdiler.
Kapı da kapandı.
11“Az sonra, öteki erden
kızlar da geldi. ‘Efendi, Efendi!’ dediler.
‘Bize kapıyı aç.’ 12O yanıt verdi: ‘Doğrusu size derim ki, sizi tanımıyorum.’
13“Bu nedenle uyanık olun.
Çünkü ne günü ne de saati bilirsiniz.”
Uşaklara Bırakılan Para 14-30
(Luka 19:11-27)
14“Bu, yolculuğa çıkan
bir adamın uşaklarını yanına çağırıp
varını yoğunu onlara emanet etmesine
benzer. 15Birine beş çubuk altın
verdi,
başka birine iki, ötekine de
bir. Her birinin gücü yeteneğinde. Bunu
yapınca yola çıktı.
16“Kendisine beş çubuk
altın verilen, sağa sola koşup elindekini
işletti, beş çubuk daha kazandı. 17İki çubuk alan da iki çubuk daha kazandı. 18Ama bir çubuk alan gidip yeri kazdı, efendisinin
parasını toprağa gömdü.
19“Aradan oldukça uzun
bir süre geçti. Uşakların efendisi geri
geldi, onlarla hesaplaşmaya oturdu. 20Beş çubuk alan yaklaşıp ona beş çubuk daha getirdi
ve, ‘Efendi!’ dedi. ‘Bana beş çubuk
altın verdin. Bak, beş çubuk daha kazandım.’ 21Efendisi ona, ‘Aferin, iyi ve güvenilir uşak’
dedi. ‘Az sermayeyi kullanmakta güvenilir
kişi olduğunu kanıtladın. Seni daha
çoğuna atayacağım. Gel, efendinin sevincine
katıl.’
22“İki çubuk alan yaklaşıp,
‘Efendi!’ dedi. ‘Bana iki çubuk altın
verdin. Bak, iki çubuk daha kazandım.’ 23Efendisi ona, ‘Aferin,
iyi ve güvenilir uşak’ dedi. ‘Az sermayeyi
kullanmakta güvenilir kişi olduğunu
kanıtladın. Seni daha çoğuna atayacağım.
Gel, efendinin sevincine katıl.’
24“Bir çubuk alan yaklaşıp,
‘Efendi!’ dedi. ‘Sert bir adam olduğunu
biliyordum. Ekmediğin yerden biçer,
saçmadığın yerden devşirirsin. 25Onun için korktum, gidip bir çubuk altınını toprağa gömdüm.
İşte çubuğun, olduğu gibi duruyor.’
26“Efendisi onu yanıtladı:
‘Ey kötü ve aylak uşak! Ekmediğim yerden
biçtiğimi, saçmadığım yerden devşirdiğimi
bildiğine göre, 27paramı bankaya yatırman gerekirdi. Geri gelince, benim olanı
faiziyle birlikte çekerdim. 28Şimdi bu adamdan o çubuğu alın ve on çubuğu olana verin. 29Çünkü malı olan herkese daha da çok verilecek, hem de artırılacak;
ama bir şeyi olmayandan elindeki bile
kendisinden alınacaktır. 30O yararsız uşağı dışarı karanlığa atın. Orada
ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.’”
Ulusların Yargılanması 31-46
31“İnsanoğlu
yüceliği içinde, ‘tüm meleklerle birlikte
geldiğinde,’ yüceliğinin tahtında oturacak. 32Bütün uluslar O’nun
önünde toplanacak. Çobanın koyunları
keçilerden ayırdığı gibi, O da onları
birbirinden ayıracak. 33Koyunları sağına, keçileri
soluna alacak. 34Sonra Hükümran sağındakilere,
‘Gelin, Babam’ın kutluları’ diyecek,
‘Dünyanın kuruluşundan bu yana sizler
için hazırlanan hükümranlığı alın. 35Çünkü açken bana yiyecek verdiniz, susuzken susuzluğumu
giderdiniz, yabancıyken beni içeri aldınız, 36çıplakken giydirdiniz, hastayken yokladınız, cezaevindeyken
beni görmeye geldiniz.’
37“Bunun üzerine doğrular
O’na, ‘Ya Rab’ diyecekler, ‘Biz seni
ne vakit aç gördük de doyurduk, susuz
gördük de su verdik? 38Ne vakit seni yabancı gördük de içeri aldık, ya da çıplak
gördük de giydirdik? 39Ne vakit seni hasta,
ya da cezaevinde gördük de görmeye geldik?’ 40Hükümran şöyle yanıtlayacak: ‘Doğrusu size derim ki, bu
kardeşlerimden önemi en az sayılana
yaptığınızı bana yapmış oldunuz.’
41“Bunun ardından solunda
bulunanlara, ‘Çekilin önümden’ diyecek.
‘İblise ve meleklerine hazırlanan sonsuz
ateşe gidin. Lanet altında olan sizler. 42Açtım, bana yiyecek vermediniz; susuzdum, susuzluğumu
gidermediniz. 43Yabancıydım, beni içeri
almadınız. Çıplaktım, beni giydirmediniz.
Hastaydım, cezaevindeydim, beni görmeye
gelmediniz.’
44“Bunun üzerine, ‘Ya
Rab’ diyecekler. ‘Seni ne vakit aç,
susuz, yabancı, çıplak, hasta, ya da
cezaevinde gördük de hizmette bulunmadık?’ 45Hükümran, ‘Doğrusu size derim ki, bunlardan önemi en az
sayılana yapmaktan kaçındığınız iyiliği
bana da yapmamış sayılırsınız’ diyecek. 46Bunlar ‘sonsuz’ cezaya gönderilecek, doğrular ise ‘sonsuz’
yaşama..”
İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE DİRİLİŞİ
İsa’yı Öldürmek İçin Düzen Kuruluyor
1-5
(Markos 14:1,2; Luka 22:1,2; Yuhanna
11:45-53)
İsa sözlerini sona
erdirince öğrencilerine, 2“İki gün sonra Passah
Kutlayışı* olduğunu
biliyorsunuz” dedi. “İnsanoğlu çarmıha çakılmak
için ele verilecektir.” 3Bu sırada başrahiplerle halkın
İhtiyarları, adı Kayafa olan başrahibin
sarayında bir araya geldiler. 4İsa’yı yakalayıp öldürmek için düzen kurdular. 5“Ama bu iş kutlama sırasında olmasın ki, halk arasında kargaşalığa yol açmasın”
diyorlardı.
Somut Bağlılık Örneği 6-13
(Markos 14:3-9; Yuhanna 12:1-8)
6İsa Beytanya’da cüzamlı Simon’un
evindeydi. 7Bir kadın kaymaktaşı bir kapta
çok değerli Hint sümbülü kokusu getirdi.
İsa sofrada otururken yaklaşıp kokuyu
O’nun başına döktü. 8Olaya tanık olan öğrenciler öfkeye
kapılıp, “Boş yere bu harcama da neye?”
dediler. 9“Çünkü bu çok pahalıya satılabilir, karşılığı da yoksullara verilebilirdi.”
10İsa ne düşündüklerini bilerek
onlara, “Niçin
kadını tedirgin ediyorsunuz?”
dedi. “Çünkü
o bana yararlı bir iş yaptı.
11Çünkü yoksullar her zaman aranızda olacaktır, ama beni her
zaman aranızda bulamayacaksınız. 12Kadın bu sümbül kokusunu bedenime dökmekle, beni gömülmeye
hazırladı. 13Doğrusu size derim ki,
bu Sevinç Getirici
Haber dünyanın her neresinde
yayılırsa,
onun yaptığı iş de kendisi için
bir anı niteliğinde yayılacaktır.”
Yahuda İsa’yı Ele Vermek İçin
Anlaşıyor 14-16
(Markos 14:10,11; Luka 22:3-6)
14Bunun üzerine, On İkiler’den biri
olan Yahuda İşkariyot adlı adam başrahiplere
yaklaştı. 15“O’nu sizin elinize verirsem bana ne vereceksiniz?” diye sordu. Onlar da kendisine
otuz gümüş verdiler. 16O
andan sonra Yahuda, İsa’yı ele vermek
için elverişli ortamı kollamaya başladı.
Öğrencilerle Birlikte Passah Yemeği
17-25
(Markos 14:12-21; Luka 22:7-14,21-23;
Yuhanna 13:21-30)
17Mayasız Ekmek Töreni’nin* ilk günü öğrenciler İsa’ya yaklaşıp sordular: “Passah
yemeğini yemek için nerede hazırlık
yapmamızı istiyorsun?” 18O da, “Kentte şu kişinin yanına varın” dedi,
“Kendisine,
‘Öğretmen, vaktim geldi, Passah yemeğini
öğrencilerimle birlikte evinde kutlayacağım
diyor’ deyin.” 19Öğrenciler, İsa’nın verdiği buyruğu tam olarak yerine getirip Passah yemeğini
hazırladılar.
20Akşam olunca, İsa On İkiler’le
birlikte sofraya oturdu. 21Hep bir arada yemek yerlerken,
“Doğrusu size derim ki, içinizden biri beni ele verecek” dedi.
22Üzüntüyle çalkalanarak her biri O’na sormaya başladı: “Yoksa
ben miyim, ya Rab?” 23İsa, “Beni
ele verecek olan, elindeki ekmeği benimle
birlikte sahana banandır” diyerek
yanıtladı. 24“İnsanoğlu kararlaştırılmış
kapsamda gidiyor; tıpkı kendisi için
yazılı olduğu gibi. Ama İnsanoğlu kimin
aracılığıyla ele veriliyorsa, vay onun
başına gelene! O kişi hiç doğmasaydı
kendisi için daha iyi olurdu*.” 25İsa’yı ele veren Yahuda atıldı:
“Rabbi, yoksa o kişi
ben miyim?” İsa onu yanıtladı: “Dediğin
gibidir.”
İsa’nın Kurduğu Sofra: Ekmekle
Şarap 26-30
(Markos 14:22-26; Luka 22:15-20;
I. Korintoslular 11:23-25)
26Onlar yemek yerken İsa ekmeği
alıp kutsadı. Sonra parçalayıp bölerek
öğrencilere verdi. “Alın ve yiyin, bedenimdir bu” dedi. 27Ardından bir bardak aldı, teşekkür ettikten sonra onlara verdi. “Bundan hepiniz için” dedi. 28“Çünkü bu birçoklarını kapsayan –günahların bağışlanması
için akıtılan– ‘antlaşma kanımdır.’ 29İşte size bildiriyorum: Bundan böyle bağın bu ürününden
içmeyeceğim; Babam’ın hükümranlığında
sizlerle birlikte tazesinden içeceğim
güne dek.”
30Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik
Dağı’na çıktılar.
İsa Petros’un Yadsıyışını Önceden
Bildiriyor 31-35
(Markos 14:27-31; Luka 22:31-34;
Yuhanna 13:36-38)
31Sonra İsa onlara, “Tümünüz de bu gece bana bağlılığınız yüzünden köstekle-neceksiniz”
dedi. “Çünkü
yazılıdır:
‘Çoban’ı
vuracağım
Ve sürünün koyunları darmadağın olacak.’
32“Ama ölümden dirildikten
sonra ben sizlerden önce Galile’de olacağım.”
33Petros O’nu yanıtladı: “Tümü de
sana bağlılığında kösteklense bile,
ben hiçbir durumda kösteklenmeyeceğim.”
34İsa ona, “Doğrusu sana derim ki” dedi, “Bu gece horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.”
35Petros, “Seninle birlikte ölmem gerekse bile seni hiçbir
durumda yadsımayacağım” diye kararlılık
gösterdi. Öbür öğrenciler de aynı yolda
konuştu.
İsa Getsemane Bahçesinde Dua Ediyor
36-46
(Markos 14:32-42 Luka 22:39-46)
36Sonra İsa onlarla birlikte Getsemane denen yere gitti. Öğrencilere, “Ben gidip orada dua ederken siz burada durun” dedi.
37Petros’u ve Zebedi’nin iki oğlunu yanına aldı. Üzüntüyle çalkalanmaya, sıkılmaya
başladı. 38Bunun üzerine onlara, “‘Canım ölesiye üzüntüyle çalkalanıyor’” dedi. “Burada bekleyin ve benimle birlikte uyanık durun.”
39Biraz ileriye giderek yüzüstü yere kapandı, duaya koyuldu: “Ey Babam! Eğer olanak varsa bu bardak benden uzaklaştırılsın*. Ama benim isteğim değil,
senin isteğin uygulansın.”
40Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda buldu. Petros’a, “Nasıl oluyor da benimle birlikte bir saat olsun uyanık duramıyorsunuz?”
dedi. 41“Uyanık durun ve dua
edin ki denenmeyesiniz. Ruh istekli,
ama beden güçsüzdür.”
42Yeniden, ikinci kez yanlarından
ayrılıp dua etti: “Ey
Babam! Bu bardaktan içmeden onun benden
uzaklaştırılması olanak dışıysa, isteğin
uygulansın.” 43Bir kez daha geri geldiğinde onları yine uykuda buldu. Çünkü uyku gözlerinden
akıyordu.
44Yeniden onları bırakıp gitti.
Üçüncü kez aynı sözlerle önceki gibi
dua etti. 45Sonra yine öğrencilerin yanına döndü. “Deliksiz uykuda
mısınız, daha dinleniyor musunuz?”
dedi. “İşte
saat geldi, İnsanoğlu günahlıların eline
veriliyor. 46Kalkın gidelim. Bakın, beni ele veren yaklaştı.”
İsa’nın Ele Verilmesi ve Tutuklanması
47-56
(Markos 14:43-50; Luka 22:47-53;
Yuhanna 18:3-12)
47O daha sözünü bitirmeden, On İkiler’den
biri olan Yahuda geldi. Yanında kılıçlarla
sopalarla silahlanmış büyük bir topluluk
vardı. Bunları başrahiplerle halkın
İhtiyarları göndermişti. 48İsa’yı ele veren onlara bir işaret gösterdi: “Kimi öpersem
aradığınız O’dur; O’nu tutuklayın.”
49Yahuda hiç duraksamadan İsa’nın
yanına gitti. “Selam, ey Rabbi!” sözleriyle
özlem çekercesine O’nu öptü. 50İsa ona, “Arkadaş, seni buraya getiren neyse, onu
yap” dedi. Bunun üzerine, yaklaşıp
İsa’yı yakaladılar ve tutukladılar.
51O zaman, İsa’yla birlikte bulunanlardan biri hemen kılıcına davrandı, başrahibin
uşağına vurduğu gibi onun kulağını kopardı.
52İsa ona, “Kılıcını kınına koy!” dedi. “Çünkü kılıç tutan herkes kılıçla yok olacaktır. 53Ne sanıyorsun? Babama yakaramam mı? O da bana hemen on iki
lejiyondan* çok melek sağlamaz mı? 54Ama bunun böyle olması gerektiğini bildiren Kutsal Yazılar
o zaman nasıl yerine gelirdi?”
55O vakit İsa topluluğa, “Beni yakalamak için eşkıyaya karşı çıkarcasına kılıçlarla,
sopalarla gelmek mi gerekirdi?”
diye sordu. “Her
gün tapınakta oturup öğretiyordum, beni
tutuklamadınız. 56Bütün bunlar peygamberlerin kutsal yazıları yerine gelsin
diye oldu.” Bunun üzerine, öğrencilerin tümü O’nu bırakıp kaçtı.
İsa Kurul’un Önünde 57-68
(Markos 14:53-65; Luka 22:54,55,63-71;
Yuhanna 18:13,14,19-24)
57İsa’yı tutuklayanlar O’nu başrahip Kayafa’ya götürdüler. Dinsel yorumcularla
İhtiyarlar orada toplanmıştı. 58Petros onları gerilerden başrahibin avlusuna dek izledi ve sonucu görmek için
içeri girip kolcularla bir arada
oturdu. 59Başrahiplerle tüm Kurul İsa’yı ölüm
yargısına çarptırmayı amaçlayarak O’na
karşı yalancı tanıklar arıyordu. 60Bir sürü yalancı tanığın ortaya
atılmasına karşın hiç kimseyi bulamadılar.
Sonunda iki kişi gelip 61tanıklık etti: “Bu adam, ‘Ben Tanrı’nın tapınağını yıkar ve üç günde yeniden
kurarım’ dedi.”
62Başrahip ayağa kalkıp İsa’ya,
“Bu adamların seni suçlamasına karşı
niçin bir yanıt vermiyorsun?” diye sordu.
63Ama İsa tek söz söylemedi. Başrahip O’na, “Diri olan Tanrı adına seni ant
içmeye çağırırım” dedi. “Bize söyle;
sen Tanrı’nın Oğlu Mesih misin?” 64İsa, “Söylediğin gibidir” diye yanıtladı. “Ama size diyorum ki,
“Bundan
sonra,“‘İnsanoğlu’nu Gücün sağında oturur
ve göğün
bulutları üstünde gelir göreceksiniz.’”
65Bunun üzerine başrahip giysilerini
yırtarak bağırdı: “Sövüyor. Gayrı tanıklara
ne gerek kalıyor? İşte, sövdüğünü işittiniz.
66Yargınız nedir?” Oradakiler, “Ona
ölüm yargısı yaraşır” diye yanıtladılar.
67O zaman O’nun yüzüne tükürdüler, yumrukladılar. Bazıları da O’nu tokatlayarak,
68“Bize peygamberlikte bulun bakalım, ey Mesih!” dediler.
“Kimdir sana vuran?”
Petros’un Yadsıması 69-75
(Markos 14:66; Luka 22:54-62;
Yuhanna 18:15-18; 25-27)
69Petros dışarıda avluda oturuyordu.
Kendisine yaklaşan bir hizmetçi kız,
“Sen de Galileli İsa’yla birlikteydin”
dedi. 70Ama Petros herkesin önünde bunu
yadsıyarak, “Ne demek istediğini bilmiyorum”
dedi. 71Kapının önüne çıkınca onu başka bir hizmetçi kız gördü ve orada bulunanlara,
“Bu adam Nasıralı İsa’yla birlikteydi”
dedi. 72Ama Petros bu kez ant içerek, “Ben O’nu tanımam” diye yeniden yadsıdı. 73Az sonra orada oturanlar yaklaşıp Petros’a, “Gerçekten sen de onlardan birisin”
dedi. “Baksana, söyleyiş biçimin bile
seni ele veriyor!”
74Bunun üzerine Petros, “O adamı
tanımıyorum” diye ilenmeye ve ant içmeye
başladı. O anda horoz öttü. 75Petros İsa’nın dediği sözü anımsadı: “Horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.”
Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.
Vali Pilatus’un Önünde 1,2
(Markos 15:1; Luka 23:1,2; Yuhanna
18:28-32)
Sabah olunca halkın
başrahipleriyle bütün İhtiyarları İsa’yı
öldürmek üzere görüşmeye koyuldular.
2O’nu zincire vurarak götürüp vali Pilatus’a teslim ettiler.
Yahuda Pişmanlık Duyuyor, Kendisini
Asıyor 3-10
(Habercilerin İşleri 1:18,19)
3İsa’yı ele veren Yahuda, O’nun
yargı giydiğini görünce pişmanlık duydu.
Otuz gümüşü başrahiplere ve İhtiyarlar’a
geri verip, 4“Suçsuz kana girmekle günah işledim”
dedi. Onlar, “Bundan bize ne?” dediler.
“Başının çaresine kendin bak!” 5Yahuda gümüş paraları tapınağa fırlatıp gitti, kendisini
astı.
6Başrahipler gümüş paraları aldılar.
“Bunları tapınak kasasına koymak doğru
olmaz” dediler. “Çünkü kan karşılığıdır.”
7Bir araya gelip o parayla yabancıların
gömülmesi için Çömlekçi Tarlası’nı satın
aldılar.
8Bu nedenle o tarlaya bugüne dek
Kan Tarlası dendi. 9Böylece, Yeremya peygamber aracılığıyla
söylenen şu söz yerine geldi:
“İsrailoğulları’ndan
bazılarının değer biçtikleri kişi için
kestirilen otuz gümüşü aldılar.
10Ve bu parayı Çömlekçi Tarlası’na
ödediler. Tıpkı Rab’bin bana buyurduğu
gibi..”
Vali, İsa’yı Sorguya Çekiyor 11-14
(Markos 15:2-5; Luka 23:3-5; Yuhanna
18:33-38)
11İsa vali Pilatus’un önüne dikildi.
Vali, “Sen Yahudiler’in Kralı mısın?”
diye sordu. İsa, “Söylediğin gibidir” dedi. 12Ama başrahiplerle İhtiyarlar’ın suçlamalarına hiçbir yanıt vermedi.
13Sonra Pilatus, “Sana karşı yöneltilen
bunca tanıklığı duymuyor musun?” dedi.
14Ama O hiçbir konuda ona tek yanıt olsun vermedi. Öyle ki, vali pek şaşırdı.
İsa Ölüm Yargısı Giyiyor 15-26
(Markos 15:6-15; Luka 23:13-25;
Yuhanna 18:39-19:16)
15Passah kutlayışında valinin toplumca dilenen bir cezalıyı salıvermesi gelenektendi.
16O dönemde Bar Abbas* adında namlı bir cezalı
vardı. 17Kalabalık toplanınca Pilatus sordu:
“Hangisini salıvermemi istersiniz? Bar
Abbas’ı mı, yoksa Mesih denen İsa’yı
mı?” 18Çünkü kıskançlık nedeniyle İsa’yı tutuklayıp teslim ettiklerini biliyordu.
19Pilatus yargı kürsüsünde oturmaktayken karısı ona haber gönderdi: “Sakın o
doğru insana bir şey yapayım deme. Çünkü
O’nun yüzünden bu gece düşümde çok sıkıntı
çektim.”
20Başrahiplerle İhtiyarlar Bar Abbas’ı
destekleyip İsa’yı ortadan kaldırsınlar
diye toplulukları kandırdı. 21Vali yeni baştan onlara sordu: “İkisinden hangisini salıvermemi istersiniz?”
Onlar da, “Bar Abbas’ı” diye diretti.
22Pilatus sordu: “Öyleyse, Mesih
denen İsa’yı ne yapayım?” Tümü birlikte,
“Çarmıha çakılsın” diye karşılık verdi.
23Vali yeniden sordu: “Ne kötülük işledi ki?” Ama onlar daha
hızlı bağırarak, “Çarmıha çakılsın!”
diye diretti. 24Pilatus tartışmanın yarar sağlamak bir yana, tam tersine kargaşalık doğurduğunu
gördü. Suya uzanıp topluluğun önünde
ellerini yıkadı ve, “Bu adamın kanından
ben suçsuzum” dedi. “Başınızın çaresine
kendiniz bakın.”
25Tüm halk, “O’nun kanının sorumluluğu
bizim ve çocuklarımızındır” diye yanıtladı. 26Bunun üzerine
Pilatus Bar Abbas’ı salıverdi, İsa’yı
kırbaçlattıktan sonra çarmıha çakılsın
diye teslim etti.
Askerler İsa’yla Alay Ediyor 27-31
(Markos 15:16-20; Yuhanna 19:2,3)
27Bunun üzerine, valinin buyruğundaki
askerler İsa’yı vali konağına götürdüler
ve tüm topluluğu çevresine topladılar.
28Kendisini soyup üstüne al bir
kaftan attılar, 29başına da dikenlerden ördükleri
bir taç taktılar. Sağ eline bir kamış
tutuşturdular. Önünde diz çökerek kendisiyle
alay ettiler. “Selam, ey Yahudiler’in
kralı!” diye laf attılar. 30O’na tükürdüler, elindeki kamışı alıp başına vurdular. 31Kendisiyle alay ettikten sonra kaftanı üstünden çıkardılar. O’na kendi giysilerini
giydirip çarmıha çakmaya götürdüler.
İsa Çarmıha Çakılıyor 32-44
(Markos 15:21-32; Luka 23:26-43;
Yuhanna 19:17-27)
32Dışarıya çıkarlarken Simon adında
Kireneli*
bir adam gördüler. İsa’nın haçını taşısın
diye onu zorladılar. 33Golgota –kafatası konumu anlamında–
denen yere varınca,
34‘içmesi için O’na ödle’ karışık ‘şarap verdiler’. Bunu tadınca içmek istemedi.
35İsa’yı çarmıha çaktıktan sonra
‘kura çekip giysilerini aralarında paylaştılar’
36ve orada oturup O’nu gözlemeye koyuldular. 37Suçuna ilişkin bir yazı yazarak başının üstüne astılar: YAHUDİLERİN KRALI
İSA’DIR BU. 38O’nunla birlikte iki eşkıya da çarmıha çakıldı: Biri sağında öbürü solunda.
39Oradan geçenler ‘başlarını sallayarak’ İsa’yı aşağılıyorlardı. 40“Sen, tapınağı yıkıp üç gün içinde yeniden kuran. Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan,
çarmıhtan aşağı inip de kendini kurtarsana!”
41Başrahipler, dinsel yorumcular
ve İhtiyarlar da alaylı alaylı konuşarak,
42“Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor” diyorlardı. “Bu mu İsrail’in
kralı? Şimdi çarmıhtan aşağı insin de
O’na inanalım. 43‘Tanrı’ya güvendi. Tanrı’nın O’nunla ilgisi varsa şimdi O’nu kurtarsın.’ Çünkü,
‘Ben Tanrı’nın Oğlu’yum’ demişti.” 44İsa’yla birlikte çarmıha çakılan eşkıyalar da aynı davranışla O’nu yeriyordu.
İsa’nın Ölümü 45-56
(Markos 15:33-41; Luka 23:44-49;
Yuhanna 19:28-30)
45Öğleyin on ikiden on beşe dek
tüm ülkeyi karanlık kapladı. 46Saat on beş sularında İsa yüksek
sesle bağırdı:
“Eli,
Eli lama sabaktani?”
Bu, “Tanrım, Tanrım,
niçin beni bıraktın?” anlamına gelir.
47Orada duranlardan bazıları bunu
duyunca, “Bu adam İlyas’a sesleniyor”
dediler. 48İçlerinden biri hemen koşup bir sünger kaptı, ‘sirkeye’ daldırıp bir kamışa
takarak İsa’nın ‘ağzına uzattı.’ 49Ötekiler, “Bırak bakalım, İlyas
varıp onu kurtaracak mı!” diye laf atıyorlardı.
50İsa yeniden yüksek sesle bağırıp
ruhunu teslim etti.
51O anda tapınağın perdesi* yukarıdan aşağıya
yırtılarak ikiye ayrıldı. Yer sarsıldı,
kayalar yarıldı, 52mezarlar açıldı ve uyuyan* kutsal yaşamlılardan
birçoğunun bedeni dirildi. 53Mezarlarından çıktılar, O’nun dirilişi ardından Kutsal Kent’e girdiler ve
birçok insana göründüler.
54Yüzbaşı ve onunla birlikte İsa’yı
gözleyenler, depremle öteki olayları
görünce aşırı korkuya kapılarak, “Gerçekten
Tanrı’nın Oğlu’ydu O!” dediler.
55Orada durumu uzaktan
gözleyen birçok kadın vardı. Bunlar
İsa’yı Galile’den beri izlemişler, kendisine
hizmet sunmuşlardı. 56Aralarında Magdalalı Meryem, Yakup’la
Yusuf’un annesi Meryem ve Zebedi’nin
oğullarının annesi de bulunuyordu.
İsa’nın Gömülmesi 57-61
(Markos 15:42-47; Luka 23:50-56;
Yuhanna 19:38-42)
57Akşam olunca, Arimatealı zengin
bir adam geldi. Adı Yusuf olan bu kişioğlu
İsa’nın öğrencisiydi. 58Pilatus’a gidip İsa’nın cesedini istedi. Pilatus da verilmesi için buyruk
çıkardı. 59Yusuf cesedi alınca, onu tertemiz bir keten beze sardı 60ve kaya kovuğunda oyduğu yepyeni, özel mezarına yatırdı. Mezarın açıldığı
yere de kocaman bir taş yuvarlayıp oradan
ayrıldı. 61Magdalalı Meryem’le öbür Meryem, gömütün tam karşısında oturmuşlardı.
Mezarı Korumaya Atanan Kolcular
62-66
62Ertesi gün –yani Hazırlık Günü
sonrası*–
başrahiplerle Ferisiler hep birlikte
Pilatus’a varıp, 63“Efendi!” dediler. “O aldatıcının
daha yaşarken ne dediği aklımızda duruyor.
‘Üç gün sonra dirileceğim’ demişti.
64Onun için, bir buyruk çıkar da
gömüt üçüncü güne dek mühürlensin. Olur
ya, bakarsın öğrencileri gelip O’nu
çalar, sonra da halka, ‘O ölüler arasından
dirildi’ derler. Öyle ki, son aldatış
ilkinkinden beter olur.”
65Pilatus, “Kolcularınız* var” dedi. “Gidin,
aklınızın kestiği gibi orayı güvenlik
altında tutun.”
66Adamlar gidip mezarı güvenlik
altına aldılar. Taşı mühürlediler kolcuları
da görev başına diktiler.
İsa’nın Dirilişi 1-10
(Markos 16:1-10; Luka 24:1-12;
Yuhanna 20:1-10)
Şabat günü geçince,
haftanın ilk günü*
şafağa doğru, Magdalalı Meryem’le öbür
Meryem gömütü görmeye geldiler. 2Ansızın güçlü bir deprem oldu.
Çünkü Rab’bin bir meleği gökten yere
indi, varıp taşı yuvarladı ve üstüne
oturdu. 3Görünüşü şimşeği anımsatıyordu. Giysisi ise kar gibi apaktı. 4Meleğin oluşturduğu korku nedeniyle kolcular sarsıldı, ölü gibi oldu.
5Melek kadınlara, “Korkmayın” dedi.
“Çarmıha çakılan İsa’yı aradığınızı
biliyorum. 6O burada değil;
çünkü bildirdiği gibi dirilmiştir. Gelin,
gömüldüğü yeri görün. 7İvedilikle gidin, O’nun ölüler arasından dirildiğini öğrencilerine bildirin.
‘İşte sizden önce Galile’ye gidiyor.
Kendisini orada göreceksiniz’ deyin.
Size diyeceğim budur.”
8Kadınlar ivedilikle mezardan ayrılıp
hem korku, hem de coşkun sevinçle haberi
İsa’nın öğrencilerine bildirmeye koştular.
9Hemen ardından İsa, “Sizlere esenlik olsun” diyerek kadınları karşıladı.
Onlar yaklaşıp ayaklarına sarıldılar
ve O’na tapındılar. 10Bunun üzerine İsa kadınlara, “Korkmayın” dedi. “Gidip kardeşlerime bildirin,
Galile’ye gitsinler; beni orada görecekler.”
Kolculara Verilen Rüşvet ve Öneri
11-15
11Kadınlar yola koyulmuş giderken,
kolculardan bazıları kente varıp tüm
olanları başrahiplere bildirdiler. 12Bunlar İhtiyarlar’la toplanıp
görüştükten sonra askerlere oldukça
kabarık bir rüşvet ödediler 13ve kendilerini öğütlediler: “‘Gece vakti biz uyurken öğrencileri varıp onu
çaldılar’ diyeceksiniz. 14Durum valinin kulağına ulaşacak
olursa, biz onu kandırırız ve sizleri
her sorumluluktan beri tutarız.”
15Askerler gümüş paraları alıp verilen
öğüt uyarınca davrandılar ve bu söylenti
Yahudiler arasında bugüne dek yayılmış
bulunuyor.
İsa Öğrencilerine Görünüyor 16-20
(Markos 16:14-18; Luka 24:36-49;
Yuhanna 20:19-23; Habercilerin İşleri
1:6-8)
16On bir öğrenci Galile’ye, İsa’nın
kendileriyle buluşacağı dağa yöneldiler. 17O’nu gördüklerinde tapındılar. Ama bazısı kuşkuya düştü. 18İsa onlara yaklaşıp, “Gökte ve yeryüzünde tüm yetki
bana verilmiştir” dedi. 19“Gidin bütün ulusları
öğrencim yapın. Onları Baba, Oğul ve
Kutsal Ruh adıyla vaftiz edin*. 20Sizlere buyurduğum her şeyi tutmaları için kendilerini eğitin.
Bilesiniz ki tüm günler boyunca, çağ
sona erişinceye dek sizlerle beraberim.”