SEVİNÇ GETİRİCİ HABER
YUHANNA
(İman ve Yaşam)
Önsöz
Birinci yüzyılın sonlarında Tanrı esiniyle kaleme alınan
bu İncil parçasının yazarı adını bildirmiyor.
İsa’nın On İki Öğrencisi’nden Yuhanna
olduğu anlaşılan bu kişi kendisini İsa’nın
sevdiği öğrenci olarak tanımlıyor (13:23;
21:7,20; 19:26). Yazar anlattığı olaylara
doğrudan doğruya tanık olduğunu belirtiyor
(1:14; 19:35; 21:24).
Yazının ana konusu, Giriş’te belirtildiği gibi, insan bedeninde
açıklanan öncesiz Tanrı Sözü’dür (1:1-18).
Yazar, İsa’nın sekiz çarpıcı mucizesiyle
ölüler arasından dirilişine değinerek,
bu seçkin belirtileri insanların Mesih’e
iman etmesi ve sonsuz yaşam gönencine
gelmesi için kaleme aldığını vurguluyor
(20:30,31).
İsa, “Yol da, gerçek de, yaşam da Ben’im” der (14:6). Bu
yazıda İsa, güncel yaşamla ilgili nesneleri,
varlıkları soyut açıdan dile getirerek
sayısız ruhsal gerçeğe yakından ışık
tutar; su, ekmek, çoban, koyun, vb.
Yuhanna’nın yazısı, konuları başka açıdan ve zaman döneminden
ele alan Matta, Markos, Luka yazılarından
ayrımlı bir özellik taşımaktadır. Onlar
daha çok İsa’nın Galile’deki hizmetini
konu ederken, Yuhanna Yeruşalim’deki
hizmet üzerinde durur. Onlar İsa’nın
öğretisini simgeler yoluyla anlatırken,
Yuhanna bunu karşılıklı konuşmalarla
dile getirir. Bunların yanı sıra daha
birçok ayrım belirgindir. Çünkü her
bir yazar başka başka okuyucu topluluklarına
seslenmiştir. Ayrıca Yuhanna’nın bu
parçayı ilk üç yazardan daha geç bir
tarihte yazmış olduğu da belirtilmeli.
İlk üç yazarın üzerinde durduğu konular
İsa Mesih’in yaşamıyla ve O’na ilişkin
olgular mozaiğiyle döşeliyken dördüncü
yazarın yaklaşımı belirgin biçimde tanrıbilim
gerçekleriyle donatılmıştır.
Bu yazı şöyle özetlenebilir:
I.
Giriş 1:1-18
II.
İsa’nın dünyaya açıklanışı 1:19-12:50
III.
İsa’nın öğrencilerine açıklanışı 13:1-17:26
IV.
İsa’nın çarmıha çakılışı ve dirilişi 18:1-21:25
GİRİŞ
Öncesiz Söz 1-5
Başlangıçta Söz vardı. Söz
Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı.
2O’ydu başlangıçta Tanrı’yla birlikte olan. 3Kurulu düzen O’nun aracılığıyla oluştu ve oluşanlardan bir teki
O’nsuz olmadı. 4Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların
Işığı’ydı*.
5Ve Işık karanlıkta aydınlık verir; karanlık ise onu alt etmedi.
Dünya O’nu Bilmedi 6-11
6Tanrı’dan gönderilmiş bir adam ortaya çıktı, adı Yahya idi. 7O tanıklık etmeye geldi. Işık için tanıklık etsin ve herkes onun aracılığıyla
imana kavuşsun diye geldi. 8Kendisi o Işık değildi, sadece
Işık için tanıklık etmeye geldi.
9Söz gerçek Işık’tı; tüm insanları aydınlığa kavuşturmak için dünyaya gelen
Işık. 10O dünyadaydı. Dünya O’nun aracılığıyla
oluştu, ama dünya O’nu bilmedi. 11Kendi ülkesine geldiyse de kendi toplumu O’nu kabul etmedi.
O’nu Kabul Edenlerin Yetkisi 12-18
12Kendisini kabul edenlere –O’nun adına iman edenlere– gelince onlara Tanrı’nın
çocukları olma yetkisi verdi. 13Bunlar doğal kan ilişkisinden,
bedenin isteğinden ya da insan isteğinden
doğmadı; bambaşka yöntemde Tanrı’dan
doğdular.
14Söz beden oldu, kayra ve gerçekle dolu olarak aramızda yaşadı*. O’nun yüceliğini Baba’dan gelen biricik Oğul’un yüceliği
niteliğinde gördük.
15Yahya O’nun için tanıklık etti ve bağırarak açıkladı:
“Sizlere, ‘Benden
sonra gelen benden üstündür; çünkü O
benden önce vardı’ dediğim işte budur.
16Hepimiz O’nun sınırsız doluluğundan kayra ardına kayra aldık. 17Çünkü ruhsal yasa Musa aracılığıyla
verildi. İsa Mesih aracılığıyla ise,
kayra ve gerçek geldi. 18Hiçbir vakit hiç kimse Tanrı’yı görmedi. Baba’nın bağrında olan Tanrı, –biricik
Oğul– O bildirdi
O’nu.”
MESİH’E ÖZGÜ GÜCÜN AÇIKLANIŞI
Yahya’dan Gelen İlk Tanıklık:
O Aranızda Duruyor 19-28
(Matta 3:1-12; Markos 1:7,8; Luka
3:15-17)
19Yahudi yetkililer “Sen kimsin?”
diye sormaları için, Yeruşalim’den Yahya’ya
rahiplerle Levililer’i gönderdi.
Bunun üzerine Yahya tanıklıkta bulundu.
20Hiçbir şeyi örtbas etmeden açık açık konuştu. “Ben Mesih değilim” yolundaki
bildirisi çok açıktı.
21“Öyleyse kimsin? İlyas mısın sen?” diye sordular. Yahya, “Değilim” dedi. “Sen
o peygamber misin?” sorusuna da, “Hayır”
diye karşılık verdi. 22Bu kez, “Öyleyse kim olduğunu söyle de bizi gönderenlere yanıt verelim” dediler.
“Sen kendin için ne diyorsun?” 23Yahya, Yeşaya peygamberin bildirisini
aktararak onları yanıtladı:
“Ben «Rab’bin yolunu düzleyin» diye
Çölden yükselen bir sesim.”
24Gönderilenler Ferisiler’dendi.
25Ona başka bir soru yöneltip, “Öyleyse” dediler, “Sen ne Mesih, ne İlyas, ne
de o peygambersen, nasıl oluyor da vaftiz
ediyorsun?*”
26Yahya, “Ben su ile vaftiz ediyorum” diye yanıtladı, “Ama tanımadığınız o kişi
aranızda duruyor. 27O benden sonra gelendir. Ben O’nun
çarığının bağlarını bile çözmeye yaraşır
biri değilim.”
28Tüm bunlar Ürdün’ün ötesinde, Beytanya’da Yahya’nın vaftiz ettiği yerde oldu.
Yahya’dan Gelen İkinci Tanıklık:
İşte Tanrı Kuzusu 29-34
29Yahya ertesi gün İsa’nın kendisine doğru geldiğini görerek, “İşte dünyanın
günahını kaldıran Tanrı Kuzusu!” dedi.
30“Kendisi için, ‘Benden sonra benden üstün bir adam geliyor; çünkü O benden
önce vardı’ diye bildirdiğim birey budur.
31Bu kişinin kimliğini bilmiyordum. Ama O İsrail’e açıklansın diye ben suyla
vaftiz ederek geldim.”
32Yahya tanıklığını şu sözlerle sürdürdü: “Ruh’un gökten güvercin gibi inerek
O’nun üzerinde durduğunu gördüm. 33Bu kişinin kimliğini bilmiyordum.
Ama suyla vaftiz etmek için beni gönderenin
kendisi, ‘Ruh’un kimin üzerine inip
durduğunu görürsen Kutsal Ruh’la vaftiz
eden O’dur’ dedi. 34Ben de görüp Tanrı’nın Oğlu budur diye tanıklık ettim.”
İsa’nın İlk Öğrencileri 35-42
35Ertesi gün Yahya yine öğrencilerinden ikisiyle birlikte duruyordu. 36İsa’nın gezindiğini görünce, “İşte Tanrı Kuzusu” dedi. 37İki öğrenci O’nun dediğini duyarak İsa’nın ardı sıra gitti. 38İsa dönüp kendisini izlediklerini görünce, “Ne istiyorsunuz?”
diye sordu. Onlar da, “Rabbi! (Anlamı
Öğretmen’dir) Nerede oturuyorsun?” dedi.
39İsa, “Gelin
de görün” deyince, gidip nerede
oturduğunu gördüler ve o gün O’nun yanında
kaldılar. Saat öğleden sonra dört sularıydı.
40Yahya’nın dediğini duyup İsa’nın ardı sıra giden iki kişiden biri Simon Petros’un
kardeşi Andreas idi. 41Andreas hemen kardeşi Simon’u
bulup ona, “Biz Mesih’i (Anlamı Hristos’tur)
bulduk” dedi. 42Onu İsa’ya getirdi. İsa ona bakarak,
“Sen Yuhanna
oğlu Simon’sun” dedi. “Kifas (Petros diye çevrilir) adıyla
çağrılacaksın.”
İsa’nın İkinci Grup Öğrencileri
43-51
43Ertesi gün İsa, Galile’ye gitmeye karar verdi. Filippos’u bulup, “Ardım sıra gel” dedi. 44Filippos, Andreas’la Petros’un kenti Beytsayda’dandı. 45Filippos Natanael’i bulup, “Musa’nın ruhsal yasada bildirdiği ve peygamberlerin
haber verdiği Yusuf oğlu*
Nasıralı İsa’yı bulduk” dedi.
46Natanael ona, “Nasıra’dan iyi bir şey çıkabilir mi?” diye sordu. Filippos,
“Gel de gör!” diye yanıtladı. 47İsa, Natanael’in kendisine doğru
geldiğini görünce onun için, “İşte
içinde düzenbazlık bulunmayan gerçek
bir İsrailli” dedi. 48Natanael, “Beni nereden tanıyorsun?” diye sordu. İsa, “Filippos çağırmadan önce seni incir ağacının altında gördüm”
dedi. 49Natanael, “Rabbi” dedi. “Sen Tanrı’nın
Oğlu’sun, İsrail’in Kralı’sın.” 50İsa yanıtladı: “Seni incir ağacının altında gördüm
dediğim için mi inanıyorsun? Bunlardan
daha üstününü göreceksin.” 51Ve ekledi: “Size önemle belirtirim ki, göğün açıldığını
ve Tanrı’nın meleklerini İnsanoğlu üzerine
yükselmekte ve inmekte göreceksiniz.”
İlk Belirti 1-12
Üçüncü gün Galile’nin
Kana kentinde bir düğün vardı. İsa’nın
annesi de oradaydı. 2İsa da öğrencileriyle birlikte düğüne çağrılmıştı. 3Şarap tükenince İsa’nın annesi O’na, “Şarapları kalmadı” dedi. 4İsa, “Buna karışmamalısın, anne!” diye yanıtladı. “Vaktim daha
gelmedi.” 5Annesi hizmet edenlere, “Size
ne derse yapın” dedi.
6Orada Yahudiler’in töresel paklanma gelenekleri için kullanılan taştan yapılmış
altı su küpü duruyordu. Her biri yaklaşık
yetmiş ile yüz litre su alırdı. 7İsa hizmet edenlere, “Küpleri suyla doldurun” dedi. Küpleri ağzına dek doldurdular.
8İsa, “Şimdi
birazını alıp tören başkanına götürün”
dedi. Onlar da götürdü.
9Tören başkanı şarap olmuş suyu tattığında bunun nereden geldiğini kestiremedi.
Oysa suyu getiren ev uşakları olanı
biteni biliyordu. Tören başkanı güveyi
çağırıp, 10“Başkaları önce en iyi şarabı
sunar” dedi. “Ancak çağrılılar bol bol
içtikten sonra sıradan şarabı çıkarır.
Ama sen en iyi şarabı şu ana dek sakladın.”
11İsa bu ilk belirtiyi* Galile’nin Kana kentinde
gösterdi ve yüceliğini açıkladı. Öğrencileri
O’na iman etti.
12Bundan sonra İsa, annesi, kardeşleri ve öğrencileri Kafernahum’a inerek orada birkaç
gün kaldılar.
İsa Tapınağı Arıtıyor 13-22
(Matta 21:12,13; Markos 11:15-18;
Luka 19:45,46)
13Yahudiler’in Passah kutlayışı yakındı. İsa,
Yeruşalim’e çıktı.
14Tapınakta sığır, koyun, güvercin satıcılarıyla para değiştirenleri kurulup
oturmuş buldu. 15İplerden bir kamçı yapıp tümünü
–koyunları, sığırları da– tapınaktan
dışarıya attı. Para değiştirenlerin
paralarını çevreye saçıp masalarını
devirdi. 16Güvercin satıcılarına, “Bunları buradan kaldırın”
dedi. “Babam’ın
Evi’ni pazar yerine dönüştürmeyin.” 17Öğrencileri Kutsal Kitap’ta O’na ilişkin şu sözü anımsadılar:
“Evin için gösterdiğim çaba beni yiyip tüketecek.”
18Bunun üzerine Yahudi yetkililer O’na, “Yaptığın bu işlerin doğruluğuna ilişkin
ne belirti göstereceksin bize?” diye
sordular. 19İsa şu yanıtı verdi: “Bu tapınağı yıkın. Üç gün içinde
onu yeniden yükselteceğim.” 20Bunun üzerine Yahudiler, “Bu tapınağı kurmak kırk altı yıl sürdü” dediler.
“Üç gün içinde mi onu yükselteceksin?”
21Oysa İsa bedeninin tapınağından* söz ediyordu. 22Öyle ki, ölümden dirildiğinde öğrencileri İsa’nın bundan söz ettiğini anımsayarak
Kutsal Yazı’ya ve İsa’nın söylemiş olduğu
söze iman etti.
İsa’nın İnsana İlişkin Bilgisi
23-25
23Passah kutlayışında İsa Yeruşalim’deyken birçokları gösterdiği belirtileri
görerek O’nun adına iman etti. 24Ama İsa kendisini onların isteklerine
kaptırmadı. Çünkü hepsini tanıyordu.
25İnsana ilişkin kimsenin tanıklığına gereksinimi yoktu. Çünkü insan yüreğinden
geçenleri biliyordu.
İnsan Yeniden Nasıl Doğabilir?
1-21
Ferisiler arasında
Nikodimos adında bir adam vardı. Yahudiler’in
önderlerindendi. 2Bu adam gece İsa’nın yanına gelip, “Rabbi” dedi. “Senin Tanrı’dan gelen bir
öğretmen olduğunu biliyoruz. Çünkü Tanrı
kendisiyle olmadıkça kimse senin yaptığın
bu belirtileri yapamaz.”
3İsa, “Sana önemle belirtirim ki” dedi, “İnsan yeniden doğmadıkça Tanrı’nın hükümranlığını göremez.” 4Nikodimos sordu: “Yetişkin bir adam nasıl doğabilir? Anasının rahmine girip
ikinci kez doğacak değil ya!” 5İsa yanıtladı: “Sana önemle belirtirim ki, insan sudan ve Ruh’tan doğmadıkça
Tanrı’nın hükümranlığına giremez.
6Bedenden doğan bedendir, Ruh’tan doğan ruhtur.
7“Sana yeniden doğmalısınız dediğime şaşma. 8Rüzgâr dilediği yerde eser. Onun sesini işitirsin,
ama nereden gelip nereye gittiğini bilmezsin.
Ruh’tan doğan herkes böyledir.” 9Nikodimos,
“Bu nasıl olur?” diye sordu. 10İsa, “Sen İsrail’in
öğreticisiyken bunları bilmiyor musun?” diye yanıtladı.
11“Sana önemle belirtiyorum:
Bildiğimizi söylüyor, gördüğümüze tanıklık
ediyoruz ama tanıklığımızı kabul etmiyorsunuz. 12Size bu dünyaya ilişkin olanları anlattığımda inanmazsanız,
göklere ilişkin olanları anlattığımda
nasıl inanırsınız?
13“Gökten inmiş olan İnsanoğlu’ndan başka hiç kimse göğe çıkmış değildir. 14Tıpkı Musa’nın çölde yılanı yükselttiği gibi İnsanoğlu’nun
da yükselmesi gerekir. 15Öyle ki, O’na iman eden
herkesin sonsuz yaşamı olsun. 16Çünkü Tanrı dünyayı o denli sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi.
Öyle ki, her kim O’na iman ederse mahvolmasın,
sonsuz yaşama kavuşsun.
17“Çünkü Tanrı, Oğlu’nu dünyayı yargılamak amacıyla göndermedi.
Dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye
gönderdi. 18O’na iman eden yargılanmaz; iman etmeyense nasıl
olsa yargılanmıştır. Çünkü Tanrı’nın
biricik Oğlu’nun adına iman etmemiştir. 19Yargı şudur: Dünyaya Işık geldi, ama insanlar
karanlığı Işık’tan daha çok sevdi. Çünkü
onların işleri kötüdür. 20Çünkü kötülük yapan herkes Işığa kin besler ve
yaptıkları ortaya çıkmasın diye Işığa
yaklaşmaz. 21Gerçeği uygulayan ise, yaptıklarının Tanrı bağlılığında
yapıldığını göstermek için Işığa gelir.”
Yahya’nın Üçüncü Tanıklığı: Yukarıdan
Gelen Herkesten Üstündür 22-36
22Bundan sonra İsa’yla öğrencileri Yahudiye yöresine gittiler. Orada İsa onlarla
kalıyor ve vaftiz ediyordu. 23Yahya da Salim yakınında Aynun’da
vaftiz ediyordu. Çünkü orada bol su
vardı. Birçokları gelip vaftiz ediliyordu.
24Yahya daha cezaevine atılmamıştı.
25Yahya’nın öğrencileriyle bir Yahudi arasında dinsel paklanma töresi konusunda
bir tartışma çıktı. 26Yahya’ya varıp, “Rabbi” dediler.
“Bak, Ürdün’ün karşı yakasında seninle
birlikte olan, kendisine ilişkin tanıklık
ettiğin kişi vaftiz ediyor ve herkes
O’na gidiyor.”
27Yahya, “Eğer kendisine gökten verilmezse hiç kimse kendiliğinden bir şey alamaz”
diye yanıtladı. 28“‘Ben Mesih değilim, ama O’nun
öncüsü olarak gönderildim’ dediğime
siz kendiniz tanıksınız. 29Gelinle kim evleniyorsa güvey O’dur. Ama güveyin ayakta durup dinleyen arkadaşı
O’nun sesini duyunca çok sevinir. Böylece
benim bu sevincim tümlendi. 30O’na yükselmek, banaysa geride kalmak yaraşır.
31“Yüceden gelen herkesten üstündür. Yeryüzünden olan yerseldir ve yer açısından
konuşur. Gökten gelen, herkesten üstündür.
32Ne görmüş ve duymuşsa buna tanıklık eder, ama tanıklığını kimse kabul etmez.
33O’nun tanıklığını kabul eden,
Tanrı’nın gerçek olduğuna mühür basmıştır.
34Tanrı’nın gönderdiği kişi Tanrı’nın sözlerini konuşur. Çünkü Tanrı Ruh’u sınırlı
kapsamda vermez.
35“Baba Oğul’u sever. Her şeyi O’nun eline vermiştir. 36Oğul’a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Oğul’u dinlemeyene gelince yaşam
yüzü görmez. Tam tersine, Tanrı’nın
öfkesi onun üzerinde kalır.”
Sonsuz Yaşam Suyu 1-38
İsa’nın Yahya’dan
daha çok öğrenci topladığını ve vaftiz
ettiğini Ferisiler duymuştu. Rab bunu
biliyordu. 2Oysa İsa’nın kendisi değil, sadece
öğrencileri vaftiz ediyordu. 3İsa Yahudiye’den ayrılıp yeniden
Galile’ye gitti. 4Yolculuk ederken Samiriye’den
geçmesi gerekiyordu. 5Samiriye’nin Sihar denilen kasabasına
geldi. Burası Yakup’un oğlu Yusuf’a
verdiği toprağa yakındı. 6Yakup’un kuyusu bu yerdeydi. Yolculuktan yorgun düşen İsa kuyunun başına oturdu.
Vakit öğleyin on iki sularıydı.
7Samiriyeli bir kadın su çekmeye geldi. İsa ona, “Bana
da ver içeyim” dedi. 8Öğrencileri kasabaya yiyecek almaya
gitmişti. 9Samiriyeli kadın, “Sen Yahudi’sin
bense Samiriyeli bir kadınım” dedi.
“Nasıl olur da benden içecek su istersin?”
Çünkü Yahudiler’in Samiriyeliler’le
hiç ilişkileri yoktur.
10İsa, “Eğer Tanrı’nın armağanını ve sana, ‘Bana su
ver, içeyim’ diyenin kim olduğunu bilseydin”
dedi, “Sen O’ndan isteyecektin; O da sana yaşam suyunu verecekti.”
11Kadın, “Efendi” dedi. “Su çekecek bir şeyin yok, kuyu da
derin. Nereden sahip oluyorsun sen yaşam
suyuna? 12Bu kuyuyu bize veren atamız Yakup’tur. Kendisi de, oğulları da, davarları
da buradan içmiştir. Yoksa sen ondan
da üstün biri misin?”
13İsa yanıtladı: “Bu sudan içen herkes yeniden susayacak.
14Oysa benim vereceğim sudan her kim içerse sonsuza
dek susamayacaktır. Vereceğim su sonsuz
yaşam sağlamak için onun iç varlığında
kaynaklanan bir pınar olacaktır.”
15Kadın, “Efendi” dedi. “Bu suyu bana ver. Ne susayayım, ne de su çekmek için
buraya dek geleyim.” 16İsa, “Git,
kocanı çağır, sonra buraya dön”
dedi. 17Kadın, “Kocam yok” diye yanıtlayınca İsa ona, “Kocam
yok demekle doğru söyledin” dedi.
18“Çünkü beş kocaya vardın ve şu anda birlikte yaşadığın kişi
kocan değil. Bu konuda doğru konuştun.”
19Kadın, “Efendi” dedi. “Görüyorum ki sen bir peygambersin. 20Bizim atalarımız şu dağda tapındı,
ama sizler tapınılması gereken yer Yeruşalim’dedir
dersiniz.”
21İsa, “Bana inan ey kadın” dedi. “Vakit geliyor. O zaman Baba’ya ne bu dağda, ne de Yeruşalim’de
tapınacaksınız. 22Siz bilmediğinize tapınıyorsunuz;
bizse bildiğimize tapınıyoruz. Çünkü
kurtuluş Yahudiler’den gelir. 23Ama gerçek tapınıcıların
Baba’ya ruhta ve gerçekte tapınacakları
vakit geliyor ve işte o vakit şimdidir.
Çünkü Baba kendisine böyle tapınanları
arıyor. 24Tanrı Ruh’tur ve O’na tapınanların ruhta ve gerçekte tapınması gerektir.” 25Kadın, “Biliyorum ki, Hristos denilen Mesih gelecektir”
dedi. “O gelince bize her şeyi bildirecek.”
26İsa, “Seninle konuşan ben, O Kişi’yim” dedi.
27Bu sırada İsa’nın öğrencileri geldi. O’nun bir kadınla konuşmasına şaştılar.
Buna karşın hiçbiri kadına, “Sen ne
arıyorsun?” ya da İsa’ya, “Niçin bu
kadınla konuşuyorsun?” diye sormadı.
28Kadın su testisini bıraktı, kasabaya gidip halka, 29“Gelin, tüm yaptıklarımı bana söyleyen adamı görün” dedi. “Acaba Mesih bu
mu?” 30Halk kasabadan çıkmış, İsa’ya geliyordu.
31Bu arada öğrencileri O’na, “Rabbi, bir şey ye” diyordu. 32Ama İsa, “Sizin bilmediğiniz bir yiyeceğim var”
dedi. 33Öğrenciler birbirlerine, “Acaba
biri O’na yiyecek mi getirdi?” diye
sordular. 34İsa, “Benim yiyeceğim, beni gönderenin isteğini yapmak
ve O’nun işini sonuçlandırmaktır”
dedi. 35“Sizler ürünün biçilmesine daha dört ay var demiyor musunuz?
Ben de size diyorum ki, gözlerinizi
kaldırın da ürünü biçilmeye hazır, ağarmış
tarlalara bakın. 36“Eken de, biçen de hep
birlikte sevinsin diye, biçen karşılığını
alıyor, sonsuz yaşam için ürün topluyor. 37Çünkü burada, ‘Biri
eker, öbürü biçer’ sözü doğrudur. 38Sizi emek
vermediğiniz ekini biçmeye gönderdim.
Başkaları emek verdi, sizse onların
emeğine kondunuz.”
Samiriye Halkı İsa’ya İman Ediyor
39-42
39“Tüm yaptıklarımı bana söyledi” diye tanıklık eden kadının sözü üzerine, o
kasabadaki Samiriyeliler’in birçoğu
İsa’ya iman etti. 40O’na geldiklerinde de yanlarında kalması için Samiriyeliler kendisinden dilekte
bulundu. O da iki gün orada kaldı. 41İsa’nın sözü üzerine daha birçok
kişi iman etti.
42Kadına da, “Bundan böyle iman etmemiz senin söylemen nedeniyle değildir” dediler.
“Biz kendimiz O’nu duyduk ve gerçekten
dünyanın kurtarıcısı olduğunu biliyoruz.”
Galile’de Bir Belirti 43-54
43İsa iki gün sonra oradan ayrılıp Galile’ye gitti. 44Daha önce bir peygamberin kendi ülkesinde değeri olmadığına tanıklık etmişti.
45Bu kez Galile’ye geldiğinde Galileliler
O’nu candan kabul etti. Çünkü onlar
da Passah kutlayışına katılmış ve kutlama
süresince Yeruşalim’de yaptığı işlerin
tümünü görmüşlerdi.
46Bunun üzerine İsa suyu şarap yaptığı Galile’nin Kana kentine yeniden geldi.
Orada bir saray görevlisi vardı, oğlu
Kafernahum’da hastaydı. 47İsa’nın Yahudiye’den Galile’ye geldiğini duyunca yanına vardı ve yetişip oğlunu
iyi etmesi için O’na yakardı. Çünkü
oğlu ölümün eşiğindeydi. 48İsa ona, “Belirtiler ve göz kamaştırıcı eylemler görmedikçe
hiçbir zaman iman etmeyeceksiniz”
dedi. 49Saray görevlisi, “Efendi çocuğum ölmeden önce yetiş” dedi. 50İsa, “Git, oğlun yaşıyor” diye yanıtladı. Adam,
İsa’nın dediğine iman edip gitti.
51Daha aşağıya inerken uşakları onu karşılayıp oğlunun yaşadığını bildirdiler.
52Saray görevlisi oğlunun iyileşmeye
yüz tuttuğu saati uşaklardan sordu.
“Dün öğle üstü saat birde ateşi
düştü” dediler. 53O zaman baba, İsa’nın, “Oğlun yaşıyor” dediği anda çocuğun iyileştiğini anladı.
Hem kendisi hem de tüm ev halkı iman
etti. 54İsa’nın Yahudiye’den Galile’ye gelişinde yaptığı ikinci belirtiydi bu.
Otuz Sekiz Yıllık Hasta İyi Oluyor
1-18
Bu olaylardan sonra
Yahudiler’in bir kutlama dönemi geldi. İsa
Yeruşalim’e çıktı. 2Yeruşalim’de Koyun Kapısı yanında
–İbranice’de Beytesda adını taşıyan–
beş sundurmalı bir havuz vardır. 3Bu sundurmalarda kör, topal, eli ayağı tutmayan büyük bir hasta topluluğu
yatardı. (3b) ve (4) 5Orada otuz sekiz yıldan beri hastalık çeken bir adam vardı. 6İsa onun yerde yattığını gördü. Adamın uzun süredir aynı durumda bulunduğunu
bildiğinden, “İyi
olmak ister misin?” diye sordu.
7Hasta, “Efendi, su çalkanır çalkanmaz
beni havuza koyacak adamım yok” diye
yanıtladı, “Ben davranmaktayken başka
biri benden önce atlıyor!”
8İsa, “Ayağa kalk” dedi. “Döşeğini kaldır ve yürü!” 9Adam o anda iyi oldu. Döşeğini kaldırıp yürüdü. Ne var ki, o gün Şabat’tı. 10Bu nedenle Yahudi yetkililer sağlığa kavuşan adama, “Bugün Şabat’tır” dediler.
“Döşeğini kaldırmana izin verilmez.” 11Adam, “Beni iyi edenin kendisi, ‘Döşeğini kaldır ve yürü!’
dedi” diye karşılık verdi. 12Bu kez, “Kimdir sana, ‘döşeğini
kaldır ve yürü’ buyruğunu veren” diye
sordular. 13Gelgelelim iyi edilen adam O’nun kim olduğundan habersizdi; çünkü orada çok
insan toplanmış, İsa da ayrılmıştı.
14Bundan sonra İsa onu tapınakta
bulup, “Bak,
iyi oldun” dedi. “Artık günah işleme ki, başına daha kötü bir şey gelmesin.”
15Adam gidip kendisini iyi edenin İsa olduğunu Yahudi yetkililere bildirdi.
16Bu yüzden Yahudi yetkililer İsa’ya saldırıda bulunmaya başladı; çünkü bu eylemleri
Şabat gününde yapıyordu. 17İsa onları yanıtladı: “Babam şu ana dek çalışmasını sürdürüyor, ben de çalışıyorum.”
18İşte bu yüzden Yahudi yetkililer O’nu öldürmek için çabalarını
yoğunlaştırdılar. Çünkü yalnız Şabat’ı
bozmakla kalmamış, “Tanrı Babam’dır”
diyerek kendisini Tanrı’yla bir tutmuştu.
İsa ve O’nu Gönderen 19-29
19İsa onları yanıtladı: “Size önemle belirtirim ki,
Oğul kendiliğinden hiçbir şey yapamaz.
Ancak Baba’nın yaptıklarını görerek
onları yapar. Ve baba ne yaparsa, Oğul
da O’nun gibi yapar. 20Çünkü Baba Oğul’u sever ve yaptıklarının tümünü O’na gösterir.
O’na bunlardan daha yüce işler de gösterecektir;
sizler şaşakalasınız diye. 21Çünkü Baba nasıl ölüleri diriltip onlara yaşam
sağlıyorsa, Oğul da istediklerine yaşam
sağlar. 22Baba kimseyi kendisi yargılamaz. Tüm yargılamayı Oğul’a
vermiştir. 23Öyle ki, herkes Baba’ya
saygı gösterdiği gibi Oğul’a da saygı
göstersin. Oğul’a saygı göstermeyen
O’nu gönderen Baba’ya da saygı göstermez.
24“Size önemle belirtiyorum: Benim sözümü dinleyenin ve beni
gönderene iman edenin sonsuz yaşamı
vardır. O yargılanmayacaktır; ölümden
yaşama geçmiştir. 25Size önemle belirtiyorum:
Vakit geliyor, işte geldi bile. Ölüler
Tanrı Oğlu’nun sesini işitecek ve işitenler
yaşayacak. 26Çünkü Baba yaşam kaynağı olduğu gibi, Oğul’a da yaşam kaynağı
olmayı sağlamıştır. 27Yargılama yetkisini de vermiştir O’na. Çünkü O İnsanoğlu’dur. 28Buna şaşmayın. Mezarda yatan herkesin O’nun sesini
işiteceği vakit geliyor. 29İyilik yapanlar yaşam dirilişine, kötülük yapanlarsa yargı
dirilişine dirilecek.”
Bu Yetkiye Tanıklık Edenler Kimdir?
30-47
30“Ben kendi kendime hiçbir şey yapamam; işittiğim gibi yargılarım.
Benim yargılayışım doğrudur. Çünkü kendi
isteğimi değil beni gönderenin isteğini
ararım. 31Eğer kendim için tanıklık
edersem tanıklığım gerçek sayılmaz. 32Benim için başka biri tanıklık ediyor. O’nun benim için
ettiği tanıklığın gerçek tanıklık olduğunu
biliyorum.
33“Yahya’ya adamlar gönderdiniz ve o gerçeğe tanıklık etti. 34Kaldı ki, benim tanıklığım insanlardan kaynaklanmıyor,
ama siz kurtulasınız diye bunları söylüyorum. 35Yahya yanan ve aydınlık veren bir ışıktı. Siz
de onun ışığında bir süre sevinç bulmak
istediniz. 36Ama ben Yahya’nınkinden daha üstün tanıklığa sahibim.
Çünkü Baba’nın sonuçlamam için bana
verdiği işler –yapmakta olduğum şu eylemler–
beni Baba’nın gönderdiğine tanıklık
ediyor. 37Beni gönderen Baba kendisi de bana ilişkin tanıklık
etmiştir. Siz hiçbir dönemde ne O’nun
sesini duydunuz, ne de O’nun yüzünü
gördünüz. 38O’nun sözü içinizde
kalmıyor. Çünkü O’nun gönderdiği kişiye
iman etmiyorsunuz. 39Kutsal Yazılar’ı dikkatle araştırıyorsunuz. Çünkü sonsuz
yaşamınızın onlarda bulunduğunu sanıyorsunuz.
Oysa bana da onlar tanıklık ediyor. 40Yine de yaşam bulmak için bana gelmek istemiyorsunuz.
41“İnsanlardan gelen yüceliği aramıyorum. 42Ama sizi biliyorum; içinizde Tanrı sevgisi yoktur. 43Baba’nın adıyla geldim
ve beni kabul etmiyorsunuz. Ama başka
biri kendi adıyla gelse onu kabul edeceksiniz. 44Birbirinizi yücelten
ve tek olan Tanrı’dan gelen yüceliği
aramayan sizler nasıl iman edebilirsiniz? 45Sanmayasınız ki, sizi Baba’nın önünde ben suçlayacağım.
Sizleri suçlayan kendisine umut bağladığınız
Musa’dır. 46Çünkü Musa’ya iman etmiş olsaydınız bana da iman
ederdiniz. Çünkü o bana ilişkin yazmıştır. 47Ama onun yazdıklarına iman etmiyorsanız benim sözlerime
nasıl iman edeceksiniz?”
İsa Beş Bin Kişiyi Doyuruyor 1-15
(Matta 14:13-21; Markos 6:30-44;
Luka 9:10-17)
Bu olaylardan sonra,
İsa Taberiye diye tanınan Galile Denizi’nin
karşı yakasına gitti. 2Büyük bir topluluk O’nu izliyordu; çünkü hastalar üzerinde yaptığı belirtileri
görmüşlerdi. 3İsa dağ yamacına çıkıp orada öğrencileriyle
birlikte oturdu. 4Yahudiler’in Passah’ı kutlayışı
yakındı. 5İsa gözlerini kaldırdığında büyük
bir topluluğun kendisine doğru geldiğini
gördü. Filippos’a, “Bunların yemesi için nereden ekmek alalım?” diye sordu.
6Bu sözü onu denemek için söylemişti;
çünkü kendisi ne yapacağını biliyordu.
7Filippos yanıtladı: “Her birinin ağzına bir lokma yiyecek koyabilmesi için
iki yüz dinarlık ekmek bile
yetmez!” 8Öğrencilerinden biri, Simon Petros’un
kardeşi Andreas O’na, 9“Burada beş arpa ekmeğiyle iki
balığı olan bir çocuk var” dedi. “Ama
bu koca topluluk için bu nedir ki!”
10İsa, “Topluluğu yere oturtun” dedi. Sık bir
çayırlıktaydılar. Böylece, sayısı yaklaşık
beş bini bulan erkek yere oturdu. 11Bunun üzerine İsa ekmekleri aldı, teşekkür yükselttikten sonra oturanlara
dağıttı. Bunun gibi, balıklardan da
istedikleri kadar verdi. 12Herkes iyice doyduktan sonra İsa öğrencilerine, “Artakalan
parçaları toplayın” dedi. “Hiçbir
şey atılmasın.” 13Onlar da topladılar. Beş arpa ekmeğini yiyenlerden artakalanlarla
on iki küfe doldurdular.
14İsa’nın sonuçladığı bu belirtiyi görenler, “Gerçekten, dünyaya gelmesi beklenen
peygamber budur” dedi. 15İsa da onların gelip kendisini
kaptıkları gibi kral ilan etmeye götüreceklerini
bildiğinden yalnız başına yeniden dağa
çekildi.
İsa Su Üstünde Yürüyor 16-21
(Matta 14:22-33; Markos 6:45-52)
16Akşam olunca İsa’nın öğrencileri aşağıya, denize indi. 17Bir tekneye binip karşı kıyıdaki Kafernahum’a doğru denizi aşmaya başladılar.
Karanlık basmıştı. İsa daha yanlarına
gelmemişti. 18Deniz esen güçlü rüzgârın etkisiyle kabarıyordu. 19Bu durumda yaklaşık üç dört mil kürek çektikten sonra, İsa’nın deniz üstünde
yürüyerek tekneye yaklaştığını gördüler.
Korkuya kapıldılar. 20İsa, “Ben’im, korkmayın” dedi. 21Bunun üzerine O’nu tekneye almak istediler. Tekne hemen gidecekleri kıyıya
ulaştı.
Topluluk İsa’yı Arıyor 22-24
22Ertesi gün, denizin öbür kıyısında duran topluluk orada öğrencilerin bindiği
tek bir kayıktan başka kayık bulunmadığını
gördü. İsa’nın öğrencileriyle birlikte
o tekneye binmediğini, öğrencilerin
ayrıca ayrıldığını anladılar. 23Öte yandan, Taberiye’den gelen
kayıklar Rab teşekkür yükselttikten
sonra topluluğun yemek yediği yerin
yakınına varmıştı. 24Topluluk ne İsa’nın, ne de öğrencilerin
orada bulunmadığını görünce kayıklara
binip İsa’yı aramak için Kafernahum’a
gitti.
Yaşam Ekmeği İsa 25-59
25İsa’yı denizin karşı kıyısında bulunca, “Rabbi” dediler. “Buraya ne zaman
geldin?” 26İsa onları, “Size önemle belirtiyorum” diyerek
yanıtladı.
“Beni belirtiler gördüğünüz için değil,
ekmekten yiyerek doyduğunuz için arıyorsunuz.
27Gelip geçici yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalıcı
yiyecek için çalışın. Bunu size İnsanoğlu
verecektir. Baba Tanrı O’na mührünü
basmıştır.”
28Onlar İsa’ya sordu: “Tanrı’ca onaylanan işleri yerine getirmek için ne yapmamız
gerekir?” 29İsa, “Tanrı’nın
işi O’nun gönderdiği kişiye iman etmenizdir”
diye yanıtladı onları. 30Bunun üzerine, “Öyleyse ne belirti
göstereceksin ki görüp sana iman edelim?”
diyerek karşılık verdiler. “Ne yapacaksın?
31Atalarımız çölde mana yedi. Yazılı olduğu gibi,
“‘Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi.’”
32İsa, “Sizlere önemle belirtirim ki” dedi, “Size gökten ekmeği Musa vermedi. Gökten gerçek ekmeği size
veren Babam’dır. 33Çünkü Tanrı’nın ekmeği
gökten inen ve dünyaya yaşam verendir.”
34Onlar da İsa’ya, “Ya Rab” dediler. “Bize bu ekmeği her zaman ver.” 35İsa, “Yaşam ekmeği Ben’im” dedi. “Bana gelen acıkmayacak, bana iman eden de susamayacak. Hiçbir
zaman.. 36Ama size daha önce de
belirttiğim gibi, beni görmenize karşın
yine de iman etmiyorsunuz. 37Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecektir.
Bana geleni hiçbir zaman geri çevirmem. 38Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini
uygulamak için gökten indim. 39Beni gönderenin isteği bana verdiklerinden hiçbirini yitirmeyeyim,
onu son günde dirilteyim kapsamındadır. 40Çünkü Babam’ın isteği, Oğul’u görüp O’na iman eden herkesin
sonsuz yaşamı olmasıdır. Son günde onu
ben dirilteceğim.”
41Bunun üzerine, “Gökten inen ekmek Ben’im” dediği için Yahudiler söylenmeye
başladı. 42“Anasını babasını tanıdığımız
Yusuf oğlu İsa değil mi bu?” diyorlardı.
“Nasıl oluyor da şimdi, ‘Ben gökten
indim’ diyor?”
43İsa onlara, “Aranızda söylenip durmayın” dedi.
44“Beni gönderen Baba onu çekmedikçe, hiç kimse
bana gelemez. Ben de onu son günde dirilteceğim. 45Peygamberlerde yazılıdır:
“‘Tümü Tanrı’ca eğitilmiş olacak.’
“Baba’dan işitip öğrenen herkes bana gelir.
46“Bu, bir kimsenin Baba’yı gördüğü anlamına gelmez. Ancak
Tanrı’dan olan birey Baba’yı görmüştür. 47Size önemle belirtirim: İman edenin sonsuz yaşamı vardır.
48Yaşam ekmeği Ben’im. 49Atalarınız çölde mana yedi ama öldü. 50Oysa gökten inen ekmek budur; isteyen ondan yesin
ve ölmesin diye. 51Gökten inen diri ekmek
Ben’im. Bu ekmekten yiyen sonsuza dek
yaşayacaktır. Dünyanın yaşamı için vereceğim
ekmek ise öz bedenimdir.”
52Bunun üzerine Yahudiler aralarında çekişmeye başladı. “Bu adam, yiyelim diye
öz bedenini nasıl bize verebilir?” diyorlardı.
53İsa onlara, “Size önemle belirtirim” dedi,
“İnsanoğlu’nun bedenini yiyip kanını içmedikçe sizde yaşam olmayacak.
54Bedenimi yiyip kanımı
içenin sonsuz yaşamı vardır. Ben de
onu son gün dirilteceğim. 55Çünkü bedenim gerçek yiyecek, kanım da gerçek
içecektir. 56Bedenimi
yiyip kanımı içen bende kalır, ben de
onda kalırım. 57Yaşam kaynağı Baba beni gönderdiği, benim de O’nun
aracılığıyla yaşadığım gibi beni yiyen
de benim aracılığımla yaşayacaktır. 58Gökten inen ekmek budur. Ataların yiyip de yine
öldükleri manaya benzemez. Bu ekmeği
yiyen sonsuza dek yaşar.” 59Bu sözleri Kafernahum’da öğretmekteyken sinagogta söyledi.
Sonsuz Yaşam Sözlerine Bağlılık
60-71
60Öğrencilerinden birçoğu bunu duyunca, “Bu söz çok çetin” dedi. “Bunları dinlemeye
kimin gücü yeter?” 61İsa onların bu konuda söylendiğini
bildiğinden, “Bu
sizin kösteklenmenize mi neden oluyor?”
dedi. 62“Ya İnsanoğlu’nun önceden
bulunduğu yere çıktığını görseydiniz
ne olacaktı? 63Yaşam sağlayan Ruh’tur. Beden hiçbir şeye yaramaz.
Size söylediğim sözler Ruh’tur, Yaşam’dır. 64Ama aranızda iman etmeyen bazıları vardır.” Çünkü İsa iman etmeyenlerin de, kendisini ele verecek olanın
da kim olduğunu taa başlangıçtan biliyordu.
65Sözlerini geliştirdi: “Bu nedenle size, ‘Kendisine Babam’dan olanak sağlanmadıkça
kimse bana gelemez’ dedim.”
66Bunun üzerine öğrencilerinden birçoğu geri döndü ve artık O’nunla yürümez
oldu. 67İsa On İkiler’e, “Yoksa siz de mi gitmek istiyorsunuz?” diye sordu. 68Simon Petros, “Ya Rab” dedi. “Kime gideceğiz ki? Sonsuz yaşam sağlayan sözler
sendedir. 69Biz de iman ettik ve bildik ki
Tanrı’nın Kutsalı sensin.”
70İsa onları, “Siz On İkiler’i ben seçmedim mi?”
sözüyle yanıtladı, “Üstelik
içinizden biri iblisin tekidir.”
71İşkariyotlu Simon’un oğlu Yahuda’dan
söz ediyordu. Çünkü On İkiler’den biri
olup İsa’yı ele verecek kişi oydu.
İsa Kardeşlerini Aydınlatıyor
1-9
Bu olaylardan sonra
İsa Galile’de dolaşmaya başladı. Yahudiye’de
dolaşmak istemiyordu. Çünkü Yahudi yetkililer
O’nu öldürmek için fırsat kolluyordu.
2O sırada Yahudiler’in Çadır Kurma kutlayışı*
yaklaşmıştı. 3Bunun için kardeşleri İsa’ya,
“Buradan çık, Yahudiye’ye git” dediler.
“Öyle ki, öğrencilerin yaptığın işleri
görsün. 4Kendisini tanıtmak isteyen insan yaptığını gizlemez. Madem bu işleri yapıyorsun,
kendini dünyaya açıkça göster.” 5Çünkü kardeşleri bile O’na iman
etmiyordu.
6İsa onlara, “Benim kendimi açıklama vaktim daha gelmedi”
dedi. “Sizin
içinse vakit her an uygundur.
7Dünya size kin besleyemez,
ama bana kin besliyor. Çünkü ben dünya
işlerinin kötülüğüne tanıklık ediyorum.
8Siz bu kutlayışa katılın.
Ben şimdilik kutlayışa katılmayacağım;
çünkü daha vaktim gelmedi.” 9Bunları söyleyerek Galile’de kaldı.
İsa Kutlayışa Katılıyor 10-13
10Ne var ki, kardeşleri kutlama olayına katılınca O da katıldı. Ancak bunu açıkça
değil, gizlice yaptı. 11Bu arada Yahudi yetkililer kendisini
kutlama yerinde arıyor, “O nerede?”
diye soruşturuyorlardı. 12Halk arasında O’na ilişkin bir sürü çelişkili fısıltı dolaşıyordu. Bazıları,
“İyi adamdır” diyordu. Başkaları ise,
“Hayır, halkı kandırıyor” diyordu. 13Ama hiç kimse O’na ilişkin düşüncesini
açıkça bildiremiyordu. Çünkü Yahudi
yetkililerden korku vardı.
İsa Kutlamada Eğitiyor 14-24
14Kutlama yarılanınca, İsa tapınağa çıkıp öğretmeye koyuldu. 15Yahudi yetkililer şaşakalmış durumda soruyordu: “Bu adam öğrenim görmeden
nasıl bunca bilgiye sahip?”
16İsa onları yanıtladı: “Benim öğretim kendimin değil,
beni gönderenindir. 17Tanrı’nın isteğini uygulamak
isteyen biri çıkarsa, öğretinin Tanrı’dan
mı olduğunu yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu
bilecektir. 18Kendiliğinden konuşan kendi yüceliğini kovalar. Kendisini
gönderenin yüceliğini kovalayansa gerçek
Olan’dır ve O’nda aldatıcılık yoktur. 19Musa sizlere ruhsal yasayı vermedi mi? Yine de
hiçbiriniz ruhsal yasayı uygulamıyorsunuz.
Niçin beni öldürmeye çalışıyorsunuz?” 20Halk, “Seni cin tutmuş” diye yanıtladı. “Kim seni öldürmeye
çalışıyor ki?”
21İsa onlara, “Bir mucize yaptım, hepiniz şaşkına döndünüz” dedi. 22“Musa size sünneti verdi –bu da Musa’dan olmayıp atalardandır–
ve siz Şabat günü birini sünnet ediyorsunuz. 23Madem Musa’nın ruhsal yasası bozulmasın diye Şabat günü
adam sünnet ediyorsunuz, Şabat günü
bir adamı tümden iyi ettim diye hangi
nedenle bana kızıyorsunuz? 24Görünüşe göre yargılamayın.
Yargınız hakça olsun.”
Mesih Bu Olabilir mi? 25-31
25Yeruşalimliler’den bazıları, “Öldürmeye fırsat kolladıkları kişi bu değil
mi?” dedi. 26“İşte açıktan açığa konuşuyor,
kimse de bir şey demiyor. Yoksa başkanlar
O’nun Mesih olduğunu gerçekten biliyor
mu? 27Ama biz bu adamın nereden geldiğini
biliriz. Oysa Mesih geldiğinde kimse
O’nun nereden geldiğini bilmeyecek*.”
28İsa tapınakta öğretirken yüksek sesle konuştu: “Hem
beni biliyorsunuz, hem de nereden geldiğimi..
Ben kendiliğimden gelmedim. Ama beni
gönderen gerçektir. Ne var ki, O’nu
tanımıyorsunuz. 29Oysa ben O’nu tanıyorum. Çünkü O’ndanım ve beni O gönderdi.”
30Bunun üzerine İsa’yı yakalamaya yeltendilerse de, kimse O’na el uzatmadı.
Çünkü vakti daha gelmemişti. 31Halktan birçoğu da, “Sanki Mesih
gelince bunun yaptıklarından daha çok
belirti mi yapacak?” diyerek O’na iman
etti.
İsa’yı Tutuklamaya Gönderilen
Görevliler 32-36
32Ferisiler halkın İsa’ya ilişkin bu çelişkili fısıltılarını duydu. Ardından,
başrahiplerle Ferisiler O’nu tutuklamak
üzere kolcular gönderdi. 33İsa, “Kısa bir süre daha sizlerle birlikteyim”
dedi. “Sonra
beni gönderene gideceğim. 34Beni arayacaksınız ama bulmayacaksınız. Çünkü benim bulunduğum
yere siz gelemezsiniz.”
35Yahudi yetkililer kendi aralarında, “Nereye gitmeyi tasarlıyor ki, O’nu bulmayalım!”
dedi. “Yoksa Yunanlılar arasına dağılmış
olanlara mı gitmeyi tasarlıyor? Yunanlılar’a*
mı öğretecek? 36‘Beni arayacaksınız ama bulmayacaksınız; çünkü benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz’
sözünün anlamı ne olabilir?”
Yaşam Veren Su Kaynaklarına Çağrı
37-39
37Kutlayışın sonuncu ve en önemli günü İsa ayakta durup yüksek sesle şöyle çağırdı:
“Kim susarsa
bana gelsin ve içsin. 38Kutsal Yazı’da belirtildiği gibi, bana iman eden kişinin
içinden yaşam veren ırmaklar kaynaklanacaktır*.” 39İsa bu sözü kendisine iman edenlerin
alacakları Ruh’a ilişkin söylemişti.
Çünkü, İsa daha yükseltilmediğinden
Ruh verilmemişti.
Halk İçinde Ayrılık 40-44
40Halktan bazısı bunu duyunca, “Gerçekten bu o peygamberdir” dedi. 41Bazısı, “Bu Mesih’tir” diyordu. Kimisi de, “Bu ne iş!” diyordu, “Mesih Galile’den
gelir mi hiç?” 42“Kutsal Yazı, Mesih Davut’un soyundan
olacak ve Davut’un kasabası Beytlehem’den
gelecek demiyor mu?”
43Böylece halk arasında O’ndan ötürü
ayrılık doğdu. 44Bazıları O’nu yakalamak istedi
ama hiç kimse O’na el uzatmadı.
İleri Gelenlerin Anlaşmazlığı
45-52
45Bu sırada kolcular, başrahiplerle Ferisiler’in yanına döndü. Bunlar kolculara
sordu: “Neden O’nu tutup getirmediniz?”
46Kolcular, “Hiçbir zaman, hiç kimse O’nun konuştuğu gibi konuşmadı” diye yanıtladı.
47Ferisiler, “Yoksa siz de mi kandırıldınız?” dedi. 48“Başkanlardan ya da Ferisiler’den tek kişi olsun O’na iman etti mi? 49Ruhsal yasayı bilmeyen bu halk lanetlidir.” 50Onlardan biri olan ve daha önce İsa’ya gelen Nikodimos kendilerine, 51“Ruhsal yasamız bir kişiyi dinlemeden ve ne yaptığını öğrenmeden insanı yargılar
mı?” diye sordu.
52Ona, “Yoksa sen de mi Galile’densin?” diye karşılık verdiler, “Araştır da
öğren. Galile’den peygamber çıkmaz.”
Cinsel Yolsuzluktan Suçlu Kadın
Bağışlanıyor 7:53-8:1-11
53[Ve herkes evine gitti].
İsa da Zeytinlik Dağı’na
gitti. 2Sabahın çok erken saatinde yine
tapınağa döndü. Tüm halk O’nun yanına
geldi. O da oturup onlara öğretmeye
koyuldu.
3Dinsel yorumcularla Ferisiler,
cinsel yolsuzluk yaparken yakalanan
bir kadını getirip ortaya diktiler.
4İsa’ya, “Öğretmen!” dediler. “Bu
kadın cinsel yolsuzluk yaparken suçüstü
yakalandı. 5Musa ruhsal yasada bu gibilerin taşlanmasını bize buyurmuştur. Sen bu işe
ne dersin?” 6Bunu İsa’yı denemek için söylüyorlardı.
Öyle ki, O’nu suçlu çıkarabilsinler.
İsa yere eğilmiş, parmağıyla toprağa
yazı yazıyordu. 7Kendisine soru sormakta diretmeleri üzerine doğruldu. “Aranızda kim günahsızsa kadına ilk taşı o atsın” dedi.
8Yeniden yere eğilip parmağıyla
toprağa yazmaya başladı. 9Bunu işitince yaşlılarından başlayarak,
teker teker sonuncusuna varıncaya dek
çekilip gittiler. İsa tek başına kaldı.
Kadın da orta yerde dikiliyordu. 10İsa doğrulup, “Ey kadın” dedi ona. “Seni yargılayanlar nerede? Kimse seni suçlu çıkarmadı mı?”
11Kadın, “Hiç kimse, ya Rab!” deyince İsa, “Ben de seni suçlamıyorum” dedi. “Git ve bundan böyle günah işleme.”]
Evrensel Işık 12-20
12Bunun ardından İsa yine onlara konuştu: “Ben dünyanın
Işığı’yım. Ardım sıra gelen yaşam ışığına
kavuşacak, hiçbir zaman karanlıkta dolaşmayacak.”
13Ferisiler, “Sen kendine ilişkin tanıklık ediyorsun” dediler, “Tanıklığın gerçek
değil.” 14İsa yanıtladı: “Ben kendime ilişkin tanıklık etsem bile, tanıklığım gerçektir.
Çünkü nereden geldiğimi ve nereye gittiğimi
biliyorum. Oysa siz ne nereden geldiğimi
biliyorsunuz, ne de nereye gittiğimi..
15Siz gözün gördüğü ölçüde yargı yürütüyorsunuz. Ben hiç kimseyi
yargılamam. 16Kaldı ki, ben yargılasam
bile benim yargım gerçektir. Çünkü tek
başıma değilim. Beni gönderen Babam’la
birlikteyim. 17Sizin ruhsal yasanızda
da iki kişinin tanıklığının gerçek olduğu
yazılmıştır. 18Ben kendime ilişkin tanıklık ediyorum. Beni gönderen
Baba da bana ilişkin tanıklık ediyor.”
19Bunun üzerine, “Baban nerede?” diye sordular O’na. İsa, “Siz ne beni tanırsınız, ne de Babam’ı” diye yanıtladı.
“Beni tanımış
olsaydınız, Babam’ı da tanırdınız.”
20İsa bu sözleri tapınakta, para toplanan yerde söyledi ve kimse O’nu yakalamadı.
Çünkü vakti daha gelmemişti.
Gittiğim Yere Gelemezsiniz 21-30
21İsa onlara yine, “Ben gidiyorum” dedi. “Beni arayacaksınız ve günahınız içinde öleceksiniz. Benim gittiğim
yere siz gelemezsiniz.”
22Bunun üzerine Yahudi yetkililer şöyle bir sonuç çıkardı:
“‘Benim gittiğim yere
gelemezsiniz’ diyor. Yoksa kendini mi
öldürecek?”
23İsa, “Siz yerselsiniz” dedi. “Bense yukarıdan geldim. Siz bu dünyadansınız. Ben bu dünyadan
değilim. 24Bu nedenle size, ‘Günahlarınız
içinde öleceksiniz’ dedim. Eğer benim,
‘O Kişi’yim’ dediğime iman etmezseniz günahlarınız içinde öleceksiniz.”
25Bu kez, “Sen kimsin?” diye sordular. İsa, “Başlangıçtan
bu yana size ne dedimse, O’yum”
dedi. 26“Sizin için söyleyecek ve yargı yürütecek çok sözüm var.
Ama beni gönderen gerçektir ve ben O’ndan
duyduklarımı dünyaya bildiriyorum.”
27Onlara Baba’ya ilişkin söz söylediğini anlamadılar. 28Bunun üzerine İsa, “Siz İnsanoğlu’nu yerden yukarı
kaldırınca” dedi, “Benim O Kişi olduğumu
ve kendiliğimden hiçbir şey yapmadığımı,
ancak Baba’nın bana öğrettiklerini bildirdiğimi
anlayacaksınız. 29Beni gönderen benimle
beraberdir. O beni kendi başıma bırakmadı.
Çünkü ben her zaman O’nun beğendiği
işleri yapıyorum.”
30O bu sözleri söylerken birçokları O’na iman etti.
Özgür Kişiler ve Tutsaklar 31-43
31İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler’e, “Eğer sözümü
tutarsanız gerçekten benim öğrencilerimsiniz”
dedi. 32“Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacaktır.” 33Kimileri, “Ama biz İbrahim’in soyuyuz” diye karşılık verdi.
“Hiçbir vakit, hiç kimsenin boyunduruğu
altına girmedik. Sen nasıl olur da,
‘Özgür olacaksınız’ diyorsun?” 34İsa yanıtladı: “Size önemle belirtirim ki, günah işleyen herkes günahın uşağıdır.
35Uşak evde sonsuza dek
kalmaz. Oğulsa sonsuza dek kalır. 36Eğer Oğul sizi özgür kılarsa gerçekten özgür olacaksınız. 37İbrahim’in soyundan olduğunuzu biliyorum. Buna
karşın, beni öldürmek için fırsat kolluyorsunuz.
Çünkü sözüme yüreğinizde yer vermiyorsunuz. 38Ben Baba’nın yanında gördüklerimi bildiriyorum,
sizse kendi babanızdan işittiklerinizi
yapıyorsunuz.”
39“Babamız İbrahim’dir” diye yanıtladılar. İsa, “İbrahim’in
çocukları olsaydınız, İbrahim’in işlerini
yapardınız” dedi. 40“Ama şu anda beni –Tanrı’dan işittiği gerçeği size bildiren
insanı– öldürmek için fırsat kolluyorsunuz.
İbrahim bunu yapmadı. 41Siz kendi babanızın yaptığını yapıyorsunuz.” “Biz rasgele cinsel ilişkiden doğmadık” diye karşılık verdiler, “Tek Babamız
Tanrı’dır.” 42İsa, “Tanrı
Babanız olsaydı, beni severdiniz”
dedi. “Çünkü
ben Tanrı’dan çıkıp geldim. Kendiliğimden
gelmedim. Beni O gönderdi. 43Ne dediğimi niçin anlamıyorsunuz? Çünkü sözümü dinlemeye
dayanamıyorsunuz.”
Şeytan Kimdir? 44-47
44“Siz babanız iblistensiniz ve babanızın isteklerini uygulamak
istiyorsunuz. O, başlangıçtan beri katildir;
hiçbir zaman gerçekten yana olmadı,
çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylerken
içinde bulunanı söyler. Çünkü yalancıdır
ve yalanın babasıdır.
45“Ama ben gerçeği söylediğimden bana iman etmiyorsunuz. 46Bende günah olduğunu içinizden kim kanıtlayabilir?
Madem gerçeği söylüyorum, neden bana
iman etmiyorsunuz? 47Tanrı’dan olan Tanrı’nın sözlerini dinler. Ama
siz bu nedenle dinlemiyorsunuz; çünkü
Tanrı’dan değilsiniz.”
İbrahim’in Özlem Çektiği Gün 48-59
48Yahudi yetkililer karşılık verdi: “Sen Samiriyeli’sin ve cine tutulmuşsun
demekte haklı değil miymişiz?”
49İsa, “Cinli değilim” dedi. “Babam’a saygı gösteriyorum, ama siz beni yeriyorsunuz.
50Ben kendi yüceliğimi aramıyorum; onu arayan ve
yargılayan biri vardır. 51Size önemle belirtiyorum:
Sözümü kim tutarsa sonsuza dek ölüm
görmeyecektir.”
52Yahudiler, “Şimdi anlıyoruz ki seni cin tutmuş” dediler. “İbrahim de öldü,
peygamberler de. Ve sen diyorsun ki,
sözümü kim tutarsa sonsuza dek ölümü
tatmayacaktır. 53Yoksa sen atamız İbrahim’den üstün
müsün? O öldü. Peygamberler de öldü.
Kendini kim sanıyorsun?”
54İsa yanıtladı: “Eğer kendimi yüceltirsem yüceliğim
hiçtir. Beni yücelten Babam’dır, ki
siz O’na ‘Tanrımız’ dersiniz.
55Siz O’nu tanımıyorsunuz, ama ben O’nu tanıyorum. Eğer O’nu
tanımıyorum dersem, sizin gibi ben de
yalancı olurum. Ama O’nu tanıyorum ve
sözünü tutuyorum. 56Babanız İbrahim günümü
görmenin umuduyla kıvanç buldu. Ve görüp
sevindi.”
57Yahudiler, “Daha elli yaşında bile değilsin” dedi. “Üstelik İbrahim’i de mi
gördün?” 58İsa, “Size
önemle belirtirim” dedi, “İbrahim’in
doğumundan önce BEN VARIM.”
59O’na atmak için taşlara yapıştılar. Ama İsa kendisini gizledi ve tapınaktan
ayrıldı.
Doğuştan Görmez Adam Görüyor 1-12
İsa yolda giderken,
doğuştan gözleri görmeyen bir adam gördü.
2Öğrencileri sordu: “Öğretmen, kim günah işledi de bu adam kör doğdu; kendisi
mi, yoksa anası babası mı?”
3İsa yanıtladı: “Ne o günah işledi, ne de onun anası
babası. Ama Tanrı’nın eylemleri onda
açıklanmalı. 4Daha gündüzken beni gönderenin işlerini uygulamalıyız. Gece
bastırıyor; o zaman kimse iş yapamayacak. 5Ben dünyada olduğum sürece dünyanın Işığı’yım.”
6Bu sözleri söyleyerek yere tükürdü, tükürükle çamur yaptı. Çamuru adamın gözlerine
sürerek, 7“Git, Siloam –‘Gönderilmiş’
demektir– havuzunda yıkan!” dedi. O da gidip yıkandı ve gözleri
açılmış durumda geri döndü.
8Bunun üzerine, komşuları ve onun dilendiğini önceden görenler, “Oturup dilenen
adam değil mi bu?” dediler. 9Kimisi, “Evet o” dedi; kimileri
de, “Hayır, ama ona benzeyen birisi”
dediler. Adam kendisi, “Ben oyum” dedi.
10“Öyleyse gözlerin nasıl açıldı?” diye sordular. 11Adam yanıtladı: “İsa adındaki adam çamur yapıp gözlerime sürdü ve bana, ‘Siloam’a
git, yıkan’ dedi. Ben de gidip yıkandım
ve gözlerim açıldı.” 12“Nerede O?” diye sordular. Adam, “Bilmiyorum” dedi.
Ferisiler Araştırmaya Koyuluyor
13-34
13Az öncesine dek gözleri görmeyen adamı Ferisiler’e getirdiler. 14İsa’nın çamur yapıp onun gözlerini açtığı gün Şabat idi. 15Ferisiler nasıl görüme kavuştuğunu ondan yine sordular. Adam da, “Gözlerime
çamur sürdü, yıkandım ve görüyorum”
dedi.
16Ferisiler’den bazıları, “Bu adam Tanrı’dan değildir” dedi. “Çünkü Şabat’ı
tutmuyor.” Kimisi de, “Günahlı insan
nasıl böylesi belirtiler yapabilir?”
diyordu. Böylece aralarında ayrılık
doğdu. 17Önceden görmeyene bir kez daha sordular: “Gözlerini açan kişi için sen ne
diyorsun?” Adam, “Peygamberdir” diye
yanıtladı. 18Buna karşın, Yahudi yetkililer adamın anasıyla babasını çağırıncaya dek, onun
kör olup da gözlerinin açıldığına inanmadılar.
19“Görmez doğdu dediğiniz oğlunuz bu mu? Nasıl oluyor da şimdi görüyor?” diye
sordular.
20Anasıyla babası, “Bunun oğlumuz olduğunu ve gözleri görmez doğduğunu biliyoruz”
dediler. 21“Ama onun şimdi nasıl görebildiğini
bilmediğimiz gibi, gözlerini kimin açtığını
da bilmiyoruz. Kendisine sorun; yetkin
yaşa gelmiştir. O yanıtlasın.” 22Anasıyla babası Yahudi yetkililerden korktukları için böyle konuşmuşlardı.
Çünkü Yahudi yetkililer İsa’yı açıkça
Mesih olarak kabul edenin sinagog dışı* edilmesi için aralarında anlaşmışlardı. 23İşte anası babası bu nedenle, “Yetkin yaşa gelmiştir, kendisine sorun” demişlerdi.
24Az önce gözleri görmeyen adamı ikinci kez çağırıp, “Tanrı adına gerçeği konuş”
dediler. “Biz bu adamın günahlı olduğunu
biliyoruz.” 25Bunun üzerine adam, “Günahlı olup olmadığını bilmiyorum” dedi. “Bildiğim bir
şey var: Ben gözleri görmeyen biriydim,
şimdi görüyorum.”
26Yine sordular: “Sana ne yaptı? Gözlerini nasıl açtı?” 27Adam, “Size şimdi anlattım ama dinlemediniz” dedi. “Niçin yeniden duymak istiyorsunuz?
Yoksa siz de mi O’nun öğrencisi olmak
istiyorsunuz?”
28Adamı yererek, “O’nun öğrencisi sensin” dediler. “Biz Musa’nın öğrencileriyiz.
29Tanrı’nın Musa ile konuştuğunu
biliyoruz, ama bu adamın nereden ortaya
çıktığını bilmiyoruz.”
30Adam, “Şaşılacak şey” diye yanıtladı. “Siz O’nun nereden ortaya çıktığını
bilmiyorsunuz; ne var ki, O benim gözlerimi
açtı. 31Tanrı’nın günahlıları dinlemediğini
biliriz. Ama kişi Tanrı’yı sayar ve
O’nun isteğini uygularsa, Tanrı onu
dinler. 32Öncesizlikten bu yana kimsenin
doğuştan gözleri görmeyen birinin gözlerini
açtığı duyulmamıştır. 33Eğer bu adam Tanrı’dan gelmemiş olsaydı hiçbir şey yapamazdı.”
34 “Baştanbaşa günahlar içinde doğmuş birisin” diye karşılık verdiler. “Sen
mi bize öğreteceksin?” Ve onu sinagogtan
dışarı attılar.
Ruhsal Görmezliğin Oluşturduğu
Karanlık 35-41
35İsa adamı dışarı attıklarını duydu ve onu bulup, “İnsanoğlu’na
iman ediyor musun?” diye sordu.
36Adam, “Efendi, kendisine iman etmem istenen kişi kimdir?” diye yanıt verdi.
37İsa, “O’nu gördün, seninle konuşan
da O’dur” diyerek konuştu. 38Adam, “İnanıyorum, ya Rab!” ikrarıyla İsa’ya tapındı.
39İsa, “Bu dünyaya yargılamak için geldim” dedi.
“Öyle ki, görmeyenler
görsün, görenlerse görmesin.”
40Yanında bulunan Ferisiler’den bazısı bunu işitince, “Yoksa biz de mi gözleri
görmeyen kişileriz?” diye itiraz etti.
41İsa yanıtladı: “Gözleri görmez olsaydınız günahınız
olmazdı. Ama şimdi görüyoruz dediğiniz
için günahınız olduğu gibi duruyor.”
Koyunların Tanıdığı Çoban 1-6
“Size önemle
belirtirim: Koyun ağılına kapıdan girmeyip
başka yerden tırmanan kişi hırsız ve
eşkıyadır. 2Kapıdan girense koyunların
çobanıdır. 3Kapıcı ona kapıyı açar
ve koyunlar onun sesini işitir. O da
koyunlarını adlarıyla çağırır ve onları
dışarı yöneltir. 4Kendininkileri yola
koyunca onların önünden yürür, koyunlar
da ardı sıra gider. Çünkü sesini tanırlar. 5Bir yabancının ardı
sıra gitmezler. Tersine, ondan kaçarlar.
Çünkü yabancıların sesini tanımazlar.”
6İsa onlara bu simgesel öyküyü anlattı; ama O’nun ne demek istediğini anlamadılar.
İyi Çoban – Koyunların Kapısı
7-21
7Bunun üzerine İsa yeni baştan anlattı: “Size önemle
belirtirim ki ben koyunların kapısıyım.
8Benden önce gelenlerin tümü hırsız ve eşkıyadır. Ama koyunlar
onları dinlemedi. 9Ben kapıyım.
Benim aracılığımla giren kurtulur. Girer,
çıkar ve otlak bulur. 10Hırsız ancak çalmak, öldürmek, yok etmek amacıyla
gelir. Bense onlarda yaşam olsun, hem
de bol yaşam olsun diye geldim.
11“Ben İyi Çoban’ım. İyi Çoban koyunlar için canını verir.
12Parayla tutulan, gerçekte çoban olmayan ve koyunlara sahip
çıkmayan kişi kurdun geldiğini görünce
koyunları bırakıp kaçar. Kurt da onları
kapar, darmadağın eder. 13Kaçar, çünkü para karşılığı
tutulmuştur ve koyunlar için kaygılanmaz.
14Ben İyi Çoban’ım ve benim olanları tanırım. Benim olanlar
da beni tanır. 15Baba’nın beni tanıdığı,
benim de Baba’yı tanıdığım gibi.. Ve
koyunlar için canımı veririm. 16Bu ağıldan olmayan başka koyunlarım da var. Onları
da getirmeliyim. Sesimi duyacaklar;
böylece tek sürü, tek Çoban olacak.
17“Baba beni bunun için sever. Çünkü canımı veririm; öyle
ki, onu yeniden alayım. 18Canımı benden kimse
alamaz. Ama onu kendi isteğimle veriyorum.
Canımı vermeye de yeniden almaya da
yetkim vardır. Bu buyruğu Babam’dan
aldım.”
19Bu sözler yüzünden Yahudi yetkililer arasında yeniden ayrılık doğdu. 20Birçoğu, “O cinlidir” diyordu. “Hem de deli! Niçin O’nu dinliyorsunuz?” 21Başkaları ise, “Bunlar cine tutulmuş birinin sözleri değil” diyordu. “Cin
körlerin gözlerini açabilir mi hiç?”
Yahudi Yetkililer Açıklama İstiyor
22-30
22Yeruşalim’de tapınağın adanışı* yıldönümü
kutlanıyordu. Mevsim kıştı. 23İsa tapınakta Süleyman’ın sundurmasında
dolaşıyordu. 24Yahudi yetkililer çevresini sarıp
sordular: “Daha ne vakte dek bizi kararsızlık
içinde bırakacaksın? Sen eğer Mesih’sen
bize açıkça bildir.”
25İsa, “Size bildirdim ama bana inanmıyorsunuz”
diye yanıtladı, “Babam’ın
adıyla yaptığım işler bana tanıklık
ediyor. 26Ama siz iman etmiyorsunuz.
Çünkü koyunlarımdan değilsiniz. 27Koyunlarım sesimi işitir, ben de onları tanırım ve ardım
sıra gelirler. 28Onlara sonsuz yaşam
veririm. Onlar sonsuza dek mahvolmayacak.
Hiç kimse de onları elimden kapamayacak.
29Onları bana veren Babam
her varlıktan üstündür. Baba’nın elinden
onları kapmaya kimsenin gücü yetmez. 30Ben ve Baba biriz.”
Direniş Yoğunlaşıyor 31-39
31Yahudi yetkililer yine O’nu taşlamak için taşlara sarıldı. 32İsa onlara, “Size Baba’dan gelen sayısız değerli iş
gösterdim” dedi. “Bu
işlerden hangisi için beni taşlıyorsunuz?”
33Yahudi yetkililer, “Seni değerli
bir iş yüzünden değil, sövdüğünden taşlıyoruz”
diye karşılık verdiler. “Çünkü sen bir
insanken kendini Tanrı yapıyorsun.”
34İsa yanıtladı: “Ruhsal yasanızda, Tanrı’nın ‘Ben buyurdum:
İlahlarsınız’ dediği yazılı değil mi?
35O’nun, Tanrı Sözü’nün iletildiği kişiler için İlahlar sözünü
kullandığını ve Kutsal Yazı’nın bozulamayacağını
biliyoruz. 36‘Tanrı’nın Oğlu’yum’ dediğim için, Baba’nın kutsayıp
dünyaya gönderdiği kişiye değinerek
mi, sövüyorsun diyorsunuz siz? 37Eğer Babam’ın işlerini yapmıyorsam bana iman etmeyin. 38Yok eğer yapıyorsam,
bana iman etmeseniz bile yapılan işlere
inanın. Öyle ki Baba’nın bende, benim
de Baba’da olduğumu bilip anlayasınız.”
39Bunun üzerine, O’nu yine yakalamaya yeltendiler. Ama İsa ellerinden sıyrılıp
gitti.
Yahya’nın Tanıklığı Gerçektir
40-42
40İsa yine Ürdün Irmağı’nın öbür yakasında Yahya’nın başlangıçta vaftiz ettiği
yere gitti ve orada kaldı. 41Birçok kişi O’na geldi. “Yahya
hiçbir belirti yapmadı; ama Yahya’nın
bu insan için söylediği her şey gerçektir”
diyorlardı. 42Orada birçokları O’na iman etti.
Değerli Bir Arkadaş Ölüyor 1-19
Beytanya kasabasında
Lazar adlı bir adam hastalanmıştı. Meryem’le
kız kardeşi Marta da oralıydılar. 2Meryem, Rab’be güzel kokulu yağ
sürüp saçlarıyla ayaklarını silen bayandı;
hastalanan Lazar onun kardeşiydi. 3Kız kardeşler, “Ya Rab, sevdiğin kişi hasta” diye İsa’ya haber saldı.
4İsa bunu duyunca, “Bu hastalık ölümle sonuçlanmayacak”
dedi. “Ama Tanrı’nın
yüceliğini belgeleyecek. Öyle ki, bu
hastalıkla Tanrı’nın Oğlu yüceltilsin.”
5İsa Marta’yı, kız kardeşini ve Lazar’ı severdi. 6Öyleyken, Lazar’ın hasta olduğunu duyunca bulunduğu yerde iki gün daha kaldı.
7Sonra öğrencilerine, “Yine Yahudiye’ye gidelim” dedi. 8Öğrenciler, “Öğretmen” dediler. “Daha kısa süre önce Yahudiler seni taşa tutmak
istedi. Yine de oraya mı gidiyorsun?”
9İsa yanıtladı: “Günde on iki saat yok mu? Gündüz gezen
sendelemez. Çünkü bu dünyanın ışığını
görür. 10Oysa gece gezen sendeler. Çünkü kendisinde ışık
yoktur.” 11Bunu belirttikten sonra ekledi:
“Dostumuz Lazar
uyumuştur, ama ben onu uyandırmaya gidiyorum.”
12Öğrenciler, “Ya Rab, uyuyorsa
kurtulacaktır” diye yanıtladı. 13İsa onun ölümünden söz ediyordu.
Ama onlar uykuya daldığından söz ettiğini
sandılar. 14Bunun üzerine İsa açıkça, “Lazar ölmüştür”
dedi. 15“Ve ben orada bulunmadığıma
sizin yararınıza seviniyorum: İmanınız
canlansın diye.. Şimdi kalkın ona gidelim.”
16İkiz denilen Tomas öğrenci arkadaşlarına, “Haydi, biz de gidelim” dedi. “Böylece
O’nunla birlikte ölelim.” 17İsa oraya vardığında Lazar’ı dört gün önce mezara konulmuş
buldu. 18Beytanya Yeruşalim’e yakındı;
yaklaşık üç kilometre uzaklıkta.. 19Yahudiler’den birçoğu, erkek kardeşlerini
yitiren Marta ve Meryem’i avutmaya gelmişti.
Ölüye Yaşam Veren 20-27
20Marta, İsa’nın geldiğini duyunca O’nu karşılamaya çıktı. Meryem evde oturuyordu.
21Marta İsa’ya, “Ya Rab” dedi. “Burada
olsaydın kardeşim ölmeyecekti. 22Şimdi de her ne dilersen Tanrı’nın
sana vereceğini biliyorum.”
23İsa, “Kardeşin dirilecek” dedi. 24Marta, “Son gün, ölülerin dirilişinde yeniden dirileceğini biliyorum” diye
yanıtladı.
25İsa, “Diriliş ve yaşam Ben’im” dedi. “Bana iman eden ölmüş olsa da yaşayacaktır. 26Yaşamakta olan herhangi bir kimse bana iman ederse sonsuzluk
boyunca hiç ölmeyecektir. Buna iman
ediyor musun?” 27Marta, “Evet, ya Rab” dedi. “Senin Tanrı’nın Oğlu, dünyaya
gelecek Mesih olduğuna iman ettim.”
İsa Ağlıyor 28-37
28Bunu söyledikten sonra gitti, gizlice kız kardeşi Meryem’i çağırarak haber
verdi: “Öğretmen burada; seni çağırıyor.”
29Meryem bunu işitince kalkıp İsa’yı karşılamaya çıktı. 30İsa daha kasabaya varmamıştı, Marta’nın kendisini karşıladığı yerdeydi. 31Evde Meryem’in yanında oturmuş, kendisini avutmakta olan Yahudiler Meryem’in
ivedilikle ayağa kalkıp sokağa çıktığını
görünce, ağlamak için mezara gittiğini
sandılar, onu izlediler.
32Meryem İsa’nın bulunduğu yere varıp O’nu görünce ayaklarına kapandı. “Ya Rab”
dedi. “Burada olsaydın kardeşim ölmeyecekti.”
33İsa hem onun hem de onunla birlikte gelen Yahudiler’in ağladığını görünce
ruhunda inledi, canı sıkıntıyla çalkandı.
34“Onu nereye yatırdınız?” diye sordu. “Gel de gör, ya Rab!” dediler. 35İsa ağladı. 36Bunu gören Yahudiler, “Bakın,
ne denli seviyormuş onu” dediler. 37İçlerinden bazıları da, “Körün
gözlerini açan, bunun ölümünü önleyemez
miydi?” yolunda soru sordular.
İsa Lazar’ı Diriltiyor 38-44
38Bunun üzerine İsa yeniden derin derin inledi ve mezara yaklaştı. Mezar bir
mağaraydı; önüne de bir taş koymuşlardı.
39İsa, “Taşı kaldırın” diye buyurdu. Ölünün kız
kardeşi Marta, “Ya Rab, artık kokmuştur;
öleli dört gün oldu” dedi.
40İsa, “Sana, iman edersen Tanrı’nın yüceliğini göreceksin
demedim mi?” diyerek yanıtladı.
41Taşı kaldırdılar. İsa gözlerini yukarı yükselterek, “Ya Baba, beni işittiğin için sana şükrederim” dedi. 42“Beni her zaman işittiğini biliyorum. Ancak çevrede duran
halk için bu sözleri söylüyorum; beni
senin gönderdiğine iman etsinler diye.”
43Bunları söyledikten sonra yüksek sesle bağırdı: “Lazar,
dışarı gel!” 44Ölü, elleri ayakları sargılarla
bağlı, yüzü de bezle sarılı dışarı çıktı.
İsa, “Onu çözün,
bırakın gitsin” dedi.
Ölüye Yaşam Verilmesi Direnişe
Yol Açıyor 45-57
(Matta 26:1-5; Markos 14:1,2;
Luka 22:1,2)
45Bunun üzerine, Meryem’e gelen ve İsa’nın eylemlerini gören Yahudiler’den birçoğu
O’na iman etti. 46Öte yandan da aralarından bazısı
Ferisiler’e gidip İsa’nın yaptıklarını
onlara anlattı. 47Bunun üzerine başrahiplerle Ferisiler Kurul’u topladı. “Ne
yapacağız?” diyorlardı, “Bu adam bir
sürü belirti yapıyor. 48O’nu böyle bırakırsak herkes O’na iman edecek. Romalılar’sa gelip hem kutsal
yerimizi hem de ulusumuzu
yıkacak.”
49Aralarından biri –o yılın başrahibi*– Kayafas,
“Siz hiçbir şey anlamıyorsunuz” dedi.
50“Tüm ulusun yok olmaması için halk yararına bir tek kişinin ölmesi sizin için
daha elverişlidir diye düşünemiyorsunuz.”
51Bunu kendiliğinden söylememişti. O yılın başrahibi olduğundan İsa’nın ulus
yararına öleceğine ilişkin peygamberlikte*
bulunmuştu. 52Üstelik yalnız ulus yararına değil, Tanrı’nın dağılmış çocuklarını
da bir araya toplamak için ölecekti.
53İşte o günden sonra İsa’yı öldürmeyi
tasarladılar. 54Bu yüzden İsa Yahudiler arasında
artık açıkça dolaşmadı. Ancak oradan
çöle yakın bir yere, Efraim denen kasabaya
gitti ve öğrencilerle birlikte orada
kaldı.
55Yahudiler’in Passah kutlayışı yakındı. Çevre köylerden birçok kişi kendilerini
arındırmak için Passah kutlayışından
önce Yeruşalim’e çıktı. 56Bunlar İsa’yı arıyor ve tapınakta durup birbirlerine, “Ne dersiniz? Acaba
kutlamaya gelmeyecek mi?” diye soruşturuyorlardı.
57Başrahiplerle Ferisiler de O’nun nerede olduğunu bilen varsa bildirsin diye
buyruklar çıkarmıştı. Amaçları O’nu
yakalamaktı.
Somut Bağlılık Örneği 1-8
(Matta 26:6-13; Markos 14:3-9)
Passah’tan altı gün
önce, İsa ölülerden dirilttiği Lazar’ın
yaşadığı Beytanya’ya geldi. 2Orada kendisine bir şölen düzenlediler; Marta da hizmet ediyordu. Lazar ise
İsa’yla birlikte sofrada oturanlar arasındaydı.
3Bu arada Meryem çok değerli katıksız sümbül kokusundan yarım litre alıp İsa’nın
ayaklarına sürdü, sonra da saçlarıyla
ayaklarını kuruladı. Tüm ev sümbül yağının
kokusuyla doldu. 4Öğrencilerinden biri, İsa’yı ele
verecek olan Yahuda İşkaryot, 5“Neden bu sümbül kokusu üç yüz
dinara satılıp karşılığı
yoksullara verilmedi?” dedi. 6Bunu yoksulları kayırdığından değil, hırsız olduğundan söylemişti. Para kesesi
ondaydı ve içine konulanı aşırmaktaydı.
7İsa, “Kadını bırak” dedi. “Bunu gömüleceğim gün için saklasın. 8Çünkü yoksullar her zaman aranızda olacaktır. Ama beni her
vakit aranızda bulmayacaksınız.”
Lazar’ı Öldürmeyi Tasarlıyorlar
9-11
9Yahudiler’den oluşan büyük bir topluluk İsa’nın orada olduğunu öğrenince yalnız
İsa için değil, O’nun ölülerden dirilttiği
Lazar’ı da görmek için oraya geldiler.
10Bunun üzerine başrahipler Lazar’ı
öldürmeyi tasarladı. 11Çünkü onun yüzünden Yahudiler’den
birçoğu varıp İsa’ya iman ediyordu.
Yeruşalim’e Görkemli Giriş 12-19
(Matta 21:1-11; Markos 11:1-11;
Luka 19:28-40)
12Ertesi gün kutlayışa katılan büyük bir topluluk, İsa’nın Yeruşalim’e gelmekte
olduğunu işitince 13hurma dalları kaptı, bağırarak
O’nu karşılamaya çıktı:
“Osanna! Rab’bin adıyla
gelen
İsrail’in Kralı kutludur.”
14İsa bir sıpa bulup bindi. Tıpkı Kitap’ta yazılı olduğu gibi:
15“Korkma ey Sion kızı.
İşte Hükümranın, eşeğin yavrusu sıpaya binmiş
geliyor.”
16Öğrencileri olanları başlangıçta anlamadılar. Ama İsa yüceltilince bunların
Kitap’ta O’na ilişkin yazılı olduğunu
ve tam o biçimde kendisini karşıladıklarını
anımsadılar.
17Lazar’ı mezardan çağırıp ölüler arasından kaldırdığında İsa’yla birlikte bulunanlar
olaya tanıklık ediyordu. 18Bu nedenle topluluk O’nu karşılamaya
çıktı; çünkü O’nun bu belirtiyi yaptığını
duymuşlardı. 19Bunun üzerine Ferisiler birbirlerine, “Görüyorsunuz ya” dedi, “Hiçbir işe
yaramıyorsunuz. İşte tüm dünya O’nun
ardı sıra gidiyor.”
Bir Onaylama Seslenişi 20-28
20Kutlayışta tapınmak için Yeruşalim’e çıkanlar arasında bazı Yunanlılar da
vardı. 21Bunlar Galile’nin Beytsayda kentinden olan Filippos’a yaklaşıp,
“Efendi, İsa’yı görmek istiyoruz” dediler.
22Filippos varıp Andreas’a bilgi iletti. Andreas’la Filippos da bunu İsa’ya
bildirdi. 23İsa, “İnsanoğlu’nun
yüceltileceği saat geldi” dedi.
24“Size önemle belirtirim: Yere düşüp de ölmeyen buğday tanesi
tek başına kalır. Ama ölürse bol ürün
getirir. 25Canını seven onu yitirir. Bu dünyada canını hiçe
sayan ise onu sonsuz yaşam için saklar. 26Bana hizmet etmek isteyen ardım sıra gelsin. Öyle ki ben
neredeysem, bana hizmet eden de orada
bulunsun. Kim bana hizmet ederse Baba
onu onurlandıracaktır.
27“Şu anda canım sıkıntıyla çalkanıyor. Ne demem gerekir?
‘Ya Baba, beni bu saatten kurtar’ mı?
Ama ben bunun için bu saate gelmiş bulunuyorum. 28Ya Baba, adını yücelt.” Bunun üzerine gökten bir ses geldi: “Yücelttim, yine de yücelteceğim.”
İsa Ölümünü Açıklıyor 29-36a
(Matta 26:38)
29Orada dururken bunu duyan halk, “Gök gürledi” dedi. Kimisi de, “Bir melek
O’nunla konuştu” diyordu. 30Ama İsa, “Bu ses benim için değil, sizin için geldi” dedi. 31“Bu dünyanın yargısı şimdidir. Bu dünyanın başkanı* şimdi dışarı atılacaktır. 32Bense, yerden yükseltildiğimde herkesi kendime çekeceğim.” 33Bu sözü nasıl bir ölümle öleceğini belirtmek için söylemişti.
34Bunun üzerine topluluk, “Ruhsal yasadan duyduğumuza göre, Mesih tüm sonsuzluk
boyunca kalacaktır” diye yanıtladı.
“Öyleyse nasıl oluyor da sen, ‘İnsanoğlu’nun
yükseltilmesi gerekir’ diyorsun? Bu
İnsanoğlu denen kimdir?”
35İsa onlara, “Kısa bir süre daha Işık aranızda olacak”
dedi. “Işığa
sahipken yürüyün ki karanlık üzerinize
bastırmasın. Karanlıkta yürüyen nereye
gittiğini bilmez. 36Işığa sahipken Işığa iman edin ki Işık çocukları
olasınız.”
İmansızlıkla Kösteklenenler 36b-43
İsa bunları söyledikten sonra gidip onlardan gizlendi.
37Önlerinde bunca belirti yapmış
olmasına karşın O’na iman etmediler.
38Öyle ki, Yeşaya peygamberin bildirdiği söz yerine gelsin:
“Ya Rab, verdiğimiz habere kim inandı?
Ve Rab’bin güçlü bileği kime açıklandı?”
39Bu nedenle iman edemiyorlardı. Çünkü Yeşaya bunun yanı sıra şöyle demiştir:
40“Onların gözlerini görmez etti,
Yüreklerini de katılaştırdı.
Gözleriyle görmesinler,
Yürekleriyle anlayıp dönmesinler,
Ben de onları iyi etmeyeyim diye..”
41Yeşaya bunları söylemiştir; çünkü İsa’nın yüceliğini görerek O’na ilişkin
konuşmuştur.
42Yine de dinsel başkanlardan birçoğu İsa’ya iman etti. Ama Ferisiler’den gelen
korku nedeniyle sinagog dışı edilmemek
için bunu açıkça söylemediler. 43İnsan onayını Tanrı onayından üstün tuttular.
Çağrıyı Geri Çevirenin Yargılanması
44-50
44İsa yüksek sesle, “Bana iman eden bana değil, beni
gönderene iman etmiş sayılır”
dedi. 45“Beni gören de beni göndereni görür. 46Bana iman eden karanlıkta kalmasın diye dünyaya
Işık olarak geldim. 47Söylediklerimi işitip
de tutmayanı ben yargılamayacağım. Çünkü
dünyayı yargılamak için değil kurtarmak
için geldim. 48Beni kabul etmeyip söylediklerimi
değerlendirmeyeni yargılayacak biri
var: Söylediğim söz. Son Gün onu bu
söz yargılayacaktır.
49“Çünkü ben kendiliğimden konuşmadım. Ne diyeceğimi, ne konuşacağımı
beni gönderen Baba buyurdu. 50O’nun buyruğu ise sonsuz yaşam olduğunu biliyorum. Bunun
için, konuştuğum her sözü Baba’nın bana
bildirdiği gibi söylüyorum.”
ÖĞRENCİLERE ÖZEL AÇIKLAMA ve ÖĞRETİ
İsa’ya Özgü Alçakgönüllülük 1-17
Passah kutlayışından
önce İsa bu dünyadan ayrılıp Baba’ya
gitme saatinin geldiğini biliyordu.
Dünyada kendisinin olanları hep sevmişti.
Onları sonuna dek sevdi.
2Akşam yemeği sürerken iblis, Simon oğlu Yahuda İşkaryot’un yüreğine İsa’yı
ele verme düzenini koymuş bulunuyordu.
3İsa Baba’nın her şeyi kendi ellerine verdiğini biliyordu. Tanrı’dan gelmişti
O ve yine Tanrı’ya gidiyordu. 4Yemekten kalktı; giysilerini bir
yana koydu, bir havlu alıp beline sardı.
5Sonra leğene su koyup öğrencilerin ayaklarını yıkamaya ve beline sarılı havluyla
kurulamaya koyuldu. 6Simon Petros’a geldiğinde o, “Ya
Rab” dedi. “Sen mi benim ayaklarımı
yıkıyorsun?”
7İsa, “Ne yaptığımı şimdi anlamıyorsun, ama ileride
anlayacaksın” diye yanıtladı.
8Petros, “Hiçbir zaman ayaklarımı
yıkamayacaksın” dedi. İsa, “Yıkamazsam
yanımda payın olmaz” yanıtıyla
onu aydınlattı.
9Simon Petros, “Öyleyse” dedi, “Ya Rab, salt ayaklarımı değil, ellerimi de
başımı da yıka!” 10İsa, “Yıkananın
ayaklarından başka yerinin yıkanmaya
gereksinimi yoktur” dedi. “O tümden temizdir. Siz de temizsiniz; ama hepiniz değil.”
11Çünkü İsa kendisini ele verecek olanı biliyordu. Bunun için,
“Hepiniz temiz değilsiniz” demişti.
12Onların ayaklarını yıkadıktan sonra kuşanıp sofraya oturdu. “Size ne yaptığımı biliyor musunuz?” diye sordu. 13“Beni Öğretmen ve Rab olarak adlandırıyorsunuz ve doğru
söylüyorsunuz. Çünkü ben O’yum. 14Ben Rab ve Öğretmen’ken
ayaklarınızı yıkadığıma göre, siz de
birbirinizin ayaklarını yıkamakla yükümlüsünüz. 15Size bir örnek gösterdim;
yaptığımın aynısını siz de birbirinize
yapasınız diye. 16Size önemle belirtirim; uşak efendisinden üstün
değildir. Ne de gönderilen kendisini
gönderenden üstündür. 17Şimdi bunları bildiğinize göre, uygulayın ki mutlu
olasınız.”
Sofrada Haber Verilen Hainlik
18-30
(Matta 26:20-25; Markos 14:17-21;
Luka 22:21-23)
18“Hepiniz için söylemiyorum.
Ben kimleri seçtiğimi biliyorum. Ama
Kutsal Yazı yerine gelmeli:
“‘Ekmeğimi yiyen
Bana karşı ökçesini kaldırdı.’
19“Bunları size olmadan önce, şimdiden söylüyorum. Öyle ki,
olunca benim O olduğuma iman edesiniz. 20Size önemle belirtirim; gönderdiğim kişiyi kabul eden beni
kabul eder. Beni kabul eden de beni
göndereni kabul eder.”
21Bunları söyledikten sonra İsa ruhunda üzüntüyle çalkandı ve açıkça tanıklık
ederek, “Size
önemle belirtiyorum” dedi, “İçinizden biri beni ele verecek”
22Öğrenciler kime ilişkin konuştuğunun şaşkınlığı içinde birbirlerine bakıyordu.
23İçlerinden biri sofrada İsa’nın bağrına yaslanmıştı. İsa
onu severdi. 24Simon Petros ona işaret ederek,
“Kimden söz ettiğini sor” dedi. 25O da, İsa’nın göğsüne yaslanmış
durumda sordu: “Ya Rab, kimdir o?”
26İsa, “Ekmek lokmasını banıp kime verirsem odur”
diye yanıtladı. Ardından bir lokma ekmek
aldı, banıp Simon oğlu Yahuda İşkaryot’a
verdi. 27Yahuda lokmayı aldığı anda şeytan
onun içine girdi. İsa ona, “Ne
yapacaksan tez yap” dedi. 28Sofrada oturanlardan hiçbiri ona
niçin bunu söylediğini anlayamadı. 29Para kesesi Yahuda’da olduğundan
içlerinden bazıları İsa’nın, “Passah’ta
bize gerekli şeyleri satın al” ya da,
“Yoksullara bir şey ver” dediğini sanıyordu.
30Yahuda lokmayı alınca hemen dışarı çıktı. Geceydi.
Buyrukların Özeti 31-35
31Yahuda dışarıya çıkınca İsa, “Şimdi İnsanoğlu yüceltildi”
dedi. “Tanrı
da O’nda yüceltildi. 32Eğer Tanrı O’nda yüceltildiyse, Tanrı da O’nu
kendinde yüceltecektir. Hem de O’nu
hemen yüceltecektir. 33Sevgili çocuklar, kısa bir süre daha sizinle birlikteyim.
Beni arayacaksınız; ama Yahudi yetkililere
söylediğim gibi şimdi de size söylüyorum:
Gittiğim yere siz gelemezsiniz.
34“Size yeni bir buyruk bildiriyorum: Birbirinizi sevin. Tıpkı
benim sizleri sevdiğim gibi, siz de
birbirinizi sevin. 35Birbirinize karşı sevgi taşırsanız, öğrencilerim
olduğunuzu herkes anlayacak.”
İsa Petros’un Yadsıyışını Önceden
Bildiriyor 36-38
(Matta 26:31-35; Markos 14:27-31;
Luka 22:31-34)
36Simon Petros O’na sordu: “Ya Rab, nereye gidiyorsun?” İsa, “Gittiğim yere şu anda ardım sıra gelemezsin” diye yanıtladı.
“Ama ileride
ardım sıra geleceksin.” 37Petros, “Ya Rab, niçin şimdi ardın sıra gelemiyeyim?” dedi. “Ben senin için
canımı veririm.” 38İsa, “Benim
için canını mı verirsin?” diye
yanıtladı. “Sana
önemle belirtirim ki, sen beni üç kez
yadsımadan horoz ötmeyecek.”
Baba’ya Götüren Yol 1-14
“Yüreğiniz
sıkıntıyla çalkanmasın, Tanrı’ya iman
edin, bunun yanı sıra bana da iman edin. 2Babam’ın evinde kalınacak çok yer vardır. Olmasaydı,
size yer hazırlamaya gidiyorum, der
miydim? 3Gidip size yer hazırladıktan sonra, yeniden gelip
sizi yanıma alacağım; öyle ki, benim
bulunduğum yerde olasınız. 4Gideceğim yerin yolunu biliyorsunuz.”
5Tomas, “Ya Rab, nereye gittiğini bilmiyoruz ki yolu nasıl bileceğiz?” dedi.
6İsa, “Yol da, gerçek de, yaşam da
Ben’im” diye yanıtladı. “Ben
aracı olmadıkça hiç kimse Baba’ya gelemez.
7Eğer beni tanımış olsaydınız
Babam’ı da tanırdınız. Artık O’nu biliyorsunuz
hem de gördünüz.”
8Filippos, “Ya Rab, Baba’yı bize göster” dedi, “Bu bize yeter.” 9İsa, “Ey Filippos, bunca vakit sizinle birlikte bulundum
da beni tanımadın mı?” diye yanıtladı.
“Beni görmüş
olan Baba’yı görmüştür. Sen nasıl, bize
Baba’yı göster, diyorsun? 10Ben Baba’dayım, Baba da bendedir. Buna inanmıyor
musun? Size söylediğim sözleri kendiliğimden
söylemiyorum. Bende kalıcı olan Baba
kendi eylemlerini yapmaktadır. 11Bana inanın; ben Baba’dayım, Baba da bendedir. Hiç olmazsa
bu işler nedeniyle iman edin.
12“Size önemle belirtirim; bana iman eden, yaptığım eylemleri
kendisi de yapacaktır. Hem de daha üstünlerini
yapacak; çünkü ben Baba’ya gidiyorum. 13Benim adımla her ne
dilerseniz yapacağım. Öyle ki Baba Oğul’da
yüceltilsin. 14Eğer adımla benden bir şey dilerseniz yapacağım.”
Kutsal Ruh’un Gelişi 15-31
15“Eğer beni seviyorsanız buyruklarımı tutarsınız. 16Ben de Baba’dan isteyeceğim ve O size başka bir
Avutucu verecek; sonsuza dek sizinle
birlikte olsun diye. 17Dünyanın kabul edemediği Gerçek Ruhu’dur O. Dünya
O’nu kabul edemez; çünkü O’nu görmez
de tanımaz da. Ama siz O’nu tanırsınız;
çünkü O sizinle kalıyor ve içinizde
olacaktır.
18“Sizleri yetim bırakmayacağım; size geri geleceğim. 19Kısa bir süre sonra dünya artık beni görmeyecek.
Ama siz beni göreceksiniz. Ben yaşıyorum
bu nedenle siz de yaşayacaksınız. 20O gün bileceksiniz ki,
ben Babam’dayım ve siz bendesiniz, ben
de sizdeyim.
21“Beni seven buyruklarımı benimseyip tutar. Beni sevense
Babam tarafından sevilecektir. Ben de
onu seveceğim ve kendimi ona açıklayacağım.”
22Yahuda –İşkaryot değil– O’na, “Ya Rab” dedi. “Nasıl olur da kendini bize açıklayacaksın,
öte yandansa dünyaya açıklamayacaksın?”
23İsa, “Beni seven sözümü tutacaktır” diye yanıtladı.
“Babam da onu
sevecek, hem de ona gelip yanında konut
kuracağız. 24Beni sevmeyen, sözlerimi
tutmaz. İşittiğiniz söz ise benim değil,
beni gönderen Baba’nındır. 25Bunları daha yanınızdayken söyledim. 26Baba’nın adımla göndereceği Avutucu –Kutsal Ruh–
size her şeyi öğretecek ve tüm söylediklerimi
anımsatacaktır.
27“Sizlere esenlik bırakıyorum. Size kendi esenliğimi veriyorum.
Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum.
Yüreğiniz sarsılmasın ne de korksun. 28‘Gidiyorum ama yine size geleceğim’ dediğimi duydunuz.
Eğer beni seviyorsanız, Baba’ya gittiğim
için sevinç duyarsınız. Çünkü Baba benden
üstündür. 29Bunu sizlere şimdi, olmadan önce bildirdim. Öyle ki, olunca
iman edesiniz. 30Bundan böyle sizinle
uzun boylu konuşmayacağım. Çünkü bu
dünyanın başkanı geliyor ve onun benim
üzerimde hiçbir yetkisi yoktur. 31Ama dünya Baba’yı sevdiğimi
anlasın diye, Baba’nın bana verdiği
buyruk uyarınca iş görüyorum ben.
“Kalkın, buradan gidelim.”
İsa’yla İnanlısı – Asmayla Çubuk
Tanımı 1-17
“Ben gerçek
asmayım Babam da bağcıdır. 2O, bende ürün vermeyen her çubuğu keser; ürün veren her
çubuğu ise daha bol ürün versin diye
budayıp temizler. 3Size söylediğim sözle siz zaten temizsiniz. 4Bende kalın, ben de sizde. Çubuk asmada kalmazsa
kendiliğinden ürün veremediği gibi siz
de bende kalmazsanız ürün veremezsiniz. 5Ben asmayım, sizler
çubuklarsınız. Bende kalan, benim de
kendisinde kaldığım kişi bol ürün verir.
Çünkü bensiz hiçbir şey yapamazsınız. 6Kim bende kalmazsa, asma çubuğu gibi dışarı atılıp kurur.
Onları toplayıp ateşe atarlar ve orada
yanar. 7Eğer bende kalırsanız sözlerim de sizde kalırsa, her ne
isterseniz dileyin ve size verilecektir.
8Babam bununla, yani
bol ürün vermenizle yüceltilir; böylece
öğrencilerim olursunuz. 9Baba’nın beni sevdiği gibi ben de sizleri sevdim. Sevgimde
kalın.
10Buyruklarımı tutarsanız sevgimde kalırsınız. Nasıl ki ben
Babam’ın buyruklarını tuttum ve O’nun
sevgisinde kalıyorum. 11Bunları size söyledim; bendeki sevinci duyasınız ve içiniz
sevinçle dolsun diye. 12Buyruğum şudur: Birbirinizi
sevin, tıpkı benim sizleri sevdiğim
gibi.. 13Kimsede insanın dostları yararına canını vermesinden daha
üstün sevgi yoktur. 14Eğer size
buyurduklarımı yaparsanız dostlarımsınız. 15Bundan böyle size uşak demiyeceğim. Çünkü uşak efendisinin
ne yaptığını bilmez. Size dostlarım
diyorum. Çünkü Babam’dan işittiğim her
şeyi size bildirdim. 16Siz beni seçmediniz; ben sizi hem seçtim, hem de sizleri
atadım. Gidip ürün veresiniz ve ürününüz
kalıcı olsun diye. Öyle ki, adımla Baba’dan
her ne dilerseniz size versin. 17Birbirinizi sevesiniz diye size bu buyrukları verdim.”
Dünyanın Düşmanlığı 18-27
18“Eğer dünya size kin beslerse bilesiniz ki, sizden önce
bana kin beslemiştir. 19Eğer dünyadan olsaydınız
dünya kendisine bağlı olanı severdi.
Dünyadan değilsiniz ama ben sizi dünyadan
seçtim. Bu yüzden dünya size kin besliyor. 20Size söylediklerimi anımsayın; uşak efendisinden
üstün değildir. Eğer bana baskıda bulundularsa
sizlere de baskıda bulunacaklar. Eğer
sözümü tuttularsa sizinkini de tutacaklar. 21Bunların tümünü adıma bağlılığınız nedeniyle size yapacaklar;
çünkü beni göndereni tanımıyorlar.
22“Gelmemiş ve onlarla konuşmamış olsaydım günahları olmayacaktı.
Ama şimdi günahları için özürleri yoktur. 23Bana kin besleyen, Babam’a da kin besler. 24Başka hiç kimsenin yapmadığı eylemleri onların
arasında yapmamış olsaydım günahları
olmayacaktı. Ama şimdi gördüler, yine
de hem bana hem de Babam’a kin güttüler. 25Kaldı ki, ruhsal yasalarında yazılı sözü doğruluyor bu:
“‘Bana nedensiz kin beslediler.’
26“Baba’dan sizlere göndereceğim Avutucu, Gerçek Ruhu gelince –ki O Baba’dan gelir– bana tanıklık edecektir. 27Siz de tanıklık edeceksiniz. Çünkü başlangıçtan
beri benimle birliktesiniz.”
Göksel Eleştirici 1-15
“Kösteklenmeyesiniz
diye bunları size söyledim. 2Sizleri sinagog dışı edecekler. Gerçekten, öyle bir dönem
geliyor ki, sizi öldüren herkes Tanrı’ya
hizmet ettiğini sanacak. 3Bunları yapacaklar çünkü ne Baba’yı tanıdılar,
ne de beni. 4Ama bunları size söyledim.
Öyle ki, dediklerimin vakti geldiğinde
bunları size bildirdiğimi anımsayasınız.
“Bunları size başlangıçtan
bildirmedim, çünkü sizinle birlikteydim.
5Ama şimdi beni gönderene gidiyorum. İçinizden hiçbiri bana,
‘Nereye gidiyorsun?’ diye sormuyor. 6Bunları söylediğim için yüreğiniz üzüntüyle doldu. 7Ama size gerçeği konuşuyorum. Gitmem sizin için
daha elverişlidir; çünkü gitmezsem Avutucu
size gelmez. Ama gidersem O’nu size
gönderirim. 8O gelince dünyayı günaha, doğruluğa ve yargıya
ilişkin kınayacaktır. 9Günaha ilişkin, çünkü
bana iman etmezler. 10Doğruluğa ilişkin, çünkü
Baba’ya gidiyorum; artık beni göremezsiniz. 11Ve yargıya ilişkin, çünkü bu dünyanın başkanı yargılandı.
12“Size söyleyecek daha çok sözüm vardır. Ama şu anda bunlara
katlanamazsınız. 13Oysa O –Gerçek Ruhu–
gelince sizi tüm gerçeğe yöneltecektir.
Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, duyduklarını
söyleyecek ve ileride olacakları size
bildirecek. 14O beni yüceltecek, çünkü benim olandan alıp sizlere
bildirecek. 15Baba’nın her nesi varsa
benimdir. Bu nedenle benimkinden alıp
sizlere bildirecek dedim.”
Üzüntü ve Sevinç 16-24
16“Kısa bir süre sonra beni görmeyeceksiniz. Yine kısa bir
süre sonra beni göreceksiniz.” 17Öğrencilerinden bazıları birbirlerine, “Ne demek istiyor?” diye sordular.
“‘Kısa bir süre sonra beni görmeyeceksiniz
ve yine kısa bir süre sonra beni göreceksiniz’
diyor. Bunun yanı sıra da, ‘Çünkü Baba’ya
gidiyorum’ diyor. 18Bu kısa bir süre dediği ne olabilir? Ne dediğini anlamıyoruz” diyerek söyleniyorlardı.
19İsa kendisine soru sormak istediklerini biliyordu. Onlarla şu yolda konuştu:
“‘Kısa bir süre
sonra beni görmeyeceksiniz ve yine kısa
bir süre sonra beni göreceksiniz’ dememi
mi tartışıyorsunuz? 20Size önemle belirtirim ki, ağlayıp dövüneceksiniz, ama dünya
sevinecektir. Üzüntüde çalkanacaksınız,
ama üzüntünüz sevince dönüşecek. 21Kadın doğuracağı vakit sancı çeker; çünkü saati
gelmiştir. Ama çocuğu doğurduktan sonra
çektiği acıyı artık anımsamaz, çünkü
dünyaya bir insan doğmasının sevinci
içindedir. 22Sizler de şimdi üzüntü içindesiniz. Ama sizi yeniden göreceğim
ve yüreğiniz sevinçle dolacak. Bu sevincinizi
hiç kimse sizden çekip alamaz. 23O gün gelince benden hiçbir şey sormayacaksınız.
Size önemle belirtiyorum; Baba’dan benim
adımla her ne dilerseniz size verecektir. 24Şu ana dek adımla hiçbir şey dilemediniz. Dileyin alacaksınız;
öyle ki sevinciniz dolup taşsın.”
Dünyaya Üstün Gelen 25-33
25“Bunları size simgelerle bildirdim. Gayrı simgelerle konuşmayacağım
zaman geliyor. Size Baba’ya ilişkin
açık bilgi vereceğim. 26O gün benim adımla dileyeceksiniz. Baba’ya size
ilişkin istekte bulunacağımdan söz etmiyorum. 27Çünkü Baba beni sevdiğiniz ve Tanrı’dan geldiğime iman ettiğiniz
için sizi sever. 28Baba’dan gönderildim
ve dünyaya geldim. Yine dünyayı bırakıp
Baba’ya gidiyorum.”
29Öğrencileri, “Bak şimdi açık açık konuşuyorsun” dediler. “Ve hiçbir simge
kullanmıyorsun. 30Şimdi anlıyoruz ki, her şeyi biliyorsun.
Kimsenin sana soru sormasına da gerek
görmüyorsun. Bu nedenle, Tanrı’dan geldiğine
iman ediyoruz.”
31İsa, “Şimdi iman ediyor musunuz?” dedi. 32“Her birinizin darmadağın olup kendi yerine gideceği, beni
de tek başıma bırakacağı saat geliyor;
geldi bile. Ama yalnız değilim çünkü
Baba benimle birliktedir. 33Bende esenliğiniz olsun
diye size bunları söyledim. Dünyada
acı çekeceksiniz, ama yürekli olun.
Ben dünyayı yendim.”
İsa’nın İnanlılar İçin Duası 1-26
İsa bunları söyledikten
sonra gözlerini göğe yükselterek dua
etti: “Ya Baba,
vakit geldi. Oğlunu yücelt ki Oğul da
seni yüceltsin. 2Çünkü sen O’na tüm insanlık üzerinde yetki verdin; öyle
ki O’na verdiklerinin tümüne sonsuz
yaşam versin. 3Sonsuz yaşam, seni tek gerçek Tanrı’yı ve göndermiş olduğun
İsa Mesih’i bilmeleridir. 4Seni yeryüzünde yücelttim. Yapmam için bana verdiğin işi
sonuçlandırdım. 5Şimdi ya Baba, dünya olmadan önce yanında taşıdığım
yücelikle katında beni yücelt.
6“Dünyadan bana vermiş olduğun insanlara adını açıkladım.
Senindiler; onları bana verdin ve sözünü
tuttular. 7Şimdi biliyorlar ki bana verdiklerinin tümü sendendir. 8Bana verdiğin sözleri onlara verdim. Onlar da
kabul etti. Gerçekten senden geldiğimi
anladılar ve beni senin gönderdiğine
iman ettiler.
9“Onlar için dilekte bulunuyorum. Dünya için değil, bana
verdiklerin için dilekte bulunuyorum.
Çünkü onlar senindir. 10Benimkilerin tümü senindir, seninkiler de benim. Ve ben
onlarda yüceldim. 11Artık dünyada değilim,
ama onlar dünyadadır. Sana geliyorum,
ya kutsal Baba! Bana vermiş olduğun
adınla onları koru ki bizim gibi bir
olsunlar. 12Onlarla birlikte olduğum sürece bana vermiş olduğun adının
gücüyle onları korudum. Onları sakladım,
mahvolan oğuldan başka onlardan hiçbiri
mahvolmadı. Öyle ki, Kutsal Yazı yerine
gelsin. 13Ama şimdi sana geliyorum ve sevincim kendilerinde tümlensin
diye bu sözleri dünyadayken söylüyorum.
14Onlara sözünü bildirdim ve dünya onlara karşı kin besledi.
Çünkü ben dünyadan olmadığım gibi onlar
da dünyadan değiller. 15Onları dünyadan kaldırman için değil, kötü olandan koruman
için dilekte bulunuyorum. 16Ben dünyadan olmadığım
gibi onlar da dünyadan değiller. 17Onları gerçek aracılığıyla kutsal kıl*. Senin sözün gerçektir. 18Beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya
gönderdim. 19Onlar yararına ben kendimi
kutsuyorum; öyle ki, onlar da gerçekte
kutsal kılınsın.
20“Yalnız onlar için değil, onların bildirisiyle bana iman
edenler için de dilekte bulunuyorum. 21Öyle ki, tümü bir olsun. Senin bende, benim de sende olduğum
gibi, ya Baba, onlar da bizde olsunlar.
Böylece beni senin gönderdiğine dünya
iman etsin.
22“Bana verdiğin yüceliği onlara verdim; bizim bir olduğumuz
gibi onlar da bir olsun diye. 23Ben onlarda sen de bende, böylece onlar birliğin doruğuna
eriştirilsin; ta ki dünya beni senin
gönderdiğini ve beni sevdiğin gibi onları
da sevdiğini anlasın.
24“Ey Baba, bana verdiklerinin benim bulunduğum yerde, benimle
birlikte olmalarını istiyorum. Öyle
ki, bana vermiş olduğun yüceliğimi görsünler.
Çünkü sen beni dünyanın kuruluşundan
önce sevdin. 25Ya adaletli Baba! Dünya seni bilmedi, ama ben
seni biliyorum. Bunlar da beni senin
gönderdiğini biliyorlar. 26Adını onlara bildirdim ve bildireceğim. Öyle ki,
bana taşıdığın sevgi onlarda olsun;
ben de onlarda olayım.”
İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE DİRİLİŞİ
İsa’nın Tutuklanması 1-11
(Matta 26:47-56; Markos 14:43-50;
Luka 22:47-53)
İsa duasında bunları
söyledikten sonra, öğrencileriyle birlikte
Kidron Deresi’nin karşı yakasına geçti.
Orada bir bahçe vardı. İsa ile öğrencileri
oraya girdi. 2O’nu ele veren Yahuda da bu bahçeyi biliyordu. Çünkü İsa öğrencileriyle çoğu
kez orada buluşurdu. 3Yahuda yanına bir asker birliği ve başrahiplerle
Ferisiler’in gönderdiği kolcuları aldı.
Fenerlerle, meşalelerle, silahlarla
oraya geldiler. 4İsa başına geleceklerin tümünü bildiğinden ileriye doğru adım atarak onlara
sordu: “Kimi
arıyorsunuz?” 5“Nasıralı İsa’yı” dediler. İsa, “Ben’im” diye
yanıtladı.
İsa’yı ele veren Yahuda da onlarla birlikte duruyordu.
6İsa onlara, “Ben’im” der demez, geri geri çekilip yere düştüler.
7Bunun üzerine İsa yeniden, “Kimi arıyorsunuz?”
diye sordu. “Nasıralı İsa’yı” dediler.
8İsa yanıtladı: “Size benim, dedim. Madem beni arıyorsunuz,
bırakın bunları gitsinler.” 9Söylediği şu söz yerine gelsin
diye oldu bu: “Bana
verdiklerinden hiçbirini yitirmedim.”
10Simon Petros yanında taşıdığı kılıcı çekerek başrahibin uşağına indirdi ve
onun sağ kulağını kesti. Uşağın adı
Malhos’tu. 11İsa Petros’a, “Kılıcını kınına koy” dedi. “Baba’nın bana vermiş olduğu bardağı içmeyecek miyim?”
İsa Kurul’un Önünde 12-14
(Matta 26:57-75; Markos 14:53-72;
Luka 22:54-71)
12Bundan sonra bölükle komutanı ve Yahudi yetkililerin kolcuları İsa’yı tutup
bağladı. 13Önce Hanna’ya götürdüler. Çünkü
Hanna o yıl başrahiplik eden Kayafas’ın
kayınbabasıydı. 14Halk yararına bir tek kişinin ölmesi daha iyidir diye Yahudi yetkililere öğüt
veren Kayafas idi.
Petros’un Yadsıması 15-18
(Matta 26:69,70; Markos 14:66-68;
Luka 22:55-57)
15Simon Petros’la başka bir öğrenci İsa’nın ardı sıra geliyordu. Bu öğrenci
başrahibin tanışı olduğundan, İsa’yla
birlikte başrahibin avlusuna girdi.
16Petros dışarıda kapının yanında duruyordu. Başrahibin tanışı olan öbür öğrenci
çıkıp kapıyı gözleyen hizmetçi kızla
konuştu ve Petros’u içeri getirdi. 17Kapıcı kız Petros’a sordu: “Sen de bu adamın öğrencilerinden
biri değil misin?” Petros, “Hayır, değilim”
dedi.
18Bu arada uşaklarla kolcular yaktıkları kömür ateşinin yanında dikilmiş ısınıyorlardı.
Çünkü hava soğuktu. Petros da onlarla
birlikte durmuş ısınıyordu.
İsa’nın Sorguya Çekilmesi 19-24
(Matta 26:59-66; Markos 14:55-64;
Luka 22:66-71)
19Başrahip İsa’yı, öğrencileri ve öğretisiyle ilgili konularda sorguya çekti.
20İsa onu yanıtladı: “Ben dünyaya
apaçık konuştum. Her zaman bütün Yahudiler’in
toplandıkları sinagogta ve tapınakta
öğrettim. Gizlide hiçbir şey konuşmadım.
21Niçin beni sorguya çekiyorsun? Kendilerine ne söylediğimi
beni işitenlerden sor. Onlar ne konuştuğumu
bilirler.”
22İsa bunları söyleyince orada dikilen kolculardan biri, “Başrahibi böyle mi
yanıtlıyorsun?” diyerek O’na bir tokat
indirdi. 23İsa ona, “Eğer haksız bir şey dedimse haksızlığımı
belirt” dedi. “Ama
doğruysa niçin bana vuruyorsun?”
24Bunun üzerine Hanna O’nu bağlanmış
durumda başrahip Kayafas’a gönderdi.
Petros’un Yeni Baştan Yadsıması
25-27
(Matta 26:71-75; Markos 14:69-72;
Luka 22:58-62)
25Bu arada Simon Petros durmuş ısınıyordu. Kendisine, “Sen de O’nun öğrencilerinden
değil misin?” diye sordular. O yadsıdı:
“Hayır, değilim!” 26Başrahibin uşaklarından biri –Petros’un kulağını kestiği adamın bir akrabası–,
“Seni bahçede O’nunla birlikte görmedim
mi?” diye sordu. 27Petros yeni baştan yadsıdı ve o an horoz öttü.
Pilatus’un Önünde 28-38a
(Matta 27:1,2; 11-14; Markos 15:1-5;
Luka 23:1-5)
28Sabah erkendi. İsa’yı Kayafas’ın evinden vali konağına götürdüler. Ama Yahudi
yetkililer vali konağına girmedi; dinsel
temizlik kuralları bozulmasın, böylelikle
Passah’ı yiyebilsinler diye. 29Bu nedenle Pilatus dışarı, onların
yanına çıkıp, “Bu adamı neyle suçluyorsunuz?”
diye sordu.
30“Kötülük etmemiş olsaydı, O’nu sana teslim etmezdik” diye yanıtladılar. 31Pilatus, “O’nu alın, kendi yasanız uyarınca yargılayın” dedi. Yahudi yetkililer,
“Bizim kimseyi öldürmeye yetkimiz yoktur”
diye yanıt verdiler. 32İsa’nın ne tür ölümle öleceğini belirterek söylemiş olduğu söz yerine gelsin
diye oldu bu.
33Bunun üzerine Pilatus yeniden vali konağına girdi ve İsa’yı çağırarak sordu:
“Sen Yahudiler’in Kralı mısın?” 34İsa, “Bunu kendiliğinden mi söylüyorsun, yoksa başkaları
mı sana benden söz etti?” diye
yanıtladı.
35Pilatus, “Nasıl? Ben Yahudi miyim?” dedi. “Seni kendi ulusun ve başrahipler
tutuklayıp bana teslim etti. Ne yaptın?”
36İsa, “Benim krallığım bu dünyadan değildir”
diye yanıtladı. “Krallığım
bu dünyadan olmuş olsaydı, buyruğumdakiler
Yahudi yetkililere teslim edilmemi önlemek
için savaşırdı. Ama benim krallığımın
burasıyla hiçbir ilgisi yoktur.”
37Pilatus, “Demek Kral’sın, öyle mi?” diye sordu. İsa, “Kral olduğumu sen söylüyorsun” diye yanıtladı. “Ben bunun için doğdum, gerçeğe tanıklık edeyim diye dünyaya
geldim. Gerçekten yana olan herkes sesime
kulak verir.”
38Pilatus, “Gerçek nedir?” diye sordu.
İsa Ölüm Yargısı Giyiyor 38b-19:1-16a
(Matta 27:15-31; Markos 15:6-20;
Luka 23:13-25)
Pilatus bu sorudan sonra yine dışarıya, Yahudiler’in
yanına çıkıp onlara, “Ben O’nu suçlayacak
hiçbir neden bulamıyorum” dedi. 39“Ama Passah’ta sizlere birisini
salıvermem geleneğinizdir. Size Yahudiler’in
Kralı’nı salıvermemi ister misiniz?”
40Yeni baştan bağırtılarla yanıt verdiler: “Bu adamı değil, Bar-Abbas’ı sal!” Bar-Abbas’a
gelince, o bir eşkıya idi.
Bunun üzerine, Pilatus
İsa’yı tutup kamçılattı. 2Askerler O’nun başına dikenlerden
çattıkları bir taç taktı. O’nu erguvan
çiçeği renginde bir giysiyle kuşattılar.
3Yanına sokulup, “Selam, ey Yahudiler’in kralı!” diyerek
yüzüne tokat ardına tokat indiriyorlardı.
4Pilatus yine dışarı çıkıp topluluğa, “İşte O’nu dışarıya, size getiriyorum”
dedi. “Öyle ki, kendisinde hiçbir suç
nedeni bulmadığımı anlayasınız.” 5Böylece, İsa dikenlerden çatma tacıyla ve erguvan çiçeği rengindeki giysisiyle
dışarıya çıktı. Pilatus onlara, “İşte
o adam!” dedi.
6Başrahiplerle kolcular İsa’yı görünce, “Çarmıha çak, çarmıha çak!” diye bağırdılar.
Pilatus onlara, “Siz O’nu alıp çarmıha
çakın” dedi. “Çünkü ben kendisinde hiçbir
suç nedeni bulmuyorum.”
7Yahudi yetkililer onu, “Bizim ruhsal yasamız vardır ve ruhsal yasamız uyarınca
O’nun ölmesi gerekir“ diye yanıtladılar.
“Çünkü kendisini Tanrı’nın Oğlu kıldı.”
8Bu sözü duyunca Pilatus’un korkudan içi titredi. 9Yeniden vali konağına gidip İsa’ya, “Neredensin?” diye sordu. Ama İsa ona
karşılık vermedi. 10Pilatus, “Bana söz söylemiyor
musun?” dedi. “Seni salıvermeye de,
çarmıha çakmaya da yetkim olduğunu bilmiyor
musun?”
11İsa, “Sana yukarıdan verilmeseydi, benim üzerimde
hiçbir yetkin olmazdı” dedi.
“Bu yüzden beni
senin ellerine verenin günahı daha ağırdır.”
12Pilatus bu sözler karşısında O’nu salıvermeye uğraştı. Ama Yahudiler var güçleriyle
bağırdılar: “Eğer bu adamı salıverirsen,
Kayser’in dostu değilsin. Kendisini
kral ilan eden herkes Kayser’e başkaldırmış
sayılır.”
13Pilatus bu sözleri duyunca İsa’yı dışarı getirdi. Kendisi de Taş Kaldırım
–İbranice’de Gabbata– denilen yerde
yargı kürsüsüne oturdu. 14Passah’ın Hazırlık günüydü, öğleyin saat
on iki sularıydı. Pilatus Yahudiler’e,
“İşte kralınız!” dedi.
15“Irak olsun, ırak olsun; O’nu çarmıha çak!” diye bağırdılar. Pilatus, “Kralınızı
mı çarmıha çakayım?” diye sordu. Başrahipler,
“Bizim Kayser’den başka kralımız yoktur”
diye karşılık verdiler.
16Sonunda çarmıha çakılmak üzere İsa’yı onlara teslim etti.
İsa Çarmıha Çakılıyor, Giysileri
de Paylaşılıyor 16b-27
(Matta 27:32-44; Markos 15:21-32;
Luka 23:26-43)
Bunun üzerine İsa’yı aldılar. 17Haçını yüklenerek, adı Kafatası olan –İbranice’de Golgota denilen– yere çıktı.
18Orada O’nu ve iki kişiyi daha
çarmıha çaktılar. Biri bir yanda öbürü
öte yanda; İsa ise ortadaydı. 19Pilatus bir belge yazarak haçın üstüne astı. Yazılan şuydu: NASIRALI İSA,
YAHUDİLERİN KRALI. 20İbranice, Latince ve Yunanca yazılan
bu belgeyi Yahudiler’den birçok kişi
okudu. Çünkü İsa’nın çarmıha çakıldığı
yer kente yakındı. 21Bunu gören Yahudiler’in başrahipleri
Pilatus’a, “Yahudiler’in Kralı diye
yazma” dediler. “Kendisi, ‘Ben Yahudiler’in
Kralıyım’ dedi diye yaz.” 22Pilatus, “Ne yazdımsa yazdım” diyerek yanıtladı.
23Askerler İsa’yı çarmıha çaktıktan sonra giysilerini alıp her bir askere birer
pay vermek amacıyla dörde böldüler.
Harmanisini de aldılar. Tek parçadan
oluşmuş dikişsiz bir dokumaydı bu. 24Bu nedenle birbirlerine, “Gelin bunu yırtmayalım” dediler. “Kimin payına düşeceğini
bulmak için kura çekelim.” Böylelikle
şu Kutsal Yazı yerine geliyordu:
“Giysilerimi aralarında paylaştılar,
Harmanim üzerine kura çektiler.”
İşte askerler bunları
yaptı.
25İsa’nın haçı yanında annesi, annesinin kız kardeşi, Klopas’ın karısı Meryem
ve Magdalalı Meryem duruyordu. 26İsa annesiyle sevdiği öğrencisinin
orada durduğunu görünce annesine, “Ya
anne, işte oğlun!” dedi. 27Ardından öğrenciye, “İşte annen!” dedi. O andan
sonra bu öğrenci İsa’nın annesini kendi
evine aldı.
İsa’nın Ölümü 28-30
(Matta 27:45,46; Markos 15:33-41;
Luka 23:44-49)
28İsa artık her şeyin sonuçlandığını
biliyordu. Kutsal Yazı’nın yerine gelmesi
için “Susadım” dedi.
29Orada sirke dolu bir kap duruyordu. Sirkeye daldırılmış bir sünger parçasını
bir değneğe takıp O’nun ağzına uzattılar.
30İsa sirkeyi içince, “Sonuçlandı” dedi ve başını
eğip ruhunu verdi.
İsa’nın Böğrü Deliniyor, Peygamber
Sözü Yerine Geliyor 31-37
31Hazırlık günü olduğundan ve Şabat günü cesetlerin haçta kalmaması gerektiğinden
–çünkü o Şabat çok kutsal bir gündü–
Yahudi yetkililer, asılanların bacakları
kırılsın cesetleri de kaldırılsın diye
Pilatus’tan dilekte bulundular. 32Bunun üzerine askerler gelip ilkin birinin, sonra onunla
birlikte çarmıha çakılan öbürünün bacaklarını
kırdılar. 33İsa’ya gelince, O’nun ölmüş olduğunu görerek bacaklarını kırmadılar. 34Yine de askerlerden biri böğrünü kargıyla deldi. Hemen kan ve su aktı. 35Bunu görmüş olan tanıklık etti; öyle ki, sizler de iman edesiniz. Onun tanıklığı
gerçektir. O doğru söylediğini biliyor. 36Çünkü bunlar Kutsal Yazı yerine gelsin diye oldu:
“O’nun hiçbir kemiği kırılmayacaktır.”
37Kutsal Yazı yine şunu bildiriyor:
“Bedenini deldikleri kişiye bakacaklar.”
İsa’nın Gömülmesi 38-42
(Matta 27:57-61; Markos 15:42-47;
Luka 23:50-56)
38Bu olaylardan sonra, İsa’nın öğrencisiyken Yahudi yetkililerden korkusu nedeniyle
kendisini gizleyen Arimatealı Yusuf,
İsa’nın cesedini kaldırmak için Pilatus’tan
dilekte bulundu. Pilatus onayladı. Bunun
üzerine, Yusuf gelip İsa’nın cesedini
kaldırdı. 39İsa’nın yanına ilk kez gece vakti
gelmiş olan Nikodimos da yaklaşık yüz
litre*
mür ile ödağacı getirdi.
40İsa’nın cesedini alıp Yahudiler’in ölü gömme geleneklerine uyarak kokularla
birlikte keten bezlere sardılar. 41İsa’nın çarmıha çakıldığı yerde
bir bahçe, bahçede de içine hiç kimsenin
gömülmediği yeni bir mezar vardı. 42Yahudiler’in Hazırlık Günü olduğundan, mezar da yakında bulunduğundan, İsa’yı
oraya yatırdılar.
Ölüler Arasından Dirilen 1-10
(Matta 28:1-8; Markos 16:1-8;
Luka 24:1-12)
Haftanın ilk günü erkenden daha
ortalık karanlıkken, Magdalalı Meryem
mezara geldi. Taşın mezardan kaldırılmış
olduğunu görünce 2koşarak Simon Petros’a ve İsa’nın sevdiği öbür öğrenciye vardı. “Rab’bi
mezardan kaldırmışlar” dedi. “O’nu nereye
koyduklarını bilmiyoruz.”
3Petros’la öbür öğrenci hemen yola düzülüp mezara yöneldi. 4İkisi de koşuyordu. Ama öbür öğrenci Petros’tan daha tez seğirtti ve mezara
ilk olarak o vardı. 5Eğilip bakınca, keten bezlerin
yerde serili olduğunu gördü. Ama içeriye
girmedi. 6Simon Petros da onun ardı sıra geldi, mezarın içine daldı. Serili
duran bezleri gördü. 7İsa’nın başına sarılmış olan peşkir
de oradaydı; keten bezlerle bir arada
değildi, ayrıca dürülmüş duruyordu.
8Sonra taş mezara ilk varan öbür
öğrenci de içeriye girip gördü ve iman
etti. 9Çünkü İsa’nın ölüler arasından dirilmesi gerektiğine ilişkin Kutsal Yazı’yı
o ana dek anlamamışlardı. 10Bunun ardından öğrenciler yine
evlerine döndü.
İsa Magdalalı Meryem’e Görünüyor
11-18
(Matta 28:9,10; Markos 16:9-11)
11Meryem dışarda, mezara dönmüş ağlıyordu. Ağlayarak eğilip mezarın içine baktı.
12İsa’nın cesedinin yatmış olduğu
yerde biri baş, öbürü de ayaklar yönünde
beyazlara bürünmüş iki meleğin oturduğunu
gördü. 13Melekler, “Ey kadın, niçin ağlıyorsun?”
diye sordu. Meryem, “Çünkü Rabbim’i
kaldırmışlar, O’nu nereye koyduklarını
bilmiyorum” diye yanıtladı onları.
14Bu sözleri söyleyince geriye döndü ve İsa’nın orada durduğunu gördü. Ama O’nun
İsa olduğunu anlamadı. 15İsa ona, “Ey kadın, niçin ağlıyorsun?” diye sordu. “Kimi arıyorsun?” Meryem O’nun bahçıvan olduğunu sanarak,
“Efendi” dedi. “O’nu sen kaldırdınsa
nereye koyduğunu bildir de kendisini
oradan alayım.”
16İsa, “Meryem!” dedi. Meryem İbranice’de, “Rabbuni!”
dedi. (Bunun anlamı Öğretmen’dir.)
17İsa Meryem’e, “Bana dokunma” dedi. “Çünkü daha Baba’nın yanına çıkmadım. Ama kardeşlerime git ve bildir. Babam’ın ve Babanız’ın, Tanrım’ın ve Tanrınız’ın
yanına çıkıyorum.” 18Magdalalı Meryem varıp öğrencilere
Rab’bi gördüğünü bildirdi, kendisine
söylediklerini aktardı.
İsa Öğrencilerine Görünüyor 19-23
(Matta 28:16-20; Markos 16:14-18;
Luka 24:36-49)
19Haftanın ilk günü –aynı gün akşamleyin– öğrenciler Yahudi yetkililerin korkusundan
kapalı kapıların ardında toplanmışlardı.
İsa oraya geldi, ortada durup onlara,
“Üzerinize esenlik
olsun” dedi. 20Bu sözün ardından elleriyle böğrünü gösterdi. Öğrenciler Rab’bi görünce sevinçle
doldular. 21İsa onlara yine, “Üzerinize esenlik olsun” diyerek konuştu. “Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizleri gönderiyorum.”
22Ve bu sözü bildirince onlara üfleyerek, “Kutsal Ruh’u alın” dedi. 23“Kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanacaktır. Kiminkini
bağışlamazsanız öylece kalacaktır.”
İmansızlık Alt Ediliyor 24-29
24On İkiler’den biri olup İkiz adıyla bilinen Tomas, İsa geldiğinde onlarla
birlikte değildi. 25Bu nedenle, öbür öğrenciler ona,
“Rab’bi gördük” dediler. Tomas, “O’nun
ellerinde çivilerin izlerini görmedikçe,
çivilerin deldiği yerlere de parmağımla
değmedikçe ve elimi böğrüne koymadıkça
inanmam” dedi.
26Aradan sekiz gün geçti. İsa’nın öğrencileri yine iç odadaydılar. Tomas da
onlarla birlikteydi. Kapılar kapalıyken
İsa geldi. Ortada durup onlara, “Üzerinize esenlik olsun” dedi. 27Ardından Tomas’a, “Parmağını buraya getir ve ellerime
bak” dedi. “Elini
de uzat ve böğrüme koy. İmansızlığa
kapılma, imanlı ol.”
28Tomas O’na, “Rabbim ve Tanrım!” diye yanıt verdi. 29İsa, “Beni gördüğün için mi iman ettin?” dedi.
“Görmeden iman
edenlere ne mutlu!”
Sevinç Getirici Haber–İman Kaynağı
30,31
30İsa öğrencilerinin yanında daha birçok belirti gösterdi. Onlar bu kitapta
yazılı değildir. 31Ama İsa’nın Tanrı’nın Oğlu Mesih
olduğuna iman edesiniz ve iman edip
O’nun adıyla yaşama sahip olasınız diye
bunlar yazılmıştır.
OLAYLARIN DORUĞU
Dirilen İsa’nın Yeni Bir Belirtisi
1-8
Bu olaylardan sonra
İsa Taberiye Denizi kıyısında
yeniden öğrencilerine açıkça göründü.
Bu görünüşü şöyle oldu: 2Simon Petros, İkiz adını taşıyan Tomas, Galile’nin Kana kentinden Natanael,
Zebedi’nin oğulları ve İsa’nın başka
iki öğrencisi bir aradaydı. 3Simon Petros öbürlerine, “Ben balık tutmaya gidiyorum” dedi. Öbürleri, “Biz
de seninle geliyoruz” dedi. Çıkıp bir
tekneye bindilerse de, o gece hiçbir
şey tutamadılar.
4Şafak sökerken İsa kıyıda durdu. Ama öğrenciler O’nun İsa olduğunu anlamadı.
5İsa, “Çocuklar, balığınız yok mu?”
sorusunu doğrulttu. “Hayır” diye yanıtladılar.
6İsa, “Ağı teknenin sağ yanına atın, tutacaksınız”
dedi. Bunun üzerine ağı attılar. Ancak
balıkların bolluğundan onu çekmeye güçleri
yetmedi.
7İsa’nın sevdiği öğrenci Petros’a, “Bu Rab’tir” dedi. Simon Petros O’nun Rab
olduğunu duyunca balıkçı gömleğini giyip
–çünkü giysilerini çıkarmıştı– denize
atladı. 8Öbür öğrenciler de balık dolu
ağı çekerek kayıkla yaklaştılar. Çünkü
kıyıdan ırakta değildiler; yaklaşık
yüz on metre kadar ötedeydiler.
İsa Öğrencileriyle Birlikte Yemek
Yiyor 9-14
9Karaya ayak basar basmaz, orada kömür ateşi yandığını gördüler; üstünde balıkla
ekmek duruyordu. 10İsa, “Şimdi
tuttuğunuz balıklardan birkaçını getirin”
dedi. 11Simon Petros tekneye girdi ve yüz elli üç iri balıkla dolu ağı karaya çekti.
Tepe tepe dolu olmasına karşın ağ yırtılmadı.
12İsa, “Gelin, kahvaltı edin” dedi. Öğrencilerden
hiçbiri O’na, “Sen kimsin?” diye sormak
atılganlığını gösteremedi. Çünkü O’nun
Rab olduğunu biliyorlardı. 13İsa yaklaştı, ekmeği alıp kendilerine verdi. Balığı da verdi. 14Ölüler arasından dirilişinden sonra, İsa’nın öğrencilere üçüncü görünüşüydü
bu.
İsa Petros’un Sevgisini Deniyor
15-23
15Kahvaltıyı bitirdikten sonra İsa, Simon Petros’a sordu: “Ey Yuhanna oğlu Simon, beni bunlardan daha çok seviyor musun?”
Petros, “Evet ya Rab, seni sevdiğimi
biliyorsun” diye yanıtladı. İsa, “Kuzularımı otlat” dedi.
16İsa ikinci kez ona sordu: “Ey Yuhanna oğlu Simon,
beni seviyor musun?” Simon Petros,
“Evet, ya Rab, seni sevdiğimi biliyorsun”
diye yanıtlayınca, İsa, “Koyunlarıma
çobanlık et” dedi.
17İsa Petros’a üçüncü kez sordu: “Ey Yuhanna oğlu Simon,
beni seviyor musun?” İsa’nın
üçüncü kez, “Beni seviyor musun?” diye
sorması Petros’u üzdü. “Ya Rab” dedi.
“Sen her şeyi bilirsin. Seni sevdiğimi
de biliyorsun.”
İsa ona, “Koyunlarımı
otlat” dedi. 18“Sana önemle belirtirim;
gençken giyinir kuşanır istediğin yere
giderdin. Ama yaşlanınca ellerini uzatacaksın,
başkası seni giydirip kuşatacak ve gitmek
istemediğin yere yöneltecek.” 19Bunu ne tür ölümle Tanrı’yı yücelteceğini
belirtmek için bildirdi. Bu açıklamadan
sonra ona, “Ardım
sıra gel” dedi.
20Petros ardına dönünce baktı ki, İsa’nın sevdiği öğrenci geriden geliyor. Akşam
yemeğinde O’nun göğsüne yaslanıp, “Ya
Rab, seni ele verecek olan kimdir?”
diye soran öğrenciydi bu. 21Petros onu gördüğünde İsa’ya sordu:
“Pekiy Rab, ya buna ne olacak?”
22İsa ona, “Eğer ben gelinceye dek onun kalmasını istiyorsam
bundan sana ne?” dedi. “Sen
benim ardım sıra gel.”
23Böylece kardeşler* arasında o öğrencinin hiç
ölmeyeceğine ilişkin bir söz dolaşmaya
başladı. Oysa İsa onun için, “Ölmeyecek”
dememişti; “Eğer ben gelinceye dek onun
kalmasını istiyorsam bundan sana ne?”
demişti.
Olayları Onlara Tanık Olan Yazıyor
24,25
24Bunlara tanıklık eden ve bunları yazan öğrencidir bu. Tanıklığının gerçek
olduğunu biliyoruz.
25Öte yandan İsa’nın yapmış olduğu başka pek çok eylem vardır. Bunlar teker
teker yazılmış olsaydı, sanırım yazılan
kitaplar dünyaya sığmazdı.