| 
                        
                        .jpg) 
 "Tek 
                                      amacı İsa Mesih'i açıklamak olan Kutsal 
                                      Yazı olmaksızın bir şey bilmiyoruz ve Tanrı'nın 
                                      varlığı ve kendi varlığımızla ilgili olarak 
                                      yalnız karanlık ve karışıklık görüyoruz." 
                                      Blaise Pascal (Fransız 
                                      matematikçi, filozof ve yazar; 1623-1662) 
                                      Daha 
                                      önceki bölümlerde Kutsal Kitap'a yöneltilen 
                                      haksız eleştiri ve saldırıları Kutsal Kitap'a 
                                      göre ayrıntılı bir şekilde cevaplandırdık. 
                                      Onun tümüyle Tanrı'dan gelen mükemmeliğini 
                                      göstermeye çalıştık.
 Bu 
                                      bölümde Kutsal Kitap'ın oluşması, metni, 
                                      doğruluğu, dağıtımı, içeriği ve bildirisi 
                                      bakımından olağanüstülüğünü ve eşsizliğini 
                                      ortaya koymayı amaçlıyoruz. Ayrıca Kutsal 
                                      Kitap'ı daha önce hiç okumamış kimselere 
                                      ne kadar değerli bir hazineden yoksun kaldıklarını 
                                      göstermek istedik.  1- 
                                      Kutsal Kitap'ın Oluşması Bir 
                                      yazılar koleksiyonu   Kutsal 
                                      Kitap bir araya getirilen kutsal yazılardan 
                                      oluşur. İki ana kısma ayrılır: İsa Mesih'ten 
                                      önce yazılan kısma Eski Ahit ya da Eski 
                                      Antlaşma denir ve İsa Mesih'in doğumundan 
                                      sonra yazılan kısma Yeni Ahit ya da Yeni 
                                      Antlaşma adı verilir. İsrail 
                                      halkı ,Tanrı'nın Kutsal Kitap'ı kaleme almak 
                                      için seçtiği bir araçtır. Bu halk aracılığıyla, 
                                      Kutsal Kitap'ın Tanrı'nın esinlemesi altında 
                                      yazıldığını kanıtlayan olağanüstü yazılar 
                                      insanlığa sunulmuştur.  Eski 
                                      Antlaşma İbraniler 
                                      adıyla da tanınan İsrailliler tarihlerinin 
                                      hangi döneminde kutsal yazıları kaleme almaya 
                                      başladılar? Kutsal Kitap'ın ilk beş kısmı, 
                                      İsa'dan önce yaklaşık 14. yüzyılda yaşamış 
                                      olan Musa peygamber aracılığıyla yazılmıştı. 
                                      Tanrısal açıklamanın (vahiy) başlangıcı 
                                      Musa'ya Sina dağında Tanrı'dan doğrudan 
                                      doğruya gelen emirlerdi.1 Yasa anlamına 
                                      gelen Tevrat adı bu ilk beş kısımdan kaynaklanmaktadır. Tanrı, 
                                      Musa'dan sonra, bin yıl süreyle peygamberler 
                                      aracılığıyla vahyini açıklamaya devam etti. 
                                      İsrail tarihinin bu uzun döneminde Eski 
                                      Antlaşma'nın geri kalan kısımları meydana 
                                      geldi. Eski Antlaşma, yasalar, tarihler, 
                                      kutsal şiirler ve peygamberliklerle ilgili 
                                      kısımlara bölünebilir. Kutsal Kitap'ın bu 
                                      birinci ana bölümünün hemen hemen tümü İbranice 
                                      olarak yazılmıştır. Bazı küçük parçalar 
                                      İbranice'ye yakın bir dil olan Aramice'de 
                                      kaleme alınmıştır. Yeni 
                                      Antlaşma Büyük 
                                      İskender'den sonra, İsa dönemindeki Filistin 
                                      üç yüzyıldan beri Yunan uygarlığının etkisinde 
                                      bulunuyordu. Romalıların ülkeyi ele geçirmesinden 
                                      sonra bile resmi dil Yunanca kaldı. Bu nedenle 
                                      Yeni Antlaşma (İncil) İsa Mesih'in dirilişi 
                                      ve göğe çıkışından sonra havarileri tarafından 
                                      Eski Yunanca olarak kaleme alındı. Yeni 
                                      Antlaşma'yla Tanrısal vahiy tamamlanmış 
                                      oldu. Çeviriler 
                                      ve Türkçe Kutsal Kitap. İsa 
                                      Mesih ve havarilerinin çağında dünyada en 
                                      yaygın dil Yunanca olduğundan, o çağın kilise 
                                      topluluğunun okuduğu Kutsal Kitap Yunanca 
                                      idi. İsa Mesih'ten yaklaşık iki yüzyıl önce 
                                      Mısır'ın İskenderiye Kentindeki Yahudiler 
                                      Eski Antlaşma'yı İbraniceden Yunancaya çevirmişlerdi. 
                                      "Septuagint" adıyla tanınan bu 
                                      ünlü çeviri, havarilerin Yunanca'da kaleme 
                                      aldığı Yeni Antlaşma'yla birlikte ilk çağ 
                                      kilisesinin kullandığı Kutsal Kitap'tı. Kuzey 
                                      Afrika'daki kilise toplulukları, Yunanca 
                                      değil, Romalıların etkisi altında Latince 
                                      konuştuklarından, Yeni Antlaşma'yı Latinceye 
                                      çevirdiler. Bu çeviri Jerom adlı bilgin 
                                      tarafından yaklaşık M.S. 400 yılında İbranice 
                                      ve Yunancaya göre düzeltildi. Jerom daha 
                                      sonra Eski Antlaşma'yı yeniden çevirdi. 
                                      Bu Latince Kutsal Kitap "kalabalık" 
                                      anlamına gelen "vulgus" sözcüğüne 
                                      dayanarak, "herkesçe tanınan" 
                                      anlamındaki "Vulgat" adını almıştı. 
                                      O çağda Kutsal Kitap Süryanice ve Kıpticeye 
                                      de çevrildi. Bu 
                                      çağda İncil'den bir iki parça Orta Asya'daki 
                                      Türk dillerine de çevrildi. "Türkçeye 
                                      ilk çeviri Sultan IV. Mehmet'in baştercümanı 
                                      Ali Bey tarafından yapıldı. Bu çeviri 1666 
                                      yılında bütünlendi".2 Basılmak üzere 
                                      Hollanda'ya götürüldü ama basılmadı. Ali 
                                      Bey'in kaleminden çıkan metin Leyden Üniversitesi 
                                      kitaplığındadır. "Bu çeviriye dayanan 
                                      ilk Türkçe Yeni Antlaşma 1819'da 5000 nüsha 
                                      olarak basıldı. Tüm Kutsal Kitap ise 1827'de 
                                      yayınlandı".3 Türkçe 
                                      Kutsal Kitap'ın Tarihçesi. Ali 
                                      Bey'in çevirisi Arap yazısına benzeyen Osmanlı 
                                      yazısıyla yazıldı. Türkçe konuşan ama Ermeni 
                                      yazısını kullananlar için ayrı bir çeviri 
                                      1819 yılında basıldı. Bu çevirinin Yeni 
                                      Antlaşma kesimi 1831 yılında, tümü ise 1843 
                                      yılında gözden geçirilerek yayınlandı. Bu 
                                      çevirinin Osmanlı yazısıyla basılması önerilince 
                                      uygun görülmedi. Yeni Antlaşma ve Mezmurlar'ın 
                                      yeni bir çevirisi Osmanlı yazısıyla yayınlandı 
                                      (1866-1868). On yıl sonra içinde yabancı 
                                      uzmanlar da olan, Şükri Efendi ve Ahmed 
                                      Efendi adlı iki Türk'ün ve Keyfi Efendi 
                                      adlı bir Kürt'ün de bulunduğu bir kurul 
                                      tüm Kutsal Kitap'ı gözden geçirdi. Bu çalışmanın 
                                      ürünü hem Osmanlı hem de Ermeni alfabesinde 
                                      basıldı. Bu çeviri 1885 yılında yeniden 
                                      düzenlendi. Osmanlı 
                                      İmparatorluğunda Türkçe konuşup Yunan alfabesini 
                                      kullanan bir topluluk vardı. Onlar için 
                                      Ali Bey'in çevirisinin Yeni Antlaşma bölümü 
                                      1826 yılında Yunan alfabesiyle yayınlandı. 
                                      1839 yılında Kutsal Kitap'ın tümü Yunan 
                                      alfabesiyle yayınlandı. Bu eser 1854 ve 
                                      1871 yıllarında yeniden gözden geçirildi. 
                                      1884 yeni bir çeviri Yunan alfabesiyle basıldı. 
                                      1905 yılında üç ayrı Türkçe çeviri yerine 
                                      aynı çeviri Osmanlı, Ermeni ve Yunan alfabeleriyle 
                                      yayınlandı. Dil 
                                      devrimi gerçekleşince yeni alfabeyle yazılan 
                                      bir Kutsal Kitap çevirsi zorunluydu. 1929 
                                      ile 1941 yılları arasında yapılan çalışmanın 
                                      sonucunda bugün kullanılan çeviri gerçekleşti. 
                                      1987 yılında özel bir kurulun çalışmasıyla 
                                      "Müjde" başlığı altında İncil'in 
                                      çağdaş Türkçe çevirisi yayınlandı. 1988 
                                      yılının sonunda da Kitabı Mukaddes Şirketi'nin 
                                      İncil'in Yunancadan çağdaş Türkçeye çevirisi 
                                      yayınlandı.  
                                      2- 
                                      Kutsal Kitap'ın Doğruluğu
 "Dünya 
                                      ne denli ilerlerse ilerlesin, insan bilgisinin 
                                      tüm dalları son aşamaya geliştirilsin, bütün 
                                      eğitimin temeli olan Kutsal Kitap'ın yerini 
                                      hiçbir şey tutamaz."Goethe  (Alman 
                                      şair) Şimdiye 
                                      dek Tanrı'nın açıklaması (vahiy) olan Kutsal 
                                      Kitap'ın metninin yüzyıllar boyunca doğru 
                                      olarak iletildiğini saptadık. Şimdi 
                                      başka bir sorun ortaya çıkabilir: Bu kitabın 
                                      bildirdikleri doğru mudur? Tarihsel, coğrafi 
                                      ya da başka konularda yanlışlıklara rastlasaydık, 
                                      Kitap'ın tanrısal kökeni ve esinlemesinden 
                                      kuşku duyacaktık. Tanrı gerçeğin Tanrısı'dır: 
                                      O'nun yazdırdıkları gerçek olmalı. Burada 
                                      ele alınması gereken iki konu vardır: (a) 
                                      Arkeolojinin tanıklığı (b) Yerine gelmiş 
                                      olan ve günümüzde yerine gelmekte olan Kutsal 
                                      Kitap peygamberlik sözleri. Kutsal 
                                      Kitap'ın doğruluğu ile arkeoloji. İsrail 
                                      devletinin kurulduğu 1948 yılından bu yana 
                                      sürekli olarak, ülkede arkeolojik çalışmalar 
                                      yapılmaktadır. Ortadoğunun tüm ülkelerinde 
                                      "tel" adıyla tanınan höyükler 
                                      bulunur.Bunlar üst üste kurulmuş birkaç 
                                      kentin kalıntılarından oluşan tepelerdir. 
                                      İsrail'de kazılmamış "tel"lerin 
                                      sayısı fazla olduğundan arkeoloji araştırmaları 
                                      daha uzun bir süre devam edeceğe benzemektedir. Arkeoloji; 
                                      paleografi (eskiyazıbilim), epigrafi (yazıtbilim), 
                                      filoloji (dilbilim), semantik (anlambilim), 
                                      numistik, papiroloji ve sijillografi gibi 
                                      bilim dallarının yanı sıra potasyum-argon, 
                                      karbon 14, termo-luminesans v.b. tekniklere 
                                      dayanan bir bilimdir. Yardımcı bilimleriyle 
                                      birlikte arkeoloji sayesinde eski uygarlıklar 
                                      hakkında bilgimiz vardır. Kutsal Kitap'taki 
                                      tarihsel olaylarda adı geçen uygarlıklarla 
                                      ilgili olarak arkeoloji aracılığıyla daha 
                                      ayrıntılı bilgi elde edebilmekteyiz. Bu 
                                      da olayları daha iyi anlamamıza yardımcı 
                                      olmaktadır. Efsane, 
                                      mi gerçek mi? Kutsal 
                                      Kitap'ın Tekvin kısmında anlatılan tarihe 
                                      ait bazı arkeolojik çalışmaları inceleyelim. 
                                      Bir kısım yorumcular, Kutsal Kitap'ta anlatılan 
                                      çoğu olayları efsane olarak kabul eder. 
                                      Onlara göre İbrahim, İshak, Yakup ve Yusuf'u 
                                      anlatan öyküler, birer dinsel efsaneden 
                                      başka bir şey değillerdi. Arkeolojik 
                                      araştırmalar sayesinde bu görüşün asılsız 
                                      olduğu kanıtlanmıştır. 1902 yılında Susa'da 
                                      de Morgan tarafından bulunan Hammurabi'nin 
                                      dikili taşı, 1925 ile 1933 yılları arasında 
                                      Irak'taki Yorgan Tepe'de Edward Chiera'nın 
                                      yönetimindeki müze ve üniversite ekiplerince 
                                      ortaya çıkarılan ve sayısı yirmi bine ulaşan 
                                      Nuzi levhaları, ve Louvre Müzesinin eski 
                                      yönetmeni Andre Parrot'un 1933 ile 1956 
                                      yılları arasında Fırat Irmağı yakınlarındaki 
                                      çalışmalarla bulunan Mari kral kitaplığının 
                                      levhaları sayesinde o çağın toplumsal, hukuksal 
                                      ve siyasal uygarlığıyla ilgili geniş bilgiye 
                                      sahibiz. İbrahim'in mirasçısını değiştirmesi,4 
                                      Esav'ın ilk oğulluk hakkını Yakup'a satması5, 
                                      Yakup'un eşlerini elde etmek için yıllarca 
                                      çalışması6, Laban'ın ilahlarının Rahel tarafından 
                                      çalınması7 ve başka birçok ayrıntının çağın 
                                      uygarlığına uygun olduğu belgelenmiştir. 
                                      Orta doğunun kumları altından çıkarılan 
                                      bilgilerle doğrulanmaktalar. Mari'de Kutsal 
                                      Kitap'ta bulunan adlara benzer Nahur (Nahor), 
                                      Sarug (Seruc) adlarının yanı sıra İbrahim 
                                      adına benzeyen adlar yazılar arasında görülmüştür.Arkeolojik 
                                      bulgular Kutsal Kitap'taki kişilerden söz 
                                      etmemekle birlikte , bu adların ataların 
                                      yaşadığı çağ ve ülkelerde yaygın olduğunu 
                                      kanıtlar. M.Ö. 
                                      9. yüzyılda yaşamış olan İsrail kralı Yehu'yu 
                                      ele alalım. Kutsal Kitap'taki II. Krallar 
                                      kısmı onunla ilgili çok şey anlatır. Kutsal 
                                      Kitap bu kralın Asur kralı 3. Şalmaneser'e 
                                      haraç vermek zorunda kaldığını bildirmez. 
                                      Ama 1850 yılında Nineve kalıntılarından 
                                      çıkarılan ve Londra'daki Britanya Müzesi'nde 
                                      korunan siyah dikili taş, İsrail kralı Yehu'nun 
                                      efendisi 3. Şalmaneser'in önünde eğildiğini 
                                      gösterir. Bundan başka, böyle bir belgenin 
                                      ortaya çıkarılışından sonra hiç kimse Kral 
                                      Yehu'nun, Asur İmparatorluğu'nun, 3. Şalmaneser'in 
                                      ya da başkenti Nineve'nin var oluşunu yadsıyamaz. 
                                      Oysa Voltaire Nineve'nin hayali bir kent 
                                      olduğunu öne sürmüştü! Eğer Voltaire'in, 
                                      Rich, Botta, Layard, Rassan, Smith ve başkalarının, 
                                      yaşadığı dönemden yaklaşık yüz yıl sonra 
                                      yapacakları kazılardan haberi olsaydı, ortaya 
                                      çıkaracakları yapıları, sarayları, binlerce 
                                      levhayı, yüzlerce metrelik kabartmayı görseydi 
                                      daha ölçülü konuşurdu! Bu 
                                      kabartmalardan biri, Lakiş kent halkının 
                                      Sanherib tarafından sürgüne götürülmesini 
                                      gösterir. Yahuda bölgesindeki Lakiş kentinin 
                                      kuşatılmasına Kutsal Kitap'ta II. Krallar 
                                      18:13-14 ayetlerinde ve Lakiş halkının sürgüne 
                                      götürülmesine Yeremya 34:7 ve Mika 1:13'de 
                                      değinilir. Bilmediğimiz şey, bu sürgünün 
                                      ayrıntıları ve onu uygulayanların zalimliğidir. 
                                      Arkeoloji bu yönü aydınlatmakla değerini 
                                      kanıtlamıştır. Kutsal 
                                      Kitap boyunca anlatılan olayların tarihsel 
                                      doğruluğunu pekiştiren arkeolojik buluşlarla 
                                      ilgili bol örnekler verilebilir. Bu, arkeolog 
                                      ve eski yazı uzmanlarının Kutsal Kitap'taki 
                                      her olayla ilgili bir buluş yapmış oldukları 
                                      anlamına gelmez. Ama kesin olarak diyebiliriz 
                                      ki, Kutsal Kitap'ın ana tarihsel olayları 
                                      dolaylı olsa bile arkeoloji tarafından birçok 
                                      kez doğrulanmıştır. Profesör Albright aynı 
                                      görüşü şu sözlerle savunur: "Arkeolojinin 
                                      Kutsal Kitap'ın tarihsel doğruluğunu tam 
                                      olarak saptadığına kuşku yoktur." Kutsal 
                                      Kitap peygamberliklerinin gerçekleşmesi Eski 
                                      Antlaşma'nın büyük bir kısmı, İsrail halkını 
                                      Baallar ve Aşeralar gibi yalancı tanrılara 
                                      hizmet etmek için bıraktıkları gerçek Tanrı'ya 
                                      döndürmek amacıyla söylenmiş peygamberlerin 
                                      bildirilerinden oluşur. Ama 
                                      Kutsal Kitap'ta başka tür peygamberlikler 
                                      de vardır: Bunlar gelecekte neler olacağını 
                                      haber veren önbildirilerdir. Böylece, Kenan 
                                      ülkesini almaları, Mısır'da bulunmaları, 
                                      Babil'e sürgün gitmeleri, sürgünden dönmeleri8 
                                      gibi İsrail tarihinin büyük aşamaları önceden 
                                      bildirilmiştir. Bunların yanı sıra, Nineve9, 
                                      Babil10, Sur11 ve Petra, Yeni Antlaşma'da 
                                      Kafernaum ve M.S. 70 yılında yıkılan Kudüs 
                                      gibi belirli kentlerin saldırıya uğrayıp 
                                      yıkılmalarıyla ilgili önbildiriler vardır. Peygamberlerin 
                                      sadece çağlarının siyasal gelişmeleriyle 
                                      ilgili önsezi yeteneğini taşıyan kişiler 
                                      olduğunu varsaymak olanaksızdır. (Kutsal 
                                      Kitap'taki önbildirilerin Tanrı'nın geleceği 
                                      bildirmesi olduğunu kabul etmeyen kimi Tanrıbilimcilerin 
                                      öne sürdüğü açıklama gerçi budur.) Çünkü 
                                      bu önbildirilerin bu denli ayrıntılı olarak 
                                      doğru çıkmaları, insanlar tarafından gerçekleştirilmeleri 
                                      olanakdışı bir iştir. İsa'nın 
                                      önceden bildirilişi İsa 
                                      Mesih'in birinci gelişini önceden bildiren 
                                      Kutsal Kitap'ın önbildirileri çok ayrıntılı 
                                      olarak gerçekleştiler (Bkz. sayfa 267-268'deki 
                                      liste). Eski Antlaşma, vaadedilen Mesih'in 
                                      hangi İsrail soyundan doğacağını yaklaşık 
                                      M.Ö. 1500 yılında, ve Yahudiye'nin hangi 
                                      kentinde dünyaya geleceğini M.Ö. 700 yılında 
                                      açık bir şekilde önceden bildirmiştir. Bunun 
                                      yanı sıra bir bakireden doğacağı (M.Ö. 700 
                                      yılında) Mısır'a sığınıp oradan döneceği 
                                      (M.Ö. 750 yılında) bir de nasıl öleceği 
                                      (M.Ö. 1000 yılında)12 ayrıca anlatılmıştır. 
                                      Çakıldığı çarmıhın dibinde giysilerinin 
                                      paylaşılacağı ve giysileri için kura çekileceği 
                                      Mezmur 22:18'de doğumundan 1000 yıl önce 
                                      bildirilmiştir. Eğer bir kimse bu önbildirilerden 
                                      İsa'nın vaadedilen Mesih ve dünyanın Kurtarıcısı 
                                      olduğunu anlayamazsa, bunun asıl nedeni 
                                      onun Mesih'i reddedip O'na gelmek istememesidir. 
                                       Yoksa 
                                      uyduruldu mu? Bazıları 
                                      İsa Mesih'in İncil'deki yaşamının Eski Antlaşma'daki 
                                      önbildirilere göre uydurularak yazıldığını 
                                      iddia etmişlerdir. Halbuki bu önbildiriler 
                                      o kadar ayrıntılı verilmiştir ki buna uygun 
                                      bir yaşam yazılmış olsa bile tarihsel olarak 
                                      bunu ispatlamak ve o zamandaki yüzlerce 
                                      insanın tanıklığını yok saymak mümkün olamazdı. 
                                      İsa'dan 700 yıl önce yaşamış olan Yeşaya 
                                      Peygamberin Mesih'le ilgili gerçekleşen 
                                      "kabrini kötülerin yanında yaptılar 
                                      (belirlediler) ama ölümünde zengin adamla 
                                      beraberdi" (Yeşaya 53:9) önbildirisini 
                                      örnek olarak inceleyebiliriz. Sırf bu ayete 
                                      bakarak bunun önceden nasıl gerçekleşeceği 
                                      tahmin edilemezdi. Fakat olay gerçekleşince 
                                      bunun nasıl olacağı ortaya çıktı.  Önbildiride 
                                      iki olay vardır: 1. 
                                      "Kabrini kötülerin yanında yaptılar 
                                      (belirlediler)" - Romalılar çarmıha 
                                      gerilen suçluların cesetlerini Kudüs dışındaki 
                                      bir çöp yığınına atıyorlardı. Normalde İsa'nın 
                                      cesedi de oraya atılacaktı. 2."Ve 
                                      ölümünde zengin adamla beraberdi" - 
                                      Ama İsa'nın gizli öğrencisi olan Yusuf adında 
                                      zengin bir Aramatyalı, Roma valisi Pilatus'tan 
                                      cesedin kendisine verilmesi için izin aldı 
                                      ve yeni yaptırmış olduğu kendi kabrine yatırdı. 
                                       Böylece 
                                      700 yıl önceki bu önbildiri gerçekleşmiş 
                                      oldu. Biz sadece bu önbildirilerden bir 
                                      ayeti örnek olarak verdik. Bu 
                                      peygamberlikleri anlama yolu. Kutsal 
                                      Kitap'ın tüm peygamberlik sözleri hemen 
                                      yorumlanabilecek türden değildir. Kutsal 
                                      Kitap okuru, peygamberlik sözlerini birbirleriyle 
                                      dikkatli bir biçimde karşılaştırmalıdır. 
                                      Bir ayet veya bir bölümde birbirinden ayrı 
                                      iki olay önceden bildirilebilir. Örneğin: 
                                      Matta 24'te İsa, "Tapınak ne zaman 
                                      yıkılacak?", "Mesih'in ikinci 
                                      gelişiyle ilgili belirti nedir?" ve 
                                      "Çağın sonuyla ilgili belirti nedir?" 
                                      diye üç ayrı soruya cevap verir. İlk iki 
                                      soruda belirtilen olaylar arasında 1900 
                                      seneden çok bir sürenin geçeceğini şu anda 
                                      biliyoruz çünkü tapınak M.S. 70 yılında 
                                      yıkıldı ve İsa Mesih'in ikinci gelişi gerçekleşmedi. Bu 
                                      nedenle henüz Mesih İnanlıları gelecekle 
                                      ilgili önbildiriler bazı tarikatların davrandığı 
                                      gibi kesin tarihler belirlememelidir. Buna 
                                      çarpıcı bir örnek Allah'ın Çocukları'nın, 
                                      İsa'nın 1993'de geleceğini bildirmeleridir. 
                                      Daha önce de Yehova Şahitleri'nin eski Başkanı 
                                      Rutherford, İsa Mesih'in 1914 yılında geleceğini 
                                      ilan etmişti. Oysa bu tarihte, 1914 yılında 
                                      Birinci Dünya Savaşı çıktı. Böyle olunca, 
                                      tarikat İsa Mesih'in gözle görülür gelişini 
                                      "göklerde tahta oturtulmasına" 
                                      dönüştürdü. Aslında Yeni Antlaşma'ya göre 
                                      İsa Mesih'in tahta oturması dirilişinden 
                                      kırk gün sonraki Tanrı katına yükselişinde 
                                      oldu (Elçilerin İşleri 2:32-36). Sonuç Hem 
                                      arkeolojinin hem de yerine gelen önbildirilerin 
                                      oluşturduğu bol kanıt sayesinde Kutsal Kitap'ın 
                                      olağanüstü doğruluğu kör kör parmağım gözünedir. 
                                      İşte bu nedenle Kutsal Kitap'ta Rab, sahte 
                                      peygamberlere ve ilahlara şöyle meydan okuyor: 
                                       
                                      "Davanızı 
                                        ileri sürün, RAB diyor; kuvvetli delillerinizi 
                                        ortaya koyun, Yakubun Kıralı diyor. Ortaya 
                                        koysunlar, ve olacak şeyi bize bildirsinler; 
                                        önceki şeyler nedir, bildirin de onları 
                                        düşünelim, ve onların sonunu bilelim; 
                                        yahut gelecek şeyleri bize işittirin. 
                                        Bundan sonra gelecek şeyleri bize bildirin 
                                        de, ilâhlar olduğunuzu bilelim; evet, 
                                        iyilik edin, yahut kötülük edin de etrafımıza 
                                        bakınalım, ve hep birden görelim. Onu 
                                        başlangıçtan kim bildirdi ki bilelim? 
                                        ve önceden kim bildirdi ki: Doğrudur, 
                                        diyelim? Evet, bildiren yok; evet, işittiren 
                                        yok; evet, sözlerınizi işiten yok."(Yeşaya 
                                        41:21-26) "Bunları 
                                      size şimdiden bildiriyorum. Öyle ki, saati 
                                      gelince bunları size söylediğimi hatırlayasınız."(Yuhanna 
                                      16:4) Bununla 
                                      ilgili olarak şunu belirtelim ki yukarıda 
                                      ve aşağıdaki listede gösterdiğimiz önbildiriler 
                                      Kutsal Kitap'a özgü bir kanıt türüdür. Kuran'ı 
                                      bu şekilde doğrulayan açık bir şey yoktur. Kutsal 
                                      Kitap'tan İsa Mesih'in tamamladığı ve tamamlayacağı 
                                      peygamberliklerin listesi: 
                                      
                                         
                                          | Mesih'le 
                                              İlgiliPeygamberlikler
 | Eski 
                                              Antlaşma'dakiÖnceden Bildiri
 | Yeni 
                                              Antlaşma'dakiGerçekleşme
 |  
                                         
                                          | Mesih'in 
                                              Doğumuyla ilgili:  |  
                                         
                                          | Kadın'ın 
                                              soyundan doğuş  | Tek. 
                                              3:15  | Mat.1:20 
                                              Gal. 4:4
 |   
                                          |  
                                              Bakire-kızdan doğuş | Yeşa. 
                                              7:14  | Mat.1:18-25 
                                              Lu.1:26-35
 |   
                                          | İbrahim'in 
                                              soyu  | Tek. 
                                              22:18  | Mat. 
                                              1:1 Gal. 3:16
 |   
                                          | İshak'ın 
                                              soyu  | Tek. 
                                              26:4  | Mat. 
                                              1:2 Luk. 3:34
 |   
                                          | Yakup'un 
                                              soyu  | Say.24:17 
                                               | Mat. 
                                              1:2 Luk. 3:33
 |   
                                          | Yahuda 
                                              oymağından  | Tek. 
                                              49:10 Mika 5:2
 | Mat. 
                                              1:2 Luk. 3:33
 İbr. 7:14
 Esin 5:5
 |   
                                          |  
                                              Yesse'nin soyu  | Yeşaya 
                                              11:1  | Mat. 
                                              1:6 Luk. 3:32
 |   
                                          | Davut'un 
                                              soyu  |  
                                              II. Sam. 7:12 Yer. 23:5
 | Mat. 
                                              1:1 Rom.1:3 2.
 Tim. 2:8
 |   
                                          | Beytlehem'de 
                                              doğuş | Mika 
                                              5:2  | Mat. 
                                              2:1-11 Luk. 2:4-7
 |  Mesih'in Kimliğiyle ilgili:
 
                                      
                                         
                                          | Yaradan 
                                              olarak dünyaya  | Mika 
                                              5:2  Mez. 
                                              102:25  | Yuh. 
                                              1:1; 8:58 Kol.1:17  |   
                                          | girmeden 
                                              önceki varlığı  | Yeşa. 
                                              9:6 44:6 48:12  |  
                                              İbr. 1:8-12   
                                              Esi. 1:17  |   
                                          | Rab 
                                              olarak çağrılır  | Mez. 
                                              110:1   
                                              Yer. 23:6  | Mat. 
                                              22:43-45  Luk. 
                                              2:11 |   
                                          | Adını 
                                              İmanuel koyarlar  | Yeşaya 
                                              7:14  | Mat. 
                                              1:23  |   
                                          | Peygamber 
                                              olur  | Tesniye 
                                              18:18  | Yuh. 
                                              6:14  Elç. 
                                              3:22-26  |   
                                          | Hem 
                                              kral, hem de kahin olur  | Mez. 
                                              110  Zek. 
                                              6:11-13  | Yuh. 
                                              1:49  İbr. 
                                              7 Esin. 19:16  |   
                                          | Kutsal 
                                              Ruh'ça meshedilir  | Yeşaya 
                                              11:2 42:1 61:1  | Lu. 
                                              4:1,14-21  Elç. 
                                              10:38  |   
                                          | Tanrı 
                                              için gayreti  | Mezmur 
                                              69:9  | Yuh. 
                                              2:15-17  |   Mesih'in 
                                      Göreviyle ilgili: 
                                      
                                         
                                          | Öncüsü, 
                                            O'ndan önce gelir | Yeşa. 
                                            40:3 Mal.3:1
 | Mar. 1:1-9 Yuh. 1:23
 |   
                                          | Görevi 
                                            Galile'de başlar | Yeşa. 
                                            9:1 | Mat. 
                                            4:12-17 |   
                                          | Mucizeler 
                                            yapma görevi | Yeşa. 61:1 | Luk. 
                                            7:18-23 Elç. 2:22
 |   
                                          | Benzetmelerle 
                                            öğretişi | Mez. 
                                            78:2 | Mat. 
                                            13:34-35 |   
                                          | Kendi 
                                            tapınağına gelir | Mal. 
                                            3:1 | Mat. 
                                            21:12 Yuh. 2:13-16
 |   
                                          | Kudüs'e 
                                            eşeğin üzerinde giriş | Zek.9:9 | Mat.21:6-11 Lu. 19:35-37
 |   Mesih'in 
                                      Acıları ve Ölümüyle ilgili: 
                                      
                                         
                                          | Emirden 
                                              483 yıl sonra olur  | Dan. 
                                              9:25-26 Neh. 2
 | M.S.33 
                                              İsa öldürüldü  |   
                                          | Arkadaşı 
                                              O'na ihanet eder  | Mez. 
                                              41:9  | Mat. 
                                              10:4; 26:49-50
 |   
                                          | 30 
                                              parça gümüşe satılır  | Zek.11:12-13 
                                               | Mat. 
                                              26:15; 27:3-10
 |   
                                          |  
                                              Öğrencileri O'nu terk eder  | Zek.13:7 
                                               | Mar. 
                                              14:27,50  |   
                                          | Sövüldüğünde 
                                              ağzını açmaz  | Yeşaya 
                                              53:7  | Mat. 
                                              27:12 I.Pet. 2:21-23
 |   
                                          | Vurulur 
                                              ve tükürülür  | Yeşa. 
                                              50:6  | Mat. 
                                              26:67 Luk. 22:63
 |   
                                          | Onunla 
                                              alay edilir  | Mez. 
                                              22:7-8  | Mat. 
                                              27:39-43  |   
                                          | Günahlarımız 
                                              için yaralanır  | Yeşa. 
                                              53:5  | Mat. 
                                              27:26 I.Pet. 2:24-25
 |   
                                          | Elleri 
                                              ve ayakları delinir  | Mez. 
                                              22:16 Zek. 12:10  | Luk. 
                                              23:33 Yuh. 20:25,27
 |   
                                          | Hırsızlarla 
                                              haça gerilir  | Yeşa. 
                                              53:12  | Luk. 
                                              22:37 Mar.15:27-28  |   
                                          | Düşmanları 
                                              için şefaat eder  | Yeşa. 
                                              53:12  | Luk. 
                                              23:34  |   
                                          | Kendi 
                                              cemaatı O'nu reddeder  | Yeşa. 
                                              53:3  | Yuh. 
                                              1:11; 19:14-15
 |   
                                          | Neden 
                                              yokken nefret edilir  | Mez. 
                                              69:4 Yeşaya 49:7  | Yuh. 
                                              10:31-32; 15:25  |   
                                          | Elbiseleri 
                                              için kumar oynanır  | Mez. 
                                              22:18  | Yuh. 
                                              19:23-24  |   
                                          |  
                                              Susayınca öd ve sirke verilir  | Mez. 
                                              22:15; 69:21
 | Yuh. 
                                              19:28-30 Mat. 27:34
 |   
                                          | Terk 
                                              edilmesinin feryadı  | Mez. 
                                              22:1  | Mat. 
                                              27:46  |   
                                          | Ruhunu 
                                              Tanrı'ya teslim eder  | Mez. 
                                              31:5  | Luk. 
                                              23:46  |   
                                          | Kemikleri 
                                              kırılmaz  | Çık. 
                                              12:46 Mez. 34:20
 | Yuh. 
                                              19:33  |   
                                          | Kalbi 
                                              yarılır  | Mez. 
                                              22:14  | Yuh. 
                                              19:34  |   
                                          | Böğrü 
                                              mızrakla delinir |  
                                              Zek.12:10 |  
                                              Yuh. 19:34-37 |   
                                          |  
                                              Öğleyin bir karanlık çöker  |  
                                              Amos 8:9  | Mat. 
                                              27:45 |   
                                          | Bir 
                                              zenginin mezarına gömülür  | Yeşaya 
                                              53:9  | Mat. 
                                              27:57-60  |    
                                      Mesih'in Ölümden Dirilişi, Yüceltilmesi 
                                      ve İkinci gelişiyle ilgili:
 
                                      
                                         
                                          | Ölümden 
                                              dirilir  | Mez. 
                                              16:10 Yeş. 53:10
 | Mat. 
                                              28:6 Lu. 24 Yu. 20
 Elç. 2:23-32
 I.Kor. 15
 |   
                                          | Göklere 
                                              yükselir  | Mez. 
                                              68:18 | Luk. 
                                              24:50-51 Elç. 1:9
 |   
                                          | Tanrı'nın 
                                              sağına yüceltilir  | Mez. 
                                              110:1 Yeş. 52:13
 | Elç. 
                                              2:33-36 İb. 1:3,13
 |   
                                          | Yahudiler 
                                              için "sürçme taşı"  | Mez. 
                                              118:22 Yeş. 8:14
 | I.Pet. 
                                              2:7 Rom. 9:30-33
 |   
                                          | Uluslara 
                                              "Işık" ve "kurtuluş" 
                                               | Yeşaya. 
                                              49:6  | Elç. 
                                              13:47-49; 26:23  |   
                                          | Tanrı'yla 
                                              barıştırır  | Yeşaya 
                                              57:19 
 | Ef. 
                                              2:17-18  |   
                                          | Topluluğunun 
                                              "baş taşı" olur  | Yeş. 
                                              28:16 Mz. 18:22
 | I.Pet. 
                                              2:5-7 Ef. 2:20
 |   
                                          | Dünyayı 
                                              yargılamayı gelir | Zek.12:10; 
                                              14:3-4 | Esin. 
                                              1:7; 19:11-21 |   
                                          | Tanrı'nın 
                                              egemenliğini kurar  | Mez. 
                                              2 Dan. 7:13-14
 | Mat. 
                                              25:31 Es. 1:7; 20:4
 |  3 - Kutsal Kitap'ın 
                                      Dağıtımı
 "Tanrısal 
                                      bilgelikle aydınlatılan tüm insansal bilgeliği 
                                      içine alan bir kitap var ki şimdiki kuşak 
                                      ona KİTAP, KUTSAL KİTAP der. Köylere İnciller 
                                      ekilsin, her hanede bir Kutsal Kitap olsun." 
                                      Victor Hugo (Fransız 
                                      şair ve oyun yazarı, 1802-1885) En 
                                      çok okunan kitap? Birkaç 
                                      yıl önce Kuzey Fransa'nın önemli günlük 
                                      gazetelerinden birinde dünyanın en çok çevrilen 
                                      ve yayılan eserlerinin Karl Marx ve Vladimir 
                                      Lenin'in eserleri olduğunu öne süren bir 
                                      makale yayımlandı. Bu yanlışlık düzeltilmeliydi. 
                                      Birkaç gün sonra aynı gazete, gelen açıklamalar 
                                      üzerine, Kutsal Kitap'ın bütün dünyada en 
                                      çok satılmış ve en çok satılan kitap olduğunu 
                                      istatistiklerle kanıtlayan başka bir makale 
                                      yayınladı. Ne 
                                      var ki, yayınlanan Kutsal Kitap sayısı az 
                                      olsaydı bile bu Kitabın Tanrı Sözü olduğu 
                                      gerçeğini değiştirmezdi. Yine de Kutsal 
                                      Kitap'ın dünyada en çok yayılan kitap durumunda 
                                      olmasıyla Tanrı Sözü olduğu daha da belirginleşir. 
                                      Kutsal Kitap'ın bu şekilde dünyanın her 
                                      tarafından, her kesimden insan tarafından 
                                      okunmak istenmesi onun olağanüstülüğünün 
                                      bir göstergesidir Kutsal 
                                      Kitap'ın dağıtımı. Kutsal 
                                      Kitap bütün dünyaya yayılmaya devam ediyor. 
                                      Birleşmiş Kutsal Kitap Kurumları, 1993 yılı 
                                      bülteni, Kutsal Kitap'ın 1988 yılındaki 
                                      dağıtımını13 çizelge halinde şöyle sıralar: Kutsal 
                                      Kitap 13.571.391 Yeni 
                                      Antlaşma 11.979.594 Parça 
                                      44.116.988 Alıntı 
                                      530.960.486 Toplam 
                                      600.628.459 Yukarıdaki 
                                      toplam 1981 yılı dağıtımını 40 milyonla 
                                      aşmaktadır. Üretim masraflarının sürekli 
                                      tırmanışına karşın, bu denli Kutsal Yazı 
                                      basılmaya devam etmektedir. Üstelik, yukarıdaki 
                                      sayılar sadece Birleşmiş Kutsal Kitap Kurumları'nın 
                                      dağıtımıyla ilgilidir.  Her 
                                      yıl bütün dünyada ne kadar Kutsal Kitap, 
                                      İncil parçaları ve alıntılarının yayıldığını 
                                      hesaplamak olanaksızdır. Son yıllarda yaklaşık 
                                      bir milyar Kutsal Kitap ya da parçası her 
                                      yıl bütün dünyada yayımlanmaktadır. Bu sayılar 
                                      her bakımdan çok çarpıcıdır. Kutsal 
                                      Kitap'ın sayısız çevirileri. Kutsal 
                                      Kitap'ın ve parçalarının çevrildiği dil 
                                      ve lehçelerin sayısı da etkileyicidir. 1983 
                                      yılının sonunda Kutsal Kitap'ın tümü 283 
                                      dile, Yeni Antlaşma bu çevirilere ek olarak 
                                      572 dile, Kutsal Kitap parçaları 930 dile 
                                      çevrilmiş bulunuyordu. Bunların toplamı 
                                      1785 çeviriydi. 1979 yılının sonunda yalnız 
                                      1685 çeviri vardı. Çevirinin sayısı dört 
                                      yıl içinde 100 çeviri arttı.14 Bu 
                                      heves nedendir? Kutsal 
                                      Kitap'ı yayma çalışması için bu denli tükenmez 
                                      heves nedendir? İsa Mesih, öğrencilerine 
                                      Müjde'yi tüm dünyaya yayma buyruğunu verdi 
                                      (Markos 16:15) ve O'nun yeniden geliş vaadi 
                                      O'nun Sözü'nün yayılmasıyla ilgilidir (Matta 
                                      24:14). Aslında bu Söz, bu Sevinç Getirici 
                                      Haber hemen hemen tüm dünyada sözlü olarak 
                                      (özellikle radyo aracılığıyla) duyurulmaktadır. 
                                      Bununla beraber sözlü bildiri, yazılı bildiriyle 
                                      desteklenince daha etkili, daha sağlam bir 
                                      temel atılır. Müjde'yi 
                                      duyurmak mı, dine döndürmek mi? Kutsal 
                                      Kitap herhangi bir dine taraftar kazanmak 
                                      amacıyla yayılmamaktadır. Mesih 
                                      İnanlıları daha asil bir amaç gütmektedirler. 
                                      Kutsal Kitap'taki müjde, insanların Tanrı'nın 
                                      sunduğu kurtuluşa kavuşabilmeleri için onlara 
                                      bildirilmelidir. Afrika'da her gün yaklaşık 
                                      20.000 kişinin özgür istekleriyle Mesih 
                                      inancını benimsediği tahmin edilmektedir. 
                                      Bütün dünyada her ırktan, her uygarlıklardan 
                                      ve her dilden insanlar Kutsal Kitap aracılığıyla 
                                      esenlik, sonsuz yaşam ve umuda kavuşmaktadırlar. KUTSAL 
                                      KİTAP'IN DÜNYADA YAYILIŞI  Çeviri 
                                      sayısı: 1983 
                                      yılına dek 1785 dile çevrilmiştir  
                                      
                                         
                                          | Yıllar | 1975 | 1979 | 1982 | 1983 |   
                                          | KUTSAL KİTAP | 257 | 266 | 279 | 283 |   
                                          | YENİ ANTLAŞMA | 368 | 420 | 551 | 572 |   
                                          | PARÇALAR | 924 | 945 | 933 | 930 |   
                                          | TOPLAM | 1549 | 1631 | 1763 | 1785 |      Kutsal 
                                      Kitap Kurumları'nın dünya çapında dağıtımı: 
                                        
                                      
                                         
                                          | Yıllar | 1979 | 1982 | 1983 |   
                                          | KUTSAL KİTAP |  
                                              6.230.607 | 10.883.159 | 13.571.391 |   
                                          | YENİ ANTLAŞMA | 10.738.146 | 12.177.593 | 11.979.594 |   
                                          | PARÇALAR | 27.301.781 | 32.575.846 | 44.116.988 |   
                                          | ALINTI | 259.196.773 | 428.996.939 | 530.960.486 |   
                                          | TOPLAM | 303.467.307 | 484.633.537 | 600.628.459 |    
                                      Dünya nufüsünün yüzde %97'si Kutsal Kitap'ın 
                                      en azından bir parçasını kendi ana dilinde 
                                      okuyabilmektedir.
   KUTSAL 
                                      KİTAP'IN BAŞLICA TÜRKÇE ÇEVİRİLERİ Yeni 
                                      Antlaşma'nın çağdaş Türkçeye çevirileri 
                                        1988 
                                      İncil - Sevinç Getirici Haber  1987 
                                      Müjde Kutsal 
                                      Kitap  1929-1941 
                                      Kitabı Mukaddes Dil 
                                      devriminden sonra Latin harfleriyle  Kutsal 
                                      Kitap (Osmanlı Harfleriyle)  1905 
                                      basımı  1885 
                                      basımı  1868 
                                      basımı  Kutsal 
                                      Kitap  1827 
                                      Ali Bey'in çevirisinin gözden geçirilerek 
                                      basılması  (Osmanlı 
                                      harfleriyle). Yeni 
                                      Antlaşma  1819 
                                      Ali Bey'in çevirisinin gözden geçirilerek 
                                      basılması (Osmanlı harfleriyle). 1666 yılında 
                                      Sultan 4. Mehmet'in baştercümanı Ali Bey'in 
                                      çevirisi Leyden Üniversitesi'nde el yazması 
                                      olarak kaldı. Eski 
                                      Çeviriler:  Orta 
                                      Asya'daki Türk dillerine çevrilen bir-iki 
                                      parça ile birlikte Latince, Süryanice ve 
                                      Kıptice çeviriler. 4 
                                      - Kutsal Kitap'ın İçeriği  "Kutsal 
                                      Kitap'a o denli saygım var ki, çocuklarım 
                                      onu ne kadar erken okumaya başlarlarsa yurtlarına 
                                      yararlı yurttaşlar ve toplumun saygın üyeleri 
                                      olacaklarına güvenim o kadar artacaktır. 
                                      Her yıl Kutsal Kitap'ı baştan sonuna dek 
                                      okuma alışkanlığını birçok yıl önce edinmiştim." 
                                       John 
                                      Quincy Adams (Amerika 
                                      Birleşik Devletleri Cumhurbaşkanı 1825-1829) Kutsal 
                                      Kitap, küçük bir kitaplığa benzediğinden 
                                      içinde değişik tür yazılar bulunmaktadır. 
                                      İçinde tarih, ruhsal serüven, şiir, felsefe, 
                                      peygamberlik, sevgi öyküsü, mesel, ezgi, 
                                      mektup ve dünyanın sonuyla ilgili önbildiriler 
                                      vardır (Bkz. sayfa 274-275).  Ne 
                                      var ki, bu yazılar gelişigüzel bir şekilde 
                                      bir araya gelmemişlerdir. Hepsi Tanrı'nın 
                                      esini olup mükemmel bir uyum içindedirler. 
                                      Çağlar boyunca verilen bu yazıların, birbirlerini 
                                      tamamlayarak bir plan doğrultusunda, Tanrı'nın 
                                      değişmez amacına göre ilerledikleri görülür. 
                                       Kutsal 
                                      Kitap'ta anlatılan tarihsel olaylar, aşağıdaki 
                                      şekilde dönemlere ayrılabilir. İsa'dan önceki 
                                      tarihi anlatan bölümler (Tekvin ile Ester 
                                      arasındaki) dışında kalan kutsal şiir ve 
                                      peygamberliklerle ilgili olan bölümler (Eyüp 
                                      ile Malaki arasındaki) bu tarihi dönemlerin 
                                      içinde Tanrı'dan esinlenerek yazılmıştır. İnsanlığın 
                                      başlangıcı, Tufan, Babil Kulesi (Tekvin 
                                      1-11) Kutsal 
                                      Kitap'ın ilk sayfaları evrenin yaratılışını 
                                      anlatır. "Başlangıçta Tanrı gökleri 
                                      ve yeri yarattı" (Tekvin 1:1). Bunu 
                                      insanın yaratılışı ve günaha düşüşü izler. 
                                       Adem 
                                      ile Havva'nın soyu GÜNAH denen şeye battıkça 
                                      batarlar ve Tanrı'dan uzaklaşırlar. Yaradan 
                                      insanlığı Tufan aracılığıyla cezalandırır. 
                                      Hayatta kalanların soyu daha sonra Tanrı'nın 
                                      "dünyaya dağılın" buyruğunu çiğneyip 
                                      Babil Kulesini inşa ederek yeniden  Tanrı'ya 
                                      baş kaldırdılar. Tanrı, o zamana kadar tek 
                                      olan dili karıştırıp birbirini anlamayacak 
                                      hale getirerek onları cezalandırdı. Seçilmiş 
                                      Halk (Tekvin 12-50) Kutsal 
                                      Kitap'ın ilk bölümlerinde insanların ve 
                                      törelerinin gittikçe ne denli yozlaştığını 
                                      görürüz. İbrahim'in Tanrı tarafından seçilmesi 
                                      dünya tarihinde yeni bir çağ açar. Tanrı, 
                                      ona "bütün uluslar sende kutsanacaktır" 
                                      diyerek İbrahim'in soyu aracılığıyla bütün 
                                      insanlara kurtuluş getirmeyi amaçlıyordu 
                                      (Tekvin 12:3; bkz. Galatyalılar 3:8). Sonra 
                                      onu ülkesinden çıkarıp soyunun gelecekte 
                                      sahip olacağı yurda, Kenan ülkesine (Filistin) 
                                      yöneltir. İbrahim'in bu tanrısal çağrıya 
                                      uyması bize gerçek imanın nasıl olması gerektiğini 
                                      açıklar. İbrahim 
                                      ile ailesinin yeni yurtlarına yerleştiklerini 
                                      görürüz. Ne var ki, yurtta çıkan korkunç 
                                      bir kıtlık torunu Yakup'la ailesini Mısır'a 
                                      sığınmaya zorlar. Yakup'un soyu İsrail adıyla 
                                      tanınmaya başlar. Mısır'da yaklaşık 400 
                                      yıl kalıp çok çoğalırlar. (Eyüp bölümü büyük 
                                      ihtimalle bu atalar dönemi içinde yaşayan 
                                      bir adamın öyküsünü anlatır.) Çıkış 
                                      ve Antlaşma (Çıkış, Levililer, Sayılar, 
                                      Tesniye) Mısırlılar, 
                                      gitgide çoğalan İsraillileri kendileri için 
                                      bir tehdit olarak görmeye başlarlar ve onları 
                                      köle haline getirip yaşamlarını çok zorlaştırırlar. 
                                      Tanrı, Musa'yı İsraillileri Mısır'dan çıkarmakla 
                                      görevlendirir. Musa'yla kardeşi Harun bir 
                                      çok Tanrısal mucizeler yaptıktan sonra, 
                                      Tanrı onları büyük bir kurtarışla Kızıl 
                                      Deniz'i yararak Musa'nın yönetimi altında 
                                      Mısır'dan çıkarır. Tanrı'nın yüceliğini 
                                      gösteren bu çıkışın özel bir amacı vardı: 
                                      Tanrı, kurtardığı halkıyla bir Antlaşma 
                                      yapmıştır. Kutsal Yasa'nın özeti olan On 
                                      Emir ve özel bir tapınma çadırı yaptırarak 
                                      halkıyla olan antlaşmasının ilkelerini belirtmiştir 
                                      (Bkz VI. Bölüm, sayfa 226-235).  Hakimler 
                                      Dönemi (Yeşu, Hakimler, Rut) Çıkıştan 
                                      kırk yıl sonra İsrailliler, Yeşu'nun önderliğinde 
                                      Erden (Ürdün) ırmağını mucizevi bir şekilde 
                                      geçerek Kenan ülkesini ele geçirirler. Bundan 
                                      sonra Hakimler'in yönetim dönemi gelir. 
                                      Bu dönemde Kenanlılar'ın putperest diniyle 
                                      ilişki kurmanın tehlikesinin ne denli büyük 
                                      olduğu anlaşılır. İsrailliler, Tanrı'dan 
                                      uzaklaşıp zor duruma düştüklerinde, feryat 
                                      ederek Tanrı'ya dönerler. Tanrı, hem askeri 
                                      önderler, hem de habercileri olan hakimler 
                                      aracılığıyla, onları kurtarır. Daha sonra 
                                      İsrailliler, diğer ülkeler gibi olmak için 
                                      Tanrı'dan bir kral isterler. Krallık 
                                      (I. ve II. Samuel, I. Krallar, II. Krallar 
                                      1-11) Saul 
                                      İsrail'in ilk kralı oldu. Ancak onun yerini 
                                      alan Davut İsrail'in gerçek kralı ve uzun 
                                      bir kral kuşağının başı oldu. Davut yetenek 
                                      dolu gerçek bir Tanrı adamı, bunun yanı 
                                      sıra da bir peygamber, bir ozan, usta bir 
                                      general ve halkının gerçek bir çobanıydı. 
                                      İyi bir liderin tüm niteliklerini kendisinde 
                                      topluyordu. Oğlu Süleyman'ın krallık sürdüğü 
                                      dönem, İsrail'in en görkemli dönemiydi. 
                                      Davut aracılığıyla Mezmurlar ve Süleyman 
                                      aracılığıyla da Süleyman'ın Meselleri, Vaiz 
                                      ve Neşideler Neşidesi bölümleri kaleme alındı. 
                                      Ne var ki Süleyman, son dönemlerinde Tanrı'nın 
                                      emirlerine uymadığı için ölümünden sonra 
                                      oğlu Rehoboam krallık sürerken ülke ikiye 
                                      bölündü. Ülkenin 
                                      İkiye Bölünmesi (I. Krallar 12 - II. Krallar 
                                      17) İsrail 
                                      halkı iki krallığa bölündü: Birincisi başkenti 
                                      Kudüs (Yeruşalim) olan ve "Yahuda" 
                                      diye tanınan Güney Krallık; diğeri ise başkenti 
                                      Samiriye olan ve "İsrail" diye 
                                      tanınan Kuzey Krallık. Ne 
                                      yazık ki, birçok peygamberin aracılığıyla 
                                      yapılan uyarılara rağmen iktidara gelen 
                                      krallardan birçoğu Tanrı'nın yolundan ayrılarak 
                                      halkı da saptırdılar (Bkz. Yeşaya ile Malaki 
                                      arasındaki bölümler). Tanrı'nın emrettiği 
                                      tapınışı ve tapınağı terkederek Antlaşmayı 
                                      bozdular. M.Ö. 722 yılında Asur kralı 2. 
                                      Sargon tarafından başkent Samiriye ele geçirilerek 
                                      kentin ileri gelenleri sürgüne götürüldü. 
                                      Böylece kuzeydeki "İsrail" Krallığı 
                                      sona erdi. Sürgün 
                                      ve Dönüş (II. Krallar 18-25, Ezra, Nehemya, 
                                      Ester)  Yahuda 
                                      Krallığı, Samiriye'nin yıkılışından sonra 
                                      136 yıl daha devam etti. Sonunda Kudüs de 
                                      Babil Kralı Nebukadnetsar'ın ordularına 
                                      yenilir ve halk Babil'e sürgün edilir. Babil'i 
                                      M.Ö. 539 yılında ele geçiren Fars Kralı 
                                      Büyük Koreş'in sayesinde sürgündeki Yahudilerin 
                                      ilkin Zerubbabel'in ve daha sonra Ezra ve 
                                      Nehemya'nın yönetimi altında Kudüs'e dönmelerine 
                                      izin verildi. Tapınak yeniden yapıldı ve 
                                      Kudüs başkent olarak yeniden kuruldu. "Vakit 
                                      dolunca Tanrı öz Oğlu'nu gönderdi." 
                                      (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) Eski 
                                      Antlaşma'nın tarihler bölümü Nehemya'yla 
                                      sona erer. Vakit artık dolmuştur: Tanrı'nın 
                                      Sözü, bir beden alarak mucizevi bir şekilde 
                                      bakireden doğan Mesih İsa olarak dünyamıza 
                                      gelmiştir. Eski Antlaşma'da O'nunla ilgili 
                                      yazılan sayısız önbildiri gerçekleşmiştir. 
                                      Yaşamı boyunca hiçbir günah işlemeyen tek 
                                      insan olan İsa, Tanrı'nın planına göre yaklaşık 
                                      üç buçuk yıl süren ilahi görevi süresince 
                                      sayısız mucizeler yaptı (ölüleri diriltti, 
                                      hastaları iyileştirdi, kötü ruhları kovdu, 
                                      v.b.) ve eşsiz öğretişler verdi. İsa, geliş 
                                      planıyla ilgi olarak öğrencilerine şu şaşırtıcı 
                                      açıklamayı yaptı: "Şimdi 
                                      Kudüs'e gidiyoruz. İnsanoğlu, başkâhinlerin 
                                      ve din bilginlerinin eline teslim edilecek. 
                                      Onlar da O'nu ölüm cezasına çarptıracak 
                                      ve diğer uluslara teslim edecekler. O'nunla 
                                      alay edecek, üzerine tükürecek ve O'nu kamçılayıp 
                                      öldürecekler. Ne var ki O, üç gün sonra 
                                      dirilecek." (Markos 10:33-34) İsa, 
                                      günahları bağışlatan bir kurban olarak Kudüs'te 
                                      ölmesi gerektiğini önceden bilerek Kudüs'e 
                                      gitti. Orada söyledikleri aynen gerçekleşti. 
                                      Yahudiler hiç bir suçu olmadığı halde O'nu 
                                      Roma Valisi Pilatus'a götürerek ölüm cezasına 
                                      çarptırdılar. Golgota denilen yerde çarmıha 
                                      gerilerek öldürüldü ve gömüldü. Üç gün sonra 
                                      Kutsal Yazılar uyarınca ölüler arasından 
                                      dirildi. Böylece yaklaşık bin yıl önce Davut'un 
                                      Mezmurlarında söylenen şu söz gerçekleşmiş 
                                      oldu: "Çünkü Sen canımı ölüler diyarına 
                                      terketmeyeceksin, Kutsalını çürümeye bırakmayacaksın" 
                                      (Mezmur 16:10). O'nun ölüme tutsak kalması 
                                      olanaksızdı.  İsa 
                                      ölüm acısını çektikten sonra birçok inandırıcı 
                                      kanıtla dirilmiş olduğunu elçilere gösterdi. 
                                      Kırk gün süreyle onlarla Tanrı'nın Egemenliği 
                                      hakkında konuştu. Ve "sizler birkaç 
                                      güne kadar Kutsal Ruh'la vaftiz edileceksiniz. 
                                      Kutsal Ruh üzerinize inince güç alacaksınız. 
                                      Kudüs'te, tüm Yahudiye ve Samiriye'de ve 
                                      dünyanın dört bir bucağında Benim tanıklarım 
                                      olacaksınız" diye bildirdi. İsa bunları 
                                      söyledikten sonra, onların gözleri önünde 
                                      yukarı alındı (Elçilerin İşleri 1:3-9). İsa 
                                      Mesih, ölümden dirildikten elli gün sonra 
                                      , Kutsal Ruh'u bekleyen öğrencilerine gökten 
                                      Kutsal Ruh'u gönderdi. Böylece Sözleri gerçekleşti 
                                      ve Mesih İnanlıları diye bilinen Tanrı'nın 
                                      yeni halkı doğdu.  "Benim 
                                      tanıklarım olacaksınız" (Elçilerin 
                                      İşleri) Bu 
                                      yeni "Halk" ölümden dirilen İsa 
                                      Mesih'e tanık olmaya çağrıldı. Böylece ilkin 
                                      Rabbin acı çektiği Kudüs'te, ondan sonra 
                                      Samiriye, Suriye ve Antakya'da İsa Mesih 
                                      aracılığıyla günahların bağışlanmasına ilişkin 
                                      bu müjde özellikle Elçiler aracılığıyla 
                                      yayıldı. Buradan da Küçük Asya'ya (Türkiye'ye), 
                                      Yunanistan'a, İtalya'ya ve tüm dünyaya ulaştı. 
                                      Bu iş için İnanlılara zulmeden Tarsus'lu 
                                      Saul, Mesih kendisine göründükten sonra 
                                      Pavlus adını alarak Müjde'nin tüm uluslara 
                                      bildirilmesinde en aktif elçi oldu. Mesih'teki 
                                      Yeni Yaşam (Elçilerin Mektupları) Mesih 
                                      İnancı'nın yayılışıyla birlikte bu yeni 
                                      yaşamın inanmış olanlara ayrıntılı bir şekilde 
                                      açıklanması gerekiyordu. Rab bunu, Elçilerin 
                                      Mektupları (Romalılar ile Yahuda arasındaki 
                                      21 yazı) aracılığıyla yaptı. Bu mektuplar, 
                                      İnanlılara öncelikle Mesih'te ne kadar büyük 
                                      bir ayrıcalığa ve ümide sahip olduklarını 
                                      açıklayarak onları imanda temellendirip, 
                                      Tanrı'ya yaraşır bir yaşam sürmeye çağırırlar. Mesih'in 
                                      İkinci Gelişi (Esinleme) Yeni 
                                      Antlaşma'nın son bölümü olan Esinleme aracılığıyla 
                                      Rab, kendisi ikinci kez gelene kadar öğrencilerine, 
                                      başlarına ne gibi sıkıntılar geleceğini 
                                      ve ümitlerini tümüyle İsa Mesih'in görünmesiyle 
                                      onlara sağlanacak olan lütfa bağlamaları 
                                      için seslenir. Özellikle O'nun geleceği 
                                      gün yaklaştıkça ortaya çıkacak olan belirtiler 
                                      ve Mesih-karşıtı denen yasa tanımaz dünya 
                                      lideri açıklanır. Ama en çok İsa'nın büyük 
                                      görkem içinde dünyayı yargılamak ve Tanrı'nın 
                                      Egemenliğini kurmak üzere gelişi anlatılarak 
                                      İnanlılara teşvik ve dayanma gücüverilir. 
                                      "İşte, 
                                        bulutlarla geliyor! 
Her 
                                        göz O'nu görecek, O'nun 
                                        bedenini deşmiş olanlar bile. O'nun 
                                        için dövünecek yeryüzünün tüm halkları. Evet, 
                                        böyle olacak, Amin!" (Esinleme 1:7)
 5 
                                        - Kutsal Kitap'ın Bildirisi
 "Kutsal 
                                      Kitap olmaksızın neyin adaletli ve neyin 
                                      adaletsiz olduğunu bilemezdik. Bu dünyada 
                                      olsun, bunun ötesinde olsun, insanın mutluluğu 
                                      için istenilen her şey Kutsal Kitap'ta açıklanır."  
                                      Abraham Lincoln  (Amerika 
                                      Birleşik Devletleri Cumhurbaşkanı 1809-1865) Kutsal 
                                      Kitap'ın bildirisi, bir dini bildirmek değil 
                                      Tanrı'dan uzak düşmüş insanlara Yaradanlarını 
                                      açıklamaktır. İnsan doğaya, kendi vicdanına 
                                      ve insanlık tarihine bakarak Tanrı hakkında 
                                      bir fikir edinebilir. Oysa O'nu tanımamız 
                                      için başvurabileceğimiz tek yeterli ve güvenilir 
                                      kaynak Kutsal Kitap'tır. Kutsal 
                                      Kitap'ın Ana Amacı. Kutsal 
                                      Kitap'ın ana amacı Yaradan'ın kim olduğunu 
                                      insanlığa göstermek ve insanlığa Yaradan'la 
                                      nasıl ilişki kuracağını, daha doğrusu yitirilen 
                                      ilişkiyi nasıl yeniden kuracağını açıklamaktır. 
                                      Kutsal Kitap, bu ilişkinin yeniden kurulmasının 
                                      ruhsal açıdan Tanrı'nın Oğlu olan İsa Mesih'in 
                                      sağladığı kurtuluşla olanaklı olduğunu bildirir. 
                                      Bunun için Kutsal Kitap bize en başta İsa 
                                      Mesih'i tanıtır, çünkü ancak O'nun aracılığıyla 
                                      Yaradan'la yarattıkları arasında koparılan 
                                      temas yeniden kurulabilir. "Mesih İnancı" 
                                      diye adlandırılan şey aslında, İsa Mesih'le 
                                      insanlar arasında kişisel bir ilişkiden 
                                      başka bir şey değildir. İsa 
                                      Mesih İlk 
                                      bakılışta yalnız Yeni Antlaşma'nın İsa Mesih'i 
                                      tanıttığına inanılabilir. Ne var ki, Tekvin'in 
                                      ilk bölümlerinden Eski Antlaşma'nın son 
                                      yazısı olan Malaki'nin son bölümüne dek 
                                      Mesih'i buluyoruz. Mesih'le ilgili bu ayetler 
                                      her zaman İsa Mesih'i direkt olarak açıklamaz, 
                                      daha çok O'nu tasvirler ve simgelerle açıklar. 
                                      Hatta bazı önbildiriler Mesih'in kurban 
                                      oluşunun amacını Yeni Antlaşma'daki bazı 
                                      metinlerden daha açıkça bildirir. Kutsal 
                                      Kitap'taki bazı kişiler ve yaşamlarında 
                                      gerçekleşen bazı olaylar Mesih'i simgeleyen 
                                      tasvirlerdir. Örneğin: İbrahim'in oğlunu 
                                      kurban etmesi, Yusuf'un, Musa'nın ve Davut'un 
                                      öyküleri; bunların yanı sıra da, Fısıh kuzusu, 
                                      çölde içinden mucizevi bir şekilde su çıkan 
                                      Kaya (Mesih'i simgeler); çöldeki man (İsa'yı 
                                      gökten inen Yaşam Ekmeği olarak simgeler); 
                                      Musa'nın bir sırığa astığı tunçtan yılan 
                                      (çarmıha çakılan İsa'yı simgeler). Eski 
                                      Antlaşma'nın Mesajı Eski 
                                      Antlaşma Tanrı'nın karakterini açıklamakla 
                                      başlar. O'nun adaletli ve kutsal olduğunu 
                                      bildirir. Tanrı'nın Musa aracılığıyla açıkladığı 
                                      On Emir'i okuduğumuzda Tanrı'nın halkından 
                                      istediği adalet ve kutsallığın nasıl olduğunu 
                                      görürüz.  İşte 
                                      bu yasanın sayesinde insan, günahın anlamını 
                                      ve kendisinin Tanrı karşısında ne kadar 
                                      suçlu olduğunun farkına varır. Hatta insan 
                                      doğal yapısından ötürü yasanın gereklerini 
                                      harfiyen yerine getirmesinin mümkün olmadığını 
                                      da anlar. Tanrı böylece insanın kendi çabasıyla 
                                      asla kurtulamayacağını göstererek, göndereceği 
                                      Kurtarıcı'nın gerekliliğini ortaya koymuştur. Yeni 
                                      Antlaşma'nın Mesajı: Müjde! Günahı 
                                      yüzünden Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kalmış 
                                      olan insanlar için Tanrı'nın planı uyarınca 
                                      günahları bağışlatan kurban olarak İsa Mesih 
                                      çarmıhta öldü ve ölümden dirildi. Artık 
                                      günahlarından tövbe edip Mesih'e iman eden 
                                      herkesin günahları bağışlanır ve sonsuz 
                                      yaşama kavuşur. Sevindirici Haber budur. Kişisel 
                                      bir antlaşma. Eski 
                                      Antlaşma'da Tanrı ile insanlar arasındaki 
                                      antlaşmalar aile kuşaklarıyla yapılmıştı 
                                      (Nuh, İbrahim, Davut ve soylarıyla). On 
                                      Emir üzerine kurulan Eski Antlaşma tüm bir 
                                      halkla, İsrail Halkıyla yapıldı. İsa Mesih'in 
                                      kurban olmasıyla sağlanan ve günahların 
                                      bağışlanmasına dayanan Yeni Antlaşma bireylerle 
                                      yapılır. Kişiseldir. "Hristiyan" 
                                      diye tanınan bir ülkede dünyaya gelmek ya 
                                      da Mesih inancını benimseyen bir ailede 
                                      doğmak, kişiyi Mesih'e ait kılmaz. Bireyler, 
                                      ancak günahlarından tövbe edip İsa'nın Rab 
                                      olduğuna ve Tanrı'nın O'nu ölümden dirilttiğine 
                                      yürekten iman ederek, "yeniden doğar," 
                                      yani "Ruh'tan doğar" (Bkz. Romalılar 
                                      10:9; Yuhanna 3:3-5). İşte Tanrı, yeniden 
                                      doğanlara sonsuz yaşam armağanını vaat ederek 
                                      onlarla kişisel bir antlaşma yapar.  Kutsal 
                                      Kitap'ın Bildirisinin bir Özeti. Bazı 
                                      ayetler Kutsal Kitap'ın bildirisini özet 
                                      olarak ifade edebilmektedir. Böyle ayetler, 
                                      birkaç çarpıcı sözle Tanrı'nın bütün tasarısını 
                                      ortaya koyarlar. Bunu izleyen sayfada bulunan 
                                      ayet, Yuhanna 3:16, buna çok iyi bir örnektir:  
                                      Tanrı Yaradan dünyayı 
                                      Kendisine karşı işledikleri tüm günahlara 
                                      karşın insanlığı o denli sevdi ki, 
                                      Tanrı sevgidir biricik Oğlu'nu 
                                      Ezelden beri var olan Tanrı'nın Sözüne mecazi 
                                      olarak Oğul denir. Oğul (Söz) beden alıp 
                                      dünyaya İsa Mesih olarak geldi. verdi 
                                      İnsanlara karşılıksız olarak her iyi armağanı 
                                      veren Tanrı, lütfunun doruğu olarak sevgili 
                                      Oğlunu feda etti. öyle ki, her kim 
                                      Hangi dil, din, ırk ve ulustan olursa olsun. 
                                      
 O'na iman ederse İsa Mesih'e 
                                      ve çarmıhta sağladığı kurtuluşa sarsılmaz 
                                      güven bağlarsa. mahvolmasın 
                                      Tanrı hiç kimsenin mahvolmasını istemiyor, 
                                      herkesin tövbeye gelmesini istiyor. Fakat, 
                                      sunulan affı reddedenler kendi kendilerine 
                                      hüküm giydirir. En sonunda adil olan Yaradan 
                                      tarafından yargılanarak sonsuza dek mahvolma 
                                      cezasına çarptırılırlar. sonsuz 
                                      yaşama İman eden kişinin, Tanrı'yla 
                                      ruhsal bir ilişkiye girmesiyle bu dünyada 
                                      başlayan ve ölümden sonra sonsuza dek devam 
                                      eden yaşam. kavuşsun Tanrı'nın 
                                      Sözüne dayanarak sonsuz yaşama kavuştuğumuza 
                                      şimdiden emin olabiliriz.
 
  
                                      SONSÖZBu kitapta bazı Müslüman 
                                      yazarların Hıristiyanlara yönelttikleri 
                                      sorulara cevap verdik. Ne yazık ki bu yazarların 
                                      soru sormaktaki amaçları gerçek cevaplar 
                                      almak değil de okurlarının Kutsal Kitap'a 
                                      olan saygılarını ve okuma isteğini yok etmekti. 
                                      Bunlar, hiç kimsenin Kutsal Kitap'ı okuyup 
                                      Kuran'dan şüphe duymasını ve bu nedenle 
                                      İslam düşünce sisteminden birazcık bağımsızca 
                                      araştırmasını istemiyorlar. Dinde bu tür 
                                      özgür araştırmaya yer vermeyerek, halkı 
                                      öğrendikleri kulaktan dolma şeylerle yetinmeyi 
                                      zorluyor ve din liderlerine bağlı kılıyorlar. 
                                      Bugüne kadar bu amaçta oldukça başarılı 
                                      oldular.
 Orta 
                                      Çağ'da bazı papazlar da halkın Kutsal Kitap'ı 
                                      şahsen okuyup araştırmalarını önleyerek 
                                      onları Kiliseye bağlı kılmaya çalıştılar. 
                                      Nedeni ise, gerçeği sevmeyip kendi konumlarını 
                                      korumak istedikleri içindi. Tanrı'dan çok 
                                      kendi rahatlığını seven, Tanrı'nın yolundaymış 
                                      gibi görünüp de o yolun özgürlüğü ve gücünü 
                                      inkâr eden oldukları içindi. Ne yazık ki 
                                      bu din adamları bir çok kişinin sendeleyip 
                                      düşmesine yol açtılar. Fakat 
                                      İsa'nın dediği gibi bunların sonu korkunç 
                                      olacak:  
                                      "Kim 
                                        bana iman eden bu küçüklerden birini günaha 
                                        düşürürse, onun boynuna kocaman bir değirmen 
                                        taşı asılıp denizin dibine atılması kendisi 
                                        için daha iyi olur. İnsanı günaha düşüren 
                                        tuzaklardan ötürü vay dünyanın haline! 
                                        Böyle tuzakların olması kaçınılmazdır. 
                                        Ama bu tuzaklara aracılık eden kişinin 
                                        vay haline!" (Matta 18:6-7)   Aslında 
                                      Kutsal Kitap'a yapılan her bir saldırının 
                                      başarısız çıkacağı kesindir. Çünkü Kutsal 
                                      Kitap bu evreni Yaradan'ın kendi Sözü'dür 
                                      ve O'nun Sözü sonsuza dek kalıcıdır. 
                                      Gök ve yer ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, 
                                      Kutsal Yazılar'dan ufacık bir harf ya da 
                                      bir nokta bile eksilmeyecek. Bu 
                                      nedenle, bu buyrukların en küçüklerinden 
                                      birini kim çiğner ve başkalarına öyle yapmalarını 
                                      öğretirse, Tanrı katında en küçük sayılacak. 
                                      O kutsal sözleri yalanlamaya veya küçük 
                                      düşürmeye çalışanları İsa şöyle lanetledi: 
                                      "Vay halinize ey din bilginleri, ikiyüzlüler! 
                                      Göklerin Egemenliğinin kapısını insanların 
                                      yüzüne kapıyorsunuz; ne kendiniz içeri giriyorsunuz, 
                                      ne de girmek isteyenleri bırakıyorsunuz!" 
                                      (Matta 23:13-14).  Kitap 
                                      Ehli olarak bu yazı aracılığıyla Sayın Ahmed 
                                      Deedat'la Edip Yüksel'in Kutsal Kitap'a 
                                      yönelttikleri iftiralara ve sorulara kibar 
                                      bir şekilde cevap vermeye çalıştık. Bunu 
                                      hem bilimsel kanıtlar aracılığıyla (eski 
                                      nüshalar, arkeolojik buluşlar, mevcut el 
                                      yazmaları, v.b.) hem de Kutsal Yazıların 
                                      keskin ayetleri aracılığıyla yaptık. Ayrıca 
                                      Kutsal Kitap'ın olağanüstülüğünü, uyum içinde 
                                      aşamalı gelişmesini ve mükemmel birliğini 
                                      göstermeye çalıştık. Ortaya çıkan sonuç 
                                      apaçıktır: KUTSAL KİTAP TANRI SÖZÜ'DÜR! 
                                      Hiçbir şey bu gerçeği değiştiremez. Tevrat, 
                                      Zebur ve İncil'in değiştirildiği iddiaları, 
                                      kanıtsız uydurmalardan başka bir şey değildir. 
                                      Daha önce söylediğimiz gibi kimse taş atarak 
                                      dağı yerinden oynatamaz. Hele o dağ, Tanrı'nın 
                                      dağı ise...! Tanrı'nın 
                                      Sözleri'ne körcesine çamur atanların durumu 
                                      gerçekten acıdır. Fakat bu kör kılavuzları 
                                      izleyenlerin durumu daha da üzücüdür! Çünkü 
                                      eğer kör köre kılavuzluk ederse, her ikisi 
                                      de çukura düşer. Gelenekleri uğruna Tanrı'nın 
                                      Sözünü geçersiz kılan din bilginleriyle 
                                      ilgili şu peygamberlik sözü ne kadar doğrudur: 
                                        
                                      "Bu 
                                        halk dudaklarıyla beni sayar,  
ama 
                                        yürekleri benden uzaktır. Boşuna 
                                        bana taparlar.  Çünkü 
                                        öğrettikleri, sadece insan kurallarıdır." 
                                        (Matta 15:7-9) Bu 
                                      nedenle değerli okurlarımıza son bir söz 
                                      olarak, sizi Kutsal Kitap'ı okumaya davet 
                                      etmek istiyoruz. Kimse sizi bunu yapmaktan 
                                      alıkoymasın. Kulaktan dolma bilgilerle zihniniz 
                                      kör olmasın. Gerçeği şahsen bilin. Bizim 
                                      yazdıklarımıza kulak vermemeniz pek önemli 
                                      değil, fakat fırsat varken ihmal ederek 
                                      Tanrı'nın Sözlerini okumamanız gerçekten 
                                      feci olur. Çünkü insan Mesih'le ilgili Müjde'yi 
                                      bilmeden Tanrı'yı tanıyamaz ve O'na uymadan 
                                      günahlarından kurtulamaz.  Kitap 
                                      Ehli olarak sizden ricamız, en azından İncil 
                                      denen Yeni Antlaşma'yı bir kere, Allah'ın 
                                      sizi aydınlatmasını içten isteyerek okumanız. 
                                      Deneyin, yüreğinizin en iç arzularına nasıl 
                                      hitap ettiğini görün! "Ey bütün yorgunlar 
                                      ve yükleri ağır olanlar! Bana gelin, Ben 
                                      sizi rahatlatırım" diyen Rab'bin iyiliğini 
                                      tadın! Ruhunuz rahatlık bulsun (Matta 11:28-30). Kutsal 
                                      Yazıların tümü Tanrı esinidir. Mesih İsa'ya 
                                      olan iman aracılığıyla sizi kurtuluşa kavuşturacak 
                                      güçte olan bu Yazıları öğrenmeye başlayın. 
                                       Bunu 
                                      yaparsanız Gerçeği bileceksiniz  ve 
                                      Gerçek sizi özgür kılacak! (Yuhanna 
                                      8:32)
 |