- Günahlardan Arınmak için Vaftiz yeterlimidir?
Vaftiz günahlardan arınmanın işareti 
                                        ve simgesidir. Kurtuluşumuz ise Tanrımızın 
                                        bize sunduğu lütufla gerçekleşmektedir. 
                                        İşaret gerçek değildir, Gerçeği gösteren 
                                        bir tabela gibidir. Ama Kurtarıcımız Tanrı, iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça 
                                        göstererek bizi kurtardı. Bunu, doğrulukla 
                                        yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi 
                                        merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla 
                                        ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla 
                                        üzerimize bol bol 
                                        döktüğü Kutsal Ruh'un yenilemesiyle yaptı. 
                                        Titus 3:4-6
                                      Vaftiz konusunda şunu açıkça belirtmeliyiz 
                                        ki Vaftizdeki su veya bizi vaftiz eden’in 
                                        gücü ile günahlardan arınmıyoruz. Bizler 
                                        Tanrı’nın İsa Mesih aracılığı ile bizelere sunduğu lütüfla ve Vaftiz 
                                        aracılığı ile bizde işleyen Tanrı’nın 
                                        gücü ile günahlardan arınıyoruz. Kol 
                                        2:11-12 Ayrıca Mesih'in gerçekleştirdiği 
                                        sünnet sayesinde günahlı benliğinizden 
                                        soyunarak elle yapılmayan sünnetle O'nda 
                                        sünnet edildiniz. Vaftizde O'nunla birlikte 
                                        gömüldünüz ve O'nu ölümden dirilten Tanrı'nın 
                                        gücüne iman ederek O'nunla birlikte dirildiniz.
                                      
                                        - Vaftiz Yeni Atlaşma ilemi Meydana Çıkmıştır?
Hayır, Vaftiz Eski antlaşmadan beri mevcuttur. Levililer 
                                        11:44 Tanrınız RAB benim. Kendinizi kutsayın 
                                        ve kutsal olun. Çünkü ben kutsalım. Bu 
                                        ayetten sonra Rab Musa’ya yıkanmalarını 
                                        açıklıyor Levililer 13:34b Hasta giysilerini 
                                        yıkayacak ve temiz sayılacaktır.  Levililer 14:51-52 Sedir ağacını, mercanköşk 
                                        otunu, kırmızı ipliği, canlı kuşu alıp 
                                        kesilen kuşun kanına ve akarsuya batıracak. 
                                        Yedi kez eve serpecek. Böylece kuşun kanı, 
                                        akarsu, canlı kuş, sedir ağacı, mercanköşk 
                                        otu ve kırmızı iplikle evi paklamış olacak. 
                                        Ayrıca Levililer 15:6;8;10;11 
                                        dede 
                                        devamlı temizlenmek için yıkayacak, 
                                        yıkanacak, sözleri geçmektedir. 
                                        Levililer 15:13 akarsuda yıkanacak ve 
                                        temiz sayılacak. Levililerin burada Tanrının kirli saydığı şeylerden kurtulmanın yöntemlerini 
                                        görüyoruz Yıkanma 
                                        Ve Vaftizi düşündüğümüzde bize bir örnek 
                                        oluşturmaktadır. Sonra Mısırdan Çıkış 29:1a «Bana kâhinlik edebilmeleri 
                                        için, Harun'la oğullarını kutsal kılmak 
                                        üzere şunları yap: Tanrı Musa’ya Harun 
                                        ve oğullarını kendisine Kahinlik etmeleri 
                                        için seçtikten sonra onların bu göreve 
                                        başlamadan önce şunları yapmasını istemektedir. Çıkış 29:4 Harun'la oğullarını Buluşma Çadırı'nın 
                                        giriş bölümüne getirip yıka. Bu ayette açıkça gördüğümüz gibi Tanrı hizmetine seçmeden 
                                        önce Harun ve Oğullarının Yıkanmasını 
                                        Paklanmasını istiyor, Ve Wbizlerinde kesinlikle öyle olmamız gerekmektedir. Ve ayet 
                                        deki su ile yıkanmaları onları Tanrı’nın 
                                        önünde durabilmelerini hazırlıyordu, O 
                                        dönemde Kahinlere yardım eden insanlar 
                                        vardı Levililer ve Tanrı sadece Kahinlerin 
                                        değil aynı zamanda Levililer’inde yıkanmalarını 
                                        istiyordu. Sayılar 8:5-8 
                                        RAB Musa'ya şöyle dedi: "Levililer'i 
                                        İsrailliler'in arasından ayırıp dinsel 
                                        açıdan arındır. Onları arındırmak için 
                                        şöyle yapacaksın: Günahtan arındırma suyunu 
                                        üzerlerine serp; bedenlerindeki bütün 
                                        kılları tıraş etmelerini, giysilerini 
                                        yıkamalarını sağla. Böylece arınmış olurlar. 
                                      Gördüğümüz gibi Vaftiz Tanrı’nın değişik şekillerde olsa Eski 
                                        Antlaşmadan beri vardır. 
                                      
                                        - Kaç yaşındaki insanlar Vaftiz edilebilir?
Kutsal Kitap’ta 
                                        bu konu ile açıkca 
                                        bir yaş belirtmemiştir. Ancak Kutsal Kitap’ta 
                                        bazı bölümler vardırki 
                                        bunların bize her yaşta vaftiz olmamız 
                                        gerektiğini emretmektedir. Bu ayetler, 
                                        Elç 2:38-39 Petrus onlara şu karşılığı verdi: “Tövbe edin, her biriniz İsa 
                                        Mesih’in adıyla vaftiz olsun. Böylece 
                                        günahlarınız bağışlanacak ve Kutsal Ruh 
                                        armağanını alacaksınız. Bu vaat size, 
                                        çocuklarınıza ve uzakta olanların hepsine, 
                                        Tanrımız olan Rab’bin kendine çağıracağı 
                                        herkese yöneliktir.” Elçi Petrus burada 
                                        sadece büyüklere seslenmemektedir. “herbiriniz” demektedir, ayrıca bildiğimiz 
                                        gibi eski antlaşmadaki sünnet yeni antlaşmadaki 
                                        vaftizle aynıdır ve Eski Antlaşmadaki 
                                        bazı örneklere bakacak olursak «Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şu: Aranızdaki erkeklerin 
                                        hepsi sünnet edilecek. Sünnet olmalısınız. 
                                        Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi 
                                        olacak. Evinizde doğmuş ya 
                                        da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın 
                                        alınmış köleler dahil sekiz günlük her 
                                        erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız 
                                        boyunca sürecek bu. Yaratılış 17:10-12
                                      Evinizde doğan ya da satın aldığınız 
                                        her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. 
                                        Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek 
                                        antlaşmamın simgesi olacak. Sünnet edilmemiş 
                                        her erkek halkının arasından atılacak, 
                                        çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.» Yaratılış 
                                        17:13-14 
                                      Kutsal Kitapta yukarıdaki 
                                        örneklere daha bir çok örnek bulunabilmekteyiz. 
                                        
                                      
                                        - Sakrament Nedir?
Elçi Pavlus’un Efesliler 3:1-11’de açıkladığı gibi Sakrament 
                                        Tanrı’nın sır olan bizlere sunduğu lütuf 
                                        tasarısının maddesel elementlerle açıklanmasıdır. 
                                        Bu sır İsa’dan önce açıklanmamışsa da 
                                        İsa Mesih’ten sonra Elçiler aracılığı 
                                        ile bizlere açıklanmıştır. Bu sır kimsenin anlamamsı gereken bir sır değildir. 
                                        Bu sır Tanrı’nın İsa Mesih’te tüm dünya 
                                        için olan amacıdır.
                                      
                                        - Kaç defa Vaftiz olabiliriz?
Bir kere, Çünkü 
                                        vaftiz Tanrı’nın vaatlerinin bize açıklanmasıdır, 
                                        Vaftiz olan bir insan bu vaatlere sahip 
                                        olmuştur ve Tanrı’nın vaatleri zamanla 
                                        yok olmaz.
                                      Romalılar 6:3-7 Mesih İsa'ya vaftiz edilenlerimizin hepsinin 
                                        O'nun ölümüne vaftiz edildiğini bilmez 
                                        misiniz? Baba'nın yüceliği sayesinde Mesih 
                                        nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni 
                                        bir yaşam sürmek üzere vaftiz yoluyla 
                                        O'nunla birlikte ölüme gömüldük. 
                                        Eğer O'nunkine benzer bir ölümde 
                                        O'nunla birleşmişsek, O'nunkine benzer 
                                        bir dirilişte de O'nunla birleşeceğiz. 
                                        Artık günaha kölelik etmeyelim 
                                        diye, günahlı varlığımızın ortadan kaldırılması 
                                        için eski yaradılışımızın Mesih'le birlikte 
                                        çarmıha gerildiğini biliriz. Çünkü ölmüş 
                                        olan, günahtan özgür kılınmıştır.
                                      Biliyoruz ki Vaftiz 
                                        İsa Mesih’le birlikte ölmek ve dirilmektir. 
                                        Ayette de açıkça görüldüğü gibi bizler 
                                        günah karşısında öldük buna göre bir kez 
                                        vaftiz olmak yeterlidir. 
                                      
                                        - Tanrı görünmeyen lütfunu 
                                          bizlere sunmak için neden Fiziksel araçları 
                                          kullanmıştır?
ÖnceKutsal Kitap’tan bildiğimize göre Tanrı’yı görüp’te 
                                        hiçbir insanın yaşayamayacağıdır, 
                                        Matta 28:1-4 / Yeşeya 6:1-5 bu iki ayettede açıkca görünmektedirki, Hiçbir insan Tanrı’yı göremez.
                                      Lutfün sunuluşunda ise Tanrı bizlere gelmektedir, Yani Tanrı ile 
                                        bütünleşmekteyiz bunun için Tanrı biz 
                                        fiziksel bedenlere sahip insanlara görünmeyen 
                                        lütfunu sunmak 
                                        için  Fiziksel araçlar kullanmıştır. 
                                      
                                        - Sakrament bize ne anlatmaktadır?
Sakramentler 
                                        ilk olarak bizleri Mesih’te sahip olduğumuz 
                                        yeni kimliği tanımlar ve bizlerin bu kimliğe 
                                        uygun yaşamaya çağırırlar. Eski benliğimize 
                                        ölüp yeni yaratıklar olduğumuzu gösterir. 
                                        Kol 2:12 Vaftizde O'nunla birlikte gömüldünüz ve O'nu ölümden 
                                        dirilten Tanrı'nın gücüne iman ederek 
                                        O'nunla birlikte dirildiniz. 
                                       Ancak Sakrament bizleri asla dünyadan ayırmaz, 
                                        ayrı kılmaz, çünkü bizler biliyoruz ki 
                                        Mesih’te yeni yaratıklar olduk ancak etrafımızda 
                                        bir sürü bundan yoksun olan insanlar var 
                                        buna göre gururla diğer insanlara bakarak 
                                        “Ben kurtuldum ama sen kurtulamadın” diye 
                                        dışlamamıza da izin vermez. Bu konu ile 
                                        Kutsal Kitap’ta çok net ayetler bulunmaktadır, 
                                        Luka 18:1-17) Ayrıca Yunus’ta kendisinin çok doğru bir 
                                        kişi olduğunu bildiği için diğer uluslara 
                                        müjdeyi paylaşmak istemedi onlar günahkar 
                                        diye çünkü sakramentleri o insanları dışlamak 
                                        için bir izin belgesi gibi düşünmüştü.
                                      İkinci olarak sakrament 
                                        bizleri hizmete çağırırlar en basitinden 
                                        bizleri Komşularımıza müjdeyi duyurmak 
                                        için 
                                      
                                        - Rab’bin Sofrası Eski Antlaşmadaki Fısıh 
                                          yemeğimidir?
Hayır Çünkü Kutsal Kitap’ın Yuhanna 
                                        18:28 bölümüne baktığımızda Yahudilerin 
                                        Fısıh Bayramı olan (Mısır’dan Tanrımızın onları kurtarmadan önce onların kestikleri kuzunun 
                                        kanı sayesinde kendilerine dokunmadan 
                                        Mısır halkını vurduğunda gün) İsa 
                                        Mesih Yakalanmış ancak o gece öğrencileri 
                                        ile Bizlerin Fısıh yemeğini yediğini görmekteyiz. 
                                        
                                      
                                        - 1. Korintliler 11:27 Bu nedenle kim uygun 
                                          olmayan şekilde ekmeği yer ya 
                                          da Rab'bin kâsesinden içerse, Rab'bin 
                                          bedenine ve kanına karşı suç işlemiş 
                                          olur. Ayetine göre 
                                          bazı durumlarda Rab’bin Sofrasından 
                                          paylaşmamız yasaklanmış mıdır?
Elçi Pavlus’un burada söylediğine göre 
                                        uygun olmayan bir şekilde yaklaşmak yasaklanmıştır, 
                                        ve burada uygun olmayan şekili 
                                        tanımlarsak “Aynı bedendeki, Mesih’in 
                                        bedenindeki diğer kardeşlerle olan sorunlar, 
                                        çözemediğimiz problemler, dargınlıklar 
                                        v.s.”
                                      Bu konuyu tam olarak anlayabilmemiz 
                                        için Ayetin devamına bakmamız gerekmektedir, 
                                        Pavlus 11:28’de uygun bir şekilde yaklaşmamak 
                                        için uygunsuzluğu düzelmemiz için ne yapmamız 
                                        gerektiğini anlatmaktadır. 11:29’da da 
                                        kendimizi sınamadan böyle yaparsak kendimizi 
                                        nasıl mahkum edeceğimizi anlatmaktadır. 
                                        Ve 11:30’da insanların bu sınamayı yapmadan 
                                        Sofraya yaklaştıkları için öldüklerini, 
                                        hasta olduklarından bahsetmektir, şimdi 
                                        ise 11:31’e geldik. Eğer 
                                        kendi kendimizi sınasaydık, yargılanmazdık. 
                                        Evet Pavlus sınasaydık yargılanmazdık 
                                        demektedir, Rab’bin sofrasının önemini 
                                        paydaşlığını biliyoruz bu sofra bizim 
                                        için çok önemlidir ve bu sofrayı bize 
                                        sunan Rab’bin kendisidir peki şimdi ne 
                                        yapacağız? Kendi benliklerimiz, kendi 
                                        insansal çekişmelerimiz yüzünden bize 
                                        sunulan bu Kutsal Sofradan uzakmı 
                                        duracağız? Örnek benim şu anda nerede 
                                        olduğunu bilmediğim bir insanla sorunum 
                                        var ben onu bulamıyorum veya o insan ölmüş 
                                        Pek ne yapacağım hiçbir daha Rab’bin sofrasından 
                                        almayacak mıyım? Hayır, Sofra’ya geleceğiz 
                                        ve yüreğimizi sınayacağız bu sofra aracılığı 
                                        ile bize hatırlatılan günahlardan tövbe 
                                        edeceğiz, sonra eğer sorunlu olduğumuz 
                                        kişileri bulabilme, konuşa bilme imkanımız 
                                        varsa onlarla bu sorunumuzu çözeceğiz, 
                                        
                                      Sofra’ya uygun bir şekilde yaklaşmak 
                                        çok iyidir ancak hiç birimiz mükemmel 
                                        olmadığımız için mükemmel bir şekilde 
                                        yaklaşamayız. Rab biliyoruz ki bu sofrayı 
                                        biz günahkarlara sunmuştur, bunun için 
                                        yüreğimizi sınamalıyız sofraya gelip tövbe 
                                        etmeliyiz ve sofradan sonra uygun olmayan 
                                        davranışı ortadan kaldırmalıyız.
                                      
                                        - Kilise Toplantılarımızda ibadete (ilahi, dualar, vaaz) başlamadan 
                                          önce Rabbin Sofrasını’mı 
                                          almalıyız?
Bu konuda Kutsal Kitap’ın Luka 24:13-35 bölümüne bakacağız… Ayetlerde 
                                        gördüğümüz gibi öğrencilerden iki tanesinin 
                                        ümidi kırılmış, hüzünlü bir şekilde köylerine 
                                        gitmekteydiler, yolda Dirlimiş 
                                        Rab İsa’yı gördüler ve onunla sohbet ederek 
                                        yolculuk ettikleri halde Rab’bi tanıyamadılar. Luka 
                                        24:27 
                                        ‘de Rab onlara Tanrı’nın sözlerini açıklıyor 
                                        ve evlerine davet ediyorlar, Rab İsa Mesih’in 
                                        onlarla son yemekte yaptığı gibi ekmek 
                                        böldü ve yine onlara sundu, onlarında 
                                        gözleri açıldı,
                                      Burada gözleri açılıp hatırladıkları, 
                                        son yemekteki vaatleri hatırladılar, Burada 
                                        dikkat edersek Tanrı’nın kelamı ve Rabbin 
                                        Sofrası ile gözleri açılmaktadır, ve Rabbi 
                                        tanıdılar. Ve hemen koşup 
                                        diğer öğrencilerin yanına gidip 
                                        olanları anlatmaktadır, bu ayet bize çok 
                                        güzel bir örnek üstelik bu çok net örneği 
                                        Rab bize veriyor, buna göre 1. sırada 
                                        Rabbin sözü bize verilmeli devamında ilahilerimiz, 
                                        dualarımız, son olarakta 
                                        Rabbin Sofrasını sunmalıyız.
                                      
                                        - Onuncu soruya göre vaaz, sakrament’ten dahamı 
                                          önemlidir?
Bu soruya cevabı bir örnekle vereceğim, 
                                        
                                      Söz olmadan Rabbin Sofrasını sunmak: 
                                        Eşinize “Seni Seviyorum” demeden ona bir 
                                        çiçek demeti sunuyoruz, Ancak bu güzel 
                                        hareket karşısında eşimiz şaşırıyor ve 
                                        bu çiçeği neden ona verdiğimizi bilmiyor, 
                                        ona özel aldığımızdan haberi yok. Burada 
                                        onu sevdiğimize istinaden eylemi yapıyoruz 
                                        ancak eşimizin onu sevdiğimizi anlatacak 
                                        sözü söylemediğimiz için anlamıyor. 
                                        Bir anlam eksikliği var.
                                      Rab’bin Sofrası olmadan Söz’ü Sunmak :  Bu seferde 
                                        eşimize “Seni Seviyorum” diyoruz ancak 
                                        çiçek vermiyoruz. Bu seferde sevgi gözle 
                                        görülür bir şeyden yoksun, Eşimiz bu sözün 
                                        gerçek olup olmadığını anlamıyor, bilemiyor.
                                      Hem Söz’ün Hemde Sofranın Sunulması : Bu seferde eşimize “Seni Seviyorum” diyoruz ve ona çiçek demetini uzatıyoruz, 
                                        Bu son seçenekte sakrament olan eylem 
                                        yoluyla ve sözlerle verilen çiçekler bir 
                                        anlam katıyor. 
                                      İlahilerimiz, Şükranlarımız, vaazlar 
                                        olmadan, Sofra sadece bir yemek’ten başka 
                                        bir şey ifade etmez, Tanrı’nın kelamı 
                                        bizleri tapınma ile bize Rable bir iletişim 
                                        getiriyor, ve yine Sofra olmadan vaaz 
                                        ve ilahilerle yapılan tapınma bağlam dışı 
                                        kalıyor. Yalnızca ilahiler, dualar, şükranlar 
                                        ve vaazlar varsa bu bir kutlamaya katılıyoruz 
                                        gibi olur ancak kutlama Sofra olmadığı 
                                        için tam sayılmaz. Sofra olmadan Tanrı’nın 
                                        kelamı sadece yola getiren ve hatalarımızı 
                                        gösteren bir olaya dönüşüyor. Buna göre 
                                        ikisi sunulduğunda daha iyi anlıyoruz.
                                      
                                        - Kominyon (Communion) 
                                          nedir?
Kominyon sözcüğü Rabbin Sofrasını kutlarken “İsa Mesih’in Ruhsal olarak 
                                        sofrada bizimle bulunduğu görüşüdür” bu 
                                        görüş John Calvin ve Westminster İnanç 
                                        Bildirgesi için toplanan konsey tarafından 
                                        da kabul edilmiştir. Bu görüş, Kutsal 
                                        Kitap’a göre hem İsa Mesih’in gerçek (fiziksel) 
                                        hemde sadece simgesel birlikteliğini ret 
                                        etmiştir. Yani, İsa Mesih bize İman anlamında 
                                        yenilip içilmek için verilmiştir. Bu yenilip 
                                        içilme gerçek fiziksel olarak değildir, 
                                        ancak gerçekten verilmiştir.  
                                        Başka inançlardaki Mesih İsa 
                                        Kanı ve bedeni olarak yeryüzüne 
                                        gelmiyor, Kutsal Ruh aracılığı ile bizler 
                                        O’na kaldırılıyoruz. Ancak bu Mesih İsa’nın 
                                        sofrada bulunmadığı anlamında değildir, 
                                        Mesih İsa Tabiki her zaman her yerdedir 
                                        ancak bu olay Ruhsaldır. 
                                      
                                        - Kilise Tarihinde Rabbin Sofrası üzerine Farklı görüşler nelerdir?
Kutsal Kitap ayetleri üzerindeki yorumlar 
                                        veya olduğu gibi kabul etme bakış açıları 
                                        yüzünden, Sofra’nın algılanması ve uygulanmasında 
                                        farklı görüşler bulunmaktadır. Bu farklılıklar 
                                        İsa’nın bu ruhsal sofradaki konumu üzerinedir. 
                                        Bu farklı bakış açıları
                                      İsa Mesih’in Sofrada Fiziksel olarak hazır bulunması (Transubstantion) 
                                      Bu görüşe göre, Erken kilise döneminde 
                                        İsa Mesih’in sofrada yer almasından bahsetmektedir. 
                                        1215 Lateran Konsilinde bu bir doğma 
                                        olarak kabul edilmiştir. Ancak bu görüş 
                                        fazla gelişmemiş ve netlik kazanmamıştır. 
                                        Roma Kilisesi ise Aristoles’in 
                                        özle, tesadüf arasındaki ayrımından hareketle 
                                        yola çıkarak ekmek ve şarabın görünümlerinde 
                                        değil özlerinde İsa Mesih’in bedeni ve 
                                        kanına dönüştüğünü iddia etmektedir. Bu 
                                        olayın Rabbin sofrası ayininde gerçekleştiğine 
                                        inanmaktadırlar.
                                      Bu olayı kilisenin Rahipleri adeta 
                                        İsa Mesih’i bir kez daha kurban sunma 
                                        sonucunda gerçekleştirmektedirler.
                                      Bu çok yanlış bir görüştür ve Reform 
                                        hareketi öncülerinin Kutsal Kitap’ta o 
                                        Rahiplerin yaptığı işi doğru olarak gösterebilecek 
                                        bir ayet bulamamışlardır.
                                      Fiziksel olarak hazır bulunması (Consubstantionion)
                                      Martin Luther ve onun bu görüşünü benimseyen 
                                        Lutheran Kiliseler, 
                                        Rabbin Sofrasında İsa Mesih’in bedeninin 
                                        ve kanının fiziksel olarak o anda sofrada 
                                        bulunduğuna inanmaktadırlar.
                                      Luther kesinlikle Rabbin Sofrasının, 
                                        ruhbanların ayinleri ekmek ve şarabın 
                                        Mesih’in bedeni ve kanına dönüştüğüne 
                                        inanmamaktadır. 
                                        İsa Mesih’in görünümün ilahiliğinin 
                                        yalnızca bir yansımasıdır. Gerçek bir 
                                        insan görünümünde değildir gibi bir Doketik 
                                        düşünceleri vardır. Buna göre sofranın 
                                        her açıldığı yerde İsa Mesih varlık olarak 
                                        oradadır. Ama bu ekmeğin ve şarabın asla 
                                        dönüşümü değildir.
                                      İsa Mesih’in Fiziksel ve Ruhsal olarak bulunması : Sadece Anma (Memorial) 
                                      Bu görüş Zwingle 
                                        ile başlayan bir görüştür, bu görüş bir 
                                        zaman kaybolmaya yüz tutmuştur. Ancak 
                                        bu görüşü savunan ve kabul eden müjdeci 
                                        kiliseler vardır. Ve bu görüşe göre Rabbin 
                                        Sofras’ı sadece 
                                        bir simgedir. 
                                      Ancak bu kardeşler 
                                        Rabbin “Beni anmak için böyle yapın” sözüne istinaden böyle demektedirler, Bu ayette 
                                        daha önce Rab bize bunu yani ekmeği sunmaktadır. Luk 22:19 Sonra eline ekmek aldı, şükredip 
                                        ekmeği böldü ve onlara verdi. "Bu 
                                        sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. 
                                        Burada görüldüğü gibi 
                                        önce Rab ekmeği sunuyor ve alın yiyor 
                                        diyor, yani önce kendisinde olan bir şeyi 
                                        alma, ondan sonra hatırlama var. Buradaki 
                                        anma sadece zihinsel bir düşünüş değildir, 
                                        Buna örnek olarak 4. emri düşünürsek Tanrı 
                                        ne diyor, Sept 
                                        gününü hatırlayın diyor. Bu sadece İsrail’in 
                                        bu günü hatırlamaları için söylenmiş bir 
                                        söz değildir. Bu söz öyle bir şeydirki 
                                        bu söz şimdiki zamanı değiştirir, bir 
                                        kenara koyup ve yeni bir gerçeklik yaratır. 
                                        Dördüncü emir örneğini düşünürsek İsrailliler 
                                        bu sept gününü 
                                        düşünerek akıllarında tutarak Tapınağı 
                                        inşa ediyorlar. Öyleki Tanrı bu özel günde kendi halkı arasında özel bir biçimde 
                                        yaşasın diye. 
                                      Bizim inancımıza göre bu anma sadece zihinsel bir düşünce değildir. 
                                        Geçmişteki çarmıh gerçeği şimdiki zamana 
                                        konmuştur. Öyleki bu daveti veren İsa Mesih’tir, Kutsal Ruh aracılığı 
                                        ile ekmek ve şarap aracılığı ile bize 
                                        kendisini sunar. 
                                      Luk 22:19 Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. 
                                        "Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. 
                                        Beni anmak için böyle yapın" dedi.
                                      İsa Mesih’in Sofrada Ruhsal Anlamda Bulunması : (Communion)
                                      Bu görüş John Calvin ve Westminster 
                                        İnanç Bildirgesi’ni hazırlayan konsey 
                                        tarafından kabul edilmiştir. Bu görüşe 
                                        göre İsa Mesih Gökte baba Tanrı’nın sağında 
                                        oturmaktadır ancak biz bu sofrada Kutsal 
                                        Ruh aracılığı ile birlikte olmaktayız, 
                                        İsa Mesih dünyanın her yerindedir ruhsal 
                                        olarak, İsa Mesih bu sofra’da yeryüzüne 
                                        inmemektedir, Kutsal Ruh aracılığı ile 
                                        bizler İsa Mesih’e kaldırılıyoruz.
                                      
                                        - Rabbin Sofrasında Şarap’mı Kullanılmalı 
                                          Vişne Suyu’mu
Hıristiyanlar özgür kılınmışlardır, 
                                        Bana göre vücuda zarar vermeyen her şeyi 
                                        kullanabilirler, Bu Rabbin sofrasındaki 
                                        şarap içinde vişne suyu içinde geçerlidir. 
                                        Buna göre Rabbin sofrasında geldiğimizde 
                                        önemli olan kasedeki nesnenin ne olduğu 
                                        değil önemli olan orada Rabbin ruhsal 
                                        anlamda bulunmasıdır.
                                      
                                        - Sakramentler bizi sadece Tanrı ile mi ilişkilendirir?
Sakramentler bizleri, Ruhsal olan Tanrı 
                                        ile ilişkilendirir ve aynı zamanda sakramentlerin 
                                        fiziksel ve materyal özellikleri olduğundan 
                                        bizleri komşularımızla ilişkilendirir. 
                                        1.Korintliler 11. Bölüm bu konuya ışıktır. 
                                        Ayrıca Yunus’ta bu konuya bir örnek oluşturabilir, 
                                        Yunus Tanrının Ninovaya 
                                        gitmesi buyruğunda aldığında kendisinin 
                                        sakramentlere sahip olduğunu düşünüp onlardan 
                                        uzaklaşmak istemiştir, ancak daha sonra 
                                        hatasını anlayıp Tanrı’nın mucizevi planı 
                                        ve olayları ile Ninovaya gidip oradaki insanlara Tanrı’nın buyruğunu duyurmuştur. 
                                        
                                      
                                        - Bazı gıdalar günahmıdır?
Yasak olan şeyi yapmak günahtır, Yasak 
                                        olan yiyecekte maddesel olduğu veya kötü 
                                        olduğu için yasaklanmamıştır. Yaratılıştaki 
                                        Adem Tanrı’ya olan güvenini ifade etmeye 
                                        çalıştı. Demek ki onun inanması gereken, 
                                        Tanrı’nın onu sevdiği ve kendisini  Tanrı’ya tam güvenle verip ve O’ndan korkmadan 
                                        O’nunla ilişkide bulunabilmesiydi.
                                      Adem’in meyveyi yiyerek günaha sebep 
                                        olması meyvenin kötü olması ile ilişkili 
                                        değil, ama onun meyveyi yemesi onun dünyaya 
                                        Tanrı’nın yalancı olduğunu ilan etmesiydi. 
                                        Böyle yaparak Demek ki “ Tanrı iyi değil, 
                                        yalancı, güvenilmez” demiş oldu. Böyle 
                                        düşünmesi Tanrı’nın ona vermiş olduğu 
                                        bir armağan değil, o meyveyi kendisi arzulamıştı.
                                      Levililer bölümüne baktığımızda gördüğümüz 
                                        yasaların çoğu yemek rejimi ve diğer materyallerle 
                                        ilgidir. Bu materyallere baktığımızda 
                                        bu maddesel şeyler KÖTÜ OLDUĞU İÇİN YASAKLANMAMIŞTIR. 
                                        Burada Tanrı’nın yapmak istediği şey onlara 
                                        öyle bir yasa veriyor ki en küçük detay 
                                        bile önemli, bu yüzden yasa Tanrı’nın 
                                        tam kutsiyetini gösteriyor. Aynı zamanda 
                                        bunu yaparak İsrail’e söylemek istediği 
                                        onların özel olduğu ve Tanrı için ayrılmış 
                                        olduğudur.
                                      
                                        - Orta Çağ Kilisesindeki Sakramentler nelerdi?
Vaftiz, Rabbin Sofrası, Onaylama, Evlilik, 
                                        İkrar ve Günah kefareti, El alma, Mesh 
                                        etme.
                                      
                                        - Söz ve Sakramentler arasındaki benzerlikler nelerdir?
Söz ve Sakramentin 
                                        kaynakları aynıdır. Tanrı kendi sözünü 
                                        kendi sakramenti 
                                        ile mühürlemiştir.
                                      Aynı içeriklere sahiplerdir.
                                      İşaretle işareti yansıtan nesnein önemli olması. (Söz bahsetmeseydi su ekmek ve şarap 
                                        öenemli olmayacaktı)
                                      İkiside imanla alınır
                                      
                                        - Söz ve Sakramentler arasındaki benzer olmayan durumlar nelerdir? 
Gereklilikleri farklıdırlar, Sakrament 
                                        Söz’ün alt unsurudur, 
                                      Lütuf Sakramente 
                                        bağlı değildir, 
                                      Kurtuluş yalnız imanla söz konusudur.
                                      Sakrament iman üretmiyor destekliyor.
                                      Sakrament olmadanda 
                                        kurtuluş olur (İbrahim ve İsa Mesihle 
                                        birlikte çarmıha gerilen hırsız) Ancak 
                                        Lütuf olmadan kurtuluş olmaz.
                                      Hedef Farklılıklar : Söz iman doğuruyor, 
                                        güçlendiriyor, sakrament ise sadece güçlendiriyor.
                                      
                                        - Küçük çocuklar vaftiz edilebilir, Peki Küçük çocuklar Rabbin sofrasındada alabilirmi?
Küçük çocuklar Rabbin Sofrasının anlamını 
                                        tam olarak bilemezler, ve buna aileleride 
                                        karar vermemelidirler, çünkü çocuklarını 
                                        çok sevdikleri için onunda bu sofradan 
                                        almalarını isteyebilirler, ancak bu doğru 
                                        değildir. Bu durumda Aile çocuklarını 
                                        Kilise ihtiyar heyetine getirip 
                                        ihtiyarların kararına göre çocuk Rabbin 
                                        Sofrasından alabilir. Bu konuda net bir 
                                        yargı bulunamamaktadır.