| ÇÖL 
                                      DÜŞÜNCELERİ  Giriş :Kendi yaşamımda gördüğüm bir 
                                      şey var ki Tanrı’nın sözünde yaşam vardır. 
                                      Ben iman ettikten sonra Tanrı’nın beni kendisine 
                                      hizmet etmek için çağırdığını anladım. Ama 
                                      bu çağrıyı aldığım zaman yaşamımda değişmesi 
                                      gereken çok şey vardı. Tanrı sözünü öğrenmem 
                                      lazımdı, bir Mesih imanlısı olarak büyümem 
                                      gerekiyordu, ama yeterince büyümemiştim 
                                      bu yüzden Rab’bin beni kullanmayacağını 
                                      düşünüyordum. Fakat Rab’bi seviyordum. Ve 
                                      O benim yüreğimi gördü. İnanıyorum ki aranızdan 
                                      belki çok kişi benim gibi düşünüyordur. 
                                      Doğal olarak, baktığımızda kendimizi daha 
                                      büyümemiş gördüğümüz için Tanrı beni nasıl 
                                      kullanabilir diye sorabiliriz.  İlk iman ettiğim dönemlerde 
                                      Ben de aynı şekilde hissettim. Fakat Tanrı 
                                      yüreğinize bir şey koyduysa, yüreğinize 
                                      bir amaç koyduysa sizden beklediği şey sadece 
                                      bu amaca doğru yürümenizdir. Doğal halinize 
                                      bakmamalısınız. Çünkü doğal olarak zayıfsınız 
                                      kendinizi yetersiz göreceksiniz. Fakat şunu 
                                      unutmayın Tanrı dünyanın zayıf ve saçma 
                                      gördüğü şeyleri kullanır. Tanrı diğer insanların 
                                      bir kenara ittiklerinin kullanır (İncil’den 
                                      örnekler: Amos, Petrus, Matta). Fakat Tanrı yüreklere bakıyor, çünkü dünyanın 
                                      bir kenara ittiklerini alacağını biliyordu. 
                                      Ve bunu kendi yüceliği için kullanabilirdi. 
                                      İmanlı olalı yedi yıl oldu. Ve bu zaman 
                                      içersinde Tanrı beni çok kullandı. Bir çok 
                                      kişiye müjdeyi vermem için kullandı. Ben 
                                      O’nun sözünü duymaya bile layık değilken 
                                      Rab beni sözünü duyurmak için atadı. Zor 
                                      durumda olan imalıları teşvik etmem için 
                                      ve yüreklendirmem için kullandı. Topluluğunun 
                                      daha çok gelişmesi ve büyümesi için kullandı.
  İnsanların çoğu 
                                      Tanrı’nın vermek istediklerini almak istiyorlar.Ama 
                                      Tanrı’nın, onların olmalarını gerektirdiği 
                                      gibi olmak istemiyorlar. Bu ikisi bağlantılı. 
                                      Tanrı’nın sizin için hazırladığı çok büyük 
                                      bereketler var. Tanrı’nın sizin yaşamınız 
                                      için bir amacı bir isteği var. Fakat büyümemiz 
                                      lazım. Olgunlaşmamız ve Mesih gibi olmamız 
                                      lazım. Sizlere paylaşacağım bu haftaki konu, 
                                      “Çöl Düşünceleri”dir. Bunlar İsrailoğulları’nın 
                                      on bir günlük yolu nasıl kırk yılda aldığını 
                                      açıklıyor.riş için  İsrail halkı 
                                      Mısır’da köle idi. Tanrı onlara bir kurtarıcı 
                                      göndererek kölelikten kurtardı. Ve vaat 
                                      edilen topraklara yöneldiler. Ama çölden 
                                      geçmeleri gerekiyordu. Aynı şekilde bizimde 
                                      vaadedilen topraklara ulaşmamız için çölden 
                                      geçmemiz gerekiyor. Çöl, büyüyüp olgunlaşmamız 
                                      gereken yerdir. Çölde nasıl davrandığımız 
                                      vaadedilen topraklara nasıl ulaşacağımızın 
                                      göstergesidir. Vaadedilen topraklara yöneldikleri 
                                      için İsrailoğulları çok heyecanlı idiler, 
                                      fakat çölde nasıl yaşamaları ve nasıl davranmaları 
                                      gerektiğini bilmiyorlardı.    Bakacağımız ilk ayet, Tesniye 1:2. "Horev'den 
                                      Seir Dağı yoluyla Kadeş-Barnea'ya gitmek 
                                      on bir gün sürer." Oysa İsrail’in 
                                      bu bölgenin ötesine geçmesi kırk yıl aldı. 
                                      Bu çok şaşırtıcı bir ayet. Çünkü Tanrı, 
                                      İsrailoğulları’na önlerinde on bir günlük 
                                      bir yol olduğunu söylüyor, fakat İsrailoğulları 
                                      bu yolu tam kırk yılda aldılar. Çölde başıboş 
                                      bir şekilde kırk yıl dolaştılar.   Aslında bunu 
                                      çok iyi anlayabiliyorum. Kendi iman yaşamıma 
                                      baktığım zaman, bir yere ulaşmamın gereğinden 
                                      çok zaman aldığını gördüm. Ve bunu çok hissettim. 
                                      Rab’bi çok seviyor ve O’nun isteklerini 
                                      yapmayı çok istiyordum. Hayatımda sorunlar 
                                      ve problemler 
                                      yaşamak istemiyordum ama çok zaman bunlarla 
                                      uğraşmak zorunda kaldım.  Çoğu zaman Kutsal Kitap’ı okuduğumda, 
                                      İsrailoğulları’nın Tanrı ile ilişkisini 
                                      gördüğüm zaman onlara kızıyordum. Fakat 
                                      daha sonra kendimin de İsrailoğulları gibi 
                                      olduğunu fark ettim. “Tanrım niçin bunlardan 
                                      kurtulmam çok zaman alıyor” dedim. Tanrı’nın 
                                      olmamı istediği yerde olmak istiyordum. 
                                      Ancak bu benim için kolay değildi.  Ama Tanrı bana 
                                      bunu gösterdi, İsrailoğulları kırk yıl çölde 
                                      dolaştılar. Nedeni ise düşmanları çok olduğu 
                                      için değil, tutum, davranış ve düşünceleri 
                                      yüzünden. İsrailoğulları’nda çöl zihniyeti 
                                      vardı. Çöl anlayışı ve yanlış tutumları 
                                      onları kırk yıl çölde tuttu.   Şimdi bunlardan bahsedeceğim. 
                                      Bizi çölde tutan tutum, davranış ve düşüncelerimizden... 
                                      Biliyorsunuz düşüncelerimiz çok çok çok 
                                      önemli. Eğer iman hayatımızın doğru olmasını 
                                      istiyorsak doğru düşünmeliyiz. Bir ayete 
                                      bakalım, Tesniye 1:6. "Tanrımız RAB Horev'de 
                                      bize, 'Bu dağda yeteri kadar kaldınız' dedi," 
                                      Eminim pek çoğunuz da böyle düşünüyor. Bulunduğunuz 
                                      yerde yeterince durdunuz. Belki yeterince 
                                      ilerleyemediğiniz için teşviğiniz şuan da 
                                      kırılmış durumda. Fakat kardeşlerim teşviğiniz 
                                      kırılmasın. Çünkü Tanrı bizlere karşı, bizim 
                                      kendimize olduğundan daha sabırlı yaklaşmaktadır. Tanrı beni hizmetine 
                                      çağırdığında olgunlaşmamın ve bu çöl zihniyetlerinden 
                                      kurtulmamın ne kadar zaman alacağını biliyordu. 
                                      Çünkü o sonucu en baştan daha olmadan bilir. 
                                      Bu yüzden Tanrı sizlerle de çalışmaya hazır, 
                                      Tanrı’nın sizden asla vazgeçmeyeceğini bildiğiniz 
                                      sürece. Belki bu dağda çok uzun süre kaldınız 
                                      fakat bugün ilerleme günü, bugün davranışınızı 
                                      ve düşüncelerinizi değiştirme günü. Artık 
                                      beklememelisiniz. Tanrı sözü kurtuluş günü 
                                      bugündür diyor.
  Koloseliler 3:1-2. 
                                      "1 Mesih'le birlikte 
                                      dirildiğinize göre, gökteki değerlerin ardından 
                                      gidin. Mesih orada, Tanrı'nın sağında oturuyor. 
                                      2 Yeryüzündeki değil, gökteki değerleri 
                                      düşünün." Yani yaşamaya çağrıldığınız 
                                      iyi yaşamı sürdürmek istiyorsanız o zaman 
                                      zihninizde gökteki değerleri düşünmelisiniz. 
                                      Yeryüzündekileri değil. Göktekileri düşünmek 
                                      dediğimizde cenneti düşünmeyi kastetmiyoruz, 
                                      gökteki şeyleri düşünmek doğru şeyleri düşünmek 
                                      demektir. Kutsal Kitap, (Romalılar 12:2) "Bu 
                                      çağın gidişine uymayın; Tanrı'nın iyi, hoş 
                                      ve mükemmel isteğinin ne olduğunu ayırt 
                                      etmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin." 
                                      bu ayette düşüncelerimizin Tanrı’nın sözü 
                                      aracılığıyla tamamen yenileceğini öğretir. 
                                       Örneğin, hayatımda çok uzun 
                                      yıllar boyunca nasıl yanlış düşündüğümü 
                                      öğrendim. Mesih’i kurtarıcınız olarak kabul 
                                      etmeden önce kaç yıl geçirdiniz? İşte bütün 
                                      bu yıllar boyunca nasıl yanlış düşündüğünüzü 
                                      öğrendiniz. Yanlış olan düşüncelerin ne 
                                      olduğunu öğrendiniz. Şuan da İsa’yı Rab 
                                      ve Kurtarıcı olarak kabul etmenize rağmen 
                                      Kutsal Kitap, düşüncelerinizin yenilenmesi 
                                      gerektiğini, tamamen değişmesi gerektiğini 
                                      ve sadece düşüncelerimizin değişmesinden 
                                      sonra yaşantılarımız için Tanrı’nın mükemmel 
                                      isteğinin nasıl gerçekleştiğini görmekteyiz.   Kutsal Kitap, 
                                      davranışlarımızın değişmesi için önce düşüncelerimizin 
                                      değişmesi gerektiğini söyler. Efesliler 
                                      4:22-24. "22-23 
                                      Buna göre, önceki yaşayışınıza ait olup 
                                      aldatıcı tutkularla yozlaşan eski yaradılışı 
                                      üzerinizden atın ve düşünüşünüzün ruhunda 
                                      yenilenin. 24 Gerçek doğruluk ve kutsallıkta 
                                      Tanrı'nın benzerliğine göre yaratılmış yeni 
                                      yaradılışı giyinin." Yani 22.ayette 
                                      eski yaratılışı, eski yaratılışla ilgili 
                                      olanları çıkarıp atmamız gerektiğini, 24.ayette 
                                      ise yeni yaratılışı giyinmemiz gerektiğini 
                                      görüyoruz. Yeni yaratılış Tanrı benzerliğindedir. 
                                      Yeni yaratılış doğruluk ve kutsallıkta yürür. 
                                      23.ayet köprü görevini görüyor. 22.ayet 
                                      bana ne yapmamam; 24.ayet ise ne yapmam 
                                      gerektiğini gösteriyor. Fakat 23.ayet ise 
                                      o noktaya nasıl ulaşmam gerektiğini öğretir. 
                                      23.ayet şöyle der: “Düşüncede ve ruhta yenilenin.” Bu sürekli olması 
                                      gereken birşey, davranışlarımızın her gün 
                                      yenilenmeye yönelik olması. Şeytan belki 
                                      size günde yüz defa bunu yapamayacağımızı 
                                      söyleyecek. Belki yüz defa bir işe yaramadığınızı 
                                      tekrar tekrar söyleyecek fakat şunu bilmelisiniz 
                                      ki, bunlar Şeytan’ın aklınıza yerleştirdiği 
                                      yanlış düşüncelerdir. Gerçek şudur: Tanrı’nın 
                                      sözü gerçektir. Ve düşüncelerinizi Tanrı 
                                      sözü ile yenilediğinizde Kutsal Kitap’ın 
                                      ne dediğini bildiğinizde o zaman Şeytan’ın 
                                      size söylediği her yalana karşı ruhunuzda 
                                      ve aklınızda Tanrı sözünden bir bölüm ortaya 
                                      çıkacak, ve bu yalana karşı savaşacaktır. 
                                      Fakat insanlar Tanrı sözünü bilene kadar 
                                      Şeytan onlara ne kadar yalan söylerse onlarda 
                                      o kadar Şeytan’ın bu sözlerine inanacaklar. 
                                      ( Yuhanna 
                                      5;24 ve çocuk örneği "Size 
                                      doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni 
                                      gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. 
                                      Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir.")
 Şeytan’a karşı 
                                      Tanrı sözüyle savaştığınızda o sizi mağlûp 
                                      edemez. Size şunu öneririm, düşüncelerinizin 
                                      bir envanterini çıkarın. Eğer çölde çok 
                                      uzun zamandır yaşadığınızı düşünüyorsanız, 
                                      hizmetinizin gelişmediğini, problemlerinizi 
                                      aşamadığınızı düşünüp, “Tanrım bu daha ne 
                                      kadar sürecek” diyorsanız bu yolculuğu yaparken 
                                      düşüncelerinizi olumlu ve iyi olmasına dikkat 
                                      edin. Olgunlaşmak için hepimizin çölden 
                                      geçmesi gerekir ama orada yaşamak zorunda 
                                      değiliz. Çabuk bir yolculuk yapabiliriz. 
                                      Çöl, bizim içimizdedir.
 İsa Yuhanna 7:38’de 
                                      şöyle dedi: “İçinizden 
                                      diri su ırmakları akacaktır.” İçimden 
                                      yaşam çıkması lazım. Fakat içim kuru, mutsuz 
                                      ve bıkkınsa, eğer iç yaşamım bir çölse, 
                                      düşünce yaşamım bir çölse, tavır ve tutumlarım 
                                      bir çölse o zaman çölde yaşıyorum demektir. 
                                      Sık sık, kendimizi nasıl dışarıya yansıttığımızla 
                                      içimizde yaşadığımız şeyin aynı olmadığını 
                                      görürüz. Bu yüzden iç yaşamımız hakkında 
                                      daima düşünmeliyiz. İçinde neler olup bitiyor? 
                                      İşte bu çölde ne kadar kalacağınızı belirleyecektir. 
                                      Şimdi hep birlikte içimizdeki bu çöl düşüncelerine 
                                      bakalım.
 1. 
                                      Geleceğim, geçmişime ve şuan ki durumuma bağlıdır :
  Bu yanlış bir 
                                      düşüncedir, yanlış bir tutumdur. Geçmişim 
                                      kötü şeylerle dolu diye geleceğimin de aynı 
                                      olacağı anlamına gelmez. Geleceğimizi geçmişimize 
                                      bağlı kılamayız. İncil der ki: “Bir kişi 
                                      Mesih’te ise yeni bir yaratıktır. Eski şeyler 
                                      geçmiş artık her şey yeni olmuştur.” (2.Korintliler 
                                      5:17.) "Bir 
                                      kimse Mesih'te ise, yeni yaratıktır; eski 
                                      şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur." 
                                      Eğer Mesih’te iseniz eski şeyler geçmiştir 
                                      artık her şey yeni olmuştur. Mesih’te iseniz 
                                      yeni bir fırsatınız var demektir. Üzerimizden 
                                      geçmişi silerek ancak Mesih’te ilerleyebiliriz. 
                                      Muhteşem bir geleceğe, Tanrı’nın sizin için 
                                      hazırladığı plana doğru... İsrailliler çölde kırk yıl 
                                      geçirdiler. Çünkü gelecekleri hakkında olumlu 
                                      bir beklentileri yoktu. Gelecekle ilgili 
                                      güzel düşünceleri yoktu. Benim de ilk imanlı 
                                      olduğum dönemlerde ki düşüncelerim gelecekle 
                                      ilgili hiç de olumlu değildi. Ama şimdi 
                                      hayatım çok iyi, hatta harika bile diyebilirim. 
                                      Fakat ilk iman ettiğim dönemlerde Tanrı’nın 
                                      benim için yaptığı plana sahip olana dek 
                                      gerçekleşmedi. Tanrı’nın sizin içinde iyi 
                                      bir planı var ama ona sahip çıkmalısınız. 
                                      İsrailoğulları nereye gittiklerini bilmeden 
                                      çölde dolanıp durdular. Fakat bizler böyle 
                                      olmamalıyız. Gideceğimizi yönü bilen imanlılar 
                                      olmalıyız. Başıboş olmamalıyız. Planımız 
                                      amacımız olmalı ve buna doğru gitmeliyiz. 
                                      Bitiş çizgisine gelene kadar vazgeçmemeliyiz.
  İsrail halkı bir ilerleme göstermedi. 
                                      Çünkü iman gözüyle bakmadılar. Sadece önlerinde 
                                      olanı gördüler. Nereden geldiğinizin ötesine 
                                      bakmalısınız. Şuan da bulunduğunuz yerin 
                                      ötesine bakmalısınız ve inanmalısınız ki 
                                      içinizde yaşayan Tanrı sizin aracılığınızla 
                                      güçlü işler yapabilir. Hepimiz İsa gibi 
                                      olmak istiyoruz değil mi? O zaman bakalım 
                                      İsa nasılmış? Yeşaya 
                                      11:2-3."2 
                                      RAB'bin Ruhu, bilgelik ve anlayış ruhu,
 Öğüt ve güç ruhu, bilgi ve RAB korkusu ruhu
 Onun üzerinde olacak.
 3 RAB korkusu hoşuna gidecek.
 Gözüyle gördüğüne göre yargılamayacak,
 Kulağıyla işittiğine göre karar vermeyecek"
 İsa karar verirken sadece görebildikleriyle 
                                      ve işittikleriyle değil Kutsal Ruh ile ve 
                                      Baba ile kara verdi.
  İsraillilere ve neden çölde 
                                      kaldıklarına bir göz atalım. Sayılar 
                                      14:1-4’e "1 
                                      O gece bütün topluluk yüksek sesle bağrışıp 
                                      ağladı. 2 Bütün İsrail halkı Musa'yla Harun'a 
                                      söylendi. Onlara, "Keşke Mısır'da ya 
                                      da bu çölde ölseydik!" dediler, 3 "RAB 
                                      neden bizi bu ülkeye götürüyor? Kılıçtan 
                                      geçirilelim diye mi? Karılarımız, çocuklarımız 
                                      tutsak edilecek. Mısır'a dönmek bizim için 
                                      daha iyi değil mi?" 4 Sonra birbirlerine, 
                                      "Kendimize bir önder seçip Mısır'a 
                                      dönelim" dediler. " kadar okuyacağım ayette onların tutum ve 
                                      davranışlarına çok dikkat edin. Tavır ve 
                                      tutumlarının ne kadar olumsuz olduğunu görüyorsunuz. 
                                      Denenme ve sıkıntılarla her karşılaştıklarında 
                                      herhangi bir zorluk yaşadıklarında asla 
                                      övgü kurbanları vermediler. Ve olumlu şeylerde 
                                      söylemediler. İsrail halkı gün geçtikçe 
                                      olumsuzlaştı. “Ölseydik daha iyi olur” dediler. 
                                      “Geldiğimiz yere yani Mısır’a geri dönelim” 
                                      dediler. Mısır, Şeytan’a olan tutsaklığı 
                                      ve köleliği simgeler. Pek çok kişi zorluklarla 
                                      karşılaşınca geri döner.
 Fakat bizler bunu yapmamalıyız 
                                      bu yüzden Tanrı’nın Ruhu içinizde ya! Zor 
                                      şeyleri yapmamızı sağlar. Mümkün olmayan 
                                      şeyleri gerçekleştirmemizi sağlar. Çünkü 
                                      Tanrı ile her şey mümkündür. Zor durumlardayken 
                                      Kutsal Ruh, esenliğini ve sevincini bize 
                                      verir. Fakat İsrailoğulları’nın çöldeki 
                                      hayatına baktığımızda böyle bir denenme 
                                      ile karşılaştıklarında sık sık başarısız 
                                      oldular. Şunu bilmeliyiz ki Tanrı bizimle 
                                      ise asla başarısız olmayız. Ne kadar zor 
                                      görünürse görünsün üstesinden gelebiliriz. 
                                      Böylece Tanrı’da daha çok büyürüz.  Sayılar 20:1-5’e "1 
                                      İsrail topluluğu birinci ay Zin Çölü'ne 
                                      vardı, halk Kadeş'te konakladı. Miryam orada 
                                      öldü ve gömüldü. 2 Ancak topluluk için içecek 
                                      su yoktu. Halk Musa'yla Harun'a karşı toplandı. 
                                      3 Musa'ya, "Keşke kardeşlerimiz RAB'bin 
                                      önünde öldüğünde biz de ölseydik!" 
                                      diye çıkıştılar, 4 "RAB'bin topluluğunu 
                                      neden bu çöle getirdiniz? Biz de hayvanlarımız 
                                      da ölelim diye mi? 5 Neden bizi bu korkunç 
                                      yere getirmek için Mısır'dan çıkardınız? 
                                      Ne tahıl, ne incir, ne üzüm ne de nar var. 
                                      Üstelik içecek su da yok!" kadar 
                                      bakalım. Daha önceki okuduğumuz ayetle aynı 
                                      ama benim size göstermek istediğim şey bu 
                                      sorunla sürekli karşılaşmaları. Bu sorun 
                                      onların tavırlarına işlemişti. Herkes ara 
                                      sıra olumsuzlaşır fakat insanlar her zaman 
                                      olumsuz ise tutum sorumları var demektir. 
                                      Ve tutum sorunu olan herkes seviye sorununa 
                                      da sahiptir. Yani tutumları değişene kadar 
                                      daha yüksek bir seviyeye çıkamazlar. Kötü 
                                      tutumlar, bizi geriye çeker ve bizi kölelikte 
                                      tutmaya devam eder. Bir çok insan iman etmiş 
                                      ve yeniden doğmuş olabilir; o zaman Tanrı’nın 
                                      onlar için harika planları var demektir 
                                      ama hala çölde yaşamaktadırlar. Bunun sebebi 
                                      yanlış tutum ve düşünceler.
 Sayılar 20:3-5. "3 
                                      Musa'ya, "Keşke kardeşlerimiz RAB'bin 
                                      önünde öldüğünde biz de ölseydik!" 
                                      diye çıkıştılar,4 "RAB'bin topluluğunu neden bu çöle 
                                      getirdiniz? Biz de hayvanlarımız da ölelim 
                                      diye mi? 5 Neden bizi bu korkunç yere getirmek 
                                      için Mısır'dan çıkardınız? Ne tahıl, ne 
                                      incir, ne üzüm ne de nar var. Üstelik içecek 
                                      su da yok!"
 Bu ayette şuna dikkat edin: İsrailoğulları, 
                                      ellerinde olmayan her şeye bakıyorlar ellerinde 
                                      olanlara ise hiç bakmıyorlar. Çok kişi bu 
                                      tuzağa düşer. Hepimiz Tanrı’dan muhakkak 
                                      belirli zamanlarda bereket almışızdır şimdiki 
                                      probleminiz ne olursa olsun Tanrı 
                                      sizden ne istiyor biliyor musunuz? O’na 
                                      güvenmenizi istiyor.
 Birkaç ayete daha bakalım, 
                                      Sayılar 21:4-5. "4 
                                      Edom ülkesinin çevresinden geçmek için Kızıldeniz 
                                      yoluyla Hor Dağı'ndan ayrıldılar. Ama yolda 
                                      halk sabırsızlandı. 5 Tanrı'dan ve Musa'dan 
                                      yakınarak, "Çölde ölelim diye mi bizi 
                                      Mısır'dan çıkardınız?" dediler, "Burada 
                                      ne ekmek var, ne de su. Ayrıca bu iğrenç 
                                      yiyecekten de tiksiniyoruz!"
 Aynı tavrı burada yine görüyoruz. Yanlış 
                                      bir tutumumuz varsa zaten bu ağzımızdan 
                                      çıkar. Man, mucizevi bir şekilde her gün 
                                      gökten yağan Tanrı’nın gönderdiği bir ekmek 
                                      idi. İsrailliler, ilk Man ile karşılaştıklarında 
                                      çok heyecanlanmışlardı. Onlar için bu bir 
                                      mucize idi. Ve bu ekmek sayesinde Tanrı’nın 
                                      yüceliğini gördüler ama bu uzun sürmedi. 
                                      Onları önceleri memnun eden, şaşırtan şeyden 
                                      artık şikayet etmeye başladılar. Niçin biliyor 
                                      musunuz? Çünkü yürek tutumları yanlıştı.
  Ne zaman bizim de yürek tutumumuz 
                                      yanlış ise her zaman şikayet edecek bir 
                                      şeyler buluruz. Yaşantılarımıza olumlu yönden 
                                      bakmalıyız. Yeşaya 
                                      43:18. 18 
                                      "Olup bitenlerin üzerinde durmayın, 
                                      Düşünmeyin eski olayları."Bu hepimiz için güzel bir haber. Tanrı diyor 
                                      ki: “Eskiyi bırakın ve yeniye doğru ilerleyin.” 
                                      “İşte çevremizi bu denli büyük bir tanıklar 
                                      bulutu sardığına göre bizde her yükü ve 
                                      bizi kolayca kuşatan günahı üzerimizden 
                                      sıyırıp atalım ve önümüze konan yarışı sabırla 
                                      koşalım. Gözümüzü imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı 
                                      olan İsa’ya dikelim.” İbraniler 12:1-2. "İşte 
                                      bizi çevreleyen bu denli büyük bir tanıklar 
                                      kalabalığı olduğuna göre, biz de her yükten 
                                      ve bizi kolayca kuşatan günahtan sıyrılarak 
                                      önümüze konan yarışı sabırla koşalım. 2 
                                      Gözümüzü, imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı 
                                      İsa'ya dikelim. O, kendisini bekleyen sevinç 
                                      uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhtaki ölüme 
                                      katlandı ve Tanrı'nın tahtının sağında oturdu."
  Antalya İncil Kilisesi Pastörü 
                                      Ramazan 
                                      Arkan
 
 |