| BARNABA (CESARETLENDİRİCİ)   Kutsal Kitaptaki kahramanlarımız kimlerdir? 
                                      Benim ki Barnaba. Neden diye sorarsanız, 
                                      Rab bizi başkalarını yetiştirmek için kullanmak 
                                      istiyor. Bazı imanlılar sonsuza kadar bulundukları 
                                      yerde kalacaklarını düşünerek başka imanlıları 
                                      teşvik edip yetiştirmiyorlar. Belki de kendilerine 
                                      rakip çıkacaklarını düşünüyorlar.  El. İş. 4:36=> " 
                                      36-37 Örneğin, Kıbrıs doğumlu bir Levili 
                                      olan ve elçilerin Barnaba, yani 'Cesaret 
                                      Verici' diye adlandırdıkları Yusuf, sahip 
                                      olduğu bir tarlayı sattı, parasını getirip 
                                      elçilerin buyruğuna verdi." Barnaba 
                                      ilk defa burada ortaya çıkıyor kendisi Kıbrıslı 
                                      idi ve İsraillin levi soyundan biri idi. 
                                      Buraya baktığımızda kilise ilk kez kurulmuş 
                                      oluyor. Yusuf olan adı elçilerle tanıştıktan 
                                      sonra Barnaba olarak değiştiriliyor. Neden 
                                      bu isim verildi? Çünkü karakteri öyleydi. 
                                      Barnaba’nın hayatına baktığımızda cesaret 
                                      verici ve teşvik eden bir insan olduğunu 
                                      görüyoruz. Zaten adının anlamı da cesaret 
                                      vericidir.  El. İş. 9:26-28=> " 26 
                                      Saul Kudüs'e varınca oradaki öğrencilere 
                                      katılmaya çalıştı. Ama hepsi ondan korkuyor, 
                                      İsa'nın bir öğrencisi olduğuna inanamıyorlardı. 
                                      27 O zaman Barnaba onu alıp elçilere götürdü. 
                                      Onlara, Saul'un Şam yolunda Rab'bi nasıl 
                                      gördüğünü, Rab'bin de onunla konuştuğunu, 
                                      Şam'da ise onun İsa adını nasıl korkusuzca 
                                      duyurduğunu anlattı. 28 Böylelikle Saul, 
                                      Kudüs'te girip çıktıkları her yerde öğrencilerle 
                                      birlikte bulunarak Rab'bin adını korkusuzca 
                                      duyurmaya başladı." Eski 
                                      adı Saul olan Pavlus’u hepimiz biliyoruz. 
                                      Saul kiliseye düşmandı. İmanlılar ondan 
                                      korkuyordu. Saul’un tek amacı Tanrı’ya hizmet 
                                      ettiğini sanarak Mesih imanlılarına zulüm 
                                      ediyordu. 
                                      Saul böyleyken Şam yolunda İsa’yı 
                                      görüyor ve ondan sonra hayatı değişiyor. 
                                      İsa’ya iman ediyor ve O’na hizmet etmeye 
                                      başlıyor. İsa’ya karşı çıkan birisi iken, 
                                      O’nu savunan biri haline geliyor. Saul İsa’yı 
                                      kabul edip iman ettikten sonra ne oluyor? 
                                      Diğer Mesih imanlıları Saul’u 
                                      hemen kabul ediyorlar mı? Onu bağırlarına 
                                      mı basıyorlar? Elbette ki hayır. Çünkü ondan 
                                      korkuyorlar, çekiniyorlar ve onun imanına 
                                      inanmıyorlar. Ama bir kişi ona güveniyor 
                                      ve Saul'’n yüreğini görüyor. Bu kişi Barnaba’nın 
                                      ta kendisi. Barnaba’ya baktığımız zaman 
                                      onun diğer insanlar gibi görmediğini ama 
                                      Tanrı gibi görmeye çalıştığını ve insanları 
                                      dış görünüşüne yada geçmişlerine göre yargılamadığını 
                                      görebiliyoruz. Barnaba Pavlus’u alıyor ve 
                                      onu teşvik ederek, destekliyor ve cesaretlendiriyor. 
                                      Çünkü Barnaba başkalarında olumlu tarafları 
                                      gören cesaret verici bir adam. Tanrı’nın 
                                      her türlü insanı değiştirebileceğine ve 
                                      O’nun bu üstün gücüne gerçekten inanan bir 
                                      insan. El. İş. 11:22-24=> 
                                      " 22 Olup bitenlerin haberi, Kudüs'teki 
                                      inanlılar topluluğuna ulaştı. Bunun üzerine 
                                      imanlılar Barnaba'yı Antakya'ya gönderdiler. 
                                      23-24 Kutsal Ruh'la ve imanla dolu, iyi 
                                      bir adam olan Barnaba, Antakya'ya varıp 
                                      Tanrı lütfunun meyvelerini görünce sevindi. 
                                      Herkesi, candan ve yürekten Rab'be bağlı 
                                      kalmaya özendirdi. Sonuç olarak Rab'be daha 
                                      birçok kişi kazanıldı. " Olay 
                                      nedir? İlk kez Mesih inancı Yahudi toplumu 
                                      dışı çıkan İsa’ya iman edenler haricinde 
                                      topluluk kuruluyor. O zamana kadar iman 
                                      edenler Yahudi idi. Ve kendi çerçeveleri 
                                      içindeler di. Yahudilerin haricinde başka 
                                      insanlar İsa’ya iman edince acaba bunlar 
                                      doğru bir şekilde mi iman ediyorlar diye 
                                      ve neye iman ettiklerini biliyorlar mı diye 
                                      birini gönderiyorlar. Gönderdikleri kişi 
                                      kim? Tabi ki Barnaba oluyor. Barnaba’ya 
                                      git oraya bir bak bakalım git bir kontrol 
                                      et diye görev veriyorlar. Belki başkası 
                                      gitseydi Rab’bin yeni bir şeyler yapamayacağını 
                                      inanan bir olsaydı gelişmeler farklı olabilirdi. 
                                      Barnaba onları olduğu gibi kabul ediyor 
                                      ve Tanrı’nın yeni şeyler yapacağına yürekten 
                                      inandığı için oradaki yeni imanlı kardeşleri 
                                      teşvik ediyor ve cesaretlendiriyor ondan 
                                      sonrada Antakya kilisesine giderek oradaki 
                                      kardeşlere olumlu bir rapor veriyor. Türkiye’de 
                                      kiliselerimizde de Tanrı’nın yeni şeyler 
                                      yapmayacağına inanan bir çok insanlar olduğu 
                                      için Rab böyle çalışmaz diyen kişiler çok 
                                      olduğu için kiliseler gelişmiyor. Ve eğer 
                                      buna bizlerde kişisel olarak inanmıyorsak 
                                      bizde iman hayatında gelişemiyoruz.   El. İş. 25-26=> "26 
                                      Ama İmparator'a, kendisiyle ilgili yazacak 
                                      kesin bir şeyim yok. Bu yüzden onu sizin 
                                      önünüze ve özellikle, Kral Agripa, senin 
                                      önüne çıkartmış bulunuyorum. Amacım, bu 
                                      soruşturmanın sonucunda yazacak bir şey 
                                      bulabilmektir." Başkalarıyla 
                                      özel bir şekilde ilgilenmek ve onları desteklemek 
                                      gerekiyor. Onları eğitmek gerekiyor. Ve 
                                      Barnaba’ya baktığımız zaman bunu da görüyoruz 
                                      Barnaba Pavlus’u yetiştiriyor. Çünkü Barnaba 
                                      Tanrı’nın işlerini düşünen bir insan. Kilisenin 
                                      işçilere ihtiyacı olduğunu biliyor ve kilisenin 
                                      işlerini tek başına yapamayacağını da biliyor. 
                                      Ve bir yıl boyunca Pavlus’u yetiştiriyor. 
                                      Barnaba onunla özel bir şekilde ilgileniyor 
                                      ve hikmetli bir şekilde Pavlus Barnaba’nın 
                                      yanında kendisini geliştiriyor. Ve bir yılın 
                                      sonunda Pavlus Rab’bin işi için hazır oluyor. 
                                        
                                        
                                        El. İş. 13:1-3=> "Antakya'daki 
                                      inanlılar topluluğu içinde bazı peygamberler 
                                      ve öğreticiler vardı: Barnaba, Niger denilen 
                                      Şimon, Kireneli Lukyus, bölge kralı Hirodes'le 
                                      birlikte büyümüş olan Menahem ve Saul. 2 
                                      Bunlar Rab'be tapınıp oruç tutarlarken Kutsal 
                                      Ruh kendilerine şöyle dedi: "Barnaba'yla 
                                      Saul'u, kendilerini çağırmış olduğum görev 
                                      için bana ayırın."3 Böylece oruç tutup dua ettikten sonra, 
                                      Barnaba'yla Saul'un üzerine ellerini koyup 
                                      onları yolcu ettiler."
 Pavlus’un bir yıl kadar Barnaba’nın yanında 
                                      çıraklık yaptığını söyledik. Ama burada 
                                      artık çıraklık değil ortaklık başlıyor. 
                                      Rab beş kişilik yönetim kurulunda şöyle 
                                      diyor: Size üç kişi yeter. İki kişiyi Pavlus’u 
                                      ve Barnaba’yı ben istiyorum diyor. Ve Pavlus 
                                      ile Barnaba yola çıkıyorlar Müjdeyi duyurmak 
                                      için. Yanlarına Markos’u da alıyorlar ve 
                                      birlikte ortak olarak hizmet ediyorlar. 
                                      İlk olarak ayetlere baktığımızda Barnaba 
                                      ve Pavlus adı geçiyor. Çünkü önder Barnaba 
                                      ama bakıyoruz konuşma yeteneği olan Pavlus. 
                                      Ve birçok yerde hemen o atlıyor ve konuşmaya 
                                      başlıyor. Ve Pavlus konuştuğu zaman halk 
                                      onlar için tanrılar aramıza geldi diyorlar. 
                                      Dikkat ederseniz 14. Bölümden sonra durum 
                                      değişiyor Pavlus ve Barnaba diye devam ediyor. 
                                      Burada Pavlus’taki önderliğin ortaya çıktığını 
                                      görüyoruz ve Pavlus daha çok öne geçiyor 
                                      ve daha çok sorumluluk alıyor. Dikkat ettiniz 
                                      mi roller değişiyor. Barnaba önde iken Pavlus 
                                      onun önüne geçiyor. Ama Barnaba bu durumdan 
                                      hiç rahatsız olmuyor ve karşı koymuyor. 
                                      Pavlus’u engellemiyor. Oysa kıskanabilirdi 
                                      ya bu ne yapıyor? öğrencimdi beni geçti 
                                      hiç boynuz kulağı geçer mi deyip onun öne 
                                      geçmesine ve önde olmasına engel olmuyor. 
                                      Tersine onu cesaretlendirmeye devam ediyor 
                                      ve hiç kıskanmıyor. Döndüklerinde kiliseye 
                                      rapor veriyorlar. Bu sefer ayete baktığımızda 
                                      Barnaba’nın adı önde. Barnaba ve Pavlus 
                                      olarak geçiyor. Kilisenin önünde Barnaba 
                                      önder olduğu için raporu da Barnaba’nın 
                                      kendisi veriyor. Bu haberin ardından Barnaba’yı 
                                      bir kez daha görüyoruz. Ne yazık ki olumsuz 
                                      bir şekilde
 El. İş. 15:34-41=> "33-34 
                                      Bir süre orada kaldıktan sonra, kendilerini 
                                      göndermiş olanların yanına dönmek üzere 
                                      kardeşler tarafından esenlikle yolcu edildiler.35 Pavlus'la Barnaba ise Antakya'da kaldılar, 
                                      diğer birçoklarıyla birlikte ders verip 
                                      Rab'bin sözünü müjdelediler. 36 Bundan birkaç 
                                      gün sonra Pavlus Barnaba'ya, "Rab'bin 
                                      sözünü duyurduğumuz bütün kentlere dönüp 
                                      kardeşleri ziyaret edelim, nasıl olduklarını 
                                      görelim" dedi. 37 Barnaba, Markos denilen 
                                      Yuhanna'yı da yanlarında götürmek istiyordu. 
                                      38 Ama Pavlus, Pamfilya'da kendilerini yüzüstü 
                                      bırakıp birlikte göreve devam etmemiş olan 
                                      Markos'u yanlarında götürmeyi uygun görmedi. 
                                      39 Aralarında öylesine keskin bir anlaşmazlık 
                                      çıktı ki, birbirlerinden ayrıldılar. Barnaba 
                                      Markos'u alıp Kıbrıs'a doğru yelken açtı. 
                                      40 Silas'ı seçen Pavlus ise, kardeşlerce 
                                      Rab'bin lütfuna emanet edildikten sonra 
                                      yola çıktı. 41 Suriye ve Kilikya bölgelerini 
                                      dolaşarak inanlı topluluklarını pekiştirdi." 
                                      Barnaba ve Pavlus çok farklı kişiliklere 
                                      sahip insanlar. Pavlus bir öncü ve tam bir 
                                      görev adamı engel tanımayan birisi. Bu yüzden 
                                      Pavlus Markos’u kabul etmiyor. Ve Barnaba 
                                      ile bu yüzden aralarında keskin bir anlaşmazlık 
                                      çıkıyor. Çünkü Barnaba Markos’a bir şans 
                                      daha vermek istiyordu. Anlaşamadılar ve 
                                      birbirlerinden ayrıldılar. Sizce hangisi 
                                      haklı hangisi haksız? Bilmiyoruz ama bir 
                                      bakıma Pavlus görevine engel olacak şeyleri 
                                      ortadan kaldırmak için haklıydı. Ama Barnaba 
                                      da haklıydı. Çünkü Barnaba’nın burada ki 
                                      tutumu Markos’u kurtarmaktı. Bu adamı çöpe 
                                      atamayız onu teşvik edelim yüreklendirelim 
                                      cesaret verelim. Çünkü Barnaba cesaretlendirici. 
                                      Bu olaydan sonra Barnaba’yı Kutsal Kitapta 
                                      bir daha duymuyoruz. Ama Barnaba olmasaydı 
                                      Pavlus böyle etkin hizmet edemezdi belki. 
                                      Çünkü Rab Pavlus’u bulunduğu yere getirmek 
                                      için Barnaba’yı kullandı. Barnaba’nın adı 
                                      bir kez daha Pavlus’un Korintliler’e yazdığı 
                                      mektupta geçiyor ondan sonra daha geçmiyor. 
                                      Ama Markos’un adı iki kere geçiyor. Ve çok 
                                      olumlu bir şekilde. Pavlus Markos’u hizmet 
                                      etmesi için yanına çağırıyor. Ve Markos’un 
                                      güçlü bir şekilde Rab’bin işinde çalıştığını 
                                      görüyoruz. Markos kazanılmıştı ve Pavlus 
                                      Markos’a sana ihtiyacım var gel diyor. Demek 
                                      ki burada görüyoruz ki Barnaba doğru olanı 
                                      yaptı. Markos’a destek oldu. Onu bir kenara 
                                      atmadı. Tam tersine cesaretlendirdi ve yüreklendirdi. 
                                      Sonuç Markos kazanıldı. Barnaba “İyi bir 
                                      adamdı”. Herhangi bir kişi hakkında bundan 
                                      daha güzel bir şey söylenemez. Her birimiz 
                                      üstün kişiler olamayız, ama Rab'bin inayetiyle 
                                      hepimiz “İyi kişiler” olabiliriz. Özellikle 
                                      böyle bir zamanda dünyamızın bu gibi kişilere 
                                      ne kadar çok ihtiyacı var değil mi? Nasıl 
                                      iyi bir insan olunur iyi bir insan olmak 
                                      için ne yapmak gerekli. Barnaba hakkında 
                                      Kutsal Kitap iyi bir insan diyor. El. İş. 11:23-24=> “Bunun 
                                      üzerine imanlılar Barnaba'yı Antakya'ya 
                                      gönderdiler. Kutsal Ruh'la ve imanla dolu, 
                                      iyi bir adam olan Barnaba, Antakya'ya varıp 
                                      Tanrı lütfunun meyvelerini görünce sevindi. 
                                      Herkesi, candan ve yürekten Rab'be bağlı 
                                      kalmaya özendirdi. Sonuç olarak Rab'be daha 
                                      birçok kişi kazanıldı” Barnaba’nın 
                                      iyi bir insan olduğunu nereden görebiliriz.
 (1) Barnaba’nın iyi bir adam olduğunu 
                                      onun GÖRDÜKLERİNDEN biliriz. El. 
                                      İş11:22-24. Ne yazıyor? “Barnaba, Antakya'ya 
                                      varıp Tanrı lütfunun meyvelerini görünce 
                                      sevindi” 
                                      diyor. Barnaba Antakya’ya varınca 
                                      ilk gördüğü şey Rab'bin lütfuydu. Yani İsa 
                                      Mesih'te kurtuluş bulmuş olan insanları 
                                      gördü. Diri Mesih sayesinde hayatları tamamiyle 
                                      değişen insanlar gördü. Rab'de sevinen Mesih 
                                      imanlıları gördü. Rab'bin inayetinin, O'nun 
                                      lütfunun faaliyet içinde olduğunu gördü. 
                                      Yani insanların hayatlarındaki olumsuz yönlere 
                                      bakmadı, Rab'bin onlarda yapmakta olduğu 
                                      en olumlu şeyleri gördü. Biz insanlığımızdan 
                                      kaynaklanan bir eğilim ile insanlarda en 
                                      kötü olanı görmeye alışmışız. Şunu hatırlamalıyız 
                                      ki ‘İyiliğin’ göstergelerinden birisi insanlarda Rab'bin inayetinin 
                                      işlemekte olduğunu görmektir.  (2) Barnaba’nın iyi bir adam olduğunu 
                                      onun HİSSETTİKLERİNDEN biliriz. 
                                      Tanrı'nın lütfunun işlemekte olduğunu gördüğü 
                                      zaman onun içinden nasıl bir tepki yükseldi? 
                                      23. ayet diyor, “Tanrı 
                                      lütfunun meyvelerini görünce sevindi”. 
                                      Bu adam Tanrı'nın muhteşem işini görünce 
                                      gerçekten yürekten sevindi. Biz de aynı 
                                      tepkiyi gösterir miyiz? Bazıları bir yerde 
                                      Tanrı'nın işlediğini ve ruhsal bir uyanış 
                                      yarattığını duyunca kızıyorlar. Bir sürü 
                                      bahane bulup bunun gerçek bir ruhsal uyanış 
                                      olmadığını söylüyorlar ve oradaki önderleri 
                                      suçluyorlar. Diğerleri ise Tanrı lütfunun 
                                      meyvelerini görünce seviniyorlar. Bu meyveleri 
                                      görmek önemlidir. Dikkate almamız gereken 
                                      bir nokta vardır: Barnaba’nın Antakya’daki 
                                      ruhsal uyanışta hiç bir payı olmadığı halde 
                                      o yine de yürekten sevindi. Tanrı başka 
                                      insanları kendi hizmetinde yoğun biçimde 
                                      kullandığı zaman biz de Barnaba gibi sevinir 
                                      miyiz? Yoksa hemen eleştirilere mi başlarız. 
                                         (3) Barnaba’nın iyi bir adam olduğunu 
                                      onun SÖYLEDİKLERİNDEN biliriz. Bir 
                                      kişinin sözleri onun karakter yapısının 
                                      iyi bir ölçeğidir. Dilimizin hem İYİ hem 
                                      de KÖTÜ yönde gücü olabilir. 11:23 ayetinde 
                                      ne yazar?  a-)Barnaba yeni imanlıları yüreklendirdi. İbr 10:25=> “Bazılarının 
                                      alıştığı gibi, bir araya gelmekten vazgeçmeyelim; 
                                      o Günün* yaklaştığını gördükçe birbirimizi 
                                      daha da çok yüreklendirelim” b-) Barnaba onları köklü ve sadık imanlılar olmaya teşvik etti. 1.Kor.15:58=> “Bu 
                                      nedenle, sevgili kardeşlerim, Rab'bin yolunda 
                                      verdiğiniz emeğin boşa gitmeyeceğini bilerek 
                                      dayanın, sarsılmayın, Rab'bin işinde her 
                                      zaman gayretli olun”  c-) Barnaba onların gözlerini İsa'ya çevirdi ve O’na yakın kalmalarını sağlamak 
                                      için çaba gözterdi. İbraniler 12:2=>“Gözümüzü, 
                                      imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa'ya 
                                      dikelim. O, kendisini bekleyen sevinç uğruna 
                                      utancı hiçe sayıp çarmıhtaki ölüme katlandı 
                                      ve Tanrı'nın tahtının sağında oturdu” (4) Barnaba’nın iyi bir adam olduğunu 
                                      onun YAPTIKLARINDAN biliriz. Barnaba, 
                                      Kutsal Yazıları öğretme konusunda kendisinden 
                                      daha iyi armağanlara sahip olan Pavlus’u 
                                      getirdi. Burada bu adamda gerçekten Tanrı'nın 
                                      lütfunun göstergesini görebiliriz. “Bu işi 
                                      ben iyi yaparım” demedi ve Tanrı egemenliği 
                                      için gereken en iyi şeyi yaptı: başka birisini 
                                      uygun gördü. Bu adam gerçekten alçakgönüllüydü. 
                                      O'nun görüşüne göre Rab İsa yüceltildiği 
                                      süre kendisi en alçak konumu almaya hazırdı. 
                                      Rom 12:9-11 "9 Sevginiz 
                                      ikiyüzlü olmasın. Kötülükten tiksinin, iyiliğe 
                                      bağlanın."  (5) Barnaba’nın iyi bir adam olduğunu 
                                      onun KARAKTER YAPISINDAN biliriz. 
                                      Gerçekten kim olduğumuzu belirten ne sözlerimiz, 
                                      ne düşüncelerimiz ne de gördüklerimizdir. 
                                      Aslında kim olduğumuzdur. 26. ayette okuyabiliriz 
                                      ki Barnaba bir yıl bu yeni imanlılar arasında 
                                      yaşadı. Bundan öğrendiğimiz bir şey vardır: 
                                      Barnaba’nın yaşamı söylediği sözler, düşünceleri 
                                      ve duyguları ile uyum içindeydi. Bizim de 
                                      hayatımız sözlerimizle bağdaşmalı.  Şimdi İYİ BİR ADAMIN karakter özelliklerine bakalım 
 a- GÖREN GÖZLER  b- SEVİNÇLİ bir yürek c- YARDIM EDEN bir dil d- ALÇAKGÖNÜLLÜ bir yürek e- Bunlara UYAN bir yaşam  İyi olmanın sırrı nedir? Barnaba 
                                      doğuştan iyi bir kişi olamazdı. Çünkü “iyi olan 
                                      Kimse yok bir kişi bile yok” diyor 
                                      Kutsal Kitap El. 
                                      İş 11:24=> ayetlerine bak: “Kutsal 
                                      Ruh'la ve imanla dolu, iyi bir adam olan 
                                      Barnaba”. İyi olmanın sırrı KUTSAL 
                                      RUH’LA ve İMANLA dolu olmaktır. Kiliselerimizin 
                                      ve bizim topluluğumuzun özellikle Barnaba 
                                      gibi kişilere ihtiyacı var. Ben Barnaba’yı 
                                      gözümde canlandırırken onu şu şekilde düşünüyorum. 
                                      Her zaman güler yüzlü şikayetçi olmayan 
                                      hizmetkar ve insanlarla iyi geçinen biri 
                                      gibi düşünüyorum. Ama sizlere sorum şu: 
                                      siz nasılsınız? Barnaba gibi miyiz? İnsanlarla 
                                      ilgileniyor muyuz? Kişilerin hatalarını 
                                      ve olumsuz yanlarını görmekten çok olumlu 
                                      taraflarını görüp kardeşlerimizi teşvik 
                                      edip cesaretlendirebiliyor muyuz? Onları 
                                      yüreklendirebiliyor muyuz? Dışlanan kişileri 
                                      yine Rab’be kazanıyor muyuz? Onlara Barnaba’nın 
                                      Markos’a yatığı gibi yeni şanslar veriyor 
                                      muyuz?   Antalya İncil 
                                      Kilisesi Pastörü Ramazan 
                                      Arkan
 |