| ÇÖL 
                                      DÜŞÜNCELERİ  - 2Bugünkü 
                                      topluluklarda karşılaşılan en büyük sorunlardan 
                                      birisi kimsenin sorumluluk almak istememesidir. 
                                      İsrailliler çok zor bir durumdan geçiyorlardı, 
                                      çölde çok sıkıntı çekiyorlardı. Bu sıkıntılardan 
                                      kurtulmak için bir şeyler yapmak gerekiyordu. 
                                      Ama hiç biri sorumluluk almak istemiyordu. 
                                      Başlarına gelen sıkıntıların Musa’nın suçu olduğunu söylüyorlardı. Hatta 
                                      bazı yerlerde bu suçu Tanrı’ya bile atıyorlardı. 
                                      Tanrı İsrailoğulları’nı tutumlarıyla ilgili 
                                      olarak onların sorumluluk üstlenmelerini 
                                      istedi.  Sözlüğe 
                                      göre sorumluluğun anlamı şu; başka birine 
                                      hesap verme durumunda olmak, ya da onlara 
                                      cevap verme durumunda olmak. Borçlarınız 
                                      için sorumluluk sahibi olmak, işiniz için 
                                      sorumluluk sahibi olmak, Tanrı’nın size 
                                      verdiği yetenekler için sorumluluk sahibi 
                                      olmak ve görevlerinizi yerine getirmek demektir. 
                                      Görevleriniz yapacağım dediğiniz şeyi yapmaktır. 
                                      Olgun imanlılar olmak için sorumluluğumuzun 
                                      farkında olmamız gereklidir. Olgun kişiler 
                                      davranışları için sorumluluk sahibidir. 
                                      Olgun kişiler sorumluluklarını ister yasal 
                                      ister ahlaki olsun yerine getirirler. Bizim 
                                      ahlaki görevimiz Tanrı’nın sözünü ne olduğunu 
                                      bilmek ve yaşantımızı ona göre ayarlamaktır.Sözlüğe 
                                      Pek çok kişi kendilerini doğruya iten olmadıkça 
                                      doğruyu yapma taraftarı değildir. Süleyman’ın 
                                      meseleleri 6. Bölümde kutsal kitap karıncalara 
                                      bakmamızı öğretir. S. Meselleri 6:6-8
 6 Ey tembel kişi, git, karıncalara bak,
 Onların yaşamından bilgelik öğren.
 7 Başkanları, önderleri ya da yöneticileri 
                                      olmadığı halde,
 8 Yazın erzaklarını biriktirirler,
 Yiyeceklerini toplarlar biçim mevsiminde.
 Bu ayetler karıncaların başlarında 
                                      gözetmenleri olmadan sorumluluk üstlendiğini 
                                      söylüyor. İşte biz de böyle olmalıyız. Bize 
                                      bakan hiç kimse olmasa da doğruyu yapan 
                                      kişiler olmalıyız. Tanrı’nın her zaman baktığını 
                                      hatırlamalıyız. Bir çok insan evlenmek istiyor. 
                                      Ama eş sahibi olmanın verdiği ya da evliliğin 
                                      getirdiği sorumluluğu üstlenmek istemiyor. 
                                      Büyük bir ev istiyorlar ama sorumluluklarını 
                                      üstlenmek istemiyorlar. Çocukları olsun 
                                      istiyorlar ama sorumluluklarını üstlenmek 
                                      istemiyorlar.
 Sözlüğe 
                                      Bir çok toplumdaki sorunların, problemlerin 
                                      temeli budur. Olgunlaşma zamanı artık kutsal 
                                      kitap büyümemiz gerektiğini öğretir. Tanrı’nın 
                                      çocukları konumundan yetişkin oğulları ve 
                                      kızları konumuna geçmemiz gereklidir. Küçük 
                                      çocukların fazla sorumlulukları yoktur; 
                                      çünkü her zaman birisi onlar için her şeyi 
                                      yapar. Onların yapmaları gereken tek şey 
                                      ağlayıp sızlamaktır. O zaman birisi gelir 
                                      ve onların ihtiyaçlarını karşılar. Büyüdüğümüz 
                                      zaman Tanrı böyle davranmamızı istemez. 
                                      Hepiniz çocuklarınızın üzerine sorumluluk 
                                      almalarını istersiniz; öyle değil mi? Aynı 
                                      şekilde Tanrı da bizden bunu istiyor. Biz 
                                      de sorumlu olmalıyız. Eğer yanlış bir davranışta 
                                      bulunacak olursam, bir suç işlersem Tanrı 
                                      bunun suçunu bir başkasının üzerine atmamı 
                                      istemez. Sorumluluk üstlenmemi ister. Tövbe 
                                      etmemi ve gerçekle yüzleşmemi ister “Tanrım 
                                      hiçbir bahanem yok. İsa gibi olmak istiyorum. 
                                      Büyümek istiyorum ve kendimi İsa gibi kontrol 
                                      etmek istiyorum. Her durumda İsa gibi olmak 
                                      istiyorum” dememi ister.  Sözlüğe 
                                      İsrailoğulları halkı on bir günlük yolculuk 
                                      için kırk yıllarını harcadılar. Çünkü sorumluluk 
                                      almak istemediler. 
                                      Yeşu 1: 1-2 =  "1 
                                      RAB, kulu Musa'nın ölümünden sonra onun 
                                      yardımcısı Nun oğlu Yeşu'ya şöyle seslendi: 
                                      2 "Kulum Musa öldü. Şimdi kalk, bütün 
                                      bu halkla birlikte Şeria Irmağı'nı geç. 
                                      Size, İsrail halkına vereceğim ülkeye girin. 
                                      "
 Burada Musa’nın öldüğünü anlıyoruz. Oysa 
                                      halk bunu biliyordu. 30 gündür Musa’nın 
                                      ölümünün yasını tutuyorlardı. Ve Tanrı’nın 
                                      sözü gelip onların bildikleri bir şeyi söyledi. 
                                      Oysa ki Tanrı onlara daha derin bir şey 
                                      söylemek istedi. İsrail halkı bariz bir 
                                      şekilde Musa’ya yaslanmakta idi. Musa onlar 
                                      için her şey yaptı, onlar için dua etti, 
                                      günah işlediklerinde Tanrı’ya onlar için 
                                      yalvardı, tövbe etti, hatta onlar için iman 
                                      bile etti. Halk Tanrı’dan bir şey istediğinde 
                                      Musa gidip onlar için istedi. Başları derde 
                                      girdiğinde Musa onlar için dua etti. Kısaca 
                                      İsrailoğulları olgun değildi. Kendi ihtiyaçlarını 
                                      karşılamaya alışık değildiler.
 Sözlüğe 
                                      O zaman Tanrı onlara dedi ki; Musa öldü. 
                                      İsrailoğulları için yaşamlarında tam bir 
                                      dönüm noktası idi. Erdem ırmağını geçip 
                                      vaat edilen toprakları girme zamanı idi 
                                      ama Yeşu’nun şunu söylemeye çalıştığına 
                                      inanıyorum. Vaat edilen topraklarda yaşamayı 
                                      gerçekten istiyorsak başkalarının bizim 
                                      sorumluluklarımızı yerine getirmesini isteyemeyiz. 
                                      Tanrı Musa’nın öldüğünü söylediğinde kalk 
                                      diye devam etti. İlerleyelim dedi. Fakat 
                                      İsrail halkı her zaman bir başkasına yaslanma 
                                      alışkanlığından vazgeçmeliydi. Tanrı büyümemizi 
                                      ve meyve veren büyük ağaçlar olmamızı ister. 
                                      İlk önce küçük bir fidan olarak başlıyoruz 
                                      ama dev gibi ağaçlar olmamızı ister Tanrı. 
                                      Kalk sözcüğü çok güçlü bir sözcük. Ayağa 
                                      kalkmak anlamını taşır. Ya da ruhsal olarak 
                                      tembellikten uzaklaşmak anlamındadır. Tembellik 
                                      sözcüğü vurdum duymaz, aldırmaz tavır anlamındadır. 
                                      Ya da unutkanlık anlamı içerir, ya da üşengeç 
                                      olmak. Maalesef böyle olan birçok imanlı 
                                      olan var. Kutsal kitap vahiy bölümünde derki 
                                      “Senin sıcak ya da soğuk olmanı isterim. 
                                      Eğer ılık olursan ağzından kusacağım” der. 
                                      Ateşli olmamız lazım. Aldırmaz tavırlı olmak 
                                      istemiyoruz.
 Sözlüğe 
                                      Sürekli olarak ertelemek usta bir hırsız 
                                      gibidir. Hatta iyi niyetlerim olsa bile, 
                                      çünkü iyi niyetler itaatle eş değer değildir. 
                                      Pek çok kişi Tanrı’ya itaat etmeye niyet 
                                      ettikleri için Tanrı’ya itaat ettiklerini 
                                      sanırlar. Fakat siz ve ben çölden çıkıp 
                                      vaat edilen topraklarda yaşamak istiyorsak 
                                      hareket eden kişiler olmalıyız. Kalkıp Tanrı’nın 
                                      bizden yapmamızı istediği şeyi yapmalıyız. 
                                      Bir şeyleri erteleyip duramayız. Bir şeyleri 
                                      şimdi halletmeliyiz.   Sözlüğe 
                                      Şimdi gelin Kutsal Kitap’ta Haggai kitabında 
                                      bir şeyleri sürekli 
                                      erteleyen kişilere bakalım. Haggai 
                                      1:2  "1 Kral Darius'un krallığının 
                                      ikinci yılında, altıncı ayın birinci günü 
                                      RAB Peygamber Hagay aracılığıyla Şealtiel'in 
                                      torunu Yahuda Valisi Zerubbabil ve Yehosadak 
                                      oğlu Başkâhin Yeşu'ya seslendi:2 "Her Şeye Egemen RAB diyor ki: 'Bu 
                                      halk, RAB'bin Tapınağı'nı yeniden kurmak 
                                      için vakit daha gelmedi diyor.'"
 diye bu halk söylüyorlar. Oysa kral 
                                      Koreş bu tapınağın yapılmasını 18 yıl önce 
                                      buyurmuştur. Burada görüyoruz ki; Tanrı 
                                      bir şeyin 18 yıl önce buyurmasına rağmen 
                                      halk hala uygun zaman değil diye düşünüyor. 
                                      Kendi yaşantımızda Tanrı’nın sizden yapmanızı 
                                      istediği ama sizin uygun zaman olmadığını 
                                      düşündüğünüz bir şey var mı?
 Sözlüğe 
                                      Tanrı’nın yüzleşmeye hazır olmadığım bazı 
                                      konuları bana getirdiğini hatırlıyorum. 
                                      Ooo hayır Tanrım! Buna hazır değilim. Bununla yüzleşemem 
                                      diyordun. Her şey olur ama bu değil lütfen 
                                      diyordum. Fakat sonradan öğrendim ki; Tanrı 
                                      hazır olduğumu biliyorsa bu hazırım demektir. 
                                      Eğer zamanın doğru olduğunu bilmeseydi benimle 
                                      bu konuyu zaten konuşmazdı.  3 
                                      ve 4. Ayetlere bakalım: "3 
                                      Sonra RAB Peygamber Hagay aracılığıyla şöyle 
                                      seslendi: 4 "Bu tapınak yıkık durumdayken, 
                                      sizin ağaç kaplamalı evlerinizde oturmanızın 
                                      sırası mı?"
 Tanrı kısaca şöyle diyor: Tanrı’nın evi 
                                      harp bir halde ve bunu size nasıl yapmanız 
                                      gerektiğini söylüyorum ama onun yerine kendi 
                                      yapmak istediklerinizi yapıyor ve benim 
                                      sizden istediklerimizi yapmıyorsunuz. İnsanların 
                                      sık sık çölde uzun süre kalmalarının sebebi 
                                      Tanrı’nın isteği yerine kendi isteklerini 
                                      yerine getirmeleridir. Sık sık kendi isteğimizi 
                                      yerine getirip Tanrı’nın bunu bereketlemesini 
                                      istiyoruz. Ama Tanrı’nın bir planı var. 
                                      Eğer yaşantımızı Tanrı’nın planına göre 
                                      düzenlersek vaat edilen topraklara çabuk 
                                      ulaşırız.
 Sözlüğe 
                                      Biraz daha okuyalım. 5 ve 8. Ayetler " 
                                      5 Her Şeye Egemen RAB diyor ki: "Şimdi 
                                      tuttuğunuz yolları iyi düşünün! 6 Çok ektiniz 
                                      ama az biçtiniz; yiyorsunuz ama doyamıyorsunuz, 
                                      içiyorsunuz ama neşelenemiyorsunuz; giyiniyorsunuz 
                                      ama ısınamıyorsunuz; ücretinizi alıyorsunuz 
                                      ama paranızı sanki delik keseye koyuyorsunuz." 
                                      7-8 Her Şeye Egemen RAB, "Tuttuğunuz 
                                      yolları iyi düşünün!" diyor, "Dağlara 
                                      çıkıp kütük getirin, tapınağı yeniden kurun. 
                                      Öyle ki, ondan hoşnut olayım, yüceltileyim."
 Geçmişteki ve şu andaki davranışlarınız 
                                      bu çok açık. Pek çok şey öğrenebiliriz bundan. 
                                      Tanrı diyor ki; 18 yıl önce bir şey yapmanızı 
                                      istedim sizden ama yapmadınız. Kendi yapmak 
                                      istediğinizi yaptınız. Bu yüzden şimdiki 
                                      yaşamınızdan hoşnut değilsiniz. Elde ettiklerinizden 
                                      memnun değilsiniz. Büyük bir ihtimalle başkalarını 
                                      suçluyordu. Ama Tanrı dedi ki; yaşamınızdan 
                                      olup bitenlerden hoşnut değilseniz o zaman 
                                      yollarınızı iyi düşünün. Kutsal kitap insana 
                                      iyi gibi görünen ama sonu ölüm getiren yollar 
                                      oluğunu söyler. (S. Meseller 16;25) 
                                      "Öyle yol var 
                                      ki, insana düz gibi görünür,
 Ama sonu ölümdür."
 
 Sözlüğe 
                                      İnsanın zihni kendi yolunu hazırlar. Ama 
                                      Tanrı adımlarımızı yönlendirmek ister. Yeşaya 55:8 "Çünkü benim düşüncelerim
 Sizin düşünceleriniz değil,
 Sizin yollarınız benim yollarım değil" 
                                      diyor RAB."
 şöyle der: 
                                      O halde sorumluluk üstlenmenin yollarından 
                                      biri kendimize dürüst bir şekilde bakmak, 
                                      düşüncelerimize, tavırlarımıza nasıl davrandığımıza 
                                      ve olumsuz duygulara ne kadar yer verdiğimize 
                                      bakmalıyız. Ve eğer kendimizle gerçekten 
                                      dürüstsek genellikle durumumuzu anlamamız 
                                      uzun sürmez. Vaat edilen topraklarda olmak 
                                      yerine niçin hala çöldeyiz sorusunun cevabı;
 Sözlüğe 
                                      Tanrı beni hizmete çağırdığında hayatımda 
                                      pek çok sorunum vardı. İşte bunlar şu anda 
                                      bulunduğum yere gelirken Tanrı’nın bana 
                                      öğrettikleridir. Uzun süre boyunca her şeyi 
                                      yanlış yapmıştım. İman etmiştim, Kutsal 
                                      Ruh’u almıştım. Eğer ölseydim cennete giderdim; 
                                      çünkü Mesih’e aittim. Ama yollarımı değiştirmeseydim, 
                                      yanlış yollarda gitmeye devam etseydim buradayken 
                                      hiçbir zafer kazanamazdım. Cennete gitmekte 
                                      olan pek çok kişi var ki; yolculuklarından 
                                      zevk almıyorlar. Çölde dolaşıp duruyorsak 
                                      elbette ki yaşantımızdan pek zevk almayız. 
                                      Çünkü  biz çölde yaşamak için yaratılmadık ki. Doğamızda 
                                      çöl topraklarına uyum sağlayacak adapte 
                                      olacak hiçbir şey yok ki. Bizler vaat edilen 
                                      topraklar için yaratıldık. Bu yüzden başka 
                                      yerlerde rahat edemiyoruz. Bu yüzden başka 
                                      yerlerde tatmin olamayız. İşte bu yüzden 
                                      kardeşlerim bir şeyleri ertelemekten vazgeçin. 
                                      Ertelemeyin artık. Sorunlarınızda bir başkasını 
                                      suçlamayın. Doğru davranmak için kendi sorumluluğunuzu 
                                      üstlenin. Sözlüğe 
                                      Bir zamanlar çalıştığım biri vardı. Aramızda 
                                      bir sorun olduğunda hep onu suçlardım. Kendimde 
                                      hiç sorun görmezdim. Sanki her şey onun 
                                      suçu gibi gelirdi. “Onun yüzünden oldu. 
                                      Eğer o olmasaydı daha farklı olurdu. Bıktım 
                                      artık bundan. Tanrım lütfen onu değiştir” 
                                      diye dua ederdim. Hep onu gösterirdim. Ama 
                                      onu gösterirken diğer üç parmağım beni gösteriyordu. 
                                      Tanrı, bir gün bana bunu gösterdi. “Ramazan, 
                                      suç sende de çok var. Asıl senin değişmen 
                                      gerekir. Problem sende. Sen ilk önce kendini 
                                      değiştir.”
 Sözlüğe 
                                      Bununla yüzleşmek benim için çok zordu. 
                                      Çünkü sorunun arkadaşımda olduğunu onun 
                                      sorunu olduğunu biliyordum ve Tanrı’nın 
                                      onunla halletmesini istedim, benimle değil. 
                                      Nasıl hissettiğinizi biliyorum. Yaşamınızda 
                                      size iyi davranmayan birisi varsa, belki 
                                      bu işten kolayca sıyrıldığını düşünüyorsunuz. 
                                      Belki patronumuz veya yetki sahibi biri 
                                      size iyi davranmıyor. Belki komşunuz veya 
                                      arkadaşınız. Size iyi davranmıyor. Fakat 
                                      onların size karşı olan kötü davranışını 
                                      sizin kötü davranışınız için bir bahane 
                                      olarak kullanmayın. Eğer iyi şeyleri yapmak 
                                      için iyilik tohumları ekersek, diğer kişi 
                                      bizi bereketlemese bile Tanrı bizi bereketler 
                                      Romalılar 12;21 diyor ki 
                                      “Kötülüğe 
                                      yenilme ama kötülüğü iyilikle yen.” 
                                      (GELİN VE KAYNANA) 
                                      Tanrım, ben ona iyi davranacağım. 
                                      O bana iyi davranmasa bile ben ona iyi davranacağım. 
                                      Çünkü biliyorum ki; o bana iyi davranmasa 
                                      bile sen bana iyi davranacaksın. Bu çok 
                                      güçlü bir gerçek. Eğer buna sarılabilirseniz 
                                      biliyorum; belki çoğunuz incintildiniz. 
                                      Fakat bunu bir bahane olarak kullanmayın. 
                                      Kendi davranışlarınız için sorumluluk üstlenin. 
                                      Böylece Tanrı sizi bereketleyecektir. Şimdi 
                                      Yuhanna 
                                      5. Bölüme bakalım : Pek çok kişi 
                                      her şeye sahip olmayı ister ama bir şey 
                                      yapmayı istemez. Fakat Tanrı bir şeylere 
                                      sahip olmamızı ama kendi üzerimize düşeni 
                                      yapmamızı ister. Sizin için bir özgürlük 
                                      var. Sorununuz ne olursa olsun zaferli olmanız için bir yol var. Fakat Tanrı sizden 
                                      bazı şeyleri yapmanızı isteyecektir. Sizden 
                                      başka hiç kimsenin yapamayacağı şeyler. 
                                      Yuhanna 
                                      5:1 e bakalım. "Bundan 
                                      sonra Yahudilerin bir bayramı vardı ve İsa 
                                      Kudüs'e gitti. 2 Kudüs'te Koyun Kapısı yanında, 
                                      İbranicede Beytesta denilen beş eyvanlı 
                                      bir havuz vardır. 3-4 Bu eyvanların altında 
                                      kör, kötürüm, felçli hastalardan bir kalabalık 
                                      yatardı. 5 Orada otuz sekiz yıldır hasta 
                                      olan bir adam vardı. 6 İsa adamı yatmakta 
                                      görüp onun uzun zamandır bu durumda olduğunu 
                                      anlayınca ona, "İyi olmak ister misin?" 
                                      diye sordu. 7 Hasta şöyle cevap verdi: "Efendim, 
                                      su çalkandığı zaman beni havuza indirecek 
                                      kimsem yok, gireceğim anda benden önce başkası 
                                      giriyor." 8 İsa ona, "Kalk, döşeğini 
                                      topla ve yürü" dedi. 9 Adam o anda 
                                      iyileşti. Döşeğini toplayıp yürümeye başladı. 
                                      O gün Sept günüydü. " 38 yıldır bu adam havuzun eyvanı altında 
                                      suyun çalkalanmasını bekliyordu. Dikkat 
                                      edin; 38 yıl. Ve İsa ona 6. Ayette iyi olmak 
                                      ister misin diye soruyor. İyi olmak ister 
                                      misin? Bu ciddi olarak istiyor musun? Bazı 
                                      kişiler sorundan kurtulmak ister ama bu 
                                      sorunundan kurtulmak için kendi üzerlerine 
                                      düşene yerine getirmek istemezler. Bir başkasının 
                                      kendileri için dua etmesini istedikten sonra 
                                      bu sorunun yok olmasını beklerler. Tanrı’nın 
                                      kendilerine uzanarak bir mucize yapmalarını 
                                      isterler. Fakat Tanrı onlara bunu vermeni 
                                      istiyorum derse ya da gidip şu kişiden özür 
                                      dile derse, ya da seni kötülüğe yönelten 
                                      arkadaşlarından uzaklaş derse bir iman adımı 
                                      atıp bunu yapmanı istiyorum. Tanrı bu durumdan 
                                      kurtulmak için ne yapmaları gerektiğini 
                                      gösteriyor. Onlar iyileşmek istiyorlar ama 
                                      gerçekten ciddi değiller. 7. 
                                      Ayette hasta şöyle cevap verdi: 
                                      Çok enterasan bir hikaye 
                                      bu. Bu adamın kendisine acıdığını açıkça 
                                      görebiliyoruz ve bir başkasının kendisi 
                                      için bir şeyler yapmasını istediğini görüyoruz. 
                                      İsa’ya dediği ilk şey “Efendim, beni havuza 
                                      indirecek kimsem yok.” Ama şöyle düşünün; 
                                      ben eğer 38 yıl orada yatıyorsam o havuzun 
                                      kenarına gelene kadar yavaş yavaş sürüklenirdim. 
                                      38 yıl uzun bir zaman ve melek suyu çalkalamaya 
                                      başladığında o havuzun kenarında olup kendimi 
                                      suya atıp ve düştüğüm zaman Tanrım, beni 
                                      kurtar diye bağırırdım. Ama o hasta bunu 
                                      yapmadı. Birilerinin kendisini o havuzun 
                                      kenarına getirmesini bekledi hep. Fakat 
                                      İsa ona: “Kalk, şilteni topla ve yürü” dedi. 
                                      Ve o anda iyileşti. 9. Ayette görüyoruz 
                                      “ Adam o anda iyileşti. Şiltesini toplayıp 
                                      yürümeye başladı. O halde 2. Çöl zihniyeti 
                                      birisi benim için her şeyi yapsın, ben hiç 
                                      sorumluluk almak istemiyorum. İşte çölde 
                                      daha fazla kalmamak için bu düşünceye sahip 
                                      olmamalıyız. Bu düşünceyi Mesih’te tutsak 
                                      etmeli ve biz de değişmeliyiz.
 3-) BU İŞ BENİM İÇİN ÇOK ZOR İFADESİ ; Sözlüğe 
                                      bu iş çok zor ifadesi en çok işittiğim bahanedir. 
                                      Uzun yıllar boyunca kendimde bu bahanenin 
                                      arkasına saklandım Tanrı bana bir şey gösterdiği 
                                      zaman sürekli derdim Tanrım bu çok zor benim 
                                      için bunu yapamam her denenmeyle karşılaştığımda 
                                      ne kadar zor olduğunu kendi kendime söyleyip 
                                      teşvikimi kırardım görüyorsunuz kendi sözlerimizin 
                                      meyvesini yiyoruz değişmek istiyorum ama 
                                      çok zor, iyi bir eş olmak istiyorum ama 
                                      çok zor, kilo vermek istiyorum ama çok zor, 
                                      sigarayı bırakmak istiyorum ama çok zor, 
                                      kendimi kontrol etmek istiyorum ama çok 
                                      zor, itaat etmek istiyorum ama çok zor bu 
                                      yanlış düşünce bende olduğu sürece, bunun 
                                      çok zor olduğuna inandığım sürece her zaman 
                                      zor olmaya devam edecek belki bu süreçte 
                                      ilerlemek zor olabilir ama tutsak olarak 
                                      kalmak kadar zor değildir. Ve ilerlemek 
                                      geldiğim yere dönmek kadar kötü değildir. 
                                      O halde ilerleyeceğimize dair karar almalıyız. 
                                      Ne olursa olsun, o zaman gölü geçip vaat 
                                      edilen topraklara ulaşacağız. Tesniye 
                                      30; 11’ e bakalım Tanrım zor değil 
                                      demeye başlamalıyız artık. Bu gün bir karar 
                                      vermelisiniz “Evet 
                                      Tanrım bu günden itibaren artık zor demeyeceğim, 
                                      yapmamı istediğin her şeyi yapabilirim, 
                                      eğer sen benimleysen yapmam gereken her 
                                      şeyi yapabilirim”. 11. Ayet diyor ki işin sonu burada değil mi? Tanrı’nın 
                                      dediği olması gerekendir. Tanrı bazen neden 
                                      bizi uzun ve zorlu bir yoldan sıkıntılarla 
                                      dolu bir yoldan götürüyor ki diye sorarız. 
                                      İsrail oğulları da aynısını soruyor ve Tanrı 
                                      Kutsal Kitap’ta  bu konuda onlara şöyle cevap veriyor. Çıkış 13;17 "Firavun 
                                      İsrailliler'i salıverdiğinde, Filist yöresi 
                                      yakın olmasına karşın, Tanrı onları oradan 
                                      götürmedi. Çünkü, "Halk savaşla karşılaşınca, 
                                      düşüncelerini değiştirip Mısır'a geri dönebilir" 
                                      diye düşündü." Tanrı bizim karakterimizi 
                                      geliştirmek istediğinden dolayı bizim için 
                                      her şeyi kolaylaştırmaz 
                                      Çünkü zor dönemlerde büyürüz kolay 
                                      dönemlerde değil imanımızı bir şey için 
                                      kullandığımızda geliştiririz.  Tanrı 
                                      vaat ettiği toprakları size veriyorum diyor. 
                                      O topraklar sizin diyor. Görüyor musunuz 
                                      Tanrı kararını vermiş toprakları size verdim 
                                      diyor. Bizim yapmamız gereken şey gidip 
                                      almaktır. Sizinle olacağım sizi yönlendireceğim, 
                                      yapmanız gerekenleri size göstereceğim diyor. 
                                      Fakat her şeyi önceden göstermez, bize ilk 
                                      önce bir şey gösteriyor, yapıyoruz sonra 
                                      başka bir şey gösteriyor sonra daha başka 
                                      bir şey. Ama hepsini birden göstermiyor, 
                                      bazen gösterdiği bir şey mantıklı gelmiyor 
                                      bazen gitmek istediğim yere bu beni götürmez 
                                      gibi geliyor. Fakat Tanrı’nın dediği şeyi 
                                      yaparsak, Tanrı’nın gitmemizi istediği yere 
                                      gideceğimize emin olabiliriz. Eğer bilmeniz 
                                      gerektiğini düşündüğünüz her şeyi bilmiyorsanız 
                                      üzülmeyin. Sık sık bende aynı şeyi düşünüyorum. 
                                      Fakat bildiğim bir şey var, ben hareket 
                                      edersem Tanrı’da hareket edecektir. Fakat 
                                      ben bir yerde oturup Tanrı’nın Ruhu’nun 
                                      benim üzerine gelmesini beklersem bir şeyler 
                                      yapamam ama yüreğimde bir şey varsa ve adım 
                                      atarsam o zaman Tanrı’da harekete geçer 
                                      ve gerçekleştirir. Tanrı sizi uzun ve zorlu 
                                      bir yoldan götürüyor gibi görünüyorsa size 
                                      ona güvenmelisiniz. Çünkü sizi savaş hazırlıyor 
                                      demektir. Bizler Tanrı’nın ordusundaki askerleriz. 
                                      Fakat kazanmak için  
                                      nasıl savaşmamız gerektiğini öğrenmeliyiz. 
                                      İsrail halkı savaşa hazır değildi. Ama çölde 
                                      zaman içinde Tanrı onlara nasıl savaşacaklarını 
                                      öğretti. Belki şu an içinde bulunmayı istemediğiniz 
                                      bir durumdasınız. Eminim kendinize dürüst 
                                      olursanız şu anda birçok şey öğrendiğinizi 
                                      ve gelişmekte olduğunuzu kabul edersiniz. 
                                      Eğer başka hiç kimse yoksa etrafınızda Tanrı’ya 
                                      yaklaşırsınız. Uzun yıllar boyunca yalnız 
                                      dönemlerden geçtim. Hiç kimsenin beni anlamadığını 
                                      düşündüm. Kendi başıma itaat etmeye çalışıyordum. 
                                      “Tanrım yanlızım” demiştim. O bana şunu 
                                      hatırla dedi “Küçük kuşlar sürüler halinde 
                                      uçar yani büyük gruplar halinde fakat kartallar 
                                      tek başın uçar. Eğer Tanrı için bir kartal 
                                      gibi olmak istiyorsan, Tanrı için büyük 
                                      biri olmak istersen o zaman kendin için 
                                      Tanrıya yaklaşıp, kendin bir şeyler almayı 
                                      öğrenmelisin.
 Tanrım 
                                      ne yapacağımı bilmiyorum dediğim zaman Tanrı 
                                      ise bana şunu söyler ne yaptığını bilmiyorsan 
                                      ne yaptığını bileni bilmekle tatmin ol. Ne yaptığımı bilmiyor olabilirim ama Onu biliyorum Tanrı’nın sadık 
                                      olduğunu biliyorum 
                                      beni bırakmayacağını biliyorum. 
                                      Tesniye 8. Bölüme bakalım biraz daha 
                                      detay görebiliriz burada. 
                                      Tanrı onları denemek için sıkıntıya 
                                      soktu. Çünkü her şey iyi iken Tanrı’ya itaat etmek kolay ama önemli olan 
                                      zor dönemde  
                                      itaat etmektir ve Tanrı zor dönemde 
                                      itaat edip etmeyeceklerini sınamak için 
                                      onları sıkıntıya soktu.1.Ayet Tanrı ilk 
                                      olarak diyor ki vaat edilen topraklara ulaşmak 
                                      istiyorsanız buyruklarımı yerine getirmeniz 
                                      gerekli diyor. 2.Ayet (açıkla) Tanrı’nın 
                                      her durumda iyilik için etkin olduğunu bilmeliyiz 
                                      ve inanmalıyız ki şeytanın bizim bana zarar 
                                      vermek istediği konularda Tanrım sen benim 
                                      iyiliğimi istersin. Yaşantınızda görürsünüz ki en kötü düşmanınız 
                                      olduğunu düşündüğünüz şeyler sizin en iyi 
                                      arkadaşınız konumuna geliyor çünkü bunlar 
                                      sizin gelişmenize neden oluyor bunlar sizin 
                                      Tanrıda kökleşmenize neden oluyor. 
                                      Bu gibi şeyler Tanrıya daha çok yaklaşmanıza 
                                      ve kişisel olarak Onu daha çok tanımanıza 
                                      neden oluyor Yuhanna 6. Bölümüne baktığımızda 
                                      bazıları İsa’nın peşinden mucize yaptığı 
                                      için gidiyorlardı ama İsa onlara kendisini 
                                      Yaşam Ekmeği olarak tanıtıyordu çünkü ihtiyacınız 
                                      bu Beni Yaşam Ekmeği olarak kabul etmeniz 
                                      gerekli. Gelişip büyümeniz için beni kabul etmelisiniz. 
                                      Sadece mucize gördüğünüz için bana 
                                      inanmamalısınız demek istiyor çünkü Tanrı 
                                      sadece Onun elini değil yüzünü de aramamızı 
                                      istiyor. 
                                      Tanrı sadece Onun bizim için yapacaklarını 
                                      aramamızı istemiyor sadece bir mucize ihtiyaç 
                                      duymamı istemiyor kendisine ihtiyaç duymamı 
                                      istiyor. Durumum ne olursa olsun Ona ihtiyacım olduğunu 
                                      anlamamı istiyor. 
                                      Zor zamanlarda değil iyi zamanlarda 
                                      da Tanrıya ihtiyacımız var. İsa 5000 kişiyi 5 ekmek 2 balık ile doyurduktan 
                                      sonra öğrencilerine “Beni 
                                      mucize yaptığım için arıyorsunuz bana doyduğunuz 
                                      için geliyorsunuz” dedi ve şöyle devam 
                                      etti 
                                      “Atalarınızda çölde man yediler man gökten 
                                      her gün yağan mucizeydi ama İsa diyor ki 
                                      atalarınız man görmesi ve yemesine rağmen 
                                      öldüler. 
                                      Sizde mucize arıyorsunuz.” 
                                      O halde sadece mucizeler değil bizi 
                                      ilerleten, İsa dedi ki beni almalısınız. Onlar için bir değişim zamanıydı bu. İnanıyorum ki Tanrı’yla ilk tanıştığımız zaman 
                                      bizim hayatımızda mucizeler yapar bize sevgisini 
                                      ve gücünü göstermek için. 
                                      Böylece Tanrı’nın bizim için her 
                                      zaman mucize yapmasını bekler ve Tanrı’yı 
                                      dürteriz. O Tanrım bana şunu ver bana bunu ver benim için şunu yap benim için 
                                      bunu yap falan falan. Bende böyle yapıyordum 
                                      Hep istekler ama en sonunda Tanrı bana Onun 
                                      isteğini öğrenmem gerektiğini açıkladı. O benim için bir değişim noktası idi ama benim 
                                      isteğimden senin isteğine geçişi gerçekleştirdim. Zor durumdan geçmeniz için teşvik etmek istiyorum. 
                                      Musa ve İsrail oğulları Kızıl Denize 
                                      kadar geldiklerinde haykırıyorlardı. Üzgündüler fakat Tanrı Musa’ya halkıma söyle haykırmasınlar ilerlesinler 
                                      dedi. İlerlediler 
                                      ve zafer kazandılar. 
                                      O zor durumdan geçtiler. Bizim içinde zaman ilerleme zamanıdır. Hiçbir zaman vazgeçmeyeceğinize dair bir karar 
                                      verin. Ne 
                                      kadar zor olursa olsun önünüzdeki engel 
                                      siz de zafere ulaşacaksınız çünkü sizin 
                                      için zor olan Tanrı için zor değildir.  Antalya İncil Kilisesi Pastörü 
                                      Ramazan 
                                      Arkan
 |